Katalog

8 MART 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kanadoğlu'na hukuk ödülü • lstanbul Haber Servisi - lstanbul Barosu, "Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü"nii emekli Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na bugün saat 11.00 'de The Marmara Oteli'nde düzenleyeceği törenle verecek. lstanbul Barosu Yönetim Kıırulu, bir siire önce hukukun üstünlüğünü, Cumhuriyet'in kazanımlarını, çağdaşlaşnıayı savunan ve bu alanda önemli çahşmalar yapan bir hukukçuya "Mahmut Esat Bozkurt Ödülü" vermeyi kararlaştırdı. 2005 yılı ödülüne de Kanadoğlu layık görüldü. Süleyman Yeter anıldı • İstanbul Haber Servisi - îstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulduğu sırada ölen Limter-lş Sendikası eğitim uzmanı Süleyman Yeter, mezarı başında anıldı. Alibeyköy Mezarlığf ndaki anma töreninde konuşan Ayşe Yeter, eşinin ölümünün üzerinden 6 yıl geçtiğini anımsatarak "Onun ölümünü hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz. lşkenceye karşı mücadelemiz devam edecek" dedi. Yeter, daha sonra eşinin mezarına bir demet çiçek bıraktı. Anma törenine katılan grup, sloganlar atıp şiirler okuduktan sonra dağıldı. 'Toplu mezar'a inceleme • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Bingöl'ün Yedisu ilcesindeki Jandarma Karakolu'nun bahçesinde toplu mezar bulunduğu iddialanyla ilgili olarak insan Haklan Derneği (İHD) inceleme başlattı.2000 yılında Yedisu Jandarma Karakolu'nda görevli olan Mustafa Bayram, geçen haftalarda Almanya'da bir gazeteye yaptığı açıklamada, aynı yılın nisan ayında gerçekleştirilen bir operasyonda yakalanan 1 'i yarali 5 PKK'linin karakola getirildiğini ve burada kurşuna dizildiğini iddia etmişti. 'Turistik geziyle vizyon olmaz' • ANKARA (AA)- DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurtdışı gezilerini eleştirerek "Küresel vizyon lafla, arkasında hiçbir iz bırakmayan turistik seyahatlerle sağlanamaz" dedi. Adan, başkanlık divanı adına yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan'ın yaklaşık 3 yıllık iktidarının yarısını yurtdışında geçirdiğini savundu. Adan şunları kaydetti: "Türkiye şeîlik, krallık değildir; kurumlan olan modern bir devlettir. Başbakanlar iç ve dış siyasetten sorumludurlar, o yüzden gölge dışişleri bakanı gibi davranamazlar. Oysa Başbakan'ın,dış seyahatleri Dışişleri Bakanı'nınkini geçmiştir" Başbakan Erdoğan'ın yedek milletvekilliği önerisi bir işaret olarak yorumlanıyor Baskın seçimbeklentisiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın Siyasi Partiler Yasa- sı'ndadeğişiklikyapılarak ye- dek milletvekilliği önerisini gündeme getirmesi ve il örgüt- lerine sık sık "Sandık görevli- lerini tamamlayın" uyarısında bulunması, erken seçimin işa- reti olarak yorumlanıyor. Baş- bakan Erdoğan, bu iddialara karşın il başkanlarına "Erken seçimi aklınızdan çıkarın. 2007'den önce seçim olmaya- cak" dedi. Başbakan Erdoğan ve AKP yöneticilerinin ısrarlı "Erken seçim yok, seçim zamanmda • Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP yöneticilerinin ısrarlı "Erken seçim yok, seçim zamanmda yapılacak" açıklamalarına karşın siyasi kulislerde erken seçime dönük senaryolar hız kesmiyor. yapılacak" açıklamalarına kar- şın siyasi kulislerde erken se- çime dönük senaryolar hız kes- miyor. Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın, milletvekillerinin isti- fa, ihraç ve ölümü halinde ye- dek millervekilliğinin getirilme- sine ilişkin yasal düzenleme önerisi, il örgütlerine sık sık "Sandık görevlilerini tamam- layın" uyansında bulunması, kulislerde erken seçimin işare- ti olarak değerlendiriliyor. AB ve Kıbns konusunda iler- leme sağlayamayan ve sıkıntı- lı bir sürece giren AKP'nin 2005 sonbahannda baskın se- çim karan alabileceği konuşu- luyor. DYP ve MHP'nin bara- jı aşıp Meclis'e gırmesi olası- lığına karşı AKP'nin milletve- kili sayısında büyük düşüş ya- şanabileceğine dikkat çekilir- ken, Erdoğan'ın kontrol edeme- diği 360'lık bir grup yerine kontrolü altında tutacağı 280- 290'lık bir grubu tercih edebi- leceği ileri sürülüyor. Erdo- ğan'ın cumhurbaşkanlığı ya- rışına da böyle bir grupla gir- meyi yeğleyeceği konuşulu- yor. Erdoğan, partisinin her top- lantısında erken seçimin olma- yacağı yönünde kesin açıkla- malar yapıyor. Erdoğan, son olarak il başkanları toplantı- sında "Erken seçimi kesinlik- le akunızdan çıkarın. Gazete- lerde yazılan çizilenlere bak- mayın. Türkiye'nin çok parti- li döneme geçtiğinden beri 59 yılda 59 hükümet kıınıldu. Biz, gerek siyasette gerekse hükii- nıcttc istikrar istiyoruz. Erken seçim, istikrarsızlık getirir. Se- çimler zamanmda yapılacak, 2007'den önce seçim bekleme- yin" diye konuştu. Erdoğan'ın yedek milletve- killiği gibi erken seçimi çağnş- tıracak sözleri partiden kop- maları engellemek içın bılinç- li olarak gündeme getirdiği de dile getiriliyor. Erdoğan'ın bu biçimde Erkan Mumcu'nun peşinden partiden ayrılmayı düşünen milletvekillerinı grup- ta tutmayı amaçladığı ileri sü- rülüyor. Yargının siyasallaşmasına tepki gösteren 25 baro başkanı, sorunlannı mitingle duyuracak Avukatiar isyan bayrağı açü • 7. Barolar Bölge Toplantısı sonuç bildirgesinde, hukuk fakültesi eğitim ve diplomasmın hak etmediği ölçüde prestij kaybına uğradığı vurgulandı. COŞKUN YAMAN BALIKESİR-Balıke- sir'de toplanan 25 baro başkanı, yargının siyasal- laşma eğilimine tepki gösterirken sorunlannın duyurulması amacıyla Ankara'da geniş kapsam- lı bir miting düzenleme karan aldı. 7. Barolar Bölge Top- lantısı, Balıkesir'de ger- çekleştirildi. Toplantının sonuç bildirgesinde, hu- kuk fakültesi eğitim ve diplomasının hak etme- diği ölçüde prestij kaybı- na uğradığı vurgulanır- ken bu yönde yasal ve yö- netsel olarak yapılan onur kıncı düzenlemelere kar- şı yalnızca barolar ve avu- katların değil, hukuk fa- kültesi mezunlarının gö- rev yaptığı Adalet Bakan- lığı ve yargı kurumları- nın da tavır alması isten- di. Bildirgede, yasa deği- şiklikleriyle avukatın hiz- metinin, Kamu thale Ya- sası ile satın alınan bir görev olarak nitelendiril- mesi kınandı. Bildirgede kamuda görevli avııkatla- nn da diğer yargı üyele- riyle aynı oranda ücret al- maları istendi. Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin'in, Mahmut Esat Bozkurt'un tarihi konumunu tartışmaya açacak açıklamalaraıı ke- sinlikle kabul etmedikle- rini belirten baro başkan- lan, yargının her türlü uy- gulaması ve kararlanyla siyasallaşmasını daonay- lamadıklannı bildirdi. Sonuç bildirgesinde şu görüşlere yer verildi: "Meslekisorunlann çö- zümü için bugün gelinen nokta ve muhataplannm duyarsızbğı gözetilerek Türkiye Barolar Birliği genel kıırulu sonrasında Ankara'da barolannuzın tünı mensuplarının katı- hmı sağlanarak 'Büyük Avukatiar Mitingi'nin ya- pılmasına ve bu şekilde sorunlann çözümüneyö- nelik olarak somut adım- lar atılmasına kararveril- diğini kamuoyunun bil- gisine sunanz." Bildirgede, başta sözde Ermeni soykınmı olmak üzere Avrupa parlamen- tolannın gerçek dışı iddi- aları kınanırken Lozan Antlaşması'nın doğrudan doğruya ve dolaylı ola- rak tartışılmaya açılması- nın doğru bulunmadığı vurgulandı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 8 MART KAD1NLAR GUNU KUTLU OLSUN! [email protected] Gazetelerin Ankara temsilcileri, Fethullah Gülen le ilgiliyazı dizisinin durdurulmasına tepkigösterdiler 'Bilgi edinme hakkı engellendi' G. AFRÎKA'DAKÎ TÜRK GECESt Gülen'in okulundan Erdoğan'a gösteri ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Güney Airika'da temaslarda bu- lunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Batı Cape Eyaleti'nin Müs- lüman başbakanı İbra- him Resul'ün düzenledi- ğı "Türk Gecesi"nde Fethullah Gülen'in ko- lejinde okuyan öğrenci- lerin şiirlerini ve şarkı- larını dinledi. Milliyet gazetesinin haberine göre, Ibrahim Resul'ün Türk heyeti onuruna verdiği yemek- te "TürkGecesi" prog- ramı da yer aldı. Gece- ye, Gülen'in Cape Town'da bulunan Türk Koleji'nde okuyan öğ- rencilerkatıdı. Şalvarve Türk yerel kıyafetleri gi- yen öğrenciler, lstiklal Marşı ile Necip Fazıl Kı- sakürek'ten şiirler oku- dular. Öğrenciler pop müzik şarkıcısı Hakan Peker'in "Köylü Güze- li" adlı şarkısını da ses- lendirdiler. Öğrencilere Kısakü- rek'in "tstanbul" şiiri- ni okutan Ibrahim Resul, yemekte yaptığı konuş- mada, "Betediyebaşkan- hğı yapanlar ülkeyi da- ha iyi yönctiyor, daha iyi başbakanlıkyapıyor. Şe- hirleri tanımayan, ülke- yi tanımaz" dedi. Türki- ye ile işbirliği yapmak is- tediklerini belirten Re- sul, "Türkiye bizhn için Avrupa, Kafkasya, Or- ta Asya'ya açılmak için bir kapı. Iki ülke birbi- rinitamamlamahdır. Bu yılı, Afrika yılı olarak ilan etmeniz sevindiri- ci" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Gazetemizyazan Hiknıet Çetinkaya'nın Fethullah Gülen'le ilgili yazı dizisinin mahkeme ka- rarıyla durdurulmasının yankıla- n sürüyor. Hürriyet Gazetesi An- kara Temsilcisi SedatErgin, Mil- liyet Gazetesi Ankara Temsilci- si Fikret Bila ve Radikal Gaze- tesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, bir gazetenin yayınının durdurulmasının basın özgürlü- ğü açısından düşündürücü oldu- ğuna dikkat çektiler CNNTürk'tepazarsa- bahlan yayımlanan Anka- ra Kulisi programında ko- nuyu ele alan Bila, Ergin ve Yetkin, meslektaşlan- nı da duyarlılığa çağırdı- lar. Ergin, "Mahkemenin içeriğini bilmediği, gör- mediğibiryayınıdurdur- _____ ması fîkir özgürlüğü, ba- sın özgüıiüğü açısından düşün- dürücü bir tablo yaraüyor. Tür- kiye'de özgürlük alanımn geniş- lemesini savunan, kendilerinide- mokrat olarak tanımlayan köşe yazarlanmn mahkeme karan karşısında, bizgörmedik, bizduy- madık şekUnde suskunluğa gir- meleri çelişkidir" dedi. Bila ise Gülen'in avukatları aracılığıyla böyle bir "karart- ma" istemesinin çelişki yarattı- ğını belirterek "Gülencemaatifel- sefe olarak hoşgörüyü işler. Sinti- mi iselerbu tür engeUeme yapma- malan gerekir" diye konuştu. Yetkin ise Ergin ve Bıla'nın değerlendirmelerine katıldığını belirterek şöyle dedi: " Yayımlanmamış bir diziyi ya- saklamak, kamuoyunun bilgi edinme hakkına müdahaledir. Aceleyle ahnnuş bir karar. Aca- ba yayımlanmamış bir metinde suç unsuru olduğu nasıl anlaşd- dı?" Bu arada DİSK Genel Sekre- teri Musa Çam da konuyla ilgı- • Ergin, kendilerini demokrat olarak tanımlayan köşe yazarlarının mahkeme karan karşısında, "biz görmedik, biz duymadık" şeklinde suskunluğa girmelerinin çelişki olduğunu söyledi. li yaptığı yazılı açıklamada, ya- ym durdurma kararını gazete- mize uygulanmış bir sansür ola- rak değerlendirdi. Açıklamada, "Her ne kadar ifade özgürlüğü- nün olduğu, basının sansürlen- mediği iddia edilse de çifte stan- dartlanmız kendini yine su yü- züne vurmuştur. Aynı konuda bir kişi dilediği gibi görüşlerini açıklarken, bir başka kişinin gö- rüşlerini açıklaması yasaklan- mışnr. tnamyorıız ki bugün sak- lanmakistenen gerçekler erya da geç kamuoyunun önüne serilecek, yaraülmak istenilen sls perdesida- ğüacakör" denildi. Ekşi'den açıklama Öte yandan Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Nurettin Veren'in yazı dizisinde "Oktay Ekşi benimlc görüştü. Ancak da- ha sonra beni arayanık' Bana so- ru sorma. Anlattıklannı yayım- layamayız' dedi" şeklindeki söz- leriyle ilgili bir açıklama yaptı. Ekşi, Veren'in "Medya, Gülen kars.it] haberyapmaya ce- saretedemiyor" diyerek, kendi adının da bu çerçe- vede kamuoyuna sunul- maya çalışılması nede- niyle konuyla ilgili açık- lama yapma gereği duy- duğunu bildirdi. Kendi- _____ sini arayan Veren' in anı- larını kitap haline getir- mek için kendisinden yardım is- tediğini kaydeden Ekşi, kendisi- nin kitap işiyle ilgisi olmadığı için Nuretttin Veren'i "Doğan Kitapçıbk''a yönlendirdiğini be- lirtti. Ekşi, Veren'in daha sonra ki- tap konusunda yanıt alamadığı- nı söylemesi üzerine "Doğan Ki- tapçılık" yöneticisi ile görüştü- ğünü ve "Veren'in anılannı ya- yımlamayı uygun bulmadık" ya- nıtını aldığını ve bu yanıtı Veren'e aktardığını söyledi. POLTTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Kadınlar... Bir lstanbul akşamının pusu kurulmuş yıldızlar bahçesinde çok eski fotoğraflara bakıyordu- nuz, kıskançlığın albüm sayfalarını karıştırırken... Kabaran bir dalga gibiydiniz belki, fırtınalı deniz- lere açıldığınızda... Hayatın masallarını anlatıyordunuz... 8 MartDünya Kadınlar Günü'ndehatırlanırdınız, sahici güneşlerden, yakarmalardan, inatçılıklar- dan hiç söz etmezdiniz... Hiç yazılmamış şiirlerde, çok uzak kıyılarda, bir zaman tüneli içindeydiniz... Bir Karadeniz akşamındaTrabzon'da gördüm o ıslak bakışlarınızı... Ağlıyordunuz!.. Yürüyordunuz başınız dik, onurlu... Dirençliydiniz!.. Ellerinizde çoğalttınız bin bir renkli çiçeklerle be- zenmiş tutkuları, dudaklarınızdaki mercan ışıltıla- rını içinde sularken... Şiddetin, kültürel yaşamın bir parçası olduğunu söyleyenlere neden yıllardır yanıt vermeyip sessiz kalmıştınız? Şiddete, tacize sokakta, işyerinde, evde uğra- yan sizdiniz... Antalya'da TRT kavşağında yürürken, Beyazıt Meydam'nda coplanırken kurumuş bir gölge gibi izliyordu erkekler olup bitenleri... Çünkü siz kadındınız!.. Şarkılar sizin için türküler de... Ağlıyordunuz gökyüzüne inen yüreğinizi incitir- ken, üstelik mavilere dokunmadan, sessiz ve de- rinden... Işıklarla çoğalıyordunuz yüzü aydınlık sabahlar- da... Solan bir günün arkasında sadece kirpikleriniz konuşurdu... Şiir gibiydiniz, altın ipliklerle işlenmiş sabahın şafağında... ••• Her dokunuş ve bakışınız buzulsuz yüreğiniz- de büyürdü uslu bir çocuk gibi... Bazen delişmendiniz... Ne demişti şair: "Bazen bir melek bazen şeytandınız..." llkyaz sürgün verdiğinde bulutlarda çakan şim- şeğe koşardınız... Içinizde bir çağlayan, bir umut!.. Sizleri anlamak hem kolay hem zordur... Üstelik acılı sofraların, unutulmuş aşkların baş tacı, çocukların anasıydınız... Aşklarınızı kış güneşleri korudu... Gözleriniz kimi zaman güldü, kimi zaman hüz- nün çığlığını attı... Kara çarşafa soktular din adına, din adına sizi bir kenara ittiler... Sevgiyi, aşkı yüreğinizden koparmak istediler... Şeyhlerin ve şıhların gölgesindeydiniz!.. Hep hırpaladılar sizi!.. Gözlerinizden ırmaklar değil, denizlertaşardı... Hiçfarkedilmediniz... Bulutlarladonatılmışgökyüzünden, kuşların ka- natlannda, bir ağacın meyve veren dallannda ara- dınızsevilmeyi... Fabrikalarda, tarlalarda üretimin içindeydiniz... Ince yüzünüz duru güzelliğine vururken kapalı ufuklarda dolaşmayı yeğlerdiniz... Işkencelerden geçtiniz ve geçiyorsunuz... Cezaevlerinde yatıyorsunuz yıllardır... O ölümsüz yalın unutuşta gözleriniz kapalı, kuş sesleri dinliyorsunuz... • •* Kaçyıl oldu o mavi gökyüzünü görmeyeli? Kaç yıl oldu güneşin doğuşunu ve batışını seyretme- yeli? Leylak kokulu, üzüm kokulu, defne yaprağı ko- kuluydunuz... Yıldızların sonsuz çocukluğunda küçük öyküle- riniz vardı... Gül ağacında buruk birtarçındınız... Sabahın ayazında aşk, günün orta yerinde poy- raz, akşam saatlerinde yağmur, fırtına, kar... Bir bakışta kaybolan yıldız... Bugün Dünya Kadınlar Günü... Beyazıt Meydam'nda biber gazı, polis copu... Kenarları dingin akan bir suda, kabaran bir de- nizde, mavilerle kuşatılmış bir gökyüzünde hep siz varsınız... Otları dağlayan alevler gibisiniz!.. Çünkü siz kadınsınız!.. hikmet.cetinkayac/cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Bakller hakkında soruşturma ; Atatürk ve dil devrimine hakaret TARKAN TEMUR AKP'li Şile Beledi- yesi tarafından düzen- lenen "TürkDih"veTa- rih Şuuru" konulu kon- feransta konuşan Hal- ka ve Olaylara Tercü- man gazetesi yazan Ya- vuz Büleııt Bakiler'in, "Atatürk'ün, Türk di- lini Arapçadan aynş- nnııak için yaptığı dev- rime karşıyun. Bugün dilimizi Türkçeleştiren- ler alçakür, hatta alçak oğlu alçaktır" dediği belirlendi. Konferansa dinleyici olarak katılan Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Siz Türk düşmanısı- nız, Atatürk düşmanı- sınız, laikliğe karşısı- nız" diye tepki göstere- rek salonu terk etti. Şi- le Cumhuriyet Savcı- lığı, Bakiler hakkında soruşturma başlattı. Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen ve Gülen'in okullarını "Işığın gülleri" olarak tanımlayan Bakiler, Cumhuriyet dönemin- de Türkiye'deki yeni- leşme hareketlerini ve devrimleri de "yanlış" olarak değerlendirdi. Konuyla ilgili görüşle- rine başvurduğumuz Bakiler, sözlerinin çar- pıtıldığını savundu. Yavuz Bülent Baki- ler, "Öztürkçe ile ko- nuşma çabalannı Tür- kiye'dcki bir azınlığın hevesi olarak görüyo- rum. Neden 80 bin ke- limelik Türkçe ile ko- nuşmak varken 3 bin 175 kelimelik Öztürk- çe ile konuşahm" dedi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MURA T KOCA YtĞİT