26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SÖZ OKURUN Fikret Dağlıoğlu [email protected] Fax:0 212 513 90 98 Ataköy'iin akciğerlerîne çarşı TOKİ tarafından Ataköy 6. Kısım'da başlatılan 950 ko- nutluk projenin ardından, 7-8. kı- sımdakı Ataköylülerin akciğerle- rinden biri olan yeşil alanda 200'den fazla ağaç sökülerek yerine çarşı yapılıyor. Üzerinde 200'den fazla çam ağa- cı bulunan Ataköy 7-8 mahalle 1195 ada, 2 parsel. 20 Haziran 1996 yılında Ahmet Bahadırb dö- neminde yeşıl alan ilan edildi. An- cak TOKI, Bakırköy ve tstanbul Büyükşehir belediyelerinin bu ka- ranna Istanbul 6. tdare Mahkeme- si'ne dava açarak karşılık verdi. 6. tdari Mahkemesi, 7.700 metreka- relik bu alanın Ataköy planlann- da çarşı olarak yer aldığını belir- terek, TOKİ'yi haklı buldu. Başbakanlık Toplu Konut tdare- si Başkanlığı ise 15 Şubat 2004 tarihinde halktan teklif alma sure- tiyle araziyi ıhaieye çıkardı Kamu- oyundan gelen tepki üzerine arazi satıştan çekildi. Bütün bu gelişmelerin ardından Ataköylülenn akciğerlerinden bi- ri olan bu arazi, 28 Mart yerel se- çimlerinin hemen ardından tekrar satışa çıkanldı. AKP Bakırköy tlçe Başkaru Emi- ne Nalbantoğhı, satış işlemini ara- zinin belediye tarafindan satm alı- nacağı taahhüdü ile durdurabildik- lenni, belediye başkanlığını kaza- namadıklan için TOKl'ye verdik- len taahhütü yerine getiremedik- lerini ve bu yüzden satışm gerçek- leştiğini ifade etti. Nalbanto|lu, Bakırköy Beledi- ye Başkanı Ateş Ünal Erzen'i de durumdan haberdar ettiğıni söyle- di. AKP ve CHP yetkililerin bu söy- lemlerine karşın ağaç sökme çalış- malan 3 gün önce başladı Yetış- mış çam ağaçlan 30 derecenin üze- rindeki sıcaklıkta yerlerinden sö- külerek Ayamama Vadısi'ne taşı- nıyor. Uzmanlar bu mevsımde, bu sı- caklıkta yetişmiş ağaçlann tutma- sınuı çok zor olduğunu belirtiyor- lar. Aynca "Ben dildli yere inşaat ruhsaüvennem" diyen Erzen, ara- zinin etrafının kapatılmasına çok- tan izin verdi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ıse gelış- meleri şöyle özetliyor: "Yerel seçimlerden sonra sonra yeni bir yasa çıktı. tlçe belediyele- ri inşaat ruhsatı vermezse büyük- şehir 3 ay içinde plan yapıp, TO- Kt'ye verebihyor. Ben yahuzca maJ sahibinin arazisinin dışını çevir- mesine. duvann önüncgelen ağaç- lann sökülmesine izin verdün. Bun- dan sonra tek bir ağaç sökmesine izin vermeveceğinL Getişmeleri bir- likte izlevip görelim." Hasan AL ŞuBilgi Yanş(ma)malan kranlarda gidcrek artan M-J bir hızla çoğalan bilgi yanşmalanna bir göz atma zamaıu gelmiş olmalı. Bunlann çoğu para kazanma hırsı ik üstünlük gücümüze yeşil ışık yakar konunıuna girmeye başladı. Sanki ycni bir köşeyi dönme seçenegini tetikler gibi. "Bilgi çağTnda olduğumuz yadsmamaz. Ancak "a>aklı kütüphane" döneminin sona erdigini. gereksiz bilgjleri depo etmenin anlamsızhğnu da kavramak zonındayız. Çünkü. tüm bilgUeri edinmenin arnk mümkün olmadtğını ve insan ömrünün buna yetmeveceğini de bibnek zorundayız. Cereksinim duyulanlan araşürarak bulma dönemi yaşanryor arnk. Edinilenleri beUeğimizde tutmaksa, hem ezberciliği körükler. hem de yarancıhğa ket vurur. İnsan zihni. biriktirmek, saklamak yerine; özümsemek, gereksizleri unutmak, yeni bilgilere açık oknak konumundadır. Edinilen bilgiler diişünme yeteneğimizi geKştirmek ve görüş ufkumuzu açmak, yaşamda karşılaşüacak sorunlan aşmak jçindir. Yanşmalann böyle bir işlevi yerine getireceği söylenebiBr mi? Necdet TEZCAN Yeşil yok ediliyor TOKİ, Ataköy'de yeşili yok edip çarşı yababilir mi? Yapar. Nasıl yapabildiğini anlamak ve Odeğerlendirmek için bu mektupu okumanız gerekiyor. llginçtir, çarşı yapımını da Fişekhane Caddesi'nde iki kez çöken dev iş merkezini yapan GÜL inşaat gerçekleştiriyor. ELEŞTİRİLER • HOŞCÖRÜMÜ? Ben hâlâ sayın Toktamtş Ateş'i anlamış değilim (kendı kullandığı de- yim). Hoşgörü diye diye maalesef bu günlere geldik; acaba sayın T.A.'nın gösterdiği hoşgörüyü şim- diye kadar hiçbir dinci kesim gös- termiş midir? Hiç sanmam. Gazete- mizin 16.06.2005 tarihli yayınında sayın T.A.'nın 'Erken seçim beklen- tileri' başlıklı köşe yazısını içime sindiremedim (çok sık kullandığı ifadesı). Yazısında şöyle diyor: "Er- ken seçim umudu içindeolanlann,bu hükümet ve uygulamalan içine sin- diremeyen kimlerdir? Atatürkçü la- ik Türk miDeti mi, yoksa aydın geçi- nenkrle. köşeyazılannda kalemşor- lük yapan yalakalar mi? 'tşler hızlı bozulmakta' ve iktidar yıpranmak- ta ise 'iyice küçülmeden' erken se- am karanahr vedurumukurtarma- yaçah^r.ŞuandaAKPbükümeti idn, her ild olasıhk da görünmemekte- dir. Aslında. özeDikle ciddi dış potiti- ka sorunu var,durumu umutsuzde- ğfl." Sayın T.A., pes doğrusu daha ne olacak, kör ve sağır mıyız? Soros, RTE görüşmesinden sonra (tesadü- fen mi?) Türbanlılann Çankaya'yı ışgale kalkışmalan, Soros'un laik- Kkte çok ileri gjttiniz' sözleri, ılımlı Islam-laik Tûrkiye ve Atatürk Cum- huriyeti'ni canla başla koruyan sayın NecdetSezer'in hedef alınması, din- cilerin işi azıtması ülkemizde ola- ğan hale geldi. Sayın T.A.nın 'La- ik Hoşgörü' yazısını bu nedenlerle kabul edemiyorum. (Kime hizmet ediyor?) Daha ne olsun sayın T.A., şartlar oluşmadı mı? Erken seçimlerdeki ha- talariçin sayın Bülent Ecevitı ömek gösteriyorsunuz, sosyal demokrat- lar güven kazanmak ve ülke çıkar- lan için aldığı oylann yüzdesine bakmadan erken seçime gider ve demokrasinin gereğini yapar, koltu- ğa da yapışmaz. Batı'da buna ben- zer olaylan alkışlıyoruz. Ecevit de alkışlanmalı. özellikle sizin gibi ay- dınlar tarafından. Sayın T.A., gö- rüşlerinızi, Cumhuriyet gazetesinin okurlanna sayın flhan Selçuk ka- bul ettiremez ve kabul edemeyiz. İsmet ÖZKAN • PES DOĞRUSU Bir süredir çeşitli görüşteki yazarlara sütunlannızı açtınız. Bunlardan Toktamış Ateş'i bir süredir izîiyor ve acaba yeni bir Hasan Cemai mi diye kuşkulanıyordum. Gençler belki bilmezler, Hasan Cemal ve Meta- met Barias gibi, bugün yabancı sermaye sözcülüğü yapanlann pek ço- ğu Cumhuriyet yazanydılar. Toktamış Ateş hakkındaki kuşkum 14 Ha- ziran günlü Haberrürk'te Onur Öymen'in de katıldığı programı izledik- ten sonra netlik kazandı. Ne diyor Cumhuriyet'te köşe verdiğiniz Tok- tamış Ateş: Gümrik birfiği ek protokolönün hnzalanması Kıbns'ı kay- betmekanlamına gebnezmiş_ Pes doğrusu_ Na7ini KA L • UZUN CÜMLELER Bır sınemasever olarak her cuma günü yayımlanan sinema eleşti- ri yazılannı mutlaka okuyorum. Degerli sinema yazanmız Sungu Ça- pan, yıllardır kültür sayfasında bizi gösterimdeki filmler ve yöntem- leriyle ılgili bilgilendınyor. Eleştiri ve görüşlerini genelde beğeni- yor. onlara katılıyorum. Ancak yazılannda kurduğu cümlelerin uzun- luğu okuyucuyu bunaltacak derecede. Ne dediğini anlamak için tek- rar tekrar okumak gerekiyor veya bazen yazıyı yanda bıraktınyor. Örneğin 17.06.2005 tanhli. Güney Kore'li yönetmenın üa ayn fıl- mini ele alan sinema yazısı (yaklaşıİc yanm sayfayı kapsıyor) toplam 13 cümleden oluşuyor. Hele "Boş Ev" fılmınin tanıtımında kurduğu ilk cümle bir paragraf sürüyor ve içeriği 114 sözcük. Benim yazan- mızdan ufak bir ısteğim olacak; Sayın Çapan, lütfen bu cümlenizi yük- sek sesle bir okur musunuz. Ben okudum, ruhum bayıldı! Cahit SELİMOĞLV Üniversiteyedönmem engeüeniyor 5yıl önce, profesör olarak çalıştığım üniversiteden ıstifa ettim. Istifa tarihinde 23 5 yıllık devlet hizmetım vardı ve emeklilik hakkıma 1 5 yıl kalmıştı. Bu dunımdaki bir öğretim üyesinin devlet memuriyetinden istifa etmesi için çok geçerli ilkesel nedenlen ohnası gerekir. 2 yıl sonra isrifama yol açan neden ortadan kalktığı için 2547 sayılı YÖK Kanunu'nun 60/b înaddesinde belirtılen "(Degişik: 1/11/1990- 3676/5 md.) Yüksekögretim kurumlanndan. mahkeme veya disipBn karan ile çıkarnlanlar hariç ounak üzere, herhangi bir nedenle kendi isteği ile a\nlan öğretim üyeleri başvunılan üzerine kadro koşuhı aranmaksrzın tekrar aynkhklan yüksekögretim kurumuna geri dönebihrier..." hükmüne dayanarak üniversiteye geri dönmek istedim. Üniversite rektörlüğü l 4hti> ı aç ve kadro yoktur" gerekçesiyle, geri dönmemi engellemektedir. Üst uzmanlık alanım "sitopatoloji'' hücre örneklerinden kanser tanısını amaçlıyor. Kanserle mücadelede önemli bir yeri olan bu dalda yetişmiş öğretim üyesi sayısı ne yazık ki çok az. Dolayısıyla "ihtiyaç ve kadro yoktur" gerekçesiyle. geri dönmemi engellemektedir. Aynca "kadro yoktur" cevabının ardından üniversite yönetimi, aynldığım bölüme 2 tane profesör kadrosu açtı. Üniversiteye geri dönmek için dayandığım kanun hükmünde "kadro koşuhı aranmadığı"' açıkça \Tirgulanmaktadır. Lütfen bu mektubu, kaptanın öngörüsüzlüğü nedeniyle uğradığı deniz kazasından sonra çıktığı ıssız bir okyanus adasından kurtulma azmindeki kâşifin verdiği uğraşın bir öğesi olarak algılayın. Tıpkı uzaktan geçen bir gemiye yakılan kumsal ateşi gibi.. Alevieri görüp, ilgileneceğinize inanıyorum. Geçtiğimiz hafta TBMM Kamu Iktisati Te- şebbüsleri (KlT) Komisyonu toplantısın- da AOÇ'nin devrine ilişkin AKP'li vekillerce ya- pılan önerilen gazetelerden okuyunca ürperdım. AOÇ'nin belediyeye devrini istiyorlar. Anakent Belediye Başkanı MeHh Gökçek. "Burası kamunun mab olduğu için sahibi belediye olmalıdır" diyor. Muhtarlar ve sivil toplum örgütlennın desteğını or- ganize etmeye çalışıyor. Ulusal miras nitelığindeki AOÇ iştahlan kabartmış gömnüyor. Başkentin Ana- kent Belediye Başkanı'nın. AOÇ'nin salt bir "kamu mah" çerçevesinde değerlendirmesi ne kadar acı. Madem ki "kamu mab" sonuna kadar ranta açılma- lı mantığı. Yıllardır Atatürk'ün vasiyeti hılafına, YağmalananMiras kurumun kuruluş amaçlanna aykın olarak yağma- lanan AOÇ, Atatürk'ün Ankara halkına armağanı ve başkentin vazgeçılmezidir. Kentsel dokunuknazlann en önemlilennden biri- dir. Hukuku ayaklar altına alarak "kamusal" tasar- ruf kisvesi altrnda, özel ve tüzel mülkiyete "taşın- maz transferine" izin verilmemelidir. AOÇ arazisi- nin kullanım alanının dışındaki kullanımlara açılma- sına dönük rantçı yaklaşımlar kesinlüde reddedilme- Prof. Dr. IS'adir Paksoy, Sitopatolog lıdir. Kentin hemen hemen tam orta- sında kalan adeta bir kent orman nite- liğindeki AOÇ, Ata'nın vasiyetine ya- kışır bıçımde ele alınmalı ve "Kent- seHlusal PrestijProjesi'' niteliğinde ve- falı bir yaklaşımal "iade-i ıtiban" sağlanmalıdır. Cumhuriyet'in 100. yılına doğru yaklaşırken, mas- ter plan yanşması açılmalı, AOÇ için bütüncül bir tt ta)ruma/gelştinneplanı''hazırlanrnalıdır. AOÇ, 100. yıla bir "kent ormanı", "metropoüten Yeşil Aks", "KentParla", "Su Parkı'' bıçımınde değerlendirile- rek girmelidir. Bu görev ulusaldır ve hepimizindir. Yalruz TÜTELOĞLU Cumhuriyet, sayfalarını CUMOK'lara açıyor. "Söz Okurun " sayfamızdayayın ilkelerimize uygun tüm haberlere, duyurulara, görüşlere ve eleştirilereyer vereceğiz. CVMOK'lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülke yayın yaşamına yepyeni katkılarda bulunup ufuklar açacaklanna, ülkenin yerel ve genel sorunlannı yansıtmakta önemli işler üstleneceklerine inamyoruz. ADD ve ÇYDD 'nin varoluşlannı hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirilen'nizi bekliyoruz. [email protected] Mektııp Adresi: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/ÎSTANBUL Faks: 0212 513 90 98 Çankaya'sı p arih 15Haziran2005. Sonundabunuda J. gördükBirgruptürbanlıhattakaraçar- şafta kadın eunıhuriyetin başuıa, reis-i cumhu- ra eOerinde Kuranlarla yürüdüler. Atatürk'ün kurduğu laik cumhum etin son kaleierinden bi- rine adeta çıkarma yapülar. Açıkca Çanka- ya>ıtehditettiler. Mesaj açıkö: önümüzden çe- kil yoksa ezeriz! Olaylan başlatan Erzunım Atatürk Ünhersi- tesi rektörünün fürbanh bir veüji mezuniyet tö- renine almaması oldu. Doğruluğu veya yanhşh- ğı tarOşıhr olan bu hareket sadece bir krvıkun- dt Belkidegerici hareketinaradığj birofcmn.Rek- tör belki de kaş >apayım derken göz çıkanh ve antilaik çevreye bir kozverdL Yakuunalar hemen başladı. "Hani viedan özgürtüğü? Hani dininin gereklerini yerine getirmek için gerekli özgür- hık?" Bu haykınşlann sahipleri bu tür özgürhlk- lere çok bağhdırİar. Okullara zorunlu ve uygo- faunab din dersleri getirirken. beyin yıkayan lcs- çak Kuran kurslanna göz yıunarken viedan öz- güıiüğü daha icat edflmemişti berfaalde ki şündi akıllan başlanna geldi Rektörün hareketinden sonra firsaü bulan özgürtükçü (!) kesim hemen Çankaya'ya koştu. Amaç özgüriüklerin karşı- suıda duran Sezer'i uyarmak. Onu, işini doğru yapmaya çağnmak, hatta görevini terk etmeye davet etmek! Koskoca Cumhuriyet'in düştüğü durum ger- çekten içler actsı. YıDarca uğruna savaşüan, kan dökülen, bin bir zorlukla kurulan Tûrkiye Cum- huriyeti cumhurbaşkanuıa Kuran rehber ola- rakgösteriByorve "AçKuran'ı! Şu şusurekri okn ve türbanın zorunhıluğunu arda!" deniyor. Za- ten elde kalan bir avuç kaleden birisi ama belki de en sağlanıı açıkca saldın alanda. Atatürk'ün Çankayası şimdi işgal aiünda. "Ozgürtük isteriz" ha>1ortjlannı duyduğumda akhma nedenseABD başkanı Bush'un özgürlük anlayışı gekH .Neden acaba? Oğuz GENCER AKP'nin türban inadı Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Bu- min, üniversitedeki türban yasağının yasa çıkanlarak kaldınlabileceğini savunan AKP iktidanna, bu girişimin anayasaya ve hat- ta A\Tupa insan Haklan Sözleşmesi'ne aykı- n olacağıru, geçen günlerde bir konuşmasın- da göre\i gereği olarak hatırlatmıştı. Iktidar- dan bizce çok haksız ve de mesnetsiz olan tep- kiler geldi, kuşkusuz bu tepkiler halkımızın bü- yük bir kısmı tarafından bilınen gerçeği değiş- tirmedi ve değiştirmeyecektir. Türban ile di- ni duygulann istismar edilerek siyaset yapıl- dığı 70'li yıllarda tanıştık. Bunun annelerimi- zin bireysel hak ve özgürlüklerini kullanarak başlanna örttükleri ve kimsenin müdahale et- mediği başörtüsünden çok farkJı olduğu ger- çeği tartışılamaz. Türbanın ve tesettürün birey- sel bir özgürlük olmayıp, şeriat yönetiminin bir simgesi olduğunu gerek halkımız gerekse AB ülke halklan açıkça görmekte ve rahatsızhk duy- maktadırlar. Bu konuda ülkemizde herkesin bil- diği yüksek yargı organlannın ve AÎHM'nin bu doğrultudaki kararlan, artık içtihat oluştu- racak niteliktedir. Dr. Sabiha ALATAN AYDINLANMA ATEŞİ CUMOK'lara çağrı £ azetemizde haftada bir gün yayım- V F lanmaya başlayan "Söz Okurun" Say- fasında bir ÂYDESLANMA ATEŞt köşesi başlayacaktır. Bu bölüme konulmak üzere ilan, haber ve yazılannızın özetlerini kapsa- yan gönderUerinizi aşağıda bildirilen adres- lere rvedi olarak göndermeye başlamanızı istiyoruz. Sözünü ettiğimiz Aydınlanma Ate- şi başlıklı bu alan CÜMOK topluluklannın eylem ve etkinliklerinin bildirikliği bir ileti- şim aracı ve çizelgesi olacaktır. Aynca; bir sonraki haftada yapacağmız et- kinHkleri bize en azmdan bir önceki hafta gön- dermenizi istiyoruz. Bih'ndiği üzere haftada bir gün ve sah ya da çarşamba günleri ya- yımlanan bu sayfadaki duyurunun yer ala- bilmesi ve işlevti olması için bize o bilginin en geç önceki cuma günü ulaşması gerekti ola- caktır. GSM : 0532 281 54 54 - 0542 652 15 00 Telefon:0216 368 31 10- 368 33 56-326 49 21 Faks : 0216 368 34 28 - 339 04 42 e-posta : [email protected] Namık Kemal BOYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle