Katalog

16 OCAK 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TARIM BAKANLIĞI’NIN DENETİMLERİ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR Balların yarıya yakını sahte ANKARA (ANKA) Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 2005 yılında bal üretimiyle ilgili olarak toplam 13 bin 956 denetim yaptıklarını ve buralardan 1580 numune aldıklarını bildirdi. Eker, analizi sonuçlanan numunelerin yüzde 37’sinin sahte çıktığını da açıkladı. CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, sahte bal üretimiyle ilgili spekülasyonları Meclis’e taşımış ve Tarım Bakanı Eker’e soru önergesi yöneltmişti. Eker 1580 numuneden 861’inin şimdilik analize alındığını ve bunların 541’inin olumlu, 320’sinin ise ‘‘olumsuz’’ numune çıktığını bildirdi. Bu durumda analizi yapılan 861 numunenin 320’sinin olumsuz çıkması, analizi yapılan balların yüzde 37.17’sinin sahte olduğu anlamına geliyor. Tarım Bakanı Eker, ayrıca bu süre içerisinde toplam 33 bin 163 kilogram balın imha edildiğini, 16 işletmenin cumhuriyet savcılığına iletildiğini, 149 işletmeye idari para cezası kesildiğini ve 27 sertifikanın da üretim izninin iptal edildiğini bildirdi. Mehdi Eker denetlemelerin belirli bir aşamada gelen baskılar sonucu durdurulduğu iddiasını kabul etmedi. Amerika Irak’ta Başarısız mı? II Geçen hafta Amerika’nın Irak savaşının Türkiye açısından bir değerlendirmesini yapmaya çalışmıştım. Bu hafta konuya Amerika’nın çıkarları açısından eğilmeye çalışacağım. (Tabii bu savaşın Irak devleti ve Irak halkı açısından değerlendirilmesi ise bambaşka bir konudur.) Elimizdeki veriler şunlar: ABD, Irak’a üç nedenle saldırdığını ilan etti. 1) Saddam’ın elinde kitle imha silahları vardır; dünya barışı, insanlık ve bölge için büyük tehdit oluşturan bu silahların yok edilmesi gerekir. 2) Saddam zalim bir diktatördür, kendi halkı ve bölge barışı için bir tehdit oluşturmaktadır; devrilmesi gerekir. 3) Dünya barışı, insanlık ve bölge güvenliği için, Irak’taki rejim bir tehdit oluşturmaktadır; bu ülkeye demokrasi getirilmelidir. Dünya kamuoyuna açıkça ilan edilen bu hedefler açısından şu sonuçlar ortaya çıkmıştır: 1) Saddam’ın elinde kitle imha silahları bulunduğu iddiası doğru çıkmamıştır; bu açıdan ABD, dünya kamuoyu karşısında yalancı durumuna düşmüştür. 2) Saddam devrilmiş, yakalanmış ve mahkeme karşısına çıkarılmıştır; bu açıdan ABD hedefine varmıştır. 3) Irak’ta demokrasi adına atılan adımların tümü, yapılan anayasa ve genel seçimler dahil, bu ülkeye demokrasinin öyle kolay kolay gelemeyeceğini göstermiştir, şu andaki kanlı çatışmalar ve direniş bir yana, demokrasi adı altında uygulamaya konulan rejim hem temel hak ve özgürlükleri sağlamaktan çok uzak kalmış hem de ancak aşiretler arası dengelere dayalı, İslami kurallar çerçevesinde, sınırlı ve kısıtlı, bir nevi ‘‘İslami Demokrasi’’ niteliğine dönüşmüştür; böylece bu hedef açısından Amerika başarıya ulaşmıştır denilemez. Peki ilan ettiği üç hedeften biri yalan çıkan, biri başarılı olmayan, sadece Saddam’ı devirebilen ABD, bu savaş için hangi bedelleri ödemiştir? 1) Reuters’in bilgilerine göre, savaşın başladığı 20 Mart 2003’ten beri, 2006 yılı başı itibarıyla, 220 dolayında ABD, 100 dolayında İngiliz ve 100 dolayında öteki müttefik ülkelerin askeri ölmüş, Irak da yaklaşık 5 bin asker, 30 bin sivil yitirmiştir. 2) Irak’ta bulundurduğu 150 bin kişi dolayındaki orduyu oluşturmak için paralı ve gönüllü askerliğin sınırlarına ulaşmış, yaklaşık 200 milyar dolar da masraf etmiştir. 3) Kitle imha silahları konusunda yalan söylediğinden dolayı uluslararası güvenilirliği önemli bir darbe yemiştir. 4) Irak savaşı, Vietnam savaşı çağrışımları yaparak, Irak’ta bir bataklığa saplandığı ve bu bataklıktan nasıl kurtulacağını bilmediği izlenimi vererek, dünya kamuoyuna yansıyan işkence olaylarıyla birlikte dünya çapındaki prestijini zedelemiştir. 5) Irak’taki Türkmenlerin durumundan ve Kuzey Irak’taki oluşumlardan dolayı, bölgedeki önemli bir müttefiki olan Türkiye ile olan ilişkileri gerginleşmiştir. 6) Bush yönetimi içerde ciddi bir kamuoyu desteği kaybına uğramıştır. (Bu madde, ‘‘ABD’nin kaybı mıdır’’ , ayrıca tartışılabilir tabii. Ama en azından ‘‘yönetimin’’ kaybı olduğu kesindir.) Bu çözümleme nesnel bir bilanço gibi görünse ve ABD’nin Irak savaşında, kendi açısından başarısız olduğu gibi bir izlenim verse de olayların ardındaki gerçekler pek de öyle değildir. Bakınız ABD, Irak savaşı ile gerçekte neler kazanmıştır: 1) Ortadoğu petrollerinin önemli bir bölümüne fiilen el koymuştur. 2) Dünyanın en stratejik ve sorunlu bölgelerinden birinde askeri konuşlanma sağlamıştır. 3) İsrail için bir tehdit niteliği taşıyan Irak devletinin bütünlüğünü ortadan kaldırmış, ülkeyi, aşiretler arası dengelere dayalı istikrarsız bir niteliğe büründürmüştür. 4) Ortadoğu’daki Arapİsrail çatışması denklemine, bağımsız bir Kürt devleti oluşumunu dahil ederek, İsrail’i rahatlatmış, kendisi için de bir müttefik daha yaratmıştır. İki haftadır sürdürdüğüm bu yazıların sonunda şu ortaya çıkıyor: Amerika’nın Irak savaşının Türkiye açısından olumsuz sonuçlar verdiği ortadadır; ama kim gönül rahatlığıyla, ‘‘Amerika kendi açısından başarısızdır’’ diyebilir. ekongar?cumhuriyet.com.tr www.kongar.org KRAVATLI “BAŞIBOZUK”LAR.. Kuş gribi tedavisi gören Fatma Özcan, hastaneye geç götürüldüğü için yaşamını yitirdi Bir kuşkulu ölüm daha ? Annesinin ölümü üzerine kardeşlerine bakmak için okula gitmeyen Fatma Özcan, tavuk yedikten sonra kardeşiyle birlikte hastalandı. Baba, yeşil kartı olmadığı için çocuklarını hastaneye götüremedi. Durumu ağırlaşan çocuklar hastaneye kaldırıldı fakat 12 yaşındaki Fatma kurtarılamadı. Yurt Haberleri Servisi Doğubeyazıtlı Koçyiğit kardeşlerin ardından aynı ilçede oturan 12 yaşındaki Fatma Özcan da kuş gribi nedeniyle dün Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Böylelikle kuş gribi nedeniyle ölenlerin sayısı 4’e ulaşırken Özcan’ın 5 yaşındaki kardeşi Muhammet Özcan’ın tedavisi sürüyor. 1 Ocak’ta 14 yaşındaki Mehmet Ali Koçyiğit, sonra 5 Ocak’ta 15 yaşındaki Fatma Koçyiğit ve ertesi gün 11 yaşındaki Hülya Koçyiğit kuş gribi nedeniyle yaşamını yitirdi.Koçyiğit kardeşler gibi Doğubeyazıt’ta oturan Mehmet Emin ve Cemile çiftinin ikinci çocuğu olan Fatma Özcan da 4 gün önce rahatsızlanarak YYÜ Hastanesi’ne kaldırıldı. Bafra Kocaeli Kuşku var, itlaf yok ŞULE KÖKTÜRK DRAM GİBİ YAŞAMLAR 8 yıl önce annesini kaybeden ve kardeşlerinin bakımını üstlenerek hiç okula gitmeyen Fatma’nın yaklaşık 10 gün önce bahçelerindeki ördek ve tavuklarla temas ettiği belirlendi. Fatma’nın bir tavuğu keserek pişirdiği ve ailesiyle birlikte yediği öğrenildi. Daha sonra kardeşi Muhammet’le birlikte ateşlendi. Ancak günübirlik işlerde çalışan ve hiçbir sosyal güvencesi olmayan babası Mehmet Emin Özcan, yeşil kartı olmadığı için çocuklarını hastaneye götürmedi. Durumu ağırlaşan çocuklar daha sonra 9 Ocak günü Doğubeyazıt Devlet Mehmet Emin Özcan. Hastanesi’ne kaldırıldı. Bir gece bu hastanede tedavi altında olan çocuklar ertesi gün, Van YYÜ Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Fatma’dan alınan ilk örneklerden yapılan analizler negatif çıkarken kardeşi Muhammet’in kuş gribi virüsü taşıdığı belirlendi. Kesin sonuç alınması için alınan örnekler Ankara’ya gönderildi. Doktorlar, bu örneklere öncelik verilmesini istediler. Ancak halen sonuçlar alınmazken durumu ağırlaşan Fatma önceki gün solunum cihazına bağlandı. Hastalığın tüm akciğerini sarması nedeniyle yoğun bakımda bulunan Fatma, dün saat 13.50 sıralarında yaşamını yitirdi. Fatma’nın dayısı Mehmet Güzenge, ‘‘Mezarını zaten hazırlamıştık. Doktorları durumunun ağır olduğunu bize bildirmişlerdi. Kardeşleri perişan durumda’’ dedi. YYÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hüseyin Avni Şahin, Muhammet Özcan’ın yoğun bakım tedavisini gerektirmeyecek kadar iyi olduğunu açıkladı. Hastanede kritik kabul edilen hasta olmadığını belirten Şahin, ‘‘33 hasta var ama yoğun bakımda hasta kalmadı’’ dedi. Kocaeli’de, kanatlılarda kuş gribi tespit edilmediği gerekçesiyle itlaf çalışmaları yapılmadığı için yurttaşlar tavuklarını itlaf ettirecek kurum bulamazken, Gebze’den 3 çocuk kuş gribi şüphesiyle İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kocaeli’nin Gebze Darıca beldesinde oturan Ömer Özbek, 5 tavuğu olduğunu ve bunları itlaf ettirmek istediğini belirterek ‘‘Tavuklarımı dışarıya çıkarmıyorum ancak kümesim korunaksız olduğu için küçük kuşlar girebiliyor. Tarım ilçe ve il müdürlüklerini, belediyeleri aradım ancak tavuklarımı itlaf ettirecek bir kurum bulamadım’’ dedi. Kocaeli’nin Gebze ilçesinin Beşbinevler Mahallesi’nde oturan ve 4 gün önce bahçelerindeki tavukla temas eden 5 yaşındaki Ferhat Budak dün yüksek ateş şikâyetiyle Gebze Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Ardından aynı mahallede oturan 13 yaşındaki S.B. ile 11 yaşındaki H.B. de hastaneye kaldırıldı. 3 çocuk kuş gribi şüphesiyle İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kocaeli Tarım İl Müdürlüğü yetkilisi ise bölgelerden alınan numunelerin incelendiğini ve hiçbir bölgedeki kuşlarda hastalık çıkmadığı için bugüne kadar hiçbir itlaf çalışmasının yapılmadığını açıkladı. Yetkili, ‘‘İstanbul’a sevk edilen çocuklar bir apartmanda yaşıyorlardı ve burada beslenen tavuklarda hiçbir hastalık belirtisi veya ölüm gözlenmedi. dezenfeksiyon işlemi yapıldı’’ dedi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nde kuş gribi kuşkusuyla tedavi gören Erçetin ailesinden 5 kişi taburcu edildi. Doktorlar Erçetin ailesine hastalık olasılığına karşı Tamiflu verdi. Samsun’un Bafra ilçesinin Keresteci ve Gökçeağaç köylerinde ise kuş gribi virüsüne rastlanması üzerine itlaf çalışmalarına başlandı. (AA) ‘Fatma ihmal kurbanı’ üzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hüseyin Avni ŞaYhin , Fatma Özcan’ın ihmal sonucu hastaneye geç getirilmesi nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi. Şahin, Fatma Özcan’ın tavuğu kendisinin kestiğini ve ailesiyle birlikte yediklerini dile getirerek, 5 gün sonra Fatma’da hastalığın belirtilerinin çıkmaya başladığını, ilçe devlet hastanesindeki 1 günlük tedaviden sonra hastanelerine getirildiğini vurguladı. Şahin, ölen 4 kişinin ortak özelliğinin ‘‘tedavide gecikmeleri’’ olduğunu dile getirdi. Dünya Sağlık Örgütü yetkililerinin hastane ve çevrede günlerdir incelemelerde bulunduğunu söyleyen Şahin, ‘‘Ancak yetkilileri bir konuda ikna edemedik. Bölgede referans kabul edilebilecek bir sağlık ünitesi kurmak istiyoruz. Laboratuvarı olan, hastalara anında müdahale edebilecek nitelikte bir sağlık ünitesi istiyoruz. Numuneleri Ankara ve İstanbul’a göndermek zorunda kalıyoruz. Henüz olumlu bir cevap alamadık. 1 yıl sonra kurulacak bir laboratuvarın bir faydası yok’’ dedi. İRAN’DAN HASTA TAVUK GELDİ an ve Ağrı’da itlaf çalışmaları sürerken Vrına yaklaşık 8 ay önce İran’ın Türkiye sınıyakın Bazegan kentinden çuvallarla, kesilmiş hasta kanatlı getirildiği iddia edildi. Uygulamanın bir hafta öncesine kadar devam ettiği belirtildi. Kaçırılan Türk sporcular Asefi: Elimizden geleni yapıyoruz TAHRAN (AA) İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, İran’ın güneydoğusundaki SistanBelucistan eyaletinde üç Türk sporcuyu kaçıranlarla, 9 İran askerini kaçıranların aynı kişiler olduğunu bildirdi. Asefi, haftalık basın toplantısında Dışişleri Bakanlığı olarak ‘‘ellerinden geleni’’ yaptıklarını söyledi. Kaçırılma olayından hemen sonra Türkiye’nin Tahran Büyükelçiliği ile irtibata geçtiklerini ve gerekli bilgileri aktardıklarını belirten Asefi, aynı bölgede 9 İran askerinin de kaçırıldığını anımsattı. ‘‘Aldığımız ilk bilgilere göre, Türk vatandaşlarını kaçıranlarla İran askerlerini kaçıranlar aynı kişiler’’ diyen Asefi, Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları ile İran güvenlik güçlerinin, kaçırılan Türk sporcuları ve İran askerlerini sağlıklı bir şekilde ailelerine geri döndürebilmek için büyük çaba sarf ettiklerini kaydetti. İran, Pakistan ve Hindistan üzerinden Nepal’e gitmek isteyen yamaç paraşütçüleri Serdar Durna, Yurdaer Etike ve Avni Ozan, 24 Aralık 2005 günü, İranPakistan sınırına yakın bölgede kaçırılmıştı. Aynı bölgede, 9 İran askeri de Cundullah (Allah’ın Ordusu) adlı bir örgüt tarafından kaçırılmış, İran İçişleri Bakanı Mustafa Purmuhammedi, askerleri kaçıranların Taliban üyesi olduklarını açıklamıştı. YUNANİSTAN ÖNLEM ALIYOR unanistan’da yasağa rağmen Türkiye’den YAvro kanatlı hayvan ürünleri götürenlere 150 ceza kesilecek. Türkiye’den Yunanistan’a giren araçlar ve insanlar dezenfekte ediliyor. Batı Trakya köyleriyle Rodos, Midilli, Sakız, Sisam ve İstanköy adalarındaki kümes hayvanları da sağlık kontrolünden geçiriliyor. Yetkililer, Yunan vatandaşlarına Türkiye’nin doğu bölgelerine gitmemelerini tavsiye ediyor. BURSA: İnegöl’e bağlı Alanyurt beldesinde oturan ve soğuk algınlığı belirtileri görülen Kadriye Atılgan (60) ile torunu Yusuf Atılgan (3), evlerinde yetiştirdikleri bir horozun ölmesi üzerine şüphelenen yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. İnegöl Devlet Hastanesi Başhekimi Münir Samuk hastaların laboratuvar sonuçlarında kuş gribi belirtilerine rastlanmadığını, kontrol amaçlı olarak hastaları Bursa’ya sevk ettiklerini bildirdi. Olayın ardından Alanyurt beldesinde tüm kanatlı hayvanlar toplatıldı. Ulusal Koordinasyon Merkezi’nden açıklama 13 ilde virüse rastlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuş gribi nedeniyle itlaf edilen kanatlı hayvan sayısı 764 bine ulaşırken, ‘‘kuş gribi pozitif’’ sonucu alınan il sayısı 13 oldu. Kuş gribi vakalarını takip etmek üzere kurulan Ulusal Koordinasyon Merkezi’nden yapılan açıklamada, Iğdır’ın Aralık ilçesinde 26 Aralık 2005 tarihinde tespit edilen kuş gribi vakasının ardından, kuş gribi pozitif sonuç alınan ve şüpheli bulunan illerin 29’a ulaştığı bildirildi. Açıklamaya göre dün saat 18.00 itibarıyla; ‘‘kuş gribi pozitif’’ sonucu alınan iller şöyle sıralandı: ‘‘Iğdır, Erzurum, Şanlıurfa, Erzincan, Ağrı, Bitlis, Yozgat, Ankara, Bursa, İstanbul, Van, Aydın, Kars.’’ Kuş gribi şüphesi olan iller ise şunlar: ‘‘Muş, Ardahan, İzmir, Isparta, Konya, Karaman, Siirt, Karabük, Sıvas, Bayburt, Elazığ, Diyarbakır, Eskişehir, Muğla, Batman, Malatya.’’ İtlaf edilen kanatlı hayvan sayısının 764 bine ulaştığı kaydedildi. Bazı illerde dün yaşanan gelişmeler ise şöyle: YALOVA: Gripbelirtileri görülen 3 yaşındaki çocuk hastaneye kaldırıldı. CUMHURİYET 03 K