Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MART 2005 SALI
-I-
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Altı milyon kadın okuma yazma bilmiyor, çoğu sosyal güvenlikten yoksun şekilde yaşıyor
MartburukkutlanıyorANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kadınlar, 8 Mart Dün-
ya Emckçi Kadınlar üünü'nü
buruk kutluyor. Türkiye'de hcr
5 kadından 1 'inin sosyal gü-
venlik kayıtlan bulunmuyor vc
kayıl dışı scktörde çalışıyor. Kent-
lerde, 15-24 yaş arasındaki ka-
dın genç nüfusun yüzde 31.5'i iş
bulamıyor.
Ülkede okuma yazma
bilmeyen 7 milyon kişi-
nin 6 milyonunu kadınlar
oluşturuyor.
Çağdaş Yaşamı Des-
• ÇYDD'nin yaptığı çalışmaya göre kentlerdeki 15-24 yaş arasında
kadın genç nüfusun yüzde 31.5'i işsiz. Özellikle de lise ve üzeri eğitime
sahip her 100 genç kadından 20'si iş bulamıyor.
dından 95 'i sosyal güvenlikten yok-
sun.
tekleme Derneği'nin (ÇYDD) 8
Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gü-
nü nedeniyle hazırladığı çalışma,
kadınların toplumda hak ettikleri
değeri göremediklerini bir kez da-
ha ortaya koydu. Derneğin yaptığı
çalışmada yer alan saptamalar şöy-
le:
• Türkiye'de okuma yazma bil-
meyen 7 milyon kişinin 6 milyonu-
nu kadınlar oluşturuyor. İlköğreti-
me ve ortaöğretime katılamalayan
kadınların sayısı 2 milyona ulaşıyor.
• Ücretli çalışan her 100 kadın-
dan 63'ü düzenli özel bir ışte, 35'i
ise düzenli bir kamu işyerinde ça-
lışıyor. Ancak, bu kadınların beşte
birinin sosyal güvenlik kayıtları bu-
lunmuyor ve kayıt dışı sektörde ça-
lışıyor.
•" Kentlerde her 100 kadından
26'sı sanayi sektöründe, 61 'i ise hiz-
metler sektöründe çalışıyor. Kadın-
ların çoğu, tekstil, konfeksiyon, gar-
sonluk, tezgHahtarlık, sekreterlik
gibi düşük nitelikli emek gerektiren
sektörlerde ve sosyal güvenlikten
yoksun hizmet veriyor.
• Geçici, mevsimlik ve yarıza-
manlı işlerde çalışan her 100 ka-
ULUSLARARASIAF ÖRGÜTÜ
Silahlar
yaşamlan
karartıyor
HİLAL KÖSE
Evdeki bir silah, evde yaşayanlardan birinin
öldürülme riskini yüzde 41 oranında arttınr-
ken, bu olasıhk kadınlar söz konusu olduğun-
da üç kat daha fazla oluyor. Kadınlara karşı şid-
detin çoğunun birlikte yaşadıkları erkekler ta-
rafından uygulandığını ortaya çıkaran rapor-
lara göre, cinayete kurban giden kadınların
yüzde 70'i sevgilileri ya da kocaları tarafın-
dan öldürüldü.
Uluslararası AfÖrgütü, "Silahuı Kadınların
Hayatına Etkisi" adlı bir rapor hazırladı. Ra-
pora göre, denetlenmeyen ve tehlikeli bir bi-
çimde gelişen milyar dolarlık hafif silah tica-
retinin bedelini kadınlar ödüyor. Yüzde 60" ı
bireysel kullanımda olan hafif silahlara er-
keklerin sahip olduğu anımsatılan raporda, ha-
fif silahlardan dakikada 1 kişinin yaşamını yi-
tirdiğine dikkat çekiliyor. Güney Afrika'da ve
Fransa'da kocaları tarafından öldürülen üç ka-
dından birinin silahla vurulduğu belirtilen ra-
— — — ^ — — pora göre, bu oran
• Raporagöre ABD'deüçteikiyeyük-
Güncy Afrika'da seliyor.Birkadınınko-
J
,, cası ya da erkek arka-
ve Fransa da d a ş ı t a r a f ı n d a n ö l d ü r ü l .
kocaları m c riskinin silah kul-
tarafından lanma ihtimali söz ko-
öldürülen üç n u s
" olduğunda beş kat
kadından biri
a r U ı
p
ifad
f
e d l l e n
«"
•i vi porda, şunlar vurgula-
S l i
,
d
nıyor"AteşlisilahIann
vuruluyor. Bu daha erişilebüırolduğu
oran AB D 'de yerlerde, daha çok ka-
üçte ikiye dın öldürülüyor."
yükseliyor Evde bulunan bir si-
____________^_ lahın kadının şiddete
karşı direnme kapasi-
tesini de azalttığına dikkat çekilen raporda,
aile içi şiddetin tehlikeli bir parçası olan sila-
hın kadını cinsel ilişkiye zorlamada da kulla-
nıldığı kaydediliyor. Devletlerin kolluk güç-
lerine verilen çok özel silah kııllanma yetkisi-
nin genellikle istismar edildiğine değinilen ra-
porda, "Kanun uygulama görevlileri güçleri-
ni ve silahlaııııı kadınlara yönelik şiddet dahil,
genellikle uluslararasıstandarttan çiğncmek üze-
re kullanıyoıiar" deniliyor. Irak'ta ABD işga-
li ve istilası ile birlikte kadınların tecavüz teh-
likesi ile karşı karşıya bulundukları ifade edi-
lerek, Bağdat'ta kadınların taciz ve tecavüze
karşı korkudan dışanya çıkmadıkları belirti-
liyor. Kadınların ve kız çocuklarının savaş ya
da barışta cinsiyetleri nedeniyle evlerinde, tar-
lalarda ve okullarında hedef halinde oldukla-
n anlatılan raporda, "Barışveyenideninşasü-
recinde kadınların aklil katılıını oltnadığı tak-
dirde ne güvenlik, ne adalet ııe de barış miinı-
kündür" deniliyor.
Güvenlik güçlerııun oncekı giin yaptığı sert
müdahaleye hem AB'den hem yurtiçinden
tepki yağdı. (Fotoğraf: AA)
ı ve yevmiyeli olarak ça-
lışan toplam 10 milyon 800 bin ci-
varındakı nüfusun yüzde 20'sı ka-
dın. Bunun 366 bini mevsimlik ya
da geçici işlerde çalışıyor. Ücretli ve
yevmiyeli olarak çalışan her 100
kadından 16'sının da düzenli bir işı
yok.
• Kentlerdeki 15-24 yaş arasın-
da kadın genç nüfusun yüzde 31.5'i
ışsiz. Özellikle de lise ve üzeri eği-
time sahip her 100 genç kadından
20'si iş bulamıyor.
Inceleme
başlatıldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Içişleri
Bakanlığı, Istanbul'da 8
Mart Dünya Kadınlar
Günü etkinlikleri
kapsamında
gerçekleştirilen eylemde
çıkan olaylarla ilgili
olarak inceleme başlattı.
Edınilen bilgiye göre,
tçişleri Bakanlığı, önce
Saraçhane'de ardından
da Beyazıt'ta yapılan
gösteriler ve güvenlik
güçlerinin gösterilere
müdahale etme
biçimiyle ilgili
incelemede bulunmak
üzere tstanbul
grııbundan iki polis
başmüfettişi
görevlendirdi.
AB'den İstanburdaki gösteriye polisin müdahalesi için sert uyan geldi
Avrupab şaşkına döndü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Avrupa Birliği
(AB) Troykası'nın Ankara
toplantısından Türkiye'ye
yönelik sert bir bildiri çık-
tı. Toplantının ardından ya-
zılı bir bildiri yayımlayan
AB Troykası, Dünya Emekçi
Kadınlar Günü kapsamın-
da tstanbul'da gösteri yapan
kadınlara polisin uyguladı-
ğı şiddet karşısında "şoke
olduklarınr açıkladı.
AB, 17 Aralık sonrasında
en üst düzey siyasi teması-
nı dün Ankarada gerçekleş-
tirdi. AB Troyka toplantısı-
na Dışışleri Bakanı Abdul-
lahGül, AB Dönem Başka-
nı Lüksemburg'un Dışişle-
ri Bakanı Jean Asselborn,
Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorum-
lu komiseri OUi Rehn ile AB'nin bir sonraki
Dönem Başkanı tngiltere'nin ABden sorum-
lu bakanı Denis Macshane katıldı. Toplantıya,
tstanbul'da Dünya Emekçi Kadınlar Günü et-
kinlikleri kapsamında gösteri yapan kadınlara
yönelik polisin uyguladığı şiddet damgasuıı
vurdu. Reformlann uygulanmasının altını çi-
zen AB Troykası, kendilerinin Türkiye'de bu-
lunduğu sırada meydana gelen bu olaydan bü-
yük rahatsızhk duyduğunu yayımladığı sert
bildıriyle ilan etti. AB Troykası, yazılı bildiri
taleplerini Gül'edebildirdi. Bu durumdan ra-
hatsız olan Gül, polisin yasalara karşı gelenle-
re önlem almak zorunda olduğunu, ancak aşı-
n şiddet kullanımı nedeniyle Içişleri Bakanlı-
ğı'nın da zaten tahkikat açtığını kaydetti.
Basın toplantısı öncesinde medyaya dağıtı-
AB Troyka toplantısma 8 Mart damgası
Başbakan'dan dayağa savunma
AB Troykası'nın kaygıları
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ile yapılan görüşmeye de yansıdı.
AB Komisyonu'nun
genişlemeden sorumlu komiseri
OIli Rehn, kadınlann
coplanmasına yönelik
görüntülerin Türkiye'nin imajı
açısından ıyi olmadığını
vurguladı. Başbakan Erdoğan ise,
birinin özgürlüğünün bittiği yerde
diğerinin özgürlüğünün
başladığını söyleyerek
u
Dünyaıun
hiçbir yerinde gösterinin zamanı,
yeri ve biçinıi konusunda
göstericiler karar vermez. 6
polisin de gösteriler sırasında
yaralandığuu dikkate alalnn"
görüşünü savundu. Hükümet
sözcüsü Cemil Çiçek de
gazetecilerin sorusu üzenne,, "Bu
tür eylemleri Avrupa'da da polis
herhalde çiçeklerle karşılamıyor. Bu
hakkı kuüananlar da kanunlan
zorluyor. Polisin kimseye peşin
hükıııü yok. Polisimizi de aıılayışla
karşılamak gerekecektir" görüşünü
dile getirdi.
lan yazılı bildiride, "Dünya KadınlarGünü'yle
ilgili olarak İstanbul'da gösteri yapan kadın ve
genç insanlara karşı polisin dayak görüntüle-
riyle şoke olduk. Göstericilere karşı aşırı şiddet
kullanımından endişe ederiz" denildi.
Bildıriyle yetinmeyen AB Troykası, basın
açıklamasına da bu rahatsızlıklarını taşıdı. Ka-
dına yönelik şiddet görüntülerinin kendilerini
şoke ettiğini kaydeden Lüksemburg Dışişleri
Bakanı Jean Asselborn, "Bu çerçevede Dışiş-
leri Bakanı'nın olaylann soruşturulması ve sıı-
menaltı edilnıemesi yönündeki taahhüdünü
memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.
AB Komisyonu da polisin aşırı güç kullan-
masını kınadı. Komısyon Başkanı Jose Ma-
nuelBarroso'nun sözcüsü Francois Le Bay, po-
lisin şiddet kullanmasındanduyduklan üzün-
tüyü dile getirdi. Le Bay, polisin kadın ve ço-
cuklara karşı kullandığı şid-
dete hiçbir anlam verileme-
diğini belirtti. Açıklamada
Türkiye'nin insan haklan,
ifade özgürlüğü ve azınlık
haklarına mutlaka nayet et-
mesi gerektiği vurgulandı.
Avrupa Parlamentosu
Başkanı Josep Borrell, İs-
tanbul'da düzenlencn gös-
teriler sırasında "Türk po-
lisinin katı tavnnı" şiddet-
le kınadığını açıkladı.
Borrell, konuya ilişkin
yazılı açıklamasında, poli-
sin yansıttığı şiddet görün-
tüleri ve bazı göstericilerin
tutuklanması karşısında,
"Türk yetkililere, Türki-
ye'nin AB'ye katüım mü-
zakerelerinin başlamasının
kararlaştınldığı Aralık 2004 /irvesinde üstlen-
dikleri yükümlülükleri lıatıı latnıa gereği lıis-
settiğini" belirtti. KESK Genel Başkanı Sa-
miEvren, etkinliklere polisin müdahale etme-
sini kınadı. Evren, "Kaduı eylemlerine gaz
bombalan ve coplarla saldınlması, kadıııa yö-
nelik şiddetin devlet eliyle sürdürüldüğünün
birgöstergesidir" dedi. ÇYDD Başkanı Prof.
Dı. TürkanSaylanise "Ülke olarakAB'yegir-
nıe aşamasuıdayız. Bu kadar insan haklan ça-
lışması yapıyoruz ama, kadınların en doğal
haklanolan 8Mart kutlamalannın önüııecop-
lar, biber gazlan çıkıyor" diye konuştu.
Miting tertıp komitesi, polisin güç kulla-
narak çok sayıda kişinin yaralanmasına ve
ölüm tehlikesi atlatmasına sebebiyet verdiği
ıddiasıyla Istanbul Valiliği ve görevli polis-
ler hakkında suç duyurusunda bulundu.
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmetC» cumhuriyet.com.tr
Türkiye intemeti 12 Nisan'da 12. yaşına giriyor
ve bugünlerde bilişim dünyası açık kaynak kodlu
yazılımların yaşamsal önemini vurgulayıp duru-
yor. Linux Kullanıcıları Derneği ve Açık Kaynak
Kod Platformu adına Bilgi Üniversitesi'ndeki Öz-
gür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri toplantısında
konuşan Mustafa Akgül, açık kaynak kodlu bir
işletim sisteminin Ulusal Işletim Sistemi olarak ge-
liştirilmesi ve KOBl'ler, okullar, kamu ve savunma
sanayiinde kullanılmasının teşvik edilmesi gerek-
tiğini belirtti.
Akgül Hoca tarafından sunulan Açık Kaynak
Kod Platformu'nun bildirgesi tarihsel bir önem ta-
şıyor. Sözü fazla uzatmadan bildirgeyi sizlerle pay-
laşalım:
Insanlık, Bilim, Teknoloji, Bilgi, Bilişim ve inter-
netin başını çektiği yeni birtoplum biçimine geçi-
şin sancılarını çekiyor: Bilgi Toplumu. Bilgi toplu-
muna giden yolda ulaşımdan savunmaya, üre-
timden dağıtıma, eğitimden sağlığa, ticaretten ka-
mu yönetimine, iletişimden eğlenceye yaşamın
tüm boyutlarını düzenleyen akıllı cihaz ve sistem-
lerin önemli bir bileşeni yazılımdır. Açık kaynak
kod yazılımlar, adı üstünde, kaynak kodları herke-
sin incelemesine ve kullanımına açık yazılımlardır.
Bu tür yazılımların ayırt edici özelliği, kullanıcıyaya-
zılımı değiştirme özgürlüğü sağlamasıdır. Acık kay-
Bilişim Açık Kaynaklı Yazılımla Gelişir
nak kod yazılımlar, ücretsiz, uyarlanabilir, sağlam,
hızlı ve güvenlidir. Açık kaynak kod dünyası, yeni
bir yazılım üretme biçimi, yeni iş modelleri sunmak-
tadır. Dünyanın her tarafından bilişim uzmanların-
ca imece yöntemi ile endüstri standartlarında ge-
liştirilen açık kaynak kod yazılımları, insanlığın or-
tak malıdır.
Açık kaynak yazılımlar, en küçüğünden cep te-
lefonu, saat gibi gömülü sistemlerden, en büyü-
ğünden süperbilgisayarlara, ev kullanıcılanndan KO-
Bl'lere, kamu kurumlarından her türden okullara,
tüm kurum ve bireylerin rahatça kullanabileceği,
gereksinimlere göre basitleştirilebilen, sağlamlaş-
tırılabilen, güçlendirilebilen yazılımlardır. Açık kay-
nak kod yazılımlar, her alanda çözümler sunarak,
yazılım tekellerine karşı tüketiciye seçenekler sun-
maktadır. Almanya, Ispanya, Meksika, Brezilya, Çin,
Kore, Hindistan gibi birçok ülke, kamu kurumla-
rında açık kaynak kod yazılımlarının kullanımını
şimdiden benimsemiş ve bilgi toplumu stratejile-
rinin bir parçası yapmışlardır. Avrupa Birliği, UNES-
CO, Dünya Bankası gibi kuruluşlar güvenlik ve ta-
sarruf gibi gerekçelerle açık kaynak yazılımlarını
önermektedir. Dünya üzerindeki hemen her ülke
kendi gereksinimlerine göre açık kaynak kodlu bir
Linux dağıtımı geliştirmiştir. Ülkemizde de TÜBİ-
TAK'ın girişimi ile bu yönde ULUDAĞ: Ulusal Da-
ğıtım Projesi başlatılmış ve bir Linux dağıtımı olan
Pardus Ulusal Işletim Sistemi hazırlanmıştır. Ülke-
mizde açık kaynak kod camiası 10 yılı aşkın bir sü-
redir bulunmakta, Turkuaz, Gelecek, lstanbulx,
Boreas, Turkix gibi dağıtımlar ve başka açık kay-
nak kodlu yazılımlar ve uygulamalar geliştirilmek-
te, yerli açık kaynak firmaları kurulmaktadır.
Açık kaynak kod yazılımlar tasarruf ve güvenli-
ğjn ötesinde de bir ülke ekonomisi için önemlidir.
Ulkemiz teknoloji, özellikle bilgi teknolojisi üretmek
zorundadır. Açık kaynak ortamları, teknoloji üre-
tebilecek gençler yetiştirmenin etkin yollarından
biridir. Açık kaynak, ithal hazır çözümler yerine, ül-
kemize, ülke insanına güvenmek, ona yatırım de-
mektir. Açık kaynak, kendi okullarında, gereksinim-
lerine göre uyarlanmış, güvenli, sağlam ve ucuz
çözümler demektir. Açık kaynak yazılımlar, müte-
vazı donanımları etkin kullanabilmek demektir.
Tüm üretim ve servis sektörlerinde bilişim maliye-
ti gittikçe artmaktadır. Açık kaynak yazılımlar, en
başta lisanslar nedeniyle bu maliyetleri düşürerek,
yerli sanayici ve bilişimciye destek demektir, ül-
kenin rekabet yeteneğıni arttırmak demektir.
Açık kaynak yazılımları, kapalı kaynak kod ya-
zılımlarla yetenek ve performansta yarışacak ko-
numdadır. Açık kaynak yazılımların tam rekabet or-
tamında kapalı kaynak yazılımlarla yarışması ge-
rekir. Kamudaki uygulamaların platformu bağım-
sız olması gerekir. Temel bilişim eğitimin marka ba-
ğımlılığı yaratmayacak, kullanıcıya tüm alternatif
platform ve ürünlerde çalışabilme yeteneğini ka-
zandıracak ürünlere değil kavramlara ağırlık ver-
mesi gerekir.
Açık kaynak yazılımlarının ülkenin bilgi toplumu
stratejisinde önemli rol oynaması gerektiğini dü-
şünüyoruz. İlgili tüm tarafların katkıları ile katılım-
çı bir süreçle bu stratejilerin belırlenmesi gerekir.
Ülkede herkesin açık kaynak yazılımlarla tanış-
masını öneririz. Ister kişisel bir kullanıcı, ister kü-
çük ölçekli bir işletme, ister büyük ölçekli bir ka-
mu veya özel kuruluşun yöneticisi olun, açık kay-
nak yazılım alternatifini, maliyet ve venmlilik açı-
sından değerlendirmeden karar vermeyin!
Ülkemizin geleceğinde bilişim önemli bir rol oy-
nayacaktır. Açık kaynak yazılımlar çoğu sektör ve
bireyler için, Türkiye'nin üretmesi ve gelişmesi
için, en etkin ve verimli seçenektir.
Yine seçim sizin, yeter ki seçin!
DUZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Tek Sütunluk Bir Haber..
önce o tek sütunluk dediğim haberin başlığını
yazayım:
"Arınç: Istifa bir haktır."
TBMM Başkanı, sanırım önceki gün katıldığı bir
televizyon programında AKP ve CHP'de yaşanan
istifaları normal karşıladığını söylemiş. Meclis Baş-
kanı, istıfanın bireysel bir hak olduğunu belirttiği ve
"Istifa eden için ihanet etti, nankör diyebilirsiniz
ama bu hakkı kimsenin elinden alamazsınız. Kamu
görevlisinin önüne engel koyamazsınız. Istifa eden
milletvekili sonucu siyaseten görür. Bazen öyle se-
beple istifa eden olur ki onların yürüdüğü yoldan
Türkiye istifade edebilir" dediğini yazan bu küçük
haber, dünkü "Milliyef'te vardı.
Demek Sayın Arınç ile Sayın Erdoğan'ın görüş-
leri bir kez daha karşı karşıya geliyor. Ve TBMM
Başkanı, partisinden ayrılan milletvekilinin, milletve-
killiğınden de ayrılmış sayılmasını sağlayacak bir
anayasa değişikliği için zemin yoklayan AKP Genel
Başkanı'nı dostça uyarmak istiyor.
CHP niçin suskun?
Oysa Erdoğan, Afrika gezisine çıkmadan önce
AKP Grubu'nda yaptığı konuşmada ortaya atmıştı
bu öneriyi. Yine Afrika gezisi sırasında bir Türk te-
levizyonundaki özel söyleşisi sırasında da CHP'yi
de müttefik olarak yanına çağırmayı ihmal etmemiş-
tı.
CHP bir anayasa değişikliği için olduğu kadar,
eşe dosta "iktidar-muhalefet el ele" görüntüsü ver-
mek için de gerekli Başbakan için. Ana muhalefet
partisinde, AKP'de olduğundan daha fazla kıpır-
danma var. Bir partiden istifa ya da ihraç yolu ile ay-
rılan milletvekilinin yasama üyeliğinin düşmesi, ye-
rine aynı partinin o seçim bölgesindeki aday liste-
sinde sıradaki kişinin parlamentoya çağrılmasını ile
ri süren Erdoğan'ın önerisini CHP nedense yanıtla-
madı. Ne "evet" ne "hayır" demeden pusuda bek-
leme gereğini duyarak, parti içindeki eylemci mil-
letvekillerine başlarında sallanmakta olan Demok-
les'in kılıcını gösterdi.
AKP Genel Başkanı'nın önerisinde olabilir görü-
nen bir başka ayrılma biçimi daha var: ölüm. ölen
milletvekilinin boşalttığı sandalye için ara seçim ya-
pılmamasını savunan eskı Başbakan Ecevit'in ye-
dek milletvekilliği önerisi yerindeydi. Ama o zaman
da dikkate alınmadı. İki yıllık geçmişi olan bugünkü
parlamentoda -çok şükür- ölüm nedeni ile boşalan
sandalye sayısı sadece bir. Ama Erdoğan'ın asıl
amacı anlaşılıyor ki doğal yollardan değil, lidere ka-
fa tutarak boşalacak ya da boşaltılacak olan parti
üyeliğini bir kıskaç gibi elinde tutmak. Son derece-
de dikkatli ve ihtiyatlı bir hazırlık içerisinde olduğu
anlaşılıyor Başbakan'ın. Sanki bağ bağışlıyormuş gi-
bi, böyle bir değişiklik yapılırsa yürürlüğün gelecek
seçim döneminden sonra olabileceğini de bir atıfet
yaparcasına açıklamasında yineliyor. Oysa o atıfet
örtüsünün altmdaki gerçek, anayasada yer alan ve
seçim yasalarındayapılacak bu türdüzenlemelerin
daha sonraki dönemde yürürlüğe gireceğini bildi-
ren hüküm.
Partisinden ayrılan üyenın milletvekilliğinden de
ayrılmış sayılmasını ilk öneren lider rahmetli Men-
deres'ti. Demokrat Parti'nin iktidaragelişinden beş
yıl sonra -ki 1954'teki genel seçimde 1950'dekin-
den fazla sandalye kazanılmıştı- parti içinde önce
11, daha sonra 19 milletvekili, ünlü ispat hakkı öner-
gesini verdi. Menderes, aralarında eski yol arka-
daşlarının da bulunduğu 11 milletvekilinin 3'ünü di-
siplin kuruluna sevk etti. Onlar bu harekete istifa ile
yanıt verdiler. 15 Ekim 1955'te toplanan DP Büyük
Kongresi, bir emrivaki içinde parti üyeliğinden ay-
rılmış kişilerin milletvekilliğinden de ayrılmış sayılma-
sı için Iktidar Partisi Meclis Grubu'nagereken yasa
değişikliği için görev verdi.
DP tek başına iktidardaydı. Yapabilseydi kongre-
nin kendisine verdiği o görevi yasa haline dönüş-
türmek, beş dakikalık bir zamana bile sığdırılabile-
cek kadar basit görünüyordu. Ama Menderes, kong-
rede önergenin kabul edildiği ilan edilirken esen
tepki rüzgârının gürültüsü içinde o önergeyi unut-
mak zorunda kaldı.
AKP kurucularından ve Erdoğan'ın eskı yol arka-
daşlarından Bülent Arınç'ın o tek sütunluk habere
dönüşen uyarısı, sanırım Başbakan'a birşeyleran-
latmış olmalıdır. Benimkisi yaşadığım ve bugünler-
de yazmakta olduğum bir anı kitabındaki küçük bir
paragrafı da araya katarak vatandaşlık görevini ye-
rine getirmek.
Sadece AKP'ye değil. Bu olayda ve Ceza Yasa-
sı olayında özellikle basına karşı getirilen hükümler
için hiç de dürüst davranmayan CHP'ye de uyarıda
bulunmak...
Faks: 0 212 677 08 21 obirgitCne-kolay.net
42 KADINA ÖLÜM TEHDİDÎ
Diyarbakır'da
canpazarı
DİYARBAKIR(Cuın-
huriyet Bürosu) - Diyar-
bakır Kadın Merkezi
(KA-MER) Sosyal Da-
nışmanı Mehtap Kızıl-
kan, son bir yıl içinde
merkeze "ölüm tehdidi
altında" olan 42 kadının
başvurduğunu açıkladı.
Kızılkan, dünyadaki
tüm kadınların birbirine
yakın şiddet türlerini ya-
şadığını, kültürel özel-
liklere göre şiddetin sa-
dece nitelik ve nicelik
değiştirdiğini söyledi.
Birçok kadının çok sa-
yıda şiddet türüne aynı
anda maruz kaldığına
dikkat çeken Kızılkan,
1997-2004 yıllan arasın-
da 12-65 yaş arası 2 bin
44 kadının KA-MER
Acil Yardım Hattı'na baş-
vurduğuna işaret etti. Kı-
zılkan, merkezin yaptığı
ankete katılan 65 kadının
tamamının psikolojik,
yüzde 75.3'ünün sözel,
yüzde 58.2'sinin fizik-
sel, yüzde 72'sinin eko-
nomik, yüzde 49.5'inin
cinsel şiddete, yüzde
13.7'sinin tecavüze uğ-
radığını, yüzde 16.9'-
unun da ensest ilişki ya-
şamak zorunda kaldığı-
nı belirlediklerıni vurgu-
ladı.
Bu kadınların yüzde
57.4'nün görücü, yüzde
8'inin berdel usulüyle,
yüzde 13.5'inin de 16
yaşından küçük evlendi-
ğini ifade eden Kızılkan,
yüzlerce kadının da öldü-
rülme tehdidi altında ya-
şadığına dikkat çekti.