Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 8 5 10 10 12 12 13 10 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y B Y K K K K Y 10 12 11 12 4 4 4 1 15 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y 16 Y 15 Y 6 Y 6 PB 4 PB 6 B 8 B 1 B 9 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun güneybatısı, Batı Karadeniz ile yarın akşam saatlerinden sonra Orta Karadeniz, Doğu Anadolu’nun batısı ve Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Sıvas çevreleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı hissedilir derecede azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 5 K 10 K 7 Y 10 Y 9 Y 8 K 2 K 0 K 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K K PB K K K PB Y K 3 3 14 2 0 2 13 18 4 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 24 PB 3 PB 20 PB 4 PB 3 K 2 PB 7 Y 17 Y 12 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Meclis grubuna konuşurken başarılarının büyük destek gördüğünden söze girer, önceki gün kürsüde öyle mi konuşurdu? Önceki aylarda izlediğimiz sahneyi yineler; partinin giderek oyunu yükselttiğini içeren, ülkeye ve insanına kazandırdıklarını sıralayan uzun bir konuşma yapardı. İki ayrı gazetenin, iki ayrı anketi, AKP’nin kan kaybettiğini gösteriyor. Genel seçimdeki yüzde 34 oy, yerel seçimlerde yüzde 40’lara yükselmiş, bizimkinin çalımından geçilmiyor. Ya bugün? AKP’nin yaptırdığı anketler bile hükümetin başarısızlıklarını halkın saptadığını ve ilk genel seçimde Meclis’in 4 partiden oluşacağını gösteriyor. İşsizlik, yolsuzluk... gibi temel sorunları çözümleyemediğini, parlamentoya ilk seçimde 4 partinin gireceğini kabul ederek oy yitirdiğini onaylayan AKP’nin yükselişe geçtiği savı hâlâ merak konusu. AKP oy yitirmeseydi... RTE, parlamentoda yüzde 34 oyla yakaladığı büyük çoğunluğu tekrar elde edeceğine inanabilseydi... sorumluluktan (çeşitli konularda Yüce Divan’dan) kurtulmak için 2007’de Çankaya’ya kapağı atmayı erteleyebilir ve... 2006’da seçime gitmeye öncülük ederdi. Ama durum mafiş! İniş başlamış. Seçime doğru seçmen daha da bilinçlenecek, gerçekler karşısında daha da bileylenecek ve AKP, bir dönemlik astığım astık kestiğim kestik havasındaki tek parti iktidarını bir daha ancak düşlerinde görecek! Deniz Baykal, yurdun çeşitli bölgelerinden ve değişik kanallardan gelen bilgileri değerlendirdikten sonra; RTE’ye ‘‘Gideceksin, kurtuluş yok’’ diye boşuna seslenmiyor. ??? İşler bir kez çığırından çıktı mı, gerisi gelir. Ağca’nın ‘‘hesap hatası’’ tahliyesinden tutun da, Futbol Federasyonu’ndaki siyasal ayak oyunlarına kadar çeşitli devinimlerin bini bir para. Çeşitli örneklerle yargıda derhal reforma gereksinildiğinin üzerinde duran CHP lideri, laf salatası açıklamalar arasında gözden kaçan bir gerçeği şöyle özetliyor: ‘‘(Ağca hakkında) Karar 16 Aralık’ta alınmış. Eğer tahliyeyi tartışmalı buluyorsa Adalet Bakanı’nın (Yargıtay’a) hemen başvurması gerekmez miydi?’’ Gerekirdi; Adalet Bakanı Çiçek Cemil’in 16 Aralık’tan başlayarak 5 Ocak’a kadar (infaz savcısının da içinde bulunduğu) yargı kademelerindeki gelişmelere göre mahkemedeki dosyaya el atmadan durum saptaması yapması, yargıya müdahale olanağı vermeyecek hazırlıklar yaparak Ağca’nın tahliye edildiği gün yazıyla Yargıtay’a başvurmalıydı. ??? Bu iktidar hemen her konuda hatalı. Örneğin Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Ulusoy’un hakkındaki soruşturma dosyalarındaki savlardan arınmadıkça TFF’ye (Türkiye Futbol Federasyonu) başkan olamayacağını söyledi. Lakin şu karşı görüşe ne buyurulur: ‘‘(Ulusoy) hakkında soruşturma var. Senin Başbakan’ın hakkında da soruşturma vardı. Hesabını vermeden Başbakanlık’a geldi. Milletvekilleri hakkında yolsuzluk dosyaları var. Maliye Bakanı kendisi hakkında 4 kez af çıkardı. Soruşturmayı engelliyorlar (bu iktidar) ama affı (bu iktidar) engellemiyorlar’’. Peki olup bitenin anlamı nedir: ‘‘Bunlar maskaralık’’. AKP Genel Merkezi’ndekiler; açtığımız davalara ek yeni bir dava konusu yakaladık diye heyecanlanıp üzerime gelmeye kalkışmayın. Maskaralık tanımı Deniz Baykal’ın. Gücünüz yetiyorsa Baykal’a açın davayı da... Laiklik sorgusu ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY rine bilgisayar ortamında bir sunuş yaptı. Keyfi kadrolaşma savlarını reddeden Bernay, ‘‘2000 yılına kadar öğretim üyesi alımında hiçbir ölçüt, net koşullar yoktu. YÖK’le işbirliği yapılarak objektif kıstaslar kondu. Biz bu kıstaslara bağlı kaldık’’ dedi. Prof. Dr. Bernay, üniversitede doktora yapanların ‘‘atıldığı’’ savlarına ‘‘Doktora yapanların mutlaka öğretim üyesi olmaları gerekmiyor. Doktora yapanların hepsinin üniversiteye alınması söz konusu değil’’ karşılığını verdi. Akademisyenlerin çocuklarının, akrabalarının üniversitede işe alındığı eleştirileri üzerine Bernay, ‘‘Bir ailede hangi ortam varsa çocuklar ondan etki lenir. Doktor babanın oğlunun da tıbba yönelmesi normal. Yasaya, kurallara aykırı bir uygulamamız yoktur’’ dedi. Komisyon Başkanı Cemal Yılmaz Demir, kadrolaşmayla ilgili yorumlar yaparken ‘‘Laik olanla olmayanı nasıl ayırıyorsunuz’’ sorusunu yöneltti. Bernay, bu soruya ‘‘Böyle bir ayrım yok. Sizin Meclis’te ettiğiniz yemin var. Laik Cumhuriyeti koruyacağınıza yemin ettiniz. Ben de o kurallara uymakla mükellefim’’ karşılığını verdi. Prof. Dr. Bernay ‘‘üniversiteyle davalı Cem Baş’ın komisyonda uzman olarak görevlendirilmesini etik bulmadığını’’ bildirdi. Başkan Demir ise ‘‘Yaptığımız yasaldır’’ demekle yetindi. AKP’li üyelerin otobüs plakası vererek kısa sürelerde fazla benzin tüketildiği ihbarlarını gündeme getirmeleri üzerine Bernay’ın ‘‘Ben şoförün ne kadar benzin kullandığını nereden bileyim? İhbarları iletebilirseniz araştırırım, gerekeni yaparım’’ dediği öğrenildi. Bernay’ın kardiyoloji merkezinin çocuk merkezine dönüştürülmesine dönük eleştirilere ‘‘Hacettepe, Ankara Tıp’ta bile kardiyoloji binaları yok. Böyle bir yere ihtiyaç yoktu, çocuk hastanesi acil ihtiyaçtı’’ karşılığını verdiği aktarıldı. Üniversite camisine girişlerin engellendiği savlarına da Bernay, ‘‘Cami, üniversitenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmıştır. Güvenlik yönünden önlemler alınmıştır. Meclis’te nasıl güvenliği aşan camiye gidebiliyorsa bizde de gidebilir’’ karşılığını verdi.AKP’li bir komisyon üyesinin, devlet hastanesinin üniversite hastanesinden daha fazla iş yaptığını söylemesi üzerine de Bernay, ‘‘Hangi danışmanla çalışıyorsanız ona yol verin. Elmalarla armutları karıştırıyorsunuz. Üniversite hastanesinin yapısı başkadır, devlet hastanesinin başka’’ dedi. ‘Komisyon baskı aracı’ CHP’li komisyon üyelerinden Yakup Kepenek, ‘‘Komisyonun yanlış kurgulandığı ortaya çıktı. Keyfi kadrolaşma yapıldığı yönünde somut belgeye dayalı kanıtlar yok. Rektörün anlatımları çok önemliydi’’ dedi. AKP’li Rıdvan Köybaşı’nın küfürlü konuşmasından sonra terk ettikleri toplantıda, üniversitenin işlemlerinin Sayıştay tarafından incelenmesinin istenmesi için ara karar alındığına dikkat çeken Kepenek, ‘‘CHP’li üyelerin bu karardan haberi yok. Bu,AKP komisyonu mu, Meclis komisyonu mu? Komisyonun yaptıklarının yalnızca AKP’li çoğunlukla götürülmesi, CHP’liler katılmadan ara kararlar alınması kabul edilemez. Komisyon, baskı aracına dönüştü, araştırma komisyonu olmaktan çıktı’’ açıklamasını yaptı. Komisyonun CHP’li üyesi Mustafa Özyurt da TBMM’deki toplantıda kendisine ‘‘p...k’’ diyen AKP’li Köybaşı’nı mahkemeye vereceğini söyledi. Özyurt şöyle devam etti: “Rektör Bernay, Karadeniz Bölgesi’ne çok güzel bir üniversite kazandırmış. Bana göre Samsun şanslı bir rektörle çalıştığı için TBMM de ilk kez böyle bir komisyon oluşturdu. Üniversitelere gözdağı vermek istiyorlar.Rektörle karşı karşıya olan bir milletvekilinin araştırma komisyonuna başkan olması etik değil. Malatya Tekel Sigara Fabrikası’nın kapatılmasını istemeyen bir grup işçi, ellerinde taşıdıkları meşalelerle, Tekgıdaİş Sendikası’nın organize ettiği eylem kapsamında aileleriyle birlikte yürüyüş yaptı. ‘‘Malatya uyuma, fabrikana sahip Tekel işçilerinden eylem çık’’, şeklinde sloganlar atarak PTT önüne gelen işçiler, burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasından sonra bir grup işçinin, ellerinde meşalelerle İnönü Caddesi’ni trafiğe kapatmak istemesi üzerine polis müdahale etti. (AA) Diyanet uzmanı Doç.Yıldız, cezanın Arap geleneğine dayandığını belirtti örneklerin çoğu bizim de ilk kez karşılaştığımız türden oluyor, bu kadarı şeytanın aklına gelmez diyoruz! Evet şeytanın aklına gelmez ama, AKP’nin aklına gelir! Özerk kurumlar arasında yer alan Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığı seçimleri için AKP’nin çevirdiği top sayısı kaçı aştı, bilmiyoruz. Başbakanlar genellikle sporla doğrudan ilgilenmezler. Eğer büyük bir uluslararası başarı sağlanmışsa, tebrik mesajı iletirler, o kadar. Zaten onu da kendileri yazmaz, hazır metnin başına güncel başarı eklenir, basın danışmanlarınca ilgili yere gönderilir. ??? Başbakan Erdoğan döneminde ilk kez, futbol takımlarına, Futbol Federasyonu yönetimine böylesine ağır müdahalede bulunuluyor. Buna, spora siyaset darbesi demek uygun düşer! Son anda bir değişiklik olmazsa seçim bugün başlayacak. Spordan sorunlu, affedersiniz sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin çıktı dedi ki: ‘‘Eğer seçimi Haluk Ulusoy alırsa, saymam. Seçimleri yenileme yoluna giderim!’’ Demek ki, futbolda yolsuzluk yok, mutlaka istediğin sonucu almanın bir yolu var! Günlerdir gazetelerde, televizyonlarda konuşulan kulis bilgilerinin özeti şu: Herkent Belediye Başkanı Melih Gökçek, spor dünyasına, ‘‘Başbakan, Haluk Ulusoy’a soğuk bakmıyor’’ mesajı yaydı. Bunun üzerine Anadolu kulüpleri başta olmak üzere çoğunluk Ulusoy’a kaydı. Bunu duyan Başbakan, Gökçek’i aradı ve ağır konuştu. Başbakan’ın bu hareketini duyanlar da Ulusoy’u bırakıp karşı tarafa geçti! ??? Bundan sonrasını kara mizahla izah edelim... Hükümetin tutumunu futbol sahalarına uyarlarsak, her maç öncesi bir açıklama yapılacak: Bu maçta, AKP’li başkanın yönettiği kente ait ev sahibi takıma ofsayt uygulanmayacak. Maçın ilk yarısında bu takım gol atamamışsa, ikinci yarının başında bir penaltı hakkı verilecek. Maçın 70 dakikasında beraberlik durumu varsa, ev sahibi takıma sahanın neresinde faul yapılırsa yapılsın, penaltı verilecek. Bu duyuru takımlara göre elbette değişecek. Bunun ardından bir de genel duyuru yapmak kaçınılmaz olacak: ‘‘Başbakanlık’tan bildirilmiştir... Hafta sonunda bütün maçlar bittikten sonra maçın sonucu ilan edilmeyecek. Durum, Başbakanlık’a bildirilecek. Burada yapılacak son değerlendirmeden sonra sonucu kabul edilen maçlar ilan edilecek. Edilmeyenler yenilenecek.’’ Her hafta istikrarlı olarak sürdürülecek bu uygulamanın sonunda lig şampiyonu da doğal olarak hükümetin onayıyla belli olacak. Örneğin, bu yıl 3. olan takım şampiyon ilan edilebilecek. Küme düşecek takımlar da aynı şekilde belirlenecek! Federasyon maçının sonucu ortada: Siyaset: 5 Futbol: 0 Hükümet, bu anlayışla Türkiye’yi AB’ye bir sokar... Çıkaramazlar... ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘İslamda recm yok’ Kamu çalışanına EMİNE KAPLAN Belediyelerden ortak çalışma Seydişehir için suç duyurusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Seydişehir Alüminyum’un özelleştirilmesinde ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Seydişehir Alüminyum yöneticileri ve Cengiz İnşaat yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. İhale sürecinde hukuk dışı ilişkiler yaşandığını belirten Kart, ‘‘içeriden öğrenenlerin ticareti yoluyla ihaleye fesat karıştırıldığını’’ öne sürdü. Gümrük yasası düzeltildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in maddi hata nedeniyle bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye iade ettiği,‘‘Gümrük başmüdürü ile gümrük muhafaza başmüdürlerinin, Gümrük Müsteşarlığı’nda müşavirlik kadrolarına atanmasına’’ ilişkin yasayı görüştü. Komisyonda söz alan CHP’li Ali Kemal Kumkumoğlu, hükümetin kadrolaşma telaşı içinde hazırladığı yasada hata yaptığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik kadrolaşma iddialarına tepki gösterirken verilen önergeyle maddi hata düzeltilerek yasa benimsendi. ANKARA TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Diyanet uzmanı Doç. Dr. İlhan Yıldız, İslamda recm cezasının olmadığını, bunun tamamen bir Arap geleneği olduğunu söyledi. Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Figen Şahin, tacize uğrayan erkek çocuğun ileride cinsel tacizci olma riskinin çok yüksek olduğunu belirtti. TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu, başkan Fatma Şahin’in hacda olması nedeniyle başkanvekili Gaye Erbatur başkanlığında önceki gün yaptığı toplantıda akademisyenleri ve uzmanları dinledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Serpil Salaçin, komisyon üyele rine yaşadığı olaylardan bazı örnekler anlattı. 17 yaşındaki bir erkek çocuğun 13 yaşındaki kız kardeşini ‘‘okuldan, erkek arkadaşlarıyla döndüğü’’ gerekçesiyle dövdüğünü, güvenlik görevlilerinin ‘‘Kız eğer bakireyse sorun yoktur’’ diyerek, kadın doğum uzmanına gidilmesini önerdiğini ifade eden Salaçin, muayene sonucunda doktorun, ‘‘Kızlık zarında taze yırtık var’’ biçiminde rapor düzenlediğini belirtti. Kızın kimseyle cinsel ilişkide bulunmadığını söylemesi üzerine emniyet görevlisinin, adli tıpta muayenenin yapılmasını sağladığını, adli tıbbın ise ‘‘bakire’’ olduğu yönünde görüş bildirdiğini kaydeden Salaçin, ağabeyin adli tıp uzmanına inanmadığını ve kardeşini, boynunu keserek öldürdüğünü söyledi. Salaçin, ‘‘Oral, anal, grup seks var. Bunları kızlık zarına bakarak anlayamazsınız. Cinsel ilişkiyi kızlık zarının bozulmasıyla eşdeğer tutup algılayan ortaçağ zihniyetine, Türkiye layık değil’’ diye konuştu. ‘İstismarın tedavisi zor’ Gazi Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ufuk Beyazova, hastanelerinde çocuk istismarı ve ihmaline yönelik bir birim oluşturduklarını ve burada yaklaşık 100 olay üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Cinsel istismara uğramış çocukları, ‘‘onkoloji hastalarına’’ benzeten Beyazova, bu çocukların tedavilerinin zor olduğunu belirtti. Aynı bölüm öğretim üyesi Doç. Figen Şahin kendilerine ulaşan olayların yarıdan fazlasının erkeklerle ilgili olduğunu kaydetti. Şahin, ailelerin ise ‘‘Acaba çocuğum ileride homoseksüel olur mu?’’ diye kaygı duyduğunu anlattı. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı Çocuk Şube Müdürü Murat Güller, karakol amirlerinin, şiddet gördüğü için karakola başvuran kadınları teslim edecekleri yer konusundaki sıkıntıları dile getirdiklerini ve eşiyle barıştırma yolunu tercih ettiklerini kaydetti. Diyanet uzmanı Doç. Dr. İlhan Yıldız, ilahiyat literatüründe töre cinayetinin bulunmadığını vurgulayarak, namus cinayetiyle ilgili yalnızca Tevrat’ın, ‘‘Zina yapanları öldürün’’ dediğini, Kuran ve İncil’de bunun yer almadığını söyledi. Yıldız, İslamda kadını öldürme ve recmin olmadığını, recmin Arap kültürüne dayandığını belirtti. insan hakkı eğitimi İstanbul Haber Servisi İstanbul’daki 5 ilçe belediyesinin ‘‘İnsanız ‘hak’lıyız!’’ sloganını taşıyan ortak çalışması kapsamında, bir yıl içinde yaklaşık 1500 kamu çalışanına insan hakları eğitimi verilecek. Beykoz, Pendik, Sarıyer, Ümraniye ve Üsküdar belediyeleri, kamu personelinin insan hakları konusunda bilinçlenmesi amacıyla ‘‘Kamu Çalışanlarına İnsan Hakları Eğitimi’’ adlı bir proje oluşturdu. 2006 boyunca sürecek olan 1 yıllık proje kapsamında, kamu çalışanlarına insan hakları savunucuları, avukat, oyuncu ve yazarlar tarafından insan hakları konulu arama konferansları verilecek. 16 sayfadan oluşan 9 adet kitapçık hazırlanacak. 1000 adet basılarak belediyelerde halka dağıtılacak olan bu kitapçıklarda, insan hakları konusu temel kavramlarla anlatılacak. Kızkulesi’nde yapılan basın toplantısında konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır ve Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün insan hakları konusunda lokal düzenlemelerin yerine köklü çözümlere ihtiyaç olduğunu vurguladılar. MESLEK ODALARI EYLEM YAPTI AP’den CIA’ya soruşturma ? BRÜKSEL (AA) Avrupa Parlamentosu, Amerikan Gizli Haberalma Örgütü’nün Doğu Avrupa’da gizli cezaevleri olduğuna ilişkin iddiaları soruşturmak için komite kurulmasını kararlaştırdı. Komitede, bütün siyasi grupların temsilcileri yer alacak ve kurul toplam 46 parlamenterden oluşacak. Sosyal Güvenlik Tasarısı’na tepki Tunceli’de operasyon İstanbul Haber Servisiİstanbul Tabip Odası (İTO) ve TMMOB’nin de aralarında bulunduğu demokratik kitle örgütü üyeleri, ‘‘Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarıları”nı protesto ederek, tasarının Meclis’ten geçmesine izin vermeyeceklerini söylediler. Galatasaray Lisesi önünde dün toplanan grup ‘‘Sakın aldanmayın Genel Sağlık Sigortası kuş gribinden korumaz’’, ‘‘AKP, IMF, Dünya Bankası sağlığa zararlıdır’’ dövizleri taşıyarak ‘‘Hükümet yasanı al başına çal’’, ‘‘Kölelik yasaları geri çekilsin’’ sloganları attı. İTO Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu sosyal güvenlik reformu adı altında yapılanların çalışanların haklarını geri götürerek daraltacağını ve yükümlülüklerini de ağırlaştıracağını söyledi. Grup daha sonra İstiklal Caddesi’ndeki esnafa ve yurttaşlara ‘‘Sosyal Güven(siz)lik ve Genel Sağlık(sızlık) Sigortası Tasarılarına Karşı Birleşik Mücadeleye” yazılı bildiriler dağıttı. ? Baştarafı 1. Sayfada 19 Ocak 2005’te aramızdan ayrılan Avukat MEHMET VECDİ ALTINTAŞLI’yı sevgi ve özlem ile anıyoruz. AİLESİ kez Kutuderesi ile HozatOvacıkÇemişgezek ilçeleri üçgeninde yoğunlaşıyor. En çok PKK militanının barındığı Aliboğazı bölgesini de kapsayan operasyonlara Sikorsky tipi helikopterler ile özel eğitimli komandolar destek veriyor. Kobra tipi helikopter, Aliboğazı ve Ahpanos Vadisi’nde sarp kayalık alanları bombalarken bölgeye çok sayıda komando in dirildi. Askeri yetkililer, teröristlerle her an büyük bir çatışmanın yaşanabileceğini ve operasyonların yüksek dağlık alanlarda 25 derece soğuk ve 1 metreyi aşan kara rağmen devam ettiğini söylediler. Dokuzkayalar bölgesindeki operasyonda 2 gün önce boşaltıldığı belirlenen bir PKK kampı imha edildi. Yetkililer bölge teröristlerden temizlenene kadar operasyonların devam edeceğini söylediler. CUMHURİYET 08 K