10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2006 PAZARTESİ 12 EKONOMİ Ekecik: Ödenmeyen bakiyeye aylık bileşik faiz uygulanması, Türk Ticaret Kanunu’na aykırı GÖZ UCUYLA TÜRKEL MİNİBAŞ ‘Kartta faize faiz işletilemez’ ? Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Ekecik, Türk Ticaret Kanunu’nda, ‘‘üç aydan aşağı olmamak üzere faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi’’ şartının yalnızca cari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş mahiyetine sahip olan borç akitlerinde geçerli olduğunu belirtti. ANKARA (AA) Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi ve Avukat Dr. Şükran Ekecik, kredi kartlarında ödenmeyen bakiyeye aylık bileşik faiz uygulamasının Türk Ticaret Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek bunun kaldırılması gerektiğini söyledi. Ekecik, hem tüketicileri hem de bankaları korumak için bileşik faizin 3 aylık dönemler halinde uygulanması gerektiği görüşünü savundu. Ekecik, bankaların, hesap kesim dönemi sonunda ödemedikleri anaparaya bir sonraki dönemde faiz işletip ana paraya ekledikten sonra geri istediğini ifade etti. Türk Ticaret Kanunu’nda, ‘‘üç aydan aşağı olmamak üzere faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi’’ şartının yalnızca cari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş mahiyetine sahip olan borç akitlerinde geçerli olduğunu belirten Ekecik, bu hükmün emredici nitelikte olduğunu bildirdi. Faizin belirli devrelerde anaparaya eklenmesi ve anapara olarak tekrar faizlendirilmesinin bileşik faiz olarak adlandırıldığını ifade eden Ekecik, bir başka deyişle ‘‘bileşik faizin, faize faiz yürütülmesi’’ anlamı taşıdığını kaydetti. Kanunun emredici hükümlerini uygulamanın ise hâkimin görevi olduğuna dikkat çeken Ekecik, şöyle dedi: ‘‘Borçlu temerrüde düşene kadar borcuna işletilen faiz anapara faizidir ve hesabın kat’ı anında bu meblağ anaparaya dönüşür. Borçlunun temerrüdünden sonra işleyen faiz temerrüt (gecikme) faizidir. Borçlar Kanunu’nu 104. maddesi gereğince gecikme faizine tekrar faiz yürütülmez. Bu nedenle borçlular tarafından icra takiplerinde bir aylık devreler itibari ile hesap edilerek anaparaya dönüşen faize itiraz edilebilmesi için anaparaya itiraz edilmesi gerekir..’’ 2006’nın Bekası Sıcak Paraya Bağlı 2001’de 8’de olan GSYİH’nın artış hızı 2005’te de yüzde 5’i buldu. İmalat sanayi 2004’teki gibi yüzde 12 hızla olmasa da yüzde 4 büyüdü. Ekonomi büyüyor. Hem de öyle kamu harcamalarıyla değil, özel tüketim ve yatırım harcamalarıyla büyüyor. Büyümenin motoru artık tekstilkonfeksiyon gibi geleneksel sektörler değil, ihracatçı sektörler. Bunu anlamak için kapasite kullanım oranlarına bakmak bile yeterli. 2001’de yüzde 69 olan TÜFE, 2005’in üçüncü çeyreğinde 7.6’ydı. Dolayısıyla, savaş gibi büyük dış şoklarla karşılaşılmadığı sürece enflasyonda 2006’da yüzde 5, 2007’de yüzde 4, 2008’de yüzde 3 hedefine ulaşılmaması için hiçbir neden yok. Özellikle de satınalma gücü artışları bu denli sınırlı, esnek üretim modeli de bu denli yaygınlaşırken! 11 ayda 33.8 milyar dolar dış borç geri ödemesiyle tüm zamanların borç ödeme rekorunu kırıyoruz. Şu Mehmet Ali Ağca ile kuş gribi gulyabanisi de olmasa kanat açıp melekler gibi uçacağız!! Gelin görün ki, tablo; ekonomik büyüme ve döviz rezervleri kısa vadeli dış fon girişleriyle beslendiği için pembe gözükmekte... Büyümenin ve döviz rezervlerindeki artışın devamı kısa vadeli fon girişlerinin sürmesine... kısa vadeli fonların adres değiştirmemesi de reel faizlerdeki gerilemenin düşük tutulmasına bağlı.! Somut veriyle konuşmak gerekirse: Bir yılda giren 21.5 milyar dolarlık dış fonun yüzde 50’si devlet iç borçlanma senetleri ve hisse senedinden oluşmuştur. Yani, Türkiye sıcak para kaynaklı büyümektedir. Hal böyle olunca... Reel faizlerdeki gerileme nominal faizlerdeki kadar hızlı olmaması gerekir ki kısa vadeli fonlarla kurulu saadet kuleleri yıkılmasın!. Üç yıl önce yüzde 63.9 olan Hazine borç senetlerindeki nominal faizler yüzde 17.4’e kadar gerilerken reel faizlerin yüzde 30.8’den yüzde 8’le daha düşük bir aralıkta gerilemesi de zaten bu nedenle değil mi? Ne var ki, uluslararası raporlar, kısa vadeli sermaye akımlarının artık yavaşlamaya başlayacağını... 2006’nın gelişmekte olan ülkeler için kaynak sıkıntısının artacağı bir yıl olacağını yazmakta. Örneğin Uluslararası Finans Enstitüsü’nün çalışmaları: 2005’te 345 milyar dolar civarındaki uluslararası fonların bu yıl 316 milyar dolara gerileyeceğini... Dolayısıyla, bu ülkelere gelecek kaynakların 30 milyar dolar civarında azalacağını göstermekte. Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evladır deyip uluslararası raporlardaki uyarıları kaynak krizinin sinyali olarak değerlendirmekte yarar var. Özellikle de bir yılda 21.5 milyar dolar fon girmiş bir ülkeyseniz.! VORKİNK REFORM ÖNERDİ: LATİN AMERİKA’DAN AVRUPA’YA DÜNYA HALKLARI ‘BAŞKA BİR DÜNYA’ ARAYIŞINDA (2) Okul yerine dershaneye para veriyorsunuz ANKARA (AA) Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, ‘‘Türkiye’nin, istihdam sorununu kalıcı olarak çözebilmesinin yolu eğitim reformudur’’ dedi. Türkiye’de işsizliğin önemli bir sorun olduğunu ve bunun kısa vadeli bir çözümünün bulunmadığını belirten Vorkink, ‘‘Türkiye, eğitim reformunu AB süreciyle birlikte götürerek tamamlaması halinde, AB’nin en önde gelen ülkelerinden birisi olur’’ diye konuştu. Eğitim reformunda, Türkiye’ye gereken tüm ilave mali ve teknik desteği vermeye hazır olduklarının altını çizen Vorkink, Türkiye’nin AB’ye daha uyumlu hale gelebilmesi açısından bu yardımlarının devam edeceğini kaydetti. Vorkink daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Türkiye, dünyada eğitime en çok harcama yapan ülkelerden biri konumunda. Eğitim sektörüne yapılan toplam harcama, gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 7’si düzeyinde; birçok AB ülkesi bile bu orana sahip değil. Ancak, bu oranın yarısına yakını, daha iyi bir okul sistemi yerine dershanelere gidiyor.’’ 20 yıldır ‘topraksızlar’ ? Brezilya’daki ‘Topraksızlar Hareketi’ Dünya Sosyal Forumu’nun önemli örgütleyicileri arasında. İşgal ettikleri toprakların toplam büyüklüğü Belçika’dan fazla. Bugün iki milyondan fazla insan bu hareketin ‘dünyasında’ yaşıyor. ÖZLEM YÜZAK Bolivya’da 6 Temmuz 2005’teki halk hareketleri Carlos Mesa iktidarına son verdi. Bir Latin Amerika başkanının özellikle sosyal politikalardan halkın memnuniyetsizliği sonucu devrilmiş olması aslında sembolik bir figür. Bölgede sürdürülen neoliberal politikaların açtığı derin krizin sona erdiğini söylemek mümkün değil. Çünkü Bolivya, çokuluslu şirketlerin ülkenin kalkınmasında oynayabileceği rol konusunda derinden bölünmüş bir ülke. Ülkenin yerli nüfusunun çoğunluğu bu şirketlere uygulanan vergilerin arttırılmasını savunuyor. Toprakları işgal ettiler Brezilya’daki ‘‘Topraksızlar Hareketi’’, bırakın Latin Amerika’yı, dünyanın en büyük sosyal hareketlerinden biri. Büyük toprak sahiplerinin topraklarını işgal ediyor, işgal etmekle kalmıyor bu topraklarda kolektif tarım yapıyor. İşgal ettikleri toprakların toplam büyüklüğü Belçika’dan fazla. Bugün iki milyondan fazla insan bu hareketin ‘‘dünyasında’’ yaşıyor. Uluslararası tarım tekellerinin ürettiği ve tekellerine aldığı tohumlara karşı küçük çiftçiler için tohum üretiyor. Topraksızlar (Manière de voir 84) Abdulkadir Konukoğlu, ithalattan endişeli. Tekstilde Uzakdoğu’ya kota önerisi GAZİANTEP (AA) Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, özellikle Uzakdoğu’dan yapılan ithalatın tekstil sektöründe birçok fabrikayı sıkıntıya soktuğunu belirterek ‘‘Tekstilde çok kapanan fabrika var’’ dedi. Konukoğlu, antidamping yasaları çalışmasına rağmen ithalatın önüne bir türlü geçilemediğini ifade ederek Türkiye’nin, Uzakdoğu ülkelerine kota koyabileceğini belirtti. ‘‘Tekstil ihracatı arttı gibi gözükse de geçen yılın tekstil sektörü yönünden hiç de iyi geçmediğini’’ savunan Konukoğlu, ‘‘Tekstilci içi kan ağlayarak ve zarar ederek ihracat yaptı. Çok ucuza ara mal ithalatının maliyeti çok büyük’’ diye konuştu. Konukoğlu, ‘‘Bugün Türkiye’de pamuğunu alamadığınız fiyata kumaş girerse, iplik girerse bu maliyetin altından Türkiye nasıl kalkacak’’ sorusunu yöneltti. Ülkede enerjinin, yan girdilerin ve işçiliklerin dolar bazında yükseldiğine dikkat çeken Konukoğlu, ihracatçının ise dolar bazında fiyatının geriye gittiğini, müşteriyi kaçırmamak için ihracat yapıldığını vurguladı. hareketi, aynı zamanda Dünya Sosyal Forumu’nun önemli örgütleyicileri arasında. Yalnız yoksul köylüler değil, sendika ve öğrenci hareketi temsilcileri, yazarlar ve sanatçılardan da destek görüyor. Amaçları Brezilya’nın bir bütün olarak sosyal dönüşümü. Topraksızlar Hareketi 20 yıllık deneyimli bir hareket. Chavez tarafından Venezüella’da ortaya konulan kıvılcımla birlikte Latin Amerika’daki toplumsal hareketlerin yeni türden bir radikalleşmesi ile karşı karşıyayız. Artan petrol gelirlerini, yoksulların gelir düzeyinde yüzde 34’lük bir artış için kullanan, 1 milyon sokak çocuğunu okullara gönderip eğitim ve sağlık hizmetlerini parasız yapan ve düşük oranlı bir servet vergisi uygulaması başlatan Chavez, ABD’yi ilgilendiren hemen her konuda iz lediği bağımsız çizgiyi kıta çapında da yaygınlaştırmaya yöneldi. Chavez tarafından başı çekilen yeni bir ‘‘bağlantısızlar hareketi’’ yaratma girişiminin merkezinde, Venezüella’nın dünyanın dördüncü büyük petrol üreticisi olması gerçeği ve muazzam petrol kaynaklarını ulusalcı bir dış siyasetin temel aracı haline getirme çabası bulunuyor. Diğer Latin Amerika ülkelerinin büyük toplumsal çatışmalara sahne olduğu 1950’li60’lı yıllarda ekonomik genişleme ve yüksek petrol fiyatları sayesinde göreli bir sınıf uzlaşması modelini sürdürebilen Venezüella, oligarşinin petrol gelirlerini ABD hazine bonolarına yatırarak tam bir asalak sınıfa dönüştüğü 80’lerin kriz ortamında, derin bir yoksullaşmaya sahne oldu. Bugün ülke topraklarının yüzde 60’ı nüfusun yüzde 1’ini oluşturan toprak sahiplerinin elinde toplanmış, işçilerin yüzde 50’si kayıt dışı ekonomide çalışıyor ve ulusal gelirin yüzde 40’ı dış borç ödemelerine akıyor. Öte yandan petrol fiyatlarındaki artışın durmasıyla birlikte yeniden tırmanan ekonomik kriz ortamında uygulamaya konulan kısmi sosyal programlar nedeniyle Chavez rejimi, kendisini zaten gözden çıkarmış olan oligarşinin yanı sıra üst orta sınıfların desteğini de büyük ölçüde yitirmiş durumda. Chavez yönetiminin mülk sahibi sınıfları tamamen karşısına alan radikallikte bir program izlediğini söylemekse mümkün değil. Tüm bunlar toplumu giderek derinleşen bir kutuplaşmaya sürüklüyor. Yarın: Asya’daki direnişleri Batı dünyası es geçiyor. Saadet zinciri kırılıyor mu? Sıcak paraya dayalı büyüme, döviz rezervi artışları, Türk Lirası’nın reel olarak değerlenmesi üzerine kurulan saadet zinciri bu koşullar altında nereye kadar devam eder derseniz?.. Saadet zincirinin nerden kırılacağı belli ama... Aşırı değerli Türk Lirası’yla: Ara malları ithalatı cazip hale getirilip ara malı ithalatını yüzde 22, hammadde ithalatını da yüzde 24 arttırmışsa! Otomobil ve yarı dayanıklı tüketim mallarının üretiminde başarılı bir ülkede bu malların ithalatındaki artış devam ediyorsa! petrol ve petrol ürünleri ithalatı da 2004’teki 14.4 milyar dolar seviyesinin de üstüne çıkıp 17 milyar dolara ulaşmışsa! Dolayısıyla, cari işlemler açığının beşte birinin petrol ve petrol ürünlerine ödenen faturadan kaynaklanması kimseyi huzursuz etmiyorsa... saadet zincirini yaratanların zincirin devamı için her türlü özveriyi göstereceği de belli. Bu durumda AKP hükümeti ne mi yapacak? Hem görünümü kurtarmak hem de büyümeyi finanse edecek kaynakları yaratmak için yine vergi mekanizmalarına sarılacak! Kurumlar vergisinde yüzde 13, gelir vergisinde yüzde 9, özel tüketim vergisinde yüzde 8 artış hedeflemesi de zaten bu nedenle değil mi?. Dilerim, 2006 kış ortasında açan yalancı baharlara kanmayacağınız bir yıl olur!.. turkmini?superonline.com www.turkelminibas.net İnternet sigortacılığı AB ile artacak İnternet teknolojisi kullanılarak sadece birkaç dakika içerisinde sigorta ürünlerinin karşılaştırılması ve uygun olanın satın alınması mümkün olacak Ekonomi Servisi Türkiye’de internet üzerinden sigortacılık hizmetinin Avrupa Birliği (AB) süreci ile birlikte hızlanacağı, deprem sigortası ve mortgage sisteminin de buna ivme kazandıracağı belirtildi. Türkiye’de ilk ve tek karşılaştırmalı sigorta hizmeti veren platform olan Sigortam.net’in Genel Müdürü Şahap Tezer, Türkiye’de internet kullanımının yaygınlaşmasının sigorta işlemlerinin internet üzerinden gerçekleştirilmesine pozitif etki yapacağını belirterek ‘‘Zamandan ve sigorta harcamalarından tasarruf etmek isteyen herkes için önemli bir çıkış kapısı olacaktır. AB süreci de bunu olumlu yönde etkileyecektir’’ diye konuştu. Tezer, telefonda dakikalarca bekledikten sonra verilen talimatlar ve edinilebilen bilgiler yerine internet teknolojisi kullanılarak sadece birkaç dakika içerisinde sigorta ürünlerinin karşılaştırılması ve uygun olanın satın alınmasının mümkün olduğuna dikkat çekti. İlk zamanlarda önemli sıkıntı yaşamalarına karşın sonradan sistemin anlaşıldığını kaydeden Şahap Tezer, öncelikli olarak, kasko sigortaları, sağlık sigortaları, ferdi kaza ve işyeri sigortaları gibi alanlarda Sigortam.net’in yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekti. Şahap Tezer, müşteri sayılarının önemli oranda arttığını da vurguladı. Şahap Tezer, poliçe satın alımlarında SSL ve SET gibi protokoller yoluyla güvenlik konusunu da çözdüklerini vurguladı. Türkiye için farklı bir satış kanalı olduğu için başlangıçta birtakım zorluklar yaşandığını da ifade eden Tezer, ‘‘Ancak sistemin şeffaf yapısı, her bilgiyi müşteri ile paylaşma misyonumuz, sitemizde sunduğumuz bilgi ve detaylar ve 7 gün 24 saat hizmet vermemiz sayesinde bu zorluğu aştığımızı düşünüyoruz’’ dedi. İnsanların kendilerini ve araçlarını güvence altına alma isteğinden dolayı kasko ve zorunlu trafik sigortalarının çok ilgi gördüğünü de kaydeden Tezer, şöyle konuştu: ‘‘Türkiye’de deprem sigortası zorunlu hale getirildikten sonra sigortalama oranlarında önemli artışlar görüldü. Mortgage sisteminin uygulamaya geçmesi ile konut ve hayat sigortalarında da artış olmasını bekliyoruz.’’ MERKEZ BANKASI KURLARI CİNSİ 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Danimarka Kronu 1 Avro 1 İngiliz Sterlini 1 İsviçre Frangı 1 İsveç Kronu 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinarı 1 Norveç Kronu 1 Sud. Arb. Riyali 100 Japon Yeni 1 Yeni İsrail Şekeli DÖVİZ ALIŞ SATIŞ 1.3284 1.3348 0.99035 0.99683 0.21541 0.21647 1.6073 1.6151 2.3306 2.3428 1.0382 1.0449 0.17142 0.17320 1.1385 1.1436 4.5112 4.5706 0.20221 0.20357 0.35526 0.35590 1.1424 1.1500 16 OCAK 2006 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 1.3275 1.3368 0.98579 1.0028 0.21526 0.21697 1.6062 1.6175 2.3290 2.3463 1.0366 1.0465 0.17130 0.17360 1.1343 1.1479 4.4435 4.6392 0.20207 0.20404 0.35260 0.35857 1.1382 1.1544 0.28021 0.29458 Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, geliştirdiği Mirline sistemi ile binadaki nemi engellediklerini ve binaların korozyon sebebiyle çökmesinin önüne geçtiklerini söyledi. Dizayn, 4 binden fazla boru ürüten, boru firması olarak anılmakla beraber aslında Türkiye’de 65’in üzerinde patente sahip bir teknoloji firması. Mirline patentinin Türkiye’de kendilerinde yurtdışında ise bir Alman firmasında olduğunu belirten Mirmahmutoğulları bu projenin AB 5. Çerçeve Programı’ndan fonlanan Türkiye’deki tek proje olduğunu da kaydetti. DİZAYN: TÜRKİYE’DEKİ BİNALARIN İLACI BİZDE KONUT SEÇERKEN D İ K K AT L İ O L U N İZODER’den yapılan açıklamaya göre, ısı yalıtımı başta olmak üzere konutun sağlıklı ve sağlam olması için zorunlu pek çok şart bulunuyor. Yapının durumu, çatıda sızıntı işaretleri, bodrumun durumu, enerji tüketimi, elektrik ve su tesisatı, dış cephe, pencereler gibi unsurların dikkatle incelenmesi gerektiği belirtilen açıklamada, uzmanla inceleme tavsiye edildi. İZODER ısı yalıtımıyla ilgili danışmanlık hizmeti veriyor. İZODER’in (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) 0 800 211 33 67 No’lu ücretsiz danışma hattına başvurulabiliyor. SUNRISE, 4’ÜNCÜ O T E L İ N İ YA PA C A K Sunrise Hotels Grubu, 4’ncü otelini zincire katmayı planlıyor. Antalya’nın Side ve Manavgat ilçeleri ile Alanya’da toplam 3 oteli bulunan Sunrise Hotels, Side’de 27 bin metrekarelik alan üzerine, yaklaşık 300 odalı tatil köyü ile alışveriş merkezi kurmayı planlıyor. Yaklaşık 25 milyon dolara mal olacak kompleksin inşaatına bu yıl içerisinde başlayarak 2007 yılında tamamlamayı hedefliyor. Sunrise Hotels Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sadettin Ulubay, ‘‘Arazimize otel ve alışveriş merkezi kurmayı düşünüyoruz. Şu an belediye ile görüşmelerimiz devam ediyor’’ dedi. CUMHURİYET 12 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle