Katalog

19 OCAK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER GENERALE DAYAK DAVASI 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Avukattan tehdit iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kırklareli’nde Ahmet Fenkli adlı erin 2001 yılında dayak sonucu beyin kanamasından ölümüne neden oldukları iddiasıyla dönemin Tugay Komutanı Tümgeneral Emin Ünal’ın da aralarında bulunduğu beş kişinin yargılanmasına devam edildi. Duruşmada tehdit aldığını öne süren müşteki avukatı davadan çekildi. Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasında, müdahil avukatı Kemal Karabulut önceki duruşmanın yapıldığı 1 Aralık 2005 tarihinden itibaren tehditler almaya başladığını ileri sürdü. Davanın geçen duruşmadan sonra basına yansıdığını anlatan Karabulut, sanıkların ve avukatların bu durumdan imalı olarak kendisini sorumlu tuttuklarını ifade etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen er Fenkli’nin asker arkadaşı Mustafa Ünal ise Fenkli’nin komutanlarından dayak yediğini görmediğini ifade etti. İddianamede, dönemin Tugay Komutanı Tümgeneral Ünal, Kurmay Albay Recai Elmas, Merkez Komutanı Yüzbaşı Nahit Balcı ve Uzman Çavuş İlhan Önal hakkında ‘‘kastı aşan müessir fiil’’ suçlamasıyla 2’şer yıla kadar, Bölük Komutanı Yüzbaşı İsmet Yetkin içinse suçu kasten işlediği iddiasıyla 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Kırmızı Çizgiler Siyaset biliminde, bir devletin iç ve dış politikasında ‘‘ödün vermeyeceği’’ konulara, o devletin ‘‘kırmızı çizgileri’’ denir. Bir devlet, kırmızı çizgi olarak isimlendirdiği bir gelişmeyi, genellikle ‘‘Kasus belli’’ diye okunan ‘‘Casus belli’’; yani savaş nedeni sayar. (Bu kavramı ‘‘casus’’ olarak okuyan kimi televizyon haber spikerlerinin kulakları çınlasın...) Evet, devletlerin kırmızı çizgileri vardır. Ve bunlardan bir kısmı açıklanır, bir kısmı da açıklanmaz. Ancak açıklanmasa da, ‘‘dost da, düşman da’’ bunların kırmızı çizgi olduğunu bilir. Ayrıca kimi zaman açıklanan kırmızı çizgiler, bir savaş çıkarma niyetinden çok, ‘‘blöf’’ özelliğini taşırlar. Fakat bu konularda sık sık blöf yapan bir devletin, uluslararası sahnede pek de itibarı kalmaz. ??? Bir devletin ‘‘kırmızı çizgileri’’ kolayına değişmez, değiştirilemez. Fakat bu kırmızı çizgiler, ‘‘Asla değişmez’’ politikalar anlamına da gelmez. Özellikle devletlerin dış politikaları, kendileri kadar çevrelerinin koşullarına da bağlı olduğundan; zaman zaman kaçınılmaz olarak değişikliğe uğrar. Buna karşılık, iç politikalardaki kırmızı çizgiler, kolayına değişmez. Hatta öyle bazı ‘‘anlayışlar’’ vardır ki, hiçbir zaman değişmez ve değiştirilemezler. Örneğin Türkiye’nin iç politikasında, değişmez ve değiştirilemez iki tanım vardır. Bunlardan biri, devletimizin tanımıyla ilgilidir. Buna göre; ‘‘Türkiye Cumhuriyeti; halk egemenliğine dayanan, laik ve çağdaş bir cumhuriyettir’’. İkinci tanım ise, Türkiye’de Türk olmakla ilgilidir. Buna göre; ‘‘Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan ve anadili ne olursa olsun, resmi dil Türkçeyi kamu yaşamında kullanan herkes Türktür’’. (Bu iki özellik Türkiye’de üst kimliğimizdir ve ‘‘ortak kimlik’’ olduğu için üst kimliktir.) ??? İç politikadaki kırmızı çizgilerin kolayına değişmemesine ve hatta değişmez olmasına karşılık; dış politikadaki kırmızı çizgiler zaman zaman değişir, değişmek zorundadır. Zira, bizlerin elinde olmayan değişimler ortaya çıkabilir. Örneğin; Türkiye, Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulmasına asla göz yummayacağını ilan etmese bile, defalarca bunun işaretini vermişti. Zaten zaman zaman Bağdat’ın da bilgisi dahilinde, Kuzey Irak’a girer ve kendi anlayışımız çerçevesinde düzeni sağlardı. Bu müdahale konusunda, el altından bilgilendirilmiş olan Bağdat da; ‘‘Laf olsun’’ gibisinden, yarım ağızla bir protesto çeker ve konu kapanırdı. O dönemde, Türkiye’nin o bölgedeki güney komşusu Irak idi. Fakat son yıllardaki gelişmeler sonucunda Türkiye, şimdi o bölgede ABD ile komşu durumuna girdi. Ve doğrusunu isterseniz, eski kırmızı çizgilerini aynen koruması (içime hiç sindiremesem de), kolay görünmüyor. Zira, artık ne Kuzey Irak eski Kuzey Irak; ne de Bağdat hükümeti, eski Bağdat hükümeti... Benzer bir olayı, İran’da mollalar iktidara geldiği zaman yaşamıştık. Bir baktık; ne İran, o Şah’ın eski İran’ı; ne Tahran, eski Tahran. Uyarlanmamız zaman almıştı... ??? Kimi arkadaşlarımız, dış politikada olsa bile, kırmızı çizgilerin değişmesinden rahatsız oluyorlar. Çok haklılar, ben de kendi adıma bu tür değişikliklerden rahatsız oluyorum. Fakat atalarımızın dile getirdiği üzere, ‘‘korkunun ecele faydası yok’’. Ancak bazı arkadaşlarımız, bu rahatsızlıklarının hesabını, Atatürk üzerinden sormaya çabalıyorlar. ‘‘Atatürk olsaydı böyle davranmazdı’’ diyenler mi istersiniz; ‘‘Atatürk ödün vermezdi’’ diyenler mi istersiniz... Ağzı olan konuşuyor. Hiç kuşku duyulmamalı ki; Atatürk, bir ‘‘dış politika dâhisi’’ idi. Dünyadaki ve özellikle bölgemizdeki gelişmeleri yakından izler ve değişen koşullar karşısında politikalarını düzenlerdi. Yurtdışına hiç çıkmadan, dünyanın en önde gelen liderlerini Türkiye’de ağırlamış ve müthiş etkilemişti. Fakat değişen koşullar karşısında (belki içine sinmese de) gerekli ödünleri verirdi. Örneğin Lozan’da, en koyu çizgilerle belirlenmiş ‘‘Misakı Milli’’den bile ödün verdirmiş ve hem Musul konusunu konferans dışına taşımış ve hem de Boğazlar’ı askerden arındırmayı ve uluslararası bir komisyonun kontrolüne vermeyi kabul etmişti. Özellikle; ‘‘Boğazlar Komisyonu’’, Türkiye’nin egemenlik hakkını, çok önemli ölçüde ortadan kaldırıyordu. Fakat muhtemel bir Sovyet tehdidine karşı ve Osmanlı borçları konusunda, İngiltere’nin desteği uğruna bu ödünü vermekten çekinmemişti. ??? Dış politika ciddi bir iştir. Duygusallığa yer olmadığı gibi, değişmez kırmızı çizgiler de yoktur. Önemli olan şey, koşulları doğru değerlendirmektir. Atatürk, ‘‘Vurmasını da bilirdi, durmasını da’’. Onun çizgisini sürdürmeye çalışan bizler, onun dış politikadaki uygulamalarını doğru değerlendirmeliyiz. ANLAŞILAN, RAHİBELİK TÜRKİYE’DE DE GİDEREK YAYGINLAŞIYOR.. Ümraniye’de bir çekyat imalathanesinde çıkan yangında 3’ü itfaiye eri 6 kişi yaralandı Alevler dört can aldı İZMİR’DEKİ KAFE YANGINI DAVASI İ tfaiye ekipleri, kimyevi maddelerin ve tinerin buharlaşması sonucu çıktığı tahmin edilen yangına yoğun duman nedeniyle güçlükle müdahale edebildi. ekipleri de yoğun duman nedeniyle söndürme çalışmalarını güçlükle yürüttü. Yangında, atölyede çalışan 4 kişi yaşamını yitirdi. 2’si yanarak, 2’si de dumandan zehirlenerek öldükleri bildirilen 4 kişinin cesedi, Ümraniye Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ölenlerden birinin, E.A adlı kişi olduğu belirlendi. E.A’nın cesedi, yakınları tarafından teşhis edildi. Yangında hayatını kaybeden diğer 3 kişinin ise yabancı uyruklu oldukları ancak kimliklerinin tespit edilmediği öğrenildi. İşletmeciye 3 yıl hapis İZMİR (AA) İzmir’in Balçova ilçesindeki Şarkevi Kafeterya’da meydana gelen, 5 kişinin hayatını kaybettiği yangının ardından ‘‘dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek’’ suçundan yargılanan kafeterya işletmecisi, yeni TCK kapsamında yapılan yargılamada da 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, yeni TCK gereği dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden değerlendirme yapılması gerekçesiyle geri gönderildiğini belirtti. İşletmeci Sercan Sakın’a önce 5 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, yangının başlar başlamaz söndürmeye çalışmasını dikkate alarak cezayı 3 yıl 4 aya indirdi. 3 katlı kargir binanın 2. bodrum katında faaliyet gösteren imalathanede çıkan yangın nedeniyle binada oturanlar tahliye edildi. (AA) İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de bir çekyat imalathanesinde çıkan yangında 4 kişi hayatını kaybetti, 3’ü itfaiye eri 6 kişi yaralandı. Ümraniye Çakmak Mahallesi Tavukçuyolu Caddesi Özgür Sokak’taki 3 katlı kargir binanın 2. bodrum katında faaliyet gösteren çekyat imalathanesinde yangın çıktı. Kimyevi maddelerin ve tinerin buharlaşması sonucu çıktığı tahmin edilen yangında, imalathanede bulunan süngerlerin tutuşması sonucu yoğun duman oluştu. Olaya müdahale eden itfaiye 170 dükkân yandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulucanlar Caddesi Güven İşhanı’nda sabaha karşı henüz belirlenemeyen bir nedenle dün sabaha karşı çıkan yangında 170 dükkânın büyük bölümünde hasar meydana geldi. Saat 04.00’te ihbar geldiğini, ekiplerin 04.05’te de yangına ilk müdahaleyi gerçekleştirdiğini belirten Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, dükkânların içerisinde plastik maddelerin bulunması nedeniyle alevlerin kısa sürede işhanının tamamını sardığını söyledi. Bayındırlık ve İskân Bakanı Özak, araç sayısının artışını gerekçe gösterdi ‘3. köprü zorunluluk’ stanbul’da bugün yağmur, pazar günü de İhir kar yağışı bekleniyor. İstanbul BüyükşeBelediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nden (AKOM) yapılan yazılı açıklamada, kentte bugün sağanak yağış, pazar günü öğleden sonra ise kar yağışı beklendiği bildirildi. Açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da katılımıyla AKOM’da yapılan toplantıda, hazırlık planlarının değerlendirildiği , yağış öncesi ve yağış anında ana arterler, katılım noktaları, kavşaklar ve E5’e müdahale edilecek şekilde hazırlıkların tamamlandığı belirtildi. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü de yaptığı açıklamada, dün gece Kıyı Ege’de başlayan yağışların bugün Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısında süreceğini belirtti. Bu arada Van’da etkili olan soğuklar nedeniyle Gürpınar ilçesindeki Zernek Baraj Gölü tamamen dondu. (Fotoğraf: AA) Uyuşturucu operasyonu ? İSTANBUL (AA) İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerce, sokaklarda çocukların da aralarında bulunduğu bazı kişilerce uyuşturucu madde satıldığı öne sürülen Esenler’in Karabayır Mahallesi’ndeki 9 eve düzenlenen operasyonda, aralarında kadınların da bulunduğu bazı kişiler gözaltına alındı. Mahalle girişinde toplanan ve aralarında kadın polislerin de bulunduğu 100’ün üzerindeki polis, aralarında kadınların da bulunduğu bazı kişileri yakaladı. Suç işlemediklerini öne sürerek polise direnmek isteyen bu kişilerin evleriyle diğer evlerde yapılan aramalarda, bir miktar uyuşturucu madde, silah ve kesici alet ele geçirildi. Yaklaşık 15 dakika süren operasyonu tamamlayan polisler, gözaltına aldıkları kişilerle birlikte mahalleden ayrıldı. ? Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin, kapasitelerinin çok üzerinde hizmet verdiğini belirten Bakan Faruk Özak, 3. köprü için güzergâhın kesin olarak belirlenmediğini kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak, ‘‘2015 yılında boğazlardan geçmesi beklenen araç sayısının yaklaşık 600 bin olma ihtimali, İstanbul’da 3. köprüyü zorunlu hale getirdi’’ dedi. TBMM Genel Kurulu’nda sözlü soru önergelerini yanıtlayan Özak, İstanbul’da 3. boğaz köprüsü güzergâhının kesin olarak belirlenmediğini ve imar planına işlenmediğini kaydetti. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin, kapasitelerinin çok üzerinde hizmet verdiğini ve tıkanma noktasına geldiğini belirten Özak, ‘‘2 milyon civarında olan araç sayısının 2015’te 56 milyona çıkacağı, buna bağlı olarak boğazlardan geçmesi gereken araç sayısının 550600 bin civarına ulaşacağı tahminleri, 3. köprünün yapımını zorunlu hale getirmiştir’’ diye konuştu. Özak, tüp geçit projesi ile 3. boğaz köprüsü projesinin birbirinin alternatifi değil, bütünleyicisi olduğunu vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da geçen aylarda konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İstanbul’un trafiğini hafifletmek için SarıyerAnadolu Kavağı arasında üçüncü bir köprü yapılmasının şart olduğunu söylemişti. Erdoğan köprü ihalesini de 2006 yılında yapmayı düşündüklerini belirtmişti. Sivil toplum örgütleri 3. köprüye yapılaşmayı teşvik edeceği ve trafik sorununu çözmek bir yana, sorunu büyüteceği için karşı çıkıyor. Tartışmalı SSK Genel Kurulu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 12’nci Dairesi’nde yasadışı görülerek seçim yönetmeliği durdurulan ve seçim sonuçları iptal edilen 46’ncı SSK Genel Kurulu’nun ardından dün yeniden toplanan olağanüstü genel kurulda da tartışmalar bitmedi. Hakİş ve DİSK, aday olma ve tercih haklarının bulunmadığı ve yargı süreci devam ettiği; KamuSen’e bağlı Türk BüroSen ile KESK’e bağlı BES delegeleri de temsil hakları olmadığı gerekçesiyle genel kurulu terk etti. Sancar Beyazıt, Kazım Ergün, Fikret Barın ve Selahattin Şahin, SSK Yönetim Kurulu’na yeniden seçildiler. ‘Türk okulları batar’ ? ANKARA (AA) Yabancı sermayenin Türk ortaöğretimine girmesine izin veremeyiz’’ dedi. Türkiye Özel Okullar Birliği, 2021 Ocak günlerinde Antalya’da ‘‘AB Vizyonu, Türkiye’de Eğitim ve Özel Okullar’’ konulu sempozyum düzenleyecek. Türkiye Özel Okullar Birliği Genel Başkanı Rüstem Eyüboğlu, yeniden düzenlenerek TBMM’ye sevk edilen 625 sayılı özel okullarla ilgili kanuna, Türkiye’deki uluslararası okullara Türk öğrencilerin de gidebileceğine ilişkin bir madde konulduğunu belirterek ‘‘Türk öğrenciler bu okullara gittiği zaman Türk okulları batar” diye konuştu. Şans Topu devretti ? ANKARA (AA) Şans Topu çekilişinde 5+1 bilen çıkmadı. 451 bin 345 YTL 33 YKr haftaya devretti. Numaraların 02, 05, 16, 17, 34 + 07 olarak belirlendiği çekilişte, 5 bilenler 1867 YTL 75’er YKr, 4+1 bilenler 192 YTL 95’er YKr, 4 bilenler 18 YTL 95’er YKr, 3+1 bilenler 8 YTL 20’şer YKr, 3 bilenler 2 YTL 20’şer YKr, 2+1 bilenler 2 YTL 60’ar YKr, 1+1 bilenler ise 1 YTL 25’er YKr ikramiye kazandı. CUMHURİYET 03 K