Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S/tfFA CUMHURlYET 25 NİSAN 2005 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istnaul B 18 Sinop B 16 Adana PB 21
EÖT* B 20 Samstn PB 16 Mersin PB 24
Kose-lı B 19 Trabzon _ Y 1 6 Dıyarbakır Y
iziT.r
_B 1£ Giresum PB 15 Şanlıurfa
B 24 Ankara B 18 Mardin
Marnsa _B 25 Eskışefiır B 20 Siirt
AyoT B 22 Konya B 20 Hakkâri
B 25 Sıvas B 16 Van
Zorgjldak B 17 Antaiya B 26 Kars
a
Yurdun doğu ke-
sımleri parçalı çok bu-
lutlu, Doğu Karadenız
ıle Doğu ve Gune>do-
ğu Anadolu bölge>en
sağanak ve gokgurul-
tuiu sağanak yagışlı,
dığer yerier az bulutlu
veaçıkgeçecek Hava
sıcaklıgı yurdun ıç ı/e
batı kesımiennde arta-
cak. dogu kesımlerde
bıraz azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo PB 12
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
00
12
15
14
14
17
12
Münıh Y 13 Zürıh
Berıın
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
py
Y
PB
Y
Y
Y
Y
PB
1/
15
21
18
19
19
19
20
Y 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
PB
B
PB
PB
B
PB
Y
Y
1ü
30
22
25
20
25
10
23
PB 23
Cok bulutlu Yagmurlıj Sıııu fcar t Gok gunıltıHu
Söylenmeyen
Sözcük...
• îdiştdirafı 1. Sayfada
20'BCİ yüzyılın başmda ba-
şanlaanayan oyunu yine
sahneye koynıak isteyenler
varjır-
•
Cunahurbaşkanı Se-
zer'i» uvarısı bu durumda
daha d a önem kazanmak-
tadır. Türkiye'nin içinde
yu rrtaşların her zamankin-
den daha sakin, serinkanlı,
bilinçli olmalarında, du>-
gusal v e öfkeli tepkilerden
uzak durmalarında sayıla-
mayacak kadar faydalar
bulunmaktadır.
Anadolu halkının yakın
ve uzak tarihsel deneyleri.
bu serinkanlılığın korun-
ması yolunda yeterli biriki-
mi içcren zenginliktedir.
Cumhuriyet
Dışişleri Bakanı Gül, Incirlik'te blok iznin söz konusu olmadığı yolundaki sözlerini düzeltti:
ABD'ye 6
açık çek' yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanı Abduilah Gül, AB-
D'ye Incirlik'te "blok izin" verilece-
ğinı. ancak bunun "bir açık çek olma-
yacağını" söyledi. Geçen hafta yaptı-
ğı "ABD'ye blok izin söz konusu de-
ğil" açıklamasını düzelten Gül, "Bir
açık çek anlamında söz konusu de-
ğil, ama belli bir süre içinde, diyelim
ki bir ay içinde şu şu faaliyetler ola-
caktır, şu malzemeler gelip gidecek-
tir şeklinde düşünülürse ona evet"
dedi. Bakan Gül'ün geçen hafta yap-
tığı açıklama kafalan kanştırmış,ABD
kaynaklan "Blok izin olmazsa talebi-
miz karşılanmamış olacaktır" görü-
şünü dile getirmişlerdı.
Hükümet, ABD'ye İncirlik Üs-
sü'nü "lojistik merkez" olarak kul-
lanma izni %erme konusıında zorla-
nırken iznin yeni bir "kararname"
değil, "talimatname" beklediği or-
taya çıktı. ABD'de Ermenı lobisinın
24 Nisan öncesinde hız verdiği "soy-
kınm" kampanyasının önünü kes-
mek isteyen hükümet, bunun önce-
sinde Bakanlar Kurulu'nda yeni bir
kararaame imzaya açtı.
'Talepler karşılanmıyor'
Ancak imzaya açılan bu kararna-
me, doğnıdan ABD'nnı lojistik mer-
kez oluşturma talebine bir yanıt içer-
miyor. Yeni kararname, 23 Haziran
2003'te çıkanlan ve Irak'taki koalis-
yonülkelerinin Türkiye'deki üslerden
yararlanmasını düzenleyen 23 Hazi-
ran 2003 tarihli kararnamenin süresi-
ni "1 yıl" daha uzatmayı öngörüyor.
Edinilen bilgilere göre ABD, Incir-
lik'i lojistik merkez olarak kullana-
bilmek için, hükümetin Dışişleri ve
Genelkurmay'avereceği "tafimatna-
meyi" bekliyor. ABD kaynaklan bu
talimatnamenin geçen 10 ay ıçerisin-
de verilebileceğini belirtirken bu ka-
rarın neden geciktirildiğini anlayama-
dıklannı kaydediyorlar.
ABD'nin lojistik merkez talebi, I-
rak ve Afganistan'a gidecek malze-
menin sivil charter kargo uçaklany-
la tncirlik'e taşınmasuıı, buradan as-
keri uçaklarla operasyon bölgelerine
aktanlmasını içeriyor. ABD, bu uygu-
lamayı kolaylaştırmak amacıyla nak-
liye uçaklan ıçın "blok izin" talep
ediyor. Buna göre, asken malzeme
taşıyan uçaklar her iniş-kalkış önce-
sinde tek tek izin almayacak, bildi-
rimde bulunmakla yetinecek.
Dışişleri Bakanı Gül, dün gazete-
cilerin blok izne ilişkin sorulannı ya-
nıtlarken geçen hafta yaphğı "AB-
D'nin talebi karşüanıyor. Ancak
blok izin söz konusu değil" açıkla-
masını düzeltti. "Bazen terminolo-
jiler farklı anlamlara geliyor" di-
yen Gül, şunlan kaydettı:
"Blok izin bir açık çek anlamın-
da söz konusu değil, ama belli bir
süre içinde, diyelim ki bir ay içinde
şu şu faaliyetler olacakfır, şu malze-
meler gelip gidecektir şeklinde dü-
şünülürse blok anlamda ona evet, a-
ma bir açık çek anlamında ne gelir-
se gelsin, belli bir sürede ne olursa
olsun şeklinde anlarsanız hayır."
Gül, konuya ilişkin teknik çalışmala-
ruı Türk Silahlı Kuvvetleri ve ilgili
yetkililerce yapıldığmı söyledi.
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Seydişehip Dönemeci
BELLİ, bu iş buradan dönecek. Daha doğru-
su, iş olrnayan bu iş.
Yani, özelleştirme. Türkiyegibi ekonomik, sos-
yal, kültüfrel gelişmesini henüz tamamlamamış,
planlamaya, kamusal ve özel bütün olanaklarını
seferber etmeye muhtaç bir ülkedeki büyük saç-
malık, beceriksizlik ve savurganlık.
Evet, buradan, Seydişehir'den, Konya ilinin güney
ucunda, Toroslar'ın kuzey eteğindeki bu küçük, a-
ma temiz, düzenli ve azimli kentten. Çünkü, belde
halkı, erk&ğiyle kadınıyla, esnafıyla tüccanyla, uya-
nık metalU'Tji mühendisleri ve işçisiyle Türkiye'nin bu
tek Alüminyum Fabrikasfnı sattırmamaya kararlı.
Çünkü, geçmişyüzyılların kuytu kasabasını bu-
günün çagdaş kentine dönüştüren, herkese iş, aş
ve çalışma şevki veren hep bu fabrika olmuş.
öyleyse, niçin satılmak üzere "kapsamda,
programcfa" ve ihalede?
Gereks-iz mı bu fabrika?
Türkiye'nin yıllık alüminyum tüketimi 375 bin
ton. Üretim kapasitesi 60 bin ton olan fabrika,
2004 yılı içinde rekor kırarak 64 bin ton üretmiş.
Böylece, ülkedeki gereksinimınhiçdeğilsealtıda
birini karşalayıp döviz tasarrufu sağlıyor. Üstelik,
geleceğin teknolojisi sayılan biralanda uzman iş-
çi ve mühendis yetiştirmekte.
Alümina. ve alüminyum üretiminin temel mad-
desi olan tooksit madeni rezervi, şimdilik 45 mil-
yon ton ci^/arında ve Seydişehir yakınındaki sa-
hadan kolsay çıkanlabilir durumda. Ama, çok da
zengin bir rezerv sayılmaz.
Peki, fabrikayı almak isteyen yabancıların niye-
ti ne? "Alacakolanlarkapatııiarburayı"diyor mü-
hendisler. Dıştaki alüminyum devleri, Türkiye'yi
üretimden çok bir tüketim ülkesi olarak görmek-
telermiş. Tek fabrikayı alıp kapattılar mı, bütü-
nüyle ele g -eçirecekleri ülke pazarında kendi fiyat-
larını egernen kılarak Seydişehirde üretimle elde
edebilecekJerinin çok üstünde piyasa geliri sağ-
layacaklar. Olanlar, şimdi bu fabrikanın ürünüyle
ucuz alüminyum pencere kasası. folyo falan imal
eden küçüık yerli ışletmelere olacak.
Dolayısıyla, şimdiki iktidar için fabrika satma-
nın tek mantığı, bütçe açığı kapatıp dış borç öde-
mek için hazır paraya konmak. Bugünü ve gele-
ceği söneoek olan Seydişehir'i kendi halkından
başka kimse düşünmüyor.
Zarar eden bir fabrika mıdır söz konusu olan?
özellıkJ-e buranın elektrik tüketimi için yapılan
Oymapınar- Barajı nihayet fabrikaya bağlanınca,
sağlanan nnaliyet düşüşüyle geçen yıl tam 26.5
milyon dolar net kâr elde edilmış. Bunun bir kıs-
mıyla teknoloji yenilense, üretim hemen hemen
ikiye katlan.acak ve Türkiye dıştaki alüminyum te-
kellerinin p -ençesine düşmekten kurtulacak.
Amabütijn bunlar, ulusalcı kalkınma felsefesine
inanmayı. lcapsamlı planlamayı, başkalarının değil
kendi halkının çıkarlarına hizmet etmeyi gerektirir.
Kalkınma/ı ^\ilah'a, planlı düşünmeyı yabancılara,
halkın kade^ini başkalarının hesaplarına bağladınız
mı, satıştar» başka çare kalmaz tabıi.
Yunanistan yazılı özür diledi
Kara KuvveüeriKomutanı OrgeneralYaşarBüyükanıt, Atinay
dangelen mesajın
'müspet'olduğunu açıklarken suçlularla ilgiligelişme sağlanamadığını söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yu-
nanistan Kara Harp Okuîu'nda Türk bayra-
ğına yapılan saygısızlığın ardındanAtina'dan
beklenen " resmi özür" Ankara'ya ulaştı.Dı-
şişleri Bakanı Abdullah Cül, "Resmi bir
mektup geldi. Onlar da bundan üzüntü
duydular şüphesiz ki. Mekrupla da bunu
bildirdiler. Daha önce de telefonla bunu
yapacaklannı söylemişlerdi" dedı
ATO BAŞKANI AYGÜN
'Türkiye'yi
paranoya
sardı'ANKARA (ANKA) - ATO Başkaru
Sinan Aygün, telefonlann dinlendi-
gi düşüncesinin Türkiye"de parano-
ya ve korkuya yol açtığını savundu.
Sinan Aygün, yaptığı yazılı açıkla-
mada, Türkiye'de bakan, bürokrat,
işadamı ve gazetecilerin, telefonla-
nnın dinlenebileceği korkusuyla ya-
şadığını belutti. "Türkiye'yi din-
lenme paranoyası ve böcek kor-
kusu sarmış" diyen Aygün, vatan-
daşların özellikle telefon konuşma-
lannda "tehlikeli sulara" girmedi-
ğini, "zülf-ü yâre" dokunmadığını
belırtti. ATO Başkaru Aygün, şunla-
n söyledi: "Türkiye resmen para-
noyak olmuş durumda. Böcek
korkusu yüzünden herkes ya hiç
konuşmuyor ya da şifreli konuşu-
yor. Bir konuyu aktarmak için ki-
mi arasam 'Telefonda ohnaz, yüz
yüze konuşalım' diyor. Oysa ben
ne iş takibi yapacağım. ne rüşvet
teklif edeceğim, ne de tayin isteye-
ceğim. Sonuçta üyemi ilgilendiren
basit bir sorunu aktaracağım. Bö-
cek ve dinlenme korkusu yü-
zünden işi gücü bırakıp yollara
mı düşeu'm? Kapı kapı dolaşıp
yetkili makamlarla yüz yüze ko-
nuşmanın yollannı mı arayalım?"
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ya-
şar Büyükanıt. TBMM'deki 23 Nısan Re-
sepsiyonu'nda soru üzerine yaptığı açıkla-
mada,Yunan meslektaşı Nikolaos Duvas'tan
önceki gün yazılı özür mesajı aldığını söyle-
di. "Suçlularla ilgili gelişme yok ama rae-
saj müspet" dıyen Orgeneral Büyükanıt, ha-
ziran ayında Atina'ya yapmayı planladığı zı-
yareti gerçekleştirip gerçekleştirmemekonu-
sunda ise değerlendirmelerinin sürdüğünü
kaydetti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün
gazetecilerin Ege'de Türk-Yunan gerginliği-
ne ilişkin sorulannı yanıtlarken "Zaman za-
man bazı bu tip hareketler olmaktadır.
Bunların aşılacağını tahmin ediyorum"
dedi. flişkilerin gelişeceğini belirten Abdul-
lah Gül, bunun "iki ülkenin de çıkanna ola-
cağından emin olduğunu" söyledi.
Eğitirn-Sen
kalern bıraktı
Eğitim-Sen üyeleri, dün
MİUİ Eğitim Bakanüğı
önünde bir araya gelerek
"kalem bırakma" eylemi
yaptı. Eğitim-Sen Genel
Başkanı Alaaddin Dinçer,
hükümeti eleştirerek eği-
tim yöneticileri alanında
başlayan siyasi kadrolaşma
çabalarının. eğitimin bi-
limsel. demokratik bir ya-
pıya kavuşturulmasının
önünde büyük bir engel ol-
duğunu kaydetti. "Kamu
reformu adı altında sunu-
lan. kamu hizmetlerinin
özelleştirilmesi senaryosu
ile bir taraftan kamu hiz-
metleri paralı hale getiri-
iirken diğer taraftan kamu
emekçilerinin iş güvencele-
ri ve sosyal haklan gibi en
temel haklan ellerinden
aünmak istenmektedir" di-
yen Dinçer, Eğitim-Sen'in
de bir yûdırma politikası
sonucu kapatılmak istendi-
ğini öne sürdü. Dinçer,
sendikamn bilimsel bir
gerçek olarak kabul edilen
anadilde eğitimi savundu-
ğu için kapatılmak istendi-
ğini anlattı. (Fotoğraf: AA)
MEHMET FESA EVRENSEV'tN ÎLK UÇUŞU
Pilodar Cünü
yarın kutlamyor
Haliç'teki leampanyaya çocuklar da katıldı. ı AA ı
Kıyıkrda bahar temizKği
Haber Vl«rkezi - Deniz Ku\~vetleri Komutan-
hğı'ncîdizenienen "Deniz ve Kıyı Temizliği"
kamparyası çerçevesinde, deniz izcileri ile Ku-
zey veGiaery Deniz Saha Komutanlığı'na bağh
askerlc ktaoıbul'da kıyı temizliği yaptı. Kuzey
Deniz Sala IK.omutanlığı Kurmay Başkanı Tuğa-
miral Haun» Uşaklıoğlu'nun da katıldığı Ha-
liç'tekı:eai:2İeme kampanyasına, deniz temizle-
me tekıei:n__ askeri personel ve aileleriyle küçük
izcileriatldUı. Kampanyaya katılanlar, Haliç kı-
yısuıdilcepc^elerle yüzey temizhğı gcrçekleştirdi.
Haber Merkezi - Her yıl 26
Nisan'da kutlanan "Türkiye Pi-
lotlar Günü" nedeniyle yarın
çeşitli etkinlikler düzerilenecek.
26 Nisan'ın "Türkiye Pilot-
lar Günü" olarak kutlanması 1
Şubat 2000 tarihinde zamanın
Hava Kuvvetleri Komutanı Er-
gin Celasin tarafindan gündeme
getirilmişti. Bunun üzerine ilk
Türk piloru Mehmet Fesa Ev-
rensev'in ilk uçuşunu 26 Nisan
1912'de gerçekJeştirdiği belirlen-
miş ve bu gününün "Türkiye Pi-
lotlar Günü" olarak kutlanması
kararlaştınlmıştı. 2000yılında ilk
olarak kutlanmaya başlanan ve
geleneksel hale getirilen ''Türki-
ye Pilotlar Günü" yann daTürk
Hava Kurumu'nca (THK) düzen-
lenen çeşitli etkinliklerle kutla-
nacak. THK, Ulu Önder Ata-
türk'ün emnyle 1925'te "Türk
Teyyare Cemiyeti" adıyla kurul-
du. Cemiyetin ismi 1935'te
"Türk Hava Kurumu" olarak
değiştiriJdi. Türkhavacıüğına ge-
reken önemin verilmesi için ça-
lışan kurum. Atatürk'ün manevi
kızı Sabiha Gökçen'in de bulun-
duğu birçok bşiyi pılot olarak ül-
ke hizmerine kazandırmıştı.
'GELİŞMELERİHAZMEDEMEYENLER VAR'
Erdoğan'dan
Kardak tepkisi
GOKÇEADA (AA) - Baş-
bakan RecepTayyip Erdoğan,
Türkiye ile Yunanistan arasın-
da olurnlu gelişmeler olduğunu
belirterek "Hâlâ birilerinin
kalkıp Kardak adasının ke-
narlarında bu tür şeyler yap-
maları hoş şeyler değil. Bun-
larla uğraşmanın zamanı de-
ğil artık. Büyük düşünmemiz
ve omuz omuza gelecek nesil-
lerimizi kin ve nefret üzerine
değil, barış ve dostluk üzeri-
ne yetiştirmemiz lazım" dedi.
Başbakan Erdoğan, Gökçe-
ada'da, Selanik'teki Gökçeada-
lılar Derneği'nin yöneticileriy-
le görüştü. Başbakan Erdoğan,
dernek yöneticileriyle yaptığı
görüşmede, Türkiye ile Yuna-
nistan arasında olumlu geliş-
meler olduğunu söyledi.
Bu olumlu gelişmeleri haz-
medemeyen bazı çevTeler oldu-
ğunu ifade eden Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan, "Bu oyu-
nu bozmamız lazım. Bu dost-
luğu, bunu geliştirme gayret-
lerini bozmak isteyenler ba-
şarılı olamaz.Aramızdaki bu
münasebetleri geu'şfirmemiz
gerekiyor" diye konuştu.
G U N D E M MÜSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
- Biz blok izin istiyoruz. Bu olmazsa istemimiz
yerine gelmemiş olur!
Blok izin ne anlama geliyor?
Uzunca bir süredir bu sütunlarda vurguladığım
üç şık vardı:
1 - ABD, Türkiye'den istemlerini TBMM'nin ve-
receği karara bırakmak istemiyor. Doğrudan hü-
kümetin vereceği bir izin istiyor.
2- ABD bu iznin ucunun açık olmasını istiyor.
Bir yıllık ya da benzer zaman dilimlerine dayalı
izinden yana değil.
3- ABD, iznin çerçevesinin de sınırsız olması-
nı istiyor.
Blokun anlamı bu.
Böyle bir blok izin Türkiye'nin egemen devlet
yapısını da İncirlik ölçeğinde bloke edecektir!
• • •
Geçen hafta hükümetin bir İncirlik kararname-
si hazırladığı ve bunun imzaya açıldığı duyurul-
du. Demek ki ABD'yle ortak bir nokta bulunmuş-
tu.
Ancak olayın böyle olmadığı kısa sürede anla-
şıldı. ABD iki kez açıklama yaparak blok izinde-
ki ısrarını yineledı.
ABD bir yandan Incirlik'e çok gereksinimi ol-
madığını söylüyor. Bir yandan da verilen izinleri
beğenmiyor!
Bunun iki nedeni var:
1 - Türkiye'ye çok da önem verir havada görün-
memek.
2- AKP'yi 'ne kadar benimle' testinden geçir-
mek!
Test devam ediyor!
• * •
Incirlik'te verilen iznin biçimi, çerçevesi salt bu
üs bağlamında değerlendirilecek bir durum de-
ğil. Daha geniş anlamı var. ABD Büyükelçiliği'nce
internet sitesine konan bilgi notunda, ABD'nin In-
cirlik'i 1954'ten beri kullandığı vurgulanıyor. Doğ-
ru ama, böyle bir blok izinle değil.
Bir başka deyişle, ABD 20. yüzyıldan daha ile-
ri bir ayncalık istiyor.
ABD'ye verilen izin, beraberinde Ingiltere'ye
verilmiş olur. Başlangıçta böyle görünmese de
yaşama geçen bu olur.
ABD, Incirlik'te bu ayrıcalığı alırsa yakın gele-
cekte bunun Türkiye'nin öteki liman ve havaala-
nı olanaklarını içermesini isteyecektir. Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül, dün Kıbns'a giderken yap-
tığı açıklamada, "Açık çek anlamında bir blok izin
yok" dedi. Bakalım hükümetin bu konudaki du-
ruşunda esneme olacak mı?
Konunun bir başka boyutu da AB ile ilişkiler.
AB'de Türkiye'ye ilişkin tartışmaların bir şıkkı
daşu:
- Türkiye, ABD ile sıkı ilişkiler içinde. Bunun as-
keri boyutu da hayli geniş. Türkiye'yi AB'ye alır-
sak ABD'nin Avrupa'daki ağırlığını da arttırmış
oluruz!
ABD'nin Irak'ı işgali sırasında AB dörde bölün-
müştü.
1- ABD'nin tam arkasında olanlar. (Ingiltere,
Italya...)
2- ABD'nin tam karşısında olanlar. (Almanya,
Fransa...)
3- Açık tavır koymayanlar. (Iskandinav ülkele-
ri...)
4- ABD'ye sembolik destek verenler. (Macaris-
tan, Letonya...)
Türkiye'nin bugünlerde ABD'ye ilişkin atacağı
adımlar, görünenden daha ciddi sonuçlar içere-
cek.
ankcumc; cumhuriyet.com.tr
SÖYLEŞİ ATTIÜULHAN
•••ıBir 'Parantez'
Açabilir miyiz?.."
B BaştarafıArka Sayfada
gidilecek!.. Benim yapmaya çalıştığım da bu!
Eğer bazılannı, rahatsız ediyor, kalbini kınyor-
sa; bu benim ne kötülüğümden, ne garezimden;
ne de şu veya bu hesap içinde oluşumdan ile-
ri geliyor: tarih, tarihtir; onu keyfimize göre
degiştiremeyiz: hele önümüzde sözlü ve ya-
zılı, bir sürü belge duruyorsa!..
çingene bir olsa!..
(Çağrışım/2. "...Düziçi Köy Enstrtüsü, Ha-
rûniye nâhiyesinin (bucağının) sınıriarı için-
deydi; bu nâhiye, o tarihte, Adana'nın Bah-
çe ilçesine bağh; karanlık ve dumanlı kıtlık
yıllannda, devlet büyüklerinden bazıları, za-
man zaman, 'enstitüyü' ziyârete gelirler; bu
da Bahçe (eski adı Bulanık) Kaymakamı
olan babamı, göreve çağınrdı: karşılama tö-
reni, nâhiye ve enstitü hakkında izahat ver-
mek, halkla ilişkileri sağlamak, vs."
"Bir keresinde, ortalık birbirine girdi; bu
defa, 'Milli Şef' bizzat geliyor. Babam, hay-
li heyecanlıgitti, karşıladı, izahat verdi; yor-
gun argın, evimize döndüğü zaman; akşam
sofrada, annem soruyor: "-...nasıldı? İsmet
Paşa nasıl bir adam!". Biz çocuklar, Sâfi ku-
lak kesilmişiz. Babamın cevâbı, zihnime
adeta ateşleyazılmıştır "-...sâkin görünüyor
ama öfkeli, köylülerden birisi, biraz da haddi-
ni aşarak ondan Hâruniye için bazı şeyler iste-
di; Paşa'nın cevabı ne oldu biliyor musun? Ay-
nen şu: '- Çingene bir olsa, şekerle besle-
rim!"..."
Meraklısı İçin Not: 'Aynanın Içindekiler'
I roman dizisi, şu kitaplardan oluşmuştur. 'Bıça-
ğın Ucu', 'Sırtlan Payı', 'Yaraya Tuz Bas-
mak', 'Dersaadet'te Sabah Ezanlan', 'O Ka-
ranlıkta Biz' ve 'Allah'ın Süngüleri'...