22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2005 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Sinop Y 7 Adana Y 19 Edirne S 15 Samsun Kocaeli S 12 Trabzon Çanakkale S 14 Giresun Izmir PB 16 Ankara Manisa PB 16 Eskişehir Aydın Denizli PB 17 Konya PB 14 Sıvas K Zonguldak Y 7 Antalya PB 18 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB Y Y Y Y Y K 18 11 14 13 10 7 6 K -2 Yurdun kuzey, ıç ve doğu kesımlerı parçaii çok bu lutlu, Karadenız, Doğu Anadolu'nun doğusu ve Guneydoğu Anadolu bol- gelerı ıle Sıvas. Yozgat, Adana ve Hatay çevrele- rı yağışlı, dığer yerler az bulutlu geçeoek Yağışlar Doğu Anadolu'nun doğu- sunda etkılı olmak uzere Guneydoğu Anadolu ıle Adana ve Hatay çevrele- nnde yağmur ve sağanak şeklınde olacak D I Ş M E R K E Z L E R Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB B B PB PB PB PB PB b -1 9 18 15 17 18 17 Münih Y 18 Berlin Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B Y B B B Y PB Y 13 13 19 13 16 15 19 18 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire PB PB PB PB Y PB K B -2 24 1 19 7 16 2 24 Şam Y 17 Qf Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu Karlı • » - ' • f Sulu kar Gok gürultülu GUNCEL CUNEYT ARCAYİJREK • Baştarafı 1. Sayfada övdüğü AKP iktidarını şimdi yerden yere vuru- yor. GeçenaylardaAKP'yi veliderini Müslüman, ama laik ve demokrat gören, öven Amerikan medyası, bugün AKP'yi "Islamcı birparti", lide- rini de Islamcı görüşlerini gizleyen bir siyasetçi diye damgalıyor. Avrupa basını aynı doğrultuda yayınlar yapıyor. Dünya KadınlarGünü'ndeyeredüşen kadını tekme- leyen, gençleri coplayan bir ülkenin, Avrupa değer- lerinden çook uzak olduğunu Içeren ana fikri hemen her fırsatta işliyor. Bu iktidar ABD ile ipleri gerdi; AB gözüyle; Türki- ye, örgütün zoruyla çıkardığı reformları uygulama- yan, görüşme tarihi aldıktan sonra AB'nin gerekli gördüğü yeni reform çabalarını alargaya alan bir ül- ke manzarası çiziyor. Beceriksiz ve birikimsiz bu iktidar sayesinde Tür- kiye ne Isa'ya ne de Musa'ya yaranamıyor. Bugün i- ki güç arasında ilişkilerini duyarlı bir dengede yürü- temeyen konumda. • • • Etkili pek çok çevreden 3 Ekim'deAB ileüyelikgö- rüşmelerinin ertelenebileceğini gösteren ışaretler yansımaya başladı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrelli'den he- men sonra AP'de 17 Aralık'tan önce Türkiye'yi sa- vunan Sosyal Demokrat Grubu Başkanı Schulz da Türkiye uygulamaları gerçekleştirmedikçe, reform sürecindeki yavaşlamadan sıyrılmadıkça görüşme- lerin ertelenebileceğini söyledi. Uyarılar bununla da kalmadı. Türkiye karşıtı Al- man muhafazakâr partilere, Başbakan Schröder'in sözcüsü Gloser'in açıklamaları da eklendi. Atina'yı yansıtan haberleriyle tanınan Stelyo Berberakis, Yunan Başbakanı Karamanlis'in Brüksel'deki ye- mekte RTE'ye; reformları sürdürmekte, uygulama- ları gerçekleştirmekte "Elini çabuk tut" diye nasihat geçtiğini bildiriyor. Karamanlis ile görüştükten sonra Schröder de "Tür- kiye sonımluluklarınıyerine getirmek durumunda. Re- formlar sadece kâğıt üzerinde kalmamalı" dedi ve böylece, sözcüsünün açıklamalarını doğruladı. •*• AB, gırtlağımızasarılmış; ek protokolü imzalama- mız için bastırıyor. Neden? Hükümetin onca tersine açıklamalarına karşın AB biliyor ki; protokol ile Tür- kiye, AB üyesi Güney Kıbrıs'ı resmen tanımış olaca- ğı gibi, tanımadığı bu ülkeciğe önemli kimi katkılar sağlayacak. Bu hükümet protokole Güney Kıbrıs'ı tanıma an- lamınagelmeyeceğini içeren şerhi koyduramadı. Ta- nımayı tek taraflı bir deklarasyonla ilan etmek zorun- da bırakıldı. Iki yılda ülkeyi getirdikleri noktaya bakınız; içimiz dandini. Her şeyin sahtesi bu iktidar dönemine rast- lıyor. "Başanlı" ekonomi tartışmalı. Kriz beklentileri yoğunlaştı. Bu iktidann elinde: Türkiye "quo vadis", nereye? SÖYLEŞİ AtTİLÂİLHAN "...İki Göngü Tanığı', Neler Söylüyor?. II • Baştarafı Arka Sayfada mıyor. Sonunda Gâzi birden kızmış, özel treniyle Is- tanbul'dan Adana'ya hareket ederek, bir kuvvet gösterisi yapmaya karar vermişti: Ismet Paşa'ya ve diğer görevlilere, kendisine Eskişehir'de mülâki ol- malarını emrediyor. Aldı sözü Hasan Rısa Bey: "...tren hareket edin- ce, bir müddet Başvekil'e mahsûs özel vagonun salonunda oturup konuştuk; sonra ayağa kalkıp, kompartımanlarımıza gitmek üzere müsaade is- tedik. Ayrılırken Başvekil kolumdan tuttu,'- Sen kal, görüşelim!' dedi ve beni karşısına oturttu, âşikâr bir heyecanla: 'Yarın büyük kavga olacak!..' diye bağırdı: '- ...Niçin Paşam?' '...Anlamıyor musun, memleket Fransızlarla harbe sürükleniyor..' Ben geçen bir iki saat içinde vaziyeti serinkan- lılıkla muhâkeme etmiş, böyle bir ihtimâli vârit görmemiştim..." Hem 'sistem', hem 'çap' farklı... Hasan Rıza Bey, haklıydı; sonradan Gâzi'nin de aynı hesâbı yaptığı meydana çıkacaktı; Fran- sa'nın Hatay yüzünden savaşa kalkışması, mümkün mü?.. Bir kere, hükümet zayıf; üstelik Fransa çep- çevre 'düşman'lasarılmış; birtarafında Hitler'in Na- zi Almanya'sı, bir tarafında Mussolini'nin Faşist Italya'sı, bir tarafında ise General Franco'nun Fa- lanjist Ispanya'sı bulunuyor; Fransa, Hatay'a sava- şa gitse; 'Mihver'in üç 'totaliter' ülkesi bu fırsatı ka- çırır mıydı?.. Hasan Rıza Bey (Soyak), bunları değil, ama bun- lara benzer sözleri söyleyerek, Ismet Paşa'yı yatış- tırmaya çalışır; münâkaşa uzar: "...o yine aynı he- yecanla cevap verdi: -...bakalım, yarın belli olur, tekrar ediyorum, aramızda büyük kavga çıka- cak!" (Hasan Rıza Soyak, Atatürk'ten Hatıralar, Cilt 2, S.602, 1973). Anlaşılıyordu ki, Ismet Paşa, Hatay konusunda, - kendi tâbiriyle- 'yüzde on başarı şansı dahi görmü- yordu'; oysa Gâzi Mustafa Kemal Paşa, o şansı gördü; Fransa'ya -hatta bütün Batı'ya- restini çeke- rek, davayı kazanmasını bildi. Dedim ya, hem çapları çok farklı, hem fikir sis- temleri! Açıklama TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, "TOBB Gün- deme Getirdi: Ermenistan Sınınnı AçmaTartışması" başlıklı haberimizle ilgili bir açıklama yaptı. Açıkla- mada, TOBB'nin Ermenistan konusundaki yaklaşı- mının net olduğu ifade edilirken özetle şu görüşlere yer verildi: "Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun 28 Ocak'ta yaptığı toplantıda ortaya konulan rapor- lardan biri olan ve habere konu edinilen Ulaştırma Sektörü Raporu, sadece bir durum tespitidir. Sınır kapısının açılmasına dair bir teklif de talep de yok- tur. Kaldı ki, Türk iş dünyasının çatı örgütü olan TO- BB'nin böyle bir talepte bulunması düşünülemez." 'Protokolü imzalayacağız' AB çevrelerinde Türkiye'yeyönelik eleştiri olmadığını savunan Başbakan Erdoğan, hükümetinAnkaraAntlaşması'na üişkin verdiğisözün arkasında olduğunu söyledi ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL - Brüksel'de dü- zenlenen Avrupa Halk Partisi (EPP) liderler doruğuna gözlem- ci olarak katılan Başbakan Tay- yip Erdoğan, görüştüğü AB yet- kililerinden Türkiye'ye yönelik herhangi bir eleştiri almadığını ifade etti. Erdoğan, Türk hükü- metinin, Ankara Antlaşması ek protokolünün imzalanması ko- nusunda verdiği sözün arkasmda olduğunu söyledi. EPP doruğu sonunda açıkla- ma yapan Erdoğan, AB Komis- yonu Başkanı Jose Manuel Bar- roso ve AB Dönem Başkanı Lük- semburg'danTürkiye'ye yönelik eleştiri gelmediğini belirterek "Biz işimizi biliriz. Dersimizi iyi çalıştık" dedi. 17 Aralık ön- cesi ve sonrasındaki atmosferin karşılaştırılmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, 17 Aralık'tan önce tohumların atıldığını belir- terek şimdiki sürecin uygulama süreci olacağına dikkat çekti. Yu- nanistan Başbakanı Kostas Ka- ramaıılisTe görüşmesinde An- kara Antlaşmasf nın ek protoko- lünün imzalanmasının günde- STOIBER: ANCAK GÖZLEMCÎ OLABlLÎR Muhafazakârlar AKP'yi istemiyor me geldiğini belirten Erdoğan, "Verdiğimiz sözün arkasında olduğumuzu bildirdim" dedi ve çalışmalann tamamlanması- nın ardından bu yönde adım atı- lacağını ifade etti. EPP toplantısında, Türki- ye'nin Hırvatistan örneğinden ders çıkarmasına yönelik bir so- ru üzerine bu konunun günde- me gelmediğini kaydeden Er- doğan, "Kapı arkası laflarına itinıat etmeyin" dedi. Belirle- nen takvimi devlet ciddiyeti içe- risinde yürüttüklerini ifade e- den Erdoğan, taraflann üzerlerine düşeni yapacaklanna inandığını söyledi. İstanbul Beyazıt'ta 6 Mart'ta düzenlenen gösterilere de deği- nen Erdoğan, gösteride terör ör- gütü propagandasının yapıldığı- nı ancak, polisin yere düşen ka- dın göstericiye yönelik müdaha- lesini tasvıp etmediğini kaydetti. "Biz bu yola işkenceye sıfır to- lerans hedefiyle çıktık" diyen Erdoğan bunun bu şekilde devam edeceğini söyledi. Erdoğan "Biz damdan düşerek geldik, bu işin inceliklcrini ve hassasiyetleri- ni iyi biliriz" şeklinde konuştu. FRANKFURT (Cumhu- riyet Bürosu) - Alman Hı- ristiyan Sosyal Birlik Partisi Başkanı ve Bavyera Başba- kanı Ednıund Stoiber, Die Welt gazetesinin AB liderler zirvesi nedeniyle Brüksel'e giden Tayyip Erdoğan 'ın partisi AKP'nin, muhafaza- kârların AB'deki grubuna alınmasına onay vermeye- ceklerini söyledi. Stoiber, konuyla ilgili so- ruya verdiği cevapta, "Tür- kiye bizim dostumuz ve or- tağımızdır ama Alnıanya ve AB tam üyeliğini politik ve ekonomik olarak taşıyabi- lecek durumda değildir. Türkiye için en iyi formül ayrıcalıklı ortaklık olabilir. Bu nedenle de AKP Avrupa Halk Partileri grubunda ancak gözlemci statüsünde yer alabilir" dedi. Sosyal Demokrat Par- ti'nin Türkiye'nin tam üyeliğe hızlı geçişten yana ol- madığını açık- lamasını da ' olumlu bul- duklarını belir- ten Stoiber, 5 milyo- nun üstünde işsiz bu- lunan Almanya'nın Doğu Avrupa'ya vi- ze kolaylığıyla kapı- larını açmasının bir hata olduğunu belirt- ti. Stoiber, "Ben, SPD'den Türki- ye'nin AB üyeliği üze- rine yoğun bir tartışma bekliyorum" diye konuştu Bu arada Erdoğan, Avrupa Halk Partileri (EPP) zirvesi- ne katılmak için geldiği Brük- sel'de EPP Başkanı VVilfried Martens ile görüştü. AB ELEŞTİRİLERİNE YANIT VERDÎ Gül: Hükümetin kararhlığı sürüyor ANKARA (Cunıhuri- yet Bürosu) - Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, hükü- metin AB heyecanını kay- bettiği yönündeki eleştiri- leri hayretle karşıladığını belirterek "Hükümetin bu konudaki kararlılığı sürüyor" dedi. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın Brük- sel'de olması nedeniyle AKP grubu, dün Dışişleri Bakanı Gül başkanlığında toplandı. Son günlerde ba- zı basın organlarında "Hükümet AB hedefin- den ayrılıvor mu? Acaba hükümet AB heyecanını kaybetti mi" gibi sorula- rın yer aldığını kaydeden Gül, hükümetin AB süre- ci ile ne kazanıldığının farkında olduğunu belir- terek "Hükümet kendin- den emin, kinı ne derse desin yoluna devam edi- yor" dedi. 'Soykırını iddiaları safsata ve iftira' Sözde Ermeni soykınmı iddialanna da değinen Gül, "İddiaların hepsi safsata ve iftiradır" dedi. Gül, bu iddialarına alet olan ülkelere çağnda bulu- narak "Yaptıklarınızın hesabını verin, iddiaları ispat edin" dedi. Gül, bin- lerce Osmanlı tebasının çektiği acıların belgeleri ve kanıtlannın mevcut ol- duğunu, sözde soykınm iddialannı ortaya atanların 90 yıl önce birbirine alet olan, birbirini kışkırtan emperyalist çevreler ile şovenist Ermeni milliyet- çıleri olduğunu kaydetti. Sezer'le bir araya gelen Ecevit, KKTC'de 17 Nisan'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimle- rine dikkat çekerek "Denktaş'ı yok farz ede- mezler. Onun için bir yol bulunacak" dedi. (AA) 'RaufDenktaş ortada kalmaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Başbakan Bülent Ecevit, KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş'a destek verilmesi gerek- tiğini belirterek "Bu millet Denktaş'ı ortada bırakmaz" dedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ecevit'i Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Görüşmeden sonra gazetecilere açıklama yapan Ecevit, Sezer ile iç ve dış so- runlar konusunda görüş alışverişinde bulun- duklannı ifade ederek "Görüşlerimiz arasın- da tam bir uyum var" diye konuştu. Oran'daki evinde llber Ortaylı ve Hüseyin Pazarcı'nın da aralannda bulunduğu bilim adamlarıyla da bir araya geldiğini kaydeden Ecevit, bu görüşmeler hakkında da Sezer'e bilgi aktardığını bildirdi. Kıbns'ta önümüzde- ki günlerde cumhurbaşkanlığı seçimi yapıla- cağını ve Başbakan Mehmet Ali Talat'ın da cumhurbaşkanı adayı olduğunu anımsatan Ecevit, şu görüşleri dile getirdi: "KKTC'de olağanüstü bir demokrasi düzeni var. İste- dikleri gibi hareket ederler, içimize sindir- sek de sindirmesek de. Yeni seçilen arkada- şımız iyi niyetli olabilir. Ama yeterli bilgi birikimi var nıı? Kıbrıs Türkierinin ve Türkiye'nin haklarını yeteri kadar koruya- bilecek mi? Bu konularda çok dikkatli oİ mamız lazım. Denktaş şimdiye kadar bü- yük bir yetenekle işi götürnıüştür. Şimdi ortada mı bırakılacak? Hayır. Bu millet Denktaş'ı ortada bırakmaz. Onun için bir yol bulunacak. Sayın Denktaş'ın yeni konıı- munu göz önünde tutan bir yeni ilişki düze- ni Türkiye ile KKTC arasında kurulur. Bir Denktaş'ın varlığını yok farz edemezler." AİHM: TÜRK YETKİLİLER YETERLİ SORUŞTURMA YAPMADI 'Lojman cinayeti'nden mahkûmiyet STRASBOURG (ANKA) - Avrupa Insan Haklan Mahkemesi (AtHM), SHP'li eski Izmir milletvekili Erol Güngör'ün, oğlu Mustafa Güngör'ün 1991 'de milletvekili lojmanlannda öldürülmesine ilişkin açtı- ğı davada Türk yetkililerin "yeterli soruşturma yap- madığına" hükınetti. AİHM, şikâyetçinin "etkili baş- vuru hakkının ihlal edildiği"ne karar vererek mah- keme masraflannın karşılanması amacıyla 2 bin Eu- ro'luk tazminat ödenmesini istedi. Kamuoyunda "lojman cinayeti" olarak bilinen o- lay, 1991 'de gerçekleşmişti. Dönemin SHP milletveki- li Erol Güngör'ün oğlu, milletvekili lojmanlarındaki evlerinde çok sayıda bıçak darbesi almış ve kafasına kurşun sıkılmış halde bulunmuş, ancak olay aydınlatı- lamamıştı. Baba Erol Güngör, güvenlik güçlerinin oğ- lunu koruyamadığı, soruşturmanın yetersiz olduğu ve soruşturmada ihmaller bulunduğu gerekçesiyle AlH- M'ye başvurmuştu. AİHM, Erol Güngör'ün yaşama hakkına ilişkin şikâyetini haklı bulmadı, ancak soruş- turmanın yeterli biçimde yürütülmediğine hükmetti. İşkence başvurusuna ret Öte yandan AtHM, JİTEM tarafından gözaltına alı- narak askerlerin kendisine işkence yaptığını öne sü- ren Ali thsan Ay'ın 1995'te yaptığı şikâyeti de değer- lendirdi. AİHM, Ay'ın Türkiye'deki davada işkence yapanları teşhis etmeye çağrılmasına karşın gitmedi- ğini göz önünde bulundurarak davacıyı haksız buldu. Hükümet ve Maliye Bakanı... • Baştarafı 2. Sayfada Aynı yaklaşımı Sayın Gül başkan- lığındaki 58. ve Sayın Erdoğan baş- kanlığındaki 59. hükümet program- larında da izlemekteyiz. Hükümet programında devletin rolü şu biçim- de sınırlanmaktadır: - Adaleti kurmak, - İç ve dış güvenliği sağlamak, - Makro düzeyde, esnek ve katı- lımcı özelliklere sahip stratejiler ge- liştirmek, - Makro ekonomik dengeleri ve kararlılığı sağlamak, - Gelir dağılımı başta olmak üzere sosyal ve bölgesel dengesizlikleri gi- dermeye yönelik önlemleri almak, - Eğitim ve sağhkla ilgili temel hizmetleri yürütmek, - Temel altyapı hizmetlerini yap- mak ve yaptırmak, - Koyduğu standartlara göre dene- tim yapmaktır. Özelleştirme, bir yandan var olan KİTTeri yerli-yabancı sermayeye kar- şı koruma, üretim ve istihdam düze- yini koruma ve geliştinne amacı güt- meksizin kimilerine kamusal servet- lerin aktarım aracı, öte yandan da eği- tim, sağlık ve sosyal güvenlik hizmet- lerinin piyasa hizmetine dönüştürül- mesinin aracı olarak kullanılmakta- dır. Bu yaklaşım ve uygulama anaya- sanın "sosyal devlet" anlayışına ay- kırılık oluşturmaktadır. Bunun yerine "jandarma devleti"nin de 19. yüz- yıldakı versiyonunun çok kötü bir bi- çimini sergileme, ülkemizin en önem- li sorununu oluşturmaktadır. Anayasanın 2. maddesine göre Tür- kiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinden birisi de "sosyal devlet" olmasıdır. Sosyal devletin temel amaç ve görev- leri ise anayasanın 5. maddesinde şu biçimde tanımlanmaktadır: Devletin temel amaç ve görevleri, Türk mil- letinin bağımsızlığını ve bütünlüğü- nü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhu- riyeti ve demokrasiyi korumak, kişi- lerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin te- mel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelle- ri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için ge- rekli şartları hazırlamaya çalış- nıaktır. Görüldüğü gibi anayasa devletin te- mel amaç ve görevlerini, edilgen bir sosyal devlet olarak değil, etkin bir sosyal devletin işlevleri biçiminde or- taya koymaktadır. Devlet, yalnızcaki- şilerin ve toplumun gönenç, erinç ve esenliğini sağlamak ile yetinmeye- cektir. Bunun yanı sıra sınırlayıcı si- yasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldıracak, insanın özdeksel ve tinsel varlığının gelişmesi için gerekli ko- şulları hazırlayacaktır. Bütün bu ne- denlerle AKP'nin, programında, se- çim bildirgesinde ve hükümet prog- ramlannda ve uygulamalarında, dev- letin görev ve sorumluluklarını "jan- darma devleti"ni bile aratacak bi- çimde daraltması, anayasanın hem ru- huna ve hem de sözünü ettiğimiz maddelerine açıktan aykınlık oluştur- maktadır. AKP ve hükiimetlerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri ile bağ- daşmazhğınm, yalnızca "laiklik il- kesi" ile olduğu sanısı yaygın bir iz- lenimdir. Oysa, asıl kan uyuşmazlığı- nın varlığı, sosyal devlet ilkesine ay- kırı yaklaşım ve uygulamalanyla kar- şımıza çıkmaktadır. AKP ve hüküme- ti, laiklik ilkesine karşıtlığını öne çı- kartarak, sosyal devleti çökertici ça- ba ve yönelimlerini gizlemektedir... Sosyal hukuk devletinin çökertilme- si, "fakir-fukara/garip-guraba" söylemi ile sağlanırken asıl çökertilen demokratik, laik ve sosyal hukuk dev- leti olarak tanunlanan Türkiye Cum- huriyeti olmaktadır. Bu nedenle her- kesin ve öncelikle Cumhuriyetin ni- teliklerini korumaya namus ve onur- lan üzerine ant içenlerin "sosyal dev- let" üzerinde duyarlı olması gerek- mektedir. ACIKAYBIMIZ Edith Oyhon ve merhum Cemil Gülergün Oyhon'un sevgili kızlan, Emel ve Barbaros Okan'ın biricik kardeşleri, Alison Stendahl'in kıymetli can dostu, Meltem ve Evren Akarsu'nun sevgili teyzeleri, Inci ve Selçuk Karaoğlu'nun, Norbert Bactowsky'nin ve Ayşe Özgen'in yeğenleri Üsküdar Amerikan Lisesi'nin değerli biyoloji öğretmeni Nazlı Suzaıı Oyhon vefat etmiştir. Cenazesi 24 Mart 2005 Perşembe günü Fenerbahçe Camii'nde kıhnacak ikindi namazını takiben Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecektir. AİLESİ Arzu edenlerin Sağhk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmaları rica olunur. (0216-474 25 35) Usküdar Amerikan LisesiAilesi olarak, Engin bilgi ve tecrübesiyle uzım yıllar öğrencilerine dünya barışmı, sevgiyi, hoşgörüyü ve bilimsel düşünceyi öğreten değerli lider, öğretmen ve dost SUZAN OYHON u yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. Sevgili Suzan SENİ UNUTMAYACAĞIZ! Üsküdar Amerikan Lisesi Öğretmenleri, Öğrencileri, Koruma Derneği ve OkulAile Birliği
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle