25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ARALIK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Bilgisi derinleştikçe özgürleşen bir besteci: Eleni Karaindrou Türkiye’deki ilk konserleri ğer şu son yıllarda İstiklal Caddesi’nde ileri geri yürümüşlüğünüz varsa, kitapçılardan ve plakçılardan kaldırıma taşan o müziği mutlak duymuşsunuzdur, mutlak dikkatinizi çekmiştir, sizi o caddeden alıp çok uzaklara, başka dünyalara, başka rüyalara sürüklemiştir… Eğer Teo Angelopoulos’un o destansı filmlerini izlemiş, o filmlerle zenginleşmiş biriyseniz, zaten onun müziğini tanıyorsunuz demektir. Eğer yeryüzündeki farklı seslere, farklı renklere gönül vermiş, gelenekle gelecek arasındaki etkileşimin, gidip gelmelerin müziğe yansımalarına ilgi duyan biriyseniz onu biliyorsunuzdur. O dediğim Eleni Karaindrou. Yıllardır bu Yunanlı bestecinin müziğini dinlemiş olun ya da olmayın, bilin ki ilk kez Türkiye’de konser veriyor. Bu akşam Ankara’da (Milli Eğitim Şura Salonu’nda), 3 Aralık akşamı İstanbul’da (Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda...) Bilin ki, onun konser vermesi pek öyle olağan, sıradan bir olay değil. Çünkü 1975’ten bu yana 19 film, 42 tiyatro oyunu ve 15 televizyon ve radyo programı için besteler yapan; 1983’ten bu yana Angelopoulos’un tüm filmlerinin müziklerini besteleyen; plakları Japonya’dan Latin Amerika’ya dünyanın birçok yerinde kapışılan bu sanatçı, yılda bir ya da iki konser ya veriyor ya da vermiyor. Konser tekliflerini geri çevirmekte üstüne yok… ÜNDEN BUGÜNE Türkiye konserlerine geçmeden önce gerilere gidiyorum. 1942 doğumlu. Çocukluğunun dağ köyündeki “rüzgarın sesini, damdaki yağmur tanelerini, dağlardan yankılanan akarsuların sesini, çobanların çaldığı kavalı ve karın sessizliğini” hiç unutmadı. 7 Yaşında Atina’ya geldiğinde, elektriği, radyoyu, otomobilleri ama en önemlisi sinemayı keşfetti. Bir de piyanoyu… 8’inde iki tutkusu vardı: Doğaçlama piyano çalmak ve pencereden sinema seyretmek. (Evleri yazlık sinemanın yanındaydı.) Bir keşif daha: Pazar günleri kilisede Bizans şarkıları ve kilise korosu… On bir yaşında Atina Konservatuvarı’na girdi. Piyano ve felsefe eğitimi aldı. Ama “doğuştan besteci” yeteneği vardı. “Melodiler kendiliğinden geliyorduiçgüdüsel bir olaydı.”… Konservatuvarı bitirdiği yıl (1967) Albaylar Cuntası’nın darbesi… Oğlunu alıp Paris’e kaç E ? Angelopoulos’un “Ağlayan Çayır”, “Leyleğin Geciken Adımı”, “Ulis’in Bakışı”, “Sonsuzluk ve Bir Gün”, “Arıcı”, “Kitera’ya Yolculuk” ve “Puslu Manzaralar” filmleri ve Margarethe von Trotta’nın “Afrikalı”, Tonia Marketaki’nin “Aşkın Bedeli”, Christophoros Christophis’in “Rosa” ve Lefteris Xanthopoulos “Eve Hoş Geldin Yoldaş!” filmleri ve Euripides’in “Troyalı Kadınlar” oyunu için yaptığı besteler arasındaki bu yolculuğu kaçırmayın! D tı. Fransız hükümetinden aldığı bursla etnomüzikoloji, orkestrasyon ve orkestra şefliği eğitimi aldı. Çocukluğunun müzik dünyasına ilişkin bilinçlenmesi, kendi müziğinin kökenlerini araştırması bu dönemde oldu… Maria Faranduri’nin sesi ona ilham verecekti. Onun için bestelediği şarkılar, ülkesi politik çalkantılarla altüst olurken Yunanistan’da dalga dalga yayılıyordu… Paris’te aynı zamanda cazı ve başka ülkelerin halk müziğini de keşfetti… 1975’te ülkesine döndü ve Geleneksel Çalgılar Laboratu varı’nı kurdu. Rembetiko arşivi, Hacidakis’in yönettiği Radyo 3’te etnik müzik programları, derken tiyatro ve film müzikleri birbirini izledi… Onun müziğini dinlediyseniz, geleneksel çalgıları hiç de geleneksel olmayan biçimde kullandığını bilirsiniz. Geleneksel müziği taklit etmez. Hayır, geleneksel olanla yeninin sentezi falan da değildir onunki… İkisi birbirine karışmaz… Ne de folkloru günümüze taşımaktır söz konusu olan… RUHUN SESİ... Onun müziği, birikimlerin üzerine inşa edilmiş ruhun sesidir. Eleni Karaindrou’nun kendine özgü sesidir. Onun müziği nasıl anlatmalı duygularla başlar, duygularla sürer, duygularla biter. Daha doğrusu bitmez; çağrışımlara, açılımlara gebe kulağınızda ve gönlünüzde sürer gider. Ve bu sürüp gitme, bu süreklilik tıpkı yaşam gibi sürekli değişim içindedir. Onun müziği… Tamam buldum: Hani Angelopulos’un “Sonsuzluk ve Bir Gün” filminde şöyle bir diyalog vardır: Soru: “Hayat ne kadar sürer?” Yanıt: “Sonsuzluk ve bir gün kadar”… İşte Eleni Karaindrou’nun müziği de aynen böyle: “Sonsuzluk ve o müzik parçasının süresi kadar…” Zaten film müzikleri üzerine çalışırken senaryoyu okumuyor. Senaryoyu değil, kamerayı izliyor Eleni Karaindrou. Kelimelerin söylemediğini, müziğiyle söylüyor… Kısa bir süre önce Eleni Karaindrou, konser mekânlarını görmek, eserlerini yorumlayacak olan Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nın şefi Erol Erdinç’le tanışmak için İstanbul’daydı. Daha önce İstanbul’a gelmişliği çok vardı, ama onunla ilk kez karşılaşıyordum. Sanki karşımdaki, dünya çapında bunca ün yapmış, sayısız ödül kazanmış bir sanatçı değildi… Sanki kırk yıllık bir dost gibiydi. Kendini hiç ama hiç önemsemeden, sonsuz alçakgönüllü, oğlundan, torunlarından söz ederken gözleri parlayan, yeryüzündeki haksızlıklardan kötülüklerden söz ederken acı çeken, acıları da sevinçleri de paylaşmayı bilen, çevresini ilgiyle, sevgiyle kucaklayan bir insandı karşımdaki. Bugüne dek tüm konser tekliflerine hayır derken (çünkü daha önemli şeyler vardı hayatta: Torunlar, çocuklar, dostlar, sevdikleri için film müziği yapmak gibi) şimdi neden kabul etmişti? “Çünkü Vecdi Sayar’dan geldi teklif. O arkadaşım, ona güveniyorum” diye en doğal biçimde yanıtladı, hayatta hiç menajer kullanmamış, menajeri olmayan bu sanatçı! ( “Ben kendim kendimi temsil edebilirim. Ne diye başkası etsin ki…” ) Bilgisi derinleştikçe özgürleşen bu bestecinin Türkiye konserlerini kaçırmayın. www.zeyneporal.com faks: 0 212 257 16 50 ? 2 Aralık Cumartesi Pera Kültür Turu (Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı işbirliği ile) 10.00 ‘Pera’nın Müzik ve Eğlence Mekânları’ (Hareket: AKM önü) Pera Müzesi 14.00 Söyleşi: Gökhan Akçura ‘İstanbul’un Emprezaryolar Tarihi’ 15.00 Panel: ‘Osmanlı’nın Müzikal Renkleri’/ Gönül PaçacıFeza Tansuğ 16.30 Konser: ‘Lozan Mübadilleri Vakfı Korosu’ (giriş serbesttir) Fransız Kültür Merkezi 18.30 Film: ‘Don Giovanni’/Joseph Losey (Giriş serbesttir) Onay Sanat Merkezi 20.30 Konser: ‘Cellissima’/ Gülyar Balcı, Mine Cangal, Funda Kasnak Altun, İndira Mas (Biletler Onay Sanat’tan alınabilir) ? 3 Aralık, Pazar AKM Büyük Salon 15.00 ‘Amadeus’/Yön: Can Gürzap/İstanbul Devlet Tiyatrosu Oyun sonrası: Yönetmen ve oyuncularla söyleşi (Biletler AKM’den alınabilir) Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı 20.00 Konser: Eleni Karaindrou (Yunanistan) Eleni Karaindrou, Vangelis Christopoulos, Konstantinos Raptis, Socratis Sinopoulos, Aristotle Dimitriadis, Natalia Michailidou ve Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası, Şef: Erol Erdinç Eleni Karaindrou, 1 Aralık Cuma günü saat 19.30’da MEB Şura Salonu’nda Ankara’da bir konser verecek. Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği ? Kültür Servisi 26 Kasım 2006 günü Bostancı Hatay Lokantası’nda Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği olağan genel kurulu yapıldı. Yapılan oylama sonucuna göre başkan Itır Yeğenağa, başkan yardımcısı Nurullah Can, sayman Mehmet Ali Işık, üyeler ise Zuhal Tekkanat, Ali Ekber Eren, İkbal Kaynar olarak belirlendi. Behramoğlu öğrencilerle buluştu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu, Hacettepe Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya geldi. Hacettepe Üniversitesi’nin (HÜ) 40. yıl kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde dün “Ataol Behramoğlu ile Söyleşi ve Şiir Dinletisi” adlı program gerçekleştirildi. Behramoğlu etkinlikte lirik ve toplumcu şiirlerinden örnekler sundu. Behramoğlu’na Hacettepe Devlet Konservatuvarı sanatçıları Ahmet Kanneci ile Ekrem Öztan ezgileri ile eşlik ettiler. CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle