10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MART 2006 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr ÖZGÜN YARGILAR ÜRETEN SANATÇI 10 Mart’ta başlayacak 8. Selanik Belgesel Film Festivali’nde 184 yapım gösterilecek Yüzyılımızdan insan görüntüleri ASLI SELÇUK 1999’da Yunanistan’ın Selanik kentinde ilk kez düzenlenen Belgesel Film Festivali: 21. Yüzyılın Görüntüleri, 2006’da sekizinci yaşını kutluyor. 46. yılına ulaşan Selanik Uluslararası Film Festivali’nin yeni bir parçası olan etkinlik, bu yıl 10 19 Mart tarihlerinde dünyanın her köşesinden 184 belgeseli izleyiciyle buluşturacak. 8. Selanik Belgesel Film Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da Kültür Bakanlığı, Selanik Film Festivali, ulusal kanal ERT, Yunan Film Merkezi ve Selanik Belediyesi’nce destekleniyor. Festivalin kurucusu ve yöneticisi Dimitri Eipides bu yıl üç ana konuya odaklandı: Küreselleşme, Afrika ve Şiddet Politikaları. Dünyadaki toplumsal, siyasal, tarihsel, kültürel gelişmeleri, durumları vurgulayan yapımlar etkinliğin ana programında yer alıyor. Ana programdaki filmler doğrudan FIPRESCI (Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Birliği) ve İzleyici Ödülleri’nin adayı oluyorlar. Bölümlerin adları festivalin zenginliğini, çeşitliliğini tümüyle açıklıyor. Tarihe yeni bakışlar ten Kim Longinotto, insancıl durumları incelemeye karşı engellenemez bir ilgi duyduğunu belirtiyor. Belgeselcinin en ünlü filmleri arasında BBC için Jano Williams’la ortaklaşa yaptığı Dream Girls (Rüya Kızlar/1993) belgeseli öne çıkıyor. Rararazuka Revue adlı tiyatro topluluğunun göz kamaştıran, abartılı müzikal gösterilerini yansıtan bu ilginç yapımla birlikte Tokyo’da erkek gi bi yaşayan üç Japon kadını konu alan Shinjuku Boys (Shinjuku Oğlanları/1995) da Longinotto’nun en tanınan çalışmaları arasında. Bunların dışında, onu, yine Jano Williams’la birlikte çektiği The Good Wife of Tokyo (Tokyolu İyi Eş/1992), Divorce Iranian Style (İran Usulü Boşanma/1998); Claire Hunt’la ortak yaptığı Runaway (Kaçış/2001); Ziba Mir Hüseyini’yle birlikte yönettiği The Day I Will Never Forget(Unutamadığım Gün/2002) filmleriyle de tanıyoruz. Ödüller 19 Mart’ta verilecek Spotlight New York’ adlı bölümde (New York Spotlar Altında) dünyanın en büyük metropollerinden biri olan New York’taki günlük yaşamı, ilginç kişilikleri anlatan belgeseller gösterimde olacak. Et kinlik ayrıca İskandinav ülkelerinden gelen yapımlara da geniş yer ayırdı. Belgesellerin promosyonu ve dağıtımıyla ilgili toplantıya Philippa Kovarski (Cinephil), Debra Zimmermann (Women Making Movies), Catherine Le Clef (DocCo) ve Jan Rofekampf (Films Transit) katılacaklar. Ulusal ve uluslararası seçici kurulların belirleyeceği ödüller kazanan sanatçılara 19 Mart gecesi kapanış töreninde sunulacak. Festivalin kurucusu ve yöneticisi Dimitri Eipides bu yıl üç ana konuya odaklandı: Küreselleşme, Afrika ve Şiddet Politikaları. Dünyadaki toplumsal, siyasal, tarihsel, kültürel gelişmeleri, durumları vurgulayan yapımlar etkinliğin ana programında yer alıyor. Tan Oral, 40 yıllık dostu Aydın Engin’e ‘kendini’ anlattı Kültür Servisi ‘İş Bankası Kültür Yayınları Nehir Söyleşiler’ dizisi bu kez, Tan Oral kitabı ile okuyucularına sesleniyor. Aydın Engin soruyor, Tan Oral anlatıyor. Tan Oral Kitabı’nda, Oral’ın kişisel öyküsünün yanı sıra sanat yaşamındaki ilginç olaylara ve anekdotlara yer veriliyor. Örneğin, Gırgır’ın dünyanın en çok satan mizah dergileri arasında yer almadığına ilişkin Oğuz Aral ile yaptığı tartışma, tesadüfen bir araya geldiği Zeki Müren’i ‘solcu’ yapma girişimi, Nesin Vakfı’nın kuruluşu sırasında gerçekleştirdiği çalışmalar ve Aziz Nesin ’le yakınlığı, Cumhuriyet gazetesi süreci vs.. Aydın Engin’in deyişiyle kitap; ‘‘salt ülkemizin ünlü ve önemli bir çizerinin yaşamöyküsü kitaplaştığı için değil, genel olarak mizah, özel olarak karikatür sanatı üstüne inceden inceye düşünmüş, yer yer paradoksal, yer yer şaşırtıcı ama kesinlikle özgün yargılar üretmiş bir sanatçının yaşamöyküsü kadar sanat anlayışı ve yorumu da olabildiğince geniş yer aldığı için güzel, iyi ve keyifli’’. Tan Oral nasıl bir insandır, yaşamında kırılma noktaları nelerdir, çizerliğe nasıl bakar, mizah onun için nedir, maddi hayatla kurduğu ilişki nedir, kendine özgün yanları var mıdır, dostları kimlerdir, yaşamını nasıl anlamlandırmıştır, birileri ondan bir şey istediğinde neden ‘evet’ der.. gibi bir sürü sorunun yanıtı, Tan Oral’ın kendi ağzından ‘Kitabın Adı Budur’da. Views of the World’de (Dünyaya Bakışlar) toplumsal açıdan belirleyici konular yer alıyor. PortraitsHuman Journeys’de (Portrelerİnsan Yolculukları) toplumsal, kültürel, tarihsel değişimler ve gelişmelere insanların yaptığı önemli katkıların vurgulandığı çalışmalar var. Stories to Tell’de (Anlatılası Öyküler) insanın doğayla olan ilişkisini, onunla nasıl iç içe yaşadığını, çok sayıda şeyi nasıl paylaştığını betimleyen yapımlar bulunuyor. Recording of Memory’de (Belleğin Kaydettikleri) çağdaş yaşamı, canlı tarihi biçimlendiren önemli olayların ve kişilerin vurucu tanıklıkları sergileniyor. Habitat’ta toplumsal değişimlerin sonuçları ve çevresel sorunlar irdeleniyor. Night Time Moods’da (Geceyarısı Durumları) müzikal belgeseller ve yetişkinlere yönelik çalışmalar var. Greek Panorama’da (Yunan Panoraması) ise son yılların Yunan yapımları gösteriliyor. Festivalin bu yılki üç ana bölümünden biri olan Küreselleşme: Alternatif Öneriler’de, konuyla ilgili filmlerin, örneğin yöresel yönetimler kurarak tarımda alternatif yöntemler, ortak çözüm ve var olma yolları arayan grupların çalışmalarını gösteren belgesellerin gösterilmesinin yanı sıra konferanslar da yer alıyor. Afrika Dosyası: Çözümsüz Durumlar’da, iki ana başlık altında, Afrikalıların kendi kıtalarında yaşadığı kabile savaşları, AIDS, eğitimsizlik, ekonomik sömürü, yoksulluk gibi önemli sorunlar sonucunda Avrupa’ya göçen Afrikalıların bu ülkelerde karşılaştıkları uyumsuzluk, ırkçılık, ekonomik çıkmazları tartışan çalışmalar gösterilecek. Şiddeti irdeleyen yapımlar Kim Longinotto: ‘İran Usulü Boşanma’ Karahasanoğlu yaşamını yitirdi Konferansa 26 merkezden 53 yabancı yazarla Türkiye’den 23 yazar katılıyor ‘Hapisteki Yazarlar Komitesi’ İstanbul’da Kültür Servisi Uluslararası PEN’in en etkin komitelerinden biri olan ‘‘Hapisteki Yazarlar Komitesi’’nin yıllık konferansı, Türkiye PEN merkezinin ev sahipliğinde dün başladı. 4 Mart’a kadar İstanbul’da yapılacak konferansta, PEN’in temel ilgi alanı olan ifade özgürlüğü tartışılacak ve konferansa 26 merkezden 53 yabancı yazarla Türkiye’den 23 yazar katılıyor. Uluslararası PEN Türkiye Merkezi Başkanı Vecdi Sayar, Uluslararası PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Karin Clark ve Hapisteki Yazarlar Türkiye Komitesi Başkanı Müge Sökmen’in açılış konuşmaları ile başlayan konferansa Türkiye, Amerikan, FlamanBelçika, Bask, Kanada, Katalan, Danimarka, Finlandiya, İngiliz, İskoç, Alman, Çin, İtalyan, Hollanda, Norveç, Filistin, Portekiz, Quebec, San Miguel de All, Rus, İtalyanİsviçre, Fransızİsviçre, Almanİsviçre, Sydney ve Kürt PEN’lerinin temsilcilerinin yanı sıra Uluslararası PEN’in Genel Sekreteri Joanna Leedom Ackerman, yönetim kurulu üyesi Eugene Schoulgin, Program Direktörü Sara Whyatt ve İdari Direktör Caroline Whitaker da katılıyor. Halka açık toplantı 4 Mart’ta Konferansın Türkiye delegeleri arasında PEN İkinci Başkanı İpek Çalışlar, Genel Sekreter Sezer Duru, Yönetim Kurulu üyelerinden Jaklin Çelik, Halil İbrahim Özcan’ın yanı sıra TYS Başkanı Enver Ercan, Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Me tin Celal, Oya Baydar, Pınar Kür, Aslı Erdoğan, Feride Çiçekoğlu, Sezai Sarıoğlu, Eşber Yağmurdereli, Oral Çalışlar, Fatih Taş, Abdullah Yılmaz, Hrant Dink, İsmet Berkan gibi yazar, yayıncı ve gazeteciler bulunuyor. Konferansta üç gün boyunca tartışılacak konular arasında, ‘‘İfade Özgürlüğünde Yeni Açılımlar’’, ‘‘İfade Özgürlüğü Sorunları’’, ‘‘Yazardan Yazara Destek’’, ‘‘Ortak Eylem ve Kampanyalar’’, ‘‘Sürgün Kentleri’’, ‘‘Medya Stratejileri’’, ‘‘Türkiye’de İfade Özgürlüğü’’ ve yer alıyor. Konferansın son günü olan 4 Mart’ta saat 15.0017.00 arası Armada Otel’de düzenlenecek halka açık toplantıda Vedat Türkali, Elif Şafak ve Murathan Mungan, ‘‘Edebiyat ve İfade Özgürlüğü’’ üzerine konuşacaklar. ? Kültür Servisi Şair ve yazar, Saçak edebiyat dergisinin yayın yönetmeni Subutay Hikmet Karahasanoğlu tedavi görmekte olduğu Süreyyapaşa Hastanesi’nde dün yaşamını yitirdi. Karahasanoğlu’nun cenazesi memleketi Maçka’da (Trabzon) toprağa verilecek. 1925 yılında doğan Subutay Karahasanoğlu hukuk fakültesinde okudu, yargıçlık ve avukatlık yaptı. Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi olan Karahanoğlu’nun şiirleri çeşitli edebiyat dergilerinde yayımlandı. Saçak ve Yelken dergilerinin yayın yönetmenliğini yapan yazarın başlıca yapıtları şunlar: ‘Hepsibir’, ‘Trabzon Bayraktar’, ‘Gece Aydınlığı’ (şiir) ve çocuk kitapları: ‘Beyza’yı Tanırmısınız / Çocuk ve Şiir’, Nasrettin Hoca / Şiirler , Şiirlerle Nasrettin Hoca’. Songlines’tan Pozitif’e övgü ? Kültür Servisi Dünyanın önde gelen dünya müziği dergilerinden İngiliz Songlines, son sayısında İstanbul’u sayfalarına taşırken Pozitif topluluğuna da geniş yer verdi. Songlines, mart sayısında İstanbul’u tanıtırken Pozitif topluluğunu ‘‘Türk müziğini keşfederken önemli bir anahtar’’ olarak tanımladı. Songlines, Pozitif’inn yanı sıra Babylon’a ve plak şirketi Doublemoon’a da özel bir başlık altında değindi. YENİ ALBÜMLERİNİ İLK KEZ 6 MART’TA İSTANBUL JAZZ CENTER’DA SESLENDİRECEKLER ‘Masal Bahçesi’ açılıyor ? ANKARA (AA) ‘‘Muhsin Ertuğrul’’ adını alan, Mamak semtindeki eski konservatuvar sahnesi, 9 Mart’ta perdelerini çocuk oyunu ‘‘Masal Bahçesi’’ ile açacak. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile Mamak Belediyesi arasında imzalanan protokol ile Muhsin Ertuğrul Sahnesi olarak hizmete giren sahnede, perşembe, cuma ve cumartesi günleri Devlet Tiyatrosu’nun yapımları seyredilebilecek. Ali Taygun’un yazdığı, Oğuz Tunç’un yönettiği, Haydar ile Ceren’in masallar diyarında Cangoloz Dev’e karşı verdikleri savaşımın anlatıldığı ‘‘Masal Bahçesi’’, 10 ve 11 Mart’ta da aynı sahnede küçük izleyicilerle buluşacak. Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde 16 ve 17 Mart’ta ‘‘Ben Nâzım Hikmet’i’, 23, 24, 25, 30, 31 Mart’ta ise ‘‘Gözlerin Ardındaki Çocuk’’ oyunları seyredilebilir. Dördüncü kardeşlerle buluşma Kültür Servisi 25 yıldır yurtdışında yaşayan Ufuk ve Bahar Dördüncü kardeşler, DMC Classic etiketiyle çıkardıkları yeni albümleri ‘Rendezvous avec l’enfance’ın dünya ilk seslendirilişini 6 Mart Pazartesi günü saat 21.30’da İstanbul Jazz Center’da gerçekleştirecekler. Caz dünyasının ünlü adlarına ev sahipliği yapan İstanbul Jazz Center ilk kez klasik müzik dinleyicilerini ağırlayacak. Ünlü Fransız piyano sanatçısı F.R. Dcchable’ın ‘‘eksiksiz bir teknikle donatılmış, gayretli çalışan, bize canlı ve hayal gücü dolu yorumlar sunan iki piyanist’’ olarak tanımladığı Ufuk ve Bahar Dördüncü’nün müziklerinde uzun zamandır birlikte olmanın sağladığı uyum ve buna eklenen sıra dışı tekniğin büyüsü hemen duyumsanıyor. İkilinin Fransız müziğine olan yakınlıklarında H. Datyner, D.N’Kaoua, E. Vercelli ve Vlado Perlemutter ile tanışmaları büyük rol oynamış. Dünyanın önde gelen konser salonlarında konserler veren ikili, P. Boulez, T. Strugala, Z. Nagy, A. Jordan, A. Schwinck, P. Rophe, Rickenbacher gibi dünyaca ünlü şeflerle birçok konser verdiler. Avrupa’da Amadeus, Schubertiade, Ars Musica Strasbourg, Fontainebleau Paris gibi festivallerin yanı sıra Japonya’da Akoyishidai, Türkiye’de ise İstanbul, İzmir ve Ankara’da düzenlenen müzik festivallerine katıldılar. (0 212 327 50 50) Şiddet Politikaları Bölüm 2’ de, 2004 yılında Terorizm: Şiddetin Görüntüleri başlığı altında, terorizmin doğasını, özgürlük savaşımıyla terorizmin ayrımını, başlı başına terör kavramını inceleyen festival; bu yıl terör konusunda daha da derinleşerek şiddet politikalarının kaynağına iniyor. Çeçenistan ve Filistin’deki acı deneyimleri araştıran, yansıtan belgesellere yer vererek terörün öteki yüzüne yöneliyor. Bu yılki önemli bir etkinlik de, çok ödüllü usta kadın belgeselci Kim Longinotto’nun toplu gösterisi. Toplumdaki azınlıkları, marjinalleri ele alan, kadınların yaşadığı eşitsizliği sorgulayan belgeselleriyle tanınan Longinotto, vereceği ustalık sınıfında, izleyicilere çalışma yöntemiyle ilgili bilgiler de verecek. 1986’da Claire Hunt’la birlikte Twentieth Century Vixen adlı kendi yapımevini kuran yönetmen, belgesellerini salt kadınlardan oluşan küçük yapım ekibiyle çekiyor. Filmlerinin büyük çoğunluğunu Japonya, İran ve Mısır’da çeken, konuyu ele alışını bir antropoloğa benze ‘Ders Notları’nı tuvale yansıttı ANKARA (AA) Ressam Salih Bayçu’nun, ders notlarından esinlenerek hazırladığı büyük boyutlu 9 çalışması Anadolu Ajansı Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Bayçu, defter kenarlarına ya da kâğıtların boş köşelerine yapılan, genelde birbirlerine benzeyen karalamaları, siyah, beyaz ve gri renklerde tuvallere aktarıyor. Sanatçı, büyük boyutlu çalışmalarında nnesneleri özgün biçimleriyle değil, karalamanın kendine has şekliyle tuvale yansıtıyor. Bayçu’nun ‘‘Ders Notları’’ adlı sergisi 17 Mart’a kadar gezilebilecek. Tolstoy 1011 Mart’ta İstanbul’da ? Kültür Servisi Rus edebiyatının büyük yazarı Lev Tolstoy’un torunu olan ve günümüz caz müziğinin başarılı kadın sesleri arasında yer alan Victoria Tolstoy, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında 1011 Mart tarihleri arasında İstanbul Jazz Center’da müzikseverlerle buluşuyor. Renkli ve samimi kişiliği, güçlü ve canlı sesiyle dinleyenleri büyüleyen Victoria Tolstoy, iki gece boyunca saat 21.30’dan başlayarak İstanbul Jazz Center’da cazseverler ile bir araya gelecek. (0212 327 50 50) UfukBahar Dördüncü CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle