14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 I Dünya kapitalizmi 1980'li yıllardan beri ustalıkla kullandığı paranın gücüyle medyada daha çok söz sahibi olmak istiyor • Sahte ve tek boyutlu liberalleşme dalgalan basın yayın alanmda lafta kamu tekellerinip gerçekte kamu çıkarlannın yıkılmasını ve özel tekellerin kurülmasım hedefledi. Büyük şirketlerin ortaklığına yeşil ışık /dkan Le Monde, Le Figaro, Liberation gibi gazetelerin çalışânlan bağımsızlık için mücadele ediyor. UĞURHÜKÜM Fransa'nın en güçlü özel televizyon grubu TF1 'in (ki sahibi, dünyanın en büyük inşaat şirketi ve ülkenjn 3. bü- yük telefon-telekom şirketi olan Bouy- gues) patronu PatrickLeLay £ eçen yıl yayımlanan bir kitaptaki söylîşisinde inanılması zor bir dürüstlükh(!) şöy- lekonuşuyordu: "TFl'inişi,Cpca-Co- la'nuı ürününü satması- nayardını etnıcktir.Bizim Coca-Cola'ya sattığımız ise insan beyninin, o ürü- nüalgdamayahazırolduğu 'zaman'dnf Uzmanlann verileri doğruysa bütün dünyada parayla satılan gündelik ga- zeteler her yıl yüzde 2 okur kaybedı- yor. Okuyan ve düşünen bireyleri ço- ğaltmak yerine, bön ve boş (TV) ba- kan kişileri, yalnızca tüketen gövde ve mideleri arttırmayı hedefleyen dünya kapitalizmı, 8O'lı yıllardan beri usta- lıkla kullandığı neoliberalizm kaldıra- cıyla her alanda olduğu gibi rûedyada da tekelleşmesinı bir adım jjçeri, iki adım ileri taktiğiyle gerçekleştiriyor. özel tekellerin kurulması hedeflendl Azıcık sosyal bilimler- den nasibini almış bir ka- fa, her şeyin akla kara ol- madığını, "liberaP yakla- şım ve dünyaya bakışın her taşın alünda "şeytan" gizlemedigmi, tam tersine yannın özlediğimiz dünyası- nın kuruluşunda zorunlu bir katman olduğunu bilir. Ama özellikle i>0'li yıl- lardan sonra hızlanan sahte ve tek bo- yutlu liberalleşme dalgalan, Srneğın basınyayın alanında özgürlükle!rin sağ- lanması adına, lafta "kamutekelterinin", gerçekte "kamu çıkarlannın" yıkıl- masını ve "özeltekellerin" kur|ulması- nı hedefledi. Türkiye gibi zaten daha "kamu çıkarının" ne olduğunu henüz kavramamış bir ülkede, "gazefe veren gazeteleri" yok etmek için, eskiden kullanılmış eşya, teneke, şişe gazete kâğıtlanyla nıandal, plastik k; p değiş tokuşu yapan "esldcile- rin" yerine doğan "ga- ral bir güzergâha oturtmuş olan July ve arkadaşlarmın sermaye aradığı bilini- yordu. Aralık 2004'te, sağcılığından hiç kimsenın kuşku duymadığı Rothsc- hild hanedanlığı veliahtlanndan Edo- uard de Rothschild gazetenüı yüzde 40'ını satın alarak 1. ortak oldu. Her kararda veto hakkı veya "bloke edid azuüık" tabir edilen yüzde 33.34 paya sahip Liberation gazetecıleri, Le Figa- ro'daki meslektaşlan gi- • bi gerilim ıçindeler. Mü- ' cadele sürüyor... Le Monde'dan ortaklığa yeşil ışık Ve son olarak geçen çarşamba Fran- sa'nın ülke düzeyinde ikinci(*) en çok satan ve ancak en çok okunan, abart- masız dünyanın en saygın gazetelerin- den Le Monde'un Denetleme Kurulu toplantısı vardı. Kurul sermaye artı- şıyla birlikte iki yeni büyük, bir de kü- çük ortağayeşil ışıkyakıyordu. Italyan basın grubu La Stampa yüzde 3 ile Le Monde ailesine katılırken Airbus gibi ileri teknolojilerden, Hachette gibi Fransız yaymcılığının devlerine geniş biryelpaze de faaliyet gösteren Lagar- dere şirketler grubu da, bünyesınde 40 kadar yaym banndıran Le Monde SA'da yüzde 16.7 hisse sahibi oluyordu. Uginç başka bir ortak ise 25 milyon Euro ile îspan- ya'dan geliyordu. lktidardaki Sosya- list Işçi Partisi'ne yakınlığıyla tanman Ispanyol Prısa grubu artık Le Monde SA'nın yüzde 14.5 paylı ortağıydı. Pri- sa yüzde 0.8 gibi bir payla aslında bir süredır Le Monde ile organik ilişkiye geçmiştı. Farklı kaynaklara göre, Is- panya'nın en büyük veya ikinci basın- yayın grubu olan Prısa siyasi çizgisiy- le merkez sol tanınan Le Monde'a çok yakın. İlk kez promosyon Grubun lokomotifi el Pais gazetesi geçen yıl uyguladığı L33 FİGARO zetede veren promosyon malzemeleri" yaratıldı. Arada bir de iğ- neyi buralara batırmak gerekik'or. Fransa'da basının hallerl Bakın "kamu çıkarlannın" kalele- rinden Fransa'da bile basın-yayın ne hal- lere düştü. Fransızlar zaten de| il geliş- miş denen dünyanın, tüm dünjfanın en az gündelik gazete oku- yan toplumlarından. Ancak dergı ve sürelı yayın okurluğunda son 10 yılda çoğu zaman dünyada birinci- ler. Bu arada "20 Minutes" is mlı be- dava gündelik gazetenin 2 milyon, "Metro" isimli diğer bedava yz yınında da 1.6 milyon kişi tarafından dkundu- ğunu da ekleyelim. (Ayıptır söyleme- si ama bu iki gazetenin Türkiye'de ti- rajı 'en' yüksekler arasında yer alan bir iki 'kazete'den daha kalite li oldu- ğunundaaltınıçizelim.) Fran&ı'nınta- rihi gazetesi, muhafazakârhğın dan pek kimsenin endişe etmediğı Le Figaro son yıllarda merkez sağ fakat i nodern, zengin ve farklı görüşlere açıl: içerik- li, kaliteli bir çizgiye otur- promosyon politikasıy- la kıtap, DVD, ansiklo- pedi gibi eklervererek gazetenin net kâ- rını yüzde 70.4 arttırmıştı. Bilindiği gibi Le Monde ve Le Figaro tarihlerin- de ilk kez 2004'te 2-3 Euro'luk ek üc- retlerle okurlarına film DVD'leri da- ğıtmaya başladılar. Hatta Le Figaro 11 Euro karşılığında her hafta bir cilt (ha- fifletilmiş) ansiklopedi veriyor. Ancak sonuçlar şımdilik Ispanya'daki kadar parlak değıl. Bir de, Le Monde'un "da- ha az liberaP Genel Yayın Yönetmeni Edvvy Plenel 4 ay önce sorumlu görevlerinden ıstıfa edip, sa- de gazeteciliğe döndü. Plenel'in yakın çalışma arkadaşları da bırer ikişer gö- revlerinden uzaklaşmış durumdalar. 1944'te kurulan Le Monde'un "çetin çekirdeği" kabul edilen, 417 aktif ve emekli gazeteciden oluşan "SRM" ya- nı "Le Monde Yazarlan Topluluğu" 8 Mart'ta toplanmış ve yüzde 63.5 'le şir- ket sermayesınin arttınlmasına ve ye- ni ortak katılımına onay vermişti. Ba- ğımsızlıktan taviz vermeyeceklerini ifade eden bazı SRM üyeleri, gazete- lerinın 2004 mali yılını 11 milyon Eu- ro açıkla kapatması karşısında, daha li- beral ortaklara açıunanın numuştu.Anlaşılanbmleri £ j | _ S T A M P A birzorunlulukolduğu: rahatsız oldu. Bir süredir j teslim ediyorlardı. basın-yayına girmeye niyetlenen Fran- sız savunma sanayi devi, Mirage savaş uçaklannı üreten Dassault'nun patro- nu, senatör, Essonne Belediyel Başka- nı Serge Dassault, Mart 2004 '|e arala- nnda Le Figaro, haftalık l'Exp(ress, iki haftalık l'Expansion gibi preştijli or- ganların olduğu 70 yayınlı Socpresse grubunun yüzde 82'sini alıverdi. Bazı yazı ve haberleri beğenmediğin i duyur- du. Gerek içerden, gerek dışa'dan ör- gütlü ve ilkeli tepkiler gecikmedi: "Pat- ron gazeteyi satın aldı. Bizi değil. Ga- zete ve dergilerimizin bağıınsızlığına dokunulamaz." Mösyö \ Dassault şimdilik sesini kısmak zorunda kaldı. Mü- cadele sürüyor... ı.ı;xı>m;ss Llberatlon'ın durumu Fransız basımnın yaramaz ;ocuğu, 68 Mayısı'nın meyvesi eski jMaocu, bir başka Serge, bu kez Serge July ve bu yıl doğumunun 100, ölümiinün 25. yıhnda anılan 20. yüzyıhn başkaldırı simgelerinden Jean-PaulSartre'ın ku- ruculan olduğu Liberation şazetesi uzun zamandır ciddi mali Z0rluklar içyadeydi. Gazeteyi çoktandır ^ol libe- Hassas dengeler Her ne kadar SRM, Le Monde SA'yı oluşturan diğer kardeş yayuılann pay- larıyla grubun yüzde 60'ını denetlemek olanağına sahip olsa da, yıne endişeli. Zira çevrelerınde yoğunlaşan tekeller, liberal bir Avrupalılaşma sürecinde çe- şıtlı yollardan mevcut son derece has- sas dengelerı her an kendı lehlerıne çe- vrrebılirler. En taze örnek Serge Das- sault'nun sahibi olduğu Socpresse'te son bir yılda yaklaşık 260 gazetecinin ışi- ne son verilmiş olması. Ra- kam grupta çalışan gaze- tecilerın yaklaşık yüzde 10'una eşit. Yazar ve ga- zeteci Ramon Chao'un bir sohbetımız- de dediğı gibi: "Liberalleşmek belki sosyalizmin antitezideğil, ama tekelleş- nıenin panzehiri hiç değil. Yalnızca ba- sıııda değil, her alanda bitmcz rükcn- mez bir mücadele anlayışı yerleşmedi- ği sürccc zafer, libcralliği ideolojik bir silahgibikullananlann,yaniher gün bü- yüyen tekellerin olacak. (*) En çok satan ulusalgazete, sporga- zetesi VEauipe. & ıııi, tekelleşıııek ıııi? Orhan Erinç, TGC'nin TCYUeilgili görüşleri ve önerilerini pek çok kez dile getirdiğini söyledi. (Fotoğraf: BERİVAN TAPAN) TGC tarihindeki 3. bilgilendirme kitapçığmı bastırdı Erinç: Hukuk değil siyaset tercih edilditstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemi- yeti (TGC)Başkanı Orhan Erinç, 1 Nisan'da yürürlü- ğe girecek TCY'yi "Türkiye'nin yenidcn hapiste ga- zetecisi olan ülke konumuna gcleccğini söylüyoruz" sözleriyle değerlendirirken TGC gazetecilere dağıtıl- mak üzere "iyileştiriyonızDerken... GazetecileriBek- leyen Sorunlar" başlıklı kitapçık hazırladı. Erinç, dün Cağaloğlu'ndakı TGC Lokali'nde dü- zenlenen basın toplantısında, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCY'ye ilişkin değişiklik öneri- lerini açıkladı. TGC'nin, TCY ile ilgili görüşleri ve önerilerini pek çok kez dile getirdiğini, 13 Eylül 2004'te başta TBMM Başkanı Bülent Annç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakam Beşir Atalay, Adalet Bakanı Ce- mil Çiçek ve CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal olmak üzere ilgili makamlara da bir rapor halinde gönderdiğini hatırlatan Erinç, TCY'nin değişim sürecini anlattı. TGC'nin 14Martve 18Mart 2005 tarihlerinde Adalet Bakanı Çiçek'e TCY'ye iliş- kin somut önerilerini gönderdiğini ve bunun üzerıne Bakan Çiçek'ın bir komisyon kurulduğu açıklaması- nı yaptığını anımsatan Erinç, bu yasanın sadece gaze- teciler için tehlike içermediğini, Türkiye'nin AB mü- zakere sürecini de etkileyecek bir durum ortaya koy- • TGC gazetecilere dağıtılmak üzere "lyileştiriyoruz Derken... Gazetecileri Bekleyen Sorunlar" başlıklı kitapçık hazırladı. TGC Başkanı Erinç "Türkiye, yeniden hapiste gazetecisi olan ülke konumuna gelecek" dedi. duğunu kaydetti. Erinç, TGC tarafından bastınlan ki- tapçığa da değinerek "tyileştiriyoruz Derken... Gaze- tecileri BeklevenSorunlar" başlıklı kitapçığınTGC'nin tarihinde bastırdığı 3. bilgilendirme kitapçığı olduğu- nu vurguladı. Erinç, ilk kitapçığın 1970 yıhnda sıkı- yönetim döneminde, ikinci kitapçığın da 1983 yılın- da 12 Eylül hukuku döneminde basıldığını anımsattı. Erinç şunlan kaydetti: "Karşnnıza öyle bir TCY geli- yor ki, bunun, hem 1970 sıkıyöne- tim döneminde, hem 1980 sonra- suıdaldizinli demokrasi dönemin- de çıkanhnış olan yasalardan ma- alesef hiç farkı yok" Yasanın komisyonlardaki gö- rüşmeler sırasında gündemde olan "zina tarrışmalan" nedeniyle TGC'nin görüşlerinin yeterince ele alınmadığını belirten Erinç, "Biz zinaya kurban gitmiş görüş sahibiyiz" diye konuştu. Yasaya ihşkin "Uygulanma- dan değişmesuı" görüşünün hem ıktidar hem de mu- halefet milletvekillerinde olduğunu dile getiren Erinç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de hukuk ile siya- set zanıan zaman karşı karşıya geliyor. Ama hukuk ile siyasetin karşı karşıya geldiği yerde hukuku tercih et- memiz gerekirken siyaseri tercih ederbir yaklaşımı ser- güiyoruz. Fazla zayiatvermeden bu dönemi aşalını. Du- rumumuz vahim, ama umudumuzu koruyoruz." Fırat, TCY'nin uygulama aşamasında değiştirilebileceğini söyledi AKPden göz boyamaANKARA (CumhuriyetBürosu) - Türk Ceza Yasası'nın (TCY) ba- sın özgürlüğünü sınırlandıran mad- deleriyle ilgili tartışmalar sürüyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, önce- ki gün Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti'nın (TGC) önerilerini değerlendir- mek üzere komisyon kurulduğunu açıkladı, ancak komisyomın dün oluşturulduğu ortaya çıktı. Komis- yonun yasanın yürürlüğe gireceği 1 Nısan'a kadar çalışmalanm tamam- laması beklenmiyor. Başbakan RecepTayyip Erdoğan, yasada hatalar ve eksiklikler olabi- leceğıni ancak bu eksikliklerin uy- gulamaya konulduktan sonra gide- rilebileceğinı belirttı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fu^t da komisyon kurulmasını değişiklik sinyali olarak görmediğini, yasanın uygulama aşamasında değiştirile- bileceğini bildirdi. Çiçek, önceki günkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yasa- nın basınla ilgili maddelerini değer- lendirmek üzere komisyon kurul- duğunu açıkladı. Çiçek'in açıkla- ması, yasanın değiştirileceği yönün- de sinyal olarak nitelendirildi, ancak komisyonun dün kurulduğu ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürü Niyazi Gü- ney başkanlığında kurulan komis- ÇGC Ankara yolunda Çukurova Gazeteciler Cenıiycti Başkanı Cafer Esendemir ve 3 yönetici, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek olan yeni TCY'nin basın özgürlüğünü sınırlayacak hükümlerinin yasadan çıkanlması amacıyla dün Ankara'ya yürüyüş başlattı. Esendemir, "Basına ağu* cezalar getiren, sansiir niteliği taşıyan ve halkın haber alma hakkuu engelleyen antidemokratik hükümler, yürürlüğe girmeden iptal edibnelidir" dedi. Esendemir, ÇGC'deki basın toplantısında, yeni yasadaki basınla ilgili hükümleri, "Nisan 1" şakası gibi değerlendirdi Toplantınuı ardından Esendemir ve yönerim kurulu üyeleri Mustafa Gümüşdamla, Özcan Aladağ ve HalU Akılevi yürüyüşü başlarti. (SAVAŞ KÜRKLÜ) yonda öğretim üyeleri tzzetÖzgenç ile Adem Sözüer yer alacak. AKP'li Fırat, "Hak ve özgürlük- ler korunurken mesuliyetsiz kesim bırakılnıanıışhr" dedi. Fırat, yol- suzluk haberlerinın yapılamayaca- ğı yönündeki tartışmalann anunsa- tılması üzerine, böyle bir durumun söz konusu olmadığını savundu. Çi- çek'in basınla ilgili hükümlerin oluş- turulan komisyon tarafından değiş- tirilebıleceği sinyalini verdiğı yö- nündeki soru üzerıne Fırat, "Ben bir sinyal görmedim. Her şey dört dörtlük demiyoruz. Yanuşta ısrar etmeyiz. Uygulama aşamasında so- runlar düzeltilebiiir" dedi. TGS DÜZENLİYOR Gazeteciler yürüyecek tSTANBUL (AA) - Türkiye Gazeteciler Sendıkası'nın (TGS), 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCY'nin "basın özgürlüğü ve haber alma hakkuu engelleyen maddelerinin değiştirümesi" amacıyla "Türkiye Habersiz Kalmasm" adı altında düzenlediği yürüyüş, bugün Istanbul'da yapılacak. TGS'den yapılan yazılı açıklamaya göre, gazetecilik meslek örgütlerinin de desteğiyle düzenlenen yürüyüş, sendikanın Cağaloğlu'ndaki Genel Merkez binası önünde bugün saat 11.00'de başlayacak. Sirkeci Büyük Postane'ye kadar yürüyecek olan gazeteciler, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e, TCY'ye ilişkin değişiklik taleplerini içeren telgraf gönderecek. ÖLDÜRMEYE İNDİRİM TCY'ye Türkiye gerçekleri' rötuşu ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Komısyonu, TCY'de de- ğişiklıkleryapılmasına iliş- lon yasa önerisini göruşür- ken trafık başta olmak üze- re taksirle adam öldürme suçlannda ceza alt smın 3 yıldan 2 yıla indirildi. Ço- cuklar üzerinde bilimsel deney yasağı kaldınlırken ruhsatsız binalarda faali- yet gösteren işyer- lerinin kapatılma- sıyolunuaçandü- zenlemedetasarı- dan çıkarıldı. Ruhsatsız binalar- la ilgili madde CHP'lilerin sert eleştirisineneden olurken Adalet Bakanı CemilÇi- - ö ., çek,"Türldyeger- C e m " çeklerine uynıuyor. Işsiz- lik var, kaçakyapılann ora- nı ortada" dedi. TBMM Adalet Komis- yonu, TCY değişiklik öne- risi üzerindeki çahşmala- rtnı dün tamamladı. "Tak- diri indirim"in altıda bir yerine beşte bir oranında uygulanmasına ilişkin öne- ri kabul edilmedi. Komis- yon üyeleri cezalann yüz- de 90'ınm en alt sınırdan verildiğıni vurgularken tak- sirli suçlarla ilgili olarak ce- za alt sınınnın 2 yıla indi- rilmesini öngören önerge kabul edildi. Böylece ce- zanın tecil edilebilmesı yo- lu da açılmış oldu. "tmar kirliu'ğüıe neden olma" başlıklı maddede- ki değişiklik önerısi tartış- ma yarattı. Bakan Çiçek "BuradaTürkiye gerçekleriylebağ- daşıp bağdaşnıa- dığuutaruşıyoruz. Ankara'nındört- teüçügecekondu, lstanbul malum. Aynca işsizlik de ortada. Bize gıda üreticileribaşvur- «. . du.Kafamızmka- v ' ç e K nşık olduğu bir madde. Ama hayatın ger- çekleri açısından da bak- mak lazun.Bu hayaunger- çeğine de uynıuyor. Bu dü- zenlemeyürürlükte kalır- sayürütmektezorlukola- cak" diye konuştu. Tartışmalar sonunda ruh- satsız binalarda faaliyet gösteren işyerlerinin kapa- tıhnası yolunu açan düzen- leme metinden çıkanldı. İSTANBUL BAROSU: Çocukların aleyhine madde değiştirilsin tstanbul Haber Servisi - lstanbul Barosu, yeni Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 31. maddesinın, çocukların ce- za adaletınin olumsuz etki- lerinden korunması ama- cıyla değiştirilmesini iste- di. Barodan yapılan yazılı açıklamada, Çocuk Koru- ma Kanunu'nun çocukların lehıne önemli düzenleme- ler içerdiği anımsatılarak bunlann anlam ifade etme- sinın TCY'nin 31. madde- sinde değişiklik yapıhna- sına bağlı olduğu belirtildi. Halen yürürlükte olan kanuna göre kanunla ihti- laf halindeki çocuk için, çocuk mahkemesınin sos- yal ınceleme yaptırarak ço- cuğun lehine en uygun ted- bin alma imkânına sahip olunduğunun ifade edildi- ği açıklamada, "Yeterliku- rum olmadığı için, sosyal incelemeye gerekli kaynak ve uzman ayrılmadığı için bu hüküm hayata geçirile- nıedi. Çocuklann yaran, bu hükmün hayata geçiril- mesi için gerekli yasal ve idariattyapnuntamamlan- masıyken TCK'nin 31. maddesi ile bu imkân ta- mamenortadan kaldmldı" denüdi. Açıklamada, şu gö- rüşlere yer verildı: "TCY'nin 31. maddesi, ceza sorumluluğuolnıayan- iara koruma tedbiri uygu- lanmasına, 18yaşuıdan kü- çük bütün çocuklar hak- kında yapdacakyargriama- larda sosyal incelemcyapıl- masına ve kanunla Ûıtilaf halindekiçocuklariçin onu suç ve benzeri risklerden koruyacakenetkflitedbirin öncelikle uygulanmasına inıkânverecekşekildedeğiş- tirilmeüdir. TCY'nin 31. maddesi kanunlaihtilafha- lindeki çocuklar için ceza hukuku yaptmmlannı tek seçenek olarak sunmakta- dır. Oysa ceza hukuku, tu- tukluluk ve hürriyeti bağ- layıacezalar,çocuğun dam- galanması ve suç davranı- şının sistematikleşmesi ris- ldnitaşır.Üstelikbunlarsu- çu önlemeye elverişli degil- dir. En elverişli araç, çocu- ğu suça iten sebepleri orta- dan kaldıracak tedbir hiz- meuerivekurumlandır.Ço- cuklann suçtan korunma- sını istiyorsak, onlan ceza adaletininohımsuzetkilerin- den de korumamızgerekiıf |P|2004YILIRAPORU: 78 gazeteci öldürüldü VİYANA(AA)-Ulusla- rarası Basın Enstitüsü (IPr), geçen yıl 78 gazetecinin öldürüldüğünü açıkladı. IPI'nin yıllık "DünyaBa- suı Özgürlüğü" raporun- da, 2004'te 78 gazetecinin öldürüldüğüve geçen yılın, 84 gazetecinin öldürüldü- ğü 1999'dan sonra en kö- tü yıl olduğu belirtildi. Ra- porda, geçen yıl Irak'ta 23, Filipinler'deyse 12 gazete- cinin öldürüldüğü kaydedil- di. IPI aynca FUipinler, Be- larus, Haiti, Ukrayna, Mek- sika ve Bangladeş gibi ül- kelerde gazeteci cinayet- lerınin soruşturubnasında yetkılilerin başarısızlığı- nuı endişe yarattığını du- yurdu. Enstitünün editörle- rinden DavidDadge, katil- leruı adalet önüne çıkarıl- mamasının gazetecilerle sorunlan olan diğer kişi- leri de bu yolu takip erme konusunda cesaretlendir- dığini savundu. Gazeteci Ceroviç yaşamını yitirdl BELGRAD(AA)-Eski Yugoslavya'nın dağılmasını ve halklar arası savaşı inceleyen ünlü gazeteci ve ruhbilimcı Stoyan Ceroviç, 56 yaşında öldü. Ceroviç, kanser tedavısi görüyordu. Veroviç, eski Yugoslavya ve Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç'in siyasetine karşı çıkmasıyla tanınıyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle