08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çocuklann okul-dershane-özel öğretmen üçgeninden başı dönmüş durumda LGS hasta ediyorFİGENATALAY LGS'ye hazırlanan çocuklar, okul- dershane-özel öğretmen kıskacında boğuluyor, sessiz çığlıklar atıyorlar. Ancak, anne-babaların çoğu, bu çığ- lıkları duymuyor, bu yoğun tempo- nun ve baskının, çocuklan üzerinde- ki olumsuz etkilerini görmezden ge- liyorlar. Oysa, birçok çocuğun psi- kolojik ve zihinsel altyapısı, böyle bır yükü kaldırmaya uygun değil. 12 Haziran 2005 tarihinde yapıla- cak sınava yaklaşık 800 bin öğren- ci girecek. Ergenlik dönemini de ya- şayan, okul, dershane ve özel ders- ler arasında bölünmüş bu çocukla- ANNELER DÎKKAT 'Ihûyaç duyduğunda yakınında bulunun' Asuman Kuzuoğlu, çocuklan sınavlara hazırlanan annelere şu önerilerde bulundu: • Bu gencin annesi olduğunuzu asla unutmayın ve başka roller üstlenmeyin (öğretmenlik gibi). • fhtiyaç duyduğu her anda sizi yanında bulmasına ve yakınlığımzı hissetmesine fırsat tanıyın. •" Günlük programını onun istediği doğrultuda hazırlamasına ve uygulamasma yardımcı olun. t/ Çalışma ortamını birlikte düzeııleyüı. Aynı düzende kalabilmesi için de ona destek olun. •* Daima onun başarılannı ön plana çıkann. Başanlannın farkında olduğunuzu ve onu takdir ettiğinizi övgü dolu sözlerle ifade edin. • 'Ben sana dememiş nüydinı...', 'Benim dediğimi yapsaydın,....' diye başlayan diyaloglarla tüm ilişkilerinizi bozabilirsiniz. • Onun bu yıla kadar sürdürmüş olduğu herhangi bir etkinliği varsa (sanat, spor vb.) mutlaka bu çalışmalann devamını sağlayın. v' Çocuğunuzu akademik başan anlamında çok iyı tanımaya çalışın. Ulaşabilmesinin çok zor olabileceği hedefleri belirlernekten sakının. ' • Onun düzenini bozmamak adma yaptığınız bazı fedakârlıklan sürekli gündeme getirmekten kaçının. (Senin için bu kadar çok para döküyoruz ya da sen çalış diye hiçbir yere gidemez olduk, gibi.) • Uzmanlar, çocuklann bireysel özelliklerinin göz ardı edilerek her durumda bu sınava "en iyi" şekilde hazırlanmaya yönlendirilmelerinin, birçok çocuk üzerinde belki de yaşam boyu sürecek psikolojik sıkıntılara neden olabileceğine dikkat çekiyorlar. nnbüyükbölü- mü bu yoğun tempo içinde serseme dönmüş du- rumda. Anne-babalarının "iyi bir okulagirmesi" içinyaptıkları "feda- kârlıklarla" yaşamlan cehenneme dönen bu çocuklar ve aileleri için sı- nav, neredeyse "ölüm kalım mesele- si"ne dönüşmüş durumda. ARGA Eğitim ve Psikolojik Da- nışma Merkezi yöneticisi, rehber öğretmen, psikolog M. Asuman Ku- zuoğlu, "Şu anda lise giriş sınavlan- na hazırlanan bireylerin ve ailelerin çoğu için tek bir hedef var, sınav. Sı- navın iyi bir gelecek için sadece araç olduğu unutulmuş durumda" dedi. Uzman pedagog Belgin Temur ise çocuklann, neredeyse uyanık za- manlannın tümünü bu sınava hazır- lık için kullanmaya zorlanmaları- nın, başan yerine başansızlığı ve be- raberinde de kaygıyı, yetersizlik ve değersizlik duygularını getirdiğini vurgulay arak "Ortaya çıkan bu duy- gular, birçok psikolojik ve psikiyat- rik sorunun da altyapısım oluştur- maktadır" diye konuştu. Birçok çocuk ve aile için hedefin en yüksek başan olduğuna dikkat çeken Temur, bunun çocuklardaki olumsuz etkilerini şöyle anlattı: "Özellikle de mükemmeliyetçi ya- Italyan öğrencilerden ziyaret Italya'dan Tor Vergata, Roma III, Luis, Cattolica ve La Sapienza üniversitelerinden 40 kişilik bir öğrenci grubu gazetemizi ziyaret etti. Cumhuriyet Müzesi'ni gezen gençler yazarımız Nilgün Cerrahoğlu ve Yazıişleri Müdürümüz Salim Alpaslan'dan Türkiye'mn güncel konuları hakkında bilgi aldılar. Öğrenciler medya, ekonomi, AKP hükümeti ve Türkiye'nin AB'deki reform süreci gibi konuların yanı sıra 6 Mart'ta polisin kadın göstericilere attığı dayağa ilişkin sorular yönelttiler. Teknik Servis ve Cumhuriyet Arşivi'ni de gezen gençler 1924'te çıkan ilk baskıyı ve gazetenin tarihi nüshalarını incelediler. (Fotoğraf: Fatih ERDOĞDU) pıda olan, en yüksek başandan da- ha azıyla yetinmeyen aile tavn, çocuk- lann da benzer duygular hissetme- lerine ve başarılı olmak konusunda kendilerinden beklentilerini çokyük- seltmelerine neden olmaktadır. Bu bakış açısı da çocuğun kaygısını ve ba- şansız olnıa korkusunu daha da art- tuıcı olabilmektedir. Sınava hazırük konusundaki baskının başka bir olumsuz sonucu da hayal kırıklığı ve sonrasmda benlik algısınui bundan zarar görmesidir. Ergenlik dönemi- nin getirdiği zorluklar da eklenince 'Yeterince iyi değilim' düşüncesi depresif özelliJklerin belirginİeşmesi sonucunu doğurabiliyor." VELİLERDEDERTLÎ 'Suçluluk duygusu insanı bunaltıyor' Veli Elif Su: "Oğium sınaviara hazırianıyor, ben suçluluk duygusuyla bunalıyorum... Evet, tam da böyle yaşıyoruz bu yılı... Sürekli onun hayatuu kısıüamaktan utanıyorum üstelik. Çünkü ben 14 yaşlarundaki halinıi unutnıadını. 14 yaş bir insanın en önenıli kırılma, büyümek için çırpınına, kendine ve hayata ilişkin soru sorma zamanlan... Bu yaştaki bir insan ne kadar kendisiyle çelişirse o kadar yeni sorular üretir, yaşanıaya dair keyifleri ve kederleri öğrenir. Ve öğrendikleriyle sistemin ona açüğı tuzaklan daha kolay kavrayabilir... Şûndi beninı oğlunı sadece sınava zorianıyor, Ben de ikide bir, 'Ders çahştın mı oğlum?' diye soruyorum, kursa gönderiyorum, çünkü onun için 'gelecek satın almaktan' başka çüaşun yok. Parayı bashnp istediği okulda da okutamanı. Kendisine düşüncesi iğdiş edilmiş, sessiz yurttaşlar yaratabiunek için kurduğu eğitim sistenıini benimle ve oğlumla da pekiştiriyor... Bunun bir ispatı da var. Oğlum dersleri başından beri kötü giden bir çocuk. Daha ilkokulda pek çok dersten sınıita kaJnıası gerekirken devlet aynı öğrenciyi ikinci kez okutmamak için sınıf geçirmeyi marifetten saydı. Kendi sorumluluğunu velilerin üzerine attı. Kursa gönder ve öğret.. Bu sayede dershaneler coğaldı. LGS de işte bu pazaruı son durağı... Ben ve oğlum bu pazaruı sadık müşterileri olduk, bunalarak, yorularak, utanarak..." Ünîversite mezunları alacak YÖKafbk diploma eki verecek FIRATKOZOK ANKARA - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yürütülen projeyle üniversite mezunlanna diplomalannın yanı sıra AB ülkelerinde geçerli olacak "diploma eki" adlı bir belge de verilecek. Belgede öğrencinin derslen, hangi dilde eğitim aldığı ve becerileriyle ilgili bilgiler yer alacak. Lisans diplomasıyla birlikte verilecek olan ekte, eğitimi alınan programın dersleri, derslerin içerikleri ve başan notlan olacak. Belgede aynca öğrencinin hangi dilde eğitim aldığına ilişkin bilgiler de bulunacak. Diploma ekinin ilk nüshası ücretsız olacak ve Ingılızce, Fransızca ya da Almanca dillerinden birinde hazırlanacak.Belge sayesinde AB üyesi bir ülkede yüksek lisans ya da doktora yapmak isteyen bir öğrenci eğitimıyle ilgili bilgileri net olarak gideceği üniversiteye belgelendirebilecek. Üniversite de öğrencinin belgesine bakarak ona uygun ders programı oluşturacak ya da öğrenciyi yeniden Türkiye'ye gönderebilecek. 'iMot döküm belgesl yetmlyordu' ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, diploma ekinin AB tarafından şart koşulduğunu söyledi. Belgeyle birlikte öğrencinin lisans eğitimi hakkında aynntılı bilgiye ulaşılacağını anlatan Akbulut, "Diplomayla birlikte verilen not döküm belgesi yeteıii olmuyor. Öğrencinin hangi dersin hangi konularında ne kadar bilgiye sahip olduğu bilinmiyor. Bu açıdan ek yararlı olacaknr" dedi. AKP hükümeti, TÜBÎTAK'tan sonra Atatürk Yüksek Kurumu'na da el attı Erdoğan'a atamayetkisiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk Kültür, Dıl ve Tarih Yüksek Kurumu Yasa- sı'nda Değışiklik Yapılmasına Daır Yasa Ta- sarısı TBMM'ye sunuldu. Tasarı daha önce TÜBlTAK'ta da yapıldığı gibi kurumun baş- kanının 1 defaya mahsus olarak Başbakan ta- rafından atanmasını öngörüyor.Tasarıda, en son 2000 yılında verilen Atatürk Uluslarara- sı Barış Ödülü uygulamasımn sürdürülmesi de öngörülüyor. Odül 29 Ekim 2005'te sahi- bini bulacak. Gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi'nin 1993 yılındaki iptal karannın ardından doğan boşluğun giderilmesi amacıyla hazırlandığı belirtılen tasan, toplam 31 maddeden oluşu- yor. Tasanda; Atatürk Kültür Merkezi, Türk Tarih Kurumu, Türk Dıl Kurumu ve Atatürk Araştırma Merkezi asli üye sayılannın 12'ye indırilmesi ve bu üyelerin tamamının yönetim kurullannca önenlecek 24 aday arasından yüksek kurulca seçilmesi ve görev sürelerinin 6 yerine 5'eryıl olması öngörülüyor. Tasany- la bu kurum ve merkezlerdeki başkan yar- dımcıhğı ve yürütme kurullan da kaldınlacak. Tasannın geçici maddesinde, yüksek kuru- la Cumhurbaşkanı'nca atanacak üyelerle yük- sek kurum ve bağlı kuruluş başkanlannın ta- sannın yasalaşarak yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde atanmaları ve yüksek ku- rulun üç ay içinde ilk toplantısını yapması ön- görülüyor. Tasanyla TÜBİTAK Yasası'nda yapılmak ıstenen yasa değişikliğinin benzeri bir düzen- leme de getinlıyor. Buna göre, yönetim ku- ruluna Başbakan'ca seçılecek üyeler, bağlı ku- ruluş başkanlarında aranan niteliklere sahıp kişiler arasından bir defaya mahsus olmak üzere bir ay içinde Başbakan'ca atanacak. Halen görevdeki yüksek kurum başkanı ve bağ- lı kuruluş başkanlan ile yönetim kurulu üye- leri ise yenıleri atanıncaya kadar görevlerine devam edecek. KROMSAN DAVASINDA BİLİRKİŞİRAPORU: Topmkta 143 katfazla hvm AĞUSTOSTA 'NOKTA' GÖREVLENDİRME 10 bin eğitimci atanacak ABİDİN YAĞMUR MERSİN - Mersin'in Kazanlı beldesinde faaliyet gösteren Kromsan Fabrikası'nın beldeye bıraktığı tehlikeli atıklara ilişkin Çukurova Üniversitesi Mühen- dislik Fakültesi Çevre Mühen- disliği Bölümü'nün hazırladığı rapor tamamlandı. Raporda, ka- tı atık örneklerinde toprakta bu- lunmasına izin verilenden 143 kat fazla krom+6'ya rastlandığı belirtildi. Kazanlı Belediyesi'nin Krom- san aleyhine açtığı davada, Mer- sin 3. Asliye Hukuk Mahkeme- si'nin bilirkişi olarak atadığı çev- re yüksek mühendisleri Aslıhan Gücek ve Üker Ardıç'ın hazırla- dığı raporda krom+6 atığının ak- ciğerkanserine neden olduğu vur- gulandı. Raporda," Yüksekmiktariar- da krom+6 mide ülseri, karaci- ğer ve böbrekte ağır yaralara ne- den olmaktadır. Sonuçolarak da- va konusu alandanveyerleşim bi- riminde alınan numunelerde in- san sağüğına zararlı kanserojen maddeninyüksekorandabulun- duğu saptanmışür" denildi. Hüseyin Çelik. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu - Milli Eğitim Ba- kanı Hüseyin Çelik, bu yı- lın ağustos ayında 10 bin öğretmenin atamasının nok- ta tayini ile yapılacağını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Çe- lik, TBMM Genel Kuru- lu'nda kendisine yöneltilen sorulanntamamını 1 saat20 dakikada yanıtladı. 7 ilde üniversite kurulacağını an- latan Çelik, 58 ve 59'uncu hükümetler döneminde 51 bin 419 öğretmen atandı- ğını, ağustos ayında da 10 bın öğretmen ataması daha yapılacağını söyledi. Türki- ye'nin hiçbir tarafından öğ- retmen yetersizliği nede- nıyle boş geçen ders olma- dığını savunan Çelik, "Ağustos 2005'teyapacağı- mız 10 bin öğretmenin ata- ması, nokta tayini ile yapı- lacak. Yani norm kadro göz önünde bulundurulmak üzeretüm atamalar, bilgisa- yar ortamında buradanya- pılacak. İllerde kura çeldmi- ne gerek kalmayacak" DUZYAZI ORHAN BİRGtT Bayrak, Ama Hangisi? Mersin'de önceki günkü gösteride Türk bay- rağını yakma girişimini eski DEP milletvekilleri Leyla Zana ve Orhan Doğan da, DEHAP Ge- nel Başkanı Tuncer Bakırhan da tepki ile karşı- ladılar. Bayrağın ortak değerimiz olduğunu söy- leyen Zana'nın Mersin'deki olayı provokasyon olarak nitelemesi de eşdeğer sözcüklerle öteki iki politikacı tarafından paylaşıldı. Bizim kuşağımızın duayen gazetecileri arasın- daki Ahmet Emin Yalman yaşasaydı, bu üç Kürt asıllı politikacımızın değerlendirmelerini okurken ağlardı. Hemen kaleme sarılır ve onları "ortak değerlerimizipaylaştıklan için" göklere çıkarırdı. Günümüzün Yalman'ları da bu eski ustayı arat- mayacak kadar saf davranışlar sergiliyorlar. Onu rahmetle anmama yardımcı oluyorlar! Çünkü, bu üç politikacının pazartesi günü Di- yarbakır'dak\ Nevruz gösterilerinde, altındatop- landıkları Demokratik Konfederalizm dövizi ile yukarıdaki değerlendirmeleri çelişmiyor mu? Ocalan, 21 Mart 2005'i yeni bireylemin başlan- gıcı olarak değerlendirmek amacıyla, Türk, Irak, iran ve Suriye'deki Kürtlerin tek devlet halinde top- lanmasını öneren görüşünü açıklıyor. O açıklama, DEHAP Genel Başkanı tarafından miting kürsü- sünden Başbakan Erdoğan'a, tarihe geçmesi için "Sayın öcaİan 'ın fikirierini tartışmasını tavsiye ede- rek" aktarılıyor. Benzer bir konuşmayı Bayan Za- na da aynı kürsüde yineliyor. Bu söylemler ve gös- teride verilen mesaj, AB ülkelerinin Diyarbakır'a gelen büyükelçileri tarafından demokratikleşme- nin göstergesi olarak değerlendiriliyor! Sormaz mısınız? öcalan'ın konfederalizm öneri paketi ve o pa- keti belgelemek amacıyla topluluğadağıtılan ha- ritalarda gösterilen oluşum, Bakırhan'ın, Zana'nın ve Doğan'ın ortak değerimiz olduğu konusunda söz birliği ettikleri Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal bayrağını mı kullanacaktır? Aynı alanda Kongra Gel'in ve onun politik örgütü ERNK'nin flamala- rı ile ay-yıldızlı bayrağımızdan hangisi, bu arka- daşlar için ortak ya da yüce değer taşımaktadır? Mersin'deki gösteride bayrağımıza yönelen sal- dırı olayında provokasyon olasılığı elbette göz ar- dı edilmesin. 21 Mart gününü gönüllerince kut- lamak isteyen vatandaşların huzurlarını bozmak isteyenlerin olup olmadığını sadece devlet değil, o mitingi düzenleyenlerde provokasyon iddiası- nı ortaya atan DEHAP yetkilileri de araştırsın. Ama ya Diyarbakır Fuar Alanı'ndaki posterler? Dövizler ve flamalar? Dağıtılan haritalar?.. 2005 Nevruzunu bir yeni başlangıcın miladı olarak de- ğerlendirmek amacıyla Imrah'daki insan katilinin önerisine sarılıp, Türkiye Cumhuriyeti Başbaka- nı'na bu öneriyi değerlendirerek tarihe geçebile- ceğini muştulayanlar? Birileri dış politika uzmanlarının çokça kullan- dığı "salam politikası" yöntemi ile hem devleti- mizi, hem kamuoyumuzu dinginleştirmektedir. Pasifize etmektedir. Salamdan keskin bir bıçak- la zar gibi bir dilim kesip alsanız, çok kimse yap- tığınızı fark etmez. Bu eyleminizi aralıklarla sür- dürürseniz, o kimselerin gözleri öylesine alışır ki kestiğiniz dilimlerin tabakta neredeyse bir şey bırakmadığı neden sonra anlaşılır. 12 Eylül döneminde Ege ve Kıbrıs için yazdı- ğım bir yorum yazısında, bu gözlemi savundu- ğum için sıkıyönetim mahkemesinde yargılanır- ken askeri savcıya sormuştum: "Ege ve Kıb- rıs 'taki haklarımızın peşkeş çekilmesine razı olur musunuz?" Savcı, kisvesini açmış ve üzerinde- ki askeri üniformayı kanıt olarak gösterircesine "Sanık böyle bir şeyi nasıl düşünüyor?" diye sormuştu. O zaman, salam politikasındaki ince- liğin ilgilileri fark etmeden bir şeyleri alıp götür- mek olduğunu yinelemiştim. Diyarbakır kutla- malarındaki konfederalizm önerisi Sevr'in ta ken- disiyse, o önerinin üstünü örtmek amacıyla ay- yıldızlı bayrağımız kullanılmaya kakışılmasın. Yok, Türk bayrağı sınır taşlarımızın üstünde dalgala- nan, o sınırlar için şehit olanların son örtüsü ola- rak içtenlikle selamlanıyorsa, o zaman lütfen söy- lemlere dikkat edilsin. İnsan katillerinin önderli- ği terk edilsin. Faks: 0 212 677 08 21 [email protected] MÜ'de ülkiicü saldırı • Istanbui Haber Servisi - Ülkü Ocaklan üyesi bir grubun, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Göztepe Kampusu'nda öğrencilere saldırdığı belir- tildi. MÜ Hukuk Fakültesi Göztepe ve Haydarpaşa Kampusu'na gelen ve öğrenci olmayan 40-50 kişi- lik ülkücü grup, okul kantinini bastı. Önceki gün satır ve sopalarla okula gelen grubu üniversite önünden uzaklaştıran güvenlik güçlerinin, dün oku- la saldıranlara müdahalede bulunmadığı belirtildi. Öğrenciler, rektörlüğe ve polise yaptıkları tüm uya- nlara karşın hiçbir önlenı ahnmadığını söyledi. 'Hazine arazisi işgali yok' • Istanbul Haber Servisi - Akfırat Belde Belediye Başkanı Hılmi Yıldız, " Yasalarla Orman Yağması" haberimızle ilgili yaptığı açıklanıada, "Akfırat'ta Hazine arazisi ışgalı olmadığını, beldenin Türki- ye'nin 'tek örnek beldesi olmakla ün yaptığım" belirtti. Yıldız açıklamasında, Akfırat'ın ilk ve tek planh belde olduğunu, l/1000ve 1/5000'likplan- larınm da yapılarak onaylandığını kaydetti. İZMİR CUMHURİYET OKURLARI AYDINLIK BULUŞMALAR-Ei KUŞLUK KAHVALIİSİNDA BUl UŞUYORUZ GAZETEMİZ YAZARI MEHMET FARAÇ ARAMIZDA... ••TÖRL/TLRORUM)IX)ĞU ' SÖ)Lli)l MUŞ BULANIKTA ÜĞRETMEniLBllMİZ VE ÇOCUKLARIMIZ YARDIMIMIZI BEKÜYORI KİTAP KAMPANYAMIZA DtSTEKLERlNlZl BEKLİYORUZ. ROMAN VF ANS1KL0PEDİ BAŞTA, SİZ GETİRlN BİZ ULAŞriRALIM, CUMOK'UN ELİ BtROL ÖĞRETMEN VE ÇOCUKLARINA ULAŞSIN" SEN GELMEZSEN BİR EKSİ6İZI TARİHI SUT21 MAKI P\ZAR. 1030 YER DEVAK OTEL - Mcktupçu Durafı • Mustafa Kemal Sahıl Bulvan Gibelyalı KAKV^LTI ÖCRETI12 000 000 TL OLUP REZERVASYON İÇİN SON TA.RİH 26 MW200^'TİR p Z E R V A S Y O N : D GÜNOĞLU 0 533 765 52 67 N MANTAR 05335637868 SBAY 05359805474 0532 6» 76 08
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle