14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 KASIM 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Danıştay hâkim adaylığı sınavında Adalet Bakanlığı’nın yetkisinin olmadığını vurguladı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hükümete yargıdan ders ‘Asker konuşmalı’ ?ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli Tümgeneral Osman Özbek, ‘‘Silahlı Kuvvetler’in demokrasi adı altında konuşması engellenemez’’ dedi. Ankara’da, ‘‘Türkiye’ye yönelik iç ve dış tehditler’’ konulu konferans veren Özbek, askerlerin siyaset yapamayacağını ama konuşabileceğini dile getirerek ‘‘Asıl konuşmaması suçtur’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, adli ve idari yargı hâkimsavcı adaylığı sınavlarıyla bunların dayandığı yönetmeliğin yürütmesini durdurma gerekçesinde, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı açısından Adalet Bakanlığı’nın sınav yapmaya yetkili olamayacağını vurguladı. Gerekçede, yazılı ve sözlü sınav yapma yetkisinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) olduğuna işaret edildi. Danıştay 12. Dairesi’nin, Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) açtığı davada, adli yargı hâkim ve savcı adaylığı, idari yargı hâkim adaylığı yazılı ve sözlü sınavlarıyla, bu sınavların dayandığı yönetmelik hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ka Bir Devrimcinin Ölümü... Bir ışık ırmağı düşüyor Kandilli sırtlarından. Büyükdere kıyılarından bir gemi açılıyor Karadeniz’e... Bense, hüzün yüklü bir gecede pelinlerle mandalinalar arasında Elitis’in küçük yeşil deniz kıyısını düşlüyorum... O deniz fenerinin, ayın bittiği yerde hafif bir poyraz esiyor... Rumeli Feneri bu saatlerde yanıp sönerken, sevdalanıp yaşadığımız koyu mavi koydaki yaz akşamlarını, Helena’yı, tüm güzel kadınları, beyaz badanalı evin duvarları önünde belirgin çizgilerle duran gölgeleri arıyorum... Tüm sevdiklerim, el sallayarak ayrılıyorlar birer birer... Adem Sağlam’ın Zürih’te öldüğünü öğrendiğimde 25 yıl öncesine gittim. Semih Balcıoğlu’nun beklenmedik kaçışından çok etkilendim... Güleç yüzlü, dost ve arkadaş canlısı Adem ve kahkahalarıyla sevgiyi ören, yüreğinden sıcaklık fışkıran Semih Ağabey... 1979 Ağustosu’ydu. İzmir’deydim. Semih Balcıoğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı, ben de merkez yönetim kurulu üyesi. Bir sergi açmıştı İzmir’de... O Kordonboyu gecelerinde, masada attığı kahkahalar körfezin derin sularında yankılanırken, Aziz Nesin, Demirtaş Ceyhun, Tayyar Eraslan, Amele Erol (Erol Özkök) ve Muzaffer İzgü çıkagelmişti. Bir ölüm haberi daha aldım İzmir’den, Serdar Kızık’ın ‘‘Üç Nokta’’ yazısını okuyunca Cumhuriyet’in Ege ekinde: ‘‘Eski Köy Enstitülü devrimci Haşim Kanar, ozan Haşim Kanar öldü.’’ ??? 79 yaşındaydı Haşim Kanar... Salihli’nin Gökeyüp Köyü’nde doğmuş, 1944 yılında İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsü’nü, 1947’de Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nü bitirmişti. 19651966 yılında Türkiye ve Ortadoğu Kamu Yönetim Enstitüsü’nü, dışarıdan da Gazi Eğitim Enstitüsü’nün üç yıllık İngilizce Bölümü’nü bitiren Haşim Kanar, 1977 yılında öğretmenlikten emekli olmuştu... O, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) üyesiydi, otuz yıllık öğretmenlik yaşamında hep ‘‘sakıncalı’’ görüldü. Emeklilik döneminde de boş oturmadı ve 1994 yılında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İngilizce Bölümü’nü tamamlayıp 67 yaşında üniversite çıkışlı oldu... Atilla Er’in hazırladığı ‘‘Köy Enstitülü Bir Ozan: Haşim Kanar’’ (Etki Yayınları) kitabını okuyorum, bir ışık ırmağının düştüğü Kandilli sırtlarından İstanbul’u seyrederken... Haşim Kanar, 1964 yılında Eskişehir’de ‘‘Komünizm propagandası’’ yapmaktan yargılandı. 12 Eylül’den sonra TKP üyesi olarak yargılandı. İki oğluyla birlikte 14 ay hapis yattı. ??? Haşim Kanar’la birkaç yıl önce İzmir’de karşılaşmış, Serdar Kızık’la birlikte uzun uzun sohbet etmiştim... Haşim Kanar devrimciydi, sosyalistti, adam gibi bir adamdı... Dün bunları düşündüm... Dönekliği, ikiyüzlülüğü, ayak oyunlarını... Hepsi boş şeylerdi!.. Haşim Kanar’ın kitabının sayfalarını çevirdim... Vedat Günyol’la, Sabahattin Eyüboğlu’yla dostlukları olmuştu Haşim Ağabey’in... Şiirlerini Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Osman Darıcı, Turan Aydoğan’la birlikte okurdu 1960’larda Ankara’daki toplantılarda... Son yıllarda her toplantıda Mustafa Kemal Atatürk’ ün aydınlanma devriminin kazanımlarını anlatıyordu hep... ??? Atilla Aşut’un yakın arkadaşıydı. Mamak Cezaevi’nde yatarken, kızı Ekin için şu şiiri yazmıştı Haşim Kanar: Ben bugün kızımı gördüm./Kutup yıldızımı,/Yaşam hızımı,/Yürek sızımı gördüm. Ben bugün kızımı gördüm/Yavru ceylan bakışlı,/Kıvırcık ipek saçlı,/Kara kuzumu gördüm. Ben bugün kızımı gördüm./Kızımda iki gözümü,/Gülen yüzümü,/Ateşli sözümü gördüm. Ben bugün kızımı gördüm./Fırtınalı açık deniz yolculuğunda,/Güneş koruyuculuğunda,/Şimşir tekne ucunda özümü gördüm. Ben bugün kızımı gördüm./Geride kalan çetin günler,/ Gide gelmeye günler,/Baba diye ünler yürek közümü gördüm. Ben bugün kızımı gördüm./Bir düş gibi,/Dokuz ay karanlıkta yürümüş gibi. ? Danıştay, adli ve idari yargı hâkimsavcı adaylığı sınavlarıyla bunların dayandığı yönetmeliğin yürütmesini durdurma gerekçesinde, yazılı ve sözlü sınav yapma yetkisinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda olduğuna işaret etti. rarının gerekçeleri belli oldu. İdari yargı hâkim adaylığı sınavıyla ilgili gerekçeli kararda, anayasanın 138, 139 ve 140. maddelerinde hâkimlik ve savcılık mesleğine ilişkin özel düzenlemelere yer verildiği anımsatıldı. Kararda, anayasanın 140. maddesinin, yargıç ve savcıların atanmaları konusunun mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre yasayla düzenleneceğini öngörmesine karşın Adalet Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun’da, Adalet Bakanlığı’na hâkim ve savcı adaylarının sınavla seçilmesi konusunda görev ve yetki vermediği belirtildi. Hâkimlerin mesleğe ne şekilde kabul edildikleri konusunun doğrudan bağımsızlıklarıyla ilgili olduğuna işaret edilen kararda, anayasanın, hâkimlerin seçiminin tarafsız ve objektif olarak yasama ve yürütme organının etkilerinden uzak bir şekilde gerçekleştirilmesini amaçladığı kaydedildi. Anayasa Mahkemesi’nin, avukatların bakanlıkça yapılacak sınav sonrası mesleğe kabullerine karar verileceğini düzenleyen Hâkimler ve Savcılar Yasası’ndaki ‘‘Bakanlıkça yapılacak yazılı yeterlik sınavı’’ düzenlemesini iptal ettiğinin anlatıldığı kararda, bakanlığın yazılı ya da sözlü sınav yetkisi bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı kaydedildi. HSYK’nin hâkim ve savcı adaylarını mesleğe kabulünde yetkili olduğuna dikkat çekilen kararda, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esasları göz önüne alındığında yazılı ve sözlü sınav yapmaya yetkili ve görevli makamın da Adalet Bakanlığı değil, HSYK olduğunun açık olduğu ifade edildi. Kararda, Adalet Bakanlığı’nın, görevli olmadığı bir konuda düzenleme yapma yetkisi olma ‘İsviçre yasayı değiştiriyor’ ? İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek, İsviçre Adalet Başkanlığı’nın kendisini “Ermeni soykırımı yalandır” dediği için suçladığı yasayı değiştirmek için harekete geçtiğini ve bir komisyonun kurulduğunu söyledi. Perinçek, “Bu karar, Lozan’da 24 Temmuz 2005’te yaptığımız eylemin ürünüdür” dedi. dığı, bu nedenle Adli ve İdari Yargıda Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınav Mülakat ve Atama Yönetmeliği’nin ve bu yönetmelik uyarınca açılan sınavların hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtildi. Karara katılmayan üye Kenan Atasoy, yönetmeliğin 23 yıldır uygulandığını ve buna göre atanan binlerce hâkimin halen görevlerinin başında olduğunu ifade ederek, yürütmenin durdurulması için aranılan telafisi güç veya imkânsız zararların varlığından söz edilemeyeceğini savundu. Daire, adli yargı hâkim ve savcı adaylığı sınavıyla ilgili davada da yönetmelik hükümlerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğinden ayrıca karar vermeye yer olmadığına, sınavın yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. ÖĞRETMENLERE ‘HOSTES’ DEDİ Çelik’in çirkin üslubu ? EğitimSen Başkanı Dinçer, Çelik’in üslubu hakkında ‘‘Şık kaçmamış’’ derken bu hitap şeklinin pedagojik kimlikle bağdaşmadığını vurguladı. ZEYNEP ŞAHİN Karadeniz’de petrol beklentisi ? BAKÛ (AA) Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Yönetim Kurulu Başkanı Saim Dinç, TPAO olarak Türkiye’nin güneydoğusunda petrol, Trakya bölgesinde doğalgaz ürettiklerini anımsatarak, Karadeniz’de ‘‘büyük rezerv umudu’’ taşıdıklarını ve petrol aramalarını sürdüreceklerini kaydetti. Baku’da bulunan Dinç, Azerbaycan’da 2.5 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını anlattı. ÖDP’den Cargill protestosu ? Haber Merkezi ÖDP, hükümetin tarım politikalarını protesto etmek amacıyla 26 Kasım Pazar günü Bursa’da miting düzenleyecek. Türkiye tarımının yıkıma doğru sürüklendiğini söyleyen ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Alper Taş, ‘‘Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun teklifi Cargill yasası olup, uluslararası gıda tekelinin yasadışı olarak tarım arazilerimizdeki varlığına onay verecektir’’ dedi. ANKARA Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, Milli Eğitim Şurası’nın kapanışında salonda görevli öğretmenlere ‘‘hostes kızlarımız’’ diye hitap etmesi tepki çekti. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, ‘‘Hoş olmamış, şık kaçmamış’’ derken bu hitap şeklinin pedagojik kimlikle bağdaşmadığını vurguladı. 17. Milli Eğitim Şurası, 5 gün süren çalışmalarını tamamlarken hafızalarda da birçok ilginç ayrıntı bıraktı. Çelik’in genel görüşmelerde, ‘‘Bence gerek yok, ama oylamaya sunacağım’’ dediği önergeler büyük oranda kabul edilmezken son gün ‘‘Ben olsam kabul ederdim’’ sözünün ardından bir önergeyi oylatması üzerine de gülüşmeler eşliğinde salondakilerin pek çoğunun kabul oyu vermesi dikkat çekti. Çelik’in, kapanış konuşmasında ise şura boyunca salonda çeşitli işler üstlenen öğretmenlere, ‘‘Organizasyonda yer alan hostes kızlarımıza’’ ifadesiyle teşekkür etmesi şaşkınlıkla karşılandı. EğitimSen Genel Başkanı Dinçer, ‘‘Bakan’ın, neyi ne zaman söyleyeceği belli olmuyor. ‘Çalışanlar’ ya da ‘emeği geçenler’ deseydi daha düzgün bir ifade olurdu. Bu şekilde anlamlı ve şık olmamış. Ama Bakan’ın terminolojisinde hep var bunlar. Pedagojik davranış ve pedagojik kimlikle bağdaşmıyor’’ değerlendirmesini yaptı. Çelik, ‘‘Küreselleşme ve AB Sürecinde Türk Eğitim Sistemi’’ konulu komisyon raporunun görüşmelerinden sonra ara verildiğini, sonra kapanış yapılacağını söyledi. Bakan’ın, önergelerin tümü üzerinde oylamayı unutmasına, bakanlık bürokratlarından da uyarı gelmedi. Hatayı ara sonrası fark eden Çelik, kapanıştan önce bu oylamayı gerçekleştirdi. Aşçı’ya destek için 1 günlük açlık grevi Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyeleri, F tipi hapishanelerdeki tecridin kaldırılması istemiyle ölüm orucu eyleminde olan avukat Behiç Aşçı’ya destek için 2. kez bir gün açlık grevi yaptılar. Taksim, Şişli ve Bakırköy meydanlarında avukat Aşçı ve ölüm orucunda olan tüm yurttaşlara destek grevlerini gerçekleştiren TAYAD’lılar, “Tecridi kaldırmak için açlık grevindeyiz, F tiplerinde tecrit var” yazılı pankart açtılar. İbrahim Halil Şahin , ölüm orucunda 122 kişinin öldüğüne dikkat çekerek “Bugün 123. kişi ölmesin diye buradayız. Tecrit kalkana kadar her hafta cumartesi günleri meydanlarda açlık grevi yapacağız” dedi. TAYAD’lılar, ölüm orucundaki avukat Behiç Aşçı, Gülcan Görüroğlu, Sevgi Saymaz ‘ın ölmesini istemediklerini belirttiler. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) 12 yıllık eğitim es geçildi CHP’li Mustafa Gazalcı’nın verdiği önerge olmasa, Milli Eğitim Bakanlığı 12 yıllık kesintisiz eğitim konusunda adım atmayacaktı ANKARA Milli Eğitim Şurası’nda, imam hatiplilere pek çok alanda yükseköğretim kapısını aralayacak katsayı düzenlemesi konusunda gösterilen kararlılık ‘‘12 yıllık zorunlu eğitim’’ konusunda gösterilmedi. Milli Eğitim Şurası’nın ilk gününden itibaren katsayı engeline çözüm arayışları için formüller üretildi, tartışmalar yapıldı. Buna karşın eğitim seviyesinin ve okullaşma oranlarının yükseltilmesi için en büyük adımlardan biri olan 12 yıllık kesintisiz eğitim kararının alınmasında aynı ‘‘inat’’ gösterilmedi. Şuranın alması gereken en önemli kararın 12 yıllık kesintisiz eğitime geçiş olduğunu belirten CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı’nın verdiği önerge olmasa, bakanlık bu yönde bir girişim yapmayacaktı. Nitekim Gazalcı’nın verdiği önerge, Bakan Hüseyin Çelik’in ‘‘altyapı yetersizliklerini’’ gerekçe göstermesi nedeniyle ‘‘gerekli hazırlıkların yapılması, çalışmaların hızlandırılması’’ şeklinde kabul edildi. Gazalcı, 12 yıllık zorunlu eğitime geçilmesine ilişkin daha önce 16. Şura’da karar alındığına işaret ederek ‘‘Şuraya illerden gelen hazırlık raporları içinde bu konunun olmaması ve komisyon raporlarında yer almaması eksiklik olurdu. Bu nedenle önerge verdik. Ancak Sayın Bakan ‘Bunu biz de istiyoruz ama altyapı hazırlıkları yapılsın, çalışmaları hızlandırılsın biçimine sokalım’ dedi. Okul öncesi eğitime vurgu yapıldı, bu güzel bir şey ama asıl liseye de vurgu yapılmalıydı. Biz bunu sağlamaya çalıştık. Şura, kanayan yaralara çözüm olmadı, yaraları artırdı. Bakan özel okulcuların yanında, imam hatipçilerin yanında yer aldı’’ dedi. ‘Kara şura’ Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, ‘‘7 yıl aradan sonra toplanan şurada, katsayı sorununa kilitlenilmiştir. Seçim vaatlerini gerçekleştirme derdine düşen tarihe ‘Kara Şura’ olarak geçecek şurada alınan kararlar Atatürkçü, laik ve demokratik eğitim sistemini çökertmeye yöneliktir’’ vurgusunu yaptı. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Recai Ersoy da ‘‘Adına şura denilen bu toplantı, bir iktidar partisi toplantısıdır’’ dedi. Yargıdan çalışana müjde ? ANKARA (Cumhuriyet) Danıştay 5. Dairesi, geçen nisan ayında Resmi Gazete’de yayımlanan ‘belediye ve bağlı kuruluşları ile mahalli idare birlikleri norm kadro ilke ve standartlarına’ ilişkin esasları içeren Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğünü durdurdu. Birçok belediye memuru ve sendika, kararnamenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için dava açmıştı. Dava dilekçelerinde, kararnamenin, anayasanın ‘‘Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir’’ emredici hükmüne aykırı olduğu belirtilmişti. Oramiral Karahanoğlu, ulusal olanaklarla savaş gemisi üretme çalışmalarını anlattı hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Proje engellemelere karşın sürüyor’ İstanbul Haber Servisi Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, milli savunma sanayisinin milli savunma stratejisi ve politikalarına dayanan uzun vadeli planlamalarla geliştirilmesinin mümkün olduğunu kaydederek, “Milli olanaklarla savaş gemisi inşasına yönelik MİLGEM Projesi’ni İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda bütün engellemelere rağmen yürütmekteyiz’’ dedi. Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi’nin 233. kuruluş yıldönümü, Oramiral Karahanoğlu’nun da katıldığı törenle kutlandı. Tuzla’daki Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nda yapılan törende konuşan Karahanoğlu, Doğu Akdeniz Havzası ve İskenderun Körfezi’nin günümüzde öneminin arttığını vurgulayarak, bu denizlerin, BakuTiflisCeyhan Petrol Boru Hattı’nın devreye girmesiyle, OPEC dışı en büyük petrol kaynağı olan Hazar ve Orta Asya petrollerinin dış piyasalara çıkışının en önemli terminal alanlarından biri haline geldiğini söyledi. Oramiral Karahanoğlu, Karadeniz’in deniz güvenliği konusunda dünyaya örnek teşkil eden bir deniz olduğunu kaydetti. Oramiral Yener Karahanoğlu, 2010’lu yıllarda Deniz Kuvvetleri’nin kuvvet yapısı ve yürütülen projelerle ilgili şu bilgileri verdi: “Deniz Kuvvetleri olarak, cumhuriyet donanmasının en önemli projesi olan, milli olanaklarla savaş gemisi inşasına yönelik MİLGEM Projesi’ni İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda bütün engellemelere rağmen yürütmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimizin büyük önem verdiğimiz bu projeyi gerçekleştirmekten ve başarmaktan başka alternatifi yoktur. Bu geminin 2012 yılında hizmete girmesi ve müteakiben projenin diğer 11 gemisinin inşa edilmesi planlıdır.’’ YAŞ’TA İRTİCA DOSYALARI GÖRÜŞÜLECEK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Askeri Şura (YAŞ) 30 Kasım’da toplanacak. Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ilk kez Genelkurmay Başkanı olarak katılacağı YAŞ’ta, irticai faliyetlere karışan personelin durumu da ‘‘ayrıntılarıyla’’ ele alınacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Genelkurmay karargâhında gerçekleşecek olan YAŞ toplantısında iç ve dış tehditler, askeri ve politik gelişmeler ile başta irticai faaliyetler olmak üzere çeşitli suçlara karışan askerlerin dosyaları ayrıntılarıyla incelenecek. Toplantıda askerlerin kimi yasal düzenlemelere ilişkin görüşlerini de gündeme getirebileceği ifade edildi. YAŞ yılda iki kez toplanıyor. YAŞ’ın görevleri, ‘‘Askeri stratejik konsepti belirlemek, gerekirse revize etmek, TSK’nin hedefleri ve ana programı üzerine görüşleri ifade etmek, TSK’yle ilgili yasa, tüzük ve yönetmelikleri değerlendirmek ve görüş bildirmek, kurmay kadrosu ve savunma bakanlarının TSK’yle ilgili konularda görüşlerinin alınmasına zemin oluşturmak ve diğer görevler’’ olarak özetleniyor. Başbakan Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, YAŞ’taki ihraçlara, ‘‘mahkeme kararı’’ bulunmadığı için şerh koyuyor. Anayasaya göre ise YAŞ kararlarının denetime açılması mümkün değil. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle