19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bombacılara müebbet istemi İstanbul Haber Servisi Hâkim ve savcıları taşıyan servis otobüsüne bomba konulmasına ilişkin gözaltına alınan 5 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Şişli ve Beyoğlu adliyelerinde görev yapan hâkim ve savcıları taşıyan İETT servis otobüsüne bomba konulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, sanıklar Erdal Özel, Abdülkadir Uçar, Şehnaz Şahin, İhsan Kartal ve Suut Aydın’ın ‘‘devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiil işlemek’’, ‘‘bomba imal etmek’’, ‘‘patlayıcı madde yerleştirmek’’ ve ‘‘yasadışı örgüte üye olmak’’ suçlarını işledikleri belirtildi. 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Hocalı’nın Dumanı Hâlâ Tütüyor İstanbul’da üç gün süren 9’uncu Avrasya Zirvesi’nde, 30’dan fazla ülkenin temsilcilerine bir kitap dağıtıldı. ‘‘Azerbaycan’da Vatandaş Cemiyetinin Gelişmesine Yardım Derneği’’ Genel Başkanı Elhan Süleymanov’un hazırladığı kitap ‘‘Hocalı Soykırımı’’ adını taşıyordu ve belgelerle, anılarla, röportajlarla, fotoğraflarla, insanlık tarihinin bu kara sayfasını gözler önüne seriyordu. On dört yıl önce Ermeni saldırganların Sovyet ordusunun da yardımıyla yaptıkları katliam bugün neredeyse unutulmuş. Doksan yıl önce, Birinci Dünya Savaşı’nda Anadolu’da tehcire uğrayan Ermenilerin davasını gütmekte kusur etmeyenler, nedense Hocalı katliamı konusunda suskun kalmayı tercih ediyorlar. ??? Süleymanov’un kitabı şöyle başlıyor. ‘‘1992’de 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece, Ermenistan silahlı kuvvetleri ve silahlandırılmış Karabağlı gruplar Hankendi’nde konuşlanmış eski Sovyet Ordusu’nun 366’ncı Alayı’nın da doğrudan katılımıyla, Hankendi ve Askeran arasında yer alan Hocalı’yı ele geçirdiler. İşte Hocalı soykırımı böyle başladı.’’ Saatler süren ağır ateşten sonra kentte kalan sivil halk çaresiz kaderini bekliyordu. Kimileri kaçışırken kimileri evlerinden alınarak çoluk çocuk, yaşlı demeden katledildiler. Ermeniler, Hocalı’yı bölge merkezi yapmak istiyorlardı, bu nedenle de orada tek bir Azerinin bile kalmaması gerekiyordu. Sonuç: 613 kişi öldürüldü. Bunlardan 60’ı çocuk, 106’sı kadın, 70’i yaşlıydı. 8 aile tamamen yok edildi. 25 çocuk hem annesini, hem babasını kaybetti. 130 çocuk ya annesini ya babasını kaybetti. 76’sı çocuk 487 kişi yaralandı. 1275 kişi rehin alındı. 150 kişi kayboldu. Ve Hocalı Ermenistan’ın oldu. Bu olay, tarihin derinliklerinde kalmış, koca bir dünya savaşının toz dumanı içinde yaşanmış bir olay değil. Daha dün gibi. Hocalı’nın dumanı hâlâ tütüyor. Sadece Hocalı’dan değil, Karabağ’dan ve işgal edilen diğer Azerbaycan topraklarından kaçan bir milyondan fazla insan bugün çadırlarda ya da çürümekte olan eski tren vagonlarında yaşam savaşı veriyor. Aç, susuz, ilaçsız Ve İsviçre’siyle, Belçika’sıyla, Fransa’sıyla ‘uygar’ Avrupa hâlâ bu katliama karşı sağır, dilsiz kalmaya devam ediyor. Utanmadan, sıkılmadan, bugün Ermenilerin yaptıklarını görmezden geliyor, doksan yıl öncesiyle uğraşıyor. Azerbaycan topraklarının beşte biri hâlâ Ermeni işgali altında. Ama yarın bir gün Azeriler işgal altındaki topraklarını geri almak için harekete geçecek olsalar, hiç kuşku yok, bugün üç maymunu oynayan Avrupa’yı karşılarında bulurlar. Bu da yamuk Avrupa... [email protected] Ordu’da üç yere bomba ORDU (Cumhuriyet) Ordu’da üç ayrı yere konulan bombalardan 2’si patladı. 4 kişi yaralandı. İlk olay, önceki gün CHP’nin miting yaptığı alanın karşısındaki MHP il binasında meydana geldi. Açık su saatine bırakılan bomba, partiye çıkan bir üyenin fark etmesi üzerine polis tarafından etkisiz hale getirildi. Aynı saatte Süleyman Felek Caddesi üzerinde bulunan BBP il binasında ikinci bomba patladı. Patlamanın ardından bu kez Köprübaşı’nda bulunan Bayram Yürür İş Merkezi’nin dördüncü katındaki Ülkü Ocakları Şubesi’nin elektrik saatine konulmuş olan üçüncü bomba patladı. Olaylarda biri ağır dört kişi yaralandı. RTE BUNLAR HER YIL BÖYLE KONUŞURLAR.. Kısa etek giydiği için polis tarafından dövülen öğrencinin annesi ‘Kimse kızıma tekme atamaz’ dedi ‘Ben kızımı okşamaya kıyamıyorum’ ÖĞRENCİ VELİSİ OKUL BASTI İZMİR (Cumhuriyet) Ortaöğretim ve liselerdeki öğrenci kavgalarına veliler de karıştı. İzmir Bornova Mustafa Kemal Lisesi’nde öğrenciler arasında yaşanan tartışmanın ardından kavgaya karışan bir çocuğun eğitimci velisi, beraberindeki kişilerle birlikte okul bastı. Öğrenciler arasında daha önceden meydana gelen tartışmanın ardından, bir çocuk okul yönetimine şikâyette bulundu. Bunun üzerine şikâyetçi öğrenci, anlaşmazlığa düştüğü diğer öğrenciler tarafından tehdit edildi. Gelişmelerin ardından şikâyetçi öğrencinin babası yanına aldığı 4 kişiyle önceki gün okula geldi.Sınıfa giren 5 kişi sınıfın ortasında tüm öğrencileri tehdit etti. Saldırganlardan biri de öğrencilere belindeki silahı göstererek korku saldı. ALPER TURGUT Eteğinin kısa olduğu iddiasıyla polis memuru D.A.M’nin hakaret ve küfürlerine maruz kalıp dayak yiyen Maltepe Kız Meslek Lisesi öğrencisi Ö. S’nin (16) ailesi, öğretmenleri ve arkadaşları olaya tepki gösterdiler. ‘‘Benim okşamaya kıyamadığım kızıma hiç kimse tekme atamaz?’’ diye konuşan anne Havva S., şunları söylüyor: ‘‘Bugün kızımın eteği kısa diye tekmeleyen adam, yarın askılı elbise giyen, mini giyen kadınlara neler yapmaz, soruşturma açıldı deniyor ama adam elinde makineli tüfekle nöbete devam ediyor. Kızım ise korkudan evde yalnız kalamıyor.’’ Polis memuru D.A.M’nin ise kendisini ‘‘Böyle davranmak zorunda hissettim’’ diye savunduğu belirtiliyor. Gazetecilerin karşısına olay günü giydiği eteğiyle geçen Ö. S., polis D.A.M’nin büyük bir öfkeyle kendisine ve arkadaşlarına saldırdığını söyledi. Olay nedeniyle polislerden korkmaya başladığını ifade eden Ö. S. ‘‘Polis yetkilileri, bize saldıran memuru korumak için çok uğraştı ancak çaba ve ısrarlarımız sonucu kamera görüntülerine ulaşabildik. Benim babam her gün okula giderken eteğimin boyunu görüyor. Kısa sayılmayacak kadar uzun bir etek. Bir baba gibi gelip nasihat etmiş olsaydı ben de ona saygıyla davranırdım, ancak yaptıkları hiç de babacan değildi’’ diye konuştu. Öte yandan CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu, dayak olayını Meclis gündemine getirdi. Çerçioğlu, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, kişilerin giyim tarzına polisin müdahale etme hakkını nereden aldığını sordu. Üsteğmene 30 yıl hapis ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gümüşhane’nin Şiran ilçesine bağlı Elmaçukuru köyünde, terörist zannettikleri köylü gençlere ateş açarak 2 kişinin ölümüne, 2’sinin yaralanmasına neden olan Jandarma Özel Harekât Timi mensupları hakkında açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, sanıklardan Jandarma Üsteğmen Bülent Kılıç’ı ‘‘zaruret sınırını aşmak’’, ‘‘birden fazla adam öldürmek’’ ve ‘‘birden fazla adam yaralamak’’ suçlarından 30 yıl hapse mahkum edip tutuklanmasına, diğer 7 sanığın beraatına karar verdi. CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle