Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 2005 ÇARAMB,
HABERLER
CHP'li Onur Öymen: Fini'nin 'Türkiye ılımlı Müslüman ülke' sözü hükümetin suçu
6
AKPdmikuflaınyor'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)
- CHP Genel Başkan Yardımcısı
Onur Öymen, Italya Dışişleri Ba-
kanı Gianfranco Fini'nin "Türkiye
ılımlıMüslüman ülke" sözlenne tep-
ki gosterirken, bu duruma hüküme-
tin yol açtığını söyledi. Onur Öy-
men, "Hükümetüyeleriheryerdedi-
ni öne çıkararakkonuşurveotiir poz-
lar verirlerse Avrupahnın bakışı da
böyle olur" dedi. Gianfranco Fini
çeşitli temaslarda bulunmak üzere
bugün Türkiye'ye gelecek.
Oymen yaphğı açıldamada, Tür-
kiye'nin kimliğini Türkiye yurttaş-
lannın belirlediğini bunun adırun da
laik Türkiye Cumhuriyeti olduğunu
söyledi. Diinyada hiç kimsenin Tür-
kiye'nin niteliklerini tartışamayaca-
ğıru vurgulayan Oymen, "lyi niyet-
le söylenmiş gibi görünse de, bu gibi
• CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AKP'nin din faktörünü sürekli
ön plana çıkarması yüzünden AB ülkelerinin Türkiye'yi ılımlı bir Islam
cumhuriyetine benzettiğini söyledi. Öymen, "Laik bir cumhuriyette din her gün
uluorta tartışılmaz. Hükümet apaçık bir şekilde dini siyasete alet etmektedir.
Tabii Avrupa'dan somut olarak görünen de budur" dedi.
sözJerTürkht'ninlaikcumhumeto]-
ma özettiğininyabancüar tarafindan
değiştirilmek istendigi izlenimini or-
tay/a çıkarmaktadır" diye konuşru.
Öymen, "AB'Kler unutnıamah Id
Türkiye laik olmasaydı AB'ye üye
ülke bite olamazdı. Türkrye'nin bu
özeffiği Avrupaolar tarafindarı kav-
ranmadığı sürece Türkiye'nin AB
üyeUği de gerçekten kabuî görmeye-
eekdemektir" dedi. Hükümetin ba-
şansız olduğu yönlerini din ile ka-
patmaya çalıştıgına da işaret eden
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öy-
men, laik bir ülkede dine ilişkin tar-
tışmalann uluorta ve her gün yapıl-
maması gerektiğini söyledi.
'Fetva veriyorlar'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öy-
men, bu tür tartışmalann sürekli ol-
ması nedeniyle AB ülkelerinin de
Türkiye'yi ılımlı bir Islam cumhuri-
yetine benzettiğini ifade ederken şöy-
le konuştu: "Maalesef hükümet din
faktörünü sürekli olarak ön plana çı-
kanyor. 1 hafta geçmiyor ki Türki-
ye'de din ile ilgili bir tartışma çıkma-
sm. Laik bir cumhuriyerte din her-
gün uluorta tarüsılmaz. Din kutsal
bir konudur ve bu konu uzmanlar ta-
rafindan tarûşıür. Hükümet kendini
din uzmanlannın yerine koyup fetva
vermeye kalkarsa başta başbakan ol-
mak üzere bu rejime zarar verir. Hü-
kümet apaçık bir şekilde dini siyase-
te alet etmektedir. Tabii Avrupa'dan
somut olarak görünen de budur."
Açıklamasıyla tartışma yaratan
Italyan Bakan Gianfranco Fini bu-
gün çeşitli temaslarda bulunmak
üzere Türkiye'ye geliyor. 2 gün sü-
recek ziyaret sırasında yapılacak gö-
rüşmelerde Türkiye 'nin AB 'ye üye-
lik süreci ile Kıbns ve BM reformu
ile güncel bölgesel ve uluslararası ge-
lişmelerin ele alınacağı belirrilirken
iki ülke Dışişleri Bakanlıklan ara-
sında da Geliştirilmiş Işbirliği Pro-
tokolü imzalanacak.
îtalyan Bakan Gianfranco Fini zi-
yareti sırasında aynca Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM
Başkanı Bülent Annç ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan tarafından
da kabul edilecek. Konuk bakan ya-
nn Istanbul'a geçerek temas ve in-
celemelerde bulunduktan sonra ak-
şarn saatlerinde ülkesine dönecek.
Alman bakan Ffscher
'Kapıyı
kapatmanın
bedeli ağır'
• Almanya Dışişleri Bakanı, "AB
kapısının Türkiye'nin yüzüne kapa-
tılmasının maliyetinin çok yüksek
olacağını", bu yönde bir isteğin ise
"dar görüşlülük" olduğunu söyledi.
BERLtV (AA) - Almanya Dışişleri Ba-
kanı Joschka Fischer, "AB kapısının
Türkiye'nin yüzüne kapaülmâsının maü-
yetinin çok yüksek olacağuu" söyledi.
Fischer, AB Komisyonu'nun genişleme-
den sorumlu üyesi Oili Rehn ile görüş-
mesinden sonra yaptığı açıklamada,
"Türkiye'nin modernleşmesinin bölge-
sindeki istikrar için çok önemü olduğu-
nu" belirttikten sonra, "AB kapısuun
Türkiye'nin yüzüne kapablmasmuı maB-
yeti çok yüksek olur" diye konuştu. Tür-
kiye'nin Avrupa'nın güvenliği açısından
önemine işaret eden Fischer, Türkiye'ye
yaklaşık 40 yıldan bu yana AB "ye gire-
ceği vaadinde bulunulduktan sonra, AB
kapısuun yüzüne kapatılması yönündeki
bir isteğin "dar görüşlülük" olduğunu
kaydetti. Rehn ıse Türkiye ile 3 Ekim'de
başlanacak üyelik müzakerelerinin ucu-
nun açık olduğunu belirterek "Bu yokuı-
luk en azmdan hedef yeri kadar önemn"
şeklinde konuşru. AB ülkelerinin Bal-
kan ülkelerine AB üyelik perspektifi ver-
mek gibi ahlaki bir görevleri olduğunu
da ifade eden Rehn, bu bölgenin Av-
rupa'ya ait olduğuna işaret etti.
'Müzakerelerl engelterU'
Avusturya ve
Macaristan'dan
Hırvat tehdidi
• Macaristan ve Avusturya'nin, Hır-
vatistan'la görüşmelere başlanmadan
Türkiye'nin müzakere çerçeve belge-
sini onaylamayacaklan belirtildi.
Dış. Haberler Servisi - Avrupa Birliği
3 Ekim'e kadar Hırvatistan'la tam üyelik
müzakerelerine başlamazsa Macaristan
ve Avusturya'nın, Türkiye'yle müzake-
releri engellemeye çahşacağı ileri sürül-
dü. Almanya'da yayunlanan Frankfurter
Rundschau gazetesinin haberine göre,
müzakerelere başlama tarihi ertelenen
Hırvatistan'dan önce, birliğin Türkiye ile
müzakerelere başlamasuıa Avusturya ve
Macaristan karşı çıkıyor. Habere göre
Macaristan, Hırvatistan'la müzakerelere
başlanmadan Türkiye'nin müzakere çer-
çeve belgesini onaylamayacağını diğer
AB ülkelerine bildirdi. Haberde Maca-
ristan'ın Balkanlar'da banşın sürekli ha-
le gelmesi için Hırvatistan'ın AB üyeli-
ğini Türkiye'nin üyeliğinden öncelikli
gördüğü belirtildi. Macaristan'ın bu tu-
tumunda ısrar etmesi halinde AB'nin ye-
ni bir krize sürüklenebileceğine işaret
edildi. Haberde Kjbns Rum Yöneti-
mi'nin de Türkiye'nin Ankara protoko-
lünü Rum kesiminin tanınmadığı yönün-
de bir ek bildiriyle bağlantılı getirmesi
durumunda, müzakerelere başlanmasına
onay vermeyebileceği belirtildi.
DışişferiBakam\«BaşbakanYardmKraGül,"ulus-
Jararasıflişldterdeçözümarayanveüretentuiumu,
iç pohtikada da insan haklan\e demokrasiyeyapüğj katkılarnedeniyle" İngiltere'nin ünlü üni-
versitelerüıden Exeter t nrversitesi tarafindan fahri doktorav la ödüllendirildi Dışişleri Bakanı
Gül, eşi Hayrünnisa Gül v« kızı Kübra Gül ile haüra fotoğrafi çektirdi (Fotoğraf: AA)
Dışişleri Bakanı Gül:
3 Ekim tarihi
için riskyok
Dış, Haberler Servisi - Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abduilah Gül,
Türkiye'nin 3 Ekim'de AB ile üyelik
müzakerelerine başlaması konusunda
risk görmediğini söyledi. Exeter Üni-
versitesi tarafından kendisine verile-
cek fahri doktorluk unvanını almak
üzere gittiği Ingiltere'de, dün sabah
başkent Londra'da yabancı yatırımcı-
larla birlikte kahvaltı yapan Gül, daha
sonra basın toplantısı düzenledi. Gül,
Türkiye'nin 3 Ekim'de AB ile müza-
kerelere başlaması konusunda Türki-
ye'nin gereken reformlan yaptığını ve
AB tarafından istenen protokolü de
ımzaladığını hatırlath. Türkiye'nın
beklentisını, "3 Ekim'de AB ile tam
üyelik müzakerelerine başlamak ve
sürecin devam ettirilebilir olmasuu
sağlamak" olarak özetleyen Gül, bu-
nun için "çerçeve dokümanın makul
olması ve dönem başkannun olumlu
ve yapıcı bir tavır taİanmasuun" öne-
mine işaret etti. Fransa ve Hollan-
da'da yapılan referandumlann sonuç-
lannın doğrudan Türkiye'nin üyeli-
ğiyle ilişkilendirilmemesi gerektiğini
ileri süren Gül, 3 Ekim'de olası olum-
suz bir gelişmenin Türk ekonomisini
hiçbir şekilde etkilemeyeceğini
savundu. Gül. terörle savaşuı bütün
ülkelerin ortak sorumluluğu ol-
duğunu, bunun için ortak bir platform
oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Ingiltere Dışişleri Bakanı Straw, verilen sözlerin tutulması gerektiğini söyledi
4
Tiirkiye AB^nin sınırı'
• Türkiye'nin AB üyeliğinin dünyadaki
istikrara katkı sağlayacağıru vurgulayan
Straw, Türk ordusunun Avrupa açısından
stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.
Ingiliz bakan üyeliğin Kıbns sorununun
çözümünde önem teşkil ettiğini belirtti.
ELÇtVPOYRAZLAR
BRLTÖEL - Ingılte-
re Dışişleri Bakam Jack
Stravv, Avrupa'nın ge-
nişleme sınırlannın Tür-
kiye'nin doğu sınırla-
nyla belirlendiğini söy-
ledi.
Avrupa Parlamento-
su Dış Ilişkiler Komite-
si'nde Avrupa Birliği
Dönem Başkanı Ingil-
tere'nin 6 aylık progra-
muıı sunmasının ardın-
dan basına konuşan
Straw, AB'nin genişle-
me smırlannın nerede
son bulacağına yönelik
bir soruyu "AvTupa'nuı
suurlannın AB kriterk-
rini yerinegetirmesi du-
rumunda Türkiye'nin
doğu snınian olacağıyö-
nündebirkararverdik"
şeklinde yamtladı. Ge-
nişlemenin Avrupa'nm
kapasitesi ve hızma da
bağlı olacağım vurgu-
layan Stravv, eski Yugos-
lavya'nın da Avrupa sı-
nırlan içine alınmasının
önemine değindi. Stravv
"Genişleme AB'nin de-
mokrasi, bartş ve insan
haklangetirenenönem-
ti motorudur" dedi.
AP Dış DişkilerKomi-
tesi'nde Türkiye'nin
üyelik sürecinde ordu-
nun rolüne yönelik bir
soruyu yanıtlayan Stravv,
Türk ordusunun gerek
Avrupa gerekse Türki-
ye açısından stratejik
önemine dikkat çekti.
Türk ordusunun tari-
hi açıdan önemli birgö-
rev üstlendığini behrten
Stravv, Türkiye'nin AB
üyeliğinin dünyadaki is-
tikrar bakımından da
önemine vurgu yaptı.
Jack Stravv, Türkiye'nin
Batı veya Doğu'ya yö-
nehnek arasında bir se-
çün yapacağuıı belirte-
rek "Hangjsmin danaiyi
olacağını siz karar ve-
TM" şeklinde konuşru.
Türkiye'nin üyeliği-
nin Kıbns sorununun
çözümünde önem teş-
kil ettiğini belirten Ingi-
liz bakan, Türkiye'nin
AB kriterlerini yerine
getirmesi durumunda
verilen sözlerin tutul-
ması gerektiğini sözle-
rine ekledi.
Avrupa Parlamento-
su Dış İliskiler Ko-
mitesi'nde A>rupa
Büüğı Dönem Baş-
kanı Ingütere'nin 6
ayhk programnu su-
nan Stran; Türki-
ye'nin Ban ve>^ Do-
ğu'ya yöneunek ara-
sında bir seçün j-a-
pacağmı belirterek
"Hangisinin daha rvi
olacağına siz karar
verin" dedL Stravv,
konuşması sırasında
izleyicilere öpücük
göndermeyi de ih-
mal etmedL (AP)
'EK PROTOKOL KISA SÜREDE İMZALANACAK'
Babacan: Belgeçokkatı
BRÜKSEL (Cumhumet) - Devlet Ba-
kanı Ali Babacan, Türkiye'nin güneydo-
ğusunda süren terör konusunda uluslara-
rası işbirliği ve desteğe ihtiyaç duydukla-
nnı söyledi.
Başmüzakereci sıfatıyla temaslarda bu-
lunmak üzere Brüksel 'e gelen Babacan, Av-
rupalı parlamenterlerin güneydoğudaki
duruma yönelik sorulanyla karşılaşü. Böl-
genin geri kalma nedenleri arasında terö-
rü göstererek bu konuda Türkiye'ye veri-
len desteğin yetersiz olduğuna dikkat çe-
ken Babacan, "Terörle mücadelede ulus-
lararası topluluğun verdiği destegin nıik-
tanndan memnun değüız" dedi.
Parlamenterlerin Ermeni meselesi, Kıb-
ns, Vakıflar Yasası, azınlık haklan konu-
lanndaki sorulannı yanıtlayan Babacan,
müzakere çerçeve belgesinin hiçbir aday
ülkeninki kadar katı olmadığına işaret et-
ti. Katüım müzakerelerinin kolay ve kısa
olmayacağını bildiklerini ifade eden Ba-
bacan, "Bu süreçtezortuldarvçengeflerola-
cak.bizsabuiıvehoşgörülübirtutumlaçok
çabşacağız" dedi. Türkiye'nin en erken 10
yıl içinde AB üyesi olabileceğini söyleyen
Babacan, Türkiye'de siyasi eğüimin re-
formlan sürdürmek olduğunu ifade etti. Ba-
bacan, AB ile müzakerelere başlamanın ön
koşulu olan ek protokolün teknik çalış-
malann ardından en kısa zamanda im-
zalanacağını da belirtti.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Almanya'da
Sol Muhalefet
Oskar Lafontaine iflah olmaz bir muhalif. Iktidar
koltuğunu bir yana bırakıp, hem partisinin başkan-
lığından hem de maliye bakanlığından istifa ettiği
zaman tuhaf tuhaf baktılar bu garip poiitikacıya.
Almanya'nın kodaman siyasetçileri güldü; büyük ser-
maye, finans dünyası adeta bayram etti.
"Oh kurtulduk" diye gazetelere ilan bile verdiler.
Peki, çok mu muhalif bu Lafontaine?
Düzeni baştan aşağıya değiştirip yeni birdüzen
mi kurmak istiyor? Hayır. Ama yeni dünya düze-
ninin tekerine çomak sokmak istediği, özellikle fi-
nans dünyasıyla kavgalı olduğu söylenebilir. La-
fontaine, yeni dünya düzeninden ve ağır basan fi-
nansal politikalardan kaygılıdır. Oskar, üst üste
yumruklarla sersemlemiş ve hakem sayarken güç-
lükle doğrulabilmişlerin, işsizlerin, kapı önüne ko-
nulacaklar listesinde ismi olanlann, elindeki para-
ya bakakalan emeklilerin liderliğine soyunuyor.
• • •
Alman sermayesi, Demokratik Almanya'yı sınır-
lan içine kattıktan sonra içeriye döndü ve çalışan-
lann, emeklilerin, işsizlerin haklannı ellerinden almak
için hızlı bir yıkıma girişti. Büyük sermayenin bu
programını uygulamak da klasik popülist sosyal
demokrat bir söylemle muhafazakârlann iktidanna
son veren Sosyal Demokrat Parti'ye düştü.
Gerhard Schröder, geçmiş yıllann kot panto-
lonlu "asi" çocuklarıyla kurduğu koalisyonla, kısa,
ama çok kısa sürede, uluslararası sermayenin kar-
şı konulmazlığını ve neoliberal politikalann çekici-
liğini kavradı.'
Lafontaine kavrayamadı!
• • •
Schröder - Fischer kumpanyası, sosyal hak na-
mına ne varsa silip süpürdü. Seçim kazanmak için
oy gerektiğini bile unuttu zaman zaman. Ateşteki
kestaneleri, avucunun içi yana yana çekti kenara.
Muhafazakârlar ellerini ovuşturarak beklemeye
başladılar ve sonunda Schröder havlu attı.
\şte tam o sırada bir şeyler oldu.
Sosyal demokrasi karıştı. Muhalifler "Seçim Al-
ternatifi" adı altında isyan ettiler. Işten atmalan, üc-
ret kısıtlamalarını, neoliberal politikalan eleştirme-
ye başladılar. Aralannda komünistlerin, partisinden
nefret etmiş sosyal demokratların, küreselleşme
karşıtlarının bulunduğu bu tuhaf örgütlenmeye,
SPD'nin korkulu ruyası Lafontaine de katıldı. Bu
gelişmeye Demokratik Sosyalizm Partisi PDS'le,
seçim sonrası Sol Parti'de (ünkspartei) birleşme-
yi öngören işbirliği eklendi. Kamuoyu yoklamala-
n, Doğu eyaletlerinde yüzde 30, Batı'da yüzde 8,
ortalama yüzde 12'lik bir oy potansiyeline işaret
ediyor.
Bu yeni oluşumun sözcülerinden birisi de yakın-
dan tanıdığımjz bir Türk politikacı: Murat Çakır.
Murat, yeni parti ile Alman politika sahnesinin çeh-
resinin değişeceğini ve ülkenin politik koordinat-
lannın sola kayacağını güvenle söylüyor. Murat'ın
asıl üzerinde durduğu ise seçimden sonra kuru-
lacak Sol Parti'nin çevresinde oluşacak parlamen-
to dışı muhalefet, yani sokak.
Gerçekleşebilecek bir hedef olup olmadığını bi-
lemiyorum. Bu kuşkunun bir nedeni, Alman ser-
mayesinin ekonomik ve siyasal vahşetini daha art-
tıracağına dair somut bilgiler. Ikinci neden, neoli-
beral politikalara muhalefetin, "nasıl" sorusuna
açık, netyanıtlarverememesi, gelecekte "reelpo-
litiğin" ağır basacağı kuşkusunun giderilememe-
sidir. Ama yine de Almanya, önümüzdeki sonba-
harda değişik bir Almanya olabilir.
"Yüreği solda atan" Lafontaine ve arkadaşlan,
tekellerin, uluslararasıfinansçevrelerinin ve SPD'nin
ezberini bozacak gibi görünüyorlar.
e-posta: guray.oz'/ cumhuriyet.com.tr
Özel okullar sınavı açıkianıyor
• tstanbul Haber Servisi - Suıav Yürütme Kurulu
Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu yaptığı açıklamada,
2005 yıh Özel Okullar Smavı sonuçlan, okullann
taban ve tavan puanlan, suıavda ilk 5 sırayı alan
öğrencüerle diğer istatistiki bilgilerin, bugün saat
11 .OO'de, Beyoğlu'daki Türkiye Özel Okullar Bir-
liği merkezinde basuıa verileceğini bildirdi.
Yargıtay'dan yalanlama
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Başkan-
lığı, Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan " Yargının
temel sorunu yolsuzluk" başlıkh habere konu edi-
len anketin 6 yıl önce yapıldığını ve somut bilgi-
belgeye dayanmadığını açıkladı. Yargıtay Başkanlı-
ğı adıina yazıh açıklama yapan Yargıtay Genel Sek-
reteri Uğur Ibrahimhakkıoğlu, "6 yıl önce yapılan
anketin, 'Hükümet yargıyı siyasallaşfınyor' eleşti-
rilerinin yapıldığı bir dönemde dunıp dururken
manşet olmasımn ardındaki amaç bellidir"dedi.
Cumhupbaşkanlığı'ndan uyarı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu kurum
ve kuruluşlanna bir yazı gönderen Cumhurbaşkan-
hğı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, değişik za-
manlarda kimi kişilerin Cumhurbaşkanlığı üst dü-
zey görevlilerinin yakıru olduğunu ileri sürerek,
adlannı kullanarak ya da Cumhurbaşkanlığı görev-
lisi olduğunu belirterek istemlerde bulunduklan
yönünde bilgiler alındığınj belirtti. Nehrozoğlu,
tüm kamu kurum ve kuruluşlannın, bu gibi başvu-
ru ve istemlerle ilgili herhangi bir işlem yapmadan
önce Cumhurbaşkanlığı ile görüşmelerini istedi.
Küpt-Dep'in faalîyeti durduruldu
• DıYARBAKER (AA) - KHpattlması istenen Kürt
Demeği'nin faaliyetleri durduruldu. Derneğin "fe-
sih ve dava sonuçlanıncaya kadar dernek faaliyetle-
rinin durdurulması"yla ilgili dava Diyarbakır 2'nci
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Dernek
avukatlan savunma için süre isterken yöneticilerüı
Kürtçe savunma yapması için tercüman istediler.
Mahkeme heyeti, dava sonuçlanıncaya kadar der-
neğin faaliyetlerinin durdurulmasma karar verdi.
AİHM: 6ündüz adil yapgılanmadı
• BRÜKSEL (ANKA) - A\Tupa İnsan Haklan
Mahkemesi (AİHM), Aczimendi tarikaö lideri
Müslüm Gündüz'ün baş\r
urusunu değerlendirdi.
Mahkeme Gündüz'ün adil yargılanmadığına karar
verdi. Gündüz'ün tazminat talebini reddeden
AİHM, Türkiye'yi sadece mahkeme masrafı
olarak 1500 Avro tazminat ödemekle cezalandırdı.