Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB S PB PB B PB PB 9 7 10 11 12 10 12 10 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB 9 PB 10 Y 8 B 7 S 3 S 4 S 3 S 0 PB 15 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 16 PB 16 PB 8 PB 9 PB 5 PB 7 PB 3 PB 2 PB 7 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, sabah saatlerinde Doğu Karadeniz kıyılarının doğusu ve Hatay çevreleri ile gece güney kıyıları yağışlı geçecek. Gece ve sabah saatlerinde yurdun iç ve doğu kesimlerinde kuvvetli buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcaklığı yurdun batı kesimlerinde biraz artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 2 K 7 K 1 Y 12 Y 8 K 7 K 2 K 4 K 5 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 2 K 4 B 13 K 5 K 4 PB 5 S 13 PB 14 K 5 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 26 B 5 B 6 B 6 K 1 B 4 B 7 B 15 Y 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada birkaç gündür gazetelerin spor sayfalarında Başbakan beyefendinin evinden federasyon başkan adaylarından biri çıkarsa diğerinin girdiğini bildiren haberler yer alıyor. Eski bir futbolcu RTE; bir ara oynamış bir kenar mahalle takımında. Ekonomiyi, dış siyaseti, iç politikadaki manitaları bilecek de futboldan anlamayacak ha? Olur mu öyle şey? Elbette Futbol Federasyonu gibi çoook önemli bir kuruluşun içinde olacak parmağı. Parmak ne demek; eli kolu, daha doğrusu gözü kulağı durumunda biri (veya birileri) federasyonun ya başında ya da yönetim kurulunda bulunacak.. ki gereken talimatı Futbol Federasyonu’na verebilsin! İktidarın kadro hastalığı gelmiş geçmiş hiçbir iktidarınkine benzemiyor. Öylesine bir illet ki bu; halka açık tuvaletler genel müdürlüğü olsa, orayı yönetecek insanları kendinden seçecek. ??? Spordan sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Kulüpler Birliği’nin ortak adayı Haluk Ulusoy’la ilgili önemli bir açıklama yaptı. Ulusoy’un 7.5 yıllık federasyon başkanlığı döneminin son 3 yılında Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun 400 küsur sayfalık raporunun ‘‘birtakım parasal ilişkilerde yasalara aykırılık saptadığını’’ açıkladı. Önce Ulusoy temize çıksın, dedi. Ulusoy rüzgârı estiren medyamız, Bakan Şahin’in bu açıklamasını önce ters tepkilerle karşıladı; hatta Ulusoy’un adaylığını kurtarmak için RTE’nin çevresine bu rapora itibar edilmemesi doğrultusunda konuşmalar yaptığını öne sürdü. Rapor kimin? Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun. Açıklayan kim? Spordan sorumlu Başbakan Yardımcısı. Raporun dikkate alınmasını istemeyen kim? Başbakan! Başbakanlık’a bağlı Teftiş Kurulu’nun hazırladığı raporu Başbakan dikkate alınmamasını isteyecek. Olacak şey mi? Ama şimdi federasyonla ilgili tartışmalar rayına oturuyor gibi. Kulüpler Birliği, Ulusoy lehine (rapordan habersiz görünerek) ittifakla aldığı karardan çark ediyor. Bugün yarın seçime gidilecek. Süper Lig kulüplerinin, Ulusoy dışında bir başka adayın çevresinde toplanmaya başladıklarını gösteren haberler ağırlık kazanıyor ve... Bu iktidarın her şeyi bilir başbakanının kadro bencilliği, futbol gibi bir alanı da arapsaçına çeviriyor. ??? Ağca’nın tahliyesini yorumlayan CHP lideri Baykal diyor ki, yargı çürümüş. Kamuoyundaki değerlendirmeler de aynı kapıya çıkıyor. Yargıyı çürümüşlükten kurtaracak yol, reform. Reforma kim önayak olacak? İktidar! Hadi canım sen de! Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Ağca’nın tahliyesine dair daha önce söylediklerini yineleyen sözcü, üstelik Adalet Bakanı Çiçek, yargı reformu gereksiniminden söz etmeyi bırakın, bu konuda hükümetin üzerine düşeni yerine getireceğine ve reform konusunda kapsamlı çalışmalara başlayacaklarına değinmedi bile. Yargıyı dejenere eden aflar konusunda CHP lideri gibi bir anlamı kalmadı, affa artık son vereceğiz, diyemiyor bu hükümet. RTE muhalefetin eleştirilerinden sıkıştı mı; bunları bırak yerine ne koyacaksın onu söyle diye bir tavır takınır ya; Baykal, Türkiye’de adaletin dökülmeye başladığını, bu sistemle yürümenin olanaksızlığını söyledikten sonra... ‘‘Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştireceğiz. Siyaseti adliyenin üzerinde tasallut eden bir konumdan çıkaracağız’’ dedi. RTE, işte ilk başta yapılması gerekenleri CHP öneriyor. Senin torbanda yargıyı çürümüşlükten kurtaracak ne varsa; buyur, söyle! Tık yok! Neden olsun ki... Yargı reformunda değil ki Başbakan’ın kafası. Federasyondaki Bizans oyunlarında ve tabii orayı da kadrolaştırma çabasında... Eski milletvekili, Susurluk davasında bir kez daha yargıç karşısına çıkacak Bucak yeniden yargıda İstanbul Haber Servisi İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın kararı doğrultusunda eski DYP milletvekili Sedat Bucak’ın Susurluk davasından yeniden yargılanmasını kararlaştırdı. Yargıtay’ın kararında Sedat Bucak’ın çete üyeliğinden değil çete yöneticiliği suçundan yargılanması gerektiği belirtilmişti. Mahkemedeki duruşmaya tutuksuz yargılanan Sedat Bucak katılmadı. Duruşmada, Bucak’ın avukatları Süleyman Çınar Bacanlı ve Şevket Küçük hazır bulundu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bozma ilamına karşı sanık avukatları ve cumhuriyet savcısının daha önceki duruşmalarda beyanlarını açıkladıklarını anımsatan mahkeme başkanı, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasının kararlaştırıldığını belirtti. Bozma ilamına uyulması yönündeki karara ilişkin diyecekleri sorulan Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay, mahkemenin kararında ısrar etmesini istediğini, ancak mahkemenin bozma ilamına uyulması yönünde karar aldığını söyledi. Bu nedenle bozma kararında adı geçen Fatih Bucak ile dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu’nun tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılmasını isteyen Erbay, özellikle Fatih Bucak’tan MİT’te verdiği ifadesindeki bilgilerin sorulmasını talep etti. Erbay, ayrıca Fatih Bucak’ın ifade verirken duyduğunu söylediği iddia edilen eski ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın da tanık olarak çağrılmasını istedi. Bucak’ın avukatı Şevket Küçük de, uyma kararına karşı beyanlarını ve gerekirse soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini hazırlamak için süre istedi. Fatih Bucak, Yazıcıoğlu ve Yılmaz’ın dinlenilmesine gerek olmadığına karar veren mahkeme heyeti, Bucak’ın mahkemeye verdiği ‘‘devlet sırrı’’ bazı kasetler ve belgelerin incelenmesine gerek olmadığını hükme bağladı. Mahkeme, sanık avukatlarına bozmaya karşı beyanlarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi. nitelikte silah bulundurmak’’ suçlarından 11 ile 20 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açmıştı. Bucak’ın 18 Nisan 1999’da yeniden Şanlıurfa milletvekili seçilmesi üzerine yargılaması, 3 Mayıs 1999 tarihinde durdurularak dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle dosyası yeniden TBMM’ye gönderilmişti. 3 Kasım seçimlerinde milletvekili seçilemeyen Bucak’ın dosyası, TCK’nin 313. ve 314. maddelerinin DGM kapsamından çıkarılması nedeniyle İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Davayı 26 Haziran 2003 tarihinde karara bağlayan mahkeme, Bucak’ın, ‘‘çete’’ suçlamasından beraatına, diğer suçlamalara ilişkin ise Şartla Salıverilme kapsamında davanın kesin hükme bağlanmadan ertelenmesine karar vermişti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, mahkumiyeti gerekirken dosya içeriğine uygun olmayan beraat kararı verilmesi gerekçesiyle kararı bozmuştu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bozma ilamında, ‘‘Bucak’ın TCK’nin 313. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları uyarınca mahkumiyeti gerekirken dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle beraatına karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği’’ kaydedilmişti. ‘Zararda bir Güler, 21 Ersümer ediyor’ ? Baştarafı 1. Sayfada 20 yıla kadar hapis cezası istenmişti Kaldırılan İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Susurluk’ta 3 Kasım 1996’da yaşanan trafik kazasının ardından dönemin Bucak hakkında, TBMM’ce dokunulmazlığının kaldırılması üzerine ‘‘gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı’nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak’’, ‘‘çete’’ ve ‘‘vahim imzalanan Mavi Akım Doğalgaz Alım Satım Sözleşmesi’nin satış fiyatı formülünün yer aldığı her iki müsvedde kopyasında ve gerçek sözleşmesinde Rus yetkililerinin parafları olmasına karşın Rus tarafı bu formülün yanlış olduğu gerekçesiyle tahkime gitti. Ruslar yanlışlığa gerekçe olarak, Mavi Akım’ın atıfta bulunduğu Turusgaz anlaşmasındaki formülün ek mektup ile Rusların istediği şekilde düzeltilmesini gösterdiler. Hukukçuların uyarısını dinlemedi Söz konusu düzeltmedeki sorumluluğundan dolayı dönemin ANAP’lı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, 257.9 milyon dolarlık ülke ve kurum zararına sebebiyet verilmesi nedeniyle Yüce Divan’da yargılanırken Enerji Bakanı Güler, hukukçuların ‘‘tahkimde kazanırız’’ görüşünü de dikkate almayarak yaptığı bir dizi görüşme sonucunda, Rusların istediği değişikliğe imza attı.CHP, bu değişiklik sonucu yaşanan fiyat artışı nedeniyle fiyatların bugünkü durumunda sabit kalması halinde, 2025 yılına kadar Türkiye’nin Rusya’ya fazladan 16 milyar 465 milyon dolar ödeme yapacağını, Türkiye’nin söz konusu değişiklikle elde ettiği miktar indiriminden faydalanması halinde ise bu zararın 5 milyar 418 milyon dolara ineceğini hesapladı. CHP, Bakan Güler’in kararının Türkiye’yi, değişikliğin yapıldığı 19 Kasım 2003 ile 1 Ekim 2005 arasında da 136.6 milyon dolar zarara soktuğunu belirtti. İMTİYAZ SÖZLEŞMESİ Telekom için dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Telekom imtiyaz sözleşmesinin iptalini istedi. Oger Telecoms şirketinin, Türk Telekom’un altyapısının imtiyaz süresi sonunda kamuya devredilmesini engellemeye yönelik olarak imtiyaz sözleşmesine şerh koymasının hukuka aykırı olduğunu savunan EMO, sözleşmenin iptali için dün Danıştay’a dava açtı. Dava dilekçesinde şu konulara dikkat çekildi: ? Kamuoyunun denetimine açık olmayan bu sözleşmeyle ilgili toplumda yoğun kuşkular oluşmuştur. ? İmtiyaz sözleşmesi taslağında, imtiyazın gereği olan mülkiyetin kamuya ait olma koşulu herhangi bir güvence altına alınmamıştır. ? Türk Telekom’un sahip olduğu altyapı, doğal ve sınırlı kaynaklar içerisindedir. Anayasanın 168. maddesi, bu tür ülke kaynaklarının devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunacağını hükmetmektedir. Dolayısıyla telekomünikasyon altyapısının özel bir şirkete devredilmesine yönelik hiçbir sözleşme düzenlenemeyeceği gibi imzalanan sözleşmelere bu yönde bir kayıt ve şart da konulamaz. Gazprom Başkanı’yla görüştü Avukat Özsoy’un ek olarak mahkemeye sunduğu belgelere göre, Enerji Bakanı Güler’in konu ile bizzat ilgilendiği, KuntalpArkan/PekgüçlüIşıkyıldız hukuk bürolarından görüş talep edilmesiyle ilgili BOTAŞ yönetim kurulu kararına ‘‘TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın şifahi talimatı üzerine’’ ifadesinin eklenmesiyle anlaşıldı. Belgelere göre Bakan Güler, formülün değiştirilmesi öncesindeki tahkim sürecinde, 10 Temmuz 2003 günü Gazprom Başkanı Andrey Miller ile bakanlık binasında 5 saat görüştü. Bu görüşmeye BOTAŞ Genel Müdürü ve diğer yetkililer katılmadı.Güler, 30 Temmuz 2003 tarihinde de Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yuri Kamarov ile görüştü ve taraflar birlikte yaptıkları basın toplantısında, tahkim sürecini askıya almayı kararlaştırdıklarını açıkladı. Güler kararı bir BOTAŞ yönetim kurulu kararı olmadan aldı. Ergun Balcı’yı özlemle andık Gazetemizin eski dış politika yorumcusu ve Yayın Kurulu üyesi Ergun Balcı, ölümünün 7. yıldönümünde Zincirlikuyu’daki mezarı başında dün törenle anıldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, törende yaptığı konuşmada, ‘‘Ergun Balcı’nın gazete koridorlarında dolaşırken bile yazacağı yazının başlığını yineleyerek yürüdüğünü’’ anımsatarak ‘‘Balcı’nın, Türkiye’nin, hatta dünyanın ilişkilerini yorumlarken okurlarını bilgilendiren bir yazar olmasının önemi bugün daha iyi anlaşılıyor’’ dedi. Anma törenine Ergun Balcı’nın ailesi, yakın dostu Şevki Adalı, gazetemiz yazarlarından Hikmet Çetinkaya, çizerimiz Kâmil Masaracı, Dış Haberler Servisi ve gazetemiz çalışanları katıldı. Balcı’nın ailesi ve Dış Haberler Servisi çalışanları Balcı’nın mezarına çiçek bıraktı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) KOMİSYONA BİLGİ VERDİ Torun: Şemdinli olayı ‘organize’ AYŞE SAYIN Güneydoğu’da boşaltılan köylerle ilgili davalar Türk mahkemelerinde görülecek FINANCIAL TIMES GAZETESİ AİHM Türkiye’yi adres gösterdi STRASBOURG (AA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Güneydoğu Anadolu’da köye dönüşlere ilişkin ‘‘pilot dava’’ seçilen bir başvurunun incelemeye alınmasını kabul etmedi. Mahkeme Türkiye’de ‘‘etkin bir iç hukuk yolu’’ bulunduğunu belirterek bekleyen 1500 başvuru için de adres olarak Türkiye’yi gösterdi. Terörle mücadele sırasında köylerin boşaltıldığı gerekçesiyle AİHM’ye yapılan başvurular artık Türkiye’de karara bağlanacak. AİHM, dün Aydın İçyer adlı yurttaşın başvurusunu, ‘‘Türkiye’nin, terör mağdurlarının zararlarının tazmini konusunda 2004 yılı Temmuz ayında çıkardığı yasayı yeterli’’ bularak reddetti. AİHM, böylece Strasbourg’da bekleyen yaklaşık 1500 başvuru için de adres olarak Türkiye’yi gösterdi. Strasbourg Mahkemesi, TBMM’nin çıkardığı yasayı ‘‘etkin bir iç hukuk yolu’’ olarak gördüğünü açıkladı. AİHM’nin bu kararından sonra, ‘‘terör mağduriyeti’’ iddiasıyla başvurularda bulunan sekiz bin dolayındaki kişi, haklarını aramak için artık Strasbourg yerine Türkiye’deki mahkemelere başvurmak zorunda kalacak. AİHM’nin bu kararı, Türkiye’yi de yüklü maddi tazminat ödemekten kurtaracak. TBMM’de kabul edilen ve hemen yürürlüğe sokulan yasayla ilgili olarak terör mağduru yaklaşık 12 bin kişi, zararlarının temini için Türk mahkemelerine başvurmuştu. AİHM’nin kararı gereği, terör mağdurları, önce Türkiye’de kabul edilen yasa uyarınca haklarını aramak zorunda kalacak. Santralda dünya kömüre dönüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji santrallerini yapan dünyanın en büyük üç firması Alstom, Siemens ve General Electric, yapılacak yeni santrallarda doğalgaz yerine kömür kullanımının arttığını bildirdi. İngiliz Financial Times gazetesinin 17 Ocak 2005 tarihli sayısında yer alan habere göre, sözkonusu şirketlerin ürettiği elektrik türbinlerine gelen talebin yüzde 40’ı kömür ile, yüzde 2530’u ise doğalgaz ile çalışan santrallardan oluştu. Geçen yıldan itibaren talebte doğalgaz santrallarından kömür santrallarına belirgin bir kayma yaşandığı belirtilen haberde, 1997 ile 2001 yılları arasında talebin yüzde 6070’inin doğalgaz, yüzde 2030’unun ise kömür santralları için geldiği kaydedildi. ANKARA AKP Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, Şemdinli’deki patlama olayının ‘‘lokal’’ değil, ‘‘organize’’ olduğunu savundu. TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu, dünkü toplantısında, daha önce müvekkili olan Mehmet Ali Altındağ’a ait Diyarbakır Söz TV’ye, Şemdinli olaylarıyla ilgili yaptığı açıklamalar ve iddiaları nedeniyle Torun’un bilgisine başvurdu. Şemdinli olaylarının sorumlusu olarak ordu içindeki güçleri işaret eden Torun, şunları söyledi: İtirafçılar güvenilir unsurlar değildir. Bölgede halk bunlara itirafçı değil, ‘‘iftiracı’’ der. Jandarma Astsubay Ali Kaya daha önce Bolu Dağ Komando Tugayı’nda görevliydi. Bu tugay, zaman zaman yasadışı işler yapıyor. Altındağ, PKK’ye 450 bin dolar yardım etmekten yargılandı. Beraat etmesine rağmen, gözaltına alınarak, işyeri bombalanarak baskı kuruldu. Şemdin Sakık’ın sorgu tutanağında, ‘‘Altındağ PKK’ye yardımda bulunuyordu’’ diye ifadeler var. Halbuki Sakık, ‘‘Ben böyle bir şey söylemedim’’ diyor. Belli ki o ifade sıkıştırılmış. ‘‘Ali Kaya’yı tanırım, kendisi iyi bir askerdir’’ diyen kişi, geçmişte Diyarbakır’da Kolordu Komutanı’ydı. (Komisyon üyelerinin sorusu üzerine Torun, sözünü ettiği ‘kişi’nin Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Büyükanıt olduğunu söyledi. Torun’un önerisi üzerine komisyon, gelecek hafta Altındağ’ın bilgisine başvurma kararı aldı. ÖĞRETMEN İÇİN SUÇ DUYURUSU AİHM’ye başvurmuştu BİSMİL’DE ARAZİ ANLAŞMAZLIĞI ‘Ata’ya hakaret Türkiye, Çalışlar’a Ağanın adamları tazminat ödeyecek gazeteci dövdü soruşturması DENİZLİ (AA) Denizli’nin Çivril ilçesindeki bir lisede Almanca öğretmeni olarak görev yapan E.E.C’nin sınıfta öğrencilerine ‘‘Atatürk için saygı duruşunda bulunmak zorunda değiliz’’ ve ‘‘İstiklal Marşı yerine Şanlıurfalı halk ozanı Kazancı Bedih’i dinleyin’’ dediği iddia edildi. Öğrencilerin şikâyeti üzerine okul idaresi, öğretmen hakkında Çivril Kaymakamlığı’na suç duyurusunda bulundu. Kaymakamlığın olayı Denizli Valiliği’ne bildirmesinin ardından idari soruşturma başlatıldı. Denizli Valisi Gazi Şimşek, adli soruşturmanın da devam ettiğini bildirdi. Öte yandan, CHP, MHP, DYP, DSP ve İP ilçe teşkilatları ile ADD Derneği Çivril Şubesi olayı kınadı. STRASBOURG (Cumhuriyet) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yazarımız Oral Çalışlar’ın yaptığı şikâyet başvurusuyla ilgili dosyayı karara bağladı. Karara göre Türkiye, Çalışlar’a 4 bin Avro tazminat ödeyecek. PKK lideri Abdullah Öcalan ve Kemal Burkay ile yaptığı röportajları bir kitapta toplayan Çalışlar, ‘‘bölücü propaganda’’ yapmak suçundan yargılanmasının ardından, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle AİHM’ye başvurmuştu. Türkiye’nin dostane çözüme gittiği dosyayı dün karara bağlayan AİHM, Çalışlar’a 4 bin Avro ödenmesini kararlaştırdı. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Aslanoğlu köyü Hanpazarı mezrasında Hazine’ye ait 730 dönümlük araziyi, devletten kiralayan ağa Nevaf Kahraman ve ailesi, dün toprağı adamlarıyla işlemek istedi. Ağaya karşı toprak mücadelesi veren köylüler ise engel olmaya çalıştı. Ancak ağanın adamları, güvenlik güçlerine haber verdiğinden, köylüler güvenlik çemberini yarıp, araziye ulaşamadı. Köylüler arazinin yanında oturma eylemi yaparken eylemi görüntüleyen gazeteciler ağanın adamlarının saldırısına uğradı. Tartaklanan gazetecilerden Aydın Öztürk hastanelik oldu. Öztürk’ün, kafasına ve sağ göz üstüne 14 dikiş atıldı. ‘Doğalgaz arzında güven sorunu var’ Financial Times’a konuşan Alstom’un Santral Bölümü Başkanı Philippe Joubert, ‘‘Santral üretimi doğalgazdan kömüre güçlü bir geçiş yaşıyor’’ dedi. Gazete, geçişe neden olarak kömür bazlı santrallarda hava kirletimini azaltan önemli teknolojik gelişmelerin yanı sıra ‘‘artan petrol fiyatları ve Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerginliğin de gösterdiği gibi doğalgaz arzındaki güvenlik sorunları’’nı gösterdi. Alstom ve Siemens’in tahminlerine göre gelecek 10 yıl süresince yılda yaklaşık 50 milyar dolar maliyetle 120 GigaWatt gücünde santral kurulacak. Türkiye’nin toplam kurulu elektrik santralı gücü 2004 sonu itibarıyla yaklaşık 37.5 GigaWatt civarında bulunuyor. Çavuş bugün yargıç önünde Öte yandan olaylar sırasında kalabalığın üzerine ateş ederek 1 kişinin ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına neden olan Jandarma Uzman Çavuş Tanju Çavuş, bugün hâkim karşısına çıkacak. Sanık Çavuş’un savunmasını ise emekli kıdemli Binbaşı Avukat Orhan Çelen üstlendi. CUMHURİYET 08 K