09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 MART 2005 PAZARTESİ tNCELEME Sekizinci Plan'm son yılı. Bilinmeyen bir nedenden ötürü dokuzuncu planla ilgili çalışmalar bir türlü başlamadı Rafları kalkmdıranplanlar! § 2006-2010 dönemini kapsayan Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınnıa Planı için hazırlıklann çoktan başlamış olması gerekiyordu. Ancak bugüne kadar bu yönde bir çalışma başlatılmadığı gibi hcrhangi bir açıklama da yapılmış değU. 2006-2010 planı Türkiye'nin 2001- 2023 uzun vadeli perspektif planının ikinci difimi. i 1961 Anayasası'jnn getirdiği ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafindan hazırlanan planlı kalkınnıa yaklaşımı, zaman zaman bazı ideolojik temelli eleştirilere hedef olmuşsa da bugüne kadar siyasi yönetimlerin hemen hepsi tarafindan, bazen kerhen de olsa sahiplenildi. I Ancak işin ilginci Türkiye'nin üyelik için kapılarını zorladığı Avrupa Birliği'nin uzun vadeli bir stratejinin ve planlı bir yaklaşımın ürünü olması. Türkiye, bu kadar ince ayar planlar yapan, stratejiler izleyen bir örgütlenmenin parçası olmaya çalışırken yalnızca onlann önerdikleri ile yetinmemeli. Dr.A.YAVUZEGE Eski Dış Ticaret Müsteşarı DPT Müsteşar Yardımcısı I çinde bulunduğumuz 2005 yılı, Sekizinci Plan'ın kapsadığı son yıl. 2005 Programı da yasal olarak bu plana dayanılarak oluşturulan ve bu planın son dilimi olarak çıkarılan son program. 2001-2005 dönemini kapsayan Se- kizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ve onun da ilk dilimini oluşturduğu 2001-2023 dönemi- ni kapsayan perspektif planın kabulünden bu tarafa altı yıl geçtı. Kalkınma planlannın hazırlanması ve Türki- ye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunul- masına kadar izlenecek yol ve yöntem, ^ Devlet Planlama Teşkilatı'nın Ku- ruluş ve Görevleri Hakkında 540 Sayılı Kanun Hükmünde K?- rarname'de yer alıyor. Seki- zinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın hazırlık çalış- malan, önceki planla- ra ilişkin çalışmala- nn izlediği süreçlere benzer şekilde, 14 Ağustos 1999 tarih ve 1999/7 sayılı Baş- bakanlık Genelgesi ile resmen başlatıldı. Aynı genelge ile plan hazırlıklarına ışık tut- mak ve çeşitli kesimlerin görüşlerini plana yansıt- mak üzere Ozel Ihtisas Ko- misyonları kuruldu. kapsayan uzun vadeli perspektif ile 2001-2005 dönemini kapsayan Sekizinci Beş Yıllık Kalkın- ma Planı'nın temel amaçları ve stratejisı görü- şülüp Yüksek Planlama Kurulu'nun 26 Mayıs 2000 tarih ve 2000/25 sayılı Kararı ile Bakan- lar Kurulu'na sunuldu. Plan, Bakanlar Kuru- lu'nun 6 Haziran 2000 tarih ve 2000/684 sayılı Karan ile kabul edildi ve Başbakanlık tarafin- dan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlı- ğı'na sunuldu. Kalkınma Planlannın Yürürlü- ğe Konması ve Bütünlüğünün Korunması Hak- kında 3067 Sayılı Kanun'un 2'nciMadde- si kulması süreci sona erdi. Bu süreç, başlangıcın- dan sonuna, yaklaşık on bir ay sürmüş ve plan döneminın kapsayacağı ilk yılın başlangıcından da yaklaşık altı ay önce tamamlandı. (Bir önce- ki planın hazırlanması ve sonuçlandırılması dört ay kadar daha uzun bir zaman almıştı.) Ç YİL BAŞLANMALIYDI... Türkiye Büyük Millet Meclisi Karan haline gel- mış bulunan 2001-2023 perspektif planının nor- mal olarak ikinci dilimini oluşturması gereken beş yıllık kalkınma planının 2006-2010 döne- mini ÇALİ$MA Özel lhtisas Komisyonlan, plan hazırlık- lannda ülke olanak ve kaynaklannı olabildiğin- ce değerlendirirken geniş kesimlerin katkısını sağ- layan ve bu suretle ülkemız kalkınma planlan- nın demokratik katılımcı nitelığinı arttıran un- surlar. Sekizinci Plan'ın hazırlık çalışmalan kap- samında kurulan komisyonlann çalışmaları so- nucu çeşitli sektörlere ilişkin 98 adet rapor ta- mamlandı ve daha sonra da Devlet Planlama Teşkilatı tarafindan yayımlandı. Başbakanlık ta- rafindan verilen direktif üzerine Devlet Planla- ma Teşkilatı'nca hazırlanan ve Yüksek Planla- ma Kurulu'na sunulan 2001- 2023 dönemini uyannca on- ce Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda, daha sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda görüşüldü ve oylana- rak Uzun Vadeli Strateji ve Sekizinci Beş Yıl- lık (2001- 2005) Kalkınma Planının Onaylan- dığına İlişkin 27 Haziran 2000 tarih ve 697 Sa- yılı Karar haline geldi. Planın, 5 Temmuz 2000 tarih ve 24100/Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla, hazırlanması ve yürürlüğe so- kap- saması ve bu plana ilişkin hazırlık ve karar sürecinin takriben Temmuz 2OO5'te tamamlanması beklenirdi. Bu ise göre- li olarak kısa sürede hazırlanmış olan bir ön- ceki plan örneğinden hareketle en azından 2004 yılı yaz aylarında işe başlamış olmayı ge- rektirıyordu. Bugüne kadar bu yönde bir ça- lışma başlatılmadığı gibı herhangi bir açıkla- ma dayapılmadı. 1961 Anayasasf nın getirdiği planlı kalkınma yaklaşımı, zaman zaman bazı ideolojik temelli eleştirilere hedef olmuşsa da bugüne kadar si- yasi yönetimlerin hemen hepsi tarafindan, ba- zen kerhen de olsa, sahiplenilmış ve kalkınma planlaması anayasal bir yaklaşım, Devlet Plan- lama Teşkilatı da anayasal bir kurum olarak kal- mıştı. Nitekim yürürlükte bulunan 1982 Anaya- sası'nın "Planlama" başlıklı 166'ncı madde- sinde, "Ekonomik, sosyal ve külliirel kalkıııma- yı, özellikle sanayinin ve tarunın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ül- ke kaynaklannın döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli bir şekilde kullanılmasıru plan- lamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurnıak dev- letin görevidir. Planda milli tasarrufu ve üretimi artüncı, fiyadarda istikrarve dış ödenıelerde den- geyi sağlayıcı, yannm ve istihdamı geliştirici tcd- birler öngörülür; yatınmlarda lupluın yarar- lanvegereklerigözetilir; kaynaklannverim- li şekilde kullanılması hedef alınır. Kal- kınma girişimleri, bu plana göre ger- çekleştirilir. Kalkınma pla nlarınm hazırlan- masına, Türkiye Büyük Millet Medisi'nce onaylanmasına, uy- gulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak degi- şikliklerin önlenmesine ilişkin usııl ve esaslar kanunla düzen- lenir" deniliyor. PLAIMLI HAREKET Anayasa, kalkınmanın planlı ol- ması ve devlet tarafindan kurulacak bir teşkilat eliyle yapılmasını öngör- mesinın yanı sıra kalkınma planlannın hangi temel konulan içermesi ve neleri he- def alması gerektiğinin de altını çiziyor. Aynca, kalkınma planlannın uygulama dilim- leri olan yıllık programlar, bunlara uygun ola- rak hazırlanmış bütçelerle birlikte hükümet ta- rafindan her yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunulur. Kalkınma planlan ve yıllık programlar ile büt- çeler arasındaki ilişki anayasanın 161 ve 162'nci maddelerinde de yer alıyor. 162'nci maddede yer alan "millibütçetahmin raporu" kavramı ile doğrudan yıllık programa atıfta bulunuluyor. Bu, kalkınma planlaması termınolojisi içinde yer alan bir kavram ve ulusal gelir ile diğer temel mak- ro büyüklükleri içeren kaynaklar-harcamalar dengesine işaret edıyor. Kalkınma Planlan, Uzun Vadeli (Perspektif) Planlar ve Geçiş Programları Bırıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Uzun Vadeli Plan Ikinoı Beş Yıllık Kalkınma Planı Uçuncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Uzun Vadeli Plan Geçış Programı Dörduncü Beş Yıllık Kalkınma Planı Geçış Programı Beşincı Beş Yıllık Kalkınma Planı Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı Geçış Programı Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Uzun Vadeli Plan Kapsadığı Dönem 1963-1967 1963-1977 1968-1972 1973-1977 1973-1994 1978 1979-1983 1984 1985-1989 1990-1994 1995 1996-2000 2001-2005 2001-2023 Başbakan Ismet Inönü Süleyman Demirel Ferlt Melen Bülent Ecevit Turgut Özal Turgut Özal Tansu Çiller Bülent Ecevit 1978,1984 ve 1995'te yetişmeyen kalkınma planlan yerine geçiş programlan çıkanldı Geçiciçözümlerüretildi G Hedef AB stanclarüan B ugüne kadar, siyasi otoritenın direktifleri çerçevesinde Devlet Planlama Teşkilatı tarafindan hazırlanmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafindan onaylanarak uygulamaya konulmuş olan üç uzun vadeli perspektif plan ve her birı beşer yıllık dönemleri kapsayan sekiz kalkınma planı var. Birinci Kalkınma Planı, 15 yıllık bir perspektif planla birlikte yürürlüğe konuldu. Bu perspektif, kalktomayı, altını iyice çizerek vurgulayarak öne çıkanyordu. Bunun arkasında yatan neden, planı hazırlatan ve hazırlayanlann ülkeyi azgelişmişliğin boyunduruğundan kısa sürede kurtarma istek ve azmiydi. İkinci perspektif planın gündeme gelmesi Üçüncü Kalkınma Planı ile birlikte oldu. Bu plan 22 yıllık bir perspektif i içeriyordu. Bunun nedeni de ana hedefin Avrupa Birliği'ne, o günkü yapısı ve adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu'na entegre olmak, onun bir parçası haline gelmek oluşuydu. 22 yıllık süre de "gümrük birliğı" ile ilgili olan bir süreydi. Gümrük birliğine uyum programı, iki dönem itibarıyla düzenlendi. tşte bu 22 yıl, daha uzun süreli, daha geniş kapsamlı olan ve tüm sanayi mallan itibarıyla gümrük birliğinin gerçekleştirileceği döneme işaret ediyordu. Üçüncü perspektif plan ise bir bakıma bir perspektife sahip olunmayan bir plan dönemini takiben Sekizinci Kalkınma Planı ile birlikte gündeme geldi. Bü perspektif 2001-2023 dönemini kapsamakta ve Cumhuriyet'in yüzüncü yılı için amaç ve hedefler koymakta ve Avrupa Birliği'ne üyelik süreci ile Avrupa Birhği standartlannı yakalamayı öne çıkanyor. eçmişte plan dönemlerinde, olağanüs- tü koşullar sonucu kaymalar olduğu- nu görüyoruz. Böyle durumlarda "Ge- çiş Programı" adı altında bir yıl süre- li birprogramın çıkanlarak hem bir yan- dan ilgili yıl bütçesınin parla- mentodan geçırılmesi gibi uy- gulamaya ilişkin bazı sorunla- rın aşıldığını hem de plan ça- lışması için zaman kazanılarak sorunun çözümlenmeye çalışıl- dığını görüyoruz. Bu tür bir durumla bugüne kadar üç defa karşılaşıldı. 1978, 1984 ve 1995 yıllannda kalkın- ma planının zamanında yürür- lüğe sokulamaması durumuy- la karşılaşıldı ve geçiş prog- ramları çıkanldı. Her üç du- rumda da sorunun, başbaka- nın da değiştiği hükümet de- ğişikliklennden kaynaklandı- ğı görülüyor. Bugün ise bilin- meyen bir nedenden ötürü do- kuzuncu plana ilişkin çalışma- lar bir türlü başlatılmadı. I Artık yeni bir geçiş programı çıkarmaktan başka, en azından kısa vadede usulen de olsa başka bir çözüm gözükmüyor. Planlı kalkınnıa, Türldye'de uzun bir süredir, özellikle de neo-liberal yaklaşımın sözcülerinin seslerinin giderek yükseldiği bir süreçte geri plana itilmeye çalışıldı. YiNE GEÇIŞ PLAN! Artık bir geçiş programı çı- karmaktan başka, en azından kısa vadede usulen de olsa baş- ka bir çözüm gözükmüyor. Ama bunun sonrası için bile bir kalkınma planı hazırlamanın gereği ortada iken en azından anayasal bir zorunluluk olmasına kar- şın bu yönde bu- hazırlık yapıldığına ilişkin bir işaret de bulunmuyor. Çok küçük de olsa, bir olasılık, plan adını taşıyan bazı belgelerin bazılan tarafindan kalkınma planı ile karıştı- nlıyor olması. Gerçi çıkardığı belge- lerde yer alan açık ifade ve beyanlar- dan Devlet Planlama Teşkilatı'nın bu konunun bilıncinde olduğu açıkça an- laşılıyor. Yakın zamanlarda Devlet Planlama Teşkilatı tarafindan prog- ram ve plan başlığı taşıyan pek çok bel- ge çıkarılmış bulunuyor. Bunlardan birisı de "ün Ulusal Kalkınnıa Planı (2004-2006)" başhğım taşıyan belge. Yüksek Planlama Kurulu'nun 22 Ara- lık 2003 tarih ve 2003/61 sayılı Kara- rı ile kabul edilmiş olan bu belgenin gerçekte bir kalkınma planı olarak ha- zırlanmadığı hem belgenin kendisin- den hem de Devlet Planlama Teşkila- tı'nın başka belgelerinden anlaşılıyor. BOLGESEL POLITIKALAR Söz konusu belge, Devlet Planlama Teşkilatı'nın bu belgeyi tanıtım amaç- lı 12 Nisan 2004 tarihli bir başka bel- gesinde, "AB'yeadayülkelerinhazır- ladığı bir doküman, AB üe Türkiye arasında ekonomik ve sosyal uyum sağlamaya yönelik, bu alandaki AB mali yardınılan için stratejik bir çer- çeve, Ulusal Program'uı eki" olarak tanımlanıyor. Söz konusu belgenin içenğinden de anlaşılıyor ki yapılan ça- lışma Avrupa Birliği tarafindan 2004- 2006 döneminde "Türkiye İçin Katı- hm Öncesi Mali Yardım" çerçevesin- de Türkiye'ye sağlanacak 371.5 mil- yon Euro'yu kullanabilme amaçlı. Aynı zamanda, AB Komisyonu ta- rafindan öngörüldüğü üzere esas iti- barıyla gerı kalmış yörelerin kalkın- dınlmasını amaçlayan bir belge nite- liğinde. Nitekim, Komisyon'un 2002 llerleme Raporu'nun "Bölgesel Politi- ka ve Yapısal Araçlann Koordinasyo- nu" başlığını taşıyan 21. Bölümü'nde "Topluluk standartlarıyla uyumlu ve geri kalmış bölgelerin başlıca sorunla- rına hitap eden e(kin ve çağdaş bir böl- gesel politika formüleedilmesine önce- lik verilmeli" denildikten sonra, bu- nun ne anlama geldiği de şu şekilde ifade edilmektedır: "- geri kalmış iller için NUTS 2 düzeyinde bölgesel kalkınmaplan- larınıentegre bir haldc içeren, 2003- 2005 dönemini kapsayacak bir ön ulusal kalkınma planının hazır- lanması. - önümüzdcki beş yıllık kalkın- ma planı (2006-2010) hazulıklan- nın, ilgili acquis'de öngörüldüğü gibi topluluk standartlanna göre oluşturulmuş bir bölgesel bölümü içermesi." Burada kullanılmakta olan "ulu- sal kalkınnıa planı" terimi ilk ba- kışta kavram karmaşası yaratır ni- telikte olmakla birlikte, 2002 ller- leme Raporu her şeyi yerli yerine oturtmakta ve bugün akıbeti me- rak edilen dokuzuncu plana da atıfta bulunmakta. GERİ PLANA ATİLD1 Gerçi planlı kalkınma, ülkemiz- de uzun bir süredir, özellikle de neo-liberal yaklaşımın sözcüleri- nin seslerinin giderek yükseldiği bir süreçte geri plana itilmeye ça- lışılmış, bunda oldukça başarılı da olunmuştur ama.. ne gariptir ki özellikle de bu grupların mili- tanca ve ne pahasına olursa olsun Tür- kiye'yi kenanndan köşesinden de ol- sa iliştirmeye çalıştıkları Avrupa Bir- liği, uzun vadeli amaç ve hedefleri ile uyumlu stratejiler geliştiren, gerekti- ğinde bunlan gözden geçiren ve dö- nemler itibarıyla bunlan somutlaştınp ayrıntıh hale getiren ve bunlar için kaynak tahsis eden bir örgütlenme bi- çimi. Bir başka deyişle, Avrupa Birli- ği uzun vadeli bir stratejinin ve plan- lı bir yaklaşımın ürünü. Türkiye, bu kadar ince ayar planlar yapan, stratejiler izleyen bir örgütlen- menin parçası olmaya çalışırken yal- nızca onlann önerdikleri ile yetin- memeli.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle