18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dursun Uyar, Almanya’dan İsviçre’ye aktardığı paraları daha sonra Yozgat’taki şirketine aktarmış 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kendine kredi vermiş ‘Tayyip Erdoğan suç işliyor’ ? İstanbul haber servisi İşçi Partisi (İP) İl Merkezi’nde dün bir basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Doğu Perinçek, AKP’nin Kıbrıs Rum Kesimi’ne bir liman ve bir havaalanı açılması şeklindeki önerisinin anayasal bir suç olduğunu savundu. Perinçek öneriyi “Tayyip Erdoğan kliği, ABD ile yaptıkları gizli mutabakatın gereği bir liman ve bir havaalanını Rum yönetimine açarak ek protokolü uygulamak, Annan Planı gereğince KKTC’ yi ortadan kaldırmak istemektedir” şeklinde değerlendirdi. Alıç Çiçeği ve Ölüm... Aşkın ve ölümün ağlatısında sürer yaşam. Umutsuzluğun ve kuşkunun izdüşümüdür yaşam... Alıç çiçeğinden tanelenmiş sevecenliğimiz karanlık yüzlerin gölgelerini taşır gecelere. Geceler çığlığımızın yankısıyla bir başka evrene sürükler anılarımızı... Bazı ölümler vardır... O ölümler sizi gizli kentlerin sokaklarına götürür sessizce... Bir sahil kasabasında denizin üzerinden yükselen güneşi seyrediyorum, çayımı yudumlarken... Ağaçlar yapraklarını dökmüş... Görünürde kimseler yok... Aynalı bir gökyüzünün altındayım. Kış güneşiyle oyalanıyorum... Acılar kor gibi düşüyor yüreğimize, acılar yaşamın içinde Veselin’in, Aleksandr’ın ürpertiler sabahında kırmızı gül gibi, tomurcuklanan göz gibi hüznün şiirini oluşturuyor... Gürhan Uçkan’ın Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlanan fotoğrafına baktım uzun uzun... Gözlerinin içi gülüyor, Gürhan’ın... Ve Cumhuriyet’in haber başlığı: “Gürhan Uçkan’ı yitirdik...” 58 yaşında kalbine yenik düştü Gürhan. Cumhuriyet’in yıllarca Stockholm Temsilciliği’ni yaptı... Gürhan edebiyatçıydı, İsveç Akademisi’nin 2002 yılı çevirmen ödülünü almıştı... 1971 yılından beri İsveç’te yaşıyordu. Aynı zamanda Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği’nde çalışıyordu... Deniz kıyısında bir kahvede anılarımla baş başayım... Galiba 2002 yılının mayıs ayıydı. İstanbul’dan İzmir’e gelmiştim. Gürhan’ın İzmir’de bir sergi açtığını duyunca koşarak yanına gittim... Bir fotoğraf sergisiydi... Salonun bir köşesinde sessizce duruyordu... Ne güzel fotoğraflardı onlar... Aşkın ve ölümün ağlatısını, zamanı, yaşamı çok güzel anlatmıştı fotoğraflarında... ??? Kitapları da vardı Gürhan Uçkan’ın... Öykülerini “Gabriel”, şiirlerini “Sevdalarda Geçer” adlı iki kitapta toplamıştı... Fotoğrafçılığa meraklıydı... Hem edebiyatçı, hem gazeteciydi... İsveççeden Türkçeye çevirdiği Marta Traba, Dan Mellin, Torgny Lindgren ve Astrıd Linbgren’i Türk okuruna tanıttı. Sessiz, içine kapanık, hüzünlü bir insandı o... Aynalı bir gökyüzünün altında yaşamı ve ölümü düşündüm... Acılar bir kor gibi düşüyordu yüreğimize ama yaşam doludizgin sürüyordu... Eski yazılarım geldi aklıma... Nadir Nadi’nin, Berrin Nadi’nin, Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Onat Kutlar’ın, Handan Selçuk’un, Necati Cumalı’nın, Melih Cevdet Anday’ın, Şükran Kurdakul’un, Sadullah Usumi’nin ve öteki dostlarımın, arkadaşlarımın ölümü... Nilüfer Abla’nın (Tanyolaç) ölümünü önceki gün öğrendim. İstanbul dışındaydım Necmi Ağabeyi (Tanyolaç) arayamadım... Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil, 7 Aralık 1979’da faşistlerin silahlı saldırısı sonucu alçakça öldürülmüştü... Kaya Tütengil ve Deniz Mazlum Tütengil babalarını “sevgi, saygı ve hiç eksilmeyen özlemle” anıyorlardı... Tütengil Hoca 27 yıl önce faşistlerin kurşunlarıyla öldürülmüş, katilleri hâlâ cezalandırılmamıştı... Cumhuriyet’te ilanı görünce içim acıdı... O karanlık günlere geri döndüm... Genç ölümleri, hain pusuları anımsadım... Dün sabah o kıyı kasabası kendi yalnızlığını, hüznünü çoğaltırken kuşlar başımın üzerinde uçuyordu... Gözlerimi yumdum bir süre; Cumhuriyet’te bir ilan daha gördüm: “Aydınlığa düşman güçlerce katledilişinin 28. yıldönümünde seçkin bilim adamı, sevgili arkadaşımız Dr. Necdet Bulut’u özlem ve sevgiyle anıyoruz.” ??? Şimdi mavi bir akşamın ortasındayım... Yeryüzünde son piyano çalıyor... Bach’ın Mozart’ın, Chopin’in, Debussy’nin son eserlerini dinliyorum... Duvarda antika saat, paşa dedemin yüzyıllık fotoğrafı, eflatun çiçekli çini vazo, yeşil koltuklar... Gürhan Uçkan’ın fotoğrafına bir kez daha bakıyorum... Bahçede yalnız bırakıp gittiğim salıncak, masanın üzerinde bir mektup, yırtılmış bir vesikalık fotoğraf benim çocukluk anılarımdı... Edremit’in yanık değirmen mahallesi, Afyon’un Sandıklı kasabası, Eşme, Kula, Manisa, Samsun, Bafra, Mersin, Tarsus... Tıpkı Erik Stinus gibi düşlerimi çiziyorum duvara mavi bir tebeşirle... Zeynep Oral’ın, “Orhan Pamuk’a Yolculuk” yazısını okuyorum sessizce... Gürhan Uçkan bir Türk edebiyatçısının “Nobel Ödülü” almasını yıllarca bekledi. Ödül töreninden iki gün önce ölüme yenik düştü. Acaba yaşasaydı o törene çağrılır mıydı? Bilemiyorum!.. ? Uyar’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu İsviçre’deki şirketi YİMPAŞ Group AG’den; yine Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Yozgat’taki YİMPAŞ Holding’e 2002 yılının başında toplam 20 milyon Avro kredi aktarıldı. Yozgaz merkezli YİMPAŞ’a kredi veren İsviçre’deki YİMPAŞ Group AG iflas sürecine girdi ve kayyuma devredildi. İsviçre’deki şirkette batan para miktarının yalnızca 1 milyon 165 bin Avro olarak gözükmesi ise dikkat çekiyor. AYKUT KÜÇÜKKAYA Papakçı: Krediler geri dönmedi Alman Tübingen Barosu avukatlarından Acun Papakçı, Mannheim Savcılığı’ndaki dosyalarda kredilerin geri dönüşüyle ilgili bilgi olmadığını belirtti. Papakçı şunları kaydetti: “Yayımladığınız belgeler milyonlarca Avro’nun kredi adı altında Türkiye’deki şirketlere aktarıldığını gösteriyor. Bu sözleşmeler sanki gerçek bir kredi ilişkisi varmış gibi gösterilmek üzere hazırlanmış, bu kredilerin hiçbiri geri ödenmemiştir.” zırlanmış, bu kredilerin hiçbiri geri ödenmemiştir.” Ağar’dan hükümete tepki ? ANKARA (AA) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, hükümetin emeklinin sırtından yeni vergi büyümelerini sağlama arayışında olduğunu öne sürdü. Ağar, Tüm İşçi Emeklileri Derneği Genel Merkezi’ni ziyaret ederek Genel Başkan Satılmış Çalışkan’dan bilgi aldı ve emeklilerin sorunlarını dinledi. Ağar, burada yaptığı konuşmada, özellikle işçi ve BağKur emeklilerinin ziyadesiyle bir zorluk içinde olduğunu, enflasyona uygun maaş artışları yapılmadığını söyledi. Emeklilerin sağlık başta olmak üzere pek çok sorununun bulunduğunu kaydeden Ağar, ‘’Hükümet adeta başka bir kaynak kalmamış gibi, emeklinin sırtından yeni vergi büyümeleri nasıl sağlanabilirin arayışı içindedir. Hükümet yapması gerekeni yapmamaktadır’’ diye konuştu. Almanya’nın tüm dünyada Interpol kanalıyla aradığı Dursun Uyar’ın, Almanya’dan İsviçre’deki şirketine aktardığı paraları daha sonra Yozgat’taki şirketine kredi olarak verdiği ortaya çıktı. Uyar, Yönetim Kurulu Başkanı olduğu İsviçre’deki şirketi YİMPAŞ Group AG’den; yine Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Yozgat’taki YİMPAŞ Holding’e 2002 yılının başında toplam 20 milyon Avro kredi aktardı. Uyar hak kında uluslararası tutuklama emri çıkaran Mannheim Savcılığı’nın soruşturma dosyasında yer alan belgelerde, para miktarlarının dışında bire bir aynı cümlelerin kullanılması dikkat çekiyor. Bu süreçte İsviçre’deki YİMPAŞ Group AG iflas ederek kayyuma devredilirken; kredi sözleşmelerinde İsviçre’den Türkiye’ye aktarılan paraların 2008 yılına kadar taksitlerle geri ödeneceğinin belirtilmesi dikkat çekiyor. Cumhuriyet, İsviçre’den Türkiye’ye aktarılan paralarla ilgili belgelere ulaş tı. İşte Avrupa’da yurttaşlardan toplanan ve İsviçre’deki YİMPAŞ’a aktarılan paraların Yozgat’a kredi olarak verildiğini gösteren belgeler: 1 Tarih: 31 Ocak 2002. “8 milyon Avro” İsviçre’deki şirketten “YİMPAŞ Holding AŞ’nin ekipman, bina ve diğer ihtiyaçları şeklindeki yatırım kredisi” için Yozgat’taki şirkete aktarıldı. Kredi 20 eşit taksitte “31.10.2008” tarihine kadar geri ödenecekti. 2 Tarih: 21 Şubat 2002. Bu kredi sözleşmesinden 20 gün sonra aynı amaçla bu kez “6 milyon 650 bin Avro” Yozgat’taki şirkete aktarıldı. İkinci sözleşmeye göre alınan kredi 20 eşit taksitte “30.09.2008” tarihine kadar geri ödenecekti. 3 Tarih: 20 Mart 2002. Birinci sözleşmeden bir buçuk ay, ikinci sözleşmeden ise bir ay sonra aynı amaçla bu kez “5 milyon 300 bin Avro” YİMPAŞ Holding AŞ’ye kredi olarak verildi. Bu sözleşmeye göre ise kredi yine 20 eşit taksitte “30.11.2008” tarihine kadar geri verilecekti. KIZILCAHAMAM ÇİZMEDEN YUKARI Bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü... Kutlu Olsun!.. MUSA KART Erdoğan’ın adaylık kampı ? Önümüzdeki ay gerçekleşecek Kızılcahamam kampında, seçim sürecinde yaşanabilecek olası gelişmeler, Başbakan Erdoğan’ın adaylığı gibi konuların gündeme geleceği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin gelecek ay gerçekleştireceği Kızılcahamam kampı, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde büyük önem taşıyor. Bugüne kadar milletvekillerinden bu konuya girmemelerini ve yorum yapmamalarını isteyen Erdoğan, aday isimleri konusunda milletvekilleri ile MKYK üyelerinin eğilimini yoklayacak. AKP, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde son kampını gelecek ay Kızılcahamam’da gerçekleştirecek. Kampta, seçim sürecinde yaşanabilecek olası gelişmeler, Başbakan Erdoğan’ın adaylığı, Erdoğan’ın aday olmaması durumunda aday olabilecek isimler, Erdoğan’ın aday olması durumunda ise partinin hangi liderle yoluna devam edeceği konularının ve izlenecek stratejilerin masaya yatırılması bekleniyor. Erdoğan’ın, kendi adaylığı konusunda milletvekilleri ve MKYK üyelerinin nabzını yoklayacağı belirtilirken, kendisi dışında öne çıkan isimleri de belirleyerek seçim sürecinde buna göre kararını netleştireceği dile getiriliyor. Milletvekillerinin büyük bölümü, Erdoğan’ın aday olmasını istiyor. Ancak bazı milletvekilleri de, partinin geleceği açısından Erdoğan’ın genel başkan olarak kalmasını istiyor. Daha önceki kamplarda Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, daha önce Çankaya Köşkü’ne çıkan Turgut Özal ve Süleyman Demirel’i örnek göstererek, “Sayın Başbakanım, Köşk’e çıkmamalısınız. Özal ve Demirel çıktılar, bir süre sonra bin pişman oldular” görüşünü savunmuştu. Benzer görüşlerin bu kampta da bazı milletvekilleri tarafından dile getirilmesi bekleniyor. Kampta, iş dünyasının Erdoğan’a “Köşk’e çıkma, başbakan olarak kal” çağrısının da değerlendirileceği belirtiliyor. Kampta, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması durumunda partinin yeni genel başkanının kim olacağının da tartışılması bekleniyor. Erdoğan, son dönemde halefi olarak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü göstermesine karşın bu konuda bir liderlik yarışı yaşanabileceği, ancak böyle bir yarışın da partide bölünmelere neden olabileceğine dikkat çekiliyor. Erdoğan’ın bu konuda milletvekillerine çok açıkça dile getirmese de geleceği yönelik mesaj içerikli bir konuşma yapması bekleniyor. DTP, CHP’yi eleştirdi ? HAKKÂRİ (AA) Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP Hakkâri İl Başkanlığı’nın 1. olağan kongresinde yaptığı konuşmada, siyasi parti temsilcilerinin, halkın huzura kavuşması için oluşturulan ortamı görmezlikten geldiğini, bunun da kendilerine acı verdiğini ileri sürdü. Konuşmasında CHP’yi eleştiren Türk, ‘’CHP bugün ırkçı statükocuların sözcülüğünü yapıyor ve halkımız halen bu partiden bir şeyler bekliyor’’ dedi. [email protected] ASKERİ ARAÇ GEÇİŞİ SIRASINDA PATLADI ESP VE HÖC’ÜN EYLEMLERİ SÜRÜYOR Yine mayın tuzağı: 1 er şehit, 11 yaralı DİYARBAKIR/ANKARA (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde meydana gelen mayın patlamasında 1 asker şehit oldu, 11 asker de yaralandı. Lice ilçesi ile Bingöl’ün Genç ilçesi arasındaki kırsal alanda devriye görevi yapan askeri aracın geçişi sırasında daha önceden yola döşenen mayının patlaması sonucu Batman Jandarma Komando Tabur Komutanlığı’nda görev yapan Jandarma Komando Çavuş Miraç Yıldırım (20) şehit oldu. Patlamada yaralanan 11 asker ise Diyarbakır Asker Hastanesi’nde tedavi altına alındı. 1986/2 tertip olan Miraç Yıldırım’ın 150 günlük asker olduğu ve Lice kırsalında düzenlenen operasyonlar sonrasında Kurban Bayramı için ailesinin yanına gitmek üzere komutanlarından izin aldığı öğrenildi. Miraç Yıldırım için askeri hastanede tören düzenlendi. Tören sonrası ambulansa konulan şehit cenazesi, memleketi Ankara’ya uğurlandı. Yıldırım’ın cenazesi Ankara’nın Elmadağ ilçesinin Kurtuluş Mahallesi’ndeki evinin önüne getirildi. Bu sırada anne Mukaddes Yıldırım gözyaşları içinde “Kuzum yandım ben sana. Aslan Miracım. Ben senin acına nasıl dayanırım. Seni yakanlar da yansın inşallah’’ diye feryat etti. Şehit Yıldırım için daha sonra Ulu Cami’nde tören düzenlendi. Cenaze namazının ardından şehit Jandarma Komando Çavuş Miraç Yıldırım’ın cenazesi Elmadağ Kargalı Şehir Mezarlığı’na defnedildi. Beyoğlu’nda tecrit ve baskın protestosu NİHAN İNAL hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Eruygur uyardı ? ANTAKYA (Cumhuriyet) Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, ‘’ABD ile AB’nin çıkarları yerine, ulusal çıkarlarımız için hareket etmeliyiz’’ dedi. Eruygur, Antakya Belediye Meclis Salonu’nda düzenlenen “Türkiye’yi Tehdit Eden Unsurlar’’ konulu konferansta, Türkiye’nin parçalanarak karanlığa sürüklenmeye çalışıldığını savundu. Beyoğlu İstiklal Caddesi her hafta sonu olduğu gibi dün de birçok gösteriye sahne oldu. Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), 8 Eylül’de başlayan ve 21 Eylül’de eşgüdümlü olarak Türkiye genelindeki demokratik kurumların, gazetelerin, sendikaların, kültür merkezleri merkez büroları ve temsilciliklerinin kapatılması ile bazı sendika yöneticilerinin ve gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasını protesto etmek için başlattığı “Özgürlük istiyoruz” kampanyasını Galatasaray’daki oturma eylemiyle dün de sürdürdü. ESP adına konuşan Ersin Sedefoğlu, avukat Behiç Aşçı’nın, Gülcan Görüroğlu’nun ve Sevgi Saymaz’ın hâlâ ölüm orucu eylemini sür dürdüğüne dikkat çekti. Haklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) bazı demokratik kitle örgütlerine ve dergilere yönelik gerçekleşen polis baskınlarını Taksim’de bir gösteri yaparak protesto etti. Grup adına Yasemin Karadağ tarafından yapılan açıklamada, 3 gündür İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince İstanbul’daki çeşitli ilçelerde bulunan İstanbul TAYAD, Temel Haklar Dernekleri ve Yürüyüş dergisine düzenlenen baskınlarda birçok kişinin gözaltına alındığı anlatıldı. Açıklamada, “Ölüm orucunu sürdüren Avukat Behiç Aşçı, Gülcan Görüroğlu ve Sevgi Saymaz zulmü köşeye sıkıştırmış, artık tecrit uygulamasını uygulayanlar tecrit olmaya başlamıştır” denildi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle