Katalog

21 MART 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Sıfır NumaraMonako'ya ilişkin bir belge- sel izledikgeçenlerde. Mona- ko Prensliği, kayalıklarda, ve- rimsiztopraklarda adım adım bir turizm cenneti yaratmıştı. Burnuna kadar borçlandı- rılmış, borçlarını ödemek için de yurt topraklarını yabancıla- ra satmayı çare olarak gören bizdeki şaşkın irade ise ne ya- pıyor? Adı üstünde "şaşkın", ne yaparsa, onu yapıyor: Resmi Gazete'de ocak ayın- da yayımlanan bir karar ile Da- laman ile Tersakan Çayı ara- sında kalan yaklaşık 30 bin hektarlık alan "turizm koruma ve gelişim bölgesi" ilan edil- di. Karar ile oluşturulan senar- yoya göre bu bölgede daha çok yabancılara dönük butik oteller, çiftlik evleri, hobi yer- leşimleri, villalar, moteller, golf alanları, macera parkları filan yapılacakmış. 1. derece deprem alanı olan bu alan, aynı zamanda 1. de- rece tarım arazisidir de... Bir anlamda 30 bin hektar- lık alan, yeni kararla iki yıkım tehlikesiyle birden karşı karşı- yadır: Önce, uçsuz bucaksız narenciye bahçeleri ve Tl- GEM'in verimli arazileri; üstü- ne kurulacak villalar, hobi yer- leşimleri, oteller ve moteller ile yok olacaktır. llk depremde de yok edilmiş tarım arazileri üze- rindeki villalar, hobi yerleşim- leri, oteller ve moteller yok ola- cagından, sıfıra sıfır eldevarsı- fıra ulaşılacaktır... Milyonluk bir stattayız san- ki. Sıfır numara şaşkınlığı izli- yoruz, şaşkınlıkla. IŞIK KANSU Topnak deyip geçme Çanakkale zaferinin 90. yıldönümünü, göğüs göğüse savaşlar sırasında binler- ce Türk ve yabancı askerin yaşamını yi- tirdiği Bombasırtı bölgesine 200 metre uzunluğunda, 20 metre genişliğinde ya- pılan ve günlük dilde "otopark", Dışişle- ri Bakanlığı'nın diplomatik diliyle de "sa- hilyolurehabilitasyonu" denilen "geniş- letme çalışması" ile "idrak etmiş" bulu- nuyoruz. Hayırlara vesile olsun! Gelecekyılların nurlu ufuklannda; Meh- met Akif'in toprak deyip geçilmemesini öğütlediği o topraklarda, o ecdadın ah- fadının "Dinler Birliği Projesi" çerçeve- sinde yapacağı "Semavi Dinler Diyalog ve Sosyal Tesisler Kompleksi" de gö- zükmektedir. O ahfattan biri, o kompleksi yapmayı düşünen ve Başbakan tarafından o komp- leksi yapması için desteklenen AKP'Iİ Çanakkale Milletvekili Ibrahim Köşde- re'dir. Köşdere Turizm Yatırım AŞ'nin, AKP'li Orman Bakanı'na bağlı Milli Park- lar Genel Müdürlüğü ile 6 Aralık 2004 ta- rihinde imzaladığı "protokol" uyarınca gerçekleştirdiği "büyükAnafartalarköyü, büyükAnafartalarşehitliği genel düzen- lemesi, peyzaj ve şehitlik inşaatları mi- mari proje"s\, yine AKP'li Kültür ve Tu- rizm Bakanlığı'na bağlı Tabiat Varlıkları- nı Koruma Kurulu'nun 14 Ocak 2005 ta- rih ve 579 sayılı kararıyla onaylanmıştır. O ecdadın o ahfadı, o topraklara toprak deyip geçmemekte, proje ve protokoller gereği o toprakları komplekslere kavuş- turma azim ve kararlılığındadır. Hap Sağlık kadrolaşma genelgesi Sağlık Bakaniığı Müsteşarı Nec- det Ünüvar'ın imzasıyla 17 Mart'ta yayımlanan genelge ile bakanlık; "Ankara, Istanbuljzmir, Adana ve Bursa 'daki eğitim ve araştırma has- tanelerinde görev yapmakta olan uzmanlar, 9 yılını tamamlamış ba- şasistanlar ile başasistan olarak görevlendirilmiş bulunan uzman tabipleri" görevlerinden aldı ve ye- ni atamaları için kendilerine 5 Ni- san'a değin başvuru süresi tanıdı. "Genelge ne anlama geliyor?" derseniz. Kısaca şu anlama geliyor: Sağlık Bakaniığı hastaneleri ye- rel yönetimlere devredilecek has- taneler arasında. SSK hastanelerinin Sağlık Ba- kanlığı'na devriyle birlikte, aynı du- rum SSK hastaneleri için de ge- çerli. Eğitim hastaneleri ise şu an- da il özel idarelerine ya da yerel yönetimlere devredilmeyecek tek hastane grubu konumunda. Sağlık Bakanlığı'nın son genel- gesiyle eğitim hastanelerindeki 1696 hekimin yerleri boşaltılmış ol- du. Eh, onların yerine de "kadro"\u "/cadro "laryerleştirilecektirkuşku- suz. Bir küçük bilgi notu daha: SSK hastanelerinde görev yapan he- kimleri de benzer bir süreç bekli- yor! Ali Yiice sengisi 15 yaşına dek çobanlık yapmıştır, Ali Yüce. Okuma yazmayı, ancak Hatay kur- tarıldıktan sonra köyünde açılan gece oku- lunda öğrenmiştir Ali Yüce. Düziçi Köy Enstitüsü'nü bitirmiş, yıllarca köylerde, ka- sabalarda, kentlerde öğretmenlik yapmış- tır Ali Yüce. Bir yüce gönüllü insanımızdır Ali Yüce. "Beni duyuyor musun I Anlıyor musun dediklerimi I Sana bir çift sözüm var I Ya bildir gizli adresini I Ya da çık ortaya şiir I Kimseye görünmeden gel I Yolunu göz- lüyor kalemim" diyen şairimizdir Ali Yüce. Bugün, Dünya Şiir Günü'nde, saat 19.00'da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sa- natlar Merkezi'nde Ali Yüce ile birlikte ola- cağız. Sizi de bekleriz... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Aylığı Bağlayan Kurum ve Emeldi İkramiyesi SORU: Özcl scktörde SSK sigortahsı olarakcalışnıakta iken, Emek- li Sandığı'nda gcçcn 6 yıllık hizınctimi, sigortalı çahşnıalarım- la birleştirerek, SSK'den emekli oldum. 12 yıldan bu yana, bir üniversitede "okutman" kadrosunda SSK cmeklisi olarak ça- kşmaktayım. SSK'den emekli olurkcn, TC Emekli Sandığı'nda gcçen 6 yıllık çalışma sürem için bana nc emekli ikramiyesi ne de kıdem tazminatı ödendi. tkinci kez, TC EmekJi Sandığı'nda geçmiş olan 12 yıl karşdığında bana, TC Emekli Sandığı'nca emekli aylığı bağlanırkcn, emekli ikramiycm, 12 yıl üzerinden mi, yoksa SSK ile birleştirilen ve karşılığını tazminat ve de ik- ramiye olarak alamadığun 6 yıl da eklencrck, 18 yıl üzerinden mi, yoksa son hizmetim olan 12 yıl üzerinden mi ikranıiye öde- necek? 1. derece 4. kademeden aylık almaktayım, buna göre üniver- sitede görevli bir okutman olarak alacağnn ikranıiye tııları ne- dir? YANIT: 4857 sayılı Iş Yasası ile yürürlükten kaldınlan ve salt "Kı- dem Tazminatı" ile ilgili koşullan ve kuralları belirleyen 1475 sayılı lş Yasası'nın 14. maddesi uyarınca: "TC Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak sadece ay- nı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet süreleri- nin birlcştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşülık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak ka- zanan işçiyc, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürele- rinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir." Adı geçen "kamu kuruluşları deyimi, genel katma ve özel bütçeli idareleri" kapsamaktadır. Kamu kuruluşu niteliği ta- şımayan özel işyerlerinin, kamuda geçen süreye ilişkin kıdem tazminatı ya da ikramiye ödemesi söz konusu değüdir. Sosyal güvenlik kurumlarında geçen sürelerin birleştirilme koşul ve kurallarını düzenleyen, 2829 sayılı yasanın 9 Aralık 1983 günlü Resmi Gazete'de (Mükerrer) yayımlanan, "Uy- gulama Esaslanyla İlgili Yönetmelik" madde 8'e göre, "çe- şitli sosyal güvenlik kurumlarında geçen ve 2829 sayılı yasanın 8. maddesi uyannca birleştirilen hizmetsüreleri üzerinden son 7 (yedi) yıllık sürenin yarısından fazlasının TC Emeldi Sandı- ğı'nda geçmiş olması ncdeniyle bu kurumca aylık bağlanmış olsa dahi, son defa TC Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliyc ayrılmayanlara emcklilik ikramiyesi ödenmez" de- nilmektcdir. Yasa ve yönetmelikteki anlatıma göre, SSK'den aldığınız yaşlılık aylığı bağlanmasınâ esas süreler toplamının içiııde yer ve TC Emekli Sandığı'nda geçen 6 yıllık süre için emekli ik- ramiyesi ödenmeyecektir. Emekli ikramiyeniz, emekli aylığı bağlanmasınâ esas alı- nacak, 12 yıllık hizmet süresine göre hesaplanacaktır. Yüksek Öğretim Personel Yasası kapsamında, "öğretimgö- revlisi-okutman" kadrosunda ve 12 yıl görev yapan bir TC Emekli Sandığı "iştirakçisi"nin 12 yıl karşılığı (1 Ocak-30 Ha- ziran 2005 dönemi) alacağı emekli ikramiyesi: YOK Görevlisi Bir Okutmanın 12 Yü Karşılığı Emekli tkramiyesi I. Derece 4. Kademe İkramiye Ödemelerı 1) (icııel Aylık 2) i,k Gösterge Aylığı 3) Kıdem Aylık 4) Taban Aylık 5) % IVO ÖzelTazİTİrn JVhıkjiiTi fa/mınatı 7) Teınsıl I a/ıııınatı 8)(iorcv la/mınalı loplanîlkramıye Göstprge ve Katsayı Göstenge Katsayj_ T3Ö0 0.0401 3"."60Ö 24() ı.oo(T 9.500 0 0401 0 0401" 0" 486 0.04ÖV 0.0401 0.0401 0.0401 Emekli Ikramıyesi TYıllık_ 60.15 " 144.36 """9.62 486.00' 495.24 0.00 0.00" "Z 0.00 "1.195.37 J72J.80 1.732732 115.49 5.832.00' 5.942.82 oooj" 000 _ "14 344.43 Yasa gereği, makam tazminatı, temsil tazminatı ve görev taz- minatı, emekli aylıklarına hizmet süresi göz önüne alınmak- sızın, %100 (yüz) oranında yansıtılır. Ancak, bu tazminatlar emekli ikramiyesinin hesaplanmasında göz önüne alınmaz. Izmir'de bir grup hekimin oluşturduğu "Hekim Güçbirliği" üyeleri, sağlıktaki sağlıksızlığın ne anlama geldiğini hap yapıp göndermişler bize: "Maliye Bakanlığı'nın çıkardığı bütçe uygulama talimatnamesiyle resmi hastanelerdeki hizmetlehn alımında paket fiyat uygulaması getirildi. Bu uygulama ile dahili ve cerrahi branşlarda sık karşılaşılan hastalıklarda tüm işlemler tek fiyat üzerinden belirlenecek. Tanıya dayalı paket fiyatlara; operasyon ve girişimler, poliklinik, anastezi ilaçları, ilaç, kan komponentleri, sarf malzemesi, anestezi ücreti, laboratuvar ve radyoloji tetkikleh, refakatçi ücretleri gibi ilgili tanı ve tedavi kapsamında yapılan tüm işlemler dahil olacak. Böylece devlet hastanelerine, verdiğin hizmetlerle paranı kendin kazan denmektedir. Artık işletme haline getirilen sağlık kurumlarında hekimlerden beklenen ve ne yazık ki onlara dayatılan, hastalara en uygun sağlık hizmetini vermek değil, işletmenin kârlılığını arttırıcı yönde tutum almaktır." Devlet hastanelerinin girişine levha asma zamanıdır: "Müşteri velinimetimizdir." KİM KİME DUM DUMA BEIIÎÇAK behicakQiturk.net H A R B t SEMtUPOROY semihporoyQiyahoo.com Semih Poroy kısa bir izin kullanacağından bir süre çizgileri yayımlanmayacaktır. O T O B Ü S T E K İ L E R KEMAL URGENÇ kurgenc&yahoo.com 4ti,bugwtı <MW çok hbftr U cfki... HAYAT EPlK TÎYATROSU MUSTAFA BILGIN hayatepikı mynet.com TARİHTE BUGÜN MIMTAZARIKAN 21 Mnrt wtvu>.rruımtaz-tırikun.com BfR UÇAKTA /K/ Kfe/f. 19O8'DE BUGÜN, FRAN£fZ PfUOT HENRI FARMAM, UÇAĞINA BİR YOLCU ALARAK HAVALAAIDI. O ZAMA- NA OE6/N rEK BAŞMA UÇULABİLEN SU İLKEL. ARAÇLARA İLK AUNAN YOLCUYOU- PİLOT HEAIRI FARMAkl VE YİNE Sİft PİLOT OLAN yOLCllSU LEON DELAGRANGE HAVAClLIĞlN ÖNCÜLBfiİ ARASIMOA SAYIUYORDU- fVUZMAN, 19OB'l'M OCAK AY/NOA UO/S/fJ MAKtCA UÇAGIYLA TAÜİH? BİR UÇJJÇ YAPMIÇ, KALtaşmAI £ONf!A,BtR &LO- MEmELİK BİR TURu TAMAMLIYAIZAK AYNI YEKE İNMİŞ VE ÖOÜL K4Z4NMIŞTI. UÇAKIAR AKICA/C BÖYLE KTISA MESAFELİ UÇUfLAR YAPABlt-İYOfi- DU. BU AÇtPAAJ BAKILIKSA, HAVADA /CALAMİC BİLE SORUNICEN, HEA1RI f=ARA4AN'IM, YANINA S/'K DE YOLCU ALMASI ÇOK fLGINÇTİR. TC KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2004/1339 Vas. Tayini Mahkememizce verilen 1.3.2005 tarih ve 2004/1339 esas, 2005/125 karar sayılı karar ile Salih kızı 1919 doğumlu Emine Gökde- mır'e MK.. 405 maddesi gereğınce vesayet altına alınarak kendısine 1951 doğumlu Hamide Kurruluş vasi olarak tayın edilmiştir. 01.03.2005 Basın: 12047 SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU 0 Maddeler Değişecek!' Yeni TCK etrafındaki tartışmalar esrarlı bir hal al- maya başladı. Abdullah Gül ile görüşen "Sabah" ya- zarlarından Yavuz Semerci, TCK'nin basınla ilgili maddelerinin hükümet içindeki bazı kesimlerde de bir "sürpriz" gibi algılandığını söylüyor: "Anlıyoruz ki, basın gibi, hükümetin önemli bir ke- simi de yasanın basın özgürlüğünü kısıtlayan hü- kümlerden habersiz. En azından Gül'ün sözlerinden bunu anlıyoruz" diyor Semerci. Haydaa! TCK'nin arkasında bir "gizliel" mi var? Hü- kümetin bir kanadının yaptığını, diğer kanat bilmiyor mu? Basınla ilgili kısıtlayıcı maddeler, TCK'ye nasıl gir- di? Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül, Dı- şişleri Konutu'nda kabul ettiği "Sabah" yazarlanna ba- kın neler söylüyor: 'Kendimize tezat düşemeyiz...' "Biz her alanda serbestleşmeyi gerçekleştirirken kendimize tezat düşecek bir iş yapmayız. Ben bu maddelerin değiştirileceğine inanıyorum. Kendiara- mızda da konuştuk zaten. Bir taraftan Basın Kanu- nu'nda getirdiğimiz özgürlüğü diğer taraftan almak söz konusu olmaz. Onu değiştireceğiz." "Peki, ne zaman?" "Üzerinde bir çalışma başlattınız mı?" "önümüzdeki on günde miyapılacak bu değişik- likler? Yasanın yürürlüğe girmesi mi ertelenecek?" Gül'ün ifadelerinde bu soruların yanıtı yok ne yazık ki. Ancak Bakan, TCK'nin bu haliyle "basın özgürlük- lerini tehdit eden niteliğini" kabul ediyor; bu bir. Bir elin verdiğini diğer elin alması gibi "kabul edilmez bir çelişkinin" varlığından söz ediyor; bu iki. "Değiştiri- lecek" diyor; üç. Gül'den söz ettiği o "değişikliklerin" nasıl ve ne zaman yapılacağını açıklamasını beklemek hakkımızdır. Hem de en kısa zamanda. "Iftira" (267), "halk arasında korku ve panikyarat- makamacıyla tehdit" (213), "suç işlemeye tahrik" (214), "suç ve suçluyu övme" (215), "halkı kin ve düşman- lığa tahrik ve aşağılama" (216), "kanunlara uymama- ya tahrik" (217), "temel milli yararlara hakaret" (305), "hakaret" (125), "gizliliğin ihlali" (285), "devletin gü- venliğine ilişkin belgeler" (329), "müstehcenlik" (226), "fiyatları etkileme" (237)... gibi 3 aydan 15 yıla dek değişen hapis cezaları öngören maddeler var yasa- da. "Fiilen" gazetecilik yapmayı olanaksız hale getiren bu maddeler, Türkiye'yi en kısa sürede Çin, Küba, Bur- ma gibi dünyada en çok gazeteci hapseden ülkeler arasına sokacaktır. Ceza Yasası'nda bu maddelerin varlığı, her şeyden önce sansürün en karanlık, en sin- si, en kapsamlı türü olan "otosansürü"yaygınlaştıra- cak ve derinleştirecektir. Ve bu sansür basınla da sı- nırlı kalmaz. Ifade özgürlükleri bölünemeyeceği için kültür-sanata da sıçrar. Istenen bu mudur? Türkiye'nin hedefi AB mi, Burma mı? Türkiye bir yol kavşağında. Dikta rejimleriyle yöne- tilen bir Çin ya da Burma mı olacak; bir AB ülkesi mi? Hem bu maddelere hem AB sürecine sahip çıkmak imkânsızdır. Yasanın ruhu Kopenhag kriterlerine ta- ban tabana ters. Abdullah Gül de sanırım bunun farkında. Ne de ol- sa dil biliyor ve AB'Iİ liderler, diplomatlarla doğrudan iletişim kurabiliyor. AB sürecinin nasıl bir "değişim", "cfönüşüm"gerektirdiğininayırdındaolduğunudüşü- nüyorum. En azından "Sabah"ayaptığı açıklamalar- dan bu anlamı çıkarıyorum. Ancak bu gerçekleri ka- binenin gerisine ve de tabii Başbakan Erdoğan'a an- latabilir mi, Başbakan'ı ikna edebilir mi; orası meç- hul. Herkes bu konuda alınacak "siyasi kararın" Baş- bakan'ın iradesine kaldığını söylüyor. Gül, Erdoğan'ı ikna edemezse AB'li meslektaşları karşısında bilfiil "kontrpiyede" kalacaktır. Beyazıt'ta- ki kadın dayağı ertesinde yapılan "fro/7(a"toplantısın- da olduğu gibi tıpkı. Ve yalnız Gül de değil; TC dev- leti, AB ötesinde uluslararası gazeteci örgütleri, Ulus- lararası Af örgütü gibi kuruluşlar ve Avrupa Insan Hakları Mahkemesi nezdinde çok zorlanır. Bakın Hırvatistan'a, nasıl "General Gotovinayok- sa AB deyok!" deyiverdiler... Bize verdikleri liste ger- çekte çok daha uzun: "Kadın yoksa AB de yok. Basın yoksa AB yok. STK'ler yoksa AB yok. Evrensel hukuk yoksa AB zinharyok!" Bunu her seferinde yazıyorum. VeTCK'deki o mad- deler, orda kaldığı sürece yazmaya devam edeceğim. Biraz "zihin açıklığı" lütfen. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 BULMACA SEÜAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ 1278-1918 yılları arasın- da Avrupa'da, 2 özellikle 3 Avusturya'da A hüküm sür- müş hanedan. II "Hile, dü- men" anla- mında argo sözcük... Bir sinirhastalığı. 9 3/ Sırtında büyük di- kenleri olan bir ba- lık... tlgi çekici ve de- ğişikkimse. 4/Boğa güreşi yapılan alan. 5/ Soy... Çok anlamı olan bir sözcüğün iyi anlamını kullanır gö- rünerek kötüsünü ön- görme. 6/ Bakırın simgesi... "Müjde — —": Oyuncumuz... Özel gezinti gemisi. II Sina Ya- nmadası'nda yaşamış, acayiplikleriyle ünlü bir ka- bile. 8/ Diyarbakır yöresine özgü, sütle yapılan bir hamur tatlısı... Romanya'nın plaka işareti. 9/Gü- ney Afrika Cumhuriyeti'nin plaka işareti... Bir yerin zenginleri, ileri gelenleri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Zencefilgillerden, köksapları baharat olarak kullanılan ıtırlı bir bitki. 2/Avuç içi..."— Gonca- gül": Oktay Arayıcı'nın oyunu. 3/Üzerüıe basın- ca çöken çamurlaşmış toprak... Mesafe. 4/ Bir maçın sayısal sonucu..."— Ulvi: Karikatür sanat- çımız. 5/ Eskiden alkollü içkilerden ahnan vergi. 6/Akıl... Nikelin simgesi... Yağı alınmış süttenya da yoğurttan yapılan peynir. II Kökü sürgün ke- sici olarak kullanılan bir bitki. 8/ Bir renk... Bir haber ajansının simgesi... Eski Mısır'da güneş tanrısı. 9/Kesme işareti.