25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 2006 PAZARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL Cumhuriyetimize Yazık Olacak Oydaşma YILLAR ÖNCE, işadamlarının bir İstanbul toplantısında olayın ana teması olan “consensus” sözcüğü “uzlaşma” diye çevrilip duvarlar o sözcükle süslenmişti. Sanki işverenler ile işçiler belli bir ücrette uzlaşmışlar gibi. Doğrusu, “oydaşma” olmalıydı. Oydaşma, anlaşmadan da, uzlaşmadan da farklı. Tartışmayla, pazarlıkla ulaşılan bir durum değil. Kendiliğinden oluşan, sanki eşyanın tabiatından, durumun gerekliliğinden doğal olarak ortaya çıkan bir “hemfikir” oluş, aynı görüş açısını fazla zorlama olmaksızın birlikte benimseme. Bugünlerde gündemde tutulması, nadide bir çiçek gibi büyütülüp sabırla, özenle, titizlikle beklenmesi gereken bir kavram. Cumhurbaşkanlığı seçimi için. ydaşma olmazsa, kıyamet kopacak. Şimdiden beliren gerilim, yanlış adayların yarışmasıyla büyük bir patlamaya dönüşebilir. Şuradan belli ki, en hırslı aday görünen Başbakan’ın adı ülkeyi ikiye böldü bile. Erdoğan’ın o mevkie gelmesini engellemek isteyenlerce ileri sürülen çözümlerin yeni gerilimlere ve sorunlara yol açacağı da belli: Koşullar zorlanarak apar topar gidilecek bir erken seçimin herkesçe kabul edilebilir bir çözüm getireceğini kimse kesin olarak söyleyemez. Sayın Sezer’in süresini Anayasa değişikliğiyle uzatıp genel seçim sonrasına sarkıtmak da çözüm değil. Çünkü, iki makamdaki görev sürelerinin birbirine yaklaştırılması Anayasayla sağlanmak istenen güvenceyi, yani “yürütmenin bütünlüğü” içinde hükümet ile cumhurbaşkanı arasında kurulan denge ve karşılıklı fren sistemini ortadan kaldırır. İkisi için farklı seçim tarihleri ve görev dönemleri düşünülerek aynı siyasal gücün her iki görevi elinde toplaması önlenmek istenmiştir. En sağlam çoğunluğa dayalı hükümet bile beş yıldan fazla işbaşında kalamıyor, cumhurbaşkanının görev süresi ise yedi yıl. Yoksa, ikisi de aynı iktidar çoğunluğunun aynı yöndeki güçlerini birbirine ekleyerek karşı konmaz bir iktidar ağırlığı yaratabilirler. Nitekim, 1961’den önceki 1924 anayasa düzeninde her genel seçimden sonra Meclis’teki çoğunluk hem cumhurbaşkanını seçer, hem de kendi hükümetini işbaşına getirirdi. BayarMenderes ikilisinin birlikte neler yaptığı kolay unutulur gibi değildir. Bazılarının önerdiği gibi bir Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi yoluna gitmek de olacak iş değil. Çünkü böyle yapmak, yetkileri ne denli sınırlanırsa sınırlansa çok güçlü bir devlet başkanı yaratacağı için, diktatörlüğe yatkın bir toplumda hiç iyi sonuç vermeyecektir. O halde? O halde, görevdeki cumhurbaşkanı partilerin ve önemli devlet kurumlarının başlarını bir araya getirerek en uygun ortak adayın belirlenmesi için bir düşünce jimnastiği başlatabileceği gibi, kamuoyundaki tartışmalarla da bu arayışa dıştan katkı sağlanabilir. Oydaşma, oyla değil, bu yöntemle yaratılır. Oydaşmaya karşı çıkanın niyeti bozuk demektir. mumtazsoysal@gmail.com Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... Tel: 0 212 511 94 94 Abone: 0 212 513 83 00 A Emekli Diplomat tatürk devrimlerine ve ulu düzenin yerleştirilmeye çalışıldığını görsal bütünlüğümüze ihanetin mek istemeyenler büyük bir yanılgı ve aydoruk noktasına ulaştığı bu mazlık içindedirler. günlerde bölücülüğün, irtiÇarpıklık, “irticanın ülke çapında canın ve emperyalizmin kuşatması al yuvalanmasını yaratan” kafalardadır. Ne tında çökertilmeye çalışılan Cumhuriye acıdır ki bu çarpıklığı görmek istemeyen tin elden gitmekte olduğunu, çarpık bir “içimizdekiler”, iktidarların ve emper Daver DARENDE O BİZİM GAZETE yalizmin dümen suyuna göre hareket edenler, toplumun değerler sisteminin altüst olmasından kaygı duymamakta, ülkemizin üniter devlet yapısını tartışmaya açanlara karşı tepki göstermekten kaçınmaktadırlar. Türkiye’nin kurulu düzenini yok etmeyi amaçlayan, sinsice hazırlanmış plan aşama aşama uygulanmaktadır. Bununla yetinmeyenler, Cumhuriyetin son kalelerinden biri olan Çankaya’ya da göz dikmişlerdir. Uygarlık ışığının kuşaktan kuşağa aktarılmasını ve ulusça diri tutulmasını bizlere emanet eden Atatürk’ün bu çarpık gelişmeler karşısında kemikleri sızlarken, Türkiye her an patlamaya hazır mayınlarla döşenmiş, sonu belirsiz bir yola doğru hızla ilerlemekte, yurtseverliğin neredeyse suç sayıldığı bugünlerde, kamuoyumuza karşı sorumluluk üstlenmesi beklenen kimi medya kuruluşları ile sözcülerinin ülkemizin yaşamsal önemdeki sorunlarına karşı duyarsız davranmaları, gerçekleri amacından saptıran yanlı tutumları ibretle izlenmektedir. İnsan haklarından, özgürlüklerden ve demokrasiden yana görünen, ekranlarda adlarını ezberlediğimiz profesör unvanlılar, emekli bürokratlar, çıkarını her şeyin üstünde tutan iş çevreleri ve kimi vakıf yöneticileri ile politikacılar, sinsice hazırlanan planın ulusal bütünlüğümüzü çökerterek Türkiye’yi bir din devletine dönüştüreceğini neden görmek istemiyorlar? Kemalizmi aşağılayanlar, Avrupa Birliği’nin yardakçılığını yapanlar ülkemizin ateş çemberi içine alındığını ne zaman fark edecekler? Türkiye, kara ruhlulardan, mürtecilerden, bölücülerden, tören Atatürkçülerinden ve aramızda türeyen mütareke kalıntılarından kurtulduğu gün düzlüğe çıkacaktır. Cumhuriyet ve ülke elden gitmek üzere iken kafamızı kumdan çıkarmanın zamanıdır. CUMHURİYET’TEN OKURLARA İBRAHİM YILDIZ Seçim Baskısı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in “Nisan ayında seçim yapılmalı” mesajı vermesi Türkiye’nin gündemini belirledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın karşı çıktığı erken seçim çağrısına muhalefet partileriyle sivil toplum kuruluşları destek verdi. Türkiye’yi sıkıntılı bir döneme sürüklenmekten kurtaracak en demokratik çözüm yolu olarak önerilen erken seçimin ardından Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılmasının doğru olacağı düşüncesi toplumda kabul görmekte. İktidar partisi AKP’nin erken seçim kuşatmasına karşın siyasi üsluba yakışmayan demeçler vermesi, bir korkunun ifadesi olarak yorumlanabilir. Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik hakaret içeren söylemler bugüne dek görülmemiştir. Gelinen bu noktadan sonra yine Cumhurbaşkanı’nın önerdiği gibi “Görev CHP’ye düşmektedir”. Ana muhalefet partisi CHP’nin sinei millete dönmesi önemli bir adım olacaktır. Öteki partiler de CHP’den bu girişimi beklemektedir. Halkın gerçek iradesinin Meclis’e yansıdığını söylemek olanaksızdır. Bu nedenle Meclis’in şu anki tablosunun cumhurbaşkanı’nı seçmesi adaletsizliğin, hukuksuzluğun yanı sıra çoğunluğun iradesini de yansıtmayacaktır. Başbakan niye gitti? Acaristanbul ile Acarkent villaları bir süre önce çok satışlı gazetelerin manşetlerinde yer aldı. Birkaç gün sonra unutulan bu manşetlerin perde arkası aydınlanmadı. Arkadaşımız Miyase İlknur’un haberler dizisi, yalnız Acarkent değil; Beykoz, Kemerburgaz, Zekeriyaköy, Çekmeköy gibi İstanbul’un kuzeyindeki ormanlık alanların yıllar içinde nasıl betonlaştığını gözler önüne serdi. Bugünün Başbakan’ı 5 yıl süresince İstanbul’da görev yaptı. Ardından yine kendi partisi İstanbul’u yönetti. Geçen 15 yılı aşkın sürede orman talanı, boğazdaki kaçak yapılaşmaya göz yumuldu. İşte asıl yanıtlanması beklenen soru budur. Daha da önemlisi Acarkent’in sahibi İsmet Acar’ın söylediği şu cümle hâlâ yanıt beklemektedir. “Başbakan Erdoğan ile Maliye Bakanı Unakıtan sivil olarak Acarkent’i dolaştılar…” ÖSS sayfaları. Geçen hafta başladığımız ve her cumartesi 2 tam sayfa olarak yayımlayacağımız ÖSS deneme sınavı üniversite adaylarına önemli bir katkı sağlayacaktır. Ankara’nın köklü dershanelerinden Seçkinler Eğitim Kurumu ile yaptığımız bu işbirliği haziran ayına dek sürecek. Önümüzdeki günlerde yeni kampanyalarımızı okurlarımıza duyuracağız. Cumhuriyet okuruna daha iyi bir gazete, birbirinden ilginç ekler vermek için çalışıyoruz. İyi haftalar. Dosya No:2006l SATIŞ Mahkemece satışı sureti ile ortaklığın giderilmesine (İzaleyi Şüyuu) karar verilen taşınmazın cinsi, değeri, adedi, önemli özellikleri: Taşınmazın Tapu Kaydı: İstanbul ili Kadıköy ilçesi, Sahrayıcedit mahallesinde kain 175 pafta, 3158 ada,137 parsel sayılı 659 m2 miktarlı kat irtifaklı taşınmazın 22/300 arsa paylı İkinci kat 5. nolu Dairesinin tamamı Kadıköy 3.icra Müdürlüğünde açık artırma sureti ile satılacaktır. Taşınmazın İmar Durumu: Dosyada mevcut, Kadıköy Belediye Başkanlığı kentsel dönüşüm ve planlama Müdürlüğünün 22.02.2006 tarihli ve 06/581458 sayılı imar durumu yazısında söz konusu 137 sayılı parselin, 11.04.1979 t.t.li 1/1000 ölçekli imar planında bina yüksekliği H:serbest irtifalı, taban alanı kat sayılı KAKS: 2.07, kat alanı kat sayısı TAKS: 0.25 yapılanma şartlarında ayrık nizam iskan sahasında kaldığı, ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 05.11.1999 tarih, 664 sayılı ilke kararı gereği söz konusu parsele komşu veya yol karşısında tespitli tarihi eser niteliğinde yapı bulunması halinde uygulama esnasında Anıtlar Kurulundan görüş alınması gerektiği bildirilmiştir. Taşınmazın Evsafı: Söz konusu taşınmaz; Sahrayıcedit Mahallesi, Halk sokağından mahallen 24 kapı nolu, betonarme karkas sistemde, bir bodrum, bir zemin, beş normal katlı inşa edilmiş COŞKUN Apartmanının ikinci normal kat 3 (Tapuda 5) nolu dairesidir.Daireye girişte zemini laminat parke ile kaplı, duvarı sabit fortmanto dolaplı hol, hole açılan balkonlu salon, duvarları fayans kaplı, rezopal tezgah, tezgah altı üstü ahşap lamine kaplı dolaplı mutfak ile bir koridorda biri kapalı balkonlu üç yatak odası, banyo ve tuvalet mahalleri mevcuttur. Banyoda duvarlar tavana kadar fayansla kaplı, mermer tezgah, tezgah altı lake dolap, aynalı tezgah üstü dolap, hilton lavabo, takım klozet ile duşa kabinli küvet vardır. Salon, yatak odaları, koridor ve banyo kartonpiyerli, duvarları saten yağlıboyalıdır.Daire giriş kapası çelik,iç kapıları meşe kaplamalıdır.Daire takriben 130 m2 sahalıdır. Bina vasat üstünde işçilik ve malzeme ile inşa edilmiş, elektrik su ve doğalgaz yakıtlı kalorifer ile asansör tesisatları vardır. Bina Sahrayıcedit mahallesinde, Atatürk Caddesi ile D. 100 İstanbulAnkara Karayolu arasında kalmaktadır. Bina her türlü belediye hizmetlerinden istifade eder konumda olup ulaşımı kolaydır. Taşınmazın Değeri: Bilirkişice 180.000,00.YTL değer takdir edilmiştir. Satış Şartları: 1 Satış 22.01.2007 Pazartesi günü saat 14.00.den 14.15.e kadar Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır.Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla taşınmaz 01.02.2007 Perşembe günü aynı yerde saat 14.00 ila 14.15 arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar Banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir.Damga Vergisi, tapu harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmazlar üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde Dairemize bildirmeleri lazımdır: Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmada hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır.İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak,bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 20061 Satış Dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 06.12.2006 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 62537 KADIKÖY 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ SATIŞ İLANI CUMHURİYET 02 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle