Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 8 MART 2005 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
12
4
16
13
16
15
16
14
Zonguldak PB 16 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
Y
PB
PB
Y
PB
PB
PB
13
17
15
15
12
12
13
11
Adana PB 19
Y 18 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
PB
PB
PB
PB
Y
Y
K
19
16
19
13
15
8
7
Butun bolgelerımız
parçalı ve çok bulutlu,
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'nun doğusu,
Orta Karadenız'ın batısı
ıle Ankara, Çankırı, Yoz-
gat, Kınkkale, Kastamo-
nu çevrelen ıle oğle sa-
atlerınden sonra Mar-
mara, gece Afyon, Ku-
tahya dışında tum Ege,
Batı Akdeniz yağışlı ge-
çecek. Hava sıcaklığı
Trakya'da azalacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
PB
B
PB
Y
Y
PB
PB
b
-8
4
9
5
4
3
3
Münıh PB 6 Zürih
Beriın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
HB
PB
B
PB
PB
K
Y
PB
3
0
11
0
4
3
10
17
K 0 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
K
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
-2
15
0
19
12
17
4
26
PB 23
pjm
<T^f Moskova
t Açık Parçalı bulutlu Sıslı ^ Çok bulutlu V B f t Yağmurlu Karlı Sulu kar ı Gok gürültulu
GUNCEL CÜNEYT ARCAYİİREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Başbakanları dış gezileri savunurken "Türki-
ye'nin acil hiçbir sorunu ihmal edilmemektedir"
dedi mi, dedi. Sorun kalmamıştır!
• ••
Tirajlı yalaka medyada bu ense varken RTE,
yeri geldiğinde bu enseyi neden tokatlamasın?
Işte memleketin acil sorunlarından biri. TCY ye-
nilenirken fırsat bu fırsat 23 gazetecilik olayını
hapse götürecek düzenlemeyi şıpınişi gerçek-
leştiriverdiler.
Yasanın mimarı Adalet Bakanı Çiçek Cemil,
son günlerdeki sızlanmaları "bugüne kadar akıl-
Iarı neredeydi?" diye karşılıyor ve yasada bası-
na getirilen ağır hükümleri değiştirmek için "Uy-
gulamaları görmemiz lazım" diyor.
Yabancı basın örgütlerinin saptadığına göre 19
gazeteci, yazar, yayımcı "içerde", 60 gazeteci
hakkında kovuşturma soruşturma sürüyor. Ikti-
dar mantığına göre basın özgürlüğüne ters dü-
şen maddeleri değiştirmek için "içerideki gaze-
teci" sayısının bir misli artması gerekiyor!
Iktidarın tutumu bu da medyadaki yalakaların
tutumu değişik mi?
Son Afrika gezisine katılanların (birkaçı dışın-
da) çoğu programının "adeta muhabir ve yazar-
ların Başbakan'ı görememesi için ayarlandığın-
dan" yakındı.
örneğin Fethullahçı (AKP iktidarına sıcak ba-
kan) Zaman'daki Erhan Başyurt imzalı (6 Mart
tarihli) Cape Town çıkışlı haber: "Başbakan'ın i-
ki gece geçirilen Pretorya'da kaldığı otel ile ga-
zetecilerin oteli arasında 40 km. vardı. Kişi başı-
na 3 bin Euro alınan gezide, gazetecilere tahsis
edilen otelin düşük kalitede olması da huzursuz-
luk doğurdu. Nitekim, Ankara temsilcileri ile ba-
zı yazarlar, tüm temasları boyunca Başbakan'ı hiç
göremedi. Bu sebeple birkısmı safariyapmayı ve
şehir turunu tercih etti... 'Basının yazdıklarından
rahatsızlığını' açıklayan Başbakan'ın bu tavrı, ba-
sınla ilişkilere de yansıyor" diyor.
• ••
Ne ki, eleştirisel yazılar çoğalınca kahvaltıya
çağırdığı üç beş gazeteci, derhal harekete geç-
ti; dış gezileri eleştirmek ne demekmiş, tersine
çok odaklı dış politika gereği Başbakan daha
çok gezmeliymiş gibi yazılar döktürdüler. Kale-
mini RTE'ye adayan biri, dün, "bu noktada eleş-
tirilmesi gereken kişinin Başbakan olmadığını"
yazdı ve eleştirilere başka bir hedef gösterdi:
"Çankaya'da sadece elinde fileyle alışverişe çı-
kan Cumhurbaşkanı keşke her ay bir seyahat ya-
pıp ülkesini anlatabilse."
Oysa bu iktidara karşı Cumhuriyetin temel il-
kelerini korumayı başlıca görev bilen Cumhur-
başkanı Sezer, içeriyi gözlemekten dışarıya za-
man ayıramıyor.
Neyleyelim ki yalakalar köşeleri tutmuş; Baş-
bakan'la Cumhurbaşkanı arasındaki derin ve öz-
deki farkı görebilmeleri olanaksız!
AB'den yeni ödevler
Troyka, Türkiye'nin, tarama sürecinin 3 Ekim'den önce başlaması, Katılım Ortaklığı
Belgesi ve Müzakere Çerçeve Belgesi konulanndaki beklentilerine yanıt vermedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AB Troykası Türkiye'de
reformlann uygulanıp uygulan-
madığını denetleyecekleri uya-
rısında buluııurken "dini özgür-
lükler, Müslüman olmayan
azınlıklara tanınacak haklar,
işkenceye sıfır tolerans, bölge-
sel farklılıkların giderilmesi,
ifade özgürlüğü, sendikal hak-
lar, yerlerinden edilmiş insan-
ların sorunu, kültürel haklar
ve Türkçeden farklı dillerin
kullanımı" alanlannda ileri
adımlar atılmasını istedi.
AB; 17 Aralık sonrasında en
üst düzey siyasi temasını dün
Ankara'dagerçekleştirdi. Devlet
Konukevi'nde gerçekleştirilen
AB Troykası toplantısına Dışiş-
leri Bakanı Abdullah Gül, AB
Dönem Başkanı Lüksem-
burg'un Dışişleri Bakanı Jean
Asselborn, Avrupa Komisyo-
nu'nun Genişlemeden Sorumlu
Komiseri Olli Rehn ile AB'nin
bir sonraki dönem başkanı Ingil-
tere'nin AB'den Sorumlu Baka-
nı Denis Macshane katıldılar.
Türkiye'ye çok sayıda ev öde-
vi veren troyka, tamamlanması
gereken pek çok iş olduğunu be-
lirtirken bir an önce Vakıflar Ya-
sası'nın çıkmasını istedi.
Troyka, Türkiye'nin, tarama
sürecinin 3 Ekim'den önce baş-
laması, Katılım Ortaklığı Belge-
si ve Müzakere Çerçeve Belge-
si konulanndaki beklentilerine
ise yanıt vermedi. AB Troykası,
tüm AB adayı ülkelerde tarama
sürecinin müzakerelere paralel
şekilde başladığını, bu nedenle
Türkiye'de de tarama sürecinin 3
Ekim'den önce başlayamayaca-
ğını bildirdi.
Başbakan Erdoğan da akşam
saatlerinde AB'nin Genişleme-
den Sorumlu Komiseri Olli
Rehn'i kabul etti. Görüşmede
Kıbrıs konusu ele alındı. Kıbns
sorununun tartışılmasının vakit
ve enerji kaybına neden olduğu-
nu söyleyen Rehn, "Bundan
sonra müzakerelere ayrılacak
vaktimizi ve enerjimizi, aynı
sorunla tüketmemek için so-
runun bir an önce çözülmesi-
ni istiyoruz" dedi. Rehn,
KKTC'deki başkanlık seçimin-
GümrükBirliği'ne uyum protokolünün günü geldiğinde gecikmeden imzalanacağını söyleyen
Gül, Türkiye'nin 17 Aralık sonrası hız kaybettiği eleştirilerine "17 Arahk'tan önce, adeta ma-
ratonun son metresini koşar gibi, kendimize doping yapar gibi bir etkiyle çalıştık. Artık önü-
nıüzde uzun yıllar var, çalışmalar normal hızda ilerüyor ve işler iyi gidiyor" yanıtını verdi.
AL GÖZÜM SEYREYLE /IŞILÖZGENTÜRK
Bir sesinpeşinde
Bugün 8 Mart, bugün her yerde
kadınlarla ilgili çok büyük sözler
söylenecek, çok büyük yalanlar..
bütün bunlardan vazgeçtim. Ken-
dimi, kendim de dahil bütün ka-
dınlar için bir çöl hikâyesi mırılda-
nırken buldum:
Ürdün'de, Akabe körfezine ya-
kın Vadi-Rum çölünde gecenin
içinde oturuyorum. Milyonlarca
yıldız elimi uzatsam benim ola-
cakmış kadar yakın ve ay hiç dur-
madan gözümü alıyor. Kıl çadırın
alçak minderinde oturan bedevi
bir oğlan çocuğu, elinde ut, gece-
nin sessizliğinde garip, etkileyici,
daha çok vahşi bir hayvanın iç çc-
kişlerini çağrıştıran bir Arap şar-
kısı söylüyor. Ben öylece otur-
muş, sonsuzluk içinde kendi haya-
tımın ne denli küçük bir yer kap-
ladığını düşünüyorum ve hiç um-
madığım bir anda
onun sesini duyu-
yorum. Sesini
unutmamışım, oy-
sa yıllardır duy-
muşluğum yok.
Yıllardır aynı
kentte yaşadığı-
mız halde birbiri-
mizi aramadık.
Hiçbir yerde bir-
biriınizin izini
sürmedik. Ama
sesini tanıdım.
Beni her zamaıı
etkileyen o sesi unutabilmek için,
yıllarca gece yarıları çalmayan tc-
lefonların başında bekledim. O se-
si unutabilmek için, kendimi yeni
aşklara sürükledim. En hovarda
gecelerden geçtim. Düşüşün bü-
yüleyici hazzı içinde, en kötü
meyhanelerin, en izbe barların
müşterisi oldum. Esrardan ve iç-
kiden sesleri kısılmış, son bir ça-
bayla hayata lutunmaya çalışan
hayat kadınlarıyla ölümüne içtim.
Sabahın ilk saatlerinde ispirto içen
berduşlara eşlik ettim. En dibe
geçmek istiyordum. Başka gidile-
cek yerin olmadığı o yere. Ama o
sesi asla unutamıyordum. En ol-
madık zamanlarda karşıma çıkı-
yordu. En çılgın, en gözü dönmüş
sevişme anlarında, kırmızı kadi-
feyle kaplı sidik kokan pavyon tu-
valetlerinde ansızın aynaya bakar-
ken, ses gene aklıma düşüyordu.
Işte şimdi, Vadi-Rum çölünde ge-
lip gene beni bulmuştu. Oysa ben
değişmiştim. Acı veren nice incin-
melerden sonra suyun üstüne çık-
mayı başarmıştım. Kalbim bildiği
bütün şarkıları unutmuştu, sakin-
di, çölün sonsuzluğunda onun se-
sini yeniden duymam şaşırtıcıydı
ama ben şaşırmıyordum. Sanki
beklediğim bir konuk yanıbaşıma
gelivermişti.
"Biliyor musun" dedi. "Hiçbir
kadın beni senin gibi sevnıedi."
Yeni bir şey değildi söyledikleri,
bildik bir şeydi. Doğru bir şeydi.
Gerçekten hiçbir kadın onu benim
kadar ısrarla, benim kadar uzun
sevmemişti. Fakat bütün bunlar
çölün ortasında hiçbir anlam ifade
etmiyordu. Hersöz,
her duygu çöl kum-
larına karışıp yüzyıl
kadar eski sözcük-
lere dönüşüyordu.
Artık kimseler için
hiçbir şey ifade et-
meyen sözcüklere...
"Kendime hep şu
soruyu sordum"
diye sürdürdü ko-
nuşmasını, "Onun
beni bu denli ısrar-
la sevnıesi için ben
ne yaptını?" Bu
sorunun yanıtını hiçbir zaman bi-
lemeyeceğini düşünerek uzun yıl-
lar sonra ılk kez ona gülümsedim.
Sesimi alçalttım, sadece onun du-
yacağı kadar sessiz, kulağına fısıl-
dadım.
"Hiçbir şey. Sadece, durdun ve
hiç seslenmedin."
Mırıldandığım hikâye bitti, şim-
di biraz büyük laflar etmenin za-
manı. Bütün kadınların hayatında,
ayın gizlediği bir aşk hikâyesi mut-
laka vardır. Belki de bu nedenle ka-
dınlar böylesine güçlü, böylesine
karmaşık ve böylesine yaşamın
odağında durup dururlar, hiç yo-
rulmadan, hep bağışlayıcı bir gü-
lümsemeyle.
[email protected]
BAŞBAKAN BAŞDANIŞMANIZAPSU
'Sürekli koşullargetiriliyor'
Erdoğan
îspanya
yolcusu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan, per-
şembe günü "Daha Gü-
venli Bir Dünya İçin De-
mokrasi" konulu ulusla-
rarası güvenlik zirvesine
katılmak üzere tspan-
ya'nın başkenti Madrid'e
gidecek. Erdoğan'ın bu-
rada Kıbrıs sorununun
çözümü çerçevesinde BM
Genel Sekreteri Kofi An-
nan ve bazı liderlerle ikili
görüşmelerde bulunması
bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Başdanışmanı Cüneyd Zapsu, çifte
standart uygulayan AB'nin Türkiye'den
sürekli yeni koşullan yerine getirmesini
talep ettiğini ifade etti.
Konrad Adenauer Vakfı tarafından Dede-
man Oteli'nde düzenlenen "Türkiye ve
AB Katılım Müzakereleri-Fırsatlar
Beklentiler" seminerine katılan Zapsu,
Almanca bir konuşma yaptı. Türkiye'de
AB'ye yann girilecekmiş gibi bir hava es-
tiğini belirten Zapsu, hükümetin enerjisini
17 Aralık sonrası kaybettiği düşüncesine
katılmadığını vurguladı. Zapsu, Türki-
ye'nin AB'ye büyük beklentiyle hazırlan-
dığı dönemlerde, hayal kınkhğına uğradı-
ğını söyleyerek "Helsinki'de 'Siz adaysı-
nız' dediler, Kopenhag'da soğuk karşı-
ladılar ve tarihin tarihini verdiler" diye
konuştu. Türkiye'nin karşısma Kıbrıs'ın
sorun olarak çıkanldığını anımsatan Zap-
su, "Ekim ayında başlayacak nıüzakc-
relerde de yalnızca teknik düzenleme-
lerin yapılacağını söyleyen AB, şimdi de
siyasi bir sorun olan Alevi, Kürt, Er-
meni sorununu karşımıza çıkardı" dedi.
den sonra aktif ve ön alıcı şekil-
de müdahil olacaklarını, ancak
çözümün zemininin BM olaca-
ğını vurguladı.
Erdoğan ise Gümrük Birli-
ği'ne uyum protokolünün imza-
lanmasının tanıma anlamına gel-
meyeceğinin altını çizdi.
Dışişleri Bakanı Gül, toplantı
sonrası yaptığı açıklamada, AB
sürecine birinci derecede önem
verdiklerini, reform sürecinin
kararhlıkla devam edeceğini,
Reform tzleme Grubu ile uygu-
lamalann izleneceğini kaydetti.
AB Genişlemeden Sorumlu
Komiseri Rehn de, "AB'de do-
ping kullanmak yasak, ama iş-
leri zamanında başlayıp zama-
nında tamamlamak için çok
güce ve kararlılığa ihtiyacımız
olacak" diye konuştu.
Protokol koşulu
"Reformlann ritmi ve bü-
tünlüğü muhafaza edilmeli"
uyarısını yapan Asselborn, Müs-
lüman olmayan azınlıklann so-
runlannın çözümü için de Vakıf-
larYasası'nın bir an önce çıkarıl-
masını istedi. Asselborn, Türki-
ye'nin Gümrük Birliği'ne uyum
protokolünü bir an önce imzala-
masını da istedi. Bunun KK-
TC'ye yönelik mali yardım ve
doğrudan ticaret tüzüklerinin
onaylanmasına yardımcı olaca-
ğını savunan Asselborn, "Böyle-
ce taraflara baskı yapmak için
elimiz güçlenecek" dedi.
Edinilen bilgiye göre, Gül, bir-
kaç hafta içinde bu protokolün
imzalanacağını belirtti. Assel-
born, bunu duymaktan duyduğu
memnuniyeti aktararak KK-
TC'ye ilişkin tüzüklerin kendi
dönem başkanlan döneminde
onaylanabileceği mesajmı verdi.
Rehn, ilkbahardatüzüklerkonu-
sunda ilerleme olabileceğini
söyledi.
BaykaPdan eleştiri
Rehn, CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal ile de görüştü. 17
Aralık'ınTürkiye'yi tam üyeliğe
taşıyan bir karar olmadığının ye-
ni yeni anlaşıldığını kaydeden
Baykal, "Fransa bizi tedirgin
ediyor" dedi. Fransa'nın anaya-
sa değişikliği yaparak Türki-
ye'nin üyeliğini zorunlu referan-
duma götürme karan almasınm,
tam üyeliği güçleştirici bir unsur
oluşturduğunu belirten Baykal,
Rehn'e "Türkiye'nin AB ile
kuracağı ilişkinin tam üyeliğe
yönelik olduğunu, bu konuda
herhangi bir tereddüdü uygun
görmediğinizi açıklamalısı-
nız" dedi.
Baykal, hükümetin AB konu-
sunda hevesinin kaçmaya başla-
dığını savunarak "Onların he-
vesinin kaçması, kamuoyunda
görülür hale geldi" dedi.
Kıbrıs politikasını da eleştiren
Baykal, hükümetin Gümrük Bir-
liği'ne uyum protokolüne Güney
Kıbns'ı tanımama yönünde koy-
mak istediği rezerve AB'nin ya-
naşmadığını da sözlerine ekledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
bir ülke olarak dünyadaki yerini alacaksa, kendi-
si hakkında kimin ne düşündüğünü dikkatle izle-
yip, onlara da karşılık vermenin yollarını araması
gerekiyor.
Ermeni iddialarına ilişkin Ermenilerin kendi tez-
leri yönünde yayımladıkları, yayımlattıkları kitap
sayısı 25 binden fazla. Bu konuda Türkiye'de çık-
mış kitap sayısı ise 100 civarında. Türk yazarların
kaleme aldığı bu kitapların bir bölümü de Erme-
nilerin tezleri doğrultusunda!
24 Nisan 1915'te Osmanlı döneminde çıkarılan
Göç Yasası'nın 90. yılındayız. Nisan ayının yaklaş-
masıyla birlikte Ermeni lobilerinin ve Ermenileri
kullanarak Türkiye'yi kuşatma-yalnızlaştırma ça-
bası içindeki kesimlerin çalışmaları da hız kazan-
dı.
•••
ABD'nin yıllardır değişmeyen tutumu şöyle:
Her 24 Nisan öncesinde Türkiye'yi tedirgin tut-
mak. Yerel yönetimlerden Ermeni lobilerinin is-
temleri doğrultusunda kararlar alınmasına göz
yummak. Ama bunu VVashington'a getirmemek.
Son günedek, Ermenilerin istediği "soykırım"söz-
cüğünü kullanabileceğini ima etmek. Son gün o-
nun yerine başka bir sözcük kullanıp Türkiye'yi ra-
hatlatmak!
Her yıl yinelenen bu süreç, 90. yıl ve Bush-AKP
yönetimi gerginliği nedeniyîe daha farklı seyrede-
bilir. Amerikan basınında çıkan haberler bunun
ipuçlarını veriyor. VVashington Post gazetesi son
yüzyılda yaşanan olayları listelerken Türkiye'yi
Nazi Almanyasf nın da önüne koyuyor ve birinci
sıraya yerleştiriyor.
Almanya'da da ana muhalefetin hazırladığı ka-
rartasarısı Türkiye'nin Ermeni iddialarını "kayıtsız-
şartsız" kabul etmesini öngörüyor. Almanya'da
böyle bir karar tasarısının kabul edilmesi, AB üye-
si en az 10 ülkenin parlamentosuna böyle bir me-
tin gelmesi anlamını taşır!
• ••
Ermenilerin Türkiye'yi getirmek istedikleri nok-
ta üç aşamalı bir hedefe dayanıyor:
1- Soykırım iddialarını kabul ettirmek.
2- Kabulün ardından, soykırıma uğrayanların
yakınlarına tazminat ödenmesini sağlamak.
3- Soykırımın yapıldığı bölgede toprak istemin-
de bulunmak.
Kimileri, "Kardeşim amma da direttik. Bu iddi-
aları kabul etsek ne olur" türünden çıkışlar yapı-
yor. İş, aktardığımız gibi soykırımı kabul etmekle
bitmiyor. Diyelim ki size bir suç yüklemek istedi-
ler. Çok baskı geldi, kabul ettiniz. Kabul etmekle
biter mi? Hayır. Suçun cezası neyse onu çekersi-
niz.
Türkiye'ye de önce "suçu" kabul ettirmek isti-
yorlar, ardından da "cezası şu" deyip, iki temel hü-
küm dayatmayı amaçlıyorlar.
Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir açıkladı.
1991'de Özal kendisine, "Soykırımı tanısak ne
olur" diye sormuş. Vazgeçirmek için büyük çaba
harcamışlar.
Dileriz Erdoğan, özal'ın her yaptığına özenmi-
yordur!
ankcumC" cumhuriyet.com.tr
VEFAT
Baromuzun 8588 sicil
sayısında kayıtlı
A V U K A T
TURAN ÜNGÖR
vefat etmiştir.
Aziz meslektaşımızın cenazesi
08.03.2005 Sah günü (bugün),
Ataköy 5. Kısım Camii'nde kılınacak
öğle namazını müteakip
Armutlu Aile Kabristanı'nda
defnedilecektir.
Merhuma Tanrı'dan rahmet,
kederli ailesine ve meslektaşlarımıza
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU
BAŞKANLIĞI
Talat cumhupbaşkanlığına aday
• LEFKOŞA (AA) - Cumhuriyetçi Türk Partisi
(CTP) Parti Meclisi, dün akşam yaptığı toplantıda
CTP Genel Başkanı ve Başbakan Mehmet Ali Talat'ı
oybirliğiyle 17 Nisan'da yapılacak cumhurbaşkanlığı
seçiminde aday gösterdi. Kararı açıklayan CTP Genel
Sekreteri Ferdi Sabit Soyer, hedeflerinin Talat'ı yüzde
60'ın üstünde bir oy oranıyla cumhurbaşkanı
seçtirmek ve en büyük oy desteğiyle müzakere
masasına oturmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Talat ise "Kıbrıs Türk halkının iradesini, uluslararası
platforma ve Kıbrıs sorununun çözümüne taşımayı
bir görev bileceğiz" dedi.
Baykal, Erdoğan ile görüşecek
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal ile Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan bugün TBMM'de bir görüşme yapacak.
Erdoğan'ın TBMM'deki makamında saat 16.00'da
yapılması planlanan görüşmede, sözde Ermeni
soykırımının görüşülmesi bekleniyor. CHP yönetimi,
geçen hafta yaptığı MYK toplantısında sözde Ermeni
soykırımı savları karşısında Türkiye'nin tezlerinin
uluslararası platformlarda daha iyi anlaülması için
etkin olarak devreye girmesini kararlaştırmıştı. Bu
kapsamda, bilim adamı Justin McCarty'nin 24-25
Mart'ta Meclis'te bir konferans vermesi ve etkinliğe
Başbakan Erdoğan'ın da çağınlması karan almmıştı.
VEFAT VE BAŞSAGLIGI
Ortağımız ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz, Değerli İnsan,
Yük. İnş. Müh. Sayın
HİKMET
ATAMANıKaybetmiş bulunuyoruz. Kendisine Allah'tan Rahmet,
Kederli Ailesine Başsağlığı dileriz.
ELTES İNŞAAT TESİSAT
SANAYİ VE TİCARET A.S.