25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2006 PAZAR 14 KÜLTÜR Sezen Aksu şarkıları kitap oldu Acadimia Oda Orkestrası İş Sanat’ta Kültür Servisi Metis Yayınları Sezen Aksu’nun şarkı sözlerini kitaplaştırdı. Sanatçının 19752006 arasında yazdığı 400’ün üzerinde şarkının sözlerinden hazırlanan seçki, ‘Eksik Şiir’ adını taşıyor. ‘Hayat Sana Teşekkür Ederim’ adlı şarkının sözleriyle başlayan, ‘Gidemem’ şarkısıyla sona eren kitapta 197 şarkıya yer veriliyor. Türkiye’de art arda 34 kuşağın hatıralarında yer etmiş Sezen Aksu şarkılarını bir kitap bütünlüğü içinde, bu kez ‘okunacak’ bir şey olarak sunarken, sanatçının şarkı sözlerinin taşıdığı şiirselliği okurla paylaşmak, kendi müziklerine kavuşmadan önce, kâğıt üstüne ilk geldikleri halleriyle okutmak istediklerini belirten Metis Yayınları, kitabı şöyle değerlendirdi: “Eksik Şiir, aşk ve sevgi, tutkularımız, vazgeçişlerimiz ve hep yeniden umutlanışımız üzerine bir kitap. İnsan olmakla ne kadar kırılgan olduğumuzu, ama her şeye rağmen yaralarımızı sarıp ayakta durabilecek güce sahip olduğumuzu kanıtlıyor.” ‘Eksik Şiir’, 15 Aralık’tan itibaren kitapçılardaki yerini alacak. Kültür Servisi Acadimia Oda Orkestrası 16 Aralık Cumartesi akşamı saat 20.00’de İş Sanat’ta Mozart, Britten, Suchon ve Çaykovski’nin yapıtlarından oluşan bir repertuvar sunacak. Ünlü şef Alpaslan Ertüngealp yönetimindeki Acadimia Oda Orkestrası’nın solisti tenor John Mark Ainsley olacak. Baroktan klasik döneme, Alman lied’lerinden İngiliz şarkılarına ve Amerikan müzikallerine kadar uzanan geniş repertuvarıyla dikkat çeken İngiltere’nin en iyi tenorlarından John Mark Ainsley bu yıl Salzburg Festivali’nde Zaide ve La Finta Giardiniera operalarında görev aldı. 1999’da “Orfeo”daki performansıyla Münih Festivali Ödülü’nü de alan sanatçı birçok yapıtın ilk seslendirilişini de gerçekleştirdi. (0 212 316 10 83) SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Gülden Turalı İçin Yarının Virtüözleri Karmaşalı, kargaşalı, kavgalı ve en kötüsü “dehşet dolu” günler yaşıyoruz...Tek yüreğimize su serpen, az çok heyecan uyandıran, en çok ilgi çeken olaylar futbol alanlarında toplanıyor... Ne var ki, eskiden taraftarlar tuttuğu takımı alkışlama, türlü yollardan sevgi gösterilerinde bulunmaktan hoşlanırken, ne yazık ki şimdi durum tersine gelişmeye, hatta kavgadan da öteye sıçrayarak korku salmaya, birbirini yok etmeye kadar uzanıyor... Ne olacak bu korkunç halin gidişi?! Tek olumlu çare yine kültürel, sanatsal etkinliklerin olumlu yönde gelişmesine kalıyor... İşte, bu olumlu uyanışın ve aydınlığın geleceğine bir örneği geçen günler Atatürk Kültür Merkezi’nin İstanbul Büyük Salonu’nda yaşamış olduk ve sevindik: İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın (İDSO) 1 ve 2 Aralık 2006 2007 konserleri serisindeyiz... 4 yıl önce yaşamını yitiren çok değerli bir sanatçımızın, (keman virtüözü) Gülden Turalı’nın anısına düzenlenen “Gülden Turalı İçin” başlığıyla gerçekleşen konserden söz ediyoruz. İDSO Orkestrası’nı şef olarak Nezih Seçkin yönetiyor. Bu konser etkinliğinin en önemli içeriği solistlerin “Gülden Turalı Keman Yarışması Birincileri” olmaları: Elvin Hoca, Hande Küden ve Eren Kuştan adlarındaki kemancıları (viyolonist) duygulu bir sessizlik içinde dikkatle dinliyoruz!.. Sahne sanatında bir gösteride “perdenin açılışı” nasıl merak uyandırırsa, bir müzik konserinde de önemli anlardan başlıcası orkestrayı yönetecek olan şefin üstlendiği eserin ve seslendirecek olan orkestra ile kendisinin bağlantısıdır!.. Bu konserin en önemli ayrıcalıklarının başında şefin dünyadaki sayılı senfonik orkestraları şimdiye kadar başarıyla, hatta sansasyonel bir tutum ve biçim ile yöneten Nezih Seçkin’in olgun kişiliğidir. Nezih Seçkin müzik kariyerinde özellikle Almanya’da uzun süre görev yapmaktadır. Lüneburg, Koblenz, Hildesheim, Dortmund vd. kentlerde opera, filarmoni, müzikal, operet, bale, çeşitli konserler ve turneler yönetti. Özellikle Beethoven’in eserlerinden “Korolu Fantezi, Beethoven’in 3. ve 5. Piyano Konçertoları”nı yönetti. Almanya dışında Polonya, Macaristan, İsviçre, Hollanda, Belçika, Danimarka, Romanya, Slovakya ve diğer ülkelerde konuk şeflik yaptı. Amerika’da yönetim yaptı... Ülkemizde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Bilkent, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Antalya, Eskişehir vd. kentlerimizde, Efes ve Aspendos festivallerinde görev üstlendi... Geçenlerde izlediğimiz İstanbul AKM Büyük Salonu’ndaki “Gülden Turalı İçin” konserinde İDS Orkestrası’nı yöneten şef Nezih Seçkin’in başarısının yanı sıra, önemli sanat olayı niteliğinde olan konserin programında yer alan: Kabalevski’nin (1904 1987) Keman Konçertosu’ndaki solist Elvin Hoca 1997 yılında Ankara’da doğdu. Çocuk yaşına karşılık olağanı aşan, inanılmaz derecede bir performans gösteren kemancı Elvin Hoca şimdiden virtüözlük sınırında gelişiyor. Konserin ikinci solisti kemancı Hande Küden, E. Lalo’nun (18231892) ‘İspanyol Senfonisi’nin birinci bölümünde uyum sağlayan bir yorum ile sağlam bir kemancı olduğunu kanıtladı... Bu konserin flaş olayı ve hiç kuşkusuz dinleyicide büyük etki yaratan sanatçısı viyolonist Eren Kuştan şimdiden gerçek virtüözlük yolunda ilerlemekte olduğunu kanıtladı. Konserde Brahms’ın (1833 1897) 1. Senfonisi’nin icrası şef Nezih Seçkin’in yönetiminde amaca ulaştı. Sanatçının kişisel sergisi 30 Aralık’a kadar Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde Türemen’den ‘Anıların Sepya Rengi’... AYKUT KÜÇÜKKAYA THE GUARDIAN Türk resim sanatının önemli kadın sanatçılarından Berna Türemen, “Anıların Sepya Rengi” adlı sergisi ile sanatseverlerle buluştu. Sanatseverler, 30 Aralık’a kadar Türk kültürsanat hayatının önemli isimleri Semih Balcıoğlu, Cemil İpekçi, Ali Poyrazoğlu, Füreya Koral, Çiğdem Simavi, Ruhi Su, Ali İsmail Türemen’in portrelerini Berna Türemen’in yorumu ile Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde görme şansına sahip olacaklar. Sergide, sanatçının yağlıboya çalışmaların yanı sıra suluboya ve desen çalışmaları da yer alıyor. Dostlukların birikimi S Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde 5 Aralık’tan bu yana eserleri sergilenen Türemen’in okul yıllarında ‘1968 yılında Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nu bitirdi’ soyut olarak başlayan çalışmaları, daha sonraki dönemlerinde figüre dönüştü. 68 sonrası sosyal hareketliliğin etkisiyle yapılan çalışmaları, köyden kente göçen kadınlar, kentte yaşayan yalnız kadınlar, çalışan kadınlar gibi ana teması kadın olan eserleri izledi. Yaşadığı dönemi resimlerinde detaylarla ve renklerle en ince ayrıntısına kadar veren sanatçı, konuyu resme en iyi şekilde aksettirerek sanatseveri yaşadığı dönemden de koparmıyor. Yaşamın vazgeçilemeyen gerçeklerinin yanı sıra resimlerinde yer alan diğer bir tema ise “kediler”... 60’lı yıllardan itibaren başlayan portre çalışmalarını, günümüze kadar devam ettiren sanatçı, bu çalışmalarında dostlarını, sevdiklerini kendine özgü çizgi ve renkleri ile resmediyor. Portrelerini yaptığı kişilere olan sevgisini de eserlerine yansıtıyor. Yıllar süren dostlukların ve sevgilerin bir birikimi olarak tanımlanabilecek bu çalışmalar kişisel sergisi “Anıların Sepya Rengi” adı ile Caddebostan’da karşımıza çıkıyor... (Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi, Haldun Taner Sok. No: 11 CaddebostanKadıköy) ergide, Türk kültürsanat hayatının önemli isimleri Semih Balcıoğlu, Cemil İpekçi, Ali Poyrazoğlu, Füreya Koral, Çiğdem Simavi, Ruhi Su, Ali İsmail Türemen’in portreleri Berna Türemen’in yorumu ile bir araya geliyor. Ayşe Tütüncü’ye övgü... Kültür Servisi İngiltere’de yayımlanan The Guardian gazetesinin 1 Aralık Cuma günkü sayısında, Londra Caz Festivali’nde sahne alan Ayşe Tütüncü ve triosuyla ilgili bir yazıya yer verildi. The Guardian’da ayrıca, Ayşe Tütüncü Üçlüsü’nün ‘Panayır’ adlı albümü de tanıtıldı. John Fordham imzalı yazıda, ‘‘Londra Caz Festivali’nde çalan büyük isimlerin arasında doğal olarak gölgede kalsa da, Ayşe Tütüncü’nün önderliğindeki üçlü, ziyaretleri sırasında yeni arkadaşlıklar edindi ve daha fazlasını da hak etti. Tütüncü’nün sıra dışı grubu klarnetci Oğuz Büyükberber ve saksofoncu Yahya Dai DoğuBatı kompozisyonları açısından başlı başına bir ilerleme olarak görülebilir. Büyükberber bas klarnetine güç, hız ve dramayı karıştırdığı zaman, John Surman’ı hatırlatıyor. Dai ise tıpkı 30’lu yılların Swing’i ya da Gato Barnier’in ateşi gibi farklı ve değişik stillerde devleşiyor. ‘Carla’s Second Tango’ isimli şarkı, Carla Bley’in ‘Reactionary Tango’ adlı yapıtına (orijinal temanın üzerinde sinsi bir piyano yükseliyor) açık bir referans; ‘Zeynep’s Spitting Image’daki özgür piyano melodisinin üzerindeki ‘horn’ atışması bir anda özgür bir doğaçlamaya dönüşüyor. Astor Piazzolla’nın ‘Soledad’i tenor saksofonla yeniden yorumlanıyor ve bir Debussy parçasında da jam yapılıyor. Bu kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir grup” ifadeleri yer aldı. 2007 ALTIN PORTAKAL ŞİİR ÖDÜLÜ Seçici kurul belli oldu Kültür Servisi Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Antalya Kültür Sanat Vakfı tarafından 1997’den beri düzenlenen Altın Portakal Şiir Ödülü’nün yeni sahibini belirleyecek seçici kurul belli oldu. Doğan Hızlan, Mehmet H. Doğan, Mehmet Taner, Orhan Koçak ve Birhan Keskin’den oluşan 11. Altın Portakal Şiir Ödülü Seçici Kurulu, 2006 yılı içinde yayımlanmış şiir kitaplarından yola çıkarak 2007 yılının Altın Portakal Şiir Ödülü’nün sahibini belirleyecek. Seçici Kurul, geçen yılın ödül sahibi ve ödül alan yapıtı adına 24 Şubat 2007 Cumartesi günü düzenlenecek “Birhan Keskin Şiiri” konulu sempozyumdan sonra toplanacak ve kararını açıklayacak. Ödüle değer görülen şaire ödülü, 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde düzenlenecek törende sunulacak. 10 yılı geride bırakan Altın Portakal Şiir Ödülü’nü diğer şiir ödüllerinden ayıran en önemli özellik, ödüle değer görülen yapıtın ve şairin bir sempozyumla farklı boyutlarda ele alınması ve sempozyumda sunulan bildirilerin bir kitapta toplanması. Başlangıcından günümüze Altın Portakal Şiir Ödülü’nü, Enis Batur, Haydar Ergülen, Gülten Akın, Mehmet Taner, Hüseyin Ferhad, Ahmet Oktay, Necmi Zekâ, Güven Turan,Yücel Kayıran ve Birhan Keskin aldı. Balkarya Topluluğu turnede ? BOLU (AA) Rusya Federasyonu’na bağlı KabardinBalkar Cumhuriyeti’nden Balkarya Halk Dansları Topluluğu Bolu’da gösteri yaptı. Bolu Kültür Merkezi salonunda gösterisini sunan topluluk, izleyenleri büyüledi. Yöresel kıyafetler ve figürlerin sergilendiği gösterideki oyunlar, salondaki izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Balkarya Halk Dansları Topluluğu Genel Koordinatörü Savaş Ertan, topluluğun 1988 yılında Kabardin Balkar Cumhuriyeti’nin başkenti Nalçik’te kurulduğunu belirterek “Topluluk, Elbrus Dağları’nda yaşayan halklar ile Karaçay Balkar kültürünün mahalli motiflerini başarıyla harmanlayarak kısa zamanda dünya çapında bir ün kazandı’’ dedi. 2006/328 Davacı Elmas Çelik tarafından, mahkememizde açılan gaiplik davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince: Sivas ili, Hafik ilçesi, Ekingölü mah. cilt. 53, Hane no.33’de nüfusa kayıtlı Ahmet ve Ansa oğlu, Ekingolü 10/11/1956 d.lu Mehmet ÇELİK’in 4 Aralık 2005 tarihinden beri kayıp olduğu, tüm aramalara karşın nerede olduğunun tesbit edilemediği iddia olunmaktadır. Gaipliğine karar verilmesi için mahkememizin 2006/328 Esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Adı geçen hakkında bilgisi bulunanların ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 6 ay içersinde mahkememize başvurmaları,TMK 32 ve devamı maddeleri gereğince duyurulur. 08.12.2006 Basın: 61152 BAKIRKÖY ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESİ CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle