Katalog

25NİSAN 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SHP Genel Başkanı Karayalçın siyasetin demokratikleşmesi gerektiğini söyledi: ^feniden yapılanma şart.ANKARA (Cumhuriyet Bü- ros)- SHP Genel Başkanı Mu- rat Karayak-ın, geçen günlerde ziyiret ettiği Cumhurbaşkanı Ah- metNecdetSezer'in. seçimlerde uy^ulanan yüzde 10'luk üJke ba- raj nı yüksek bulduğunu belirte- rek•'SaymCumhurbaşkanı.yfiz- de 10 oranının gereksiz olduğu- nu. yüzde 5'e indirUmesinin de dogru olmayacağuu, yüzde 7 gi- bi bir oranın olabfleceğmi ifade ettfler" dedi. Murat Karayalçın ve eşi Neşe Karayalçuı, dün gazetecilerle kahvaltılı sohbet toplantısuıda bir araya geldı. CHP'den aynlıp SHP'ye katılan Hatay Milletve- • Gazetecilerle sohbet toplantısı düzenleyen Murat Karayalçın, temsil adaleti sağlanabilmesi için seçimlerde uygulanan ülke barajının düşürülmesi gerektiğini belirtti. Hazine yardımının kazanılmış haklan olduğunu ve gerekirse yargıya başvuracaklarını söyleyen Karayalçın, SHP'nin, ismini SODEP olarak değiştirebileceğini kaydetti. kili ZüheyirAmber. Mersin Mil- letvekili ErsoyBulut îzrnir Mil- letvekili Hakkı Bulut ile Amas- ya Milletvekilı Mustafa Sayar da toplantıda hazır bulundu. Top- lantıda gazetecilerin güncel olay- lara ilişkin sorulannı da yanıtla- yan Karayalçın'ın yaptığı açık- lamalar özetie şöyle: Hazlne Yardımi: Saym Cumhurbaşkanı 'nın Hazine yar- dımıyla ilgili yasayı veto gerek- çeleri çok açık. Anayasaya, ya- salara aykın olduğunu ifade edi- yorlar. Eğer bu yasa Meclis'ten yine aynen çıkarsa CHP kendi- sıyle çelişir. Çünkü CHP daha ön- ce Cumhurbaşkanı'nın veto ge- rekçelerinı dıkkate almayan AKP'yi eleştiriyordu. Yardım SHP'nin kazanılmış hakkıdır. Eğer, yasa Meclis'ten aynen ge- çer ve sayın Cumhurbaşkanı da Anayasa Mahkemesi'ne başvur- mazsa, biz yargı yoluna gidece- ğız. Slyaset alanı yeniden yapilandinlmall: Türkiye'de sıyaset alanının yeniden yapı- landınlmasına gereksinim var. Hazine yardımı bunun küçük bir aynntısı. Ülke barajı düşürülme- li, siyasi partılerdemokratikleş- 'Nadiren ölürler9 SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın. Türkiye'de siyasi partılerde genel başkanlann neredeyse bir "ömür bovTi" genel başkanlık yaptığını, bu nedenle de genel başkarun etraftndakilerin oluşturduğu bir "hiripleşıne" yaşandığına ışaret ettı. Karayalçın. bu duruma espnyle kanşık şu örneği verdi: "Ameriika'da yüksek yargı organlannın başkanlannı, başkan aüyor. Bunlar istifa etmediğj sürece, yaşam boyu görevlerinde kaJabilryoriar. Tabii kimse istifaya yanaşnıadıgı için Amerikahlar bu durumu, 'Yüksek yargı başkanlan istifa etmezler ve nadiren ölürler" drye eteştiriyorlar. Bizde de siyasi parti genel başkanlan isifa etmezler. ADah uzun ömür versin ama nadiren ölürler.-" Neşe ve Murat Karayalçın kahvalüh sohbet toplanbsında gazetecilerle bir araya geklL (AA) TBMM'yi beklemeden ismini internet sitesindeki vekiller arasından çıkardılar Ağrı AKP, Cemal Kaya'yı sfldi Cemal Kaya ANKARA (ANKA) - Bu haf- ta da yoğun bir gündemle top- lanacâk olan TBMM Genel Ku- rulu cuma ve cumartesi günle- ri de çalışacak. Gündemde bek- leyen altı yasa tasarı ve teklifi- ni görüşecek olan Genel Ku- rul'da, Meclis Başkanı Bülent Armç'ın belirleyeceğı tarihe gö- re AKP Ağn Milletvekılı Ce- mal Kaya'nın istifasınm da oy- lanması bekleniyor. Geçen hafta Başkanlık Dıvanı taıafından milletvekıllığınden is- tifası kabul edilen AKP Ağn Mil- letvekili Cemal Kaya'nın istifa- sının bu hafta Genel Kurul'da ele alınması bekleniyor. TBMM Baş- kanı Annç'ın belirleyeceği tanh doğrultusunda oylama gerçekle- şirse Kaya'nın istifasınm kabu- lü için Genel Kurul'da oylamaya katılan milletvekillerinin salt ço- ğunluğunun istifayı kabul etme- si gerekiyor. Enerji yolsuzluğundaki fezle- kesi nedeniyle istifa eden AKP Ağn Milletvekili Cemal Kaya'nın milletvekilliği, Meclis'in bu ko- nudala karan beklenmeden AKP Ağn teşkilatınca düşürüldü. Istifası henüz resmi nitelik ta- şımadığı ve Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın da "istifasmaUİş- kintavırbefirieyecekkrinT belirt- tiği için AKP Genel Merkezi'nin internet sitesindeki milletvekille- ri lıstesinde yer almasına karşın se- çim bölgesi olan AKP Ağn il baş- kanlığı, internet sitesinde tanıtrm- lannı yaptığı mületvekilleri arasın- dan Kaya'yı çıkardı. tirilmeli ve seçim ittifaklannın ku- rulmasının yasal zemını sağlan- malı. BaraJ yüksek: Türkıye'de yüzde 10'luk ülke barajının yük- sek olduğu, ındinlmesı gerektı- ği AB llerleme Raporu'nda yer aldı. Sayın cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz günlerde kendisı- ne yaptığımız ziyarette, yüzde 10'luk oranın gereksiz olduğu- nu ancak yüzde 5'in de doğru olmayacağını, yüzde 7 gibi bir oran olabileceğinı ifade ettıler Biz SHP olarak belli bir oran te- laffuz etmıyoruz ama AB stan- dartlanna uygun bir düzenleme- ye gıdilebilir. SHP, SODEP Olabilir: 25- 26 Hazıran'da yapacağımız 2. SHP Kurultayf nda parti progra- mında büyük oranda değışıklik yapacağımızı sanmıyorum. Ama özelleştırme konusunda daha ay- nntıh düzenleme yapılabılir. Par- ti ismınin değıştınlmesını arka- daşlanmız dile getınyorlar. Bu- nun nedenı, son 25 yılda solda çok sayıda yenı partı kurulması sos- yal demokrat yurttaşlanmızda kafa kanşıklığı ortaya çıkardı. Bu nedenle ılk partimız olan SO- DEP ismi hepünize sıcak geldi. Tabii benim için SHP ısmi çok önemlı, duygusal bir bağlantım var ama SODEP adına da olabi- lir. Erdoğan'ın Koçaryan'a mektUbU yanllj : Ermeni soykınmı sorununu sadece Ma- vi Kitap'taki ıddialann doğru ol- madığrnın açıklanmasına bağla- mak yanlıştı. Çünkü son 35 yıl- da bu konuda yazılan binlerce makale içinde Mavi Kitap'a ya- püan aûfzaten 10'u geçmıyor. Av- rupa'da bir parlamento var ki, Ermeni soykmmı iddialanna hep karşı durmuştur. O da Ingiltere Parlamentosu'dur. Şimdi biz 550 milletvekilinin imzasıyla mek- tup göndererek bir anlamda he- defhaline getiriyoruz. Ikinci yan- lış da Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın Koçaryan'a gönderdiği mektup. Ermenistan bu mektubu Türkiye'ye karşı silah olarak kul- lanmaktadır. Henüz yanıt gelme- mıştir ama Ermenistan'ın, "Hü- kümerier düzeyinde komisyon ku- nüun" dıyeceği anlaşümaktadır. Böyîece Ermenistan resmen ta- nınmış olacakur. Türkiye bunu ka- bul etmediğinde hava aleyhine dönecektir. Türkiye, bu yakla- şımla tuzağa düşürülmüştür. 24 Nisan ve sonrasındaki süreçte bir soykınm olmamışnr. 0 süreçte in- sanlık dışı olaylar yaşanmıştır. Ama hiç kimse Türkiye'ye soy- kınmı kabul ettiremez. Çalışma Bakanlığı raporuna göre, işletmelerin çoğu ruhsatsız ve kurallara uymadan çalışıyor Madenlerde iş güvenliği yok ; ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Madenlenn büyük bö- lümünde iş güvenliği bulun- muyor. Kütahya'nın Gediz II- çesi'nde 18 işçinm yaşamını yıtirmesine neden olan maden kazası da bu gerçeğı ortaya ko- yuyor. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı ış müfettişle- nnin hazırladığı rapora göre, 44 ildekı 772 yeraltı ve yerüs- tü madeninden 725'inin ma- den kurma. 685'ininde işletme izni bulunmuyor. 59 işletmede yangın ve patlama tehlikesi olan ortamlarda sigara içiliyor, 145 madende ilkyardım ekibi bulunmuyor. 112 madende iş- çılerin çoğu karbonmonoksit maskesi takmıyor. Çalışma Bakanlığı, îş Teftış Kurulu Başkanlığı müfettişle- n. geçen yılın son 3 ayında "Ye- raltı ve Yerüstü Maden Işlet- meterinde Proje Denetimlerin başlıklı araştırma yaptı. Madenlerde çalışan işçilerin ı> güvenliğınden yoksun çok büyük bir tehlıke altında çalış- nğını ortaya koyan denetimler 5onucu5işyenkapatıluken 31 ışyerine toplam 85 milyar 838 rniryon lira idari para cezası ve- nldi. Denetimlerde; 299"u kadm * toplam 47 bin 751 işçinin ça- lıştığı 44 ildekı 772 yeraltı ve vçrüsriı kömür, endüstriyel ma- ien iletaş ve mermer ocağı de- aetlendi. Bunun sonucunda 772 • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı rapora göre, 772 işletmeden 725'i maden kurma izni, 685'i de işletme belgesine sahip değil. 112 madende işçiler karbonmonoksit maskesi takmadan ocağa giriyor, ilkyardım ekibi ve kurtarma planı olmayan ocaklar var. madenden sadece 47 'sinin kur- ma iznine. 87'sinın de işletme belgesine sahip olduğu ortaya çıkh. Işletmelerde geçen biryıl içe- risinde 2 bın 735 iş kazası ger- çekleştiği, bu kazalarda 17 ki- şinin yaşammı yitirdıği. 2 bin 683 kişinin yaralandığı, 37 ki- şinin de uzuv kaybına uğradı- ğı tespit edildi. Sağlık kontrolü yok Raporda, ış sağlığı ve güven- liği mevzuatı yönünden yapı- lan incelemeler sonucunda da 469 ışyennde işçilerin sağlık raporlarının tutulmadığı ve "Ağn- \t Tehükeh İşler Yönet- meüği''ndeki unsurlann dıkka- te alınmadığı bildirildi. Rapo- ra göre, 428 işyerinde düzenli sağlık gözetimleri yapılmıyor. Işçilere genel çalışma şartla- nyla ilgili eğirim verilmeyen işyeri sayısı ise 222'yi bulu- yor. Müfettişlerin madenlerde saptadığı sorunlar şöyle: • 202 işyerinde iş makinesi operatörlennin ehliyeti yok. • 202 madende işçilere çehk burunlu ayakkabı, baret, toz maskesi verilmemiş ve kişisel koruyucu malzeme kullanımı yetersiz. • 135 işyerinde işçilere iş el- bisesi verihnemış. • 123 madende sağlıkmemu- ru'ılkyardım elemam yok. • 122 madende işçiler kar- bonmonoksit maskesiz ocağa giriyor. • 78 işyerinde uyarı levhala- n ve güvenlik işaretleri yok. • 74 işyerinde elektrik tesi- sat projesi onaylanmamış. • 69 madende gözetim ve denetım faaliyetleri yetersiz. •55 işyerinde güvenlikve acil dunım tatbikatı yapıknamış. • Ocak içi aydınlatma 220 volt elektrikle çıplak ampul- lerle yapılıyor. • 30 işyerinde iletişim, uya- n ve alarm sistemleri bulun- mamakta ya da yetersiz sayıda. OCAK İÇİNDE SİCARA İÇMEK ÖLÜME DAVETİYE • Denetim sonucuna göre, kazalann büyük bölümü ihmal ve iş güvenliğinın bulunmamasından kaynaklamyor. Yeraltı kömür işletmelerinde, "tahkimata özen gösterflmemesi ve tahkimat yetersizliginden mevdana gelen göçükler ve tavandan malzeme düşmderi" birinci derecede kazalara neden oluyor. • Ocaklarda havalandumanm yetersiz olması veya sağlıklı bir havalandırma sistemının kurulamaması da. metan yanmalanna ve grizu patlamalanna kaynaklık ediyor. • Metan gazı yanmalanndan kaynaklanan grizu patlamalannm en büyük nedenini, ocak içinde sigara içilmesi oluşturuyor. Ölümler, metan yanmalan ve kaçma sırasmda yollarda panikleme sonucu ortaya çıkıyor. • Ocak havalandırmasının yetersiz olmasrnın en önemli nedenlerinden birini, ocaklarda nefesük ve "kaçamak yohı" olarak kullamlmak üzere yer üstüne bağlı ikinci bir yol bulunmaması oluşturuyor. • 22 işyerinde hekim yok. Çalışma süresı yetersiz. • 18 madende terk edilen kı- sımlar kapatırmamış. • 76 işyerinde yangın söndür- me cihazı yok. • Gaz ölçüm cihazı bulunma- yan işyeri sayısı 69. • 59 işletmede yangın ve pat- lama tehlikesi bulunan ortam- larda sigara ıçıliyor. • 44 madende yangın dur- durucu barajlar yapırmamış. • 21 işletmede LPG tüpleri ayn bölümlerde depolanmıyor. • 15 madende yangm ekibi yok. • 14 işyerinde gaz ölçümle- ri her vardiyada yapılmıyor • 13 ocakta izin venlen pat- layıcı maddeler dışında patla- yıcı kullanılıyor. • 9 işyerinde yeraltında teh- likeli gazlar için sesli ve ışıklı uyan cihazı bulunmuyor. • 2 madende yangın söndür- me tertibatı yok. • 116 madende havalandır- ma yetersiz, 78 işyennde işçi- lerin tehlıke anında kaçabilece- ği alternatif yol yok. • 145 işyerinde ilkyardım ekibi. 105 işyerinde kurtarma istasyonu, 66 işyerinde ıse ilk- yardım malzemesi bulundurul- muyor. • Işyerlerinin 46 sının kur- tarma ekibindeki işçi sayısı ve eğitimleri yetersizken. 11 ış- yerinın ise henüz bir kurtarma planı bile bulunmuyor. Erdoğan 3 Kasım'da Beraat Etmiş! erse CHP, dokunulmazlık dosyalannın TBMM'de görüşülmesi girişimlerini sürdürüyor. Geçen hafta da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Kocaelı Milletvekili Sefa Sirmen hakkındakı dosyalann göruşülmesini ıstediler. Bu görüşmelerin tutanaklanndan seçtiğimiz bazı bölümler şöyle: Zeyid Aslan (AKP, Tokat): (...Jlstanbul Büyükşehır Belediye Başkanlığı'na Sayın Başbakanımız 1994 yılında seçildi, 1998 yılının kasım ayına kadar da bu görevini ifa etti. 1995 yılından ıtibaren Istanbul Büyükşehır Belediyesi'nde sürekli müfettişler yer almaya başladı, sürekli soaışturmalar açtılar. Ta ki milletvekili oluncaya kadar; yani, Mart 2003 yılına kadar Tayyip Bey'le ilgili ve Tayyip Bey'in biriikte çalıştığı bürokratlarla ilgili sayısız soruşturma ve dosyalar açıldı. Açılan yüzlerce dosyadan bugüne kadar mahkûmiyetle sonuçlanmış bir tane dosya yoktur. Bir tane dosya yoktur. (AKP sıralanndan alkışlar) Atilla Kart (CHP, Konya): Yanlış bilgi veriyorsun. Zeyid Aslan: 1994 yılında Belediye Başkanı olmasıyla biriikte, kurak bir kenti su şehri haline getırmesi, ki o dönemde belediye başkanlığı, ondan önce belediye başkanlığı yapmış bir arkadaşımız da burada oturuyor. Istanbul'da 1994 öncesi yaşayanlar suyun ne demek olduğunu çok daha iyi bilirler. Nurettin Sözen (CHP, Sıvas): Sen cahil cühelasın! Zeyid Aslan: Ben de Istanbul'da o dönemlerde yaşadım. Bizler, camilerın çeşmelerinden omzumuzda bidonlarta, taharet yapmak için su taşıyorduk. (...) Işte, gerek yaşanamayan bir şehri yaşanabilir bir şehir haline dönüştüren, halkla kurduğu o sıcak ve sevgi diyaloğuyla insanlann kalbine taht kuran Tayyip Erdoğan'ın bugün başbakanlığa geleceğini o gün orada görenler, bir şekılde bu gidişatı durdurmak için harekete geçtiler. Olduk olmadık ne varsa, hesap uzmanlanndan, mülkiye müfertişlerinden, kontrolöründen ne varsa, belediyeye yığdılar. Ali Rıza Bodur (CHP, Izmir): Yağcılık sağcılıktan daha kötüdür! Zeyid Aslan: Ne buldular?.. Sayın Başbakanımızı, bir şiirie mahkûm ettiler, başkanlıktan uzaklaştırdılar. Ondan sonra, bu çalışmalarını çok daha hızlandırdılar. Işin içine yargryı da soktular ve haksız tutuklamalar, haksız gözattılar, işkenceler, yargısız infazlar, bunlann hepsine maruz kalındı. Ama hiçbir belediye bürokratı, bir gün bile cezaevinde mahkûm olarak yatmadı. Atilla Kart (CHP, Konya): Yargılama yolunu niye açmıyorsunuz?.. Onu yargı değeriendirsin, siz değil!.. Zeyid Aslan: AKP, bu davalann gölgesinde 3 Kasım seçimlerine gitti. Ozellikle, AKP'nin Tayyip Erdoğan sevdasıyla halkın sevdasının bırieştığinı görenler ve bu rüzgânn ülkeyi geleceğe taşıyacağını görenler... Mustafa Gazalcı (CHP, Denizli): Başbakan yok, yağ çekmeye gerek yok! Zeyid Aslan: (...) Bu dosyalann hepsini, çarşaf çarşaf, el altından basına pas ettiler ve seçim öncesinde, gerek broşür yaptırarak gerek basının sayfalannı sürekli meydanlara da dağıtarak AKP'nin gelişine engel olmaya çalıştılar. Arkadaşlar, yargı, mahkemeler Türk milleti adına karar verir. Türk milleti, 3 Kasım'da bu dosyalaria ilgili karannı vermiş ve beraatla sonuçlandırmıştır. Teşvik, yardım, sarmısak!.. 13 ilin teşvik kapsamına atınmasına ilişkin yasa tasansı geçen hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü. Bağımsız kontenjanından komisyon üyesi olan ancak ANAP'a geçtikten sonra üyeliğinin düşmesi gereken Mardin Milletvekili Muharrem Doğan. komisyon üyeliğinin son günlerinde hem ili hem de yeni partisi için kulis yaptı. Doğan, Maliye Bakanı Kemal Unakrtan a "Sayın bakanım, siyasi partilere yardım mutlaka ödenmeli" diye seslendi. Ardından da Mazı dağındaki fosfat yataklannın çalıştınlmasına ilişkin isteklerini S|ra)acj, Bu arada o kadar çok "sayın bakanım" sözlerini kutlandı ki, CHP'li üyelerden Osman Kaptan laf attı: "25 kere, sayın bakanım, dedin." Doğan, bunu Unakıtan'ın da duymasını istemiş olmalı ki yüksek sesle yineledi: "25 kere 'sayın bakanım' dediğimi söyiüyohar sayın bakanım." Unakıtan sorulan yanıtlarken "Mazı dağındaki fosfat yataklannın çalıştınlması için gereken önlemlerin alınacağını" söyledi. Doğan, "diğer" önemli konusunu anımsatarak "Siyasi partilere yardım ne olacak" diye sordu. Unakıtan "Kardeşim senin için Mazı dağı daha önemli. O konuda çalışmalar sürûyor" derken Doğan, Mazı dağı ile ilgili açıklamalan nedeniyle bakanı "alkışladı". Gergin görüşmeler sırasmda yemek için ara verilince CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldınm "sarmısağın faydalan" temasının egemen olduğu konuşmalan ile ortamı yumuşattı. Unakıtan'ın elindeki kabanklığı gören Yıldınm hemen sarrmsak tedavisi önerdi. Unakıtan önce ilgilendi, ancak daha sonra "Ya, kokudan kimsenin yanına çıkamayız" dedi. Başbakanlık'a banka promosyonu... Başbakanlık'ın merkez ve yeni binalannın tadilatının Vakıfbank tarafindan yapılması tartışma yarattı. Vakıflar Bankası Genel Müdürü Ahmet Kacar, "Bankanın bûtün işlemleri ticari bir temele dayanır. Kâr güdüsü olmayan hiçbir işlemimiz yoktur, bunun altında tamamen karşılıksız işlem yoktur" dedi. CHP Şanhurfa Milletvekili M. Vedat MeHk, bu açıklama üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan'a şu sorulan yöneltti: "Başbakanlık hizmet binalannın fıziki şartlan, hizmet sunumuna engel teşkil ettiği için mi tadilat, yenileme ve modemizasyon gereği duyulmuştur? Ülkenin borç batağı içinde olduğu bir dönemde bu tadilat bir zorunluluk olduğu için mi yapılmıştır, yoksa hizmet binalan yeterince lüks mü bulunmamıştır? Vakıfbank'a söz konusu işin bitimi karşılığı, bankanın kâhılık güdüsünü tatmin edici ne ya da neler venlmiştir ya da verilecektir?" Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Vakıflar Bankası Genel Müdürü Kacar'ın hazırladığı metni soru önergesine yanıt olarak Melik'e gönderdi. Kacar'ın yanrtı şöyleydi: "Bankacılık piyasasındaki rekabet koşullan içinde tüm özel ya da kamu bankalan tarafindan kurumsal ve bireysel pazahama faaliyetleri yürütülürken çalışma büyüklüğü ve iş hacmı dikkate alınarak promosyon olarak katkıda bulunulmakta, kunımlann bazı ihtiyaçlan bankalarca karşılanmaktadır. Bankamızca da Türkiye genelinde yürütülen kurumsal ve bireysel pazahamalarda aynı pazarlama yöntemlen kullanılmaktadır. Başbakanlık personelinin maaşlan bankamızca ödenmekte olup, aynı zamanda diğer bireysel ürünlerimizden de yararianılmaktadır. Söz konusu tadilat işinin masraflannın üstlenilmesi de belirtilen pazarlama stratejisinin bir gereği olup mevzuat hükümleri çerçevesindedir." Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu tbmmcunKgttnetnettr