12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Muhalefet, Erdoğan’ın Unakıtan’ı savunmak için basını suçlamasına tepki gösterdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Açıkla ya da özür dile’ Baykal’ın gündemi yoğun ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AliağaMenderes Banliyö Geliştirme Projesi kapsamında yapılacak Karşıyaka Tüneli’nin temel atma törenine ve çeşitli toplantılara katılmak amacıyla bugün İzmir’e gelecek. Baykal, saat 11.00’deki törenin ardından saat 14.00’te Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğrencilere ‘‘AB ve Türkiye Dış Politikaları’’ konusunda konferans verecek. 16.0018.00 saatleri arasında Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda sanayicilerle buluşacak olan Baykal, saat 19.00’da da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, kentteki oda, üniversite ve milletvekilleriyle birlikte düzenlediği yemeğe katılacak. Baykal yarın da İzmir’de yoğun bir gün geçirecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a ilişkin haberler konusunda gazetecileri suçlamasına muhalefetten sert tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Erdoğan’ın Unakıtan’ı ‘‘canhıraş’’ savunduğuna dikkat çekerek ‘‘Maliye Bakanı’nı bu kadar savunduğuna göre, şimdi soruyorum, kamuoyu merak ediyor. Başbakan, Maliye Bakanı’nın ticari ortağı mı’’ dedi. Erdoğan’dan ayrıca Unakıtan’la ilgili, ‘‘derhal hangi gazetenin, hangi yazarının, hangi çıkar karşılığında yazı yazdığını’’ açıklamasını isteyen Anadol, bu sorulara yanıt vermediği taktirde Başbakan’ı ‘‘müfteri’’ ilan ede Âlemin Kralı Kemal Abi... Türkiye’de işler gerçekten tıkırında mı? ‘‘SiyasetTicaretTarikat’’ zincirinin halkalarını oluşturanlar için işler tıkırında... Peki, halkımızın durumu ne? Halkımız yaşam savaşı verdiği için Hamas lideri Halid Meşal’in, Irak’ın Şii Başbakan’ı Caferi’nin Ankara’yı ziyareti hiç de önemli değil... İlgilenmiyor halkımız böyle konularla... Halkımız ‘‘Kemal Abi’’yle de pek ilgilenmiyor... Biliyorsunuz, sevimli Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Çamlıca’daki iki kaçak villası yıkıldı... Villaların birisinin duvarındaki yazıyı okudunuz mu bilmiyorum, ben okudum... Şöyle bir yazı vardı duvarda: ‘‘El mülkülillah’’ Arapça yazılmıştı... Türkçesi ise şuydu: ‘‘Mülk Allahındır’’ İlahiyatçılar ‘‘Mülk Allahındır’’ yazısının geniş anlamı olduğunu açıkladılar: ‘‘Egemenlik, hükümdarlık. Evrene egemen olmak... Mal mülk sahibi... Yani gücü kanıtlıyor bu yazı... Bir başka deyişle krallık...’’ Zaten ‘‘Kemal Abi’’ye de bu yakışır... Yürüyüşüyle, konuşmasıyla, oturup kalkmasıyla ‘‘Âlemin Kralı’’ değil mi sevimli Maliye Bakanı ‘‘Kemal Abi’’?.. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Monaco’ya giderken ‘‘Kemal Abi’’ ile Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’i yanına alıp, önemli bir açıklama yapmamış mıydı? ??? Başbakan Erdoğan ‘‘Kemal Abi’’sini korumaya aldı... Oysa, ‘‘Kemal Abi’’yle ilgili iddiaları ortaya atan AKP’nin iki milletvekili değil mi? AKP milletvekili Turhan Çömez ile Fuat Genç ‘‘Kemal Abi’’ye en ağır eleştirileri getirmişlerdi. sorumluluk bu kez de gazetecilere çıkarıldı... Bakın unutmuştum... Şu ‘‘ihale işleri’’ AKP’yi darmadağın ederse hiç şaşırmayın... AKP’den DYP’ye geçen Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan, AKP Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin’in ‘‘ihale buyruğu’’ verdiğini öne sürmüştü 20 gün önce... DYP’li Eraslan’ın iddiasına göre AKP’li Ergin, Hatay Doğumevi’nin bazı işlerinin kime yaptırılacağını yazmış... DYP milletvekili, gazetecilere AKP’li Ergin’in el yazısıyla yazdığı ‘‘ihaleyi şuna verin’’ mektubunu göstermişti... AKP’li Ergin’in, eski AKP’li yeni DYP’li Eraslan’a yanıtı gecikmedi... Dedi ki: ‘‘El yazısı benim. Bunların buyruk vermekle ilgisi yok. Doğumevi’nin çatı, kapı işleridir. Ben ticaretle filan uğraşmıyorum. Oysa, Eraslan şu sorulara yanıt vermeli: Eraslan’ın şirketi kamu kurumlarına iki katına kömür, yakacak satmış mıdır? Kendisi hakkında bu konuda soruşturma açılmış mıdır?’’ Gördünüz mü işi? Birisi eski AKP’li öteki ise hâlâ AKP’de... Para pul... Kaçak villa... Naylon fatura!.. ??? Yerel seçimlerde İzmir’de Ahmet Piriştina’nın ezip geçtiği AKP adayı Taha Aksoy, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların ısıtma ihalesini almış... Bunu bir süre önce yazmıştım... Günde beş kez soru önergesi veren CHP İzmir milletvekilleri bu konuda nedense suskun kaldılar, sesleri, solukları çıkmadı... Oysa, bu ihale nasıl verilmişti, İzmir İl Genel Meclisi’nden geçmiş miydi, bilinmiyor... Her neyse!.. Gazeteciler olup bitenleri yazıyor, Başbakan da gazetecilere saldırıyor: ‘‘Bu iddiaları ortaya atanlar çıkar peşinde koşuyorlar...’’ Mülk Allah’ındır tamam... Âlemin kralı olmak da güzel(!)... Faturasız yumurta toplamak, çocuklarına kıyak yapmak, Hazine arazisi üzerine oturmak, Kasımpaşa raconunun kitabına sığar mı? Ben bu sorunun yanıtını Erdoğan’dan değil, AKP’ye koşulsuz destek veren takkeli ve takkesiz tüm liboşlardan bekliyorum!.. ? Erdoğan’ın Kemal Unakıtan konusundaki haberlerin çıkar karşılığı yapıldığı yolundaki açıklaması CHP, DSP ve SHP tarafından tepkiyle karşılandı. Erdoğan’ın bildiklerini derhal açıklamasını isteyen muhalefet sözcüleri, açıklamanın suçluluk psikolojisi ile yapıldığını savundu. ceğini söyledi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen de parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Başbakan’ı basından özür dilemeye çağırdı. Sevigen, ‘‘Başbakan, iddiaların iftira olduğunu söylüyor ve basının avantayla haber yaptığı izlenimi yaratacak açıklamalar yapıyor. Başbakan ne biliyorsa açıkça söylemeli, basına yönelik iddialarını kanıtlamalı ya da özür dilemelidir’’ diye konuştu. Başbakan’ın ‘‘canı sıkıldığı zaman’’ önüne gelene çatmayı, azarlamayı ‘‘gelenek haline getirdiğini’’ belirten Sevigen, ‘‘Bu tepkiyi Irak’taki askerlerin başına çuval geçirilirken verseydi, o zaman, ‘her şeye tepki gösteriyor’ derdik. Ama orada onuru kırılmadı, burada Sayın Unakıtan’la ilgili medya doğruları ortaya çıkardığı zaman, basına ve muhalefete saldırmayı bir iş olarak görüyor’’ dedi. bakan’ın bütün basını ‘‘şaibe altına sokmaya çalıştığına’’ işaret eden Sezer, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Başbakan bu yolla içine düştüğü açmazdan kurtulabileceğini sanmaktadır. Bir başbakan böyle konuşamaz. Bildiği bir şey varsa derhal bunu açıklamalıdır. Yoksa iftiracı kendisidir. Başbakan, yolsuzlukları ayyuka çıkan bir bakanı koruyarak kendi sonunu hazırlamaktadır.’’ ‘Kendi sonunu hazırlıyor’ DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın basına yönelik sözlerini eleştirerek Erdoğan’ın herkesi susturup ülkeyi ‘‘padişah gibi’’ yönetmek istediğini söyledi. Baş ‘Sindirme çabası’ SHP Genel Sekreteri Ahmet Güryüz Ketenci de yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın saldırarak medyayı sindirmeye çalıştığını söyledi. Gerek Başbakan’ın gerekse Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün son dönemde basını hedef alan açıklamalarını kınadıklarını belirten Ketenci, bu tutumun altında ‘‘suçüstü yakalanma’’ psikolojisinin yattığını söyledi. AKP’nin farklı seslere tahammül edemediğini kaydeden Ketenci, ‘‘Medyanın yalan söylediğini beyan eden Erdoğan ve medyanın yabancı istihbarat örgütleriyle ilişkisi olduğunu ifade eden Gül, dönüp yolsuzuk iddialarına ilişkin basında yer alan haberleri araştırsınlar, kapalı kapılar ardında yapılan ihale pazarlıklarını açıklasınlar, çetelerle içli dışlı olan milletvekillerine hesap sorsunlar’’ diye konuştu. D AHA ÖNCE DE SUÇLAMIŞTI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘T ESADÜF MÜ’ EğitimSen’den ayrımcılık tepkisi ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) EğitimSen Basın Yayın Sekreteri Sayım Gültekin, iktidarın, polis ve din görevlilerine ‘‘özel hizmet tazminatı’’ adı altında yüzde 25 oranında ek ücret artışı yapmasının hukuksuz bir uygulama olduğunu belirtti. Gültekin, ‘‘Polis ve din görevlileri aylık 100 YTL’ye varan ek bir artış alacaklar ve bu artış emekliliklerine de yansıtılacak. AKP hükümeti, toplugörüşme mutabakat metninde yer almayan bir düzenleme yaparak keyfi ve siyasal tercihleri üzerinden ayrımcı uygulamalarını sürdürmektedir’’ dedi. Gültekin, ek hizmet tazminatından eğitim ve bilim emekçilerinin de yararlanması gerektiğini söyledi. Erdoğan’ın hedefi hep basın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’la ilgili haberlere, ‘‘Attıkları birçok iftiranın yalan olduğu ortaya çıkıyor. Bunun bir şeyler karşılığında olduğunun biz farkındayız’’ diyerek tepki gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basına daha önce de birçok kez ağır suçlamalar yöneltmişti. Başbakan Erdoğan’ın basına yönelik suçlamalarından bazıları şöyle: 13 Mart 2005: Partisinin İstanbul İl Kadın Kolları Birinci Olağan Kongresi’nde konuşan Erdoğan, son zamanlarda belli yerlerden ‘‘düğmeye basılmak’’ suretiyle bir şeylerin yapılmaya çalışıldığını belirterek şöyle konuştu: ‘‘Şu ana kadar atılan adımlar, bugüne kadar alıştıkları o çıkar anlayışının bozulması olayıdır. Hortumlar kesildiği için çılgına döndüler. Biz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyecek ve yedirtmeyeceğiz dedik. Zaman zaman bir şeyler yazılıyor, çiziliyor. Ama kendilerine gönderilen tekzipler yayımlanmıyor..’’ 15 Mart 2005: Medyanın ‘‘Dünya Kadınlar Günü’’ etkinliklerinde çıkan olayları abartarak AB’ye servis yaptığını ileri süren Erdoğan, basının başta kapkaç olmak üzere güvenlik konularında da abartılı haberler yaptığını söyledi. 8 Eylül 2005: Medyada terör haberlerinin abartılı bir şekilde yer aldığını söyleyen Erdoğan, terörün amacının propaganda olduğunu, bunun da yazılı ve görsel medya aracılığıyla yapıldığını söyledi. 29 Ekim 2005: Malatya çocuk yuvasında yaşanan şiddet olaylarının ardından basını suçlayan Erdoğan, ‘‘Basın çok farklı şeylere yer veriyor, ama vermesi gerekeni vermediği gibi bir de hakaret üstüne hakaret yağdırıyor. Yine kadından, aileden sorumlu bir hanım bakana bunu yapıyor. İnanıyorum ki bir demoralize durumu var. Bunu yapan nedir? Medyadır. Medya burada yargısız infaz yapıyor’’ diye konuştu. 26 Ocak 2006: Danışmanı Cüneyd Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu’nun erkeklerle birlikte başı açık namaz kılmasının partisine mal edilmek istendiğini söyleyen Erdoğan, ‘‘Medya sebebiyle yıkılan yuvalar var. Böyle şeylere asla vesile olmamak gerekir’’ dedi. 29 Ocak 2006: İstanbul’da katıldığı bir toplantıda malvarlığını grup toplantısında açıklayacağını söyleyen Erdoğan, daha sonra kendini yalanladı. Basını ‘‘akla hayale gelmeyecek sansasyonel haberler’’ yapmakla suçlayan Erdoğan, ‘‘Hakikaten cımbızlama yapmadan aynen yayımlayacaksanız söyleyeyim. Nedir o? Ben dün orada ‘Malvarlığımı açıklayacağım’ demedim. Ama bakın, bugün gazetelerde malvarlığımı açıklayacağım ilan ediliyor. Salı gününe kadar ellerinde çelik çomak var’’ açıklamasını yaptı. Çetin’den İzmit soruları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’ya, SEKA Kent Parkı Projesi ihalesinin, neden en düşük teklifi veren firmaya değil de fiyat sıralamasında 11. sırada yer alan Kare İnşaat Sanayi Ticaret’e verildiğini sordu. Çetin, TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, şu soruların yanıtlanmasını istedi: ‘‘Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan SEKA Kent Parkı Projesi ihalesini alan Kare İnşaat Sanayi Ticaret AŞ’nin bağlı olduğu Paşalı Grup’un bir diğer şirketi olan AVEK Otomotiv’e, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan ortak mıdır; grubun diğer şirketlerinde, örneğin SEKA Kent Parkı Projesi ihalesini alan Kare İnşaat Sanayi Ticaret AŞ’de, Kemal Unakıtan’ın çocuklarının ortaklıkları var mıdır? Fiyat sıralamasında 11. sırada yer alan Kare İnşaat Sanayi Ticaret AŞ’ye ihalenin verilmesi tesadüf müdür?’’ Kaplancılar Adana’da ? ADANA (Cumhuriyet) Konya’da, İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği’ne (İCCB) yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınanlardan 4’ü kadın 11 kişi Adana’ya getirildi. Yasadışı faaliyetlerde bulunmalarının yanı sıra çocuklarını da ‘‘günah yuvaları’’ diye tanıttıkları okullara göndermeyen ve çevrelerindeki insanları dini duygularını sömürerek çıkar elde ettikleri ve hatta camiden eşya çaldıkları savlanan 82 kişiden geri kalanının da Adana’ya getirilmesinin olası olduğu öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan zanlılar serbest bırakıldı. [email protected] Ok: Topçu davası düşmeli Başsavcı, eski Bayındırlık Bakanı’nın işlediği suçun görevi kötüye kullanmak olduğunu ve bunun da zamanaşımına uğradığını belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun Karadeniz Sahil Yolu Projesi ihalelerine fesat karıştırdığı iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandığı davanın zamanaşımı süresi dolduğu için düşürülmesini istedi. Ok, Topçu’nun suçunun ihaleye fesat karıştırmak değil görevi kötüye kullanmak olduğunu bildirdi. Oturuma sanık Topçu, avukatı Ömer Asım Livanelioğlu ve müdahil Karayolları Genel Müdürlüğü avukatları katıldı. Müdahil avukatları, esas hakkındaki iddialarını yazılı olarak bildirdiklerini, herhangi bir ekleme yapmayacaklarını söylediler. Duruşmada iddia makamında bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok, esas hakkındaki görüşlerini bildirdi. Yüce Divan’a sevk kararına konu olan eylemlerde devlet zararı doğmadığı için görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturduğunu kaydeden Ok, bu suç yönünden zamanaşımı konusunu anlattı. Eski TCY’ye göre görevi kötüye kullanma suçunun asli dava zamanaşımının 5 yıl olduğunu, yeni TCY’ye göre 8 yıl olduğunu söyleyen Ok, lehe olan hükmün eski TCY olduğuna işaret etti. Yargıtay Başsavcısı Ok, sanık Topçu’nun 19 Eylül 1997 olan suç tarihinden Yüce Divan’a sevk edildiği 10 Kasım 2004 tarihine kadar geçen süre içinde zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından zamanaşımının gerçekleştiğini belirtti. Ok, bu nedenle davanın düşürülmesini istedi. Duruşma 11 Nisan 2006’ya ertelendi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 CHP’den Tapu Yasası’na dava ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, yabancıların Türkiye’de mülk edinmesine de olanak tanıyan 5444 sayılı Tapu Yasası’nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yasa’nın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, yabancıların Türkiye’de konut edinmesine karşı olmadıklarını, ancak yabancılara toprak satışına karşı olduklarını vurguladı. İnsan Hakları Komisyonu’nun Kulp ve Şemdinli alt komisyon raporları kabul edildi ‘Yargıya müdahale’ önergesine ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Şemdinli ve Kulp alt komisyon raporlarını kabul etti. Komisyonun 5 üyesinin Şemdinli raporuna ‘‘kamu görevlilerinin yargıya müdahale eden söz ve davranışlardan kaçınması gerekir’’ ifadesinin eklenmesine ilişkin önergesi kabul edilmedi. Komisyonda kabul edilen raporda, ‘‘Halk, bir kuvvet komutanının astsubay başçavuş Ali Kaya’yı tanıdığını söylemesinin kendisine sahip çıkıldığı ve bu olayın örtbas edileceği intibaını verdiğini ve kuşkularını arttırdığı inancındadır’’ ifadesi yer alıyor. Kulp’ta toplu mezarla ilgili olarak kurulan ve uzun süredir askıda bekleyen Kulp raporu da Adli Tıp Raporu’nun gelmesi üzerine kabul edildi. Kulp’ta toplu mezarla ilgili olarak kurulan alt komisyonun raporunda 11 köylünün kaybolmasıyla ilgili olarak ‘‘olayların Bolu’dan gelen General Yavuz Ertürk, komutasındaki Bolu Dağ Komando Taburu’nun operasyonu sırasında gerçekleştiğinin anlaşıldığı’’ sonucuna varılmıştı. Adli Tıp Kurumu raporunda, kemiklerden ikisinin yüzde 99.9 ihtimalle kaybolan köylülerden ikisine ait olduğu belirtilmişti. Şemdinli alt komisyon raporu da tartışma yarattı. Rapordan ‘‘Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Ali Kaya’yı tanıdığını ve suç işleyeceğini zannetmediğini muhtevi basına demeç vermesi talihsizliktir. Büyükanıt her ne kadar konuşmasının devamında mezkur kişi suça karışmışsa sahip çıkmayacağını belirtse de bu yönde basına bir demeç yargıya müdahale olarak algılanabilir’’ ifadesinin çıkarılması AKP’li üyelerden Faruk Ünsal’ın imzasını çekmesine yol açmıştı. Ünsal, dünkü toplantıya katılmadı. Ancak arkadaşlarıyla birlikte hazırladığı önerge tartışıldı. AKP’li Ünsal ile Cavit Torun, Atilla Maraş ve Anavatan Partili Hüseyin Güler ile CHP’li Şerif Ertuğrul’un imzasını taşıyan önergede ‘‘kamu görevlilerinin yargıya müdahale anlamına gelecek söz ve davranışlardan kaçınması gerekir’’ deniliyordu. CHP’li Ahmet Ersin ‘‘En büyük kamu görevlisi Başbakan. O yargıya müdahale etmedi mi? Bu iç sorununuz, kendi aranızda çözün’’ dedi. Önerge kabul edilmedi. Toplantıda Ünsal’ın bazı gazetelerde yer alan ‘‘Alt komisyon üyeleri korkuyorlar, ben de zaman zaman korktum’’ benzeri ifadelerine de tepki gösterildi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle