17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA J\_ U J_i 1 LJ M\ kulturOucumhuriyet.com.tr 15 24. Uluslararası tstanbul Film Festivali'nde 'Çağımızın Tanıklan' başhğı altında Metallica belgeseli izlenebilecek Canavann geri dönüşü...ÖZGİJR POYRAZOĞLU Yıllar son- ra piyasaya çıkacak olan yeni Metalli- ca albumu- nün hazırlanışmı filme almak ama- cıyla başlayan çekimler sırasında fi Im ekibi kendini bir anda diinyanın en güçlü rock gruplanndan bırını dağıl- ma noktasına getıren krızlerın ıçınde bulur. 1992 yılmda çektıklen "Brother's Keeper" ve 1996 yılında günışığına çikan "Paradise Lost: The Child Mureders in Robin Hills" belgesel- leriyle fılm dünyasında isimlerini du- yurmuş olan Joe Bcrlinger vc Bruce Sinofsky ikilisi, Paradise Lost film- lenııin fon nıüziklcri arasında bir Me- tallica parçasına yer vermek ısteyın- ce grupla tanışmış. O günden ben de Metallica ilc irtibatı koparmayan Ber- linger-Sinofsky ıkılısı, 2001 yılı baş- lannda şartlann da olgunlaşmasıyla Metallıca'yı yenı albümlerinin kayıt- lan esnasında görüntülemek üzere da- vet edılirler. Cünah çıkartmak Bunu küçük bir proje olarak düşünen iki yö- netmen programlarını yapıp iki üç aylıkbirça- lışmanın ardından bir sonraki büyiik projelen üzerine yoğunlaşabile- ceklerini düşünerek bu davetı kabul ederler. Bu sırada bu 'küçük' proje- nın yaklaşık üç yıl süre- cek olan 'bir sonraki bü- yük proje'lerinın ta ken- dısi oluvereceğinden baberleri yok- tur. Grupla birlikte studyoya gırdıkle- rinde Metallica artık sadece üç kişi- dir. 14 yıllık basçılan Jason Newstcd fıkır aynlıklarını ve ıletişim problem- lennı ılerı sürerek gruptan aynlmıştır. iki yönetmen kayıt aşamasında bas gitaristsiz kalan üçlünün yanında iki yeni kişiyle larıışır: Uzun zamandır grubun yapımcılığını üstelcnen ve ye- ni albümün kayılları sırasında yapım- cılığın yanı sıra bas gitar çalacak olan Bob Rock ve grubun menajerlik şır- ketı tarafından grubun iç sorunlarının çözümünde gruba yardımcı olması için tutulan terapist, psikolog Phil Towle. Phil Towlc, grubun ve ıkı yö- netmenin geleccğinde önemlı bir yer tutacaktır. Çalışmalar başladığında çekimin büyük kısmını grubun Phil Towle ile yaptığı terapıler oluşturmaya başlar. Uzıınkonuşmalar; günah çıkarmalar; karşılıklı suçlamalar; sorulan sorular ve bunun sonucunda başlayan kendi- ni sorgulama süreçleri. Terapileresna- smda ilişkiler gittikçe gerilir ve bu ge- 1VA etallica: Bu Ne Biçim Canavar /Some Kind of Monster' topluluk üyelerinin geçirdiği evrim kadar uyuyan canavar Metallica'nm dirilişinin belgeseli Amerika'da vizyonda, Avrupa'da da birçok uluslararası festivalde seyirci önüne çıkan ve hem seyircilerden hem de festival jürilerinden olumlu notlar alan film, Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde siyah tişörtlü birçok Metallica hayrammn yanı sıra keyifli ve değişik bir belgesel izlemek isteyen birçok sinemaseveri de salonlara çekecektir. rilim ciddi kınlmalara yol açar... Film ekıbı, çekım ıçın bir sabah studyoya geldığınde grubun lideri ve Lars Ulrich'le birlikte kurucusu Ja- mes Hetfield'in alkol ve madde ba- ğımlılığı sebebiyle bir rehabilitasyon merkezinde tedaviye başladığını öğ- renir. Yeni albümün kayıtlan gibi film çekimi de süresiz askıya alınmıştır Hetfield'in gruba ne zaman geri dö- neceği, hatta dönüp dönmeyeceğı bı- le belli değildir Başlangıçta sadece birkaç hafta olarak öngörülen tatıl ön- ce birkaç ayı bulur; ardından kirala- nan stüdyo boşaltılır; haftalar haftala- n kovalar. Sadece film ekibi değil, grubun geride kalan elemanlan da ön- lerindeki gunlere kaygıyla bakmaya başlarlar. Her şey bıtmış mıdır? Fılm ekibi her şeye rağmen umutlannı ko- ruyabildığı anlarda grubun kalan ele- manlanyla çekımlere devam eder, a- ma bu çekimler esnasında da kame- ralar tarafından kaydedilen en önem- lı şey geleceğe yönelik soru işaretle- ndır. Derken bir gün -neredeyse bir yıl sonra- James Heftfield geri döner; annmış ve yenilenmiş bir halde grup arkadaşlanyla buluşur; bütün grup elemanlarının bulunduğu terapiler ye- nıden başlar. Bu esnada kameralann her an grubun burnunun dibinde olu- şu da sorgulanır. "Film çekimlerine devam edilmeli mi? Bu kadar çıp- lak bir halde, dış dünyaya yansımak istiyor muyuz" sorulan gündeme geldiğinde o güne kadar yapılan çe- kimlerden oluşturulmuş bir kaba montaj gruba seyrettınlır. Sonuç iki yönetmenın beklemedığı kadar olum- ludur. Grubun yaşadığı en büyük kn- ze tanıkJık eden kameralann çalışma- ya devam etmesine karar venlir, bu da yetmez fılm, ufak bir stüdyo belgese- li yenne başlı başına büyük bir proje- ye dönüşür. Grup projenin bütün gi- derlerini cepten karşılayacaktır. Yaşanan fırtınalar Böylece 'Metallica: Some Kind of Monster' evrilerek uzun met- rajlı bir film haline gelir ve takıp eden aylar boyunca grup üyeleri- nin geçirdiği evrim kadar uyuyan canavar Metallica'nm da dirilişi- nin belgeseli olur. Sadece yeni bir albümün doğuşuna tanık olmaz, eski bir grubun da yenıden doğu- şunu gün gün kaydeder; albümün tamamlanışının; gruba yeni bir bas gitarist ahnışımn (basçı aday- larıyla yapılan görüşmelerın yanı sıra seçılen Robert Trujillo ile yapılan ücret görüşmeleri de f ilm- de izlenebilir) ve yeni albümün pi- yasaya çıkışının günlüğü film eki- bi tarafından tutulur. Amenka'da vizyonda, Avrupa'da da birçok uluslararası feslivalde se- yirci önüne çıkan ve hem seyirciler- den hem de festival jürilerinden olumlu notlar alan film, Uluslarara- sı Istanbul Film Festivali'nde siyah tişörtlü birçok Metallica hayranının yanı sıra keyifli ve değışık bir bel- gesel izlemek isteyen birçok sine- maseveri de salonlara çekecektir. Işıkların kapanmasıyla salonu dol- duranlar neredeyse 25 yıllık bir ca- navann yıkılmaktan nasıl son anda kurtulduğuna tanık olacak, sadece müziğını dinlediğimiz bir fabrika- nın kapılarının ardında yaşanan fır- tınalaı ı seyredecekler. Besteci Melih Kibar, uzun süredir tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitirdi Usta müzisyenden erken veda...Kültür Servisi - Uzun süredir Acıba- dem Hastancsi'nde kanser tedavısı göreıı besteci Melih Kibar dün yaşamını yitir- di. Kibar'ın cenazesı, yarın saat 11.00'de TRT Ulus binasında duzenlenecek töre- nin ardından Bebek Camii'ndeki kılınacak öğle namazından sonra Nakkaştepe Me- zarlığı'nda toprağa verilecek. 1951 yılın- da Istanbul'da doğan sanatçı, 8 yaşaıda Is- tanbul Belediyesi Konservatuvarı Yarıza- manlı Piyano Bölümü'ne başladı. Sanatçı müzıkte ilk başarısını Milliyet Liselerara- sı Hafif Miizık Yarışması'nda Alman Li- sesi Orkestrası'yla kazandı. Alman Lıse- si'nden mezun olduktan sonra 1976'da Boğaziçi Üniversitesı Kımya Mühendisli- ğı Bölümü'nde lisans, îngiltere'deki Uni- vcrsity College of Swansea'de yüksekli- sans yaptı. Ödüllerle dolu bir yaşam Uzun yıllar Timur Selçuk'la çahşan sa- natçı, 1974'te Timur Selc.uk Orkestra- sı'nın çıkardıgı albümde ılk kez üç beste- sı 'Gençlik Şarkısı', 'Kelebek' 'Panayır Günü' ile yer aldı. 1975 yılında Eurovisi- on Türkiye elemeleri için hazırladığı sın- yal müziğı 'Çoban Yıldızı' ile besteci ola- rak adını duyurdu. 1976 yılında söz yaza- rı Çiğdem Talu ile tanışan sanatçı, birlik- te pek çok çalışmaya imza attı. 'Hababam Sınıfı' fılmıne yaptığı mü- zık ile Altınportakal Film Müziği Ödü- lü'nü kazandı. 'Hep Böyle Kal' ve 'Söy- le Canım' 45'lik plak çalışmalarıyla 'Al- tın Plak' kazanan Kıbar, 1984 yılında da Sopot'ta 'En Başarılı Orkestra Şefi' ödü- lünüaldı. Sanatçı, 1986 yılında MelkiPro- diıksıyon'u kıırdu. Kıbar'ın 'Halley' şar- kısı Eurovision Türkiye birincisi ve Nor- veç'tekı fınalde de Avrupa dokuzuncusu oldu. 1987 yılında 'Paydos' bestesiyle Türki- ye ikincisi, 1995'te de 'Sev' bestesiyle Türkiye bırıncısı oldu, 1976'da 'İşte Oy- leBirŞey'vel977'de'lçimdekiFırtına' parçalanyla Yılın Bestecısi seçıldı. 'Camdan Bir Ev' ile Türkiye ikincisi olan sanatçı, Londra'da 'Ersıı Jingle' ile Interna- tıonal Advertısıng Awards Jingle ödülü'nü ve New Wave Jinglc'ı ile Internatıonal Ad- vertising Awards başarı belgesıni kazandı. Sanatçı aynca Garanti Bankası'nın 'Sucu Çocuk', 1998 yılında Yapı Kredı Bankacı- lık 'Bankacılık Üssü' cıngılı ile Kristal El- ma Başarı ödülü, Garanti Bankası 'Balık- çı' cıngılı ile Krıstal Elma kazandı. Sanatçı, 2000 yılında da 'Sersem Koca- nın Kurnaz Karısı' adlı oyun müzikleriyle 'Afife Jale En lyi Besteci' ödülünün sahi- bi oldu. 'Gülüm', 'Bizim Aile', 'Renkli Dün- ya', 'Duruşma' filmlerinin müziklerine imza atan sanatçı, son olarak I Ocak 2005'ten itibaren hayatımıza gıren Yeni Türk Lırası'nın reklam müziğini bestele- mişti. Kibar, 2001 yılında 'Yadigâr' ve 2003 yılında 'Saat Sabahın Dokuzu' albümle- rını yaptı. 'Yadigâr' albünıündeki 'Me- saj' adlı çalışması 2003 Ocak ayı içinde dünya pazarına çıkan DJ Rarin'ın 'Sidd- harta' albümünde yer aldı. Melih Kibar, Cumhurıyetin 80'ınci yıldönümü anısına bestelediği 80'inci Yıl Marşı ile de kendi- sinden uzun süre söz ettirmişti. Kalıcıyapıtlar bırakan bir müzik adamıydı HAKAN PEKER - (POPSAV Başkanı) Çok üzüldüm. Bırebır tanıdığım birisi, üyemizdi. Benim önceki albümümde bir şarkısı vardı. Yıllarca pop müzığe hızmet etmiş bir müzik adamıydı. Çok genç ve üretken bir yaşta kaybettığımıze inanıyorum. Çok daha uzun yıllar yaşayabilir ve katkılan olabilirdi. BAHA BODUROĞLU - (POPSAV Genel Sekreterı) Türk pop müziği çok önemlı, aydınlık bir müzik adamını kaybetti. Bir mihenk taşı, bir soluk, pop müziğin Türkiye'de var olması ıçın tüm gayretiyle savaş veren arkadaşımızı kaybettiğimiz için çok üzgünüm. FATİII ERKOÇ - Türkiye'deki ilk stüdyoyu açan insanlardan biriydi. Onno Tunç'la birlikte ilk Eurovision çalışmalarımı onun stüdyosunda yapmıştım. Türkiye'deki önemli insanlardan biriydi, yaptığı parçalar büyük beğeni kazandı, aynca bu alanda pek çok genç yetiştirmış bir sanatçıydı. TİMTJR SELÇUK - Bizim populer müzığımızde Türk musıkısı malzemelerinin, usul ve makam lezzetlerinin kullanılmaya başlanması ve popülerleşmesine Melih Kibar'ın katkısı büyük oldu. Halka yakın ama bayağı olmayan örnekler besteledı. Erken bir veda. Çok yazık. SEZEN CUMHUR ÖNAL - Çok yıkıldım, çok üzüldüm, yüreğım yandı. O şarkılar kolay kolay bestelenılecek şarkılar değil. Bir Habamam Sınıfı müziğini düşünün... Adı gıbı çok zarifti, çok kibardı. Çiğdem Talu-Melih Kibar ikilisi artık şarkılarda yaşayacaklar... Bir dostu kaybettım, sık görüşmüyorduk, ama sık sık karşılaşıyorduk. Onun şarkılarını dınleyerek mutlu oluyordum. Melodi dokusunda, yorumunda, her notasında ayn bir güzellik vardı, o gerçek bir sanatçıydı. Pop müziğin çöküş döneminde- geçmişin değerli yargılarıyla baktığımızda, Melih Kibar'ın önemi daha da belirginleşir. öksüz kalan şarkılarıyla anacağız onu Butün müzıkseverlere başsağlığı dilıyorum. Dilerim ki böyle sanatçıların değerleri bilinir... KEDİ GOZU VECDt SAYAR _ _ Şimdi Tam Zamanı "Orta Anadolu'da bir köylü çocuk çamura bata çı- ka yürüyordu. Talas'ın bağları geride kalmış, Sınan, Derindere'ye yol almıştı. Aklından Huand Medrese- si'nin kapı nakışlarını geçiriyordu. Bir gün, acep, da- ha iyisiniyapabilirmıydı? Nıçın yapmasın.. taş olduk- tan sonra her şey yapılır!" Sinan'ın doğduğu, çocukluğunu yaşadığı toprak- lara yaklaşık 450 yıl sonra sürgün giden Abidin Di- no'nun kaleme aldığı 'Sinan' adlı kitaptan bu satırlar... Kayseri'deyim. Bu akşam, Kayseri Kültür ve Sanat Festivalı başlıyor. Yarın, MimarSinan'ı anacağız. Mi- marlar Odası'nın çağrısı ile yurdun dört bir yanından gelen mimarlarla Sinan'ın köyünde, Ağırnas'ta bulu- şacağız. Abidin Dino, Sinan'ın öyküsüne şöyle başlıyor: 'Sermi'maran-ı cihan've 'mühendisan-ı devran'\n çocukluğunu düşünerek yola çıktım. Telefon direkleri biryana, XVI. Asırdan berı Kayse- ri- Ağırnas arası değişen ne? İşte köy yollarında on yaşlarında bir çocuk, önüm- de yürüyor, belki de Sinan. Şehre girerken Erciyes'e bakar yürürsün, yorgun- lukduyulmazbile... Köye dönmek daha zor. Şu çocuğun giysileri, Sinan'ın çocukluk kılığından pek de başka değil herhal. Çarıklarından sıçrayan ça- mur dizine varmış. Yüru babam yürü. Köyünde, ne- nesı şöyle der durur: 'Taşı tutasın altın ola!' Ferit Edgü tarafından yayına hazırlanan ve Yapı Kredi Yayınları'nca yayımlanan bu güzel kitabı, 'Si- nan'\ okumanızı öneririm. Tam zamanıdır. ••• Sinan'ın şehrı Kayseri, bugün zengin bir şehir. Si- nan'ın nenesinin sözüne uyup, taşı tutmuşlar, altın ol- muş... Geniş bulvarları, ışıklı bilboardları ile pırıl pırıl... Belli kı, çalışkan bir belediye başkanının eli değmiş. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin başarısını benım anlatmama gerek yok. Ne zaman bir belediyecilik ödülü verilse, özhaseki'nin adı geçer gazetelere... Eminim, Sinan'ın kentının şu andaen bü- yük ıhtiyacının çağdaş kültür ve sanat olduğunun o da farkındadır. Kentin bir başka şansı da, Vali Nihat Canpolat. Guler yüzlü, esprıli, dinamik valilere ne çok ihtiya- cımız var ülke olarak... Kayserililerin festivale ne öl- çüde sahip çıkacaklarını hep birlikte yaşayıp görece- ğiz şu önümüzdeki günlerde. Ya, bize sanat falan ge- rekmez, televizyon dizileri neyımize yetmıyor diye- cekler, ya da ayaklarına kadar gelen dünya sanatçı- larını tanımak için salonları dolduracaklar. Zenginliğin cüzdanla değil, akılla, yurekle ölçulmesı gerektiğini fark edecekler. Işimız kolay değil elbette. Çünkü, in- san ancak tanıdığı şeyler, kendisine daha önce su- nulanlar arasında bir seçim yapar. Ihtiyaçlan belirle- yen alışkanlıklardır her şeyden önce. Ama, her şeyin bir başlangıcı vardır, öyle değil mı? Zor da olsa bunu deneyeceğiz. Kayseri'de, ardından Malatya'da... Ba- kalım, bu yolculukta yanımızda kimleri bulacağız? özellikle merak ediyorum, zengin tüccarların, sana- yicilerın sanata yaklaşımı nasıl olacak? Kaçını göre- bileceğiz etkinliklerde? Haftaya bu sütunda, Kayseri'de olup bitenleri pay- laşırız sizlerle... Bu haftaki yazımı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'ın sözleri ile noktalamak istiyorum. Çünku, "Şımdı Tam Zamanı". "Düşünmenin, yaratmanın ve yapmanın Söze can katmanın Yalnızlıktan kurtulmanın Yaşamın bir sorumluluk olduğunu anlamanın Sorumluluklarımızı yaşamanın Tam zamanı şımdi. Kıskançlığın, yalanın, bencillığin, nefretin, ihanetın Ama asıl tam zamanı şımdı erdemin, cesaretin ûzgür ama sorumlu olmanın Korkulardan arınmanın Sessiz kalmaktan korkmanın Ve tüm çıplaklığıyla kendini Görmenin tam zamanı şimdi. Şimdi tam zamanı Bir tutam umudun Bir elın sıcaklığını paylaşmanın Gözdeki pınltının Düşuncedekı aydınlığın Barışın, banşmanın Şimdi tam zamanı gerçeğin Şımdi oyun zamanı." [email protected] tSTANBUL FÎLM FESTİVALİ • EMEK'te 10.00'da 'Büyük Diktatör', 12.30'da 'Terketme Sanatı', 16.00'da 'Palindrom', 19.00'da 'Bir Kış Gecesi Rüyası', 21.30'da 'Eros'(Gala). (0 212 293 R4 39) • ATLAS'ta 10.00'da 'Küçük Kasap', 12.30'da 'Küçük Azize', 16.00'da 'Davetsiz', 19.00'da 'Güzel Tutsak', 21. 3O'da 'Çin Mahailesi'. (0212 252 85 76) SİNEPOP'ta 12 30'da 'Acı Hayal', 16.00'da 'Fidel'i Aramak', 19 OO'da 'Marlon Brando + Tiyatro Tutkunları', 21.30'da 'Akhmı Çelme'. (0 212 251 11 76) • BEYOĞLU SİNEMASl'nda 12.30'da 'Canlandırma SinenıasıT, 16.00'da 'Canlandırma Sineması II', 19. OO'da 'Avarelerin Gölgesi', 21.30'da 'Zindr'. (0 212 251 32 40) • REXX'te 19.00'da 'Karşı Daire', 21.30'da 'Yalan Dünya'. (0 216 336 0112) BUGÜN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ nde 19.30'da tDSO kpnseri. Şef: Mark Kadin. Solistler: Metin Ülkü(pıyano), Halit Turgay(flüt), Jonathan Haas (tımpani), Yücel Berrak (timpanı). (0 212 251 56 00) M AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde Greg Osby konseri. (0 212 252 35 00) • BABYLON'da23.00'te 'tlhan Erşahin konseri. (0 212 292 73 68) • CHEZ SAKMAN'da 22 OO'de Vedat Saknıan, Gülcan Altan, Grup Atmosfer konseri. (0 212 227 11 67) • YAPI KREDI SERMET ÇİFTER KİJTÜPHAJNESİ'nde 18.30'da 'Kadınlar, Kimlikler, Uafızalar - VI' konulu 'cogito söyleşisi'. (0212 252 4700) • BİLGİ ÜNİVERSÎTESt DOLAPDERE KAMPUSU'nda 15.00'te 'Bilgi FTV Filmleri', 17.00'dc 'Türk Kızı, Gök Kızı, Atatürk Kızı Sabiha Gökçen', 20.00de 'Ruhların Kaçışı' adlı filmlerin göstenmi (444 0 428)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle