10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK 7 ‘Ey İnsanlar’ Greenpeace için Kaygıları müziğinde LADİNO DİLİNDE KONSER G S öz ve müziği Vedat Sakman’ın olan ve albüme adını veren ‘‘Ateş Oldum’’ şarkısını, geçen yıl kaybettiği, çok sevdiği arkadaşı Emine Çobanoğlu’nun anısına söylüyor. Hümeyra’nın 80’lerde söylediği, Cem Karaca’nın sözlerini, Cahit Berkay’ın bestesini yaptığı yılların unutulmayan şarkısı ‘‘Yârdan Haber Yok’’u, eski düzenlemesiyle yorumluyor. Çimen’in ‘‘Çimen Sesleri’’ albümündeki bir enstrüman parçaya söz yazdığı ‘‘Gel Gönül’’ için albümün ilk klibi çekilmiş: ‘‘Bu albümde 6 şarkının sözleri bana ait. Elbette ki hepsinin hikâyesi var, ama onları anlatmak istemem. Hepsinin yüreğimde saklı hikâyesi var tabii.’’ ‘‘Ey İnsan’’ şarkısı, Greenpeace üyesi olan Göksu’nun çevre duyarlılığını yansıtan bir şarkı. İran’dan anonim ezgileri bulmasına Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık yardımcı olmuş: ‘‘O müziği aylarca dinledim. Bu dünya için bir şey yapmam, dünyayı bozan insanlara ‘Ne yapıyorsunuz’ demem gerekiyordu. Sonra oğlumla birlikte sözleri yazdık. Ey İnsan’ı Greenpeace örgütüne hediye ettim. Keşke kullansalar.’’ Afrika kökenli bir ezgiye Yelda Karataş’ın yazdığı sözlerden oluşan ‘‘Sızı’’, kendi coğrafyasından uzakta kalmış, hasret ve acı çeken bir insanın hikâyesini anlatıyor. ‘‘Sevdalar mı Kısaldı’’ şarkısının sözleri Göksu’ya ait, ama ‘‘Biz mi Ucundan Kestik’’ bölümünü Dilber Çimen’den esinlenmiş: ‘‘O cümle şu anda önünde saygıyla yerlere kadar eğildiğim, tanıma fırsatı bulamadığım Dilber Ana’ya, Dilber Çimen’e ait. Bu sözünü bana anlatmışlardı, ben de sözlere ekledim.’’ öksu, bir ‘‘Hüzün’’ albümü yapmış. Hayatını, yüreğini, dünyaya ve ülkesine ilişkin kaygılarını anlatıyor: ‘‘Birkaç albüm daha ölmeden yapmak istiyorum. Sesimi bu dünyaya bırakayım istiyorum. Hiçbir zaman da bu dünyaya, yaşadığım bu coğrafyaya, topluma arkamı dönmüyorum. Bu dünya için kaygı taşıyorum, acı çekiyorum. Müzik, çektiğim acıları, dünyaya ilişkin kaygılarımı anlatmanın aracı. Bütün bunların dışında sadece ben varım diye yaşayan insanlarla biraz aramda mesafe var. Bu dünya üzerinde yaşayan herkesin birey olma sorumluluğu taşıması gerektiğini düşünüyorum.’’’ Sefarad İş Sanat’ta S efarad grubu 2006’nın ilk konserini 28 Ocak’ta İş Sanat’ta verecek. Grup, ‘‘Kantikas De SefaradSefarad Şarkıları’’ konserinre Ladino dilinde şarkılar söyleyecek. İlk albümlerini 2003’te yayımlayan ve beğeniyle karşılanan Seferad grubu 2005’te yayımlanan albümleriyle müzik dünyasının ünlü grupları arasına girdi. ‘‘Osman Ağa’’, ‘‘Ne Fark Eder?’’, ‘‘Yastayım’’, ‘‘Ben Seni Severim’’, ‘‘Vakti Geldi’’, ‘‘Aşk İçin’’ ve ‘‘Seni Ne Çok Sevdiğimi’’ gibi şarkıları ilgiyle karşılanan Sefarad grubu ilk kez Ladino dilinde konser verecek. Yasemin Göksu altı yıl sonra çıkardığı ‘Ateş Oldum’ albümünü oğluna armağan ediyor NEYLERSİN ALBÜMÜ Dünyaya hüzünlü şarkılar HATİCE TUNCER eni yılın bu ilk gününde uyandığında, insan eliyle acılar yaşanmayan bir dünya.. Hak eden herkesin geniş kitlelere ulaşabildiği, sesini duyurabildiği bir müzik ortamı... Popüler dünyanın dışında seslerin peşinden gidenlerin kulaklarında yer eden seslerden biri olan Yasemin Göksu’nun yeni yıl dilekleri bunlar. Göksu, yeni yıla uzun bir aradan sonra ‘‘Ateş Oldum’’ adında yeni bir albümle girdi. Göksu, 2006’ya hüzünlü bir giriş yapıyor, ama 6 yıl araya değmiş, birbirinden güzel şarkılarla sevginin her türlüsüne yol açan bir ses vermiş albümünde. Göksu’yla yapımcısı Seyhan Müzik’in Kadıköy’deki binasında sıcak, telaşlı bir sohbet yaptık. Oğlunun yanından, İzmit’ten gelmişti, TRT’nin bayram programı çekimlerine yetişecekti ve albümün nasıl karşılanacağı heyecanı içindeydi. İlk klip baba sevgisine Y ‘ACI ÇEKİLMEYEN BİR DÜNYA’ Göksu yeni yıl dileklerini sıralarken müzik dünyasında da adalet arıyor: ‘‘Dünyanın her yerinde insan elinin verdiği acılar yaşanıyor. Savaş, hastalık, doğal afetler. Bir kısmı doğaya ihanetimizin karşılığı doğanın bize verdiği cezalar. İnsanların ‘Bize rant uğruna, çıkar uğruna ne yapılıyor’ diye sormalarını isterdim. İnsan acısı üzerinden rant elde eden insanlara hesap sormalarını isterdim. Adil ve hak eden herkesin, istediğim kitlelere ulaşabilmesini, söylemek istediği sözü söylemesini isterdim.’’ mın hepsinin sanatçı olmasını isterdim’ derdi. Ama günümüz Türkiye’sine ilişkin kaygıları vardı. Çok da haksız değilmiş demek ki... Gönlünde sanat sevdası taşımasına rağmen bizi başka türlü yönlendirmeye çalıştı. Ama sonuçta bana aşıladığı sevdanın önüne geçemedim. Bir yaştan sonra yine aslıma döner gibi müziğe döndüm. Şarkı söylemek, sanki içimde, özümde, ibadet gibi geliyor bana.’’ A nadolu rock müziğinde kendisine yol arayan müzisyenlerden Kadir Demirel, ‘Neylersin’’ albümüne ilk klibini ‘‘Babam’’ adlı şarkısına çekti. Genç müzisyen, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun satışa çıkardığı isimleri satışa çıkarılanlar arasında yer aldı. Kararı ilk duyduğunda üzüldüğünü ancak sonradan trajikomik bulduğunu ifade ediyor. Babam şarkısına çektiği klibi anlatan Demirel ‘‘Bu şarkı bir nevi buluşma aslında.. Çocuklarını uzaktan seven babalarla, sevgilerini bir türlü gösterme fırsatını yakalayamayan çocuklar arasında’’ sözleriyle duygularını ifade ediyor. GECİKEN ALBÜM: ATEŞ OLDUM İkinci albümünden sonra bir süre beste toplamak, söz yazmakla uğraşan Göksu’nun yapım şirketleriyle anlaşmazlıkları sonucu üçüncü albümü gecikmiş. Göksu, Mazlum Çimen’in müzik yönetmenliğini yaptığı ‘‘Ateş Oldum’’ albümünde bugüne kadar edindiği müzikal deneyimlerin, söylediği tarzların birikimini yansıtıyor. Bendir, kaval, duduk, ney, bağlama gibi geleneksel çalgılar ve elektrogitar gibi enstrümanlar, bir arada, müziğin sadeliğini bozmadan duyguları yansıtıyor. Deyişlerden sanat müziği esintili protest tavırlı şarkılara kadar farklı ama birbirinden çok uzak durmayan müzikal tatlar taşıyor. Göksu, Gaziantep yöresinden barak tavırlı anonim eseri ‘‘Ceren’’i zorluğuna karşın içtenlikle okuyor. Göksu, Pir Sultan Abdal’dan bir deyiş havası olan ‘‘Küstün mü Benden’’ için Mazlum Çimen’den düzenleme yapmamasını istemiş: ‘‘Sen çal, ben okuyayım, dedim. Mazlum çaldı, ben de söyledim. Gayet sade, benim gönlümdeki duygu gibi oldu.’’ Göksu, ‘Ateş Oldum’da sanat müziği esintili şarkılardan proteste, değişlere değin geniş bir yelpazede müzikal tatlar veriyor. (Fotoğraflar: KAAN SAĞANAK) ‘YÜREĞİMDEKİ ESAS SEVDA MÜZİK ’ Biraz gerilerden başlayalım istedik. İzmit’te büyümüş, meslek lisesi resim bölümünde okuduğu yıllarda Musiki Derneği’nin müzik çalışmalarına katılarak ‘‘yüreğindeki müzik sevgisini’’ biraz olsun gidermeye çalışmış. MSÜ Güzel Sanatlar Bölümü’nü kazanmış, ama devam etmeyerek Bodrum’a yerleşmiş. Türkbükü’nün henüz bir köy olduğu günlerde, 19831994 yılları arasında turizmcilik yapan Göksu müzikten de kopmamış. Müzisyen arkadaşlarıyla kurduğu ‘‘Minor Anadolu’’ grubuyla pop, etnik ve protest tarzda şarkılar söylemiş. Bu dönemlerde caz müzikle de tanışmış: ‘‘Zaten yüreğimdeki esas sevda müzikti. ‘Yazmasam ölürdüm demiş’ ya yazar, ben de söylemesem ölecektim. Bodrum’dan beni tanıyanlar bilirler, kendi işletmemde de söylerdim. İstanbul’a geldiğimde ‘Sadece müzik yapacağım’ dedim. Yıllar içerisinden öğrendiklerimi de taşıyarak Kevork Tavityan’la şan çalıştım.’’ Orhan Osman, Almanya’da çocuklar ve yaşlılarla ‘Buzuki’ konulu atölye çalışmasını yaptı. Buzuki Orhan Almanya’da M OĞLUNA ARMAĞAN Göksu, albümü 24 yaşındaki oğlu Evrim Tuğşan Şolpan’a armağan ediyor. Sözlerini yazdığı ‘‘Ah Oğlum’’ şarkısının bestesini ise eski eşi, fakat dostluğu ve yol arkadaşlığının devam ettiği Mazlum Çimen’in olduğu kadar kendi oğlu da saydığı Saki Çimen yapmış: ‘‘Benim en gerçek dostum, tek ebedi sevdam benim oğlum. Hayatımı her şeyiyle paylaştığım, gökyüzü ile yeryüzü arasında tutunduğum bu albüm oğluma armağanım. Çok genç anne oldum, birlikte büyüdük. Onu erkenden doğurduğum için mutluyum. Sözleri büyük oğluma yazdım. Ama besteleyen de küçük oğlum Saki.’’ ‘GELENEKSEL TÜRKÜCÜ DEĞİLİM’ Geleneksel türküler söylediği ilk albümünü Ada Müzik’ten Gül Kurusu adıy la çıkaran Göksu, ikinci albümü ‘‘Kalanların Ardından’’da bestelere yer vermiş ve Batılı formlara yönelmiş: ‘‘İkinci albümü biraz daha kendi sesime, kendi yüreğime doğru kaydırdım. Aslında ben geleneksel türkü söyleyen bir insan değilim. Türkücü değilim, çok arzu ederdim, ama ben bir şarkıcıyım. Şarkıcı ruhumla duygu ve tını olarak benim yüreğimi yakan, beynime uyan, gırtlağıma oturan, benim içimdeki müzik sevdasıyla örtüşen şarkılar okudum. Türkülere tutkumum, bu konuda bilgilerimi geliştirmeye çalışıyorum, ama geleneksel türkücü yapım yok.’’ Solo çalışmak yerine müzisyen arkadaşlarıyla ortak projelerde müzik yapmayı seven Göksu, ‘‘Üç Kadın’’ projesini Sumru Ağıryürüyen ve Yeninur Ada ile birlikte yaklaşık iki yıldır sürdürüyor. Değişik dillerde türkü ve şarkıları seslendirdikleri projeyi bu yıl yurtdışına taşıyacaklar. Göksu ‘‘Üç Kadın’’ın daha geniş kabul görmesini umuyormuş, ama sahnelemede bazı zorluklarla karşılaşmışlar, bazı yerlerde engellenmişler: ‘‘Üç Kadın’ın büyümesini istiyorum. Babamı kaybedeli iki yıl oldu. ‘Biz Avrupa’da, Amerika’da yaşıyor olsaydık çocukları aziden adlı son albümünün ardından yurtiçi ve yurtdışında konser çalışmalarına ağırlık veren Orhan Osman, Almanya’da aralık ayında 15 şehirde konser verdi. Düsseldorf’ta bulunan caz tutkunlarının mekânı Jazz Schmiede’de ilk kez klasik caz enstrümanlarının dışında sahne alan müzisyen oldu. ‘‘Duo’’ adını verdiği projede Orhan Osman’a Bahadır Tatlıöz eşlik etti. Almanya’dan döndükten sonra Türkiye’de konserlerine devam eden Orhan Osman 9 Ocak’ta Antalya Topkapı Palace’ta konser verecek. Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış ve mutluluk getirmesini diler, bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. MEHMET ÜLKÜM Gümüşlük Belediye Başkanı MUSTAFA KEMAL ÇETİN 1953 ... Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır Yarım kalan bir şiir belki de. EmelCerenSıla CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle