25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr Film, Umut Sanat 3. Yaz Şenliği kapsammda cuma günü yedi ilde gösterilecek '^radılış'ın sonsuz sorulanASLISELÇUK Gaude Nuridsany ve MariePeren- nou, 'Mkrocosmos'un (Çayınn Sa- kinleri/1996) ardından, yapımı altı yıl süren ikinci çalışmalan 'Genesis'in (Yaradıhş: Büyük Sır/2005) Istan- bul'da nısan ayındaki 'ustalar saa- fi'nda Microcosmos'ta küçücük bir çim parçasının içine yerleşen bö- cekçiklerin yaşam döngüsüne odak- landıklannı, 'Genesis'te ıse dürbün- lerini bu kez ters yöne doğrultup tüm evreni böylece kucakladıklan- nı belırttiler: "Zamaıu, yaşamı, do- ğumu, ölümü, aşkı, maddeyi betim- leyerek, hayvanlann oluşumundan yol alarak insan ve canlı bireyleri, kendimizi de sorguladık. Filmimiz evrenin yaradıhşıyla varoluşumuz, yazgüanmız arasındaki sorularda gidip geliyor. Konunun çok iddiata olduğunun tümüyle aynmındaydık, bu yüzden bir oyuncuyu, müziği, mi- zahı yani hafifletki öğeleri katük." Yaşam oyununun kuralları Bu şıirsel ve romantik belgeselle- rinı metaforlarla süsleyerek gerçek- ten söz eden bir masalı çeken yönet- menler, çenesinı alabildiğine aça- rak yumurtayı kırmadan yutuveren Afrika yılanının görüntüsü için, "Gi- zemU evrenin somut bir minyatürü, mitotojik bir imgesi adeta, yaşamın yaşamla beslendiğini çizheren güç- lü bir metafor" diyorlar. C. Nurid- sany, masalcının çevresini saran dün- yayı anlamaya çalıştüctan sonra da- ha derin konulara indiğini, yaşam oyununun kurallannı sorgulamaya başladığını vurguluyor: "Microcos- nıosd^Genesisdebirçokhavvanıko- nu abnasına karşın hayvan belgesel- lerideğiBer. Anlatacaklanmıza çocuk gözterimizle baküğunızdan gerçek- çi olamadık, böylece ortaya peri ma- saflan çıkü.". Biyolog yönetmenler hayvanlan yücelttiklerinı, metafızik ve dini bo- yutlara girmediklerini. filmlerinin temelini yalın bir öneriye dayadık- lannı söylüyorlar. Bakışlan çağdaş insanın evreni, evrendeki yerini ye- M,icrocosmos 'ta küçücük bir çim parçasının içine yerleşen böcekçiklerin yaşam döngüsüne odaklandıklarını söyleyen Claude Nuridsany ve Marie Perennou, ikinci çalışmalan 'Yaradıhş: Büyük Sırda ise dürbünlerini bu kez ters yöne doğrultup tüm evreni böylece kucakladıklarını belırttiler. niden nasıl düşleyebileceğiyle ilgi- li. Görüntülerle yol alırken izleyici- nin algılamasını harekete geçirecek- lerine güvenen sinemacılar anlatıcı- nın bir masalcıdan çok yaratıcı di- ye düşünülmesindenhoşnutlar: "Her insan kendi evren vizyonunu yeni- den kurar ve yaraür, böylece insan bir açıdan yaraOcıdır da" diyerek masalcının bir sahnede toprağı avu- cuna alıp üfleyerek bir samanyolu oluşturduğunu anımsatıyorlar. Ma- rie Perennou bilim adamlannın ve- rilerinden yola çıktıklannı, Eski Mı- sır ve Yunan uygarlıklarına gönder- me yaptıklannı belirtiyor: "Güney Afrika'da yağmurun ardından ça- murun içinden çıkan kurbağa sah- nesi eski uygarhklann kurucu mi- toslanm çağnştmr. Her kabüede, uy- garhkta kuruluşu, yaradıhşı anlatan sayısız efsane vardır, biz de bilimsel verilere aynı manükla yaklaşük." Biyolog olduklanndan nesnel te- mellerinın doğruluğunu vurgulayan, alışılmış belgesel anlatımının dışı- na çıkan Nuridsany'le Perennou, hayvanlann davranışlarını özgürce gerçekliğin ötesine geçirerek, on- larla olan ılişkilerindeki güçlü boyu- tu da yansıtmayı yeğlemişler. Claude Nundsany bu olguyu şöyle açıklıyor: "Özdeşleşmedeki çeldciliğin yanı sı- ra iticiük de vardı. Tıpkı bizim gibi- ler, ama bir anda bizden çok başka olabiliyoriar. Hayvanlann düş gücü- müzü ele geçirmesine izin verdikJ" Bir başyapıt... M. Perennou'ysa insanlann hay- vanlara bakışınuı asla nesnel olma- dığını vurguluyor: "Değeriendinne- lerimiz tümüyle içinde yaşadığumz kültüıie bağlannh. Baü'nın ve l zak- doğu'nunhayvanlarabakışıçokfark- hdır. Uzakdoğu'da, Baü'ıun tersine hayvanlaria insanlar arasmda sürek- li bir bağ var. Biz insanlar, hayvan- lann akıl ve duyarbhk yeteneklerini alabildiğine küçümsüyoruz." Hay- \anbıçımcıliğı bir tabu olarak gö- ren C. Nuridsany, "Bunun en kötü boyutuysa insan olarak fantezflerimi- zi, duy gulanmızı hayvanlara yansıt- mak, onlara nıal etmektir. Böyle bir korkuyla yaşamaksa yanlış. çünkü hayvanlarla hiç ortak yönümüz yok- muş gibi düşünmek de doğru değü" saptamasını yapıyor. Masalsı orta- mın oluşmasında müziğin çok önem- li bir yerinin olduğunu da vurgula- yan Nuridsany, "Ses ve müzik fil- min yüzde 50'sini oluşturuyorduT> diyor. Aynca kahramanlann hayvan olduğu Jean-Jacques Annaud'nun 'L'Ours' (Ayı 1988) ve 'Deux Freres' (Iki Kardeş ' 2004) filmle- nnı çok beğendiğini, Annaud'nun işı- ni çok ıyı bilen bir uzman olduğu- nu söylüyor. M. Perennou ıse RobertBresson'un başrolünde Balthazar adlı bir eşeğin oynadığı 'Au hasard Balthazar'ı fRastgele Balthazar 1966) ve Ge- rard Vknne'le François Bel'ın 'Le Territoire des autres'unu (Ötekilerin Sının /1970) çok beğendiğini belırt- ti. Belgesellerin gitgide konulu film- lerin önüne geçmeye başladıklarına dikkat çeken yönetmenler, 2002'de Nicolas Philibert'in 'Etre et Avo- ir'ının (Ohnak ve Sahip Olmak / 2001) çok iyi gişe yaptığını, Fran- sa'da her yıl bir ya da iki belgeselin izleyicinin büyük ilgisiyle karşılaş- tığını, 2004'te Fransa'da 220 film üretildiğini, 20'sinin belgesel oldu- ğunu vurguladılar. Denizatlan ve örümceklerin aşk dansı, âşık kuşlar, kara kurbağalannın çıftleşmesı, ol- ta balığının avlanması, çamurdan çı- kan kurbağa, samuray yengeçlerin dövüşleri unutamayacağınız güzel- likte. Bu sıcacık, gülümseten, msa- na yaşama sevinci veren başyapıtı sa- kın kaçırmayın. Sıgnes de Nuıt Festıvalı __ Ethem Ozgüven filmleri Paris'te gösterîlecek ÇANAKKALE 42. TROÎA ULUSLARARASI FESTÎVALİ Yıldız Kenter 'e Homeros şiir ödülü Kültür Servisi - Uluslararası Signes de Nuit Film Festivali Paris'te 'Serie of Other Fflms/Öte- ki Film Serisi' başlığı altında yeni bir etkinlik düzenliyor. Ilk olarak Meksika filmlerinin gösterimiyle başlayan etkinlik yenilikçi ve daha çok eleşti- rel filmler göstermeyi amaçlıyor. Festival, etkinliğine Türkiye ile devam etmek isriyor. 11 Ekiro 2005 tarihinde Paris Les Vo- utes Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek gös- terimler için Festival Komitesi'nden Dieter Wi- eczorek Ethem Ozgüven'in 'F' ve 'Littie La- ke/Küçük Göl' fihnlerini izleyiciyle buluştur- mayı düşünüyor. Belgesel, video art, deneysel film, sosyal rek- lam alanlannda çalışmalannı sürdüren yönet- men Ethem Ozgüven'in ' F ' filmi, flamenko dans ile kadma uygulanan şiddet konusunu bü- tünleştiren 6'lık bir video art çalışması. 'IittkLake/KüçükGör ise Antalya, turizm, yağmalama, uygar-barbar ohna durumlan üze- rine 4'lük bir video art çahşması. AIDA İLETİŞİM AMERİKAN BÜYÜKELÇİLİĞİ ASLAN RUSO AVCI MATBAA CLEAR CHANNEL COCA COLA DOLUCA EFES PİLSEN ES-ER BAYRAK İDOA.Ş. İstanbul Kültür Sanat Vakfı, 12. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'neverdikleri destek için kurum ve kuruluşlara teşekkür eder. www.iksv.org TURKCELL MARMARA Kültür Servisi - Bu yıl 9-16 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek olan "Çanakkale 42. Troia Uluslararası Festivali" kapsamında usta sanatçı Yıldız Kenter'e 'Homeros Şiir Ödülü' verilecek. Bir hafta sürecek olan festivalde fotoğraf ve resim sergılerinin yanı sıra konserler ve dünyanın dört bir yanından gelen halk danslan topluluklannm gösterileri yer alacak. 9 Ağustos'ta kortej yürüyüşüyle başlayacak olan festival kapsamında aynı gün Çekirge Kültür ve Sanat Derneği 'thada Santranç Oyunu'nu, Tiyatro Troya 'Ezop ya da Tilki ile Üzüm"ü sahneleyecek. Miners 200' topluluğu aynı akşam rock konseri verecek. Konserler. sergller 10 Ağustos Çarşamba günü Troia ören yerinde festivalin resmi açılışı Çanakkale Belediye Başkanı Ulgür Gökhan tarafından yapılacak. Törende Troia kazılannı yürüten Prof. Dr. Osman Manfred Korfmann'a Fahri Hemşerilik Beratı verilecek. Ödül töreni sonrasında Osnabrück Konservatuvan'nın vereceği konserde Türkçe, Italyanca ve Almanca şarkılar seslendirilecek. Kordon Yat Limanı'nda ise Çanakkale Müzisyenler Derneği 'mn düzenlediği 'Roman Gecesi' yapılacak. 11 Ağustos'ta İsmail Hakkı Demircioğlu, Erkan Uğur'un halk müziği konseri, 12 Ağustos'ta Mariana Zvetkova ve Rousse Mandolin Orkestrası ile Musica Mama Zugdidi Gürcistan Kadın Korosu'nun konserleri yer alacak. 13 Ağustos akşamı Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Italya, Romanya, KKTC, Gürcistan, Acara, Makedonya, Sırbistan, Bosna-Hersek halk danslan topluluklannm gösterileri yer alacak. Sanatseverler, 14 Ağustos'ta Çimenlik Kalesi'nde Ruhi Su Dosüar Korosu'nun konserini, 15 Ağustos'ta Komotini Geleneksel Folk Orkestrası Ionakis Dlias'ın konserini dinleme fırsatı bulacak. Festival, 16 Ağustos'ta Kardeş Türküler ve Şükrije Tutkun konseri ile sona erecek. Festival kapsamında resim, seramik ve fotoğraf sergüerini gezme ımkânı bulunacak. DEFNE GOLGESt TURGAY FİŞEKÇİ Tapmağfnda Şir Gecesi Edebiyatçılar Derneği ile Didim Belediyesi'nin düzenledikleri 2. Didim Uluslararası Sanat ve Edebiyat Günleri'nın bu yılki onur yazarı Cevat Çapan'dı. 22 Temmuz Cuma akşamı, antik çağın Anado- lu'daki en büyük tapınağı olan Apollon Tapına- ğı'nın görkemli iç avlusunda yapılan şiir gecesin- de ben de Cevat Çapan'ın şiiri üzerine bir konuş- mayaptım. Adam Yayınlan'nda tam 19 yıl yan yana çalış- mış olmamızdan yola çıkarak, ondan yıllar için- de dinlediğim ve bence onu şair yapan etkenler içinde her bırınin ayrı ayrı önemi olduğuna inan- dığım kımi yaşam sahnelerinden söz ettim. Ve bu yaşam parçalarının hayat denilen o usta terzi ta- rafından nasıl ustalıkla birieştirilip geliştirildiğin- den. Erzincan'ın Kemah ilçesinin Pekeriç köyünden bir delikanlı. Abdülhamrt döneminde önce Istan- bul'a, sonra Cezayir'e, oradan Marsilya'ya, ora- dan da Amerika'ya gittiğini sanarak bindiği bir ge- mi ile Hollanda Guyanası'na, yani Surinam'a gi- diyor. Oradan her nasılsa Küba'ya geçiyor ve Santiago'da tam 20 yıl yaşıyor. Işadamı oluyor ve Emilio Çapan adını alıyor. Bu adam, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Cum- huriyet kurulunca ülkesine dönüyor. Kardeşinin Danca'daki fınnını işletmeye başlıyor. Orada kom- şuları Girit mübadili bir kızı seviyor ve bu aşktan 1933 yılında Cevat Çapan doğuyor. Çocukluk yılları Danca'da geçiyor Cevat Ça- pan'ın. İkinci DünyaSavaşı'nın elektrıksız yıllan. Halkevlerine gelip perdesini kurarak Karagöz oy- natan Karagözcüyü görmesiyle ilk ilgisi ortaya çı- kıyor. Aynı yıllarda radyodan da Hayali Küçük Ali'nin Karagöz programlarını dinliyor. Bu yıllarda babası da sürekli hıkâyeler anlata- rak oğlunun imge dünyasının gelişmesine katkı- da bulunuyor. En çok anlattığı hikâye ise Parda- yanlar'dır. Evlerinin yanındaki mescitte ise taşbaskısı ki- taplar satan bir seyyar kitapçı vardır. llkokul yıl- lannda bu kitapçıdan aldiğı 'Hazreti Ali Cenk- leri', Tahir ile Zühre', 'Arzu ile Kamber 1 , 'Kan Kalesi', 'Hayber Kalesi' gibi kitaplan okumaya başlar. Evlerinin altındaki fınnda çalışan işçilere de okur bu hikâyeleri. Aralarında saz çalıp türkü söyleyenlerolur, onlardan da ılk türküleri öğrenir. Bu arada annesi de, akrabalan, arkadaşlan, komşuları geldiğinde Rumca şarkılar söyler ev- lerınde. Kimıleri yan Türkçe yan Rumca masal- lar anlatır. Yunancaya karşı kulak dolgunluğu da yine işte bu çocukluk yıllarında oluşur. 1945'te, 12 yaşında Istanbul'a gelip Robert Kolej'e kaydolur. Hem o yıllarda Türkiye'de ola- bilecek en güzel okula gelmiştır hem de sinema, tiyatro gibi sanatlarla buluşacağı istanbul şehri- ne. Taksim sinemasında hep Arap filmleri göste- rilmektedır. Türkçe sözlü, Arapça şarkılı filmler- dir bunlar, Abdülvahap'la Ümmü Gülsüm'ün oynadıklan. Yine aynı yıl İstanbul ŞehirTiyatrolan'nda Sha- kespeare ile tanışır. Muhsin Ertuğrul'un sahne- ye koyduğu Atinalı Tımon'dur ilk gördüğü oyun. Okullarında da çok iyi bir edebiyat eğitimi ve- rilmektedir bu yıllarda. Şair Nigar Hanım'ın oğ- lu Salih Keramet Türkçe öğretmenleridir. Okul bitince, babası onu Ingiltere'ye Cambrid- ge Üniversitesi'ne gönderir. Ailesi iktisat okuma- sını istemektedir. O ise Ingiliz edebıyatı bölümü- ne kaydolur. Babasına altı ay sonra yazdığı bir mek- tupla durumu bildirir. Cambndge'de sinema tutkusu iyice depreşir. Dunmadan sinemaya gıder. Hemen bütün sine- ma klasiklerini ızleme olanağı bulur. Elbet, çağ- daş Ingiliz edebiyatının ustalarından da etkilenir. B_unlar içinde en beğendiği ise 'Gökkuşağı' ve 'Âşık Kadınlar' romanlarının yazan D. H. Law- rence'dır. Ilk şıirlerıni de yine bu yıllarda yazar. Yaz aylannda ise Türkiye'deki edebiyatçılarla arkadaşlıklar kuruyor. Bunlar arasında ılk sırala- n Bilge Karasu, Vüs'at O. Bener, Özdemir Asaf alıyorlar. Sonraki yıllarda asker arkadaşı olarak Oğuz Atay da katılacaktır yakın arkadaş grubuna. Tngiltere'de okumanın bir yaran da pek çok çağdaş yazan herkesten önce fark edebilmesi olur. John Berger'ı daha ilk romanı 'Zamanımızın Bir Ressamı' yayımlandığında, 1953'te keşfeder. Ted Hughes, Sylvia Plath aynı dönemde öğren- cilik yaptığı şaııierdir. Yine Raymond VVilliams, F. R, Leaves, George Steiner gibi çağdaş edebiyatın başta gelen eleştirmenlerinin de ders- lerine girer. Yalnız Ingiliz edebiyatına değil, bütün dünya edebiyatına açılan kapılan bulabilmiştir. Böylelik- le, günümüzün 'Şiir Atlası'naulaşacak, 'Çin'den Peru'ya' çeviri serüveni başlar. Çok kaba bir özetini verdiğim bu hayattan nasıl birşiirin çıktığı ise, gelecekyazının konusu olsun. turgayafisekci.com Hulki Aktunç hastanede • Kültür Servisi - Şair ve yazar Hulki Aktunç rahatsızlığı nedeniyle Balıklı Rum Hastanesı'ne kaldınldı. Durumunun ciddi olduğu söylenen Aktunç daha önce de bir süre Ermeni Hastanesi'nde tedavi görmüştü. 1949 îstanbul doğumlu Aktunç İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde gördüğü öğrenimıni yanda bırakarak bir reklam ajansında çalışmaya başladı. Hikâye, eleştiri ve incelemeleri Soyut (ilk hikâyesi, 1969), Yeni Ufuklar, Yeni Edebiyat, Yeni Dergi, Papirüs ve yönetimine katıldığı Türkiye Deften (1973-75) dergilerinde çıkan Hulki Aktunç 'un 'Aşka Kimse Yok' ve 'Bir Yer Göstericinin Hayaö' adlı öyküleri filme alındı. îlk hikâye kitabı 'Gidenler Dönmeyenler' (1976) ile Türk Dil Kurumiı 1977 Hikâye Ödülü'nü, 'BirÇağ Yanguu' (1980) adlı romanıyla 1981 Abdi Ipekçi Roman Ödülü'nü , 'Bir Yer Göstericinin Hayatı' ile 1989 Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü, 'Isüraplar Ansiklopedisi' ile de 1995 Cemal Süreya Şiir Ödülunü kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle