Katalog

3AĞUST0S 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SOZ OKURUN Yurtsever duygulan Fikret Dağlıoğlu [email protected] Fax:0 212 513 90 98 oruz Saygıdeğer Kemalist generalim HurşitTo- ton, Yıl 1919, ülkenin her tarafı emperyahst ül- kelerce işgal edilmiş, yerli işbirlikçilerin kat- kılanyla koca bir ulusun idamı imzalanmak üzere. 19 Mayıs 1919 Samsun'da bir güneş doğu- yor, aydınlığı göz kamaştıran, sıcaklıgı yakan o güneş Mustafa Kemal'dir. "Memleketin dahilinde iktidara sahip olan- lar g*flet ve dalalet, hatta hryanet içinde"dir- ler. "Ya istiklalya ölûm" parolası ile yola çıkan büyük önder Mustafa Kemal, etrafında kısa zamanda toplananbir avuç yurtseverle birlik- te ulusunu harekete geçirmiş, kendilerine oranla gerek sayı, gerekse silah ve ekonomik bakımdan çok üstün olan emperyalistleri, de- nize dökerek yurttan kovmuş ve Türk ulusu- nu dünyanın en saygın uluslan ailesine kata- rak bir mucize gerçekleştirmiştir. Yıl 2005, durum 1919'dan farklı değildir. Büyük önderin şehit kanlan pahasına bizle- re hediye ve emanet ettiği laik Türkiye Çum- huriyeti tehlike alttndadır. 1950'den beri ik- tidara gelenler Cumhuriyet kazanımlanru yok sayarak ülkeyı her gün karanlığa doğru koşar adımlarla gotürürken emperyalist güçler de Kemalizmin rövanşını almak üzere büyük bir çaba içindedırler. Laik Cumhuriyet, üniter ve bağımsız dev- let yandaşlan bu karanlık gidişe dur demek için çırpırurkenne yazık ki bir birlikteük oluş- furmadıklanndan fazla başarılı olamamakta- dırlar. Bu karamsar tablo içinde, laik Türkiye Cum- huriyeti'ni korumak ve kollamakla görevli şanlı Türk Ordusu'nun mümtaz bir generali- nin, her zaman yaptığı gibi 24.07.2005 tarih- li haykınşı, Cumhuriyet sevdahsı biz Kema- hstlerin yananyüreklerine şu serpmiş ve umut- la geleceğe bakmamızı sağlamıştır. Ustün yurtsever duygulannızı paylaşan mil- yonlarca ayduı, demokrat ve Kemalist yurt- taşlara, ülkenin gerçeklerini haykıran söy- lemlerinize yürekten katılır, bu duygularla saygüanmı sunanm. îyi ki varsınız. GündüzAKGÜL Caddebostan esld plajmı arıyor... Bir siyasetçinin yapabileceği en büyük hata. kendi tabaruru oluş- turrmyan seçmenden oy istemesidir. Çüniü, o kitle hiçbir zaman kendisi- ne o vermeyeceğı gibi, kendı taba- nınu da gücenerek uzaklaşacağı ke- sindr. Kıdıköy Belediye Başkanı'nı yıl- lardr destekleyen; kültürlü. bilinçli ve çjvreye saygılı Kadıköy-Moda- Bağlat Caddesi sakınleri bence artık pek&kin değıl, aksine çok sinirlidir- ler. Bı paljlar, o plajlar değil. Eski ts- tanbıl plajlan; etrafı sınırlanmış, gi- şeytbelirli bir ücret ödenerek turni- kedn geçilen, etrafi rahatsız edecek kişierin kapıdan çevrildiği, plaj ku- rallnnın herkes tarafindan görülecek yerîre asıldığı, mayo dışında bir giy- siytizin verilmediği, giyinme kabin- lerfcın anahtarh olduğu, mangal ya- pıbayan ve çöp atılmayan yerlerdir. Beyfendinın gözlen bizi şimdi kavuş- turıığu ucubeleri görüyor mu? Cad- debstan Plajfnın açılışındaboy gös- tern mayolu mankenlerintekrar ora- daıdenize girecek cesaretleri var mı? iz, Caddebostan'da oturmanın be- deni; kira, vergi, elektrik, su, çöp vs. fatralan olarak ödedik ve ödüyoruz. Beel ödemeden benı ve ailemi ora- dauzaklaştırmaya kimin hakkı var? Esn ve kızım artık o sahılde yürüyüş yaamaz oldu. Eskıden evim deniz rmzaralı değil dıye üzülürdüm. Şim- dahilde o güzel evlerde oturanlara cden acıyorum. Yenı dikilmiş fidan- la bebe salıncağı kuranlar, piknik üuyle tavada balık kızartanlar, ara- b»e kamyonlarla yürüyüş parkuru- ûialanlar, ıç çamaşın veya elbise Üdenize girerüer, traktör lastiği ile y:erken avazı çıktığı kadar bağıran bJerce çocuk. Maalesefbu tablo yal- nca Caddebostan ile de sınırlı değil. Bülent ÖZDtLEK Karadeniz mhilyolu»» LT ikemMn Doğu Karadeniz kryı- ) lan, mavi ileyeşilinbir aradaol- dgu,adetakucaklaşöğıvedoyasryabir as yaşadığı yerlerdir... Eğiınli yamaç- Ivla yeşil sahile iner ve burada mavi daiz ile buluşur. Mavi deniz dalgalan ü adeta yeşile serenat yapar. Doyum- se bir güzeUiktir mavi ile yeşilin öykü- Ama her filmdekötütermutlakaola- Okya; maviileyeşilin buluşmasına en- glolmakisteyen, onlaruı yaşadığı aşla v>k etmek isteyen kötüler günümüzde başındaduiar. Hem deyüzydlardır süren bu aşk ue- «feniyie mavi denize recm cezası verü- niştir. Sen misin yeşü kıyüara serenat >ıpan? Al sana. al sana! dherek kam- >ın kamyon taşlatia deniz doldurul- naktadır.ÇoksevdiğivevüzyıDardırbir- tkte olduğu yeşil kryüardan mavi deniz ktparümaktadır. Bu nebitmektükenmekbilıneyen bir hnçtır kL dağlardan kayalar koparü- tıakta, mavi deniz taşlanmaktadır. Mavi deniz, yaşil kryüardan kopan- Un ve üzerine anlan taşlan gördükçe, "Dosrun bir tek gülü yaralar beni" de- taektedir. Insanoğhı kent biünci olmayınca ön- ce yaşadığı kentleri beton vığuüaruıa çevirdL. Doğabilincideolmayınca §im- (üsahilleıini de taşyığuüanna çeviriyor. Üç beş çevTeci, doğacı dışında recm trygulamaana karşı çıkan yok. Bu yüz- >ildaneacıbir durum. Yüzyülardırsü- içn mavi ile yeşilin birliktdiğiniyok et- meye çauşmak. sevenlerin arasına gir- taek affedilmez bir davranış olsa ge- Hilmi TAŞKIN Caddebostan sakınleri huzursuz 40 yıl aradan sonra yeni plaja kavnşan Caddebostanlılar bugünlerde çok dertn. Denize iç çamaşın. şambrel ve elbisekrle girenler yüzündea, eskiyiarar olduklannı sövlüvorlar. ELEŞTİRİLER • 30 Temmuz 2005 tarihlı gaze- temizde yayımlanan, OralÇahştor ın "Altan Oymen ve Türk Sohı" baş- lıklı yazısuıı dehşetle okudum. Oral Bey, söz konusu yazısında, DenizBaykal'ın GümrükBirliği Pro- tokolü'ne karşı çıkmasına anlamve- remediğinı söylüyordu. Şayet bu protokol imzalanmazsa AB'nin ha- yal olacağını beürten yazar, ekliyor- du: *Türkiye protokolü imzalama- sm da ne yapsm?" Aynca bu kadar- la da hızını alamayan Oral Bey, ya- zısmda AB emperyalizmi ile emek- çi halklann enternasyonaüzmini bir tutmaktan da geri kahnıyordu. Anlaşılan Oral Bey, bu yazıyı ka- leme aluken, dilinden bir türlü dü- şürmediği 68Tilerin, "Tam bağun- SE sosyaüst Türldye!" söylemiyle yola çıktıklannı unutmuş, "Tekyol devrim''i "TekyolAB"ye çevirmiş! Onur ÜLKER • CHPTıler, DSPTiler, SHPTıler ve nice sol çizgide olan Cumhuriyet okuru solcular, sosyal demokratlar. Her seçim arıfesı geldiğinde Cumhuriyet okuru olan bizler gazetemizin saygın yazarlannı -böTünmeyi önlemek için- sıkıştırmaya başlanz: Hangi partiye oy verelim diye. Onlar da her defasında usanmadan, bunun imkânsızhğını, bir yazar olarak şu parti veya bu parti diyerek bir partinin taşeronluğunu yapmalarının mümkün olmadığını söylerler (bir yazanmız hariç). Sözüm şimdi bu kararsız solcu arkadaşlaradır: 21.07.2005 tarihli Sayuı Ühan Selçuk'un yazısuıı açıp okuyun. Hangı partiye oy vereceğiniz yahut da illaki hangi partiye oy vermeyeceğiniz orada yazıyor. Elleriniz, kollannız, beyniniz, yüreğiniz dert görmesin sağ olun Saym Ilhan Selçuk. Erdoğan AYTOLU • 22.07.2005 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, ikinci sayfada Hasan Çelebi'nin bir "düş r> ünü okudum. Hayret- ler içinde kaldım. Kendi kendime "Bunun neresi dûş, bu en korkuncundan kâbus yahu'." dedim. Emrah ER • Yaklaşık 32 yıldır Avustralya'run Sydney kentinde oturuyorum. 50 yaşındayım. Oku- ma yazmaya başladığım günden bu yana Curnhuriyet okuruyum. Ailece öyleyiz. Bu- rada da gazetemizin yıllardır abonesiyun. Kuşkusuz gazeteleri her gün alamıyoruz. Postayla ancak 5-6, kimi zaman da 10 gün- de geliyor. Dün (26 Temmuz) gelen 17 Temmuz tarihli Pazar Dergi'nin ikinci say- fasını açmca, doğrusu irkildim. Sezen EBf Mutlu'nun yazısının başlığı "Ekstrem ak- tiviteler'1 . Yazıdaki kimi ara başlıklar şöy- le. "Trekkmg", "uçuş akthTteleri", "raf- tmg", "bungeejunmping". Ne demek bun- lar? Doğrusu hiç yakışnramadım. Avustral- ya'mn dili. îngilizce. Ben burada dilmaç- lık yapıyorum. Ben bile bu kadar tngiliz- ce kullanmıyorum. Özel yaşamımda hiç kullanmıyorum. Cumhuriyet de böyle ya- parsa, "gazete" denilen diğerleri kim bilir neler yapıyorlardır Türkiye'ye? Başöğret- menimiz bize böyle öğretmedi. Lütfen di- limize karşı özenli olalun. Aşlun BARAN Ortiüü Amaç Karşıdevrimi Ilımh ts- lam adı altmda ABD ve AB desteğiyle gerçekleştir- meyi düşleyenler özgürlük, in- san haklan, halkın değerleri gibi kutsal kavramlarla örtü- nerekhedeflenne emin, ağır, sa- bırlı adımlarla ilerliyorlar. Demokrasiyi araç olarak görenler, demokratikkavram- lan da araç olarak kullanı- yorlar. Özgürlük, insan hak- lan, hukukun üstünlüğü dil- lerinden düşmüyor, Amaca ulaşmak için başta takıyye ohnak üzere her yol deneni- yor. Halkın asıl gündemi olan işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk yüıe gündemde yok.. Onlara göre halkın değerle- ri sadece din ve din ile ılgili ko- nulardır. Oysa din halkımızın değerlerinden sadece bir tane- sidir. Ümmet toplumunu düş- leyenler için bu düşünce do- ğal sayılabilir. Ancak ümmet değil ulus olduğumuz, bilerek görmezden gelinmektedir. Başka bir yanılgı da laikli- ğin yani din ve vicdan özgür- lüğünün sadece bazı kişi, ku- rum ve kuruluşlarca savunul- duğu, aslmda halkın laikliği benimsemediği, bu kişi, ku- rum ve kuruluşlar aşıhrsa kar- şıdevrim yolundaki mevzile- ri birer birer ele geçirme ko- nusunda hiçbir engeli kalma- yacağı inancıdu-. Yadsımamak gerekir ki bu çe\Telerin çok iyi bildiği, ama çoğumuzunbilmediği bir şey var. tnsan haklan, özgürlük, hukukun üstünlüğü, inancını yaşama gibi kutsal kavram- lar ile örtünerek ileri sürülen bu talepler hiç bitmeyecek ve gündemden düşmeyecektir. Ta ki Laik Cumhuriyet yeri- ne Ilunlı îslam devleti kuru- luncaya kadar. Bu o kadar ko- layrru? Örtülü amaç gözüküyor, Ilımh îslam uygulayıcılan inandıncı olamıyor. Toplum- sal gerginlik devam ediyor. Aksi olsa bugün tartışılanlar hiç gündemde ohnayacaktı. Salim ALKAN O Cumhuriyet, sayfalarım CUMOK'lara açtı. "Söz Okurun " sayfamızda yayın ilkelerimize uygun tüm haberlere, duyurulara, görüşlere ve eleştirilereyer veriyoruz. CUMOK'lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülke yayın yaşamına yepyeni katkılarda bulunup ufuklar açacaklarına, ülkenin yerel ve genel sorunlarım yansttmakta önemli işlev üstleneceklerine inamyoruz. ADD ve ÇYDD'nin varoluşlarım hızlandıracak iletişim ağımn "Söz Okurun " sayfasında gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekliyoruz. posta(â cumhuriyet. com. tr Mektup Adresi: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/İSTANBUL Faks: 0212 513 90 98 AYDINLANMA ATEŞİ Ulusal Bağımsıdık Yürüyüşü Haber Merkezi - CUMOK, ADD ve 68'liler Vakfı 26 Ağustos'ta Kocate- pe'den başlayacak olan "Ulusal Bağımsızlık Yürüyüşü" düzenledi. Saat O5.3O'da Kocate- pe'de saygı duruşu ile başlayacak olan yürü- yüş, 9 Eylül sabah 08.00'de tzmir Belkahve'de sona erecek. Yol boyunca Banaz, Uşak, Eşme, Kula, Alaşehir, Ahmetli, Ödemiş, Salihli, De- nizli'de çeşitli etkinlikler düzenlenecek. 9 Ey- lül öğleden sonra da Izmir'de katılımcı kuru- luşlar tarafindan "Llusal Bağunstzhk Konfe- ransj" yapvlacak. Gelibolu"daki etkmlik ADD Gelibolu Şubesi, Anafartalar Zafe- ri'nin 90. yılmda 7 Ağustos saat 16.00'da Ge- libolu'da bir panel düzenledi. Atatürk Meslek Lisesi'nde yapüacak olan panele Cumhuriyet Vakfı Başkan Vekılı .\lev Coşkun, ADD Ge- nel Başkanı Ertuğrul Kazancı. Prof. Cnsal Ya- vuz, araştırmacı Erol Mütercimler, öğretün görevlısi Deniz Tansi konuşmacı olarak katı- lacaklar. Marmara ve Trakya'daki tüm CUMOKTar ve ulusalcılann Gelibolu'daki paneli destekleme- len ıstendi. îletışım: 0533 486 84 80,0286 566 53 77,0532 281 54 54,0216 368 31 10. Öteki etkinlikkr İstanbul Cb'MOK, Gazıantep CUMOK ve ADD, 22 Temmuz'da "Lozan'a nasü bakryo- ruz" paneli gerçekleştirdi. 23 Temmuz'da ADD Akdeniz Bölge So- rumlusu Akif Akaj'ın yönettiği açık oturum Adana Kanal A televizyonunda canlı olarak yayımlandı. Açık oturuma Adana CUMOK Temsilcisi Haydar Babur. îstanbul CUMOK Koordinatörü Kemal Boya, ADD ve ÇYDD temsilcileri de katıldılar. Aym gün Mersin Ka- nal 33 TV'de ADD Mersin Şube Başkanı Ü- ter Taşyürek ile istanbul CUMOK Koordina- törü Namık Kemal Boja'nın katıldığı Lozan konulu açık oturum düzenlendi. Açık oturum- da ulusal birliğin önemi ve Lozan'ın değeri vur- gulandı. Mersin Banş Parkı'nda 24 Temmuz saat 19.00'da Ulusal Birlik Hareketi temsilci- leri, çe\Te iüerden gelen CUMOK'lar ve ADD üyeleri bayraklar ve pankartlarla yürüyüş yap- tılar. Yürüyüşten sonra bınlerce Mersinlininka- tıldıgı bir şenlik düzenledi. Grevde olan li- man işçileri de yürüyüşe destek verdi. Milas CUMOKTular 24 Temmuz'da Bele- diye Başkanı Fevzi Topuz'un katıldığı Lozan paneli düzenledi. Bodrumlu CUMOKTar ay- nı gün Atatürk Alanı'ndaki törene katıldılar. Didim CUMOK'lar Parlamenterler Site- si'ndeki Kumsal Kafe'de bir araya geldiler. Sümerbank, Sümerbak oldu Sümerbank... Göz bebeğimiz.- Ahn teri- miz.«. Törenkrle özel sektöre devredildL Dev kuruluş öldü, öldürüklü. Sümerbank mağazalan, her kentte ve pek çok kasabada karşüardı bizL Günayduı derdl Gü- nay duı derdik. Oradan edindiğhniz gömleğieski- temezdik. Ayakkabının ömrii giydikçeuzardı.Da- yamkhhk ve kalite adresüniz olurdu. Bir gün taşlar yerinden oyııatddL Satüdı mağazalar. Sıcakhkgitti. SoğuklukgeldL Güven sarsıkİL Eridi ulusal sermayenin onuru; eritildL ÖzeUeştirme, ne vatandaşa ne de sabcrva ya- radı. Sümerbank'ta, Sümerbank ürünü olmavan kaütesiz maflar sarümaya başlandı. Oradan aldığım paltonun, yöredeki sıradan bir terzmin elinden çıktjgmı görünce hayal kı- nkhğına uğradmı. tzmir'e gittiın, tzmir'den döndüm. Mağazayı aradım Yoktu yerinde. "Taşındı oteün karşısuıa" dediler. Buldum yeni yerim. Duvarda Sümerbak. Üstte Sümerbak. Yanda Sümerbak. Oradan gecenlere okuttum yazryı. Herkes, Sümerbak'ı Sümerbank diye okudu. Yanlışuk duyıırularda da sürdü: Beledrye hoparlöründen anons: " Sümerbank'tan \iizde 50 indirim." Radyodan reklam: "Süroerbank'ta indirim günkrt" Of,of. Saücu acaba mağazanın adını neden değiştirdi? Oğrenemedim. Süleyman EKİM