Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2005 ÇARŞAMBA
HABERLER
CHP lideri Deniz Baykal, kapkaç olaylan karşısında hükümeti çaresizlikle suçladı:
patlamasıyaşanıyorANKARA(OımhııiTyetBürosu)-CHP
Genel Başkanı DenizBaykal, Türkiye'de
"suç ve suçluluk patlamasr yaşandığı-
nı, TBMM'nin araştırma komisyonu ku-
rurak, olaya el koynıası gerektiğini bil-
dirdi. tslami holdinglerin TBMM gün-
demine taşınmasını isteyen Baykal, yurt-
taşlann birikimlerinin "bir avuç haram-
zadeyepeşkeşçekilmesine" izin verilemey-
ceğini vurguladı. Baykal, TCY'dekı ba-
sın özgürlüğünü engelleyen hükümlerin
değiştirilmesi konusunda da CHP olarak
her türlü desteği vereceklerinı söyledı.
Baykal, partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada lslami holdinglerin
TBMM gündemine taşınmasının AKP ta-
rafından engellendiğine işaret ettı. Bu
konuda TBMM'de mutlaka bir komisyon
kurulması gerektiğini, aksi taktirde
• Son dönemde artan suç olaylanna dikkat çeken Baykal, olayın
kaygı verici bir boyut kazanmaya başladığmı belirtti. Polisiye
önlemlerle olayın önüne geçmenin mümkün olmaktan çıktığını
söyleyen Baykal, TBMM'nin duruma el koymasını istedi.
AKP'nin "biiyükvebal altuıda" kalaca-
ğını kaydeden Baykal, CHP olarak ge-
lecek hafta da bu konuyu Meclis günde-
mine getirmeye devam edeceklerini bil-
dirdi. Din adamlannın yanındaki birta-
kım kişilerin işbirlıği ile vatandaşlann el-
lerindeki birikimlerin toplandığına işa-
ret eden Baykal, "Vatandaşlanmızınbü-
tün birikjmleri, bir avuç haramzadenin
çıkaniçinkullanılıyorsa,bıına TBMM'nin
sessiz kalması mümkün değUdir" dedi.
Siyasetçılerin oy uğruna bu duruma göz
yumduklannı savunan Baykal, olayın si-
yasi uzantılarının ortaya çıkanlması ge-
rektiğini vurguladı.
Baykal, partisi tarafından "baükban-
kalaria" ilgili hazırlanan "Kara delik"
komisyonunun çalışmalan hakkında bil-
gi verirken, raporun, ekonomik krizın
altında aslında "bankalar krizinin yarü-
ğuu" ortaya koyduğunu ifade etti.
Baykal, Türkiye'de son yıllarda suç ve
suçluluk oranlarının kaygı verici şekil-
de artığını belirterek "Türkiye, suçlular
ülkesine dönüşmeyebaşlamışür. Günlük
sohbetlerden gazete haberierine, man-
şetlere, giderekülke yöneticilerinin çalış-
ma gündemlerine kadar kendisini daya-
75 MtLYAR ÖDEYECEK
Kazan
tazminata
mahküm
oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Necmettin Erbakan hakkında, kayıp
trilyon davasında verilen
mahkûmiyet kararıru onayan Ersan
Ülker başkanlığmdaki Yargıtay 11.
Ceza Dairesi'nin 5 üyesi, SP'li
Şevket Kazan aleyhine açtıklan
tazminat davasında, 75 bin YTL (75
milyar lira) kazandı. Ankara 27.
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde
görülen davanın dünkü duruşmasma,
davacılann avukatı Fevzi Coşkun ile
davalı Kazan'ın avukatı İsmail Aydos
katıldı. Coşkun, delillerin
toplandığını ifade ederek davanın
kabulüne karar verilmesini talep etti.
Aydos, müvekkilinin, yargıyı
eleştirdiğini, Yargıtay 11. Ceza
Dairesi üyelerine yönelık herhangi
bir sözünün bulunmadığını
savunarak davanın reddine karar
verilmesini istedi.
Her üye için 15 bin YTL
Mahkeme, Kazan'ı, her üye için 15
bin YTL olmak üzere toplam 75 bin
YTL manevi tazminat ödemeye
mahkûnı etti. Saadet Partisi Genel
Başkan Yardımcısı Kazan, eski
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya
hakkında gündeme getirilen iddiaları
değerlendirirken "...Şimdi gazete
manşetlerinde yargının ilibarı
tartışılıyor. Erbakan'ın üstüne, sahte
evrak tanzim etti diye leke sürmeye
tcşebbüs ediyorsunuz, elbette
yarguuz leke alır" şeklinde
değerlendirme yapmıştı. Bunun
üzerine, Erbakan hakkındaki cezayı
onayan Ülker başkanlığmdaki
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 5
kişilik heyeti, Şevket Kazan'ın
yaptığı açıklamalarla kişilik
haklanna hakaret edildiği
gerekçesiyle 100 bin YTL'lik
tazminat davası açmıştı. Kazan'ın
avukatı İsmail Aydos, karan temyiz
edeceklerini açıkladı. Manevi
tazminatın sebepsiz zenginleşmeye
neden olamayacağını belirten Aydos,
mahkemenin "fahiş bir rakama"
hükmettiğini söyledi. Aydos, delil
araştınlmasına ve tanık dinletmeye
ilişkin taleplerinin dikkate
ahnmadığını öne sürdü.
İĞrVELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Fethullahçılar'ın yaptıracağı ilköğretim okulunun temelini atan Milt! Eğitlm
Bakanı Hüseyin Çelik, "Hükümetimiz ülke çapında özel eğitim kurumlannı
arttırmak için bunlara %100 değil, %300 destek veriyor." dedi.
tan bir durumla karşı karşıyayız. Türki-
ye'de suç ve suçluluk patlaması yaşan-
maktadır" diye konuştu.
Suç oranlanndaki artışın yıllardır uy-
gulanan ekonomik-sosyal politikalardan
kaynaklandığmı belirten Baykal, tanm
kesiminde çalışanlann ailelenne baka-
maz hale gelince kente yaptıklan göçle-
rin yarattığı "bozulmanın" bu artışta
önemli rol oynadığım ifade etti. Bu du-
rumun artık "polisiye önlemlerle'' önü-
ne geçmenin olanaklı olmadığını kayde-
den Baykal, bilimadamlan, kriminolog-
lar, sosyologlar ve TBMM'nin sorunun
çözümü için harekete geçmesi gerekti-
ğini bıldirdı. Baykal, AKP'li bakanlık-
larda yolsuzluk olaylanna yenılerinin
eklendiğini belirterek bunlardan birinin
de Mavı Akım'daki fiyatlandırla yönte-
minde değişıklık yapılma-
sıyla Türkiye'nin milyon-
larca dolar zarar ettirilme-
sı olduğunu söyledi. Baykal,
şunlan söyledi: "Geçmişik-
tidar, Mavi Akım dosyasıy-
la ilgili olarak yargılanryor
da bugünkü iktidann Ma-
vi Akım dosyasının duru-
mu konusundaki tablo ne-
dir? Bu konudaki dosya eli-
mi/in alnndadır."
Rumsfeld'e yamt
Baykal, Irak'ta hâlâ dire-
nişin sürmesini "Türki-
ye'nin,Amerikan askerinin
kuzeyden Irak'a girmesine
izin vermemesine" bağla-
yan ABD Savunma Baka-
nı Donald Rumsfeld'e sert
tepki gösterdi. Irak halkı-
nın işgalin ilk günlerinde
hiçbir direnış göstermediği-
ne işaret eden Baykal,
"ABD, Irak'taki başansız-
hğının sorumluluğunu Tür-
kiye'dearamasuı'' dedi. Hü-
kümetin bu gelişmeler kar-
şısındaki suskunluğunu da
eleştiren CHP Genel Baş-
kanı, "Türkiye'nin Irakpo-
litikası baştan aşağı fiyas-
kodur" diye konuştu
İMZA YETKİSM KALDIRMADIĞI tDDlASI GÖZALTINDAKİ34 KİŞIYARGIÇ KARŞISINDA
Özkan, Halkbank ;j Holding mağduru:
için Taner'i suçladı ' Dini kuilandılar
ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)
- Yüce Divan'da yargılanan eskı
Başbakan Yardımcısı Hüsamettin
Özkan, düzenlenen raporlara kar-
şın Halkbank yöneticilerinin imza
yetkisini kaldırmadığı iddiasımn
gerçeği yansıtmadığını savunarak
o dönemde Hazine'nin bağlı ol-
duğu eski Devlet Bakanı Güneş
Taner'i suçladı. Özkan, "Ben gö-
revimi yaptıın, HazineMüsteşark-
ğı652 gün raporlanbekletmiştir,so-
rularunıza hiçbir yamt vermemiş-
tir. Şimdiyanıtvermeyenlermi,ben
misuçluyum?" dedi. Yüce Divan,
özkan'ın gerektiğinde çağnlmak
üzere duruşmalardan vareste tu.-
tulmasını kararlaştırdı.
Özkan ile eski Devlet Bakanı
Recep Önal'ın Yüce Divan'da yar-
gılanmalanna dün devam edildi.
Savunma yapan Özkan, bankalar
yeminli murakrplarınca Halkban-
kası ile ilgili hazırlanan raporla-
nn bir kez de Başbakanlık Teftiş
Kurulu'na inceletilerek denetimin
2 yıl geciktirildiği iddiasımn ger-
çeği yansıtmadığını söyledi. Tef-
tiş Kurulu'na yeniden bir ıncele-
nıe yaptırmadığını, yasalara aykı-
n olarak doğrudan savcılığa gön-
derilen 5 raporun görevsizlik ka-
ranyla kendisine geldiğini belir-
ten Hüsamettin Özkan, Hazine
Müsteşarlığı'na yazdığı yazılarda,
bu kişilerin de savunmalan alın-
dıktan sonra dosyalann gönderil-
mesini istediğini anlattı.
Bu raporların, Başbakanlık Tef-
tış Kurulu ve Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu'nca incelendi-
ğini ve gelen toplam 12 rapordan
ikisinde Halk Bankası yöneticile-
riyle ilgili suçlama bulunduğunu
kaydeden Özkan, bu 2 rapor konu-
sunda ilgililer hakkında gereğinin
yapılması için soruşturma izni ver-
diğini savundu.
Recep Önal da Başbakanlık Yük-
sek Denetleme Kurulu'nun ban-
kacıbk suçlarına ilişkin herhangi bir
işlem yapmaması üzerine bu konu-
da Bankalar Yeminli Murakıplar
Başkanlığı 'ndan gelen öneriyi ken-
di imzasıyla Başbakanlık onayına
sunduğunu anlattı.
Duruşma, 19 Nisan Salı günü-
ne ertelendi.
SABİTHORASAN
KONYA - Endüstri Holding ope-
rasyonunda gözaltına alınan 34 ki-
şi dün adliyeye çıkanldı. Holding
eski Yönetim Kurulu Başkanı Mus-
tafa Ertekin, iddialann asılsız ol-
duğunu öne sürerken sorgu sıra-
sında bunalıma girdiği belirtilen
Emrullah Aydıncı, Numune Hasta-
nesi Psikiyatri Bölümü'nde tedavi
aluna alındı. Holdinge 700 bin mark
kaptırdığından yakınan bir yurttaş
sanıklara "Hırsızlar" diye bağırdı.
Endüstri Holdinge ait 250 mil-
yon markı zimmetine geçirdiği ile-
ri sürülen Ertekin'in ve 33 kişi dün
Konya Adliyesi'ne çıkarıldı. Erte-
kin, gazetecilere yaptığı açıklama-
da,
u
Daha önce vapüan operasyon-
lar gibi bu da asılsızdır. Kayboldu
diye bahsedilen paralannda aslı
yoktur" dedi. Emniyet sorgusun-
da psikolojik sorunlar yaşayan ve
Sedat Peker'ın adamlarından ol-
duğu ileri sürülen Aydıncı ise Nu-
mune Hastanesi'nde tedavi altına
alındı. Adliye önünde bekleyen
Adnan Güzeloğlu adlı bir yurttaş
holding yöneticilerini protesto et-
ti. Güzeloğlu, Ertekin'e tepki gös-
tererek "Bizim paramızı yediniz.
Hırsızlar" diye bağırdı. Alman-
ya'da işçi olarak çalışan Güzeloğ-
lu, gazetecilere şunları söyledi:
"Camilerdereklamyaparakpa-
ra toplayanEndüstri Holding tem-
silcilerinin sözüne kandık. Canıi
Öğrerinı Başkanı denilen kişiler
aracılığıyla holdinge aflece 700bin
mark yanrdık. Biz bu parayı kâr-
zarardiyeyanntak,en azmdankâr-
zarar neyse onu almamız lazımdı.
Aldıklanparalaıiabodyguard tut-
muşlar. Meram'daki lüks vülası-
nın önündeki 4 koruması Erte-
kin'le görüşmeme izin vermedi.
Osman Şanlı isimli yönctici ile gö-
rüştüm. Bana' Sen git paranı gön-
dereceğiz' dedi Amasözlerinitut-
madılar. Suratma tükürmek için
geldim. Hiç otanazsa bilsin ki ada-
let bi/inı hakkımızı savunacak. Di-
ni kullanarak bizi bu hale getirdi-
ler. Avrupa'da pek çok insan tanı-
yorum. Ailesine haber vernıeden
holdinge parayaürdığı için eşinden
boşanan çok sayıda kişi var."
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
AB ile müzakere tarihi olan 3 Ekim
yaklaştıkça, sanki gerilim artıyormuş
gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. AKP
hükümetinin AB işini yavaştan aldı-
ğına ilişkin haberler yerli ve yabancı
medyada yer aldıkça AKP yönetici-
leri bunun uydurma olduğunu söylü-
yor ve böyle konuşanlara veryansın
ediyorlar.
AB ile ilişkiler gerçekten tavsadı
mı? Birsorun olduğunu kabul etme-
liyiz. Durduk yerde bunca söylenti
ortalığa saçılır mı? Kıbrıs konusu AB
ile ilişkilerde hâlâ ne olduğu belli ol-
mayan bir sorun olarak Türkiye'nin
önünde duruyor. Türkiye, Kıbrıs Rum
Yönetimi'ni tanıyacak mı? Böyle bir
tanıma ne gibi sonuçları beraberin-
de getirir?
•••
Başbakan Tayyip Erdoğan, 17
Aralık sonrası yaptığı bütün açıklama-
larda Gümrük Birliği sözleşmesini im-
zalamanın Kıbrıs Rum Yönetimi'ni
AKP Tekliyor mu?
tanımak anlamınagelmeyeceğini be-
lirtti. Bu konuda bazı uluslararası ör-
neklere de gönderme yapıldı. Bazı
sözleşmeleri imzalamanın mutlaka o
ülkeyi tanıma anlamına gelmeyece-
ği söylendi.
Ancak son günlerde Avrupa'dan
gelen haberler, AB'nin Türkiye'yi bu
konuda daha fazla sıkıştırmak niye-
tinde olduğunu gösteriyor. AB yetki-
lileri Kıbrıs Rum Yönetimi'ni Türki-
ye'nin tanımasının kaçınılmaz oldu-
ğunu ifade ediyorlar. Bu noktada da-
ha yeni zorlamaların ortaya çıkacağı
da bir gerçek.
• • •
AKP, Kıbrıs konusunda sıkışıyor.
Tabii bu sıkışma, iç kamuoyunda
AB'ye muhalefet eden kesimlerin de
iştahını kabartıyor. AKP içinde de mil-
liyetçi bir kalkışmanın izlerine rastla-
mak mümkün. Tayyip Erdoğan son
açıklamasında, nisan ayında Kuzey
Kıbrıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlı-
ğı seçimlerini beklemenin doğru ol-
duğunu söyledi. Mehmet AliTalat'ın
cumhurbaşkanı olmasıyla, Kıbns Rum
kesimiyle görüşmelerin yeniden baş-
laması mümkün görünüyor. AKP'nin
de bu sonucu beklediği ortada.
AKP'yi sıkıştıran ikinci konu ise Er-
meni sorunu. AB üyesi ülkelerin önem-
li bir kısmı Ermeni sorununun "jeno-
sit" diye ifade edilmesini istiyorlar ve
kendileri de böyle kabul ediyorlar.
önümüzdeki günlerde bu konuda
birçok AB üyesi ülke parlamentosun-
da Türkiye aleyhinde çeşitli kararlar
alınabilir. Bu da AKP'nin durumunu
daha da zorlaştırır.
• • •
Irak'ta izlenen belirsiz siyasetler
de Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin so-
ğumasında bir etken olarak öne çık-
tı. Türkiye'nin Kerkük sorunu nede-
niyle Kuzey Irak'a müdahale edebi-
leceği haberleri Batı basınında yer al-
dıkça, AB'den Türkiye'ye yönelik
şüphe dolu bakışlar arttı. Güvensiz-
lik ifade eden yorumların sayısı ço-
ğaldı.
Kürt sorunu konusunda da hâlâ
belirsizlik sürüyor. Hâlâ Kürtçe yayın
yapan TV ve radyolar cezalara çarp-
tırılıyor. Kürtçe yayın yapmak isteyen
TV'lere hâlâ izin çıkmadı.
Bu gerginliğe son günlerde 1 Ni-
san'da yürürlüğe girecek Türk Ceza
Kanunu tartışması tuz biber ekti.
Başbakan Erdoğan yaşadıkları ger-
ginliklerin öfkesini medyadan alaca-
ğını sanarak gazetecileri hedef alan
sert çıkışlar yaptı.
•••
17 Aralık tarihine kadarTürkiye'nin
AB ile uyum içinde yürümesi için gay-
ret gösteren AKP, bu tarihten sonra
kafalardasoru işaretleri bırakan biryol
izlemeye başladı. AB ile görüşme-
lerde bir gerginlik, bir isteksizlik öne
çıktı. Tabii bu isteksizlik, ya da gere-
ken dinamizmi gösterememe Türki-
ye'de yeniden iç tartışmaların da önü-
nü açtı.
AKP'de bir durgunluk ve belirsiz-
lik dönemi yaşanıyor. Erdoğan ve ar-
kadaşlarının önünde iki yol bulunu-
yor: Birincisi, AB ile uyum içinde de-
mokratikleşme yolunda çabalarını
sürdürmek ve iç gerginliklerin üste-
sinden gelmek. Diğeryol ise, gelenek-
sel milliyetçi-statükocu çizgiye para-
lel bir gerginlik siyasetine teslim ol-
mak.
Çok sıkıntılı ve karmaşık bir döne-
me girdik. AKP bunun altından kal-
kabilir mi? Bekleyip göreceğiz.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Yazarımız yıllık ızninin bir bölümünü kullanaca-
ğından yazılarına ara vermiştir.
ZAFERE YOLCULUK
Müze,Kurtuluş Savaşı'nm tohumlarnun atüdığı top-
raklara yolculuk yapmak isteyenleri çağuıyor.
Çanakkale'de dinci
rehberlere karşı
aydınlık müze
HAKANDÎRİK
ÇANAKKALE - Bu
yılki zafer kutlamalann-
da, yurdun dört bir ya-
nından yurttaşların akı-
nına uğrayan Çanakka-
le'de, dinci rehberlere kar-
şı, "Deniz Müzesi" ay-
dınlığı yaşanıyor. Müze-
de, ziyaretçilere Çanak-
kale Savaşları "interaktiP
biçimde anlatılıyor. Ko-
nuklan, "Gelibolu" bel-
geselinin yönetmeru Tol-
ga Örnek tarafından ba-
ğışlanan kostümler ıçın-
deki askerlerkarşılarken
daha önce sergilenmemiş
eserler dikkat çekiyor.
Deniz Müzesi'nde,
emekli astsubay, sanat ta-
rihçi Cevattnce'nin genel
tasanmında gerçekleşti-
rilen iç kale düzenleme-
si, modern anlayışla geç-
mişe ışık tutuyor. 11
Mart'ta açılan müzeyi,
Çanakkale Deniz Zafe-
ri'nın kutlandığı 18
Mart'ta 6 binin üzennde
kişi gezmiş. Müze giri-
şinde ziyaretçileri, gülen
yüzleriyle iki çocuk ma-
ketı karşıhyor. Ilkinin adı
Yardım. "Merhaba" di-
yor Yardım, konuklara ve
adının anlamını açıklı-
yor: "Adınu,Nusretma-
yın gemisinden aldım.
'Nusret' sözcüğünün
Türkçe'dekikarphğı' Yar-
dım'dnf Ona "Uyanık"
eşlik ediyor. 0nun da adı,
Çanakkale Boğazı'nı ma-
yınlayan gemilerden "ln-
tibah"tan geliyor. Yardım
ve Uyanık, Ulusal Kurtu-
luş Savaşı'nıntohumlan-
nın ekıldığı Çanakkale
Savaşlan'nın ziyaretçile-
re anlatımında yardımcı
oluyor.
Müzedeki gezi sırasın-
da, zafer bir kez daha ya-
şanıyor. Yedi dakikalık
filmden savaşın gelişımi
izlenirken Dokuz Eylül
Üniversitesi'nden Prof.
Dr. Ahmet Sipahioğlu ve
Seyhan Boztepe tarafın-
dan hazırlanan maket ve
animasyonlarla canlan-
dırma yapılıyor.
ÇELİK: HÜKÜMETtN İŞt DEĞİL
'Atatürk'lü telgrafa
sansür'iddiası
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) -CHP Mil-
letvekili Ufuk Özkan,
Çanakkale Zaferi'nin 90.
yıldönümü törenlerinde
CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal'ın gönderdi-
ği telgraf mesajının, "me-
tinde Mustafa Kemal
Atatürk" yazılı olduğu
gerekçesiyle okutulma-
dığını iddia etti.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda, "gariveşehitya-
kuüaruun durumu" ko-
nusunda gündem dışı söz
alan Özkan, Çanakkale
Zaferi nedeniyle yayım-
lanan bazı programlar-
da Atatürk'ün adının hiç
geçmediğini ileri sürdü.
Ufuk Özkan, "Çanak-
kale'deki kutlamalara
Baykal'ıngönderdiği kut-
lama mesajı da okutul-
nıadı. Telgraf metninde
Atatürk yazdığıiçin oku-
tulmadı. Atatürk'ü ve
aziz şehitlerimizi unut-
mayacağız, unutturma-
yacağız" diye konuştu.
Söz alan AKP Grup
Başkanvekili Faruk Çe-
lik ise telgrafın gönde-
rilmesi halinde protokol
gereği okunması gerek-
tiğini belirtti. "Telgraf
okumak, hükünıetiıı işi
değü" diyen Çelik, Ça-
nakkale Zaferi'nin siya-
si malzeme konusuna çe-
kildiğını söyledi. Çelik,
Baykal'ın telgrafla de-
ğil, Çanakkale'ye gide-
rek törenleri şereflendi-
rebileceğini belirtti.
TAŞI BOYADILAR
UğurMumcu 'nun
mezanna çirkin sahlırı
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Bombah sal-
dın sonucu yaşamını yi-
tiren gazetemiz yazarı
UğurMumcu'nun Cebe-
ci Asri Mezarhğı'ndakı
gömütü, kimliği belirsiz
kişilerin saldınsına uğ-
radı. Toplam 35 güvenlik
görevlisinin bulunduğu
mezarlıkta Mumcu'nun
gömütü siyah ve kırmızı
boyalarla boyandı. Me-
zarlık Idare Amıri Erol
Güngör, saldınnın "do-
ğal" olduğunu savunarak
"Bunu önlemek için her
mezann başına birgörev-
li dikmeliyiz'' dedi.
Mumcu'nun gömütü
önceki gün kimliği belir-
siz kişilerin saldınsına
uğradı. Gömütün başına
gelen kişi ya da kişiler, el-
lerindekı siyah ve kırmı-
zı renkli boyalan mezar
taşlannın üzerine dökerek
kaçtı. Bir süre sonra gö-
mütün boyanmış olduğu-
nu fark eden mezarlık yö-
netimi, boyalann çıkanl-
ması için bırkaç güven-
lik görevlisini görevlen-
dirdi. Ancak görevliler
boyalan çıkarmakta ba-
şarılı olamadı. Bunun
üzerine umıag'dan gelen
görevliler iki gün boyun-
ca boya çözücüler ve tel
fırçalarla taşları temizle-
meye çalıştılar.
Mezarlık ldare Amiri
Erol Güngör, Cumhuri-
yet'in konuyla ilgili soru-
lan üzerine, "Burası800
dekarlık bir ara/i ve 272
bin mezarvar. Toplam35
güvenlik görevlisi çalışı-
yor.Herınezan korumak
için mezarlann başına bi-
rer görevli dikmemiz la-
zım'' diye konuştu.