10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 2005’İN ARDINDAN 11 Dış politikanın gündemi Irak Ahmet Necdet Sezer Sezer Suriye’de PKK konusu nedeniyle yıllardır kötü olan TürkiyeSuriye ilişkileri, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 13 Nisan’da gerçekleştirdiği Şam ziyaretinin ardından düzelmeye başladı. Beşşar Esad yönetiminin Türkiye’ye karşı tavrı bu ziyaretin ardından değişirken çok sayıda üst düzey devlet görevlisi de Suriye’ye gitti. Bu ülkeyle başta su, tarım alanları ve sınır işbirliği konularında çok sayıda proje hazırlandı. Son olarak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün aniden gerçekleştirdiği Şam ziyaretinde eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastının sanıklarının Gaziantep’te sorgulanmasını önerdiği, Şam yönetiminin bu istemi kabul etmesine karşın BM savcısının bunu reddettiği ortaya çıktı. İRANTÜRKİYE İLİŞKİLERİİran’ın Dışişleri Bakanı Manuçehr Mottaki, Mahmud Ahmedinecad’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Türkiye’ye resmi gezi gerçekleştiren ilk İranlı devlet yetkilisi oldu. Temaslarda özellikle, PKK’ye karşı işbirliği, Türkiye’deki özelleştirmeler ve Turkcell ile TAV’ın İran’daki durumu gündeme geldi. Türkiye’nin 2005 yılında en fazla sıkıntı çektiği konu Irak olurken özellikle ABD’nin Telafer’de yeniden Türkmenlere yönelik başlattığı operasyon ve PKK konusundaki istemlere karşın ne ABD ne de Irak yönetimi adım attı. Türkiye’nin 2005 yılı dış politika gündemini büyük oranda, AB ile yaşanan Kıbrıs ve Ege sorunları, Irak’taki belirsizlik ve PKK konuları oluşturdu. Yılın son çeyreğinde gelen FBI ve CIA başkanları ise gözlerin ABD’nin olası bir İran ve Suriye müdahalesine çevrilmesine neden oldu. MAHMUT GÜRER ANKARA 2005 yılında Türk dış politikası özellikle son 3 aylık süreçte büyük bir yoğunluk yaşadı. AB tarafından Türkiye’ye 3 Ekim’de aday ülke statüsü verilerek tarama sürecine geçilirken Müzakere Çerçeve ve Katılım Ortaklığı belgeleriyle Kıbrıs ve Ege’deki durum konusunda çok sayıda ödün verildi. Aralık ayında ise ABD’nin üst düzey istihbarat birimlerinin başkanları Ankara’ya geldi. Ziyaretlerde ABD’nin İran ve Suriye’ye olası müdahale senaryoları ile PKK konuları görüşüldü. Belçika’nın ‘‘Sabancı suikastı’’ sanığı Fehriye Erdal’ı iade etmeyeceği ve bu suçtan yargılamayacağını açıklaması ise iki ülke ilişkilerinin büyük yara almasına neden oldu. ABD İLE İLİŞKİLER ABDTürkiye ilişkileri 2005 yılında Süleymaniye’de 11 Türk askerinin başına çuval geçirilmesi ve 1 Mart tezkeresinin TBMM’den geçmemesinin verdiği sıkıntıların devamı ile başladı. Şubat ayında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Ankara’yı ziyaret etmesi ilişkileri yumuşatırken Başbakan Recep Tayyip ErdoCondoleezza Rice ğan’ın ABD ziyaretinin ardından Ankara, 23 Haziran’da gizli bir Bakanlar Kurulu kararnamesi ile Washington yönetimine İncirlik’ten Irak’a mühimmat sevkıyatı izni verdi. Buna karşın ABD, Türkiye’ye özellikle söz verdiği PKK konusunda yardımcı olmazken Ankara’ya PKK konusunda Irak hükümetiyle ilişki kurmasını salık verdi. Gelişmelerin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’a yaklaşık 6 hafta randevu vermezken George Bush da Erdoğan’ın randevu başvurularını yaklaşık 1 ay boyunca yanıtsız bıraktı. Bu gelişmelerin ardından geçen 7 ay süresince ABD Ankara Büyükelçiliği’ni de maslahatgüzarlık seviyesinde tuttu. Yeni büyükelçi Ross Wilson ise yılın son ayında görevine başladı. İRAN İÇİN ZİYARETLER ABDTürkiye ilişkilerinde yılın son dönemi ise oldukça hareketli geçti. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, CIA Başkanı Porter Goss ve FBI Başkanı Robert Mueller Ankara’ya sürpriz ziyaretlerde bulundular. Ziyaretlerde özellikle MİT Müsteşarı Emre Taner ile görüşmeye özen gösteren ABD’li yetkililer, Ankara’ya İran’da nükleer silah yapıldığı ve teröre destek verildiği yönündeki dosyaları da sundular. Ziyaretlerde PKK terörü de görüşüldü. ABD Başkanı George Bush’un Peşmerge lideri Mesud Barzani’yi ‘‘Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başkanı’’ sıfatıyla kabul etmesi ise Ankara’da şaşkınlık yarattı. Bush’un ardından birçok AB üyesi ülkenin liderleri de Barzani’yi aynı sıfat ile kabul etti. Ankara bu ziyaretlere tepki göstermezken ‘‘Anayasa ile belirlenmiş haklara saygılıyız’’ açıklamasını yapmakla yetindi. George W. Bush Ankara’nın Barzani sıkıntısı Türkiye’nin 2005 yılında en fazla sıkıntı çektiği konu ise Irak oldu. Telafer’de yeniden Türkmenlere yönelik başlatılan ABD operasyonu ve PKK konusundaki istemlere karşın ne ABD ne de Irak yönetimi adım attı. Özellikle Peşmerge lideri Barzani’nin açıklamaları Türkiye’de tepki doğururken, Şemdinli’de meydana gelen olaylarda Barzani’nin de etkisi olduğu ortaya çıktı. Barzani’nin bunun yanı sıra Türkiye’deki gençlere burs vererek Irak’ın kuzeyindeki üniversitelerde okuttuğu da Ankara’da soğuk duş etkisi yarattı. Irak’ta kabul edilen yeni anayasanın bazı maddeleri Türkiye’nin tepkisini çekti. Özellikle Kerkük’e gelen Kürt nüfusunun her gün daha da fazla artması, Ankara’nın tepkisini çekerken anayasada Kerkük’ün yönetim durumunun 2007 yılında düzenleneceğinin yer alması Ankara’nın sert açıklamalarda bulunmasına neden oldu. Bunun yanı sıra Türkiye’nin katkıları sonrasında Sünni kesim de Irak seçimlerine katılma kararı aldı. Seçimlerde Türkmenlerin, ‘‘Ankara’dan yeterince destek alamadıklarını’’ ima etmesi ise dikkat çeken bir diğer unsur oldu. Erdal gerginliği bitmedi Roj TV Erdoğan’ı bıktırdı Vladimir Putin Sinekten kriz çıktı 2005 yılı başında iki ülke arasında terör örgütü PKK ve Çeçen sorunlarının yanı sıra Mavi Akım boru hattı vasıtasıyla alınacak gazın fiyatı ve miktarıyla ilgili sorunlar da giderilince, ikili ilişkiler, isim sahipliğini Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Kurtuluş Taşkent’in yaptığı ‘‘Çok Boyutlu Güçlendirilmiş Ortaklık’’ dönemine girdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçen yıl aralık ayında Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaretin ardından, Başbakan Erdoğan da yılın ilk günlerinde Moskova kent merkezinde yapımı yıllardır süren TOBBTİM’in Türk İş Merkezi’nin açılışına katıldı. Tüm bu gelişmelere karşın haziran ayında Rusya’nın Türkiye’den ithal edilen meyve ve sebzelerde bulunan ‘‘Akdeniz Sineği’’ nedeniyle Türkiye’den ithalat yapmayacağını açıklaması ilişkileri gerdi. Mavi Akım doğalgaz boru hattı ile ilgili sorunların giderilmesinden sonra, hattın resmi açılışı 17 Kasım’da Erdoğan, Putin ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin katıldığı, Samsun’da düzenlenen törenle yapıldı. 2005 yılında Avrupa’nın kalbi sayılan Belçika ile Türkiye arasındaki ilişkileri Sabancı suikastı sanığı Fehriye Erdal bozdu. Belçika’nın Brugges Ceza Mahkemesi ilk olarak terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKPC üyesi 10 kişiyi, bu suçtan yargılayamayacaklarını açıkladı ve sadece 6 yıl önce Belçika’da işledikleri suçları görüşmeye başladı. Bu gelişmeleri izleyen Ankara, Belçika’nın Terorizme Karşı Mücadele Sözleşmesi’ne saygı göstermediği gerekçesiyle Avrupa Konseyi Suç Sorunları Konseyi’ne başvurmaya karar verdi. Fehriye Erdal Türkiye’nin Danimarka ile ilişkileri ise PKK’nin yayın organı Roj TV nedeniyle bozuldu. Danimarka’nın televizyon kanalının yayınını sona erdiremeyeceğini açıklaması Ankara tarafından tepki ile karşılandı ve daha sonra Türkiye, Danimarka’ya konuya ilişkin bir nota verdi. Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ziyareti sırasında, Danimarka Başbakanı Rasmussen ile yaptığı basın toplantısında Roj TV’nin de görüntü almak istemesi üzerine toplantıyı terk etti. R. T. Erdoğan KKTC’ de bayramlaşma şekil değiştirdi 1976 yılındaki ilk seçimden 2000’e kadar toplam 6 kez cumhurbaşkanı seçilen Rauf Denktaş, ilk kez 17 Nisan’da aday olmadı. Denktaş’ın aday olmadığı 7. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 3’ü bağımsız 9 aday yarıştı ve seçimi CTP Genel Başkanı ve Başbakan Mehmet Ali Talat kazandı. Ancak Talat’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Türkiye, KKTC’yi tanıyan tek ülke olmasına karşın ilişkiler gerginleşti. Talat, özellikle Şeker Bayramı’nda, bayramlaşma geleneğini değiştirdi ve tebrik Lefkoşa Büyükelçisi ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) Komutanı ile birlikte yapıyordu. İlk kez, KTBK Komutanı Korgeneral Hasan Memişoğlu da ayrı bayramlaşma düzenledi. Ayrıca Rumların Nikiforos tatbikatını 3 yıl aradan sonra düzenlemesinin ardından, ‘‘Toros2005’’ tatbikatı da 2325 Kasım’da icra edildi. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı ve KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı birliklerinin katılımıyla gerçekleştirilen tatbikata bu kez Türkiye’den Talat, cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından bayramlaşma geleneğini değiştirdi. askeri unsurlar katılmadı. kabulünü sadece eşiyle birlikte aldı. 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bayram tebriklerini, Türkiye’nin ABD ile ilişkiler ve Kıbrıs gerginliği Türkiye’nin Başmüzakerecisi, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan olarak belirlenirken Avrupalılar Babacan ve sisteminden memnun olmadıklarını her fırsatta dile getirdiler. Türkiye’nin müzakere öncesi tarama sürecine başladığı 2005 yılında, Türkiye için hazırlanan Müzakere Çerçeve ve Katılım Ortaklığı belgeleri de dış politika uzmanlarınca eleştirildi. Çerçeve belgede Türkiye’nin Rum gemi ve uçaklarını limanlarına sokması, serbest dolaşım ile tarım alanında kalıcı kısıtlamalar ve Türkiye’nin AB üyeliğinin, müzakereler başarıyla sonuçlansa bile AB’nin ‘‘hazmetme kapasitesi’’ne bırakılması yer aldı. Belgede ayrıca Türkiye’nin Kıbrıs Rum Kesimi’nin NATO ya da OECD gibi uluslararası organizasyonlara üyeliğini engelleyemeyeceğini içeren 7. paragraf da bulundu. Ancak AB Dönem Başkanı İngiltere bu maddenin geçersiz olduğuna dair bir deklarasyon yayımladı. Katılım Ortaklığı Belgesi’nde de Türkiye için çok sayıda geri adımı gerektirecek öğelere yer verilirken Müzakere Çerçeve Belgesi’nde yer alan atıf da KOB’a konulmadı. KOB’a eklenen bir diğer madde ile Türk askerinin adada işgalci olduğunu kabul etmesine yol açacak bir paragraf da AB ile Türkiye arasında gerginlik yarattı. AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in Ankara temaslarında ‘‘Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Ek Protokol’ün en kısa sürede TBMM’de onaylanacağı konusunda söz verdi’’ açıklaması yapması da dikkat çekti. AB, 2005’in son çeyreğinde yazar Orhan Pamuk’a ‘‘Bu topraklarda 1 milyon Ermeni, binlerce de Kürt öldürüldü’’ açıklaması nedeniyle açılan davaya da büyük ilgi gösterdi. AB yetkilileri, ‘‘Davadan olumsuz bir sonuç çıkması durumunda Türkiye üyeliği unutsun’’ gibi açıklamalar yaptılar. ABTürkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Hoorst Lagendijk’in Türk Silahlı Kuvvetleri ve Orhan Pamuk ile ilgili açıklamaları büyük tepki gördü. AB, Rum Kesimi ve Yunanistan’ın baskısı üzerine KKTC üzerindeki izolasyona son verecek tüzüğü de çıkaramadı. CUMHURİYET 11 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle