Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA
ARAŞTIRMA
Vahdettin 'in hainliğiniperdelemeye çalışanların Atatürk'ün Samsun 'a çıhşı ile ilgili iddialan da gerçeUerle bağdaşmıyor
Kurtuluşu ömütlemeyegitti
YAHDETTIN
TARTIŞMASINDA
GERÇEKLER
Dr. Alev COŞKUN -1-
padişah
Vahdettin
"•hanT miydi,
d«ğil miydi
biçiminde
gelişen söylem,
temmuz ayında
kamuoyunu
işgal etti.
ICimi yazarlann
mal bulmuş
tüccar gibı bu
konuya eğilmeleri karşısmda Cumhuriyet, konuya
açıklık getırmek amacıyla 21 Temmuz 2005
tarihınde îngilız kaynaklanna dayanarak
"ihanetin belgelerini" açıklayıp, konuya bir
nokta koymuştu.
Bu kez de konu: "Atatürk neden gönderikü?"
" Vahdettin, onu gönderirken kendisine özel bir
görev verdi" gibi yönlere kaydınlmıştır.
Bugün gerek ekonorruk, gerek dış politika, gerekse
yükselen karşıdevrimci davranışlar karşısında, bu
İconu ne yazıkki gündemde tutulmaya çahşılıyor.
Cumhuriyet bu son tartışmalara da bir nokta
koymak için, yine belgelere dayanarak, Atatürk'ün
Anadolu'ya geçişinin nedenleri üzerinde
dunnaktadır.
ÎDAM KARARINA GİDEN SÜREÇ
özeluğraş30 NİSAN 1919: Atatürk'ün 9. Ordu
Müfettişliği'ne atanışı.
19 MAYIS 1919: Atatürk'ün beraberindeki
heyetle Samsun'a ayak basışı.
6 HAZİRAN 1919: tşgal güçlerinin Karadeniz
Ordusu Başkomutanı General Mitae, Osmanlı
Hükümeti'ne resmi bir yazı göndererek "Mustafo
KemaJ ve yanmdaldleri derhaJ istanbuJ'a
çağumanızı talep ederim" dedi. Yazıda Mustafa
Kemal'ın yurtıçınde dolaşmasının kamuoyunu
tedırgin ettığı ilenye sürüldü. (Atatürk'ün
Samsun'a Çıkışı'nın 19. günü)
6 HAZİRAN 1919: Ingiliz Yüksek Komiseri
Amıral Calthorpe'nin Londra'ya gönderdiği rapor:
"~Damat Ferit, tngiliz mandası istiyor~ Padişah
yahıız kendi kişisel güvenliğini düşünüyor."
7 HAZİRAN 1919: Atatürk, Samsun yoluyla
Istanbul'a gönderilmekte olan 10.000 silah sürgü
kolu ve 12.000 top kamasına el koyuyor ve
Havza'da depoda bulunan silahlan evlere taşıtıyor.
8 HAZİRAN 1919: Istanbul'daki îngiliz
Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe, hükümete
yazı yazarak "Kanşıkhk çıkaranlann başını
Mustafa Kemal çeldyor" dedi.
8 HAZİRAN 1919: îngiliz Askeri Ataşesi
Deedes, Başbakan vekili ve Şeyhülislam Mustafa
Sabri Efendi'yi ziyaret etti, Mustafa Sabri Efendi,
Mustafa Kemal'ı göre\'den aldırmak için
Ingilizlerın yaptığı müdahaleden dolayı teşekkür
etti. (Şeyhülislam Mustafa Sabri, M. Kemal'in
atanmasına Bakanlar Kurulu'nda zaten karşı
çıkmıştı.)
8 HAZİRAN 1919: Savaş Bakanı (Harbiye
Nazın) Şevket Turgut Paşa, Mustafa Kemal'e bir
telgraf çekerek, bir istimbot ile Istanbul'a acele
geriye dönmesini istedi. (Dikkat, Mustafa Kemal
henüz 21 gündür Anadolu'dadır.)
10 HAZİRAN 1919: Mustafa Kemal,
îstanbul'a geri çağrılması üzerine bir genelge
yayımlayarak "milli bagımsızhk uğruna bütün
varhğıyla miIkrJe biriikte sonuna kadar
çahşacağma" daır yemin etti ve millete söz verdi.
11 HAZİRAN 1919: Mustafa Kemal,
kendisinin geriye çağnlışının sebebini Harbiye
Bakanı ve Genelkurmay BaşkanTndan sordu.
Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa "Ingilizkr
istedi" diye yanıt verdi. Harbiye Bakanı Şevket
Turgut Paşa ıse 15 Haziran'da "Hükümet
karar verdi" diye karşılık verdi.
11 HAZİRAN 1919: Mustafa Kemal, Padişah
Vahdetrin'e çektiği telgrafta, Istanbul'da
Ingüizlerin emrindeki kişilerin kendisini
Istanbul'a çağırdığını, geriye dönmeyeceğini,
gerekirse görevinden aynlıp vatanın kurtuluşu için
çalışmalannı sürdüreceğini bildirdi. Mustafa
Kemal telgrafinda, "Sizi son ziyaretimde, millet
beni ve kendini inşallah kurtanr demiştiniz. Şimdi
göriiyorum kL milkt baştan ayağa uyanıktır,
bağımsızhk için kuvvetli bir inançla donanmışür"
dedi.
16 HAZİRAN 1919: Posta Telgraf Genel
Müdürü Refık Halit (Karay), postanelere Kuvayı
MiDiye dernekleri tarafından verilen telgraflann
kabul edilmemesini emretti.
SÜRECEK
M
ustafa Kemal'in Ana-
dolu'ya gidişi ve görev
yazısı hakkında yalan
yanlış bir çok yorumlar yapıhyor.
Aslı şudur: Mustafa Kemal'in
görevyaztsmıyazan hükümet de-
ğil, yurtsever Albay Kazım
Bey'dfir.
Mustafa Kemal'in geniş yet-
kilerle donatılmış olarak Ana-
dolu'ya geçtiği bilinmektedir.
Ancak bu yetkilerin saptan-
masında ve genişletıhnesinde, o
günlerde Genelkurmay'da gö-
revli olan ve Cevat Çobanh pa-
şa ile Albay Kazım Bey'in rolü
büyük olmuştur. Mustafa Ke-
mal'in görev ve yetki yazısmı
Genelkurmay 2. Başkanı Albay
Kazım (Inanç) düzenledi.
Albay Kazım Inanç, yurtsever
bir subaydı. Çanakkale Savaşla-
n sırasında Seddülbahir savaşla-
rtna kaülmış, Mondros ateşkesin-
den önceta görevi de Yüdınm Or-
dulan kurmay başkanlığıdır. Bu
nedenle Mustafa Kemal'i çok iyi
tanıyan, seven bir subaydı. Bu
görev yazısının hazırlanmasında,
Mustafa Kemal'in bütün arzu-
lannı yerine getirmeyi bir görev
bümişrir. Zaten Kazım Inanç da-
hasonra Anadolu'ya geçtı. Baş-
komutanlık Meydan Sa\'aşı'na
6. Kolordu Komutanı olarak ka-
tıldı. Bu durum gösteriyorkı Ata-
türk'ün Anadolu'ya geçerken
görevlendirme yazısı onu seven
Genelkurmay 2'ci başkanı Al-
bay Kazım Bey taranndan düzen-
lenmiştir.
Görevlendlrlşln
gerçek nedenl
KaradeniztayılanndaRum çe-
telen faaliyetlenni arttırmışlar-
dı. Bölgedeki en önemli Kuvayı
Mıllıyeciler ise, Giresun yöre-
sınde Topal Osman. Trabzon yö-
resinde Yahya Kaptan'dı.
Rumlann, Pans'te yüksek ses-
le başlayan yaygaralan etkisinı
gösterdi. 200 kişüik bir îngiliz as-
keri gücü Rum ve Ermeni azın-
lıklanm korumak amacıyla, 9
Mart I9l9'da Samsun'a çıktılar
ve Merzifon'u ışgal ettiler.
Ama bu yeterli olmamıştı, Rum
ve Ermeni yakınmalan sürüyor-
du. Bu sırada îngiliz tşgal Komu-
tanlığı'nın baskılan da artmıştı.
Eğer Karadeniz yörelerindeki
Türk çetelerinin Rum ve diğer
azınlıklara yaptıklan saldınlar
kısa sürede önlenmezse, kendi-
leri ışe el koyacak ve gerekirse
bütün yöreyi işgal edeceklerdi.
Izmir'den sonra bir de Karade-
niz'in işgali Padişah ve hükü-
meti telaşlandırmıştı. Bu sorun-
lan yennde çözmek için disiplin-
li ve yetenekli bir komutanın ora-
ya gönderilmesi uygun olurdu.
Mustafa Kemal Paşa bu iş için
tam aradıklan adam değil miy-
di? Hem yetenekliydi, hem de
güvenilirdı. EnverPaşabaştaol-
rnak üzere Ittihatçılara karşıydı.
Üstelik Padişah Vahdettin'le Bı-
rinci Dünya Savaşı sırasında Al-
manya'ya biriikte yolculuk yap-
mıştı ve şimdi bile onun fahri
yaveri unvanını taşımaktaydı.
Hükümet karan ve padişah
onayı çabucak gerçekleştirildi.
Zaten Mustafa Kemal Paşa,
Istanbul'da hiçbir ış yapmadan al-
tı aydır oturmaktan çoktan bık-
mıştır ve düşüncelerini uygula-
yabihnek için Anadolu'da bir gö-
rev almanın fırsatını arayıp dur-
maktadır. Harbiye Nazın Şakir
Paşa, Mustafa Kemal'i maka-
mına çağırarak ona görevini teb-
liğ ettiğinde, Mustafa Kemal'in
sevincinın ne kadar büyük oldu-
ğunu tahrrün etmek zor değildir.
Mustafa Kemal, o mutlu ha-
beri aldığı sıralardaki duygula-
nru şöyle dile getirir: "Ne âlâ
şey, tatih bana öyle uygun şart-
iar hazırlamıştı lo, kendimi on-
lann kucağında hissettiğim za-
man, ne kadar bahtiyarhk duy-
dum, tarif edemem. Bakanhk-
tan çıkarken, heyecanımdan du-
daklanmı ısırdığmu haürtıyo-
rum. Kafes açıbnış, önümde ge-
ntş birâlemvardı. Kanatlannıçır-
parak uçmaya hazırlananbir kuş
{jÖREVLENDÎRME OLMASAYDI İSTASBUL'DAN GİZLİCE AYRILACAKTI
Mustafa Kemal'in îstanbul'a gelişi
ve Anadolu'ya geçme girişimleri
^ f \ Ekim 1918'de imzalanan Mond-
"% f I ros Ateşkes Antlaşması, kayıtsız
»• V-/ koşulsuz Osmanlı devletinin par-
çalanmasına ve işgal edilmesine olanak ta-
nıyordu.
Mustafa Kemal, o tarihte Suriye'nin
Halep kentinde 7. Ordu'nun komutanı-
dır.
Anlaşma koşullan gereği görevden
alınan General Limanvon Sanders'in ye-
rine Yüdınm Ordulan Grup Komutanlı-
ğı'na atanır ve karayoluyla Adana'ya ge-
çer.
Osmanlı devleti ve ordulan içinde bu
ateşkes antlaşmasına hem de sert
bir biçimde karşı çıkan tek kı-
şi Mustafa Kemal'di.
Adana'da, ordu karar-
gâhında Mustafa Kemal,
AB Fuat Cebesoy'la yap-
tığı görüşmede, "Arük
milletin bundan sonra
kendi haklannı kendi-
sinin araması ve ko-
ruması, bizlerin de
mürakün olduğu •
kadar bu yolu gös-
termemiz ve bütün
ordu ile herkeseyar- ,
dım etmemiz lazun- T
dn-" diyerek ilerideki ,
uğraşının ilkelerini çiz-
Mustafa Kemal'in ateş
kes koşullanna karşı çıkma-
sı nedeniyle Yüdınm Ordu-
lan kaldınlır ve Mustafa Ke-
mal 13 Kasım 1918'de îs-
tanbul'a döner.
şijlldekl ev glzll bir
karargâhtı
Mustafa Kemal 13 Kasım
1918ilel9Mayısl919ara-
sında 5 ay 6 gün Istanbul'da
kahr.
Mustafa Kemal'in Istan-
bul'daki girişimleri üç nok-
tada yoğunlaşmıştı:
(1) Hükümette etkin bir
görev alıp kurtuluşu sağla-
mak, (
(2) Şişli'deki evinde ulu- -
sal kurtuluş savaşırun ilk hazır-
lıklannı yapmak ve bu savaşın kadrosu-
nukurmak,
(3) Önüne gelen bir fırsatı yakalaya-
rak Anadolu'da önerilecek bir göreve
gitmek.
Bu olmadığı takdirde:
Sessizce Anadolu'ya geçmek için ha-
zırlanmak.
Bu çalışmalar yapıluken özellikle Ali
Fuat Cebesoy. Kazım Karabekir, Rauf
Orbav, tsmet Inönü gibi önemh kişiler-
le fikır alışvenşı yapmıştı.
Padlçah ve İnglllzlerle
lllsklslnlsıcaktuttu
Mustafa Kemal îstanbul'da kaldığı beş ay
içerisinde padişahla dört kez konuştu, saray-
la ilişkisini sıcak tuttu.
Ingüizlere karşı herhangi atak bir hareket-
te bulunmadı.
Bir plan çerçevesinde hareket eden Mus-
tafa Kemal, kuşkulan üzerine çekmemek için
Ingüizlere yakın gözükmeye çalıştı. Pera Pa-
las'ta Daily Mail gazetesi muhabiri Ward
Price'la yakınlık kurdu, kendisinin îngiliz
yetküilerle görüştürülmesini istedi.
Bu ince taktiklerin zarannı değil yarannı
gördü. Zaten o dönemde Almanlara ve Itti-
hat Terakki'ye karşı olmak önemli bir üstün-
lük sağlıyordu. Ittihat Terakki yönetimıne
kanşmış ve Almanlan desteklemiş
olanlar dışlanıyordu.
Mustafa Kemal'in ise Ittihat
Terakki liderleriyle, özellikle
Başkomutanvekili EnverPaşa
ile geçinemediği herkes tara-
fından biliniyordu.
Aynca Ûdnci Dünya Savaşı bo-
yunca Ahnan kurmaylannın yö-
netimi hakkında keskin eleştirile-
ri ve bu konuda yazdığı rapor-
lar, Alman generallenyle ça-
tışmalan gerek saray
Ingilizler
i
a n
bilinı-
yordu. Öyleyse
Mustafa Kemal,
padişah ve
çevresi gibi,
aynızaman-
da Ingiliz-
ler gibi,
Alman,
Enver Pa-
şa ve Itti-
hat Te-
rakki kar-
şıtı idı.
Bu du-
rum, Mus-
tafa Kemal
için, onu Istan-
bul'da koruyan
bırkimlikyarat-
mıştı. Üstelik
buyük savaşta-
kı, özellikle Ça-
nakkale savaş-
lanndakibaşa-
nlan ona say-
gınlık ven-
yordu.
Mustafa
Kemal, Is-
tanbul'da
bulunduğu
sürede,
biriikte
Ahnanya
seyahati
yaptığı padişahla
ilişkisini sürdürdü.
Onunla dört kez görüş-
müş, padişahı yönlendir-
meye çalışmıştı. Padişah
da Mustafa Kemal 'den
yararlanmanın yollannı
anyor, ordu içindeki
ününden yararla-
nıp onu yanına
çekmeyeçalışı-
yordu.
Ittihat Terakki'nin dağılışından sonra onun
yerine kurulan "Teceddüt Fffkası"na katıldı-
ğına dair çıkan haberleri M. Kemal'in şiddet-
le yalanlaması da kendisine Ingilizler ve pa-
dişah katında yeni bir güven unsuru oluştur-
muştur. Bu aşamada, asıl amacına ulaşmak
için titizlikle saraya ve Ingiltere'ye ters düş-
memeye çalışmıştı.
Örneğin, 7 Şubat 1919'da Istanbul'a gelen
îngiliz General ADenby, Osmanlı hükümeti-
ne, Mustafa Kemal'in General Ali thsan Sa-
bis'ten boşalan 6. Ordu Komutanhğı'na atan-
masını önermıştı. Harbiye Bakanlığı bu gö-
revı Mustafa Kemal'e önerdı. Mustafa Ke-
mal ise Irak sınınndaki Anadolu'dan uzak
bu görevi kabul etmedi. Bu önerinin Musta-
fa Kemal'i Istanbul'dan uzaklaştırmak ama-
cını taşıdığı sanıknaktadır.
Hükümette Harbiye Bakanlığı'nı almak
ısteyen M. Kemal, bu amacına ulaşamayaca-
ğını anlayınca, bütün gayretini Anadolu'da bir
görev almaya yöneltti.
Bunoktada M. Kemal'in yaveri Cevat Ab-
bas'ın ve yakın arkadaşı AK Fuat Cebesoy' un
girişimlerine bakmalıyız
Mustafa Kemal Paşa'nın Çanakkale Sa-
vaşlan'ndan beri yaveri ve çok yakını olan
Cevat Abbas Bey'in eşi Memduha Hanım.
Savaş Bakanı Sakir Paşa'nın akrabasıdır. Ce-
vat Abbas, Şakır Paşa'nın aile çevresine Mus-
tafa Kemal'in kahramanlığı, üstün kişiliği, It-
tihat Terakki ve Enver Paşa'ya karşı oluşu hak-
kında bilgileri ilk elden ulaştırma olanağını
elde etmişti.
Mustafa Kemal anılannda, Şakir Paşa'run
Anadolu'ya tayini için kendisine yardımcı
olduğunu belirtmişrir.
Dönemin Içişleri Bakanı MehmetAK Bey,
Mustafa Kemal'in yakın arkadaşı Ali Fuat Ce-
besoy ve babası tsmail Fazıl Paşa'nın akra-
basıydı. Hürriyet ve Itilaf Fırkası üyesi olan
Içişleri Bakanı Mehmet Ali Bey, Harbiye Ba-
kanı Şakir Paşa ile Mustafa Kemal 1918 Ara-
lık ayında Cebesoylar'ın konağında bir ara-
ya geldiler ve konuştular.
Içişleri Bakanı, Mustafa Kemal'in Ittihat-
çı liderlere olan karşı tutumunu öğrendi ve ay-
nlırken "Siz bizim için korkunç ohnaktan n-
yade, istifade edilebiür bir şahsrvetsiniz" de-
di. Ertesı gün M. Kemal her ıkı bakanla öğ-
le yemeğinde tekrar buluştu. Bu görüşmeler-
den birkaç gün sonra Harbıye Bakanı Şakir
Paşa, Mustafa Kemal'i Başbakan DamatFe-
rit'in yanına götürerek tanıştırdı.
Görev önerisl İçlşlerl
Bakanından oeldl
Samsun'daki Pontus çetelerinin faalıyetle-
rinden şıkâyet eden ve hükümeti süaşuran In-
gilizlere karşı hükümet, oraya bir komutan
göndermeyi kararlaştırdı. Içişleri Bakanı da
kendisinden yararlanılmasını düşündüğü
Mustafa Kemal'i bu göreve önerdi.
Böylece Içişleri Bakanı ve Savaş Bakanı
evet deyince iş başanlmış oldu.
Mustafa Kemal'in Samsun'a gönderilme-
sine karar verilince, öncelıkle îngiliz yetki-
lilenne danışıldığı da kesindir. Bilındiği gi-
bi Başbakan Damat Ferit, Ingüizlere danış-
madan hiçbir karar almıyordu. Ferit Paşa'yla
görüşmesini îngiliz yetkilisi Rjan şöyle an-
latıyor: "Türk hükümeti ilkbahannbaşında,
düzenin merkezi denetim alünda daha hi \ü-
rütühnesi amacıyla befli ölçülerde genel mü-
fetüşükler kurdu. Bunlardanilkivç bmükola-
sdıkla bu göreve tek atama M. Kemal'dL Pa-
şa, özünde eşşiz bir askerdL Fakat bu zama-
na dek göze batabflecek hiçbir siyasal rol oy-
namamıştL Açıkça söyieyebüirim ld, Damat
Ferit Paşa Nisan 1919'da genel müfettişttk ta-
sana hakkında benimle konuştuğuzaman. \L
Kemal adı bana hiçbir şey anlatmamışû. Ben
Damat Ferit'e bu tasanmn akla uygunJuğu-
na karşı kuşkulanmı bfldirdim. Kendisi \L
Kemal ile biriikteyemekyediğhıi,bağhlıgı ko-
nusundaondando>'urucugüvoKe akhğmukm-
disi de onu öyle bir subay olarak kabul ettiği-
ni söyleyerek bana güvence verdi"
30 Nisan 1919'da atama kararlaştınldı.
18 Mayıs 1919'da hükümet toplanrısında
M. Kemal'in görevi onaylandı. Zaten, M.
Kemal yola çıkmıştı. Samsun'a ayak bas-
maya ise bir gün kalmıştı. Işte atamanın ger-
çek öyküsü budur
YARIN: PADİŞAHIN
ANADOLUDAKİ DİRENİŞİ
KIRMA CİRİSİMLERİ
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Uykuda Aldatılan Şehrin
Hikâyesi
Gece karanlığında dalgalar kıyıya dokunup çe-
kiliyor, küçük öpüşler, küçük şarkılar, belirsizliğin
ortalarında bir yerdeyiz. "Los 5 Del Sol" klasik
Küba şarkıları çalıyor. Latin müziğinin çağları es-
kitenritminekapılıp gidiyoaız. O ritımde, coşku de-
rilerine işlemiş, çaresiz ve inatçı birilerinin çığlığı
gizli.
"Kıbns gitti" diyor gazetenin sayfalannı umur-
samaz bir şekilde çeviren Mustafa. "Ne zaman"
diye soruyor Ömen "Gelmiş miydi ki?" Seyhan,
"Gümrük birliği imzalandığında gitmişti zaten,
şimdi yapılan tapuya kayıt işleminden başka bir
şey değil" diyor incecik endamıyla.
Zarai Chapotin de buğulu sesıyle o eski şarkı-
ları söylüyor.
"Irak'ta şimdi ne olacak" diye soruyor sonra Ku-
bilay.
"Amerika usulca Kuzey'e çekilecek, geride uzun,
kanlı bir iç savaş ve şeriat kalacak" diyor Hüsrev.
Peki demokrasi gelmeyecek mi?
Gelmeyecek.
Kendinde olmayanı silah zoruyla mı verecek çir-
kin Amerikalı?
Kuzey önemlidir; Kuzey, Ortadoğu'nun merke-
zidir, Mezopotomya, yani bütün o bölge, Türkiye
dahıl...
• • •
Zarai Chapotin'in ezgisi yükselip alçalıyor, Za-
rai, Louiz Alberto Rodrigez'le dans ediyor, Latin
dünyasının direnişi içinde saklayan eski, Bolivar
zamanından kalma aşk şarkılan uçuşuyor hava-
da.
Peki Küba'da nasıl gidiyor işler?
Fidel, Sovyetleryıkıldıktan sonra "Zero Option"
ilan etti. Küba bir kere daha devrim yaptı. Yeniden
sıfıra döndü ve ayağa kalktı. Pek çok sorun var.
Elektrikler kesıliyor sık sık; ulaşım hâlâ ciddi bir dert.
Sağlıkta, eğitımde tüm Latin Amerika'nın imdadı-
na koşacak kadar iyı olan Küba, ekonomide sıfır-
dan yukan çıkarken zorluklar çekiyor; doğru, ama
devrim ABD'nin tüm çabalanna rağmen ayakta
kalmayı başardı.
"Bundan sonrasını da başaracak" diyor Oktay,
"Küba'da petrol bulundu biliyor musun?"
Umut ve korku aynı anda büyüyor içimde.
Petrol varsa, akbaba da vardır.
• • •
Rakamlar artık bize bir şey söylemiyor.
ölü sayısı yüksek "Amerikan demokrasisini",
Saddam döneminin "demo/(ras/siz//<J/ne"tercihedi-
yoaız hep biriikte. Beynimizin biryerinde birtel kop-
tu. Yalan ruhumuza işledi. Oysa biliyoruz; Batı'da
"sivil toplum'a, kendini kandırmayı öğrettiler ve ders
devam ediyor. "Büyük Birader" her gün biraz da-
ha ustalaşıyor. Insanların boğazı her gün biraz da-
ha sıkılıyor.
Ofkeyse şimdilik zararsızdır ve kendini her gün
yeniden doğuruyor.
Evlerimızi başımıza yıkıyorlar, fabrikaJanmızı bir
bir satıyoriar. Zaten iyi olmayan hukuka, tökezle-
yen eğitime usul usul sızdılar. Artık açıktan, bin yıl-
lık kinleriyle harekete geçmeye hazır hissediyor-
lar kendilerini. Biz hâlâ, umursamaz bir sessizlik
içinde, "bize bir şey olmazabi" "modunda"yız. Di-
şi'yi "Dischi" yazan "Batıcılığı", sinsice ufkumu-
zu kaplayan karanlığın panzehiri sanıyoruz zahir!
• • •
Küba'da umut direniyor. Irak'taysa geleceğimiz
şekilleniyor.
Zarai'nin şarkısı yavaş yavaş geceyi sarıp sar-
malıyor. Güneşin beş delikanlısı, hüzünlü ve diren-
gen geçmişin içimıze ışleyen şarkılanyla şehrin
sokaklannı dolaşıyor.
Şehir, bildiğiniz gibi, derin uykuda.
e-posta: guray.oz a cumhuriyet.com.tr
BAŞSAGLIGI
Değerli büyüğümüz
HAYDAR
INANÇ
ile eşi ve oğlunu
kaybetmenin derin
üzüntüsü içindeyiz.
Yakınlanna ve
Artema-Eczacıbaşı
topluluğuna başsağlığı
dileriz.
ESERKİMYALtd.Şti.
TC
BAFRA ASLİYE 1. HLTOJK
MAHKEMESt
(AİLE MAHKEMESİSIFATIİLE)
EsasNo: 2003/487
Samsun Alaçam Umutlu köyü cıit no: 52 hane
no: 17'de nüfüsa kayıtlı Cafer kızı Döndü'den ol-
ma 20.08./ 1980 Bafra d.lu davacı Nurşen Toklu
ile aynı yer ve hanede nüfusa kayıtlı Dursun oğlu
Emine'den olma 28.09.1977 Orleans Fransa d.lu
davalı Saldıray Toklu'nun TMK nun 166/1-2
maddesi gereğınce boşanmalanna karar verilmiş
olup yapılan tüm aramalara ragmen adresi tespit
edilemeyen davalı Saldıray Toklu'nun, boşanma
ilamının gazetede ilan edildiği tarihten itıbaren 22
gün içinde davalı Saldıray Toklu tarafından tem-
yiz edilmediğı takdirde hükmün kesinleşeceği üa-
nen tebliğ olunur Basın: 36302