10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr ‘Hissede küçük, kazançta büyük pay Shell’de’ diyen sendika mahkemeye başvuracak 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Petrolİş pes etmiyor Ekonomi Servisi Tüpraş’ın Koç miş 3 dava devam ediyor. Danıştay cek, Tüpraş’ın ham petrol ithalatıHolding önderliğindeki konsorsi 13. Dairesi bu davalarda sendikanın nın en az yüzde 40’ı ve ürün ihrayuma önceki gün tamamlanan sa yürütmeyi durdurma talebini red catının yüzde 50’si bir Shell şirketışında rafineri devinin geri alın detmişti. Ancak iptal istemi hakkın ti olan Shell International Trading ması amacıyla Tüpraş’ta örgütlü da henüz kararını açıklamadı. and Shipping Company Ltd (StasPetrolİş sendikasının Genel BaşÖztaşkın’ın verdiği bilgiye göre, co) üzerinden yapılacak. kanı Mustafa Öztaşkın, halen Da mahkemeye sunulacak yeni bilgiler Öte yandan Koç Holding Tüpnıştay’da sürmekte olan iptal dava arasında Koç ve Shell arasındaki raş’ın yüzde 51’ini temsil eden A sına yeni deliller sunacaklarını hukuki çerçeveyi belirleyen Ortak grubu hisselerinin satın alınması açıkladı. için kurulan iştiraki Enerji Öztaşkın, dün düzenlediği Yatırımları AŞ tarafından eni bilgilere göre Koç, Shell’in ona ÖİB’ye ödenen bedelin fibasın toplantısında, 4.14 milyı olmaksızın Tüpraş’taki temettü nansmanı için sağlanan 950 yar dolarla Türkiye tarihinin en büyük özelleştirme işlem politikasını değiştiremeyecek, Tüpraş’ın milyon dolarlık kredi için işlerinden biri olan Tüpraş satı ham petrol ithalatının en az yüzde 40’ı tirakleri Arçelik ve Migros, şı konusunda ‘‘kamuoyuna bir Shell şirketi olan Shell International 1.8 milyar dolarlık kredi daha önce açıklanmamış’’ ba Trading üzerinden yapılacak. içinse Tüpraş’ta sahip olduzı bilgi ve belgelere ulaştıklağu hisseleri kredi veren banrını söyledi ve şunu belirtti: kalara rehnetti. ‘‘Tüpraş satışında hissede küçük, Girişim Beyannamesi, Ortak GiriTüpraş’ın devri dün gece imzakazançta büyük pay Shell’in olacak. şim Anlaşması, Teknik Servis An landı ve şirketin devir işlemi gerTüpraş özelleştirmesinden en bü laşması, Ham Petrol Tedarik An çekleştirildi. Devir sonrası TÜPyük kazancı sağlayacak olan Shell, laşması ve İhracat Anlaşması gibi RAŞ Genel Müdürlüğü’ne Yavuz Türkiye halkını ikna için Koç’u vit belgelere dayanan bilgiler yer alı Erkut atandı. Daha önce Tüpraş’ta rine koymuştur.’’ yor. Bunlara göre, Koç, Shell’in değişik görevlerde bulunan Erkut, Petrolİş’in satışa onay veren ka onayı olmaksızın Tüpraş’taki te son olarak Opet Genel Müdürlüğü rarların iptali için açtığı birleştiril mettü politikasını değiştiremeye görevini yürütüyordu. Alt Kimlik Demokrasisi(!) Batı’dan gelişmekte olan ülkelere dayatılan demokratik modelde, daha doğrusu küreselleşme adı altında tek ideoloji adına pompalanan yükselen değerlerde, ulus devlet geçerliliğini yitirmişti. Bireyin özgürleşmesi adına din, mezhep, etnik kimlikler öne çıkarılacak, demokrasi bu değerlerin öne çıkarıldığı örgütlenmeler eliyle gelişecekti.. Gerçi Dünya Felsefe Birliği başta çağın yaşanan sorunlarını sorgulayan tüm görüş akımları ve örgütler, gerçeğin bunun tam tersi olduğunun altını çiziyorlardı. Başta siyasi partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, tüm örgütlenmelerde, alt kimliklerin öne çıkarılmasının özgürleşmeyi değil ayırımcılığı, sonuç olarak insan hakları ihlallerini getireceği uyarısını yapıyorlardı. İnsanın temel hak ve özgürlük sınırlarını tanımlayan ilkeler bir yana, alt kimliklerin, yani insanların ırk, inanç alanına giren özelliklerinin örgütlenmelere taşınması, özgürleşme değil ayırımcılıktı. ABD vatandaşını, ‘‘Amerikan rüyası, büyük emperyalist Amerika’nın bireyi olma’’ üst kimliğinde tutan ABD, nasılsa kitlelerin dinler ve ırklar, mezhepler ekseninde bölünebildiği kadar bölünmesinden bir zarar görmüyordu. AB ülkelerinde, zengin Kuzey’in, uygar Batı’nın bireyi olmanın ayrıcalığında yaşayanlar da insan hakları, demokrasi kavramı üzerindeki bu tehlikeli ayırımcılıktan, kavram kargaşasından ‘ötekiler, yabancılar’ olarak dışlananlardan başka çok zarar gören olmuyordu. Onlar bile geldikleri insan hakları, demokrasi yoksunu, yoksul ülekelere göre kendilerini daha iyi konumlarda algılıyorlardı. Dışlanma, ayırımcılık, ‘‘uygarlıklarkültürler savaşı, terörle savaş önlemleri’’ çerçevesinde insan haklarının her türlüsünü gasp eden uç noktalara vardırılana kadar. Yani başkalarına dayattıkları AB, Kopenhag kriterleri ile alay edercesine kendi ülkelerinde sokaklarda, okullarda göçmen işçilerin anadilleri ile konuşmalarına karşı yasak getirmeye kalkıştıkları, işten atıldıkları noktalara gelinene kadar... Yeni dünya sömürü düzeni, emperyalizmin çarkları altında giderek daha fazla yoksullaşan, yoksunlaşan ülkelerde, yoksul güneyde, insanların yoksulluğu paylaşmamak üzere, ırklar ve dinler, mezhepler ekseninde yaşamakta oldukları kanlı hesaplaşmalar, savaşlardaki ideolojik emperyal, ayırımcı dayatmacılığın etkileri görülmemezlikten gelindi. Bireyin özgürleşmesi adına kutsanan her tür din ve ırk eksenindeki ayırımcılıkların, yoksul ülkelerde emperyal çıkarların kollanmasındaki rolü yok sayıldı. İç savaşlar, parçalanmalar, akıl almaz boyutlarda dökülen kan, insan hakları ihlalleri, geleceğe doğru yaşanmazsa olmaz bir hesaplaşma, kaçınılmaz, doğal sonuç olarak gösterildi. Afrika’da kabilelerin birbirini katletmesi, on binlerin bir gecede öldürülmeleri, pek çok ülkenin kanlı şekilde parçalanması, Bosna katliamları bile bir anlamda seyredildi. Demokrasinin olmazsa olmaz kurumları siyasi partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütlerinin, din, ırk, mezhep alt kimliklerine göre, ayırımcılık eksenli örgütlenmelerinin demokrasinin doğal bir sonucu olarak algılanması istendi. Ortaya sandığın konduğu, deli gömleği niteliğindeki sonuçlar karşısında şimdilerde herkes kara kara düşünmekte... Liberal sağcılığı unutun, ırkçılık ve dincilik ekseninde, akıl almaz boyutlarda sağa kayan, insan hakları ile ters örgütlenme, iktidar değişimleri bütün dünyada aldı başını gidiyor.. ABD ve İngiltere’de Bush ve Blair, Irak işgalinde işledikleri sayısız uluslararası suça, savaş suçlusu kimliklerine karşın sandıkta yeniden seçilip aklanmadılar mı? Şimdilerde onlar bile Irak ve Filistin seçim sonuçları karşısında kara kara düşünmekteler. Sandıktan Şii, Kürt, Sünni ekseninde ülkeyi daha da kanlı hesaplaşmaya, parçalanmaya götürecek partiler çıktı. Pazarlıklar paylaşım üzerinden.. Daha fazla Amerikalı askerin ölmemesi için direnişçilere karşı Irak ordusunu geliştirmek istedikçe, ırk ve mezhep kanlı çatışmasını alevlendirmiş oluyorlar. En son Filistin’de, Hamas’ın sandıktan çıkmasından sanki üzgün ve şaşırmış durumdalar. Kadınlarının sadece gözleri açık, parlak yeşil giysili silahlı militanlarının zafer görüntülerinden barış yanlılarının ürkmemesi olanaklı mı? Hamas’ı kurduranların, ABD ve İsrail gizli örgütleri olduğunu artık dünyada duymayan kalmadı. Şimdi düşman ilan edilen Afgan Talibanları, El Kaide... gibi. İsrail Barış Örgütü başkanının dediği gibi: ‘‘Barış için yapılanlar hep çok az ve çok geç. Filistin halkı giderek daha ağır boyutlarda yoksunluğa ve yoksulluğa mahkum ediliyor...’’ Sonra da sandıktan barışın değil de savaşın çıkmasına şaşılıyor. Sanki İsrail cephesinde farklı bir gelişme tablosu var.. Barıştan yana adım atan yanıyor. Suikasta kurban gidenler mi ararsın, sandıktan giderek daha acımasız, Filistin halkının haklarının karşıtı sağcıların çıkmasını mı?.. soner?cumhuriyet.com.tr Y İşçiler eylemde TÜPRAŞ’ın devrini protesto etmek için önceki gün iş bırakma eylemi yapan Petrolİş sendikasına üye işçiler geceyi fabrikalarda geçirdiler. Sevkıyat ve satış yapılmama eylemi de sürerken Aliağa Rafinerisi’ndeki işçiler dün sabah yemekhaneden çıkıp TÜPRAŞ Kavşağı’nda gece vardiyasını tamamlayan PETKİM işçileriyle buluştu. (Fotoğraf: AA) VERGİ DAİRELERİ Modern Karton yeni yatırımla kâğıt üretiminde Avrupa’nın 8. büyük kuruluşu olacak Araç vergisini bugün de yatırabilirsiniz ANKARA (AA) Maliye Bakanlığı, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa il merkezlerinde motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi daireleri, bugün mesai saati bitimine kadar açık kalacak. Maliye Bakanlığı, bu illerdeki vergi dairelerinin yarın, ilçelerindeki vergi dairelerinin ise bugün ve yarın açık tutulması konusunda vergi dairesi başkanlıklarına yetki verdi. Aynı şekilde diğer il merkezleri ve ilçelerdeki motorlu taşıt vergisini tahsile yetkili vergi dairelerinin cumartesi ve pazar günleri açık bulundurulması konusunda da vergi dairesi başkanlıkları ile il defterdarlıkları yetkili kılındı. 365 milyon dolarlık yatırım Ekonomi Servisi Eren holding Kredinin imza töreninde konuşan bünyesinde faaliyet gösteren Türki Eren Holding Yönetim Kurulu Başye’nin en büyük kâğıt üreticisi Mo kanı Ahmet Eren, Modern Kardern Karton, 365 milyon dolarlık ya ton’un, yeni kâğıt makinesi, yeni üretırıma imza attı. tim hattı ve kojenerasyon tesisini Fortis Bank ve West LB’nin de kapsayan yatırımından sonra kapadesteği ile 180 milyon doları Alman sitesini yıllık 300 bin tondan 700 bin KfW IPEX Bankası’ndan, 60 milyon tona yükselteceğini söyledi. doları ise UluslaDünyada gürarası Finans Kuvenilirliğiyle taürkiye’nin en büyük kârumu’ndan (IFC) nınan KfW ve ğıt üreticisi Modern Kar IFC’nin, yeni yaalınan 240 milyon ton, Fortis Bank ve West tırım için çok uydolarlık kredinin yanı sıra, yatırıLB’nin desteğiyle 240 mil gun koşullarla mın 125 milyon sağladığı 240 yon dolarlık kredi aldı. doları Modern milyon dolarlık Karton’un öz kredinin, Eren kaynaklarından karşılanacak. Mo holding ve Türk ekonomisine duyudern Karton, 2007 yılında tamamla lan güvenin bir göstergesi olduğunu mayı planladığı yatırımıyla Avru vurgulayan Eren, ‘‘Biz Avrupa’nın en pa’nın sekizinci büyük üreticisi ko büyük kâğıt makinelerinden birini numuna gelmeyi hedefliyor. alarak ve 10 milyon dolarlık arıtma teAlınan kredi, 3 yılı geri ödemesiz sisi yatırımı yaparak sektörün en yeolmak üzere 10 yıl vadeli olacak. nilikçi tesisini kuruyoruz’’ dedi. T İHRACATÇI KAYGILI: Törene Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, KfW Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Peter Klaus ve IFC’den Shahbaz Mavaddat da katıldı. Yaş sebzede zararına çalışıyoruz ABİDİN YAĞMUR Arcelor, dev teklifi reddetti Dünyanın en büyük çelik üreticisi, en büyük rakibine 18.6 milyar Avro’luk fiyat biçti Ekonomi Servisi Dünyanın önde gelen çelik şirketlerinden Mittal, yine aynı sektörde faaliyet gösteren rakibini satın alma girişimi Arcelor tarafından reddedildi. Mittal, en büyük rakibi Arcelor’u satın almak için 18.6 milyar Avro (22.3 milyar dolar) tutarında teklifte bulunduğunu açıkladı. Arcelor’un hisse değerinin yüzde 27 üzerinde olan hisse başına 28.2 Avro’luk Mittal’in teklifine, Arcelor ‘‘yetersiz’’ bulduğu gerekçesiyle sıcak bakmadı. Arcelor’un anlaşma konusundaki zorlukları öne sürerek Mittal’in teklifini geri çevirdiği açıklandı. ERDEMİR özelleştirmesine de katılan Mittal, yıllık 75 milyon tonluk çelik üretimiyle dünyanın en büyük şirketi konumunda bulunuyor. Mittal Başkanı Lakshmi N. Mittal, yaptığı açıklamada, teklifin Arcelor’a çok cazip bir prim sunduğunu ve büyük bir şirket gü MERSİN Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının 2005 yılında değerde yüzde 21, miktarda yüzde 11 oranında arttığını, narenciyede de ihracat artışı görüldüğünü ancak bu ihracatı zararına gerçekleştirdiklerini söyledi. Kavak, ‘‘Rusya ve Ukrayna gibi pazarları rakiplerimize kaptırmamak için, 2005 yılında kârlarımızı feda ederek ihracat yaptık. Ne bizim ne de üreticilerin 2006 yılında aynı özveriyi göstereceğini sanıyorum’’ diye konuştu. Önce AB ülkelerinin kimyasal kalıntıları öne sürmesi, ardından Rusya’nın Akdeniz sineğini gerekçe göstermesiyle ihracatçının zor bir dönem yaşadığını belirten Kavak, ‘‘Bizim de, üreticinin de gücü kalmadı’’ diye konuştu. Ç in’in yıllık 350 milyon tona dayanan çelik üretimi, piyasadaki büyük şirketleri birleşmeye zorluyor. Dünyanın en büyük çelik üreticisi, ikinci büyüğü Arcelor’a piyasa değerinin yüzde 27 üzerinde bir teklif yaptı. A rcelor’un teklife yetersiz bularak sıcak bakmamasına karşın olası birleşme durumunda, ERDEMİR özelleştirmesinde saf dışı kalan Mittal’e, ERDEMİR hisselerinin çoğunluğunu ele geçirme fırsatı da doğacaktı. cü vaat ettiğini kaydetti. Uzmanların hesabına göre, iki şirketin birleşmesi durumunda, 40 milyar dolarlık bir değere sahip, yıllık 100 milyon ton çelik üreten ve 320 bin çalışanı olan bir çelik devi meydana getirecekti. İki şirketin birleşmesi durumunda Mittal, dünya çelik piyasasında yüzde 11 civarı bir ağırlığa sahip olacak. Arcelor’un Amerika kıtasında önemli bir varlığının bulunmamasına karşın birleşme durumunda Avrupa Birliği’nde çelik piyasasını kontrol eden bir tekel ha line gelmesi olasılığının, Arcelor’un Mittal’in yaptığı bu teklife sıcak bakmamasında etkili olduğu belirtiliyor. Çelik piyasasındaki istikrarsızlıklar ve Çin’in 350 milyon tona ulaşan ve yıllık ortalama yüzde 20 artan üretim kapasitesinin, Avrupalı ve ABD’li şirketleri birleşmeye zorladığı ifade ediliyor. Mittal ve Arcelor’un birleşmesi durumunda, kârlılığın ön plana alınmasıyla uluslararası piyasalarda çelik fiyatlarının yükselmesi bekleniyor. Mittal gibi Arcelor da ERDE MİR ihalesine katılmış, ancak açık arttırma turlarında ihaleden çekilmişti. ERDEMİR’in yüzde 46.12’sini satın alan OYAK, daha sonra ERDEMİR’i devralmak için kurduğu Ataer holdingin yüzde 41’ini Arcelor’a devretmeyi planlıyordu. Yüzde 49.8’i borsada işlem gören ERDEMİR hisselerinin yüzde 9’u Mittal’in, yüzde 5’i ise Arcelor’un elinde bulunuyor. Satın alma işlemi gerçekleşsede, ERDEMİR’in özelleştirme ihalesinde saf dışı kalan Mittal için borsadaki hisseleri ve Ataer holdingdeki payı ile ERDEMİR’in çoğunluk payını eline geçirme olasılığı doğacaktı. Mittal’in teklifi ile İMKB’de işlem gören ERDEMİR hisselerinde de hareketlilik yaşandı. ERDEMİR hisseleri, 387 milyon YTL’lik işlem hacmiyle günün en fazla işlem yapılan hissesi olurken hissenin fiyatı yüzde 5.8 artışla 9.15 YTL’ye yükseldi. BUSH EKONOMİSİNE DESTEK YOK Amerikalılar, Başkan George Bush’un ekonomi politikalarından şikâyetçi. Ekonomi portalı Bloomberg ile Los Angeles Times gazetesinin yaptığı kamuoyu araştırmasına göre, Amerikalıların yüzde 59’u Bush’un ekonomi yönetimini beğenmiyor. ABD Yönetimi’ni destekleyenlerin oranı ise yüzde 37’de kaldı. Araştırmaya göre, her 10 Amerikalıdan 6’sı, önümüzdeki 6 ay içinde ekonomide düzelme beklemediği gibi daha da kötüye gidiş bekliyor. Büyük şirketlerde işten çıkarmaların ve iflasların artması kamuoyunun eğiliminde belirleyici oldu. 2006’DA 24 MİLYON TURİST GELECEK Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, 2006 yılında 24 milyon turist ile 20 milyar dolara yakın döviz girdisi gerçekleştirmeyi hedeflediklerini bildirdi. Timur Bayındır, TUROB’un düzenlediği yemekli toplantıda yaptığı konuşmada, 2005 yılında 21 milyon 122 bin 798 turistin Türkiye’de ağırlandığını ve 18 milyar dolara yakın döviz girdisi sağlandığını söyledi. Bayındır, 17 Ekim 2005 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ‘‘İstanbul Destinasyonu’’nu dünyaya tanıtmak için güçlerini birleştirdiklerini kaydederek bu yıl yurtdışında yaklaşık 30 fuara birlikte katılacaklarını bildirdi. DENİZ ÜRÜNLERİ DERNEĞİ Deniz Ürünleri Sanayicileri Derneği (DESAD) Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, Türkiye’nin denizlerle çevrili bir ülke olmasına karşın kişi başına 8 kilo olan yıllık tüketimin, dünya ortalamasının çok altında olduğunu söyledi. Uzun yıllardan beri Türk Deniz Ürünleri Sanayii’nin uluslararası alanda temsil edici bir kuruluşa sahip olmadığını belirten Önen, Alarko Su Ürünleri Grubu, Amati Bosforo, Bağcı Balıkçılık, Dardanel, Kerevitaş Gıda, Kocaman Balıkçılık, Pakyürek Tarım, Pınar Gıda, ve Sagun Grup ile birlikte DESAD’ı kurduklarını kaydetti. Deniz ürünlerinden sağlanan katma değerin 1.2 milyar dolar olduğunu belirten Önen, taze balıkta yüzde 8 olan KDV oranının yüzde 1 indirilmesi gerektiğini söyledi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle