25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2005 ÇARŞAME 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edirne PB 25 Sinop Y 23 B 28 Samsun Y 23 Kocaeli B 24 Trabzon Y 22 Çanakkale B 29 Giresun Izmir B 30 Ankara Y 22 PB 24 Mamsa B 31 Eskişehir PB 23 Aydın B 32 Konya B 25 Denizli B 31 Sıvas B 21 Zonguldak Y 20 Antalya B 33 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van PB PB B B B B B B 32 30 31 33 33 32 26 23 Y 17 Yurdun kuzey ke- sımlen pa r çalı çok bu- lutlu, Karadentz tle Kars. Afdahan çevrelen sağa- nak ve gokguruftulu sa- ğanak yağışlı, Doğj AK- denız parçalı bulutfu dı- ğer y&rter az bulutlu ve açık geçecek Yağışlar Doğu Karaaenız kıyıla- nnda etkılı olacak Hava sıcaklığında onemiı bır degışıklık olnayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB Y PB PB PB PB Y 24 23 23 29 24 28 28 25 Münih Y 28 Zürih Berlın Budapeşte Madrid viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y B PB B PB 24 29 35 29 28 24 29 30 Y 29 Şâm Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y A PB A PB PB Y A 10 40 33 38 28 35 19 34 A 34 Taşken •Tal-ran AÇIK Parçalı bulutlu Sıslı H 3UIL:IU iKarı Gök gj-jltüı •• GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Komisyonun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn'in 3 Ekim'den vazgeçılemeyeceği cümlesini, medyamız kamuoyuna birinci haber olarak sunarken söylemin hemen arkasından gelen ifadelere yer ver- medi. Oysa Rehn, "müzakerelerinbaşlaması için" ikı önem- li koşul olduğunu soyledı. Yoksa? Görüşmelerin baş- lamayacağını ima ediyor. Koşullardan bırı Kopenhag ölçütlerine ilişkin "uygu- lamalann başansı", digerı ise Ankara Anlaşması'nı -Gü- ney Kıbrıs Rum kesımi dahil- yeni AB üyelerine geniş- leten protokolün -hükümetın imzalamasından sonra TBMM'den- "onaylanarak hayata geçirilmesi". Rehn, Kopenhag ölçütlerindeki başanyı da sınırlıyor. Son aylarda AB bünyesinde Türkiye'de demokrasi ve düşünce özgürtüğü ile hukuk devletı açısından "yete- rince ilerteme kaydedilmediği havasının oluştuğuna" dikkat çekiyor. özetlemek gerekirse; protokolü imzalayıp Meclis onayından da geçirsek, AB, uygulamaların başanlı ol- madığına hükmedecek olursa... görüşmeler ertelene- bilir. Rehn'in 3 Ek'ım güvencesı, "koşullubirgüvence". Hükümet ise 3 Ekim'i çantada keklik görüyor. Ne ya- zık ki, engelli yollarda önüne çıkan fırsatları, daha doğ- aısu yararlanmayı bilse hayli rahatlayacağı olanakları kullanma becerisi de gösteremıyor. • • • CHP, hükümetin ek protokolü imzalamasını istemi- yor. Başlıca nedenler Meclis'e verdiği genel görüşme önergesinde yazılı. AB'nin önde giden devlet adamla- n, Türkiye'nin üyeliği konusunun yeniden düşünülme- si gerektiğini açıkça ifade ettıler. Türkiye'ye tam üye- lik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesı kavramı giderek güçleniyor. önergede, bu ortamda Türkiye'nin insan hakları ve demokrasınin derinleştırilmesı gibi reform çalışmalarını sürdürmesi... ancak başta Kıbns olmak üzere önemli ulusal davalarda geri dönülmeyecek adımlar atmaktan ve tek taraflı ödünler vermekten ka- çınması isabetli olacaktır, deniliyor. Başbakan "Protokolü imzalanz, o/co/ayvy"dediğine göre, CHP'nin öne sürdüğü gerçekçi gerekçelerin bu iktidar ındinde değerı yok, demektir. Zaten Dışişleri Bakanı Gül, Meclis karannı beklemeyi gerek görmedi. Imzadan sonra protokolün Meclis'e geleceğıni, "ana muhalefet partisinin -de- o zaman görûşlerini ifade edebileceğini" söyleyerek genel görüşme önergesine kapılan kapattı. • • • Oysa sağduyulu, herfırsattan yararlanmayı bilen bır iktidar: protokolü imzalamadan önce CHP'nin genel görüşme önerisini kabul eder ve: Avrupa'daki Türkıye aleyhine gelişmelere karşı, Tür- kiye'de AB'ye karşı, AB'nin dayatmalanna karşı gide- rek güçlenen tepkiler olduğunu gösterme olanağını yakalayabilir. AB'nin neler getireceğini neler götüreceğini yavaş yavaş anlamaya başlayan halkın desteğinin yüzde 74'lerden yüzde 63'lere ındığini -daha da inmesi ola- sılığını- gösteriyor kamuoyu araştırmaları. Bu iktidar ulusal sorunlarınhiçbirinde TBMM deste- ğini arkasına almadı. Protokol sonuncu konu. Kıbrıs'ın satışındakı son aşamayı gözü kapalı onaylıyor. Türkiye -bu hükümet sayesinde- dönüşü olmayan yolda çaresizlik içinde çalkalanıyor. SÖYLEŞİ ATTİUV İLHAN "../SistenT İçin, 'Sistem'in Devamı İçin!.." • BaştarafiArka Sayfada yetler'in ilk başansızlıklanndan sonra (o büyük aç- lık, on binlerce ölü, Makhno isyanı, vs.) Stalin'in bul- duğu çıkış yolu; Parti -dolayısıyla Devlet- Media'sı- nı kullanarak; halkı yâni kamuoyunu, istediği yere götürmekti. Neticede Ihtilâl'j hedefinden saptırmış; Komintern'in Dünya Ihtilâli'ni; düpedüz 'Tek Ülkede Sosyalizm'e dönüştürerek; üstelik Devrim'in önde gelen liderlerini (Trotsky, Zinovyef, Kamenef, Radek vb.) 'ihanet'le suçlayıp yok etmişti! Sovyet Media'sı, Parti'nin dolayısıyla Stalin'in elin- de oyuncaktı; halk aynen italya'da 'Kara Gömlekli- ler'e, Almanya'da 'Kahverengi Gömlekliler'e olduğu gibi, Sovyetler'de 'Kızıl Gömlekliler'e, körü körüne inanacak; Mazlum Halklar'ın Özgürlüğü', 'Emperya- lizm'in Tasfiyesi', 'Yeryüzünde Emeğin ve Emekçi- ler'in Egemenliği' amacryla kurulmuş olan Komin- tern (III. Enternasyonal); Ingiltere ile bir güzel anla- şan Stalin'in elinde (1921, Ticaret Anlaşması), 'Tek Millet, Tek Parti, Tek Şef düzeyinde bir ülkeye dö- nüşecekti. lyi de, Sosyalizm'i diyalektik olarak, gerçek anlam- da oluşturmak isteyen, o liderler buna nasıl gözyum- dular? Ne oldular? Çok basit: ünlü Moskova Dava- lan'nda hüküm giyip, 'hain' sıfatıyfa, ya kurşuna di- zildiler ya da 'Gulag Takımadalan'na sürüldüler...) Sermaye totalfterlîğf'nin göbek adı. faşizm'dfr ...Medianın ne müthiş bir 'ikna silâhı' olduğuna inan- mayanlar; Yirminci Yüzyılın, ikinci ve üçüncü on yılının gazetelerini ve dergilerini okumalı; radyo haber bülten- lerine ve yorumlarına bir göz atmalı; hatta filmlerini sey- retmelidirler: Hitler, Berlin Olimpiyatlan'nı (1936) bile, Nazifiğin propagandasında kullanmıştır; tabii, Dr. Go- ebels'in yardımıyla! Paris'te seyrettiğim (1951) bir Sov- yet filminde, ne görsem iyi: yönetmen, büyük birsu ka- nalının küşâdında, Stalin'in devâsâ portrelerini, kanalın suları üzerindeyüzdürerek, reklâmını yapıyordu. Ne ka- dar utandığımı, unutamam! Mussolini nin totaliterliğin- de, Media, -Duçe'nin aşkları dahil- her şeyini kullana- rak, onu handiyse tanrılaştırdığını, o dönemi yaşamış olanlar bilir. Sözü niye dolaştıralım ki? Günümüzde de, halkları uyutmak ve rejimlerini istediği yöne sevk etmek ama- cıyla, o Demokrasi'yi ve Demokratlığı kimselere ver- meyen, 'Hür Dünya'nın lider ülkeleri de, bal gibi Me- dia'yı kullanıyor; üstelik onlar. çok daha korkunç bir şey yapıyorlar: 'Sermaye Totaliterliği'ni, -ki göbek adı 'Fa- şizm'dir- has ve hakiki demokrasi diye dünyaya yut- turuyor; yalnız Mediaları degil, bu arada sendikalan, sivil toplum kurutuşlannı, üniversiteleri, hatta bilim adamlarını, amaçlan doğrultusunda çalıştınyorlar. Niye mi? Çünkü onlar 'banşçı'ü\r ve banştan yanadır- lar; 'özgür ve mırtlu bir dünya' için savaştıklarını gor- müyor musunuz? Yâni -ayıpftr söylemesi- 'Sistem' için, 'Sistem'in devamı için!.. Yabancılar da pam batırmış Yeşilsermaye araştırma komisyonuna bilgi veren SPKBaşkanı Cansızlar, kayıt dışı holdinglerin boyutuyla ilgilikesin tespityapmamn mümkün olmadığını vurguladı BLT.ENT SARIOGLU ANKARA - Sermaye Piyasası Kurulu Başkaıu Doğan Cansızlar, "yeşil sermaye" olarak adlandınlan kayıt djşı holdinglerle ilgili Meclis araştırma komisyonuna bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Cansızlar, 1995'ten beri 77 holdingin kurulca denetlendiğini bildirdi. Bazı AKP millervekillerinin, 1995'e kadar ne- den önlem alınmadığına ilişkin so- rulan üzerine Cansızlar, 1990'lı yıl- larda bu holdinglerden para kaza- nan kişilerin bu uygulamadan mem- nun olduğunu, kurula ulaşan ilk şi- kâyet üzerine yasal yetkilerini kul- landıklannı bildirdi. Cansızlar, ka- yıt dışı sistemdeki genel özelliğin "faize karşı olanların katılımıyla büyümek" olduğunu söyledı. Can- sızlar, sayılan az olmakla birlikte. ülkesindeki bankalardan yüzde 2-3 faiz elde etmek yerine yüzde 20-25 oranında kazanç sağlamayı amaçla- yan bazı yabancılann da Türk şirket- lerinde para batu-dığını bildirdi. Cansızlar, bir CHP milletvekili- nın, "Bu sektörden tarikatlara ve cemaatlere ne kadar para aktanJ- mış olabilir?" sorusu üzenne, ko- nunun Hazine Müsteşarhğı, Sanayi Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Ma- li Suçlar Araştırma Kurulu'nu ilgi- lendiren boyutlan bulunduğunu, kara parayla ilgili bu bölümün MA- SAK'ın alanına girdiğini vurguladı. Bazı AKP'liler ise, bu şirketlerin yatırım yapabilecek konumdayken geçmiş yıllarda kasıtlı müdahaleler- le zayıf düşürüldüğünü, bunun so- nucunda sorumluluklannı yerine getiremediklerini savundu. Bunun üzerine Cansızlar'm her şeyin kayıt içinde gerçekleşmesi için çaba gös- terdilderini vıırgulayarak "Bizim kimseye kastımız veya önyargımız yok" dedığı öğrenildi. Izınsız halka arz şirketleri hakkında komisyona dosyalar sunan Cansızlar, ana hatla- nyla şu bilgileri verdi: •Toplanan paralar üzerinde hak sahibi olan kişilerin sayısını ve kim- liğini tespit etmek mümkün değil. Para, yasal prosedüre uygun olarak sermayeye eklenmediği için, kişiler de ortak sıfatıyla kayıda geçmiyor. • Ibraz edilen bilgi ve belgeler ile lcurulun tespitleri arasında büyük tu- tarsızlık var. Bağımsız denetim ku- ruluşlan. kayıt olmadığı için görüş oluşturamıyor. Bizim "gel bu pa- ravı öde" deme yetkimiz yok. Bun- lara mahkeme karar vermeli. Yetki- miz çerçevesinde tüm suç duyurula- nnı yapıyoruz, davalan açıyoruz. • SPK'ye kayıt koşulu için 250 ortaklı olması gerekiyor. 80 bin or- tağı olan şirketin ortâkJar defterin- de 200 kişi görülüyor. Böylece sis- temden kaçıyorlar. Paralar yan şır- ketlere aktanlıp aklanma yoluna gi- diliyor. Mahkeme karan olmadan işlem yapsak hakkımızda tazminat davası açılırdı. Bu tür 77 şirketten ancak yüzde 20'sı ayakta kalabilir. KURAN KURSLARI Kurs çok, öğrenci yok ALPER İZBUL/TARKAN TEMUR Kaçak Kuran kurslanna serbestlik tanunasına çalışılırken Diyanet Işleri Başkanlığı'mn ve- rilerine göre, Türkiye'de bulunan 7 bini aşknı Kuran kursundan yahıızca 4 bin 300'ünde eğitim verilıyor. Bu durum "Türkiye'de Ku- ran öğrenmek isteyenler kaçak kurslarda anlatılan hurafelerin tuzağına mı düşü- vor" sorusunu gündeme getiriyor. Diyanet Işleri Başkanlığı verilerine göre, 2005 yılı iti- banyla Türkiye'de bulunan toplam 7 bin 341 Kuran kursundan sadece 4 bin 300'ünde eği- tim veriliyor. Öğrenci eksikliği nedeniyle res- mi Kuran kurslanmn yaklaşık yüzde 40'ı ça- lışamaz durumdayken AKP hükümetinin ya- sal düzenlemelerle kaçak Kuran kurslanna verilecek cezanın hafifletihnesine çalışması bu konudaki çelişkiyi ortaya koyuyor. Promosyonlu Kuran kursu Istanbul'da daha çok Ümraniye, Üsküdar, Taşoluk, Fatih, Sultanbeyli gibi dinci örgüt- lenmelerin yoğun olduğu ilçeler başta ol- mak üzere Kuran kurslan kapılanna astıkla- n "Kuran okuma, bilgisayar, yüzme, Ingi- lizce kurslan verilir" yazılı ilanlarla okullann tatıle girdıği yaz aylannda ögren- cilere ulaşmaya çabahyor. Vatan gazetesinin 1. sayfasında dün yer alan "Promosyonlu Kuran kursu" başlıklı haberdeyse Sam- sun'da bulunan Kadıköy Camii'nde Kuran kursuna öğrenci çekebilmek için promosyon kampanyası başlatıldığı ifade edildi. Haber- de. kentin çeşıtli yerlerine asılan pankartlar- la kursu bitireceklere bilgisayar. bisiklet, kol saati, cep telefonu gibi hediyelerin verilece- ğinin duyuruldugu belirtildi. Promosyon et- kisini göstermekte gecikmedi. Dün 80 çocu- ğun bu kursa kayıt olduğu öğrenildi. Bazı basın-yayın organlannda yaz aylannda Ku- ran kurslanna ilgide patlama yaşandığı yö- nünde yer alan haberlerse "Bu patlama ka- çak Kuran kurslanna mı yönleniyor" so- rusunu gündeme taşıyor. Kuran kurslannın dağılımı bakımından Istanbul 371 kursla ilk sırayı alırken Istanbul 'u 338 Kuran kursu ile Ankara, 228 kurs ile de Konya takip etti. Tunceli'de sadece 1 Kuran kursunun bulun- duğu belirlenirken Iğdır'da 2, Hakkâri'deyse 5 kurs dini eğitime devam ediyor. Dinler arası ayrımcûık Danıştay'dan döndü ANKARA (ANKA) - Danıştay, Protestan kili- sesinin bedelsiz su kullanımı hakkından yarar- landınlmamasının eşitlik ilkesine aykın oldu- ğunu belirterek Ankara 7'nci Idare Mahkeme- si'nin karannı bozdu. Ankara Büyükşehir Bele- diye Meclisi, aldığı kararla, cami, mescit, Ku- ran kursu gibi dini yerlerden su ücreti alınma- masını kararlaştırmıştı. Kiliselerine su faturası gönderilen bir Protestan kilisesi, kendilerinin de "dini yer" kapsamında olduğunu belirterek mahkemeye başvurdu. Ankara 7. Idare Mahke- mesi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nde "bedel- siz su kullanımı hakkından yarartanacak- lar" arasında kilisenin sayılmadığını belirterek davayı reddetti. Kilisenin başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Danıştay 8'inci Dairesi, Pro- testan kilısesine su verilmemesinin eşitlik ilke- sine aykın olduğunu belirtti. Protestan kilisesi- nin "dini yerler" kapsamında değerlendirilme- si gerektiği belirtilen kararda, "Belediye mec- lisi kararında sayılan ibadet ve dini eğitim yerleri dışında bir başka dine ve inanca mensup ibadethanelerin sayılmamış olması, belediyenin hizmet sunumunda dinsel farklı- lık gözetmesi düşünülemez" denildi. Denizli'de tekstil ürünleri satan mağazanın girişindeki mayolu tnanken posteri gelen ( tepkiler üzerine kaldırıldı. Yine mayo yine kriz DENİZLl (Cumhuriyet) - Denizli de tekstil ürünleri satan bir kişi, mağazasının girişindeki mavolu manken resmini, gelen tepkiler üzerine kaldırmak zorunda kaldığını öne sürdü. tstanbul Atatürk Havalimanı, Antalya, Izmir Aliağa'da yaşanan, mayolu ve iç çamaşırlannın sergilendiği reklam panolannın dayatma sonu- cu kaldınlması olayına, Denizli 'de bir yenisi ek- lendi. Edinilen bilgiye göre, Akova Tekstil'in sahibi tbrahim Ağanoğlu, Sevindik yolu üze- rinde açtığı outlet mağazasına, üzerinde mayo- lu bir mankenin bulunduğu tabela yaptırdı. An- cak bir süre sonra mağazaya gelen ya da telefon eden bazı kişiler, tabeladan rahatsız olduklannı söyleyip indirilmesı yönünde "telkinde" bu- lundular. Ağanoğlu, baskılara dayanamayarak tabelayı indirirken "Ük kez böyle bir tepkiyle karşılaşıyorum" dedi. Bazı kişilerin telefonda, "Sen orada kan mı saOyorsun? Sen dini bütün bir Möslümansm, bu resimleri nasıl asarsın?" gibi sözler kullan- dığını belirten Ağanoğlu, "Bu yüzden ürünle- rini sattığım Sunsefi arasıp insanlan rahat- sız eden resimJerin değiştirilmesini istedim. Bugün Denizli, Türkiye'nin değil dünyanın sayıü tekstil merkezlerinden biri. Sevmesek, hoşumuza gitmese de gelişmelere ve yenilik- lere açık olmak gerekiyor ve bizler de bunun gerisinde kalamavız. Reklam panolanna da bu gözle bakmak zorundayız" diye konuştu. Tepkiler üzerine Denizli'ye gelen Sunset ma- yolannnı sahibi Levent Güneş "Türkiye'nin her yerinde mağazalannuz var. Böyle bir tep- ki hiç gelmedi. Tabelada müstebcen fotoğraf- lar yok. Takım elbiseyi nasıl erkek bir man- ken tanıtıvorsa mayoyu da mayolu bir man- ken tanıtır. Dünyanın bildiği Denizli'de böy- le bir tepki olmasım çok yadırgadım" dedi. 8 kişi yaralandı van'da cenaze gerginliği: 1ÖIÜ VAN (AA) - Van'ın Gürpınar ilçesinde öldürülen PKK terör örgütü üyesi 2 kişinin cenazesinin ailelerine teslim edilmemesine tepki göste- ren gruba, jandarma müdahale etti. Çıkan olayda l gösterici öldü, 2 ga- zetecınin de aralannda bulunduğu 8 kişi yaralandı. Gürpınar ve Başkale ilçeleri arasındaki kırsal alanda öldürülen 2 teröristin cesetlennin bele- diye ekiplerince Istasyon Mezarlığrnda toprağa verilmesine, 250 kişi- lik grup tepki gösterdi. Savcılıktan alınan ızinle, Bostaniçi Mezarlığı'na defhedılmek istenen cenazeleri karşılamak ıçın Bostaniçi beldesine gi- den grup, beldeye giriş izni verilmemesi üzerine güvenlik güçlerine taş- larla saldırdı. Jandarmanın, havaya ateş açması sonucu Fahrettin İnanç (19) isımli gösterici öldü ve 8 kişi yaralandı. Beldeye giriş çıkışlar ka- patıldı. Van çıkışında teröristlerin cenazesıni bekleyen diğer gruba da polisin müdahale etmesi üzerine arbede çıktı, 1 poûs yaralandı. AKP h vekılden Yargıçkaranolmadan avukatafirça 'dinleme' için öneri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu'nda Çocuk Koruma Yasa Tasansı görüşülürken AKP'liler ile SHÇEK temsilcileri karşı karşıya geldi. SHÇEK avukatı Recep Doğan, bu tasanyla 26 yıldır bekleyip yapılamayan işlerin SHÇEK tarafindan yapılmasının istendiğini belirterek "UvTişturucu ve fuhuş suçlan işleyen çocuklar ile korunmaya muhtaç ço- cuklar bir arada banndırılmamah" diye konuştu. Doğan, alt komisyonda suç işleyen çocuklarla ilgili üçlü bir sis- tem önerdiklenni de belirterek millet- vekillennin kendilerini dinlemediğini söyledi. Bunun üzerine komisyon baş- kanı Köksal Toptan, Doğan'a, "Siz önce konuşmayı öğrenin" dedi. AKP'li Mehmet Yümazcan da kamu kurumlanndan TBMM'de nasıl konuşu- Iacağını bilmeyen insanlann geldiğini söyledi. CHP'li Muharrem Kılıç ise fuhuş ve hırsızlık yapan çocuklan ba- nndırma görevinin de SHÇEK'e veril- mesı durumunda, bu kurumun sorun yumağı haline geleceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Ya- lova Milletvekilı Şükrü Önder, Emniyet Ge- nel Müdürlüğü Istihbarat Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Istihbarat Baş- kanlığı ve MlT'e geniş kapsamlı telefon dinle- me yetkisi veren yasa önerisini TBMM Baş- kanlığı 'na sundu. Önerinin gerekçesinde, "özel hayat ve haberleşme Özgürlüğüne dev- let tarafindan suç öncesi yapılacak olan mü- dahalelerin AB standartlanna uygun ola- rak sınırlanması gereklihği" üzerinde durul- du. Öneride, Emniyet Genel Müdürlüğü îstih- barat Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Ko- mutanlığı ve MÎT'in "gecikmesinde sakınca bulunan hallerde" bu kurumlann başkanlan- run yazılı emriyle iletişimin dinlenebilmesi, kayda alınabilmesi, yazılı emrin 24 saat içinde yetkili ve görevli hâİcimin onayına sunulması hükme bağlanıyor. Kararlann en fazla 3 ay için verilmesi, bu sürenin en fazla 3 kez uzatı- labilmesi hükme bağlanıyor. Terör örgütlerinin faaliyetleri çerçevesinde devam eden tehlike- lerle ilgili olarak hâkimin bu sürenin 3 aydan fazla olmamak üzere müteaddit kereler uzatıl- masına karar verebilmesi de öngörülüyor. 41 yıl sonra gelen adalet • NEYV YORK (AA) - ABD'nin Mississippi eyaletinde 41 yıl ön- ce yurttaşlık haklan savunucusu, 1 'i siyah 3 gencı katleden ırkçı Ku Klux Klan grubu üyesi Edgar Ray Killen cinayetten suçlu bu- lundu. "Mississippi Yanıyor'" fil- mine de konu olan olay, sıyahla- nn oy kullanmalannı sağlamak üzere kayıt yaptırmalanna yardım eden gençlerin Ku Klux KJan üyeleri tarafindan öldürülmesine dayanıyor. Eski bir din adamı olan Killen, şu an 80 yaşuıda 1967'de yapılan yargılamada. Killen dışında 7 klan üyesi suçlu bulunmuş. ancak hiçbiri 6 yıldan fazla hapis yatmamıştı. Eski ŞiH diktatörü Piıoctıet felç oMu • SANTİAGO (AA) - Eski Şili diktatörü Augusto Pinochet'nin felç geçirdıği bildirildi. Şılili yet- kililer. 89 yaşındaki Augusto Pi- nochet'nin felç geçirerek hasta- neye kaJdınldığını söylerken bazı ka)iıaklar, eski diktatörün beyin kanamasuıa bağlı olarak felç ge- çirdiğini belirttiler Pınochet aıle- sinin sözcusü Guillermo Gann ise evde bayılınca askeri hastane- ye götürülen Pinochet'nin bilinci- nin yerine geldiğini. testlerden geçiriJdiğini ve her şeyın kontrol altında olduğunu kaydetti. AJmanya'da kitaba yasak • BERLtN (AA) • Alman yazar Maxim Bıller'uı yazdığı "Esra" ısımlı romanın yasaklanması yö- nünde Münih Yuksek Eyalet Mahkemesi'nin aldığı karar Fe- deral Yargıtay tarafindan onandı Yargıtay. romanın. Biller'in eski Türk sevgilısi Esra ile annesi La- le'nin kişilik haklannı ihlal etti- ğine ilişkin daha önce alınan mahkeme karannı onayladı. Doktoriarazorunlu hizmet kabul edildi • ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Doktorlara yeniden zo- runlu hizmet getiren yasa önerisi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Buna göre yurtıçinde ve \-urtdışında öğrenimlerinı tamam- İayarak tabip, uzman tabıp ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamla- yarak uzman tabip unvanını kaza- nanlar, DPT tarafindan hazırlanan ilçelerin sosyo-ekonomik geliş- mişlik sıralamasına göre değişen sürelerde zorunlu hizmete gide- cek. 300 ile 600 gün arasında de- ğişen bu süreler. Bakanlar Kurulu karanyla kısaltılabılecek. Okkan suikasü sanığı yeniden yargrianacak • ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Diyarbakır Em- niyet Müdürii Gaffar Okkan ve korumalannın da aralannda bu- lunduğu 14 kişiyi öldürmekten sanık, terör örgütü Hizbullah üye- si Mehmet Fidancı'mn ömür bo- yu hapis cezasına çarptınlmasına ilişkin karannın temyiz inceleme- si tamamlandı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi. yerel mahkemenin kara- nnı oybirliği ile bozdu. Kararda, eylemlerin nasıl ve ne şekilde gerçekleştiğinin tek tek açıklana- rak hukuki nitelendirme yapılma- sı gerektiğine işaret edildi. Ismail Hakkı Tonguç anıbyop • ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Köy Enstitüleri'nin kuru- cusu ve uygulayacısı Ismail Hak- kı Tonguç ölümünün 45. yılında anıhyor. Köy Enstitüîeri ve Çağ- daş Eğitim Vakfi. Eğitim-Der ve Ankara Öğretmenler Derneği ya- nn •Çeşitli Yönleriyle Tonguç' konulu panel düzenliyor. Panele Mahmut Makal. Dr. Engin Ton- guç ve Erdal Atıcı katılacak. 'Fo- foğraflarla Tonguç" adlı serginin de yer alacağı etkinlik Petrol-tş .Ankara Şubesi Konferans Salo- nu'nda saat 14.00"te başlayacak. Tonguç aynı gün saat 11.30'da Ankara Cebeci Gömütlüğü'nde gömütü başında da anılacak. Başkentte patlama • ANKARA (AA) - Emekli Ast- subaylar Derneği Genel Merke- zi'nin giriş kapısı önünde dün bir patlama meydana geldi. Binanın bazı camlan kınlırken derneğin kapısı da zarar gördü. Bomba uz- manlan inceleme sonucu. patla- maya ses bombasının neden oldu- ğunu belirledi Öte yandan der- nek yetkilileri konuyla ilgili bir açıklama yaparak salduıyı kınadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle