Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2005 CUMA 8 HABERLERtN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB PB PB PB PB 15 19 16 1/ 21 21 24 18 Sinop PB 11 Adana PB 24 Samsun PB 15 Mersin PB 23 Trabzon PB 13 Diyarbakır A 19 Giresun PB 13 Şanlıurfa A 22 Ankara Y 19 Mardin A 16 Eskişehir Y 16 Siirt A 18 Konya PB 14 Hakkâri B 10 Sıvas PB 15 Van B 8 Zonguldak PB 12 Antalya PB 23 Kars Açık Yurdun batı kesımlerı par çalı ve çok bulutlu, Batı Karadenız'ın ıç kesimleri, Iç Ege, göller yöresi ile Iç Anadolu'nun kuzeybatısı sağanak ve gökgürültülü safjanak yağışlı, dıger yer- ler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklığı bü tün bölgelerimızdo 2-4 derüco artanak Ruzgâr; dıger yerlerde güney ve doğu yönlerden hafif, ara stra oria kuvvette k DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 6 12 12 12 13 13 1b 14 14 Beriın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B PB B B B PB Y Y 1b 21 22 20 20 14 ıa 17 14 Moskova B 12 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Biskek Tiflis Kahire PB B PB B PB PB B 11 0 15 14 6 5 30 Şam A 24 Sıslı ! i Bulutlu L Çok bulutlu • Yağmurlu Karlı Cök gürültülü GUNCEL CIJNEYT ARCAYUREK • Baparafı 1. Sayfada askeri ve komutanı hırpalamak için geniş ölçüde irdelendi ve fakat PKK'nin içimizle ilgili yeni ham- lesine değinilmedi bile. Komutanın sözünü ettiği gerçek ortaya çık- makta gecikmedi. Cudi ve Gabar dağlarına ge- lip yerleşen PKK'ye karşı -"Süpürge" kod adı ve- rilen- büyük bir operasyon başlattı. Yine şehitler veriliyor ve... Politika değiştiren Kürtçülüğün yeni yüzü Ley- la Zana, "...bölgede yağunlaşan operasyonlann kendilerini olduğu gibi bütün olarak Türkiye top- lumunu da kaygılandırdığını" söylüyor. Işit de inanma, zira: Demokrasi bayrağı altında hedefe varmak, Is- lamcılardan sonra Kürtçülerin de benimsediği bir strateji. Yoğunlaşan operasyonlardan şikâyetçi ol- maları son derece doğal. Onlara göre PKK şoru- nu "demokratikyoldan " yan i, teröristler (hatta Öca- lan) için genel af ilan çıkarılarak çözümlenmeli. Operasyonlardan Kürtçülerin rahatsızlığındaki nedenler belli; ama "bütün Türk toplumunu" kay- gılandırmadığı da bir gerçek. ••* Zana ve arkadaşları (ve öcalan) bayrak miting- lerinden de rahatsız olmalılar. Oysa -örneğin Trabzon'daki son olaylarda- görüldü ki, Türk bay- rağının çiğnendiği söylentileri bile halkın galeya- na gelmesine yeterli oluyor. Bu gerçekten olaylara bakılınca PKK'ye ve ey- lemlerine karşı askersel operasyonları Türk top- lumu neden desteklemesin? Teröre karşı olduğunu söylemek yetmez. PKK'yi lanetlemek, dağdan inerek teslim olma- larını istemek gerekir. Bir tarihte eski Cumhurbaş- kanı Demirel, Kürt kökenli milletvekilleriyle Çan- kaya'da konuştu. Onlara terör örgütü PKK'yi onaylamadıklarını söyleyecek olurlarsa sorunla il- gili gelişmelerin olumlu açıdan ivme kazanacağı- nı anlattı. Bu adamlar klasik ve genel anlamda te- röre karşı olduklarını söyleyebildiler. Ancakkk söz asıl amaca, PKK'ye gelince örgütü yadsıyacak tek sözcük ağızlarından çıkmadı. Bugün LeylaZana'lardaaynı havada. Operas- yonlardan kaygı duyuyor ve... PKK'nin verdiği kayıplara -tabii askerinkini de katarak- "en acil ve yaşamsal adımın insan kaybını önlemek" olduğu- nu söylüyor. Asıl amaç bu söylemin içeriğinde gizli. ••• Kürt politikasının başka yüzü; Mam Celal'leri de Irak Devlet Başkanı. "Yoldaş Apo'nun hizme- tinde olmaktan gurur duyuyorum" diye demeç- ler veren, Apo ile birlikte basın toplantısı yapan, Apo'yu Türkiye ile (Özal'la birlikte) barışık duru- ma getirmek için üstün çaba gösteren Mam Ce- lal'leri... Çevresinin "kolaylıklatarafdeğiştirebilir" diye tanımladığı Celal Talabani... Türkiye'nin " iyi tanıdığı" bilinen Mam Talabani'nin Irak Devlet Başkanlığı'na seçilmesinden Türkiye memnun! Oysa Mam Celal, yıllarca ABD'ye ve Ingilizlere yaptığı hizmetlerin karşılığında, onların direksiyo- nunda ve desteğinde oturduğu başkanlık koltu- ğunda şimdilik işine geldiği için övdüğü ve dost- luğuna gereksindiğini söylediği Türkiye'ye karşı hangi hamlelerin içinde bulunacak, zaman gös- terecek. Olmayan Irak politikasının bu yüzünü hep bir- likte göreceğiz. www.cumok.org ISTANBUL CUMOK ÇAĞRISI BİLGİ BİLİNCE DÖNÜŞÜNCE DEĞERLENÎR 10 NİSAN 2005 PAZAR Saat: 11.00-14.30 Sayın ÖNER YAĞCI KONU: KÜRESELLEŞME'NİN ETKİLERİ BÜTÜN CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI ÇAĞRILIDIR Yer: YILDIZTEKNİK ÜNİVERSİTESİ Çatı Restoran Yıldız T. Üni. Yerleşkesi B Blok 6. Kat Beşiktaş Iletişim-Bilgi: Namık K. Boya: 0 532 281 54 54 - 0 216 368 33 56 Ahmet K. Şenpolat: 0 532 320 60 12 - 0 212 282 34 08 Açıkbüfe kahvaltı bedeli: 13.-YTUdir. ANTALYA CUMOK AYDINLANMA KAHVALTISINA ÇAGIRIYOR: Kımyoruz! Gazetemize uygulanan baskıyı, çağcıl sansürü kımyoruz! 23 Nlsan'da Ankara'dayız! Ne destanlar yazdık biz? "Çanakkale geçilmez!" gerçeğini yedi düvele kanıtladık. Peki bu toprakları yurt yapan kahramanları unuttuk mu? Asla! 57. Piyade Alayı'nı Diş Hekimi YenerORUÇ arkadaşımızın sunumuyla anacak, "57. Piyade Alayı Yaşıyor: Müze-Kitaplık" projesini Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman EVCİLMEN'den dinleyeceğiz. Şiir? Her zaman. Tüm Cumokları, düşünce ve eleştirileriyle birlikte kuşluk kahvaltısına bekliyoruz. 10 Nisan 2005 Pazar günü saat: 10.00'da AKDENİZ ÇİÇEK PASAJI'nda. Safların sıkı ve geçilmez olması için: Sen gelmezsen bir eksiğiz! Adres: Kaleiçi girişi, Uzun Çarşı Sokak No: 24-26. Tel: 243 43 03-242 3215 Iletişim-Bilgi: Hicran KARABUDAK 247 6717 - 243 4717 - 0 532 325 05 63 - Akşam; 243 00 80 hicrankarabudak(fl>hotmail.com • hicranQ7rdttnet.net.tr hicrankarabudaki" qotmail.com 'Ilımlı İslam değil, laik!'• Baştamfı 1. Sayfada konuşması ana başlıkları ile özetle şöyle: Din sömürüsü ve ılımlı islam modeli İçinde yaşadığımız gcçi^ döne- minin diğer bir sancılı yönü ise her türlü din sömürüsünün siya- seti şekillendirme girişimleriyle karşı karşıya oluşumıızdıır. İslam ülkelerinin eski çağlarda olduğu gibi, dünya uygarlığına katkıda bulunabilmesinin yolu, bireyle- rin özgürleşmesinden geçiyor. Böyle bir sürecuı toplumsal çal- kantılara yol açmaması yönün- den, aşamalı olarak gerçekleşti- rilmesi önem taşımaktadır. İslam ülkeleriyle ilişkilerin geliştiril- mcsi için siyasalar oluşturıılur- ken, bu değerlendirmelerin göz öniinde buluııdurulması gerekti- gini düşünüyoruz. Tersı durum- da, kimi ülkelerde atılan sınırh demokratikleşme adımlan yanıl- tıcı olabilecek vc geçiş dönemle- ri süreklilik kazanabilecektir. Özellikle küresel dönüşünılerin hız kazandığı son dönemlerde, ülkemiz, artan biçimde, değişim ışığı veren Müslüman ülkelere örnek olarak gösterilmektedir. Ancak, bölge içinTürkiye mutla- ka örnek göstcrilecekse, ancak laik, demokratik ve hukuk devle- ti niteliği ile örnek oluşturabiliriz. Türkiye bu noktada, deneyimle- rini tüm komşuları ve dostlanyla paylaşmaya hazrrdır. Yakin tarihe bakıldığında, çevremizde geçiş dönemi örneği olarak 'ılımlı is- lam' modeliyle sıkça öne çıkarı- lan kimi ülkelenn, daha sonra ka- çınılmaz biçimde radikal bir de- SOYKtRIM SAVLARI RENCİDE EDİYOR ABD'YE SORUMLULUK MESAJI "Sözde soykınnı savları, Türk ulusunu üz- mekte ve rencide etmektedir. Toplumumuz- da kimi kanaat önderlerinin, tarihsel doğru- lıığunu hiçbir biçimde sorgulamadan, cn aşırı iddia sahiplerinin yaıunda çekincesiz yer almayı seçmiş olmalan, üzüntü verici- dır. İsuıet tnönü'nün Lozan'da kendisini itham eden tngiliz Başdelegesi Lord Cur- zon'a hitabcn söylediği 'Türk milletinin elleri hilluıssa lemizdir' cümlesinın arka- sındayız. Tarihsel olayları yorumlarken bi- limsel nesnellikten uzaklaşmak, aydın dürüstlü- ğü ve tutarlılıgıyla bağdaşmaz. Bu konuda ya- pılması gereken, tarihi, önyargılardan annmış olarak belgelere dayanarak araştırmak, soruştur- mak. Bugün anayasa güvencesi altında modern cumhuriyetin eşit hak ve sorumluluk sahibı bi- reylen olarak içten bir dost ve gerçek birer kar- deş gibi, iç içe ve birlikle yaşadığımız ve kültür zenginliğimizin değcrli ve vazgeçilmez bir par- çası kabul ettiğımiz Ermcni kökenli yurttaşları- mıza yürekten iyi dileklerimi gönderiyorum." "Irak'ta kalıcı istikrarın sağlanması, halkın ülkesi ve doğal kaynaklan üzerinde tam denetime sahip olma- 81, içten dileğimizdir. Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğınin korunması konusundaki duyarlıhğı- mız da esasen hcrkes tarafından bi- linmektedir. Kerkük'ün Irak'ın top- rak bütünlüğü ve siyasal birliği için- dekı yerinin korunması, bizim gibi uluslararası toplumun da öncelikleri arasında yer almalıdır. PKK/KONGRA GEL adlı terör örgütünün Kuzey Irak'ta- ki varlığının, bizim için açık bir rahatsız- lık nedenı olduğunu burada bir kez daha yinelemek ıstiyorum. Geçici Irak Hükü- meti, PKK varhğına son verilmesi konu- sunda açıklamalar yapmıştır. Irak hükü- metiyle bu alanda etkin işbirliğinin baş- layacağını umuyoruz. Amerika Birleşik Devletleri'nın sorumluluğunun gerekleri- ni artık yerine getirmcsini bekliyoruz." ğişikliğe uğrayarak köktendinci bir rejime dönüştüğü görülmüş- tür. Bugün, Türkiye'yi örnek ül- ke olarak gösteren ülkelerin, 'ılımlı tslam' övgüleriııe karşın, bizi diğer Müslüman ülkelerden farklı kılan asıl değer, dinsel yo- rumumuzdan çok, laik devlet ve toplum yapımızdır. üeçen yıl da değinmiş olduğum bu noktaya, yeniden vurgu yapmakta yarar görüyorum. tnsanların ya da uluslann, savaş ya da yalnızca ce- zalandırmaya dönük zoılayıcı yaptınmlarla, doğru olana yön- lendırilmelcri ve değişime zor- lanmalan olanaklı dcğildir. Dış ilişkılerde biri kazanırken diğeri- nin kaybettiği dcğil, tüm taraila- nn da kazançlı çıkabileceğini gösteren örnekleri sunabilme ye- teneği başarının anahtarlanndan biridir. Bizim en önenılı özelliği- miz ve gücümüz, evrensel, çağ- daş, demokratik değerlen payla- şan modern ve laik bir devletın, tarihtcn gelen engin bir hoşgörü ve bir arada yaşanıa kültürünü benimsemiş bireyleri olnıamızda yatmaktadır. AB'ye net mesaj Türkiye şınıdi, 17 Arahk Doruk Bildirisi uyarınca, komisyonun hazırlaması gereken belgelerin gecikme olmaksızın sunulmasını vc görüşmelerin 3 Ekım 2005 gü- nünde başlamasını beklemektc- dir. Ülkemizdeki reform dinami- ği ve AB'ye üyelik konusundaki ERDOĞANVE AYDIN GtTTt - Başbakan Racep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın; Papa II. Jean Paul'ün bugün yapılacak cenaze törcni nedeniyle Vatikan'a gitti. (FOTOĞRAF: AA) Papa için bayraklar yanya iniyor Fransa'da laikleri ayağa kaldıran uygulama II. Jean PauVün devlet başkanı statüsünde kabul edilmesi nedeniyle Türktye'de deyapılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Papa II. Jean Paurün ölümü nedeniyle bugün tüm iller- deki devlet dairelerı ve kurumlarında bayrakla- rın güneşin batışına kadar yanya indirilmesi ka- rarlaijtırıldı. Başbakanlık kaynaklan, devlet başkanlarının ölümü nedeniyle bayraklann yanya indirildiği- ni belirlerek "Papa II. Jean Paul de devlet başkanı statüsünde kabul edildiği için tüm dünyada olduğu gibi bizde de bayraklar ya- nya inecek" açıklanıasını yaptı. Papa için bay- raklann yanya inmesi, laiklik nedeniyle Fransa başta olmak üzere pek çok ülkede tartışmalara neden olmuştu. Fransa'da Yeşiller ve Sosyalist Parti'nin bazı üyeleri, laikliğe aykın olduğunu belırterek Papa TI. Jean Paul'ün ölümü nedeniy- le bayraklann yanya indirilmesine karşı çıkmış- tı. Ancak Fransa'da hükümet kararıyla bayrak- lar yanya indi. Ankara Üniversitcsi Siyasal Bilgiler Fakültesi DekanYardımcısı Prof. Füsun Arsava, "Papa, KatolikKilisesi'ninbaşıolmasındanöteyeVa- tikan Devleti'nin başkanıdır. Vatikan, ulusla- rarası camiada yetkisi dini konularla sınırh olan bir devlettir. Bu ncdcnle Papa'nın dini kisvesi bir kenara bınıkılnıalı" dedı. geniş toplumsal uzlaşı sürmekte- dir. Bu döneınde AB'den beklen- timiz, görüşme sürecimizin bizim dışımızdaki nedenlerden kaynak- lanan bir atalet içine sürüklenme- mesidir. Bu arada, ölçütlerle ve üyelik sürecimizle doğrudan ılgi- si olmayan pek çok sorunun üstü kapalı koşullar olarak önümüze getirilmek istendiğini görüyoruz. Avrupalı dostlarımızın, Türki- ye'yi bu konularda zorlamalan yanlış ve haksızdır. Türkiye, doğ- ru olduğuna inandığı her adımı atacaktır ve bu istencini gcçen za- man içinde kanıtlamıştır. Bize da- yatılmaya çahşılacak, ancak hak- lı dayanaklardan yoksun istekle- rin kabul görmesinin olanaklı ol- madığı, Avrupalı dostlarımızca şimdiden bilinınelidir. Ankara Anlaşmasrna atıf Ankara Anlaşması'nın yeni üyelere genişletılmesi konusun- daki protokol ile ilgili teknik dü- zcnlemelerin, Kibrıs Türklerinin haklı oldukları bir davada Tiirki- ye tarafından yalnız bırakılacak- ları anlamına geldiğini hıç kım- senin düşünnıemesi gerekir. Tür- kiye, Kıbns Cumlıuriyeti'ni, an- cak soruna adil ve kalıcı bir çö- züm bulunduğu, adada iki toplu- mun bir arada yaşayacaklan ye- ni bir ortaklık devleti kuruldu- ğunda tanıyabilir. AB ve ABD seçenek deflll Ülkemizin çağdaşlaşma ve Ba- tı'yla bütünleşme amacı, Avrupa Birliği'ni ve Amerika Birleşik Devletleri'ni birlikte kapsamak- tadır. Biri diğerinın seçeneği de- ğil tamamlayıcısıdır. Ülkemizdc bu iki önemli ortağı arasında bir yeğleme yapmak dunımunda de- ğildir. Yapılması gereken, ilişki- lerimizi yeni ortak hedefler ve te- mcllere oturtacak stratejik diya- loğun sürdürülınesidir. Suriye zlyareti Kritik bir dönemeçten gcç- mekte olan bölgemizde, istikra- rın korunması ve gerginlikleri azaltıcı polıtikalar üretilmesi yö- nünden, bölge ülkelerine özel bir görev düşmektedir. Biz de, ulus- lararası toplumun beklentileri doğrultusunda, bu yönde gerekli adımların atılması için, Suriye ve ilgili tüm taraflara gerekli telkin- lerde bulunnıayı sürdüreceğiz. YEŞtLLER'DEN ORHAN PAMUK MEKTUBU 'Erdoğan ifade özgürlüğü için harekete geçsin' TBMM BAŞKANI ARINÇ'TAN ÖNERt 'Yunanistanla dostluk için casus belli kalksın y Haber Merkezi - Türki- ye'nin AB ile üyelik müzake- relerine başlamasına dcstck veren Avnıpa Parlamenlosu (AP) Yeşiller Partisi, ifade öz- gürlüğü hakkınm sağlanması için adım atılmasını istedi. AB-Türkıye Karma Parla- mento Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk, AP Yeşiller Grubu Başkanı Daniel Cohn Bcndit ve Türk-AB Heyeti üyesi Cem Özdemir tarafın- dan kalenıe alınan mektupta, yazar Ortıan Pamuk'a yöne- lik kampanya, bu mektubun kaleme alınmasında neden olarak gösterildi. Türkiye'de ifade özgürlüğünün korunma- sı için Başbakan'dan mutlaka ciddi adımlar atmasını talep eden parlamenterler, Pa- muk'la ilgili olarak bazı basın organlan ile siyasi partilerin gündeme getirdıği "nefret ve şiddet kampanyasımn" son bulması için Erdoğan'ın ha- rekete geçmesini istedilcr. Pa- muk'a yönelik eleştinlerin as- lında farklı seslere ve görüş- lcre karşı açılan bir kampan- ya olduğuna dikkat çeken Ye- şiller, Türk halkının farklı gö- rüşleri serbestçe dile getire- bilme hakkına sahip olması- nın önemine dikkat çektiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Bülent Arınç, YunanistanTa dostluğun daha da gelişmesi için 1995'teMeclis'tengeçen "casus belli" (savaş nedeni) karanmn kaldınlması gerekti- ğını söyledi. TBMM'nin açılışının 85. yıll kutlama programını bası- na anlatmak için başkanlık konutunda gazetelcrin Anka- ra temsilcilerine öğle yemeği verenAnnç, Yunanistan Mec- lis Başkanı'nın Türkiye'ye gclmek istediğini, ancak bazı pürüzler bulunduğunu söyle- di. Arınç, "Sanıyorum ziya- retin güçleşmcsinin altında yatan neden 1995'te Mecli- sinıi/iıı aldığı karar. O dö- nemde Yunanistan, karasu- larını 12 mile çıkaracağını açıklayınca biz bunun savaş nedeni (casus belli) olacağı- nı ilan etmişiz. Ancak oyla- nıa olmamış. Bu yü/.dcıı Yu- nanistan Meclisi'nde Türki- ye ile dostluk grubu da olu- şanuyor" dedi. Yunanistan'la yeni dönemin başladığına dikkat çeken Annç, "Tarihte olup bitenlere bakarsanız işin sonu gelmez. Dostluğu pekiştirecek adımlar öne çı- karılınalı" diye konuştu. GÜNDEM MU.STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada rinde özel politikalar oluşturulur. 199O'lı yıllarda Tür- kiye için iki temel tehdit öne çıktı. Birinci yarıda ülke bütünlüğüne, ikinci yarıda laik devlet yapısına yöne- lik saldırılar, temel-güncel sorun olarak ilk sırayı aldı. Bugün ise Ankara'daki devlet kurumlarının tehdit algılamasında ilk sıraya koyduğu konunun şu oldu- ğunu söyleyebiliriz: Iç barış! Ankara bir süredir bu kaygının ateşiyle yanıyor! Mersin'de Nevruz kutlamaları sırasında bayrak yakma girişimiyle başlayan ulusal hassasiyet ve bu- nun karşısında gelişen durum, başkentteki sapta- mayı öne çıkarıyor. Türkiye 1984-1999 arasında 15 yıl süren ciddi bir terörle mücadele dönemi geçirdi. Bu zaman dilimi içinde teröre verilen can 30 bini buldu. 100 milyar do- ları aşan maddi kayıp bir yana. Terörle mücadele ederken bölge halkını karşıya al- mama, çok hassas bir dengeyi gerektiriyordu. Bunun yanında iç göçün getirdiği ciddi sorunlar da vardı. Ba- tı'daki yerleşim yerlerinin çoğunda Güneydoğu'dan göçenlerin oluşturduğu mahalleler kuruldu. Bugün Türkiye'nin belki de her il ve ilçesinde şe- hitlik var. Terörün en kanlı günlerinde şehit cenaze- lerini camiden, tören yerinden alan yurttaşlar, mezar- lığa götürdüler, toprağa verdiler. Vatan sag olsun, deyip acılarını içlerine gömdüler. Bulundukları yerle- şim yerinin Güneydoğulular mahallesine yönelmedi- ler. Bu, Anadolu insanının sağduyusunun, bir arada yaşama duygusunun en somut örneklerinden biriy- di. • • • Trabzon'da önceki gün yaşanan olaylar, iç barışın korunması için herkese ama herkese çok önemli gö- revler düştüğünü ortaya koyuyor. 1- öncelikle sağduyu... Yerel yayın organlarından genel medyaya, siyasetçilerden toplum önderlerine kadar herkesin, "her şeyden önce iç barış" ilkesini yaşama geçirmesi gerekiyor. 2- Yurttaşlar neden bu kadar hassaslaştı sorusu- nun yanıtı ayrı ve ciddi bir tartışma konusu. Acaba ülkeyi yöneten iktidar, yurttaşın kendisini yalnız his- setmesine mi neden oluyor? Acaba iktidar, halkın kendisine, ülkesine duyduğu özgüveni yıpratabilecek kayıtsızlık, kaygısızlık izlenimi mi veriyor? 3- Iç barışın bozulması kimin işine yarar? Bu so- ruya verilecek yanıt da sağduyunun hemen yanına yerleştirilmeli. Acaba Türkiye'de terörle amacına ula- şamayanlar iç gerginlikle mi ulaşmaya çalışıyor? 4- toplum hassaslaşınca onu kullanmak kolaydır. Asıl olan toplumun her zaman diri, hassas olmasına öncülük etmektir, zaman zaman Mersin-Trabzon benzeri olaylar meydana gelince de sağduyunun se- sinin tüm seslerin üstüne çıkmasını sağlamaktır. 5- Mersin-Trabzon hattından herkesin alacağı dersler var: Anadolu insanının değerleriyle oynanmamalı. Anadolu insanının değerleri herkesin elinde oyun- cak haline gelmemeli. nnkcumı» cuiiihuriyet.coin.tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...'Emperyalizm'in 'Geri Gelişi'L" • BaştarafıArka Sayfada "...Bütün bu tedbirler dizisi, 1942 yılının sonlarına doğru, Hükümet'in fiyatları serbest bırakmasına en- gel değildir. Böylece buğdayın kilosu 13.5 kuruştan 100 kuruşa; zeytinyağının litresi de 85 kuruştan 300 kuruşa fırlar. Bunun sonucu olarak hayat pahalılığı in- deksi, şu sonucu gösterir (...) 8 yıl içinde hayat paha- lılığı 5 kat artmıştır: Besbelli ki, aradaki fark önce ara- cıların ama bir o kadar da üretim masrafları aynı kal- dığı halde, ürettiği malı fiilen daha pahalıya satan bü- tün tarım alanımn ve yerli sanayi kodamanlarının işi- ne yaramıştır..." (Stefanos Yerasimos, 'Azgelişmişlik Sü- reci'nde Türkiye',. Cilt 3, S. 1321/1322. Gözlem Yayınla- rı, Kasım1976) Blrlnlz yanlıs' desln de. heplmlz gülellml.. Sorun hemderin, hem uzun, hem çetrefil; yalnızkesin olan şey, 'Hacı Ağalar'\r\, besleme burjuvazi koda- manlarının, düpedüz sözde halkçı ve inkılapçı CHP yö- netimi tarafından üretildiğini ortaya koyuyor. Koyuyor da... Bu ülkenin yararına mı oluyor, yoksa zararına mı? "...İkinci Dünya Savaşı sonlarında, Türkiye'nin eko- nomik durumu, tam bir çıkmaz içindedir. Son kerte- sine kadar getirilmiş baskı ve sömürü tedbirleri, yö- netmelikleri, müdâhaleler ve rejimin çerçevesi için- de girişilen bütün diğer oyunlar, ekonomiyi geliştir- mekten âcizdir. Rejimin çerçevesi içinde her türlü çö- züm yolu çıkmaza girince, er geç rejimin kendisi tar- tışma alanına getirilecektir. Ama işte tam bu anda, Emperyalizm, 'Millî Burjuvazi'nin 'kurtarıcı meleği' kı- lığına bürünerek çıkagelir. (a.g.e. s. 1328) Tuhaftır ama, o günden bugüne yaşadığımız, türlü re- zâletin başlangıcıdır. Adına kibarca 'Demokrasi' denil- miştir ama Stefanos Yerasimos'un kitabında o bölü- mün başlangıcı, çok daha gerçekçi, çok daha mânidar: "Emperyalizm'in Geri Gelişi!" Hadi içinizden biriniz, yalan ya da yanlış desin de, he- pimiz gülelim. Tarih Yer Bilgi ÜMİT KAFTANCIOĞLU'NA SAYGI KONSERİ Solist RECEP ERGÜL Konuk Sanatçılar Halk Dansları Belgesel 09 Nisan Cumartesi S:1a(: 20.00 AKM KONSER SALONU/TAKSIM 0 212 513 79 00