20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EKİM 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Başesgioğlu: Sosyal Şart’a çekinceler konmuştur ancak temennimiz çekincesiz uygulamadır 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Sendikal haklarda geri gidilemez Emekliye vergi şoku Ekonomi Servisi Tek konutu olan emekliler, 2007 yılından itibaren emlak vergisi ödeyecek. Şükrü Kızılok’un Hürriyet’teki yazısına göre (Emlak Vergisi K. Md. 8/2). İl Özel İdaresi ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı ile emekliye şok bir düzenleme getiriliyor. Bu tasarı ile bir konutu olan emeklilere sağlanan sıfır oranlı emlak vergisi avantajı, 2007 yılından itibaren kaldırılıyor. Böyle olunca, tek konutu olan emeklilerin de 2007 yılından itibaren emlak vergisi ödemeleri gerekiyor (Md. 7/3). Büyüme, Ne Pahasına? Türkiye ekonomisinin 2001 krizi sonrasındaki büyüme performansı gerek hükümet yetkilileri, gerekse IMF ve neoliberal görüşe sahip birçok araştırmacı tarafından ‘‘göz kamaştırıcı’’ olarak nitelendiriliyor. Gerçekten de istatistiki veriler milli gelirimizin, örneğin 2003’te yüzde 5.9; 2004’te yüzde 9.9; 2005’te de yüzde 7.6 olarak büyüdüğünü gösteriyor. 2006’nın ilk yarısındaki büyüme hızı ise yüzde 8.5 olarak duyurulmuş durumda. Bu yazımda söz konusu rakamların doğruluğu ve istatistiksel yöntemlerin sağlığı üzerine sürdürülen tartışmaları bir tarafa bırakarak, doğrudan doğruya şu soruyu tartışmak arzusundayım: Büyüme ne pahasına elde edilmektedir? Sorunun yanıtı son derece önemlidir. Zira Türkiye’nin 2001 krizi sonrasındaki büyüme performansının emekçi sınıflarca paylaşılmadığı ve halkın alım gücüne yansımadığı sık sık dile getirilmektedir. Büyümenin nitelikleri ve olası maliyetlerinin hangi kesimlerce karşılanmakta olduğu can alıcı sorular olarak karşımızda durmaktadır. ??? Neoliberal iktisat teorisi işçinin ücretini, emeğin üretkenliğine bağlar. Emeğin ücret geliri ve milli gelirden aldığı pay, üretkenliği ile belirlenir. Üretkenlik arttıkça ücretin de yükseleceği savı neoliberal iktisat ders kitaplarında kusursuz bir matematiksel görsellik ile tartışılmaz bir gerçeklik olarak öğrenciye sunulur. Dolayısıyla neoliberal iktisadi mantığa göre sömürü söz konusu olamaz; büyüme her kesim için ‘‘iyidir’’. Aşağıdaki grafikte hızlı büyüme içinde olan sektörlerden olan özel imalat sanayiinde ‘‘reel ücretler’’, ‘‘işçilerin reel üretkenliği’’ ve ‘‘istihdam edilen’’ sayıları sergilenmektedir. Veriler Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınmıştır. Eğer AKP’nin iktidara geldiği 2003 başını 100 kabul edersek, sanayi işçisinin reel ücretleri 2006’nın ilk yarısı itibarıyla sadece 102.1’e yükselmiş gözükmektedir. Yani son üç buçuk sene boyunca sanayi işçisinin reel ücretleri toplam olarak sadece yüzde 2.1 artmıştır. Emeğin göreceli olarak daha örgütlü ve vasıflı kesimini temsil eden sanayi işçisinin reel ücretlerindeki artışın, milli gelirdeki hızlı büyümeye karşın, bu derece düşük kalması, toplumun emeği ile geçinen diğer kesimlerinde gelir kayıplarının daha ciddi olacağını düşündürtmektedir. Oysa TÜİK verilerine göre ‘‘çalışan başına üretim’’ (işçi üretkenliği) 139.6 puana yükselmiş, yani söz konusu dönemde özel imalat sanayiinde işçi başına yüzde 39.6 daha fazla üretim gerçekleştirilmiştir. İşçilerin üretkenliği ile ücretleri arasındaki bu uçurum, spekülatif nitelikli büyümeyi finanse etmekte, bir yandan da sıcak para fonlarını Türkiye’ye çekmek için uluslararası spekülatörlere sunmak zorunda olduğumuz yüksek faizlerin maliyetlerini karşılamaktadır. Özel İmalat Sanayiinde İstihdam, Reel Ücretler ve Üretkenlik (2003 = 100) ? Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç, “ILO ve AB belgelerinde vurgulanan ve sendikaların yıllardır dile getirdiği sendikal haklarla ilgili adımlar hızla atılmalıdır’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kılıç, hükümetin AB sürecinde ciddi bir sınav ve yükümlülükle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, bu yükümlülüğün kendi açılarından ILO ve Avrupa Konseyi standartlarında sendikal hakların sağlanması için gereğinin yapılması olduğunu söyledi. Dedeman Oteli’nde Türkİş ve Finlandiya İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından düzenlenen “Avrupa Birliği Müzakere Sürecinde Avrupa Sosyal Modeli ve Sendikal Haklar” konulu uluslararası sempozyumun açılışında konuşan Türkİş Başkanı Salih Kılıç, AB’ye uyum sürecinde iki anayasa değişikliği ve toplam 7 uyum paketinin gündeme geldiğine işaret ederek, “Bunlar içinde en az yer verilen alan, sosyal hukuk ve sosyal politika olmuştur’’ dedi. ILO ve Avrupa Konseyi standartlarında sendikal hakların gerçekleşmesinin önünde Türkiye’de çok sayıda engel bulunduğunu anlatan Kılıç, Katılım Ortaklığı Belgeleri, İlerleme Raporları ve Müzakere Çerçeve Belgesinde Toplantı sonrasında Olli Rehn, Salih Kılıç, Lauri Ihalainen ve Maria Serinius yasaksız bir çalışma hayatı dileğinde bulundu. (AA) açıkça ILO normlarına yer verilerek sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev haklarının müzakere sürecinin temel konuları haline geldiğini belirtti. “Avrupa’nın sosyal boyutunu ihmal eden bir bütünleşme, piyasa karşısında çalışanlara kendilerini koruma hak ve imkânlarının tanınmamasıdır’’ diyen Kılıç, sosyal hukuka yönelik düzenlemelerin hemen yapılması gerektiğini dile getirdi. Sendi kal nedenli işten çıkarmaların Türkiye’de hâlâ devam ettiğine işaret eden Kılıç, üç yılda yaklaşık 20 bin üyelerinin, “sendika üyesi olduğu için” işten çıkarıldığını vurguladı. Kılıç, hükümetin gözden geçirilmiş Avrupa Soyal Şartı’nın 4, 5, ve 6. maddelerine çekince koymasını da eleştirdi. Sempozyuma katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu da memur sendikacılığı konusunda Türki ye’nin atması gereken adımlar olduğunu kaydederek, bunun için kamu personel rejiminde yapılacak değişikliklerin beklendiğini dile getirdi. Avrupa Sosyal Şartı’nın bazı maddelerine çekince konularak onaylandığını anlattan Başesgioğlu, “Temennimiz, Sosyal Şart’ın çekincesiz olarak hayata geçmesidir. Nihai hedefimiz budur. Ama bu bir imkân meselesidir” dedi. [email protected] B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK YKB’nin notu yükseldi Ekonomi Servisi Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Koçbank’ın Yapı Kredi (YKB) ile birleşmesinin onaylanmasının ardından YKB’nin kredi notunu D/E’den D’ye yükseltti. Fitch’in açıklamasında, gerekçe olarak birleşmeyle varlıkların kalitesindeki iyileşme ve risk yönetiminin yeniden yapılandırılması, daha uzun vadeli ve ucuz fonlama kaynaklarına iyileşmiş erişim gibi olumlu gelişmelerin bir yansıması olduğu belirtildi. Avrupa Birliği’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn tatlı sert konuşmasında aba altından sopasını bir kez daha gösterdi: “Müzakerelerin bu ilk yıldönümü; son yıldönümü olmasını istemediğim için burada bulunuyorum...” En iyimser tahminle 10 yıl sürecek müzakere sürecinin daha 1. yılı... İyi polis kötü polisi oynayan bir Avrupa Birliği ile ev ödevlerinin yarısını tamamlamış, yarısına el bile sürmemiş öğrenci psikolojisindeki Türkiye’nin tiyatro oyununu andıran tiradları... Azarlama ile okşama arasında değişen perdeler... Her an kesilme tehdidi altında süren müzakelerde, oyunun kuralları belki baştan belli; ancak en azından Türkiye’nin sürdürdüğü tavrı değiştirmesi mümkün olabilir mi? Türkiye’nin eski Brüksel daimi temsilcilerinden Emekli Büyükelçi Pulat Tacar; uzun yıllarını Avrupa ile ilişkilere vermiş deneyimli bir diplomat “1987 yılında Avrupa Birliği nezdindeki görevimde, üç sene boyunca her ayın bir haftasını Avrupa Parlamentosu’nda geçirdim. Oradaki insanların ne şekilde davrandıklarını, reaksiyonlarını inceleme olanağı Rehn, Aba Altından Sopayı Gösterdi, Ya Biz? buldum” diye anlatıyor. Tacar’a göre Türkiye pasif davranmaktan vazgeçmeli ve kesinlikle proaktif bir tutum takınmalı. Tacar Avrupa Parlamentosu’nun son raporunu örnek göstererek şunları söylüyor: “Türkiye’nin başta sivil toplum örgütleri ve hükümet olmak üzere bu kararları tek tek, madde madde ele alarak her birine bir yorum yapması ve tutumunu ortaya koyması gerekiyor. ‘Bu bizi bağlamaz, önem verilmeyecektir buna’ dediğimiz zaman son derece yanlış bir değerlendirme yapmış oluruz. Bu karar taslağının içinde sonradan yerleştirilmiş olan ve Türkiye’yi provoke etmeye yönelik bazı maddeler var. Bunlar tamamıyla provokasyon.” Pulat ile yaptığımız sohbet ortamında CIRP Uluslararası Araştırma ve Politika Platformu Başkanı Prof. Dr. Nedret Kuran Burçoğlu da bulunuyor. Zaten konu “AB ile müzakere sürecinin birinci yılı”. Uzun yıllar Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yaptıktan sonra şimdi Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Burçoğlu’nun “Avrupa’da Türk imajı” adlı bir kitabı var. Burçoğlu Karşılaştırmalı Avrupa kültürü konusunda uzman bir isim. Burçoğlu “Avrupalılar bir şey yazarken her kelimeyi dümak gerekir. O zaman belki kendimize dönüp gerektiğinde kendi hatalarımızı da özümseyebiliriz. Çünkü biz de çok önemli hatalar yapıyoruz, bu da bir gerçek” diyor. Peki biz neler yapıyoruz? Burçoğlu bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Tepkiler gösteriyoruz, defansif oluyoruz, kendimizle ilgili konuları inkâr ediyoruz. Yahut gerektiği gibi kendimizi müdafaa edemiyoruz. Yani hep bir karşıdan gelen hücuma karşı bir taktik oluşturma peşindeyiz, stratejiler üretmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu, imaj konusunda da böyle. Daha yapıcı olmamız, daha iyi yöntemler bulmamız lazım. Ayrıca bu peşin hükümlere hem Avrupa’da, hem kendi ülkemizde bir bilinç oluşturmamız gerekmekte. Bunun için hepimize görev düşüyor.” Can alıcı soru: “Ne yapılmalı?” Şu bir gerçek ki Avrupalı politikacılar açısından Türkiye ile müzakere sürecini alabildiğine uzatmak kendilerine siyasette artı puan kazandırır şünerek yazıyorlar. O kelimeyi kullanmalarının altında hep bir neden var. Bunları irdelemek ve onu açığa çıkarmak gerek. Eğer bu bir provokasyon ise açıkça bunun bir provokasyon olduğunu söylemek gerek. Yok değil ise haklı nedenleri de olabilir onları ortaya çıkar hale geldi. Dolayısıyla bu siyasi tablo içinde var olandan farklı bir tavır benimsemek lazım. Bu iş yalnızca Avrupa’nın siyasi liderleri ya da AB komiserleri, parlamenterleri ile çözülebilecek konu değil. Pulat Tacar’a göre, yapılması gerekenlerden biri bizim danışmanlarımızın Avrupa Parlamentosu danışmanlarıyla görüşmesi. Tacar, “Avrupa Parlamentosu üyelerinin önüne her gün bin küsur sayfa geliyor. O sayfaların önemli bir kısmını çöp kutusuna atıyorlar. O danışmanlar parlamenterlerin önüne pozisyon belgesini sunan insanlar. Bu adamlarla Türkiye’deki Süryaniler, Kürtler, Ortodokslar, Ermeniler görüşüyor. Biz bunlarla görüşmeyip üst düzey parlamenterin kendisini ağırlamaya çalışıyoruz. O adamın bin tane işi var. O bin tane işinin içinde bir tanesi Türkiye. Biz kendi pozisyonumuzu yazılı olarak bu pozisyon dokümanlarının içine sokmalıyız. Bu dokümanlara ancak o şekilde olumlu yansıyabilir.” Belli ki Türkiye tavır değiştirmediği takdirde müzakereler epey zorlu geçecek...Tacar ve Burçoğlu’nun anlattıklarından ise çıkarılacak epey ders var... Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Bu gözleme ek olarak, verilerden son üç buçuk senedir özel imalat sanayi üretiminde çalışanların sayısının sadece yüzde 1.9 artmış olduğu anlaşılmaktadır. İşçiler, istihdamı arttıramayan bu büyüme sürecinde, işsizlik endişesiyle düşük ücretlerde çalışmaya razı olmaktadır. ??? 2003 sonrasının kaçınılmaz bir diğer özelliği de dış borçlanmadaki olağanüstü artıştır. Hazine Müsteşarlığı’nca hafta başında yayımlanan verilere göre Türkiye’nin dış borçları 2003 başında 130.2 milyar dolardan, 2006’nın ilk yarısı itibarıyla 193.6 milyar dolara yükselmiştir. Dış borç stokunun yıl sonuna değin 200 milyar doları aşacağı tahmin edilmektedir. Dış borçlanmanın faiz maliyetleri de emeğin ücretlerinin bastırılması yoluyla finanse edilebilmektedir. Dolayısıyla, Türkiye’nin spekülatif sıcak para akımlarıyla sürdürülen ve dış borçlanmaya dayalı bu ‘‘hormonlu’’ büyüme sürecinin ardında emeği ile geçinen kitlelerin sömürüsü yatmaktadır. Rakamların ve kullanılan istatistiksel yöntemlerin ‘‘doğru” ya da ‘‘yanlışlığı’’ bir yana, Türkiye’nin ‘‘resmi’’ verilerinde sergilenen büyümesi; ‘‘dış borçlanmaya dayalı’’, ‘‘istihdam yaratmayan’’ ve ‘‘yoksullaştırıcı’’ niteliktedir. FATİH 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞUNDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI 2006/3 Satış TAPU KAYDI :İstanbul, Fatih, Nevbahar Mah. Bucak Sok. mevkiinde kain, 420 pafta, 1810 ada, 19 parsel sayılı 48.04 m2 miktarlı, kargir ev (9 kapı nolu yapı) izalei şüyu suretiyle satışa sunulmuştur. İMAR DURUMU : 21.05.2005 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli, koruma amaçlı uygulama imar planında 3. derece koruma bölgesinde konut alanında kalmakta olup, cephe 5 metre altında kaldığında plan notlarını C213 metreye göre H=9.50 metre irtifa almaktadır. HALİ HAZIR DURUMU: 1 Dava konusu taşınmaz yığma kargir tarzda yapılmış gecekondu şeklinde, tek katlı, 9 kapı nolu yapıdır. Dava konusu binaya sokak deretuarından girildiğinde koridorsokağa bakan 1 oda, arka bahçeye bakan 1 oda, mutfak, banyo ve wc bölümlerinden oluşmaktadır. Elektrikli şofbeni mevcuttur, taşınmazın oda ve ıslak zeminleri beton kaplıdır, elektriği suyu mevcut olup soba ile ısıtılmaktadır. Kullanım alanı 42 M2 dir. 26.06.2005 tarihli bilirkişi raporunda arsa üzerindeki bina değeri (2.000,00.YTL) düşük gösterilmiş olup, arsa değeri (48.040,00.YTL) yüksek tutulduğundan KDV oranı %18 olarak uygulanacaktır. BİLİRKİŞİCE KONAN DEĞER : 26.06.2006 tarihli bilirkişi raporunda arsa üzerindeki bina değeri 2.000,00.YTL arsa değeri 48.040,00.YTL olarak değerlendirilmiş olup ceman 50.040,00.YTL değer konmuştur. SATIŞ ŞARTLARI 1 Gayrimenkulun 1. satışı 14/11/2006 günü saat 14.00’den 14.15’e kadar, Fatih 2.Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla gayrimenkulun 2.satışı 24/11/2006 günü saat 14.00’den 14.15’e kadar, ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka,paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2.Artırmaya iştirak edeceklerin,tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir,alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye, resmi ihale pulu, % 18 KDV , tapu harç masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla diğer * ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgelerle 15 gün içinde satış memurluğuna bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4.İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın satış memurluğunca tahsil olunacak,bu fark,varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5.Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6.Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/3 sayılı dosya numarası ile satış memurluğuna başvurmaları ilan olunur. 28/9/2006 (x) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 47666) İSTANBUL 1. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İFLASIN KAPATILDIĞINA DAİR İLAN Dosya No: 1976/10 İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesi tarafından 12.05.1976 tarih ve 1976/447 esas sayı ile iflasına karar verilen MEHMET ATALAN ALKAN hakkındaki iflas kararı aynı ticaret mahkemesinin 25.12.1990 tarih ve 1990/1042 esas, 1990/1203 sayılı kararı ile İİK’nin 254. maddesi gereğince KAPATILMIŞTIR. İlan olunur. 02.10.2006 Basın: 47750 ESAS NO :2005/761 KARAR NO :2006/492 Davacı Gürbüz GÜMÜŞKANAT tarafından, davalı Selma GÜMÜŞKANAT aleyhine mahkememizde açılan boşanma davasının yapılan 20.07.2006 tarihli açık yargılaması neticesinde; HÜKÜM: Davanın kabulüne; Afyonkarahisar ili, İhsaniye ilçesi, Ayazini,C:6,H:55,B.S.No:33’de nüfusa kayıtlı İsmail ve Kıymet oğlu İnsaniye 19.01.1971 doğumlu T.C.Kim.No:15208385866 olan davacı GÜRBÜZ GÜMÜŞKANAT ile aynı yer B.S N.:53’de nüfusa kayıtlı Hüseyin ve Hatun kızı Divriği 07.08.1971 doğumlu T.C.Kim.No:15154387600 ve kızlık soy ismi OSANMAZ olan davalı SELMA GÜMÜŞKANAT’ın M.K.nın 166/l.md.uyarınca boşanmalarına; Tarafların müşterek çocukları İzmit 16.09.1994 doğumlu Ayşegül, İzmit 12.05.1996 doğumlu Kıymet ve Kadıköy 18.09.2000 doğumlu İsmail GÜMÜŞKANAT’m velayetlerinin davacı babaya bırakılmasına; Velayeti davacı babaya bırakılan çocuklarla ile ilgili olarak, bu çocukların varsa mal varlıklarım ve gelirlerini liste halinde mahkememize kararın kendisine tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde sunması için davacı babaya ihtarat yapılmasına, bu çocukların mal varlıklarında veya yapılan yatırımlarında gerçekleşecek önemli değişiklikler olması halinde davacının bu değişiklikleri mahkememize bildirmesine; Velayeti davacı babaya bırakılan müşterek çocuklar ile davalı annenin; Her ayın 1.ve 3.Cumartesi günü sabah saat:10.00’dan ertesi günü akşam saat:17.00’e kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat: 10.00’dan ertesi günü akşam saat:17.00’e kadar ayrıca her yıl temmuz ayının l.günü sabah saat:10.00’dan 1 ağustos günü sabah saat:10.00’a kadar şahsi ilişki tesisine; Bakiye 1,00 YTL harcın davalıdan tahsiline, ayrıca davacı tarafça yapılan toplam: 18,20 YTL nin de davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, iş bu karar tüm aramalara rağmen bulunmayarak mahkeme ilamı kendisine tebliğ edilemeyen davalı Selma GÜMÜŞKANAT’a tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. İş bu tebligat ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra yapılmış sayılır. (Basın: 47739) GÖLCÜK ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN METNİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL İLANI Dosya No: 2005/1152 Tal GAYRİMENKULUN HALİ HAZIR DURUMU KIYMETİ, EVSAFI VS.: Satışa konu taşınmaz: Aydın ili, Kuşadası ilçesi, Hacıfeyzullah mahallesi Kemertepe mevkii 1520 ada, 112 parsel, cilt 56, sayfa 5474 de kayıtlı 9401.71 m2 lik arsada 80 adet bahçeli kargir dubleks mesken olup, kat irtifakına göre 1/80 arsa paylı 43 nolu bağımsız bölümde kayıtlı gayrimenkul olup, Kuşadası Şehir imar planına göre A2 konut imarlı olup, gayrimenkul olup Taşınmaz Kuşadası Yeni Güzelçamlı sitesi içersinde Zemin ve birinci kattan ibaret olup, üzeri teras çatıdır. Merdiven çatıya kadar çıkmaktadır. Zemin katta Salon, Mutfak, Wc, Birinci katta 2 oda, ve banyodan ibarettir. Taşınmazın kapalı olması sebebiyle bilirkişiler tarafından dış cepheden yapılan incelemede site bekçisi ve komşularından alınan bilgiye göre iç ve dış zeminler 30x30 karoplak ile kaplı olduğu iç ve dış doğramaların ahşap vernikli olduğu, zemin katta dış duvarların pencere seviyesine kadar kayrak taşla kaplandığı, zemin kattaki terasın üzerininin ahşap, marsilya kiremitli pergulesinin bulunduğu, dış cephelerdeki doğramaların demir panjurlu olduğu, çatı terasına çıkaştaki açık merdivenin camekanla örtüldüğü,bağımsız bölümde güneş enerjisi ve klimanın bulunduğu görülmüştür. Her türlü alt yapı hizmetlerinden yararlanır durumda olup denize 500 metre mesafede olup, deniz görmemektedir. Toplamda 60 m2 kullanım alanlı olup, bilirkişi tarafından işbu gayrimenkule 80.000.00 YTL. Değer konulmuştur. SATIŞ ŞARTLARI : 1Gayrimenkulün 1. açık arttırması 17.11.2006 CUMA günü, 10.3010.40 saatleri arasında Kuşadası adalet sarayı 202 nolu mezat salonunda yapılacaktır. Bu açık arttırmada taşınmazlara takdir edilen değerin % 60’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar varsa alacakları toplamını, ayrıca satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmadığı takdirde ençok arttıranın taahhüdü saklı kalmak kaydıyla; Gayrimenkulun 2. açık arttırması 27.11.2006 PAZARTESİ günü, aynı saatlerde Kuşadası Adalet sarayı 202 nolu mezat salonunda yapılacaktır. Bu açık arttırmada satışı isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklar varsa bu alacaklar toplamını, satış ve paylaştırma masrafları ile takdir edilen değerin % 40’ını geçmesi şartıyla ençok artırana ihale olunur. 2% I K.D.V., ihale damga pulu, alıcı adına tahakkuk edecek tapu harcı satın alana ait olacaktır. Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi borçları ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları, satış bedelinden ödenir. 3 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi yada bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubu vermesi gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine İİK.130 maddesi gereğince 10 günü geçmemek üzere mehil verilir. 4 Taşınmazı satın alanlar İhaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydı ile, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK.130 gereğince verilen süre içersinde nakden ödemek zorundadır. 5 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde Müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 6Satış bedeli hemen yada verilen süre içinde ödenmezse İ.İ.K. 133.maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri sorumlu tutulacak, hiçbir hükme gerek kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 7 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 8Şatışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları,başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/1152 Tal. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.25.09.2006 (Basın: 47672) KUŞADASI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Yönetim Kurulumuzun 27.09.2006 tarih ve 110 sayılı kararı uyarınca; Sendikamızın Olağanüstü Genel Kurulu, aşağıdaki gündemi görüşmek üzere 28 Ekim 2006 tarihinde Konaklar Sokak No:1 4. Levent’teki Genel Merkez Genel Kurul Salonu’nda saat 13.00’te başlayacaktır. Ekseriyet temin edilmediği takdirde ikinci toplantı 04 Kasım 2006 günü saat 13.00’te aynı adreste aynı gündemle yapılacaktır. İlgili yasa gereği ilan olunur. Tekgıdaİş Sendikası Genel Yönetim Kurulu Gündem: 1 Yoklamaaçılış 2 Divan teşekkülü 3 Saygı duruşu 4 Bazı şubelerin kapatılması ve/veya birleştirilmesi konularının görüşülüp karara bağlanması 5 Kapanış Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SELİM MAÇİL CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle