23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ARSEN LÜPEN TURHAN SELÇUK DURUST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDÜ1CANBAZ1 IN HARİKULÂDE MACERALAÜI KISIM TEKMİLİ BÎRDEN VE Yûlcu ETMEk ÎÇÎKİ 0M- UfcLA, BÖ.YJ.ÎCE £>MNyANlH EN Ü K L U i VE AEPÜLCAN3AZ Sayıştay TBMM'ye sunduğu raporda bakanlığa bağlı kurumlann sağlıksız tablosunu ortaya koydu Hastaneler dehastanelikEMtNEKAPLAN ANKARA-Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastane- leri ınceleyen Sayıştay, hastanelenn ıçınde bu- lunduğu sağlıksız tabloyu ortaya koydu. Sayıştay'ın TBMM'ye sunulanraporunda, "Yönetmeliğeay- kırı atamalar yapılıyor. Hastaneler, uznıan ekip- lerceyönelilmiyor.Bazıhastanelerde standart kad- rosunun üsründc hazılaıında altında personel bu- lunuyor. Performaıısa dayalı prim sisknıi, sağlık hizmetinin kalitesini düşürecektir" saptamaları- na yer verildi. Sayıştay Başkanlığı'nın "Sağlık Bakanlığı'na Bağlı Hastanelerde İlaç, I'ıbbî Sarf Malzcmcsi, Tıbbi Cihaz YönetimT başlıklı per- ibrmans denetimi raporu, TBMM'ye sunuldu. Raporda şu saptamalara yer verildi: Kaliteli süt için 20 dakika güneş tslanbul Haber Servisi - Anne sütünün lıayat sigortası olduğuııu vurgulayan uzmaıüar, güneş gören annelerin sütünün, görmeyen- lerden dalıa kaliteli olduğuna dikkat çekti- ler. Istanbul Üniversilesi (İÜ) Istanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, tÜ Çoeuk Sağlığı Enstitüsü ve Türkiye Milli Pediatri Derneği Istanbul Şubesi'ncc düzenlenen 27. Pediatri Günleri vc 6. Pediatri Hemşireliği Günleri sona erdi. Türkiye Milli Pediatri Derneği tslanbul Şu- be Başkanı Prof. Sema Aııak, anne sütünün ilk 6 ay tek besin olarak verilmesi durumun- da bebeğin tüm gereksinimlerini karşıladığı- nı anlattı. Kongre Genel Sekreleri Doç. £min İJnüvar da annelenn günde 20 dakika güneş ışını almasmın, bebeğin yeterli D vi- taminını almasını sağlayacağını bildirdi. V* Hastaneler uzman ekiplerce yönetilmiyor. t^ Yönetmeliğe aykırı atamalar yapılıyor. ^ Bazı hastanelerde fazla, bazılarında az personel bulunuyor. • Hastanelere yönetmeliğe uygun görevlendır- me ve atama yapılmadığı, hastanelerin uzmanlaş- mış yönetim ekiplcrince yönetilmediği tespit edil- mıştır. Bu durum, sağlık işletmesi yönetimi konu- sunda eğıtım ve deneyimi olmayan kişilerin has- tanelerı yönetmesı ve kaynaklann verimsiz kul- lanılması rıskını yaratmaktadır. • Hastanelerdekı "Yönetim Bilgi Sistemi" ye- terli değildir. Hastaneler tarafindan bakanlığa ile- SAYIŞTAY RAPORU NDÂNİ • Performansa dayalı prim sistemi, sağlık hizmetinin kalitesini düşürür. t» / Hastane ihtiyaçlanm belirleyecek prosedürler mevcut değil. tilen verilcrle hastanelerin kayıtlarındaki veriler bırbinyle çelişmektedir. Bakanlık, hastanelerin tıbbı sarf malzemelen ve ılaçlar için ne kadar kaynak kullandığını tam ve doğru olarak belirle- yememektedır. • Hastanelerde ilaç ve tıbbı malzeme ıhtıyacı- nın kim tarafindan ve nasıl belırleneceğıne ılış- kin prosedürler mevcut değildir. llıtiyaçlar, bı- limsel metotlar kullanılmaksızın belirlenmekte- Yurttaşın hastane çilesi bitmiyor. (Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK) GöPICİGrdö kSÜD Sivil toplum örgütleri özelleştirmeye isyan etti krizi riski artıyor ~~ ~ tstanbul Haber Servisi - Türk Kalp Vakfl (TKV), bugün «Edirne'den Kars'a Üııi- versite Gençliğinin Kalp Sağlığı ProjesPni başlatıyor. Gençlerde kalp sağlığı riskinin belirlenmesi amaçlanan proje kapsamında, yaklaşık 3 bin kışiye tarama yapılacak. TKV Başkanı Hayati Babaoğlu, 17. Kalp Ilaftası nedeniyle The Mar- mara Oteli'nde düzenlenen basın toplantısında, gençlerde stres, en- dışe, sağlıksız beslenme, sigara ve uyuşturucu gıbı nedenlerle kalp hastalıklanriskininarttığını söyledi. 1 yıl sürecek olan projenın bugün Edırne'deİcı Trakya Üniversitesi'nde başlayacağını açıklayan Babaoğlu, 15 Nisan Cuma günü IÛ llelişim Fakültesi'nde, 22 Nisan Cuma günü de Kars'taki Kafkas Üniversitesi'nde çalışmalar yapacaklarım anlattı. Sezer'den sosyal devlet vurgusu ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, koruyucu hekimlik ve aile hekımliğı uygulamalarının yaygınlaştınl- masmın önemine ışaret etti, tüm yurttaşlan kendisinden başlayarak anne ve çocuklar başta olmak üzere toplum sağlığı içın çaba göstermeye çağırdı. Sezer, "Dünya Sağlık Günü ve Sağlık Haftası" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Bireylere sağlıklı ve ka- liteli bir yaşam sürdürebıleceklen sosyo- ekonomik ve kültürel ortamın sağlanması- nın devletin öncelikli görevlerınden oldu- ğunu kaydeden Sezer, şöyle devam etti: "Tiirkiye'ııin çağdaşlık yarışındaki savının sürdürülcbilmesi için, sağlık alanında da çağdaş düııyanın ölçütlcrini yakalanıası ge- rekmektcdir. Bu kapsamda, sağlık sistemi- nin geliştirilmesi, aksayan yönlerinin diizel- tilmesi ve sağlık hizmetlerinin tüm yurttaş- lar için ulaşılabilir kılınması znrunludur." Yasa var kaynak yok dir. Ihale işlemlerinin ihale mevzuatı konusunda yeterli eğitim ve deneyiıne sahip olmayan perso- nel tarafindan yürütülmesi nedeniyle bu işlemler güçlükle uygulanmakta ve çok sayıda ihale yapı- lan hatalı işlemler ve itirazları sonucunda Kamu İhale Kurumu'nca iptal edilmektedir. • Hastanelenn çoğunda iyi işleyen bir stok yö- netımının kurulamamış olması nedeniyle kayıp ve kaçaklarla bunlara neden olan sorumlular ta- kip edılememektedır. İlaç ve tıbbı sarf malzeme- leri içm birkodlama yapılmaması, ıhtıyaçlann sağ- lıksız belirlennıesine ve gereksiz alımlaryapılma- sına yol açmaktadır. • Hastanelerde tıbbi cihaz ihtiyaçlarının belir- lenmesinde faydamaliyetanalizi yapılmamakla, fızıbılıte raporlan hazırlanmamakta, objektif stan- dartlar buluıımamaktadır. • Bazı hastanelerde standart kadronun çok üzermde personel istihdam edilmekteykeıı bazıla- rında istihdam edilen personel sa- yısı bu standardın çok altında kal- maktadır. Önıeğin yerinde yapı- lan incelemelerde 250 yatak ka- pasiteli Osmaniye Devlet Hasta- nesi'nde röntgenteknisyeni stan- dart kadrosu 15 olmasına karşın mevcut sayının 25, laboratuvar teknisyeni standart kadrosu 13 ol- masına karşın mevcut sayının 40, ebe standart kadrosu 14'keıı mev- cut sayının 62 olduğu görülmek- tedir. Bir ilçe hastanesindeyse pa- taloji laboratuvarı bulunmadığı halde 3 palaloji uzmanı doktor bulunmaktadır. • Radyoloj i birimindeki cihaz- lan kullananların tamamı, cihazın radyasyon yayıp yaymadığına ba- kıhinaksızın aynı koşullarda istih- dam edilmekte ve ilgili mevzuat gereğınce günlük 5 saatlik mesai uygulamasına tabi tutulmaktadır. Bu nedenle cihazlar atıl kalabil- mekte veya donanımlı ve uygun kışiler tarafindan kullanılmadığı için sık sık arızalanmaktadır. ŞULE KÖKTÜRK Sosyal güvenliğın tek çatı altın- da toplanmasını öngören Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı TBMM'ye gönderıldi. Bütün nü- fusun sigorta kapsamına alınması öngörülen kanun tasansmda, 18 yaşından küçük çocuklar, ıstısna- sız sigortalı olacak ve sağlık lıız- mctleriııden yararlanabılecek. An- cak, sivil toplum örgütleri, tasarı- nın, sağlıkta özelleştirmenin ana ayaklanndan biri olduğuııu belir- tiyorlar. Örgütler, bu sistem için kaynak olmadığını belirttiler. Islanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Genel Sağlık Sigortası'nın, IMF ve Dün- ya Bankası'nın Türkiye gibi ülke- lere "Sağlığıözelleştirin" anlamm- da önerdiği bir model olduğunu belirterek, "Bu değişiklik sağlıkta özelleştirmenin ana ayaklanndan biri. Bu model eski sosyalist ülke- lerde 8-1 ü yıldır uygulanıyor. Dün- yaçalışmaörgütünün belj^leri var- dır, sistem bugün, bu ülkelerdepa- ralı sağlık hizmeti haline doııiıs- müş durumda" dedı. Açlık sınırındaki prim ödeyecek "Bütün nünısunistisnasızbir sosyal güvenlik kapsamı altına alınması" şeklındekı ıfadenın insaıu ralıatlattığını belırten Gür- soy, ayrıntılara bakıldığında za- man içinde sağlık hizmetinin pa- ralı hale dönüşlürüleceğinin gö- rüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Gen- cay Gürsoy, sigorta bütçesinin prim toplama sıstemıne dayanmasının Bütün nüfusun sigorta kapsamına alınmasını öngören üenel Sağlık Sigortası Tasansı'mn IMF ve Dünya Bankası'nın bir modcli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gencay Gürsoy, "Sağlık hizmeti zaman içinde paralı hale dönüştürülccck" dedi. yasanın cn büyük handikapı oldu- ğuna dikkati çekerek, "Primi dev- let taratindan ödenecek kişileı; as- gari ücretin 3'te birinden az kaza- ııanlarolacak. Yanikişibaşuıa 116 YTL'nin (116 milyon TL) üzerin- de gelir elde eden herkcs prinıini cepten ödeyecek. Bir kîşinin prim ödeyebilnıe kapasitcsiolarakayuk 116 YTL'yi sınır kabul ediyorsa- ııı/, Türkiye'de açlık çeken bir iıı sanın sağlık primi ödemcsini talcp ediyorsunuz demektir" dedi. Devletin primini ödemek zorun- da olduğu yurttaş sayısının net ol- madığına da ışaret eden Gürsoy, bu sayının 15-20mılyonunüzerınde olması durumunda, "ne bütçede ne başka bir yerdc bir kaynak ol- madığının göründüğünü" vurgu- ladı. Gürsoy, kaynağın olmaması nedeniyle devletin ya sağlık hiz- meti paketinı daraltacağını ya da prmunı ödedığı insan sayısını azal- tacağını ıfade etti. Gürsoy, ayak- tan tedavılerde ek ödeme, protez gibi araçlarda yüzde 15-20 ora- nında katkı payı, ilaç harcamala- rının belli bir oranının sigortalı ta- rafindan ödeneceğini anlattı. H E K İ M E I D A R İ P A R A C E Z A S I TürkTabıplen Bırlığı'nın Genel Sağlık Sigortası ile ilgili olarak ha- zırladığı broşüre göre tasarı, kapsam dışı sağlık hizmetini vcren ve kimlik tespiti yapmayan hekıme ıdarı para cezası öngörüyor. ^ Tasarı hekimin hastaya bakabılmesı içın, hastanın "prim bor- cunun bulunmamasınT şart koşuyor. • Kapsam dışı lutulan sağlık hizmetini kapsam ıçıııde olan sağlık hizmeti gibi gösterenler hakında ceza kovuşturma- sı yapılması örgörülürken, ceza olarak, kurumun ödediği paranın gen alınması ve yersiz ödenen tutann 5 katı idari pa- ra cezası getınlıyor. Hastanın kımlık tespıtını yapmayan hekimc, kurumun uğradı- ğı zararın 5 katı ıdari para cezası, katılım payını tahsil elme- yen sağlık çalışanınalO katı ıdarı para cezası öngörülüyor. • Sağhk hizmeti sözleşmeli veya taşeron, ış güvencesı olmayan per- sonel eliyle yürütülecek. Genel Sağlık Sigortası'nın sağlık hiz- metleri belirli bir paketle sınırlandırılıyor. Sistem yok • Sağlık Bakanlığı'nın hastalac- ların tanı ve tedavisinde tanıyı deslekleyici yöntemlere ilişkin tıbbi standartlar ve rehberleri oluş- turmamış olması, gereksiz tetkik- lerın yapılmasına yol açmaktadır. • Başhekımın, uzmanı olmadı- ğı bırçok konuda onay ve dene- tim mercıı konumunda olması, yapılan işlenılerde hata rıskını art- tırmakta ve uygun nitelikte ış ya- pılıp yapılmadığı tam olarak de- netlenememekledir. • I lastanelerde depo olarak kul- lanılan mekânlar genelde hasta- ne binalannın kalori fcr, su, kana- lızasyon tesisatlarının bulundu- ğu bodrum katlarda yer almakta- dır. Bu nedenle depolan zaman za- man su basmaktadır. • I lastanelerrn büyük çoğunlu- ğunda kullamma ilişkin belirli bir sistem oluşturulmadığı için mal- zemelerın ve kullanım sürelen- nin izlenmesinde sorunlar yaşan- maktadır. Yapılan uıcelemeler sı- rasında depolarda kullanım süre- si dolan ve dolması çok yakın olan fazla miktarda ilaç, serum ve sarf malzemesi tespit edilmiş- tır. Depodaki malzemelerin gü- venlı muhafaza edilmemesi kayıp ve kaçaklara yol açmaktadır. . 4 ücak 2004 tarihınden itiba- ren bütün hastanelerde uygula- maya konulan performansa da- yalı prim sistemi, personelı daha çok çalışmaya teşvik etmesine karşın çalışma su"asında hastane olanaklannı tasarruflu değil, ter- sine daha rahat kullanmaya teşvik edecek niteliktedir. Bu uygulama verılen hizmetin kalitesini de olumsuz yönde etkileyecektir. DUZ YAZI OIIHAN HİUGİT Gerçekten Geçmiş Olsun Toplum bazı dönemlerde patlama noktasına ge- lir. Kışkırtmalar, yanlış anlamalarla bütünleşir ve ön- ceki gün Trabzon'da gerçekleşmesi an meselesi olan büyük tehlike için adeta birileri düğmeye basmış olur. Tıpkı Mersin'de, hatta yine dün bir başka versi- yonu ile başkentte Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde olduğu gibi. Silahsız, saldırısız gösterilerin bireylerin doğal hak- ları arasında olduğu, özellikle bildiri dağıtmagirişim- lerini sıradan olaylar olarak değerlendirmek gereki- yor. Yasalar şayet o eylem için izin alınmasını şart koşuyorsa, girişim sahipleri ya o izni almak için baş- vuru yapacaklar, ya da yasayı koruyan oıoritenin ken- dilerine yönelecek yaptırımına peşinen razı olacak- lar. O yaptırım elbette sadece güvenlik güçleri tara- findan uygulanacaktır. Uygulama biçimi de eylem- ciyi yargı önüne çıkarmakla sınırlı kalacaktır. Kitle- lerin kendilerini o güvenlik güçleri yerine koyarak gö- revli saymalarını anlaşılır görmek ise hem mümkün, hem de doğru değildir. Tutuklu ve Hükümlü Aile- leri Yardımlaşma Derneği'nden (TAYAD) kaynak- lanan bir açıklamayı izinsiz dağıtmak istedikleri için önceki gün Trabzon'da dört gencin linç girişimi bu nedenle hiçbir bakımdan anlaşılır görülemez. Trabzon'daki Emniyet güçlerini, başta Vali ve Emniyet Müdürü olmak üzere verdikleri soğuk- kanlı sınav nedeni ile kutlamak gerekiyor. Ön- ceki günkü ucuz atlatılan olay, arkasında bir provo- kasyon bulunmadan da bazen toplumsal patlama- ların gerçekleşebileceğinin somut bir örneğidir. Trab- zon'da bildiri dağıtanlaratepki gösterenler, umarım daha sonra soğukkanlı olarak düşünme olanağı buldukları zaman neredeyse ellerini kana bulamış olacaklarını da değerlendirerek; kendileri için de geçmiş olsun demişlerdir. Ya öbür yüz? Aynı gün özellikle başkentte ODTÜ kampusuna ünifomnalı olarak gelen 20 güvenlik görevlisine de tepki gösterildiği ve polislerin, jandarma birliğinin gi- rişimi ile kendilerine yönelecek saldırıdan kurtuldu- ğunu da hatırlayanlar için "1980 öncesine mi dö- nülüyor" sorusu gündeme oturuyor. O günlerde toplum sağ ve sol çatışmaların arena- sı haline gelmişti. Sorumsuz ve goşist fraksiyonlar, sonu kaos olacak çekişmeleri körüklemekte sakın- ca görmüyordu. Trabzon'da bildiri dağıtmak isteyen dört kişinin yanlışı bu konuda ilgili birime haber ver- meyişleridir. Ama o yanlış, kendilerini özellikle bay- rak da yakıyorlar gibi düşsel kışkırtmalarla linç teh- likesi ile karşı karşıya elbette bırakmamalıdır. Bir patlama noktasına doğru yaklaştığımızı fark edenler, bunun nedenlerini soğukkanlı bir şekilde araş- tırıyorlar mı? Eskiden etnik kimliğimiz ile meşgul ol- madan güne başlarken, şimdi moda olanın yurttaş- lar arasında köken, din ve mezhep ayrıcalıklarından geçtiğini bilmiyor muyuz? Daha birkaç gün önce Gü- neydoğu'da sayıları 100'ü aşan ve her birisi meç- hul sözde görevli kişilerden söz ediliyordu. AB bü- yükelçileri ile temsilcileri Tanrı'nın her günü Türkiye Cumhurbaşkanı'ndan en sade kamu görevlisine kadar herkese nasıl davranmalan konusunda tek yan- lı öğütler vermekle meşguller. Medyamız için bu öğütler, ne yazık ki 'mal bulmuş magribi...' özdeyi- şini anımsatacak biçimde ekranlarda ve sayfaların baş köşesinde yer buluyor. Ülkelerinde kendi so- runları en aza inen, bu nedenle de yandaşlarına ve- rebilecek mesajları hemen hiç kalmamış yabancı po- litikacılar için Türkiye özellikle bakir bir uğraş mer- kezi halinde. Bir tür laboratuvar. Dahası siyasi en- telektüelliklerini belgelemek isteyenler için bulunmaz bir agora. Bu dejenerasyonun toplumun iyi niyetli çoğunlu- ğunda bıktırıcı ölçülere vardığını ise, bizim bir kısım kendilerini aydın olarak görmek ve göstermekten ke- yif alan tuzu kurularımız hâlâ fark edemiyor. Hani ba- zen bunalır ve elimizle ağzımızın biraz altını göste- rerek "Buramıza geldi" deriz ya. Işte öyle bir durum ne yazık ki o iyi niyetli yurttaş çoğunluğunda ege- men oldu olacak. Bu gerçekler ne Trabzon, ne Merşin ne de baş- kentteki kampusta uç gösteren tehlikeler karşısın- da oluşan tepkiler için mazeret değil elbette. Ama gerçeklerin yansıtılması. Toplumsal patlamalar da o türlü yansımalara sırt çevhldiği zaman oluyor. Umarım hiçbir oluşum, grup, köken, din ve mez- hep farkı rozetinin taşıyıcısı, Dimyat'a pirince gi- derken evdeki bulgurdan olmayı istemez. Türkiye 12 Mart ve 12 Eylül'leri yaşamasaydı 1961 Anayasası'na sahipliğini sürdürecekti. O zaman hiçbir AB kriterine de, uyum önlemine de gerek kalmayan bir ülkenin yurttaşları olacaktık. Faks: 0 212 677 08 21 obirgitC" e-kolay.net Türkiye'de koruyucu gen az • İZMİR(AA) - lzmır'de yaşayan ve başta Izmırlı olmak üzere 20 ılden toplam 515 kişinin kanından alınan DNA örnekleri, Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fa- kültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Genetik Araştır- ma Labaratuvarı'ııda incelendi. lki yıla yakın süren araştırma sonrasında anne ve babadan geçen koruyu- cu genin çirrine sadece I kışıdc, yalnızca anne veya babadan geçen yarı koruyucu gene ise araştırmaya katılanlaıın yüzde 6'sında rastlandı. Araştırma sonu- cunda Türklerin AlDS'e karşı konıyucıı gen yapısına çok diişiik oranda sahip olduğu sonucuna varıldı. EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sacide Pehlivan, Doğu ve Güney ülkelerine doğru gittikçe oranın düştüğünü söyledi. Ücretsiz kanser taraması I Istanbul Haber Servisi - Acıbadem Sağlık Grubu, Türkiye'de sık görülen meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için 1500 kişıye yönelik ücretsiz tarama kampanyası başlattığını açıkladı. Yapılan yazılı açıklamaya görc kampanya kapsamında, ilk 500 kişiye mamografi, pap-smear testi, dışkıda gizli kan testi ücretsiz olarak yapılacak. Ücretsiz testlerden yararlanabılmek içın 0216 544 40 44 numaralı telefonu arayarak randevu alınması gerekiyor. Bextra ilacı toplatılıyor • VVASHINGTON (AA) - ABD Gıda ve İlaç tdaresi (FDA), kalp krizi riskini arttırdığı gerekçesiyle Pfızer'dan ağrı kesicı ılacı Bextra'yı piyasadan toplatmasını istedi. Idare, Bextra ile aynı sınıflaki diğer antiinflamatuvar ilaçlaruı da mümkün olan en üst düzeyde güvenlik uyarısı bulundurmalarını istedi. FDA danışmanları, GelebrcK, Bextra ve Vioxx ilaçları için uyanda bulunmuştu. FDA'nın kararının ardından ABD ve Avrupa, Bextra satışını durduracak. Pfizer, Bextra ilacından 2004 yılında 1.3 mılyar dolarlık satış hasılatı elde ctmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle