Katalog

20 OCAK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ SIRADA 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AKP POLİTİKAYI FUTBOLA DA SOKTU. (HABERLERDEN) GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Cezaevindeki genç sayısı alarm veriyor LONDRA (ANKA) Yargı, ceza kanunu ve af tartışmalarının yoğunlaştığı Türkiye’nin cezaevindeki çocukların sayısı açısından Avrupa’da Ukrayna ve İngiltere’nin ardından üçüncü sırada yer aldığı belirlendi. İngiltere’de cezaevi reformu konusunda çalışmalar yapan Howard League adlı kuruluşun, Avrupa Konseyi verilerine dayanarak hazırladığı tablolara göre Türkiye, gerek cezaevindeki çocukların ve gençlerin sayısı, gerekse çocukların toplam tutuklu ve hükümlüye oranı açısından 32 Avrupa ülkesi arasında en üst sıralarda bulunuyor. Türkiye, en çok tutuklu ve hükümlü çocukların sayısı açısından, Ukrayna ve İngiltere’den sonra üçüncü oldu. Ukrayna’da 4639 olan cezaevindeki 18 yaş altındaki çocukların sayısı, İngiltere’de 2742’ye, Türkiye’de ise 2672’ye ulaşıyor. Cezaevinde en çok çocuğu olan diğer iki ülkenin ise sırasıyla Almanya ve Romanya olduğu saptandı. Bu arada, çocukların cezaevindeki toplam nüfusa oranı en yüksek olan beş ülke arasında Türkiye ikinci sırada bulunuyor. Kuzey İrlanda’da yüzde 5.2 olan söz konusu oran, Türkiye’de yüzde 3.8, İngiltere’de ise yüzde 3.1 düzeyinde seyrediyor. Türkiye, ayrıca cezaevindeki gençlerin sayısı açısından da en üst sıralarda yer alıyor. Türkiye’nin ikinci olduğu sıralamada İngiltere de birinci sırada yer alıyor. Ortadoğu’da Çocuk Çok Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan bir rapora göre, Irak’ta artık çocuklar da savaşmaya başladı. Irak’taki insan hakları ihlallerini inceleyen rapora göre, ülkedeki toplam ölümlerin yüzde 20’sini çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. 1 Kasım31 Aralık tarihleri arasındaki gelişmelerin değerlendirildiği raporda, Kerkük polis şefine karşı düzenlenen intihar saldırısının 1013 yaş arası bir çocuk tarafından yapıldığı belirtiliyor. Felluce ve Havice’de Amerikan askerlerini hedef alan saldırılar da yine çocuklarca düzenlenmiş. Rapor, onlarca çocuğun da bombalı saldırılarda ya da çatışmalar sırasında iki ateş arasında kalarak öldüğünü ortaya koyuyor. Birleşmiş Milletler’e göre Irak’taki son durumun özeti: Savaş. Terör. Cinayet. Adi suçlar. Sivillere saldırılar. Geniş kapsamlı keyfi uygulamalar. Tutuklulara kötü muamele. İşkence. Bush yönetiminin, iki yıl önce ‘özgürlük ve demokrasi getirme’ bahanesiyle başlattığı Irak saldırısının yarattığı tablo bugün böyle. Hemen her gün bir yerlerde patlayan bombalar, binlerce ölü, on binlerce yaralı, güvensizlik... Ve iktidar boşluğunun yarattığı çeteler. Bölünmüş bir ülke. Şeriatçı bir anayasa. Anarşi. Yoksulluk, işsizlik. Sahte seçimler. Kapkaranlık bir gelecek. Ne özgürlük ama... Ne demokrasi... Bush yönetimi ve ortakları Irak’a bu şekilde özgürlük ve demokrasiyi(!) getirdikten sonra şimdi de gözlerini İran’a diktiler. Sırada İran’a demokrasi ve özgürlük getirilmesi var demek ki... Amerikan medyası İran’a askeri saldırı çağrıları yapan tamtamlarını çalmaya başladı bile. Neymiş, İran nükleer silah yapabilirmiş. Hatta nükleer silah yapmak için son hızla çalışıyormuş. Bunu önlemek de Bush yönetiminin görev ve sorumluluk alanına giriyormuş. Kim bilir, belki de öyledir. Belki de İran nükleer silah yapıyordur. Ya yapmıyorsa? Nasıl inanacağız? Bush hükümeti, Irak’ta kimyasal silah olduğunu söyleye söyleye dünyanın kafasını ütüledi, saldırdı, bu ülkeyi işgal etti. Sonra da, ‘‘Kusura bakmayın, kimyasal silah yokmuş, pardon’’ dedi. Şimdi de aynı oyun mu oynanacak? Zücaciye dükkânına girmiş dağıtıyor. Dünya da seyrediyor. Çocuklar ve kadınlar ölüyormuş. Kimin umurunda. Ortadoğu’da çocuk çok nasıl olsa... İFTAR TOPU.. 4.5 yıl, olmayan bir örgütün kurucusu, üyesi, yöneticisi olarak yargılanan Çayan Bilgin beraat etti Karanlık günler geride kaldı HİLAL KÖSE Tek kişilik örgüt davası sanığı Çayan Bilgin, ‘‘anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs’’ ettiği gerekçesiyle 4 yıl 2 ay tutuklu yargılandığı davadan beraat etti. Şu anda dershaneye giden ve sinema eğitimi almak isteyen 27 yaşındaki Bilgin’in hayatı, maskeli polislerin bir gece evine düzenlediği baskının ardından değişti. Çayan Bilgin, hazırlamayı planladığı bir kitap için Mahir Çayan çizgisindeki gruplarla ilgili internetten araştırmalar yapıyordu. Kitabı için veriler topladığı sırada, 19 Aralık 2000’de, cezaevi operasyonları düzenlendi. üyesi, yöneticisi olarak yargılandı. Yargılanması 4 yıl 2 ay süren Bilgin, önce müebbet hapse mahkum edildi. İstanbul 2 No’lu DGM’nin kararı, Yargıtay tarafından ‘‘Emniyet ifadelerine dayanılarak örgütün varlığına hükmedilemez’’ denilerek bozuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü, dosyaya, ‘Halkın Devrimci Adaleti’ adlı bir örgütün olmadığına dair yazı gönderdi. AVA AİHM’DE Bilgin, DGM’lerin kapatılmasının ardından Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraat etti. Uzun süren tutukluluğu nedeniyle AİHM’ye başvuran Bilgin, devlete karşı da maddi ve manevi tazminat davası açtı. Şu anda dershaneye ve BEKSAV’ın kursuna giden Bilgin, sinema eğitimi almak istiyor. Bu konuda da iki belgesel projesi var. Üç tane aralık hikayesi ile devrimcilerin yaşadıklarını anlatmak istediğini söyleyen Bilgin, F tipi cezaevlerinden çıkanlarla konuşarak tecridin boyutlarının ne olduğunu göstermek istiyor. Panik atak, gizli depresyon, baş ağrıları gibi rahatsızlıklar yaşayan Bilgin’in annesinin psikolojik tedavisi ise sürüyor. Annenin yaşadıkları D Çayan Bilgin. İnternette araştırdığı sol örgütlerin görüşünü beğenmediği için tek başına örgüt kurarak bombalı eylem yapmakla suçlanan Bilgin, ‘‘Sosyalist düşünceye sahibim, ama polisin bize nasıl geldiğini bilmiyorum’’ dedi. Gözaltında, özellikle annesine yönelik taciz, tecavüz girişimlerinin olduğunu; kaba dayak, uykusuz bırakma, ayakta bırakma, kafaya poşet geçirme, nefessiz bırakma gibi uygulamalara maruz kaldıklarını anlatan Bilgin, ‘‘Şubede kaldığımın altıncı günü polisin bütün iddialarını kabul ettim. Özellikle annemin varlığı baskıydı. ‘Annen ve senin için 40 gün ek gözaltı süresi alacağız’ diyorlardı. Tutanağı imzaladım, annem serbest kaldı’’ diye konuştu. Tutuklandıktan sonra F tipi cezaevine konulan Bilgin, ‘‘F tipi cezaevindeki koşullar gerçekten zor. Ne tür tahribatlara uğradığınızı dışarı çıkınca görüyorsunuz. Tecrit, tam olarak anlatılamıyor. Karşı koymazsanız yok oluyorsunuz’’ diye konuştu. Kendi kalesine gol Hükümet, Futbol Federasyonu seçimlerine doğrudan müdahale etti ve seçimde bozguna uğradı. Sahaya indi ve kendi kalesine gol attı. Değdi mi? Bu seçim çok konuşulacak. Bu seçim, futbolun çok ötesinde anlamlar taşıyor. Hükümet müdahalesiyle, sonucuyla, yan çizen kulüpleriyle. [email protected] ANNESİ DE GÖZALTINDA İstanbul’da düzenlenen üç ayrı bombalama eyleminin ardından, bir gece 23.30 sıralarında evine baskın düzenlendi. Maskeli, ağır silahları olan kalabalık bir ekip Bilgin’i ve annesini gözaltına aldı. Bir hafta Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduktan sonra annesinin serbest bırakılması için iddiaları kabul eden Çayan Bilgin, yıllarca olmayan bir örgütün kurucusu, TEKEL ’İN KAPATILMASI Serdar Durna. Yurdaer Etike. İşçiler fabrikada sabahladı Haber Merkezi Adana ve Malatya Tekel Sigara Fabrikaları’nın kapatılma kararına tepkiler sürüyor. Malatya’daki işçiler dünden itibaren ‘‘işyerini terk etmeme’’ eylemine başladı, Adana’da CHP Adana il ve ilçe yöneticileri eylem yapan işçilere katıldı. Türkİş’ten yapılan açıklamada ‘‘Bu işletmelerin kapatılması, ülkede yeni sosyal yaraların açılmasına yol açacaktır’’ denildi. Malatya Tekel Sigara Fabrikası’nın işçileri, fabrikanın kapatılma kararından vazgeçilmesi için geceyi fabrikada geçirdi. Tek Gıdaİş Sendikası Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Şube Başkanı Servet Akbudak, ‘‘Yaklaşık 500 civarındaki Tekel işçisiyle başlattığımız eylemi, fabrikanın kapatılma kararından vazgeçilmesine kadar sürdüreceğiz’’ dedi. Etike, serbest bırakılan diğer arkadaşları Avni Ozan’ın kaçırılmadan önce yanlarında olan araçları ve içindeki malzemelerinin getirilmesini sağlamak için temaslar yapmak üzere İran’da kaldığını söyledi. (AA) Paraşütçüler yurda döndü İSTANBUL (AA) İran’da kaçırıldıktan 24 gün sonra serbest bırakılan 3 Türk yamaç paraşütçüsünden Yurdaer Etike ve Serdar Durna, dün Türkiye’ye döndü. İran’daki görev süresi dolan Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Halit Bozkurt Aran ile THY’ye ait bir uçakla Tahran’dan İstanbul’a gelen Etike ile Durna, Atatürk Havalimanı’nda yakınları tarafından karşılandı. Havalimanında kız kardeşi Yasemin Etike’ye sarılarak duygulu anlar yaşayan sporculardan Yurdaer Etike, basın mensuplarının soruları üzerine, ‘‘Kurtarılmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Çok zor bir tecrübe yaşadık’’ dedi. Psikolojik olarak çok büyük baskı altında olduklarını anlatan Etike, kendilerini kaçıran kişilerin ellerinde 8 İran askeri olduğunu ve bunlardan 1’ini çok kötü dövdüklerini, 1’ini de öldürdüklerini kaydetti. Yurdaer Etike, kaçırılmalarının ardından yaklaşık 3 ayrı ülkeyi gezmek durumunda kaldıklarını ve serbest kaldıktan sonra İran sınırına gelebilmek için 24 saat boyunca bir arabada yolculuk yaptıklarını bildirdi. ADANA’DA GERGİNLİK Adana’da da CHP il binası önünden Tekel’e değin sloganlar atarak yürüyen CHP il ve ilçe yöneticileri, D400 Karayolunun Tekel Başmüdürlüğü önündeki bölümünde işçiler ve Tek Gıdaİş Sendikası yöneticileriyle buluştu. Bu sırada işçilerle ‘‘Yolu kapatıyorsunuz’’ diyen polisler arasında tartışma yaşandı. Kısa süreli arbedeye dönüşen gerginlik CHP yöneticilerinin araya girmesi ile büyümeden önlendi. Tek Gıdaİş Sendikası Güney Anadolu Bölge Şube Başkanı Gürsel Diliçıkık ‘‘Buradan herkesi güçlerimizi birleştirmeye çağırıyoruz’’ dedi. CHP Adana İl Başkanı Serdar Seyhan da AKP hükümetini eleştirerek ‘‘kamu kuruluşlarının yok pahasına satıldığını’’ söyledi. Anne ve bebeği iyi Bursa’da 3 yaşındaki kızının içinde bulunduğu bebek arabasıyla yolda yürürken yanına yaklaşan ve madde bağımlısı oldukları öğrenilen Ö.D. (18) ve A.K. (19) tarafından vücudunun çeşitli yerlerinden iki gün önce bıçaklanan Nevin Arslan’ın (25) Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’ndeki tedavisi sürüyor. Hayati tehlikeyi atlatan Arslan’ın karnındaki bebeğin de sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Nevin Arslan’ın eşi Hasan Arslan, ‘‘Saldırıdan sonra eşimi yaralı halde gördükleri halde, bir kişi yerden kaldırmamış’’ diyerek yurttaşların duyarsızlığından yakındı. Bir internet kafede yakalanan zanlılar Ö.D. ve A.K. çıkarıldıkları mahkemece önceki gün tutuklanmıştı. Ö.D’nin, ‘‘ölüme sebebiyet vermek’’ suçundan girdiği cezaevinden 1.5 yıl yattıktan sonra 2 ay önce tahliye edildiği öğrenildi.(AA) Nevin Arslan’ın eşi Hasan Arslan yurttaşların ilgisizliğinden yakındı. CUMHURİYET 03 CMYK