20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2006 PERŞEMBE 10 Kamptan görüntüler DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr ISAF’a bağlı Alman askerlerinin Afganistan’da çektirdikleri fotoğraflar tepkiyle karşılandı Esirler işte, Naziler keyifte Dış Haberler Servisi İkinci Dünya Savaşı yıllarında Rusya’nın güneyindeki bir esir çalışma kampında Alman Nazi subayları tarafından çekildiği sanılan 10 dakika uzunluğundaki bir film, İngiltere’nin güneybatı sahilindeki Devon bölgesinde bir kilisede bulundu. Filmdeki görüntülerde, esirleri çalışmaya zorlayan Nazi subaylarının, kenarlarda bulunan sandalyelerde oturarak açık havanın tadını çıkardıkları bildirildi. Uzmanlar, gerçek olduğu saptanan filmin Devon bölgesindeki Cullompton Kilisesi’ne nasıl geldiğinin anlaşılamadığını belirtti. Görüntülerin Doğu Avrupa kökenli biri tarafından kilisenin film koleksiyonuna armağan edilmiş olabileceğini söyleyen uzmanlar, filmin çekiminin üst düzey bir SS subayı tarafından yapıldığının sanıldığını ifade etti. Kafatasıyla poz verdiler Dış Haberler Servisi Afganistan’da kafatasıyla poz veren Alman askerlerinin fotoğrafları ortaya çıktı. Alman Bild gazetesi dün, Afganistan’daki Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü’ne (ISAF) ait araçların önünde ellerinde tuttukları insan kafatasıyla poz veren Alman askerlerini gösteren 5 fotoğraf yayımladı. Gazete, ‘‘Alman askerinden şok fotoğraflar’’ başlığıyla birinci sayfasından verdiği haberde, adı açıklanmayan bir ordu çalışanının, görüntülerin 2003 yılı ilkbaharında çekildiği yönündeki sözlerine yer verdi. Kaynak, kafatasının bir toplu mezardan bulunmuş olabileceğini kaydetti. Fotoğrafların nereden elden edildiği ve gerçekliği konusunda bir açıklama yapılmayan haberde, bu görüntülerin Afganistan’ın başkenti Kâbil’de Alman askerlerinin olağan devriyesi sırasında çekilmiş olabileceği belirtildi. Gazetede yayımlanan fotoğraflardan birinde, Alman askeri kafatasını aracın üstüne aksesuvarmış gibi takmaya çalışırken, bir diğerinde de cinsel organının yanında tutarken görülüyor. (SPD) üyesi Rainer Arnold, fotoğrafların Alman silahlı kuvvetlerinin imajına büyük ölçüde zarar verdiğini, bu tür kişilerin ordu içinde yer almamaları gerektiğini vurguladı. Komisyon’un Yeşiller Partisi’nden üyesi Winfried Nachtwei de fotoğrafları ‘‘rezalet’’ diye nitelendirdi. Tartışmalar alevlenecek B fedilemeyeceğini vurguladığını kaydeden Steg, kararlılıkla bu olayın üzerine gidilmesi gerektiğini, böyle bir tutumun Alman ordusunun ve Almanya’nın imajına zarar verdiğini söylediğini de belirtti. Genelkurmay Başkanı Wolfgang Schneiderhan, Afganistan’da kafatasıyla poz veren askerlerle ilgili olarak 2 kişi hakkında somut şekilde soruşturma yürütüldüğünü, bunlardan birinin artık asker olmadığını açıkladı. Schneiderhan, dün Savunma Bakanı Franz Josef Jung ile birlikte Berlin’de düzenlediği basın toplantısında soruşturmanın Afganistan’daki özel tim KSK’yle ilgili olduğunu da belirtti. Güneşin tadını çıkarıyorlar Filmin, kampta görev yapan birileri tarafından, evlerine dönünce eş ve çocuklarına gösterilmek üzere çekildiği tahmin ediliyor. Kampın değişik noktalarından görüntülerin yer aldığı belirtilen filmin bir sahnesinde, esirlerin bir kamyondaki kütükleri sırtlarına dayanan namlunun tehdidiyle boşalttığını belirten uzmanlar, bir başka sahnede ise Nazi subaylarının verandada sekreterleriyle birlikte gülüşüp şakalaşarak güneşin tadını çıkardığının görüldüğünü ifade etti. Londra’daki Imperial Savaş Müzesi uzmanlarının gerçekliği üzerinde görüş birliğine vardığı filmle ilgili olarak Alman ve Rus tarihçilere de danışıldığı belirtildi. ild gazetesi, Afganistan’daki Alman askerlerinin kafatasıyla çektirdikleri fotoğrafları yayımladı. Yetkililerin ‘‘iğrenç’’ olarak nitelendirip soruşturma sözü verdiği olay Almanya’yı karıştırdı. (Fotoğraflar: AP/AA) Walter Steinmeier, ‘‘Sorumsuzca ve bağışlanamayacak tutumları, Alman ordusunun ve ülkemizin imajına zarar veriyor’’ dedi. Steinmeir, bu olayın yurtdışında zor şartlar altında görev yapan diğer binlerce Alman askerine de hakaret anlamına geldiğini söyledi. Birlik 90/Yeşiller Partisi Federal Meclis Grubu Eşbaşkanı Renate Künast, fotoğrafların ‘‘korkunç’’ olduğunu belirterek ‘‘Savunma Bakanı, sorumlu askerlerden derhal hesap sormalı’’ dedi. Federal Meclis Savunma Komisyonu’nun Sosyal Demokrat Partili Cezalandırılacaklar Almanya Savunma Bakanı Jung, basın toplantısından önce yaptığı açıklamada, fotoğrafların iğrenç olduğunu belirterek ‘‘Askerlerin böyle bir tutumunun hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği açıktır’’ dedi. Jung, olayların en kısa sürede araştırılacağını, doğru olması durumunda sorumlu askerlere disiplin cezası verileceğini, gerektiği takdirde cezai işlem de yapılacağını kaydetti. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Merkel olayı kınadı Fotoğraflar Almanya’da büyük tepkiye neden olurken Başbakan Angela Merkel, olayı kınadı. Alman hükümetinin sözcü yardımcısı Thomas Steg, fotoğrafları ‘‘şok edici ve iğrenç’’ bulduğunu söyledi. Merkel’in, böyle bir tutumun hiçbir şekilde af Aydın Sezgin davası Fotoğraflar, Almanya doğumlu Murat Kurnaz’ın Afganistan’dan Guantanamo’ya gönderilmeden önce Kandahar yakınlarında gizli bir ABD hapishanesinde Alman askerlerinin kötü muamelesine uğradığı yönündeki iddialarının soruşturulduğu bir döneme denk geldi. Kurnaz, ABD’nin Guantanamo üssünde yaklaşık 5 yıl boyunca tutulduktan sonra ağustosta serbest bırakılmıştı. Fotoğrafların Almanya’nın Afganistan’daki askeri varlığına ilişkin tartışmaları alevlendireceği ve bu ülkeden çekilmeye yönelik görüşleri artıracağı değerlendirmesi yapılıyor. Almanya’nın NATO’nun kontrolündeki ISAF bünyesinde Afganistan’da yaklaşık 3 bin askeri bulunuyor. Öte yandan, Afganistan’ın güneyinde, 38 Taliban militanının NATO birlikleri tarafından öldürüldüğü bildirildi. NATO’ya bağlı ISAF sözcüsü Komutan Luke Knittig, önceki gün Kandahar eyaletindeki Zhari ile Pancvayi’de 2 operasyonun düzenlendiğini açıkladı. Knittig, bu operasyonda 38 Taliban militanının öldüğünü belirtti. Mahkeme yine kararı erteledi PARİS (AA) Paris İstinaf Mahkemesi, Fransa’daki Ermenilerin, Türkiye’nin Paris Başkonsolosluğu resmi internet sitesinde Ermeni soykırımı savlarına karşı çıkan metni gerekçe göstererek Başkonsolos Aydın Sezgin aleyhinde açtığı davada kararını yine erteledi. Mahkemenin davayla ilgili kararını 8 Kasım’da vereceği, tarafların avukatlarına duyuruldu. Mahkeme, Fransa’daki ansiklopedik sözlük Quid ile ilgili olarak Ermenilerin daha önce açtığı davanın sonucunu beklemeyi uygun gördü. Fransa’daki Ermeniler, ansiklopedik sözlüğün Türkiye ile ilgili bölümünde Ermeni soykırımı olmadığı yolundaki bilgilerin değiştirilmesine ilişkin dava açmıştı. Paris mahkemesinin bu davada Ermenileri haklı bulmasının ardından ansiklopedinin yayıncıları kararı temyiz etmişti. AVRUPA BİRLİĞİ’YLE MÜZAKERE SÜRECİ ETA’yla barışa destek Avrupa Parlamentosu (AP) dün İspanya’nın Bask sorununa çözüm arayışı çerçevesinde ortaya koyduğu barış girişimini değerlendirdi. AP’deki sağcı partilerin oluşturduğu blokun muhalefetine karşın barış diyaloğunu destekleyen tasarı 311’e karşı 321 oyla kabul edildi. Tasarı, Bask bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden ETA’nın mart ayında ateşkes ilan etmesinin ardından İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero’nun başlattığı girişimi destekliyor. Oylama yapılırken dışarıda da Bask bölgesinin bağımsızlığını savunan göstericiler eylem yaptı. (Fotoğraf: AP) Hırvatistan Türkiye’den önde ELÇİN POYRAZLAR Ermeniler itiraz etmişti Fransa’da Ermeni Davasını Savunma Derneği, Türkiye’nin Paris Başkonsolosluğu resmi internet sitesinde Ermeni soykırımı iddialarına karşı çıkan metni gerekçe göstererek Başkonsolos Sezgin ve internet sitesinin resmi servis sağlayıcısı France Telecom şirketi hakkında geçen yıl Paris 17. Asliye Hukuk Dairesi’ne başvurmuştu. 17. Daire, geçen yıl Aydın Sezgin’in diplomatik dokunulmazlığını gerekçe göstererek başvuruyu reddetmişti. Ermeniler, daha sonra karara itiraz için istinaf mahkemesine başvurmuştu. BRÜKSEL Avrupa Birliği (AB) ile görüşmelere Türkiye’yle aynı tarihte başlayan Hırvatistan’ın, en az 12 başlıkta daha ileri bir aşamada olduğu belirtiliyor. Her iki aday ülke için de yalnızca bilim ve araştırma başlığı açılıp kapatılmış olmasına karşın AB kaynakları, yıl sonuna kadar Hırvatistan’a yönelik dört ya da beş başlığın açılabileceğini kaydettiler. Türkiye’nin fiili müzakerelerinin tamamen tıkandığı Gümrük Birliği başlığı altında ise Hırvatistan’ın çok ilerlediğini kaydeden kaynaklar, AB üyelerinin bu başlık altında son aşama olan kendi müzakere pozisyon belgesini hazırladıklarını söylediler. AB Komisyonu’nun tarama raporları konusunda çok daha hızlı olduğu Hırvatistan’a yönelik açılış kriteri getirilmeyen başlıklar arasında iş kurma ve hizmet sunumu serbestisi, fikri mülkiyet hukuku, ekonomi ve para politikala rı, işletme ve sanayi politikaları yer alıyor. AB üye ülkeleri Hırvatistan’a bu başlıklar altında müzakere pozisyon belgesini hazırlaması yönünde davette bulunurken, Türkiye’ye yönelik süreç Kıbrıs Rum kesiminin çekince koyması nedeniyle tıkanmış durumda. Hırvatistan’ın yalnızca balıkçılık başlığı altında komşusu Slovenya ile anlaşmazlık yaşadığı bildirildi. Aynı sularda balıkçılık yapan iki ülkenin deniz sınırları konusunda anlaşmazlık yaşadığını söyleyen kaynaklar Slovenya’nın AB’nin bu soruna taraf olmasını talep ettiğini belirtiyorlar. Hırvatistan’a bu başlık altında açılış kriteri getirmeye çalışan Slovenya’nın çabalarına karşın diğer AB üyelerinin ikili anlaşmazlıklar konusunda tarafsız kalmayı tercih ettikleri kaydedildi. AB kaynakları Hırvatistan’ın müzakere sürecinde çok istekli olduğunu söyleyerek Hırvatistan’ın 2009 yılında tam üyeliği hedeflediğine işaret ettiler. ugünlerde ünlü tarihçi Prof. İlber Ortaylı’yı Moskova’da konuk ediyoruz. Ortaylı’nın bilgi birikimi, TürkRus ilişkileri konusunda da “derya deniz”. Karşılıklı olarak birbirimizden nasıl etkilendiğimizi enine boyuna anlatıyor. Türkiye’nin gerçekleştirilmesi güç olan AB’ye katılma amacı için mücadele ederken, kendisi için çok ciddi bir ekonomik ve kültürel potansiyel oluşturan Rusya’nın sunduğu fırsatları yeterince değerlendiremediğini savunuyor. AB’nin daha Türkiye’ye kapılarını açmadan Ankara’nın Moskova ile enerji, ticaret ve turizm alanındaki ilişkilerine sınırlamalar getirmeye çalışmasını eleştiriyor. Rus–Türk Araştırmaları Merkezi’nin (RUTAM) düzenlediği bir söyleşi toplantısında konuşan Prof. Ortaylı, TürkRus tarihi ve kültürel ilişkileri başta olmak üzere çeşitli konularda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Ortaylı, kültürel ilişkilerin geliştirilmesi zorunluluğunun altını özellikle çizerek en kısa zamanda Moskova’da Türk Kültür Evi (Yunus Emre Kültür Merkezi) ve İstanbul’da Puşkin Enstitüsü kurulması gerektiğini, bu yolda özel sektörün de çabalarının önemli olduğunu, ancak öncülüğün devlete düştüğünü dile getirdi. Türkiye’nin Ermenistan’ı tanıması ve ilişki kurmasının doğal olduğunu savunan ünlü tarihçi, soykırım iddialarını kabul etmenin kesinlikle söz konusu olamayacağını ifade etti. Prof. Ortaylı Moskova’da B PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY zun süre siyasi kriz yaşayan Ukrayna, sonunda istikrar yolunda bazı adımlar attı. Önce lider Yuşçenko, başkanlık seçimlerindeki rakibi olan Yanukoviç’e zorunlu olarak da olsa başbakanlık görevini verdi. Ardından sağcı ve Amerikancı güçlerin bir kısmını (en başta eski ortağı bayan Timoşenko’yu ve hatta kendi partisinden pek çok önemli ismi) yanından uzaklaştırdı. Bu arada ABD ve NATO’ya iplerin hâlâ kendi elinde olduğu mesajını vermeye çalıştıysa da, Yanukoviç’in iktidara ağırlığını koymasıyla birlikte zor anlar yaşamaya başladı. Rusya yanlısı olmasa da, Moskova ile [email protected] Doğalgaz Doğal Olarak Siyasi Bir Yakıttır U eceği bir Birisine karşılık veremey el bir mm ke mü , iyilik yapmadıysan ktir. me de n rsu yo mi gün nedir bil Ruth Smeltzer Erkek Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı adınlar neden daha uzun yaşar? Bernard K Shaw bu soruya kendine has bir cevap veriyor: “Çünkü onların karıları yoktur.” Önceki gün Hürriyet’te Prof. Osman Müftüoğlu’nun yazısında, cevabın “devekuşu sendromu”nda gizlendiği belirtilmiş. Yazıda, erkeklerin daha sık hastalanıp daha zor iyileşmesinin ve daha erken ölmesinin nedeninin “biraz biyolojik, biraz da erkek tipi davranışsal ve sosyal özelliklerle ilişkili” olduğu vurgulanıyor. X kromozomunun kadınlarda iki, erkeklerde ise sadece bir tane olması, kalp hastalıklarına ve kanserlere yakalanmayı kolaylaştırdığı ileri sürülen testosteron hormonunun erkeklerde daha yüksek olması, erkeklerin iyi kolesterol (HDL) seviyelerinin daha düşük olması gibi biyolojik nedenler, erkeklerin doğal “imalat kusurları”... Erkeklerin iş stresleri daha yüksek, sosyal iletişimleri bozuk, arkadaş ve aileden destek almada beceriksiz olması, kadınlara oranla daha kolay endişelenip korkabilmesi, ama sevinmekte, inanmakta ve hoşgörmekte daha zorlanması, şiddete daha yatkın olması da es geçilecek gibi değil. Erkeklerin kişisel bakımlarında pek özenli olmaması nedeniyle başını kuma gömmüş devekuşlarına benzetilmesi, sendroma adını vermiş. Yazıyı okurken kendimi ve birçok tanıdığı düşünerek acı acı gülümsediğimi fark ettim. Sonra yükü üzerimden atmak için konuyu Rus erkeklerine yönlendirdim. Ve bu vakaya Rusya’da “sahte mujik sendromu” denebileceğini düşündüm. Çoğu güce dayalı, kaba saba erkek tavırlı bir sürü Rus erkeğinin, özellikle de perestroyka sonrası yıllarda nasıl kendi kabuklarına çekildiklerini, kendilerine güvenlerini kaybettiklerini, bunalıma girdiklerini düşündüm... Aslında bu sorunun bir de iyi yanı var: Kadınların kendilerini daha da güçlendirmeleri! Bakıyorlar ki, “devekuşları”ndan hayır yok, ister istemez doğal yeteneklerini ve pratik becerilerini geliştiriyorlar... Ukrayna Başbakanı Viktor Yanukoviç (sağda), Rusya Başbakanı Mihail Fradkov’la anlaşarak doğalgaz fiyatını aşağı çekmeyi başardı. Şimdi bu indirimin hangi siyasi tavizler karşılığı sağlandığı tartışılıyor. de dengeli ilişkileri savunan Başbakan, ülkenin temel sorunlarından birine el atınca herkes onun ne kadar başarılı olacağını beklemeye başladı. Ve sonunda Rusya ile yapılan pazar Başkanlar Kısırlaştırılsın! Rusya’nın belli başlı mizah sitelerinden birinde, ABD Başkanı Clinton’ın Monica skandalının ardından şimdi de İsrail Devlet Başkanı Katsav’ın tecavüz davalarını inceleyen bir “uzman” şu öneriyi getirdi: Devlet başkanlarının halklarına daha iyi hizmet edebilmeleri için görev sürelerinin başında kısırlaştırılması gerekir! lıklar sonuçlandı: Gelecek yıl Kiev, doğalgazın bin metrekübü için Moskova’ya 130 dolar ödeyecek. Bu, eski fiyatlara oranla yüzde 40 artış demek. Ama yıl başında yaşanan gaz skandalı sırasında Gazprom’un istediğinin yarısı. Rusya’nın bu indirimi yapmasının nedeni kuşkusuz siyasi. Moskova, Kiev’in NATO’ya katılmak için attığı adımlara set çekiyor. Hatta bu konuda gerekirse referandum yapılması gerektiğini düşünüyor. Çünkü Ukrayna halkının tahminen dörtte üçü NATO’ya üyeliğe karşı. Belli ki, Yanukoviç ekonomik pazarlıkların yanı sıra siyasi konu larda da Moskova’yı yatıştırma ve ona “Yuşçenko’yu dengeleme” vaadinde başarılı oldu. Bir zamanların en yakın komşusu Belarus’un lideri Lukaşenko ile anlaşamayan Putin, doğalgaz fiyatlarının 47 dolardan 200 dolara yükseleceğinin işaretlerini veriyor. Letonya, Litvanya ve Estonya’da da fiyatlar en az bu düzeyde olacak. Batı’yla samimiyeti arttırırken Putin’e verdiği sözleri tutmadığından Rusya’nın kara listesine giren Moldova için fiyat 270 dolar gibi görünüyordu. Ancak Moldova yumuşamaya başlayınca 160 dolar telaffuz edilir oldu. Kafkas ülkeleri için de 200 dolar civarında öngörüler var. Haydi rakip enerji projelerinin içinde olan Gürcistan ve Azerbaycan neyse, ama Ermenistan bu zamma büyük tepki gösteriyor. Kısa süre önce Almanya’ya önerdiği avantajlı enerji alışverişi ile AB’nin bazı ilkelerini ve kendisine karşı kuşkulu tutumunu değiştirmeye çalışan Rusya, orada da siyasi bir tavır içindeydi. Aslında bu doğal. Çünkü günümüzde doğalgaz siyasi bir yakıt. CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle