19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2006 SALI 12 BAYRAM ÖZEL HALKLA İLİŞKİLERCİ GÖZÜYLE / BETÛL MARDİN Bir fabrika için 349 imza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından, Türkiye’de fabrika kurmak için tam 349 adet imza ve 71 adet belge gerektiği belirtildi. ATO’dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’de yatırım yapmayı aklına koyan bir yatırımcının Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu alabilmesi için toplam 291 adet imza gerekiyor. Firma öncelikle, ÇED Raporu gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için proje tanıtımı dosyasıyla birlikte il çevre ve orman müdürlüğüne başvuruyor. ÇED raporu gerekirse firma Çevre ve Orman Bakanlığı’na gidiyor. Bakanlıkta da dosyanın incelenmesi, ÇED raporunun formatının belirlenmesi, raporun denetime sunulması gibi pek çok aşamadan geçiliyor. ÇED raporunu alan firma işyeri açma ve çalışma ruhsatı için belediyeye başvuruyor. Belediyenin başvuruyu kabul etmesi için 3 imza, başvuruyu incelemek üzere kurul oluşturması için 18 imza, kurulun onay vermesi aşamasında da 4 imza gerekiyor. Arif, bizi her bayram davulla uyandırırdı... aşım ilerledikçe herhalde, ramazan ayı tamamlanırken ‘Ahh, nerede o eski enginarlar’ çerçevesinde medyadan bana yöneltilen sorular artar. “Anlatın bakalım, sizin zamanınızda (‘şimdiler’ benim zamanım değilmiş gibi..) Şeker Bayramı’nda neler yapardınız?” Bu yıl değişik ve ilk ağızdan olsun diye, babamın günlüklerini tarayayım dedim. Y ayramlardan az önce annem ablamla beni yanına alır bizi alışverişe çıkarırdı. İtiraf etmeliyim ki, Beyoğlu’ndan bayramlık almak, bizim bütçelerimizle olanaksızdı. Biz Eminönü, Yeşildirek ve Sultanhamam civarlarında dolaşırdık.Her yıl bayramda yeni bir kılık giymek o kadar içime oturmuş ki, bu bayramda da geçenlerde aldığım gri bir kostümü giyeceğim. B Aliyev’den Beko’ya övgü Ekonomi Servisi Baku Tel2006 Fuarı’nda Beko standını ziyaret eden Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, fuarda sergilenen Beko PC, mobil telefon, televizyon, DVD player, kamera gibi ürünlere büyük ilgi gösterdi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da açılışına katıldığı Fuarda Beko standını ziyaret eden Aliyev, dünyadaki en son teknolojiye sahip olan Beko bilişim ürünlerinin kullanımının Azerbaycan’da arttırılmasının gereğine dikkati çekti. Y Bu hafta gündem makarna İSTANBUL (AA) Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği’nin (TMSD) makarna kültürünü geliştirmek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Makarna Haftası’’, bu yıl 2431 Ekim 2006 tarihleri arasında kutlanacak. TMSD Başkanı Can Balin, Türkiye’nin dünya sıralamasında 5’inci olduğunu belirterek “Yıllık 10 milyon ton olan dünya makarna üretiminde yüzde 4.3’lük bir paya sahip olan Türkiye, makarna üretiminin temel hammaddesi olan durum buğdayı üretiminde de en önemli üretici ülkeler arasında bulunuyor’’ diye konuştu. Can Balin, “İhracatta yaşadığımız en önemli sorun, değer kotası nedeniyle AB’den gelen büyük tonajlı taleplere olumlu yanıt verememek. Dış Ticaret Müsteşarlığı nezdinde yapılan, vergilerin karşılıklı sıfırlanması ve değer kotasının kaldırılması talebi, yetkililer tarafından AB’ye iletilmiş durumda ve cevap bekleniyor” dedi. AB’den yüklü yardım bekleniyor ANKARA (AA) Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin (AB) 20072013 yıllarını kapsayan yeni bütçesi çerçevesinde, AB’den yıllık ortalama 1 milyar Avro mali yardım alması bekleniyor. Türkiye, AB bütçesinden alacağı yıllık yaklaşık 1 milyar Avro mali yardımın yanı sıra genişlemeye ilişkin fonların mali desteğinden de faydalanabilecek. AB’nin Türkiye’ye sağlayacağı yapısal fonlar çerçevesindeki mali yardımlar, gelecek yıldan itibaren ciddi anlamda artış göstermeye başlayacak. AB, bütçe çerçevesinde Türkiye’ye, uyum sürecinde en az 7 milyar Avro’luk mali yardımda bulunacak. 7 milyar Avro’luk fonun kullanım alanları, öncelikle bölgesel kalkınmaya ve gelişmişlik farklarının giderilmesine tahsis edilecek. AB’nin, Türkiye’ye, 2007’nin başından itibaren yıllık ortalama 1 milyar Avro mali yardımda bulunmaya başlayacağını belirten yetkililer, yardımların öngörülenin çok üstüne çıkabileceğini vurguluyorlar. aşım ilerledikçe herhalde, ramazan ayı dırmaya bayılırdı. Zaten en sevdiği oyuncak yere tramvayla gidiyor. Biz çocuklar ise mürebtamamlanırken ‘Ahh, nerede o eski en olarak hep davulu seçti, tankları değil... Ömrü biyemizle teyze ve halalarımıza gidiyoruz. Onlar gibi biz de günümüzü tramvayla idare ediginarlar’ çerçevesinde medyadan bana boyunca. yöneltilen sorular artar. ‘Anlatın bakalım, sizin Dönelim günlüklere: Ararken ‘1933, 39 ve yoruz. Bayramın ikinci günü dayım iyi değil.. ama zamanınızda (‘şimdiler’ benim zamanım değil 40’lı yılların defterleri elime düştü, bayram gündoktorlar tedavinin cevap verdiğini söylüyorlar. miş gibi..) Şeker Bayramı’nda neler yapardı lerini güçlükle buldum. Bizimkiler de ‘Maksim’de güzellerin intihabına nız?’ Bu yıl değişik ve ilk ağızdan olsun diye, 1933 babamın günlüklerini tarayayım dedim. Daha 1933 yılında Şeker Bayramı 27 Ocak tarihin gidiyorlar, yani güzellik yarışması. Kim seçildoğrusu, Aysun hatırlattı. Bundan önce de yaz de kutlanıyor. Babam ikram için konak halkına miş, belli değil.. çünkü babamın aklı dayımda. mıştım, babamın aşağı yukarı ‘30’lu yıllardan 20 bayram şekeri alıyor ve tam 403 kuruş ödüyor. Yardımı olur diye onun işyerine uğruyor ve eve yıl önceki ölümüne kadar 40 tane günlüğü elim Ablamla bana, zira kardeşim Arif henüz 1 ya dönüyor. 1939 de. Atlanan defterler, maalesef Mısır’da geçir şında, bayram bahşişi 100 kuruş. Bin bereket. diği yıllara ait. Onları artık bulamayız. Acısıyla, Ama maalesef aile neşeli bir bayram havasın1939 yılında Bayram 13 Kasım gününe rastneşesiyle kısa kısa yazdığı, fakat harcamaların da değil, çok güç günler geçirmekteler. Hay lıyor. Babamın durumu düzelmiş. Bize sinema mutlaka alt alta tutulduğu bu Ece muhtıraları, rettin (Kocataş) dayım anlaşılamayan bir has parası ve bayramlık olarak tam 550 kuruş verbir devrin, ekonomisi dışında miş. Ziyaretlere gitmişler ve sosyal ve kültürel yaşamını da 215 kuruş sarf ettiklerine göre anlatıyor. taksiden inmemişler. Listede Babam dünyayı sarsan büİş Bankası’nın üst yöneticileyük ekonomik krizde (1929) ri ve yine Rey Kardeşler var. Mısır’daki varlığını ve kısaca Akşam ise günlükten ‘Kayınher şeyini kaybetmişti. Önce birader Münip Ürgüplü bizi İş Bankası’na memur olarak Şehir Tiyatrosu’na götürdü, girdi, sonra da ailesini (bizle‘Bir Musahip Aranıyor’u görri) alıp kayınpederinin Cihandük’ diyor ama babam oyun gir’deki konağına taşındı. Biz hakkında yorum yapmıyor. orada büyüdük. Annemin aiBeğenseydi bence yazardı. lesi çok kalabalıktı, hareketli Haldun Dormen’e sordum, bir yaşamımız oldu. 1940 yıbilemedi. ‘Musahipzade’den lında ise babam Mısır’a, İş bir komedya mı acaba?’ dedi. Bankası’nın tek şubesinin Bilen varsa söylesin. müdürü olarak tayin edildi. Gelelim 1940’a... Dört yıl sonra da bankadan Babam artık Mısır’da oturuayrılıp iş hayatına atıldığında yor, İş Bankası’nın Mısır’daki artık Mısır’daki durumu dütemsilcisi. Beş ay sonra biz de zelmişti. İstanbul’da ayrı eve onun yanına gidiyoruz. Şeker çıktık. Bayramı 1 Kasım gününe rastlıyor. Bayramlardan az önce anGünlükteki harcamalardan nem ablamla beni yanına alır Betul Mardin (Soldan ikinci sırada) 3 yaşlarındaki kardeşi Arif Mardin, Ablası Leyla Mısır’da bahşiş olayının önebizi alışverişe çıkarırdı. İtiraf Mardin ve dayısının oğlu Babür Karataş ile. 1935’li yıllardan bir kare. (Soldan sağa) mi ortaya çıkıyor. Mısır Lirası etmeliyim ki, Beyoğlu’ndan bayramlık almak, bizim bütİngiliz Sterlini ile eşdeğerde ve çelerimizle olanaksızdı. Biz böyle bakarsanız işin vahaEminönü, Yeşildirek ve Sultanhamam civarla talığın pençesinde yaşam mücadelesi veriyor. metini daha iyi anlıyorsunuz: Bütün bir sahife rında dolaşırdık. Hamarat’tan jarse ve kumaş, Doktor Abrovaya (sonradan Atatürk’ün de sadece bahşişler yazılmış. Düşünün Abidin SaDilberler’den iç çamaşırı, Sümerbank’tan ku doktorlarından oldu), birkaç uzman ile tedavi rayı bekçisine bile 8 Mısır lirası bahşiş... maş ve ayakkabı, Karamürsel’den kazak ve yi götürmekte. Zatürree sanılıyor, halbuki dayım Şimdi günlüğün notlarına geçelim: Babam saire.. girer çıkar eve mutlu dönerdik. Ben ru tifo... Bayramdan iki gün sonra onu kaybediyo sabah erkenden kalkıp “frak” giyiyor. Önce Abigan ayakkabılara bayılırdım, ablamın tercihi ruz. Fakat bayram sabahı ateşi az, dolayısı ile din Sarayı’nda Kral Faruk tarafından kabul edikırmızıydı.. Eve gündelikçi terzi gelir, bir gün konak halkı rahatlıyor. Bana sorarsanız o iyilik, liyorlar, sonra diplomat, asilzade, bürokrat ve de ikimize de birer elbise diker, hatta iki etek son iyilik... ileri gelen şirket temsilcileri defteri kebir’e (büÂdet olmuştu, sabah namazını Cihangir Ca yük defter) imza atıyorlar. Babam tabii İş Bande ilave ederdi. Biz en çok Rum asıllı Polikseni’yi severdik. ‘Pedimu, pedakimu’ diye şar mii’nde kılan büyükler konağa geri dönünce, biz kası’nın Mısır’daki temsilcisi unvanını yazıyor, torunlar (sayımız sekizi bulurdu) orta katta sıra zira o Atatürk’ün kurduğu bankanın müdürü. kı söylerdi. Gece ailece yemekten sonra Kontinental Her yıl bayramda yeni bir kılık giymek o ka ya girerdik. Bahşişleri cebimize koyar, odalarıdar içime oturmuş ki, bu bayramda da geçen mıza çekilirdik. İlk günü yakın akrabalar gelir ve Oteli’nin kabaresine gidiyorlar. Sahife şöyle bihep birlikte öğle yemeği yenirdi. tiyor: ‘Karıcığıma 25’inci mektubumu yazdım.’ lerde aldığım gri bir kostümü giyeceğim. O yıl yemekten sonra babam kimlere gittiğiBabamın günlüklerinde bahsi geçen herkes Bayramda çocuklara oyuncak almak da âdettendi. O yıllarda, İtalyanlar Habeşistan’a ni yazıyor: Eniştemiz Hacı Adil Bey, eski Baş öldü, o devir, o yaşam, o “her şey” bitti. Şeker Bayramınızı candan kutlarım sevgili hücum ettikleri için minik oyuncak tanklar çok bakan Fethi Okyar ve ailesi ile bizimkilerin yagözdeydi. Ama kardeşim Arif, babamın Japon kın dostları Ekrem ve Cemal Reşit Rey Kar okuyucularım. Yaşamın tadına varın, tüm güzel Mağazası’ndan ona aldığı davulu çok severdi. deşler. Bu beylerin hepsinin nerede oturdukla günler sizin olsun. Karşılaşırsak bayramlaşalım Bayram sabahları bizi oyuncak davuluyla uyan rını hatırlıyorum: Bebek ve Osmanbey. Aile her olmaz mı? Kalite hastayı da memnun etti İSTANBUL (AA) Sağlık sektöründe bir ilke imza atarak kamu dalında Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü alan Eskişehir Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, toplam kalite yönetimi uygulamalarıyla hem çalışanlarını, hem hastalarını memnun etti. Geçen yıl hasta memnuniyeti oranı yüzde 92’ye, çalışan memnuniyeti yüzde 83’e ulaşan hastanenin Başhekimi Burak Erdinç’in aktarımına göre mükemmellik modelini hayata geçiren hastanedeki değişim, kendini ilk olarak hastaları kapıda karşılayan hosteslerle gösteriyor. Otomax’tan ücretsiz ekspertiz Ekonomi Servisi İkinci el otomobil pazarının önemli kuruluşları arasında yer alan Otomax, Tuzla tesislerinde ücretsiz ekspertiz hizmeti vermeye başladı. Eylül ayından itibaren araçlarının durumunu öğrenmek isteyen herkes Otomax’ın ücretsiz hizmetinden yararlanabilecek. Otomax ayrıca ekspertiz sonucunda dileyenlerin otomobillerini bir teklif vererek doğrudan satın alabilecek ya da 21 gün süresince Otomax.com’da ücretsiz ilan yayımlanabilecek. V . Yönetim Zirvesi’ne doğru Ekonomi Servisi Her yıl EDUPLUS Eğitim&Danışmanlık ve Taktx Strategic Marketing Group tarafından geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl 5’incisi gerçekleştirilecek olan yönetim zirvesi, yönetici ve yönetici adaylarını, uluslararası alanda başarısı kanıtlanmış şirket ve holding üst düzey yöneticileri, işadamları, sanatçı, yazar ve akademisyenlerle buluşturuyor. Yönetim zirvesi, zirveyi hedefleyenleri zirvedekilerle buluşturarak vizyonlarını geliştirmelerine katkı sağlamayı amaçlıyor. 16 Kasım’da İstanbul Princess Hotel’de gerçekleşecek zirve, işletmelerde modern yönetim ve organizasyon uygulamalarının yaygınlaşmasını ve lider özellikli yöneticilerin yetişmesini sağlamayı da amaçlıyor. Altın değil fıstık kurtardı ? Siyanürle altın çıkarmaya karşı eylemleriyle gündemde kalan Bergama köylüleri şimdi başka bir başarı öyküsüyle kamuoyunun gündemindeler. İzmir Bergama’daki 16 köy çam fıstığı üreticiliği ile Türkiye’nin en zengin köyleri arasına girdi. Köyler, okul, yol, sağlık ocağı gibi ihtiyaçlarını kendisi karşılıyor. Ekonomi Servisi Uzun bir dönem boyunca siyanürlü altın arama çalışmaları ile gündeme gelen İzmir’in Bergama ilçesi kaynağını fıstıkta buldu. Bergama’ya bağlı Kozak Yaylası çevresindeki çam fıstığı yetiştiricisi 16 köy, Türkiye’nin en zengin köyleri arasına girdi. 160 haneli Kaplan Köyü muhtarı Harun Demir, köyün 2006 yılı bütçesini 1 milyon YTL olarak hazırladıklarını belirtti. AA’dan Tolga Albay’ın haberine göre, Türklerin sadece tatlı ve pilavlarda kullandığı, Avrupa’da ise at yeminden gıda ve sağlık sektörlerine kadar geniş bir kullanım alanı bulunan çam fıstığı, yıllık bin ton üretimi bulunan Kozak Yaylası köylerini ‘zengin etti’. Dünya piyasalarında kilogram fiyatı 22 Avro civarında gerçekleşen çam fıstığı, 1990’lı yıllardan bu yana bölge köylerinin tek geçim kaynağı. Toplam 1500 ton üretimi bulunan Türkiye’de Muğla ve Aydın’da da yetiştirilen çam fıstığı, birçok üreticinin tercihi olmaya devam ediyor. Yıllık üretimin büyük çoğunluğunu gerçekleştiren Bergama’daki 16 köyün en önemli geçim kaynağı çam fıstığı. Bölgede muhtarlığa ait bölgelerde yetişen ağaçların yanında dikimi yapılan ağaçlardan da üretim yapılıyor. Bölge köylerinden 160 hane ve 430 nüfuslu Kaplan Köyü, kişi başına düşen yaklaşık 14 bin dolar geliriyle Avrupa standartlarını KOBİ’lere de ‘Yaklaşım’ KAYSERİ (AA) Kayseri Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci, oda olarak yıllar önce dillendirmeye başladıkları “Anadolu Yaklaşımı’’nın TBMM’nin gündeminde bulunduğunu, yasanın çıkmasıyla birlikte Anadolu’daki yüzlerce fabrika ve firmanın yeniden hayat bulabileceğini ve binlerce kişiye iş imkânı sağlanacağını söyledi. Kilci, “Anadolu Yaklaşımı’’nın, 2001 krizi sonrası İstanbul’da 322 şirkete yönelik yürütülen “İstanbul Yaklaşımı’’na benzediğini, ancak burada, reel sektörün yüzde 98’ini oluşturan KOBİ’lerin esas alındığını belirtti. Reel sektör ile mali sektör arasında bozulan dengenin yeniden sağlanmasını öngören sistem ile KOBİ’lere “can suyu’’ sağlanacağını vurgulayan Kilci, bankaların, şu an borçlu olan firmalara kredi vermediğini, faaliyete geçmek için küçük bir desteğe ihtiyacı olan firmaların da hareket alanı bulamadığını anlattı. Ramada Plaza’ya ödül Ekonomi Servisi Bu yıl ikincisi düzenlenen “Kremlin Culinary Cup” yarışmasında bir Türk aşçı birincilik ödülü aldı. İTO’nun desteğiyle Moskova’da uluslararası Kremlin Cup’ta yarışan Ramada Plaza İstanbul Şefi Mehmet Uzunöz balık yemeği dalında gümüş madalya ile klasman birincisi oldu. Uzunöz, balık ve vejetaryen yemekleri dalında gümüş madalya kazandı. Yarışmaya 17 ülke ekibi ve Rusya’dan çeşitli takımlar katıldı. Burada Türk mutfağı da sergilendi. Türklerin sadece tatlı ve pilavlarda kullandığı çam fıstığı Avrupa’da at yeminden gıda ve sağlık sektörlerine kadar geniş bir kullanım alanı buluyor. Bu Bergama köylülerine büyük bir fırsat yarattı. yakalamış durumda. Harun Demir, muhtarlık mülkiyetinde bulunan ağaçlardan elde edilen çam fıstığı sayesinde büyük bir bütçeye sahip olduklarını belirtti. 2006 yılında 1 milyon YTL bütçe hazırladıklarını dile getiren Demir, “Bütçeyi, köyün okul, yol, sağlık ocağı gibi ihtiyaçlarını karşılamak için harcıyoruz, ayrıca kaymakamlığa da katkıda bulunuyoruz’’ dedi. Bölgedeki Karaveliler Köyü de çam fıstığı ağacı sayısını arttrma çalışması başlattı. 1997 yılından bu yana yaklaşık 110 bin fıstık çamının dikildiği köyde hane başına 10’ar dönüme 250’şer fıstık çamı ağacı dağıtıldı. Karaveliler Köyü, yapılan dikim projelerinin sonucu olarak 3 yıl sonra 1 milyon YTL bütçe hedefliyor. CUMHURİYET 12 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle