19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SeJdronik posta: dertzsom©cumhuri¥etctmı.tr Tei: CL212J»12 05 05 Faks: 0,212,512 44 9? SAYFA 17 Çozum SSK'den Sağlık Bakanlığı'na geçen Okmeydanı Hastanesi'nde poliklinik kuyruklannın azaldığını çünkü muayeneleri asistanlann yaptığını ve her türlü evraka asistanlann uzman doktor kaşesi bastığını biliyor musunuz? - Kamusal sırtar yabancıların eline geçiyormuş. "Içgüveysi gibiyiz!" Telekom'un sahibi belli değilmiş. Faili meçhulden sonra, sahibi meçhul! Havuz Suat özbilgi: "Birhavuzu18 musluk 34 haftada dolduruyon aynı havuzu 34 haftada kaç musluk boşaltır? Doğruyanıt 18 olmakla biıiikte futbol havuzunu 4 musluk boşaltır!" Düzmece # Akif Kökçe: J l "Dünyanın bir yanı savaşla, diğer yanı terörle boğuşuyor. Yeni Dünya Düzeni diye pazarladıklannın ne olduğu ortaya çıktı: Yeni Dünya Düzensizliği!" İKTİDAR yanlısı Islamcı gazete Vakit, bır süredir Istanbul Tıcaret Üniversitesi aleyhine asılsız yayınlar yapıyor. Üniversite yönetiminin Masonlann elinde olduğunu iddia ediyor, rektörü Masonlukla suçluyor. Bu arada Istanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sart Sevener'in görev süresi bitiyon mütevelli heyet rektörün görev süresini uzatmak için toplanıyor. Istanbul Ticaret Odası'nın kurduğu Istanbul Tıcaret Üniversitesi'nin mütevelli heyet başkanlığını Milli Istihbarat Teşkilatı'nın eski müsteşan, eski büyükelçi Köksal Sönmez yapıyor. Istanbul Valisi Muammer Güler'in de üyesi olduğu mütevelli heyet, Prof. Dr. Sevener'in başanlı çalışmalannı dikkate alarak görevine devam etmesini planlarken Adalet ve Kalkınma SiftahPartisi Milletvekili Nevzat Yalçıntaş'ın Istanbul Ticaret Odası Başkanı seçilen oğlu Murat Yalçıntaş'ın buyruğu geliyor: Prof. Dr. Sait Sevener'in görev süresi uzatılmaya; yerine Prof. Dr. Ateş Vuran rektör yapıla! Ateş Vuran kim? Tansu Çiller'in devri iktidannda Özer Çiller'in kontenjanından Türk Hava Yollan Denetim Kurulu üyesi... 199O'lı yıllarda şeriatın kol gezdiği Marmara Üniversıtesi'nde rektör yardımcısı. Şimdilerde, Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in yakını; Maliye Bakanı Kemal Unakrtan'ın yakın dostu. Milli Istihbarat Teşkilatı'nın eski müsteşarı Köksal Sönmez'in başkanlığındaki Istanbul Ticaret Üniversitesi mütevelli heyeti, Murat Yalçıntaş'ın buyruğunu yerine getiriyor ve Rektör Prof. Dr. Sait Sevener'in görev süresini uzatmıyor. Fakat Prof. Dr. Ateş Vuran'ı da rektörlüğe atamıyor. Ne de olsa memlekette demokrasi var! Üniversitenin mütevelli heyeti, Prof. Dr. Vuran'ı altı aylığına vekaleten rektörlüğe getiriyor. AJtı ay sonra yeni bir "pazariık" yapılacağı anlaşılıyor. Ne de olsa işin özünde "ticaret" var! Türban ticareti... Vakıf üniversitelerini türbana açacak ticaretin siftahı Istanbul Ticaret Üniversitesi'nde deneniyor. Doğrusu teşkilat iyi çalışıyor... SESSlZSEDASIZ(') ÜZERJNL Hasan Âli Yücel'i tanımayan bilgiç BİR süre önce Istanbul'daki Giresunlular kendi aralannda toplanıyor. Anılar tazelenıyor, dostluklar pekiştiriliyor, memleketten son haberier paylaşılıyor, falan filan... Derken "Giresun için neler yapabiliriz" konusu gündeme geliyor; projeler tartışılıyor. Bir Giresunlu, Görele ilçesindeki Hasan Âli Yücel'in baba evinin onanlarak kültür merkezine dönüştürülmesini öneriyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz akı milli eğitim bakanlanndan Hasan Ali Yücel'in baba evinin kültür merkezine dönüştürülmesi düşüncesi toplantıya katılanlan heyecanlandırmışken bir kişi itiraz ediyor. "Mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim diyen bakanı mı yücelteceğiz?" Dönüp bakıyoriar: Bu kişi Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı lETT'nin Bilgi Işlem Daire Başkanı Giresunlu Mustafa Coşur. Sevgili Uğur Mumcu, "Bilgi sahibi olmadan fıkir sahibi olunmaz" derdi... Şimdilerde, kimilerinin bilgi sahibi olmasına da gerek kalmadı; bilgi müdürü olup çıkıyoriaıi Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ı yahoo.com Çözümü buldum: Sadece oy pusulası şeklindeki türbanlara izin verilsin! ÇED KOŞESt OKTAY EKİNCt Kongrede 'dinci' korsanlık! İstanbul a ve Tûrkiye'ye kentleşme sorunlarını anımsa- tan Dünya Mimarhk Kongre- si'nin 3. günü (06.07.2005) başlıyordu... MflMyet'inmanşe- tini okuyanlar, telefonlanmızı kitlediler; "Belediyenin tstan- bul rehberindeki bu sayfalar- dan haberiniz var mıydı?'' Yanıtımız "Yoktu" olsa da keyfimiz kaçmıştı... Bir daha elde edemeyeceğimız en değer- li saatlerde gündemimizi *mi- marhk" yerine yine şu bilime saygısız "siyaset" belirliyor- du... Büyükşehir Belediyesi'nin yayını olarak dağıtılan "tstan- bul City Guide* adlı Ingilizce kent rehberi, "TürkiyeCumhu- riyeti"ni dünya mımarlanna adeta "şikâyef ediyordu... Rehbere göre Istanbul'un tarih- sel görkemini yitirmesindeki "baş sorumlu" cumhuriyet re- jimiydı... Arabi' tstanbul! Kitapçıktaki "İstanbul" adı- nın "Arapça"yı andıran yazı grafiğiyle, geçen ay yapılan Müan-Lherpool maçına ait afişlerdeki "benzer karakter" de belli ki "aynı kafa"nın ürü- nüydüler. Maçı izleyen 3 milyar insana tstanbul "Arabi" bir kim- likle tanıtılmıştı. Şimdi de aynı "mesaj"binlerce yabancı mimara verilmek isteni- yordu... Rehberdeki "görüşler"i okudu- ğumda ise 1990'la- nn ortalanndaki benzer "belediyeya- yınlan"nı anımsa- dım. Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Mart 1994 seçimlenni ka- zandıktan sonra hazırlattığı "tstanbulYeniden Yaprianıyor" adlı kalın ve gösterişli kitabın "önsöz"ünde, "başkan imza- srvla" bakın neler yazılmıştı: "Istanbul, dört lata yedi iklime hüküm salan gücün zirvesini yaşadığumz imparatorlukgün- İerinin simgeshdi (1923'e ka- dar)... Tarihin bir gün kendine (Osmanlı dönemine) döneceği günü bekledi; işte o gün de (1994 seçimleriyle) geldL." Aynı kitabın "Tarihin Ko- runmaa" başlıklı bölümü ise Ayasofya resminin üzerine ya- zûmış şu "hadis"le başlıyordu: "tstanbul elbette ve muhakkak fethohuıacaktır~." "korsan bildirT gibi kongrede dağıtıldığı anlaşıldı. (Milliyet- 09Temmuz2005) Oysa böyle bir dünya kong- resine ev sahipliği yapabilme- mizin temel nedeni, Türki- ye'nin "CumhuriyetDevriıni" sayesinde edindiği M çağdaş,la- ik, demokrat ve aydınhk künli- ği" değil miydi? 'Siyasi rehber'in sahipleri, eğer kongredeki, örneğin "Mi- mariar Odası-Türkiye Kongre- leri Standı"m gezselerdi; ülke- mizde "planlama"nın, "kim- likli mimarTnın ve "Anadolu uygarlıklanna saygTnın ancak "İ920'krden sonra başlayabü- diğuıi" öğrenirlerdi. Hele, Büyükşehir Beledıye- si Başkanı Mimar Kadir Top- baş' ın da desteğiyle hazırlanan 4 cıltlik "İstanbul Mimarhk Rehberi"ni inceleselerdi, bu kenti bezeyen "Cumhuriyet ya- püarTnın tarihsel peyzajlara ne kadar "özenü" olduklannı gö- rür, belki de tt korsanhk"lann- dan vazgeçerlerdi... 'iDO'nun feribotian 'Korsan' büdiri Geçen hafta dünya mimarla- nna dağıtılan "siyasP rehberin de işte o yıllarda basıldığı ve "depodan çıkaröhp" adeta Ne var ki bir "merak"ımızı da dile getirmeden edemeyece- ğım. Acaba bu kitaplan hazır- layanlar, 1950'lerden sonra "Cumhurrvetin te- mel ilkeieri" terk edilmeyebaşlan- dığında, örneğin bir Menderes'in tstanbul'daki sayısız tarihi eseri "Ameri- kan otomobüle- rine yol açmak için" yıktığıru da neden yaz- mazlar?.. Istanbul'a 'Arap Ya da Turgut kenti' imaJL- özal'ın "tarihi saray bahçeleri''ne 5 yıldızh otelleri sn-alamasından neden yakın- mazlar?.. Ne var ki bu kişileri "tstan- bul'un tarihi Idmliğini yok edenler" arasında anmadıklan gibi, "adlannı* da yine İstan- bul Büyükşehir Belediyesi'ne ait "ÎDO feriboüan''nda yaşa- tıyorlar; her fırsatta "hayran- uklannı" belirtiyorlar... Sözde "kültür"den yana gö- rünen "kültür yoksunu" siya- setleri de zaten işte bu örnekler- le açığa çıkıyor... Dünya Mimarlık Kongre- si'nde çok önemli ve değerli zamanlanmızı ne yazık ki işte bu aymazhğa da ayırmak zo- runda kaldık. Neyse ki dünya mimarlan, kongreyi "iç poiiti- ka"ya ve "dm ticaretTne alet etmek isteyenlere aldırmadılar. tstanbul'da "kentier ve mimar- hk"! doyasıya tartışmanın key- fini çıkarttılar... oekincicı cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicaka turk.net HARBI SEMİHPOROY Sİ J| semihporoy(ğyahoo.com o r °° TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARJKAN 13 Temmıız tcww.mumtaz-arikan.com SOVYETLER BERLİN'İN TESÜMİNİ İSTİYOR! 1948 'DE BUGUM, DOĞU SLOKU/V&A YAYfMLANAN ENFLASYON MEDENIYLE ALMAN M/4GKI SON DERE- CE oeĞER Y/nte'fJCEj ASO, YENI ALMAN AAAÜKLA/S/ &AS77&4&/4K PİyASAYA SÜIBMUŞTIİ. SSCB, PURUMA ŞlOt>£TL£ £H£Ç/ ÇtKMIŞ, GEZlUM &}ÇLAM/f77~ \,RUSU\g/M ŞATT BEGUN'l ASLU- KSSİİ.MESİ, MU TTE&KLE/Zf HAVA YOLUY1-A B£&LİN'ı i>EST£KL£/Uf£y£ İ7MİŞ- 7İ. A6US7T2S <4Yf &4ŞL4GfHC>ı4y g/ŞrfCf Et-ÇILE- STAL/AJ'l-E SomtlNU GOISÜfMES/PE ÇÖZOM İ 8İR Y/L SÛR.ECEKTİ.. tSTANBUL 9. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK AKTTIRiMA İLANI Dosya No: 2005 2870 Esas Bır borçtan dolayı rehııüı ve aşagıda cıns. miktar ve kıymetlen yazılı menkul mal açık arttırma suretıyle satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 18.07 2005'tarihınde, saat 14 OO'ten 14.15'e kadar Adliye önü Otoparkı Sultanahmet'îst adresınde yapılacak ve o gün kıy- metlerin % 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflannı geçmek şartı ıle teklıfte bulunana ihale olunur. Bınncı arttınnada böyle bır alıcı çıkmaması halınde 25 07.2005 günü aynı yer ve saatler arasında 2. arttırma yapılarak kıymetlerıtun % 40'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış ve pay- laştırma masraflannı geçmek şartı ile teklıfte bulunana satılacağı, rehı- nin satış bedeh Ü2ennden % ... KDVnın ahcıya ait olacağı ve satış şart- namesının ıcra dosyasmdan görülebıleceğı, masrafı venldığı takdırde şartnamenın bır ömeğının ısteyene göndenlebilecegı, fazla bilgi ısteyen- lerin yukanda yazüı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan ilan olunur. Muhammen kıymetı: 30.000.00 YTL. Adedı: 1 Cınsı (Mahıyetı ve önemli nıteliklen)1 34 ZF 9574 plaka sayılı Volks- wagen marka LT Volt Panelvan Hr tıph, kırh beyaz renklı, 2001 model kamyonet nitelikli. Basın: 33126 BÜYÜKÇEKMECE 3. AS1İYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No- 2003 116 - Karar No 2005 331 Davacı Atılla Yürüer vekılı Av Sadettın Lçar tarafından da\alı Zafer Fııat ale>hıne mahkememıze açılan borçlu ol- raadığının tespıtı ve senet ıptalı davasının yapılan duruşma- sı sırasında tûm aramalara ragmen bulunamayan da\ alı Za- fer Fırat'a duruşma gününün ılanen tebhğ edüdığı 25 05.2005 tarıhınde da\anın kabulüne, davacının peşınat olarak ödemış bulunduğu 400 000 000 TL'nın da\a tarıhın- den ıtıbaren yasal faızı ıle bırlıkte davalıdan alınıp davacıva ödenmesme, 17 11.2003, 17 12.2003, 17 012004, 17 02 2004, 17 03 2004. 17.04.2004 \adelı 310 000 000 TL'lık 6 adet toplam 1 860 000 000 TL'lık senetlenn ıptalı- ne. 1 860 000 000 TL'ltk senetler ıçın borçlu olmadığının tespıtıne, Almması gereken 122 040 000 TL'hk karar \e ılam harcından pesın alınan 31 050 000 TL harcın mahsubu ıle eksık alınan 90 990 000 - TL karar ve ılam harcınm ha- zıne adına da\alıdan tahsılıne. avııkatlık asgan ücret tanfe- sınce takdıren 350 000 000 TL avukatlık ucretının davalı- dan alınıp kendısını vekılle temsıl ettıren dasacıya \enlme- sıne, Davacı tarafından vapılan toplam 23" 570 000 TL mahkeme masraflannın davalıdan alınıp da\acıya \enlme- sıne karar \erılmış olup, Işbu gazete ılanının yavınlanma- sından ıtıbaren 7 gün sonra da\alı ZAFER FIBAT'ın 15 günlük tem>ız sûresının başlayacağı hususu ılanen teblığ olunur. 6 7 2005 Basın 33040 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU 'Çantalar ve Hırsızlar'a Devam Çanta taşıma alışkanlıklan toplumlara göre değişi- yor, bunu deneyimlerimden biliyorum. Geçen yazım- da 1950'li yıllarda, Türkiye'de 'sırt çantası nedir" pek bilinmezken aynı yıllarda Almanya'daki ilköğretim öğ- rencilerinin büyük çoğunluğunun okula sırt çantası ile gittiğinden söz etmiştim. Bir farklılık da lise ve üniver- site öğrencilerinin çanta taşıma alışkanlıklannda orta- ya çıkıyordu. 196O'lı yıllarda Türkiye'de üniversite ög- rencileri genelde çanta taşımazlar, daha "havalı" bul- duklan için kitaplannı elde taşııiar, lise öğrencileri de onlara özenirlerdi. 1963 yılında yükseköğrenim için Al- manya'ya gıttiğimde beni belki de bu nedenle en şa- şırtan görüntülerden biri de üniversite öğrencilerinin ellerindeki tıka basa kitap dolu, korüklü çantalar oldu. Yalnızca öğrenciler değil, genç yaşlı tüm öğretim üye- leri de çanta taşıyoriardı. Kitap dolu çanta, akademik düzeyde bir "statü simgesi" idi ve en makbul olanlan da kenarlan eprimiş, boyalan atmış, kullandıkça me- şinleşmiş gerçek deri çantalardı. Bir çantanın kullanıl- mışlığı sahibinin eskiden beri kitaplarla haşır neşir ol- duğunun göstergesiydi. Almanya'da ilk edindiğim ve yedi yıl sadakatle taşı- dığım çantam, 1970 yılının eylül ayında düzenli bir işe girince yerini o zamanlar modaolan, bizde "Bond" di- ye adlandınlan o köşeli çantalardan birine bıraktı. Bu çantayı 1980'lerin sonuna kadar farklı boy ve renkler- deki benzerteri izledi. Ama ne yalan söyleyeyim bun- lardan hiçbiriyle öğrencilikyıllanmın o tek çantasıyla ol- duğu gibi içsel bir ilişki kuramadığımdan birçok kez çanta taşımaktan vazgeçmeyi düşündüm, fakat yılla- rın verdiği alışkanlıktan olsa gerek bunu bir türlü başa- ramadım. Sonunda imdadıma bir hırsız yetişti, son ev- rak çantam çalıştığım işyerinde bilinmeyen biri tarafın- dan içindeki değerli değersiz bir yığın "nesne" ile bir- likte çalındı. Çevremdeki ınsanlar yaşadığım bu "fe/a- ket" karşısında bende bekledikleri ölçüde bir üzüntü göremeyişlerine çok şaşırdılar. Bense yaklaşık otuz yıl- dır taşıya taşıya sol kolumun sağ koluma göre bir san- tim kadar fazla uzamasına neden olan "çanta hamal- lığrnöan kurtulduğuma için için seviniyordum. Bunu birilerine söylesem mutlaka "tuhaf" karşılarlardı, hiç sö- zünü etmedim, onlar da tepkisizliğime şaştklanyla kal- dılar. Askılı omuz çantası taşıma alışkanlığım o htrsızlık olayından sonra başladı ve bugünlere kadar geldi. Di- le kolay, tam yirmi beş yıldır bu tür çantalardan taşıyo- rum. Gün boyunca yanında bir sürü tvır zıvırtaşıma alış- kanlığına sanip insanlardan biriyim. Kimlik, kredi kart- lan, basın kartı, kartvizitier, anahtar demeti, iki kalem, küçük bir ilaç kutusu, en az bir kitap gibi gerekli şey- lerin yanında hiç içmesem de iki pipo, bir paket pipo tütünü, bir pipo kanştıncısı, bır paket sigara, çakmak vb. türden nesneleri yanıma alınm, dolayısıyla bu vaz- geçemeyiş beni ille de bir çantaya "mahkûm" eder.» Sanınm bu "mahkûmiyet"ten de kurtuluyorum bu- günlerde. Ikinci kurtuluşumu da yine bir hırsıza borç- luyum. Geçen hafta başında Türkiye Yayıncılar Biriiği tarafından Taksim Alanı'nda bir otelde düzenlenen "Ba- nş ve özgüriük Odülü" törenine giderken güpegündüz soyuldum. Hırsız, askılı omuz çantamın fermuannı açıp içinden kimliğimin, kredi ve diğer kartlartmın bulundu- ğu cüzdanı almış. Soyulduğumun farkına üç gün son- ra aldığım bir "müjde" ile vardım. Hırsız, kredi kartlan- nı ve sağlık sigortası kartımı aldıktan sonra cüzdanı Tak- sim'deki Kabataş metrosu inşaatına atmış. Müjde, o inşaatın şantiye şefi Celal Kurtul Bey'den geldi. Kre- di kartlanm ise kullanılmamış. Bunu, hangi türden olur- sa olsun, çanta taşıma alışkanlığıma kesin bir son ver- me yolunda bir uyan olarak değeriendiriyorum. Baka- lım çantasız yaşam nasıl olacak? Geçen pazar günü de Silivri'deki bir alışveriş mer- kezinin otoparkında otomobilin içinden eşimin çanta- sını çaldılar. Bir arkadaşıyla biriikte aldıklannı arabanın bagajına yerleştirirterken kaşla göz arasında gitmiş çanta. Üstelik hırsızı da göımüşler, ama on bir - on iki yaşındaki o çocuğatoz kondurmamışlar. Sonuçlan iti- banyla en can yakıcısı da bu hırstzlık oldu. Çantayla bir- iikte evin anahtartan, kimlik kartı, kredi kartlan, hiç de azımsanmayacak miktarda para, sürücü belgesi, ara- ba ruhsatı ve daha bir yığın önemli evrak grtti. İki gün- dür eşim de benim gibi "Çantasız biryaşam acaba na- sıl olur" sorusu üzerinde kafa yoruyor. Bunlar yaşanmasa, "Herşerde bir hayır vardır," sö- zü nasıl doğrulanacak? "Çanta" ise burada bir simge yalnızca, biraz da "kıssadan hisse" belki. e-posta: dkavukcuoglu© superonline.com Faks:0212-234 68 73 B U L M A C A SEDATYAŞAYAN 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 SOLDANSAĞA: 1/ Özellikle lastikleriyapış- tırmakta kulla- nılan ko\oı ve yapışkan mad- de 2/Bırbu-ıne çok benzeyen iki şeyin kanş- ması. 3/ "Sö- zün —ile dü- şürgil" (Yunus Emre) . Ha- murun yapış- maması için tepsiye serpılen un. 4/ Elçilik .. uzmanı... Budizm'in, „ Buda'yla tek vücut ol- mayı amaçlayan kolu. 5/ Içine başka bır sıvı ^ katılmamış içki.. Dol- ^ makalem. 6/ Bır çeşit 6 pamuklukumaş...Pay- 7 lama. azarlama 7/Ün- 8 lü bır Fransız trajedi 9 yazan. 8/"Meh-ıbürc- i ânzında gönül oldu hâle mail / Bana kendi tali'imden bu siyah — düştü" (Şeyh Galip)... Boru sesi. 9/Kıraya verilerek gelir getiren mülk... Küçük tekne kaptam. YüKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Bir salonda raket aracılığıyla oynanan bir tür top oyu- nu.. Nazi partısinin hücum kıtasını simgeleyen harf- ler. 2/ Ha>"vansal katı yağlar ve bitkisel sıvı yağlarda bulunan bir asit. 3/Adlan sıfat yapmakta kullanılan bir yapım eki.. Ahşvenş. 4/ Hisse, pay... "Kuzgun —": Heykelcimiz 5/ tnsanın bedensel ve ruhsal dengesini bozan her türlü etkene verilen ad... Iran'ın plaka işa- reh. 6J Bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm... Boyalann uıceltilmesinde kullanılan sıvı. 7/Aşın şiş- manlık 8/Olumsuzlukbelirtenbirönek. Birgözren- ği... Titan elementının simgesi. 9/Bir fılm konusunun ortalama on sayfa uzunluğundaki yazılı özeti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle