Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2005 PAZARTESİ
DtZİ
Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin sözde soykınmı tanımasını ve Ermenistan sınırmm açılmasını üyelik için ön koşul olarak öneriyor
AB'denTürkiye'ye Ertneniengeli
T
ürkiye'nim dünyaya, "Ermenûeresoy-
kunm uygulamış bir Müslüman ülke
olaraktanıulmasT amacını güden son
derece edoli birkampanya ile karşı kar-
şıyayız. Özellikle, Exmenilerin 2005 Nisanı'nda
sözde soykınmının 90. yılını anmalan nedeniy-
le son derece yoğunlaşan bu kampanyanın ka-
zanmış olduğu uluslararası boyutun ülkemizın çı-
karlarını tehdit eden bir nitelik kazandığı artık
hiçbir kuşkuya meydan bırakmryor. Son yülar-
da, aralannda Arjantin, Yunanistan, Lübnan, Bel-
çika, Rusya, Italya, îsvıçre, Fransa, Kanada, Slo-
vakya'nın da bulunduğu 14 ülke parlamentosu
ile Avrupa Parlamentosu'nun. Ermeni soykın-
mıru tanıdıklan yolundakararlaralmalanndan son-
ra, bu sorunun Türkiye'nin Avrupa Bırliği (AB)
ile bütünleşme sürecinde ciddi bir engel oluştu-
racak bir boyut kazandığı görülüyor.
AB YOLUNDA ERMENİ FRENI
Bu açıdan, özellikle AB Komısyonu'nun, 17
Aralık AB Devlet ve Hükümet Başkanlan Zir-
vesi'ne Türkiye ile katılım müzakerelenne baş-
lanması tavsiyesinde bulunan 6 Ekırn 2004 ta-
rihlı ilerleme raporunda, 1915'te cereyan eden
olaylara atıfta bulumılarak Türkiye'ye Ermenis-
tan ile bu konuda bir uzlaşmaya varmasuını öne-
Tarihsel Gerçekler Işığında
Ermeni Soykınmı Savı
E
rmenilerin sözde soykınmın 90. yılı anmalan nedeniyle
yoğunlaşan kampanyanın uluslararası yönü, ülkemiz
çıkariarını tehdit eden boyuta ulaştı. Bu sorun Türkiye'nin AB
ile bütünleşme sürecinde ciddi bir engel oluşturacak gibi
görünüyor. Bazı Batılı devletlerin bu kozu kullanarak
Türkiye'nin dış politikasını kendi çıkarları doğrultusunda
yönlendirmek ve ödünler elde etmek, bazılannın da bu
sorundan ülkemizin AB'ye tam üye olmasını engellemek ve
onu ikinci sınrf bir statüde AB'ye bağlı tutmak amacıyla bir
baskı unsuru olarak yararlanmak istediklerini gözlemliyoruz.
rilmiş olmasuıuı altı çizilmelıdır. Avrupa Parla-
mentosu Genel Kurulu tarafindan 15 Aralık2004
tarihınde onaylanan "Eurtings" raporunda ıse
ülkemiz açıktan soykınmla suçlanmak suretıy-
le, Türkıye'ye, Ermenilere karşı 1915 'te yapılan
soykırımı kabul ederek tarihi gerçekleri tanıma-
sı ve Ermenıstan'la arasuıdaki sının erken bir ta-
rihte açması öneriliyor.
Bugüne kadar Türk kamuoyunun ve medya-
sının gözünden kaçan bir husus, Avrupa Parla-
mentosu'nun yaklaşık son 20 yıldır Ermeni id-
dialanna destek veren pek çok karar alan ve bu
sorunu ısrarla izleyen bir AB kurumu olduğudur.
Bu kararlarm en kapsamlısı Türkiye'nin 17 Nı-
san 1987'de AB'ye tam üyelik başvurusunu yap-
masından dört ay sonra 18 Temmuz'da kabul et-
miş olduğu "Ermeni SorunununSi>-asi Çözümü
Üzerine Karar"dır. Aday ülkelerin üyeliğe ka-
bulünde söz hakkına sahıp olan Avrupa Parlamen-
tosu kararlannuı ıçinde bulunduğumuz dönem-
de bağlayıcılığı olmasa dahı, önümüzdeki yülar-
da çok daha fazla ağırlık taşıyacağı ve belirleyi-
cı bir nıtelık kazanacağı dıkkate aluımalıdır.
Ermeni soylanmı ıddiasmın Fransız iç politi-
kasuıda tüm siyasi partiler tarafindan sahipleni-
len bir siyasi rekabet konusu haline gelmiş ol-
duğu dikkate alınırsa bu sorunun AB ile ilişki-
lerimızde gündemden düşmeyeceği anlaşılır. Da-
ha da önemlisı, Fransa ve Avusturya gibi açık-
tan Türkiye 'nın AB üyeliğuıe karşı çıkan ve bu
konudaki kararlannı düzenleyecekleri bir hal-
koylamasının sonucu ışığuıda vereceklerini açık-
lamış olan devletlerin (Fransa bu hususu bir ana-
yasa hükmü haline getirmiştir), Ermeni sorunu-
nu ülkemizin AB'ye üyeüğini engellemek ama-
cıyla bir koz olarak kullanacaklan açıktır.
TARİH TEKERRÜR MÜ EDİYOR?
Bu gelişmeler ve Türkiye'nin AB ile bugüne
kadarkı deneyimleri gerçekçi ve nesnel bır yak-
laşımla değerlendinldığı takdırde, Türkiye'nin AB
ile yürüteceğı katüım müzakereleri sürecinde, Er-
meni soylanmı iddiasınuı ülkenuz tarafindan ka-
bul edilmesinın AB'ye giriş için bir ön şart ola-
TBMM'DEN ERMENİSTAN'A TARİHİ ÇAĞRI
'Ortak
komisyon
kuralım'
G
erek Türkiye'nin gerek Er-
menistan'ın çıkarlan. asır-
larca iç içe banş içinde ya-
şamış ve şimdi birbirlerine
komşu iki devlete sahip bu iki ulusu
banştırmak, onlan birbirlerine karşı
tutsağı olduklan tarihsel önyargılardan
kurtarmak ve onlara dostluk ve ışbir-
liğine dayananortakbir geleceği pay-
laşma imkânını verecek olumlu orta-
mı yaratmaktır. Ancak, her iki tarafin
da kendı tezlen lehindekı kemikleşmiş
kanaatlerini değiştirip tarihe ortak bir
perspektiften bakmalan sağlanamaz-
sa olumlu bir ortam yaratılamaz? O
zaman akıl ve manök, iki tarafin da or-
tak bir ginşunle efsaneleri >ıkmaktan
ve tabulan deşmektenkorkmamalan-
nı, ğeçmişte yaşanmış olaylann tüm
yönlerini açığa çıkararak tarihleriyle
yüzleşmelerini ve bu suretle geçmişin
bugünümazü ve geleceğimizı karart-
masuıı önlemelerini emretmektedir...
Işte Türkiye'de iktidar ve
muhalefetin el ele vererek
yürürlüğe koyduklan tarihi
proje, bu hedefuı gerçekleş-
tirilmesine yöneliktir.
CHP' nin 5ncülüğüyle başla-
ölan ve Başbakan Tayyip Er-
dogan ile CHP Genel Baş-
karu DenizBavkal'ın 8 Mart
2005 tariMnde yaptıklan et-
raflı bir görüşme sonucunda
üzerinde mutabık kalınan bu
proje. Türkiye'nin tarihiyle
yüzleşmekten hiçbir korku-
su ve endışesi olmadığını or-
taya koynayı, tarihi gerçek-
lenn bılinsel araştırma ile
gün ışıgına çıkanlmasuıı ve
tarihin Tirkiye için bir yük
olmasınıa ve ülkemize kar-
şı siyasiraalzemeolarak kul-
lamİmasnın önlenmesini he-
deflemektedir...
Erdoğan
Baykal
'ARŞIVLER AÇİLSIN'
Tûrk onerisi: Ortak tarih değerlen-
dirmesı :çin ortak komite kurulsun,
arşıvleracılsın. Bu amaçla Türkiye şöy-
le bir öneri ileri sürmektedir:
1- Türkiye ve Ermenistan, kendi ta-
rthçileriıden oluşacak bir ortak ko-
mite kuncaklardır.
2- Taraflar arşivlerini açacaklan hu-
susunda teminat vereceklerdir. Ayn-
ca Rus, .\hnan, Avusturya, Fransız,
ABD arşvleri ile Boston'daki Zoryan
Enstitüsû arşivleri de inceleme kapsa-
mına alıımahdu".
3- ÇaLjmalann tam bir bilimsel cid-
diyet ve düzen içinde yapılmasmı ve
zabıtlann tutulmasını sağlamak ama-
cıyla bıroir "noter" görevi yapacak ta-
rafsız "nJtr* bir mekanizmaya ihüyaç
vardu. labiatıyla, bu girişimin uygu-
lanabümesı için Ermenistan'uı işbir-
liği şarttır. Ermenistan, kendi tarihiy-
le yüzleşmekten korkmuyorsa ortak
bir tarih değerlendirilmesınin yapıl-
masına itiraz etmemesi gerekır?
TBMM BILDIRISI
TBMM, 13 Nisan 2005 tarihınde
"Tarihte Tûrk-Ermeni tHşkileri - Er-
meni Soykınmı tddialannda Gerçek-
lerin Ortaya Çıkanhnasr konusunda
yapüğı genel görüşme sonucunda, Tür-
kiye'nin tarihi gerçeklerin ortaya çı-
karüması için gerekenher şeyi yapma-
ya hazır olduğunu, bu amaçla hükü-
metle muhalefetin Ermenıstan'la or-
tak komisyon kurulması önerisini des-
teklediğini belirten ve Ermenistan'la
ilişkilerde gözetilecek ilkeleri açıkla-
yan bir bildinyi oybirliğıyle kabul et-
miştir. Türkiye, bu belge ile ük defa
olarak Ermenistan'a yönelik uzun va-
deli stratejisini ve Ermeni id-
dialan karşısında izleyeceğı
politikayı saptamış ve açık-
lamış ohnaktadn-.
TBMM bildırisinde, Erme-
nistan yöneticilerinin Türki-
ye'nin bu önerisini değerlen-
dirirken esasta bunun bir ba-
nş girişimi olduğunu cıddı-
yetle dikkate almalannın ve
eğer, Ermenistan Türkiye ile
iyi komşuluk ilişkıleri kur-
mak ve işbirliği zemini geliş-
tirmek istiyorsa, Türkiye'nin
ortak tarih değerlendirilmesi
önerisini kabul etmesi gerek-
tiğinin altı çizihnektedir.
Önce uluslararası topluma
bir mesaj verilerek i>i niyet-
li, sağduyulu ve dünya banş
ve istikranna katkıda bulun-
mak isteyen her ülkenin ve
her devlet adamının da Türki-
ye'nin bu önerisini destekle-
mesı gerektiği beurtihnekte, sonra da
Türkiye-Ermenistan üışkilerinın düzel-
mesini içtenlikle isteyen ve Kafkaslar
bölgesinde banş ve ıstikrann filizlen-
mesini arzu eden devletlere, iç politi-
ka düşüncelerini bir tarafa bu^karak,
Türkiye'nin uzlaşıya ve sağdu>"uya
dayalı bu girişimine arka çıkmalan ve
bu girişimi zayıflatacak faahyet ve ka-
rarlardan vazgeçmeleri önerümektedır.
Deklarasyonda, bugüne kadar sözde
soykınm ıddiasını kabul eden ülke
parlamentolannın bu yoldaki hareket-
îerinin hukuk dışılık ve geçersizliği-
ne işaret edümekte ve dış baskı ve pro-
paganda kampanyası yoluyla Türkı-
ye'ye hiçbır koşulda tarihini propa-
ganda belgelerine dayalı yanıltıcı de-
ğerlendirmeler üzenne bina ettirme-
nin mümkün olmayacağı vurgulan-
maktadır.
-;»; • • - < * . -
Ermeniler, Ruslann Van'ı işgaline yardımcı olmak için ağır silahlaria Türklere karşı cephede.
Ermenistan hn Türkiyepolitikası
D
iyaspora ile Ermenistan'ın bugüne kadar
Türkıye'ye karşı uyguladıklan politika
üç ana unsura dayanmaktadır.
• Bunlardan birincısı, "Tarih bu konuda
hükmünü vermiştir" savını ileri sürerek karşıt görüşte
olanlarla tarih konusunda herhangi bir tartışmayı
reddetmektir.
• tkincisi, sorunun siyasi nitelikte olduğunun altı
çizilerek sadece "işienen suçun nasd telafi edfleceği
n
konusunda Türkiye ile müzakere masasuıa
oturulabıleceği koşulu vurgulanmaktadır.
• Üçüncüsü de, hem Türkiye'ye sözde soykınmı kabul
ettirmeye yönelik uluslararası kampanyayı sürdürmek
hem de Amerika ve AB'nin baskılanndan yararlanarak
Ankara'yı Ermenistan'la suur kapılannı açmaya
mecbur etmekrir. (Burada hemen belirtelim ki,
Türkiye'nin suur kapılannı açması, içler acısı
durumdaki Ermenistan ekonomisi için son derece
önemli. Çünkü, "Markara sınır kapısı - Trabzon
timanT eksenı, denize çıkışı ohnayan Ermenistan
ekonomisinin dünya ile bütünleşmesinin
şah daman konumunda.)
Ancak, Ermenıstan'uı ve diyasporanın Türkiye'ye
yönelik bu hesaplan temelden çürüktür. Çünkü,
dış baskılarla Türkiye'nin dize getirilebileceğini
ve ona tarihini birtakun yalanlann üzerine bina
edilmesinin dayatılabüeceğinı düşünmek boş
bir hayaldir. Aynı şekilde, Erivan'uı, "Ben hem
sovkınm iddiasıyta Türkiye akyhinde
karalama ve iftira kampanyamı vünitürüm
hem de ona Amerika'nın ve Atrupa Birüği'nuı -%
baskısryia her istediğimi vapünnm
politikasının da "hiçbir ahval ve
şerahte" hiçbir Türk hükümetince kabul
edihnesi mümkün degildir. Bu nedenle,
Ermeni milliyetçiler ve Erivan'daki
şahinler, bu gerçekleri kabul
etmedikleri ve Türkiye'ye karşı sapkın
ve akılcılıktan uzak poütikalar izlemekte ısrar ettiklen
takdirde sadece Ermenistan'a ve Ermeni halkına zarar
vereceklerini bihnelidirler.
Ekonomisi gayet kötü durumda olan ve bağımsızhğını
elde etmesinden bu yana nüfusu dış göç nedeniyle yan
yanya azalan Ermenistan için, Türk sınır kapısı
Markara'nın açıhnası ve Trabzon limanı üzerinden
dünya ile ekonomik açıdan bütünleşmesı son derece
önemli. ABD ile AB, sınınn açıhnası hususunda AKP
hükümetı üzerinde ağır baskı kurmuş durumdalar. ABD
her firsatta bu konu>oı gündeme getiriyor. AB
Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu bu konuda
kararlar alıyor ve Türkiye'ye suun açması için çağnda
bulunuyor. Bunun yanında Türkiye'de, bir de ismi
konmamış oldukça güçlü bir Ermeni lobısi mevcut.
Hatta bu lobinin etkisiyle hükümet, bir aralar, smınn
açıhnası önerisine hayli sıcak bakmaya başlamıştı. Son
günlerde ise hükümete yakın ve Ermeni lobisiyle
temastaki çevrelerin, sınınn açıhnasuun Türkiye'nin
ortak tarih değerlendirilmesi önerisinin Ermenistan
tarafindan kabul edilmesini kolaylaştıracağı yolunda
görüşler ileri sürmeye başladılar. Ancak, bu görüşün ne
denli hatah olduğu çok geçmeden ortaya çıktı.
Nitekim, Başbakan Tayyip Erdoğan'uı ortak
komisyon kunüması için Ermenistan Devlet
Başkanı Robert Koçaryan'a mektup
^Ifek ^ yazdıgının açıklandığı gün Ermenistan'dan
"••P tr çok ters bir tepki geldi. Mediamax
Ajansı'nın bildirdiğine göre, Ermenistan
Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan. yaptıgı
bir açıklamada, "Soykmnun 90. vüdönümü
arifesinde Türkiye daha tutarfa bir tavır
takınmadığı gibi karşı atağa geçmek gibi
fıkirler lanse etmekte. Türkiye utanmaz bir
şekilde yalnız kendi tarihini yeniden yazmak
istemiyor, bu düşünceye başka ulkekri de
sevk etmek istiyor" yolunda ifadeler
kullandı. (Hürriyet, 14.04.2005, s.24)
rak önümüze sürüleceğı hiçbu" kuşkuya meydan
vermeyecek şekilde ortaya çıkmaktadu-.
Tarihsel perspektiften değerlendirildiğı tak-
dirde, bu gelişme kaygı verici çağnşunlara yol
açıyor. Çünkü, Ermeni sorununun çıkış sebep-
len incelenirse Çarlık Rusyası, Ingiltere ve Fran-
sa'nm kendi emperyalist çıkarlanrun gerçekleş-
tirihnesi için, Osmanlı topraklan üzerinde bağım-
sız bir Ermeni devleti kurulacağı vaadiyle kan-
dınp isyan ettirdikleri Ermeni kavminı bir piyon
olarak kullanmak suretiyle yarattıklan bu soru-
nu, mirasma göz diktikleri Osmanlı Imparator-
luğu'nun çöküş sürecuü hızlandumak amacıy-
la kullandıklan görülür. Aradan bir asırdan faz-
la bir zaman geçtikten sonra bugün karşılaştığı-
mız olaylar,Türkiye'ye "Tarih tekerrür miüedi-
yor?" dedirtecekbır niteUk kazanmış bulunuyor.
Çünkü bazı Batıh devletlerin bu kozu kulla-
narak Türkiye'nin dış politikasını kendi çıkarla-
n doğrultusunda yönlendirmek ve ödünler elde
etmek, bazılannın da bu sorundan ülkemizin
AB'ye tam üye olmasını engellemek ve onu ikin-
ci sınıf bir statüde AB'ye bağlı tutmak amacıy-
la bir baskı unsuru olarak yararlanmak istedik-
lerini gözlemliyoruz. Bubakımdan, Türkiye'nin,
ulusal çıkarlannı bu gerçeklerin ışığında değer-
lendiren bir strateji oluşturarak bu oyunu mut-
laka bozması gerekiyor.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Baskılara
direnilmeli
ve taviz
verilmemeli
T
BMM'nin tek vücut olarak kabul
ettiği ortakbüdirinin Ermenıstan'ı
son derece rahatsız ettiği anlaşılı-
yor. Çünkü söz konusu büdıri ile
Türkiye'nin ortayakoyduğu strateji, Ermenis-
tan'uı ülkemize yönelik olan, esaslannı yu-
kanda izah ettiğimiz politikasmı şu dört ne-
denle temelden bozmaktadır.
1. Iddialannda kesinlikle haklı olduğunu
söyleyen Ermenistan, arşivlerini kapalı tutmak-
ta ısrar etmesinin sebebini izah etmekte zor-
lanacağı gibi, banş ve uzlaşı isteyen Türkiye
ile neden ortak tarih araştırması yapılmasma
karşı çıktığını da saNoınmak içm inanduıcı
gerekçeler bulmakta güçlük çekecektir.
2. Tutumu nedeniyle konumu zayıflayacak
olan Ermeni tarafı, üçüncü devletlerden, bu-
güne kadarki ölçülerde destek sağlayamaya-
cak ve onlardan Türkıye'ye karşı siyasi bas-
kı aracı olarak yararlanma imkânmı zaman-
la kaybetme tehlikesıyle karşılaşacaktu-,
3. Batılı devlet adarnlan dillerine pelesenk
ettiklen. "Tarihinizk yüzleşin, tarihinizte he-
saplaşın" yolundaki ıfadelen artık Türkıye'ye
karşı kullanamayacaklardu-. Konuya etik ve
nesnel bir görüşle bakabilenler arasmdan ise
muhtemelen bu ifadeleri Ermeni muhatapla-
nna karşı kullananlar çıkacaknr.
4. TBMM bu büdıri ile Türk Dışişleri Ba-
kanlığı'nın eline son derece kuvvetli bir dip-
lomatik silah vermiştir. Türk büyükelçilen
ve diplomatlan, bundan böyle Ermeni etnık
lobilerinin etkisiyle soykırûn iddiasuıa des-
tek verme eğiümmdeki yabancı devlet adam-
lannı ve parlamento üyelerini, bu tutumlann-
dan vazgeçirmek için yapacaklan ginşimler-
de, muhataplanna, adil, akılcı ve ıyi niyetli bir
tutumun, Türkıye'yi suçlamadan önce Erme-
nistan'ı Türkiye'nin önerisine olumlu yanıt ver-
meye ikna etmeyi gerektirdigini söyleyebile-
cek konumda olacaklardır.
Ancak, bu stratejınin zaman içinde etkisi-
ni gösterebilmesi ve Erivan'uı Türkiye'nin
ortak tarih değerlendirmesi önerisine olum-
lu bakabileceği bir noktaya getirilebihnesi
için, Ankara'nın, dış baskılara karşı koyarak
Ermenistan'a hiçbir ilave ekonomik ve tica-
ri taviz vermemesi gereklidir. Esasen, Eri-
\"an, bugüne kadar Ankara'nın Ermenistan'a
yönehk tüm iyi niyetjestlerinin (Ermenilere
smırda vize verümesi, 30 binin üstünde Er-
menistan vatandaşının Türkiye'de kaçak ça-
lışmasına göz yumulması, Erivan-tstanbul
uçak seferlerinin başlatılması, hava koridor-
lannın açıhnası vb.) dış baskılar yoluyla sağ-
lanmış olduğu yolunda kesin bir kanıya sa-
hiptir. Bu bakımdan şimdi, Ankara, Erme-
nistan'a sınır kapılannı açma yolunda bir ka-
rar alırsa, Erivan'uı, "Ben hem Türkiye aley-
hinde karalama ve iftira kampamamı yürü-
türüm hem de ona dışbaskryia istediğimi yap-
tmnm" şekhndeki pohtikasını ilelebet yürü-
tebileceği inancını pekiştirmiş olur. Bu durum
da Erivan'uı Türk önerisine karşı çıkmaya
teşvik eder. Bu bakımdan, Türkiye, bundan
böyle ortaktarihdeğerlendirmesı önerisini Er-
menistan'a yönelik pohtikasının temel unsu-
nınu oluşturduğu ve iki ülke ilişkilerinin En-
van'ın bu konudaki tutumuna göre şekil-
leneceği anlayışma oturtmalıdır.
SURECEK