23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA INCELEME Fukuyama kitabında devletin güçten düşmesini ütopyanın değil, felaketin başlangıcı diye tanımlıyor Pardon^YarahınşızÖZLEMYÜZAK "Devletin güçten diişme- sibirütopyanındeğil,birie- lakctin başlangıcıdır" di- yen Francis Fukuyama, dünyayı tehdil eden küre- sel terör, yoksuiluk ve uyuş- turucu kaçakçıhğı gibi so- runlann kaynağının zayıf devletler olduğunu ve bun- larla baş edilmesinin müm- kün olmadığını savıınuyor. " I arilıiıı Sonu, Son İıısaıı ve Güven" adlı kitaplanyla tanınan ve neolibe- ralizmin mimarlanndan sayılan Fukuyama, son kitabı "Devlet İnşası"nda ulııs devletlerin güç- lendirilmesi gerektiği tezini işliyor. "STRATEJİK MEYDftN OKUMA1 "11 Eylülolayı,devletyetersizliğinin devasa bir stratejik nıcydan okunıaolduğunu kaıııtladı. Ra- dikal tslamcı terori/min kille imha silahlaı ınııı erişilebilirliğiyle bir araya gelmesi, zayıfyönetim- lerin yaratnğı sorunlar yüküne dddi bir güven- lik boyutu ekledT diyen Fukuyama, 11 Eylül sonrası dönem için küresel politikadaki temel me- sclcnm "devletin ııasıl küçültüleceği değil, ııasıl yapdandırılacağı" olduğunu vurguluyor. 11 Eylül sonrası ABD yönetimının polıtıka- ları ile lers düşmeye başlayan, ardından Bush ve ekibinin Irak'ı işgali ile uzun süre danışmanlı- ğını yaptığı Washington ile ipleri koparan Fuku- yama, kitabında, ABD ve Avrupa demokrasile- Yerel yönetime yetki devri tehlikeli Fukuyama kitabında yerel yönetimlere yetki devrinin tehlikelerine de işaret ediyor: 80'li yıllardan beri, siyasal yetkiyı federal devletlere ve yerel yönetimlere devretme yönünde güçlü bir baskı söz konusu oldu. llcri sürülen gerekçe ise adem-i tnerkezileşmiş karar almanın yerel bilgi kaynaklanna daha yakın olması ve doğal olarak yerel şartlara ve değişimlere daha duyarlı ve daha hızlı olması. Çok sayıda birime dağıtıldığmda birimler arasında rckabctc ve yeniliklere yol açabilmesi. Ancak cıddı dezavantajlan da var. Içlerinde en önemlisi risklere ilişkin. Yetki aktarımı, kaçınılmaz olarak riskin örgütün alt kademelerme aklanlması anlamına gelir. Bu işlem teknolojik yenılıkler alanı gibi sahalar için söz konusu olabilir.. ancak başka durumlarda tehlikeler baş gösterebilir. Gelişmekte olan ülkelerde federal devletlere ve yerel yönetimlere yetki devri, genellikle yerel seçkinlcri ve hamilik ağlannı, dış denetimlerden bağımsız olarak kendi işleri üzerinde sahip oldukları kontrolü sürdürmelenne yarayan yetkilerle donatmak anlamına gclir. Siyasal yetkinin yeniden merkezileşmesinin başta gelen nedenlerinden birı, kamu idaresinde yolsuzluğa karşı minimum bir standardı garantı altına almaktır. FRANCİS FUKUYAMA ~Fapon ıısıllt iinlü siyaset bilimci U Francis Fukuyama 1952 yılında Chicago'da doğdu. Uzunyıllar Amerikan hükümetinde çeşitli kademelerde uzntan vedamşman olarak görev yaptu Ününü "Tarihin Sonu " kitabıyla kazanan Dr. Fukuyama soğuk savaşın sona ermesiyle insanhk tarihinde bir sayfanın kapandığını, liberal demokrasinin ve serbest piyasa ekonnmisinin egemen olduğu yeni bir dönemin açıldığını öne sürmüştü. Halen John Hopkins Üniversitesi 'nde görev yapan yazann "Son İnsan " ve "Güven " adlı kitapları bulunuyor. mesi gereğiydi. Ancak o dönemdeki göreli vur- gu, büyükölçüde devletfaaüyetlerinin azalnlnıa- sı üzerineydi. Bu azaltma da, çoğu zanıan ya her- kesi ilgilendiren devlet kapasitesinin kücültülme- si çabasıyla kanşnnlıyordu ya da bu yönde kas- ten yanhş yorumlanıyordu. Sonuç, liberal ekono- nıik rcfonnlann pek çok ülkede vaatleriıü ger- çekleştirmeyi başaraınamasıyla sonuçlandı. Ba- zı ülkelerde uygun bir kurumsal çatının hulun- mayışı, onlan liberalleşmeöncesinde olduklann- dan çok daha kötü durunıda bırakn." ı i aı asındaki farkları da ortaya koyuyor ve ABD tipi demokrasinin yanlışlıklarına işaret ediyor: "Amerikalılar ve Avrupalılar, uluslararası dü- zeydeki meşruiyetin kaynağuıa ilişkin farklı gö- rüşlere sahip. Amerikahlar bu kaynağın anaya- sal ulusdevletiçindeki demokratikçoğunluğunira- desinden çıktığına üıanırlar. Avrupalılar ise bu- nun, tektek ıılııs devletlerin kanunlarından ya da iradelerinden daha çok,üstün adaletOkelerine da- yandığıııa inanmaya eğilimlidiıier." Fukuyama'ya göre, ABD tipi demokraside "Demokratik çoğunluk, diğer ülkelere korkunç şekilde muamele etmeye ve kendi demokratik düzcnlcrinin temeli olan insan haklaruıı ve ulus- lararası nornılan ihlal etmeye karar verebilir". Fukuyama çözümü devlet ınşasında görüyor. Ancak şunu da vurguluyor: "Devlet iıışası isezor ve hâlâ bilinmeyenlerle dolu hir konu. IJstelik ta- rihsel süreç içinde bugüne kadarki girişimlerde de yeterli ders ahnmamış görünüyor." Fukuyama, bir bakıma neoliberal politikala- nn özeleştirisini yapıyor. Bu politikaların körü körüne uygulanması sonucu ortaya çıkan kriz- ler (Güney Asya krizleri gibi) ve kurumlar güç- lendirilmeden gerçekleştınlen özelleştirilmele- rin (Rusya örneği) yanlışlıklanna değiniyor. "...Sorun, ba/ı alanlaı da devletin küçültülme- si, aynı anda başka alanlarda ise kuvvetlendiril- FASHİIMGTON UYARIYI ES GEÇTI "...Washington koııseıısüsüııü hazırlayanlar- dan pek çoğu, kurumlann, hukuk düzeninin ve reformların uyumunun önenıini kavı adıkhııını söylüyorlar. Fakat devlet inşası gibi koııular, 1980lerin sonu ve 1990'lann başında yaşanan po- litika tespit taroşmalannda büyük ölçüde es ge- çiliyordu. Washington nıcrkczli politika üreten- ler, dü/gün işleyeıı kurumlann yokluğunda libe- ralleşmenin doğuracağı tehlikelerle ilgili pek a/ uyanda bulunmuştu...'" Fukuyama "uluslaı aı ası nıeşnıiyet" konıısu- na da geniş yer veriyor. "11 Eylül'den beri ABD dış politikasının manüğı ya zayıf devletlerin yö- ııetiınlerinirı sonımlıılıığuıııı üzerine alrna ya da sonınuuluslararasıtoplumun üstüneyamama üze- rine kurulu.Bushyönetimibunun emperyalemel- lerie yapıldığını yadsunasına rağmen 2002\leki VVisl Pbintkonuşmasında,öncelikhakkı ya da oıı- celiklisavaşdoktiininiaçıklamışar" diyen Fuku- yama bunun sonucunda egemenlık erozyonu gi- bi önemli bir sorunun ortaya çıktığını vurguluyor. O îyaset bilimci Francis Fukuyama, "Devlet Inşası" kitabında, 11 Eylül saldırısının devletin yetersizliğinin devasa bir stratejik Omeydan okuma olduğunu kanıtladığına dikkat çekiyor. Fukuyama, "Radikal Islamcı terorizmin kitle imha silahlarının erişilebilirliğiyle bir araya gelmesi, zayıf yönetimlerin yarattıgı sorunlar yüküne ciddi bir güvenlik boyutu ekledi" diyor. DEVLET INŞASI Fransa Japonya Birleşik Devletler SSCB Türkiye Brezilya Sierra Leone Devlet işlev sahası Devletin güçlü olması şart konomik verimlilik açısuıdan devlet sahasını H küçültmekmiyoksa devletin gücünüarttırmak * ' mı daha önemlidir? Fukuyama bu sonıyu, "Uzun vadeli bir eko- nomikbüyümeiçin, devlet kıırumlaruungücü, devlet faaliyet sahasuıdan daha önemli" diye yanıtlarken ortodoks serbest pazar iktisatçıla- rının duayeni MiltonFriedman'ın 2001 'de yap- tığı özeleştıriyı şöyle anlatıyor: "10 yü öncesi- ne kadar sosyalizmden dönüşyapanülkeleriçin söyleyebileceğim 3 şey vardı: Ozelleştirme, özel- leştirnıe, ozelleştirme. Fakat yanılıyordum. Hu- kuk düzeninin özdlcştirnıedcn muhtcnıclcn da- ha tcmel bir nokta olduğu ortaya yıklı.11 Devletin faaliyet alanlannı ve gücünü tek bir grafikte bir araya getiren yazaı ülkelerden şu ör- nekleri veriyor: ABD, Fransa ve Japonya'dan da- ha az kapsamlı bir devlete sahip. Japonya'nın endüstriyel politikalar alanında 196O'lı ve 70'li yıllaıda yaptığı gibi, kredi paylaştırma yoluyla geniş sektörel değişiklikte bulunmaya kalkışma- dı. Dahası Fransa' nın büıokıat yetiştiren okul- larıyla övündüğü gibi, yüksek kaliteli ve birin- ci sını fbürokraSisi ile de övünmez. Ancak ken- di bürokrasisinin kalitesi yüksektir. Türkiye ve Brezilya ise uzun yıllar, GSYH'lerinin önemli bir kısmını devlet sektörüne akıttılar, çok çeşit- li ekonomik faaliyetleri hem kontrol ettilerhem koruma altına aldılar. Türkiye firsatı değerlendirmedi K itabında devlet inşası ve kurumsal reform- lann hangi koşullarda başarılı olduğunu da irdeleyen Fukuyama, Türkiyc'nin dc clinc fırsat geçtığini söylüyor: "Başan, bir toplum güçlü kurumsal bir iç talep doğurduğunda ve hıı kuı ııınları yoktan yarattıgıııda ya da bunlan dışardan ithal ettiğinde ya da yaban- cı modeUeri yerel koşullara uyarladığında ortaya çıkar. Erken dönem modern Avrupa, Amerikan devrinünden sonra Birleşik Dev- letler, lO.yüzyıkla Alınanya,JaponyaveTür- kiye. 1960'larda Güney Kore ve Tayvan, Şi- li, 1970 ve 80'lerde Yeni Zelanda bu durııma örnektir..." Atatürk'ün önderliğinde tüm kurumla- rıyla yeni baştan yaratılan Türkiye'nin eli- ne geçen ve en başta çok iyi kullandığı bu firsatı, ileriki yıllarda yanlış politikalar yü- zünden sürdürülebilir hale getirememiş ol- masının sonuçları ise kitabın farklı bir bö- lümünde irdeleniyor. Demokrasi ve kalkınma arasındaki ampi- rik ilişkinin karışıklığını anlatan Fukuya- ma, "Borro'nun çapraz ülkeler araştırma- sı, demokrasinin, a/gelişmişlik düzeylerinde büyüme ile pozitil yönlii bir ilişki içinde ol- duğunu, ancak kişi başına GSMH'nin orta seviyede olduğu durumlarda bu ilişkinin ne- gatif bir Uişkiye dönüştüğünü gösteriyor. I lanıilik ve rantçıhk: Türkiye, Arjantûı, Bre- zilya; PopüUzm: Venezüella, Rüşvet: Butto ve Şerif yönetimindeld Pakistan. Hepsi de- mokrasinin veballcri olmakta devam ediyor." 'Kapitalizm niçin Batı'da başanlı, başka yerlerde başansız' diye araştıran Perulu iktisatçı Hernando De Soto: %ksulluğunnedenikayıtdışı r*\e Soto: Yerli sermayeyi harekete L'geçirmek yabancı sermayenin gelmesinden çok daha önemlidir. "Üçüncü dünya ülkelerinin yoksul insanla- ııınıı evleri vardır ama tapulan yoktur, mah- sul alırlar ama sözlcşmeleri yoktur, işleri var- dır ama şirkct kuruluşlan yoktur. Bu ülkele- riıı yerli kapitaUzmlcrinin işlemesini sağlaya- cak yeterli sermayeyi ncden üretemediklerinin açıklaması, işte bu temsil belgelerinin eksikli- ğinde saklıdır. tşte sermayenin sırn buradadır. Baü'da girişimcilikzafer kazannuşnr, çunkü ya- salar herkesi tek bir mülkiyet sistemi alünda bütünleştirmiş ve ek değcrler yaratdmasına olanak tamyan araçlar sunmuştur...n Bu sözler önceki gün Finans Kulüp ve Glo- bal Yatınm'ın davetlisi olarak Türkiye'ye ge- lerek bir konuşma yapan "Sermayenin Sırn'" kıtabınınyazan dünyaca ünlü iktisatçı Hernan- do De Soto'ya aıt. Gelişmiş ülkelerle gelişmek- te olan ülkeler arasındaki en önemli farkın mülkiyetten sermaye yaratıp yaratamamak ol- duğunu söyleyen De Soto, Türkiye'ye "eko- nonûnin tümünü kayıt altına alınak için hare- kete geçmelisiniz" uyansında bulundu. Perulu iktisatçı ve Birleşmiş Milletler Kıb- rıs Özel Temsilcısı Alvaro De Soto'nun kar- deşi olan ünlü iktisatçı, "Yabancı sermaye ka- yıtdışının yüksekolduğu ülkeleregelmez. Tür- HERNANDO DE SOTO riıııc dergisi tarafından en önemli 20 düşünür ve bilim adamından biri olarak nitelendirilen Perulu iktisatçı Hernando DeSoto, 2002 yılında JSobeVe aday gösterilen çalışmalarıyta 2004 Milton Friedman ve 2005 Golden Atvardb ödüllerine layık görüldü. Halen merkezi Peru 'nun başkenti Lima 'da bulunan ve dünyamn en önemli düsiince kurulıışlarından biri olarak kabul edilen Özgürlük ve Demokrasi Enstitüsü 'niin haskanlığını yürüten De Soto, Batı 'da büyük başan kazanan kapitalizmin neden diğer ülkelerde başansız kaldığını sorguladığı "Sermayenin Sırn " kitabı ile sermayeye bakışı değiştirdi. kiyc ekononıisinin ne kadaruun kayıt dışı ol- duğunu hcsaplanıah ve harekete geçmeli. Yer- li sermayeyi harekete geçirnıek çok önemli. 11al la bu yabancı sermayenin gelmesinden da- ha da önemli. Çünkü bir ülkede yerli sermaye hiriknıiynrsa, yatuım yapılmıyorsa,yabancılar geBr sizin değerlerinizi ahr" diye konuştu. De Soto gelişmekte olan ülkelerde yaşayan yoksullann ellerinde bulunan, ancak yasal olarak mülkiyetine sahip olmadıkları gayri- menkullerin toplam değerinin 9.3 trilyon do- lar olduğunu söylcyerck "Bu ölü sermaycdir. Bu miktarda bir değerin kayıt altmda olma- sı halinde, kendi büyüklüğünün çok üzerin- de bir sermaye hareketi oluşturacaktır" yo- rumunu yaptı. De Soto'nu söyledikleri, hukuk sistemini gözdcn geçirmeyi ve sermaye yaratan bir mül- kiyet sistemi kurmayı gerektiriyor. 120 kişilik ekibiyle gecekondu bölgelerin- de çalışan De Soto, Peru'da 70 milyon dolar harcamayla sisteme çekilcn ölü sermayenin fa- kirlere 10 milyar dolar kazandırdığını belirt- ti. Mısır ve Meksika'da da çalışmalarda bulu- nan De Soto, sekiz yeni ülkede daha çalışma- larda bulunduklarını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle