22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 MART 2005 PAZARTESİ HABERLER CHP halktan para toplayan İslami holdinglerin incelenmesi için hükümete baskı yapacak Yeşil sermayeuyansıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Milletvekili Nezir Bü- yükcengiz, Endüstri Holding yöneti- cilerinin önceki gün gözaltlna alınma- lannı değerlendirirken "Geride ka- lan benzeroluşumlarda aynı durum- da. En büyüklerinin bile akıbeti, so- nunda Endüstri Holding gibi olacak" dedi. CHP Istanbul Milletvekili Bih- lun Tamaylıgil de bu konuda bir mec- lis araştırma komisyonu oluşturul- masını istediklerini anımsatarak "An- cak iktidar bu konuda yapıcı bir yak- laşun içinde değil, yine de ısrarlarımı- zı sürdüreceğjz" diye konuştu. Endüstri Holding yaklaşık 8 yıl ön- ce, çoğu yurtdışında olmak üzere 11 bin 800 kişiden toplanan paralarla kıırularak. 46 şirket ve 20 fabrikayla açıhşını yapmış, yönetim kurulu baş- kanlığına da operasyonlarda gözaltı- na alınan MustafaErteldn getirilmiş- Endüstri Holding operasyonu derinleşiyor KONYA (Cumhuriyet) - Gurbetçilerden topladıklan paralarla kurulan Endüstri Holding'in eski yönetim kurulu başkanı Mustafa Ertekin'in de aralarında bulunduğu 32 kişinin gözaltına alındığı operasyon derinleştiriliyor. Holding yöneticilerine yüklü nıiktarda usulsüz kredi verdikleri gerekçesiyle Şekerbank Konya Merkez Şubesi Müdiresi Nevin Kaya ve bir çalışan daha gözaltına alındı. Konya Emniyeti önceki gün Konya, Istanbul, lzmir ve Afyon'da aynı anda operasyon düzenledi. Operasyonda 250 milyon markı zimmetlerine geçirdikleri öne sürülen 32 kişi gözaltına alındı. Zanhların sorgulaması devam ederken, holdingin bazı eski yöneticilerinin Şekerbank Konya Merkez Şubesi'nden yüklü miktarlarda usulsüz kredi aldığı öne sürüldü. Iddialar üzerine bankanın eski müdiresi Nevin Kaya ile bir çalışan gözaltına alındı. ti. Hissedarlann paralannı alamama- sı nedeniyle dava açtığı holdingin yö- netim kurulu, 27 Temmuz 2OO2'de mahkeme kararıyla değişmiş, yeni yöneticiler de toplanan 300 milyon markın üzerindeki paranın 250 mil- yon markının battığını, geriye 50 mil- yon mark kaldığını açıklamıştı. CHP milletvekili Büyükcengiz, bu tür yapılanmalara "para kaptıran" çok sayıda mağdur olduğunu belirte- rek şunları söyledi: "Yurtdışındakiler hariç Konya'da kırsal kesimde de bunlarda parası olan çok kişi var. Endüstri Holdingbitti, ge- ride kalanlaı ın hepsi aynı durumda, hiçbir farkı yok. Birkaç yıl içinde gö- recegiz. En büyük görünenlerinin bi- le sonunda akıbeti bu olacak. Büyük dediğhniz holdingler de zaten ödenıe yapmıyorlar, gitti o paralar. 30 küsur holdingde 250 bin mağdur vardır. 12 bin kişiden çıkan para 300 milyon marksa, 250 bin kişiden 6 mflyar mark çıkar. Bu furya sıcaklığmı da kaybet- ti. lnsanlar kendilerini bu kayba alış- nrdılar, kaderciHkle buna raa oldular." CHP'li Tamaylıgil de Endüstri Hol- ding'in iflas etmesinin ardmdan 2003 Ocak'ında bir meclis araştırma komis- yonu kurulması için başvurduklannı, ancak iktidann kendilerini 2 yıldır oyaladığını söyledi. Tamaylıgil, ıktidarın "yapıcı bir yaklaşım içinde olmadığuu" belirte- rek "İktidar 'Meclis'te çok araştır- ma komisyonu var, yer yok' diye bu önerimize karşı çıkıyor" dedi. Tamay- lıgil, kendilerine çok sayıda mağdu- run başvuruda bulunduğunu da kay- dederek şunlan söyledi: "Bu araştırma komisyonunun aci- len kurulup çahşmaya başlaması ge- rekiyor. Ticaret ve sermaye piyasası yasalannda bazı düzenlemeler yapıl- ması gerekiyor. Grup başkanvekÜle- rimiz haftalık danışma kurulu top- lantısında bu konuyu yeniden günde- me getirecekler." KARADENİZ BÖLGE TOPLANTISI 'BarolarAtatürk ilkelerinden ödün vermeyecek' • Karadeniz Bölgesi Baro Başkanlan toplantısının sonuç bildirgesinde yargıyı etki ve zan altmda bırakacak ve tarafsızlığı etkileyecek beyan ve tutumlardan kaçınılması istendi. SAMSUN (Cumhuri- yet) - Samsun'da gerçek- leştirilen "Karadeniz Böl- gesi Baro Başkanlan" top- lantısının sonuç bildirge- sinde yargının siyasallaş- masının sakıncalarına dik- kat çekildi. Bildirgede ba- roların Atatürk ilke ve dev- rimlerinden ödün verme- yeceği vurgulandı. Büyük Samsun Ote- li'nde gerçekleştirilen ve iki gün süren toplantıya Türkiye Barolar Birliği (TBB)Genel Başkanı Özr demirÖzok,TBB Yöne- tim Kuruiu üyeleri ve ts- tanbul Barosu Başkanı Kazun Kolcuoğlu ile Art- vin, Rize, Trabzon, Gire- sun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop, Bartın, Karabük, Zonguldak, Düzce, Gümüşhane baro başkanları katıldı. "Avu- katlık Mesleğinin Sorıın- lanveÇözümleri"nin tar- tışıldığı toplantmın sonuç bildirgesini Samsun Baro- su Başkanı Ahmet Gürel açıkladı. 11 maddeden oluşan bildirgede hukuk fakültelerinin plansız ve altyapısız açılması nede- niyle eğitim kalitesinin düştüğü belirtilerek bu- nun için önlem alınması is- tendi. Bildirgede 1 Nisan'da yürürlüğe girecek Yeni Ce- za Yasası'nın avukatlara daha fazla sorumluluk ge- tireceği gerekçesiyle üc- ret tarifelerinin yeniden belirlenmesi ve silah ruh- satı alımında avukatlann da diğer kamu görevlile- rine sağlanan kolaylıklar- dan yararlanması istendi. Avukatlık staj eğitimi için acilen bölgesel mer- kezlerin kurulması gerek- tiği belirtilen bildirgede "Hukuk devleti olnıanııı tüm gereklerinin yerine genribnesi konusunda tüm kişi ve kurumlann daha duyarlı bir yaklaşım için- de olunması ve yargı ba- ğunsızhğuun tam olarak korunması ile bu konuda- ki kurumsalveyasalengei- lerin kaldırılması gerek. Yargıyı etki ve zan alhnda bırakacak ve tarafsızhğı etkileyecek beyan ve tu- tumlardan kaçınılmalıdır. Yargıyı siyasallaşnrmanın ülke için ve herkes açısın- dan sakıncalı sonuçlar do- ğuracağı bilinmelidir" de- nildi. Son dönemlerde avu- katlara yönelik saldınla- rın arttığına dikkat çeki- len bildirgede şu ifadele- re yer verildi: "Savunma mesleğini (eınsil eden ve bu görevlcrini gayretle yü- rülnıc bilinci içinde olan avukatlara karşıyöneltilen bazı kişi ve kurum yetki- lilerinin sözlü saldınlarmı kuuyor, savunmamn bir gün kendileri için degerek- li olacağını hatırlatıyoruz. lnsana, insan haklarına, hııkuka ve hukukun iis- tünlüğüne, Atatürk ilke ve devrimlerine, demokratik laik cumhuriyete ve onun kazammlarına sahip çı- kan barolannıız bu çizgi- lerinden bugüne kadar ödün vermedikleri gibi bundan sonra da ödünver- meyeceklerdir." Senaryo yazılmadan önce elde bulunan resmi dokümanlara ek olarak ÜGM kayıtlan da incelenmiş. Siyasi cinayetler bu kez dizi olarak televizyon ekranına geliyor Faili meçhuflerin 'Şifre'si GAMZE AKDEMİR 1990-2000 yıllan arasında ül- kc gündeminde karanlık bir so- ru işareti bırakmış olan siyasi ci- nayetleri mercek altına alan ve günümüz Türkiyesi'yle bağdaş- tırarak kamuoyuna sunacak olan 13 bölümlük televizyon dizisi "Şifre", 22 Mart Salı günü Show TV'de yayımlanmaya başlıyor. Aralarında Uğur Mumcu, Ahmet Ta- ner Kışlalı, Bahriye Üçok, Muammer Ak- soy'un ve Israilli, ABD'li, tngiliz, Su- udi Arabistanlı kımi diplomatlann da yer aldığı 22 faili meçhul cinayet, bombalama '• — •-*«- olayının perde arkasını gözler önüne serecek olan dizi söz ko- nusu döneme ilişkin olarak ka- muoyunu aydınlatmayı, ulusal bilincin yaratılmasına, pekişti- rilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. "Şifre" karşı karşıya gelen, mücadele eden iki tarafm, sahip olduğu siyasal, stratejik konu- mu, muhteşem coğrafyası ve köklü tarihi, farklı görüş açıla- rına sahip aydını, siyasetçisi, sa- natçısı, bilim adamı, ordusu, po- lisi ve sıradan halkı ile bir ülke; diğer tarafta, bu ülkeyi bölmek, yok etmek isteyen uluslararası kimi zihniyetlerin ülke içindeki yandaşlan, uluslararası terör ör- gütü uzantılannın öyküsü. Dış kaynaklı terör guruplann- dan beslenen Kudüs Savaşçıla- n'nın eylemleri pervasızca sürer- • Yapımcılığını Emin Demirerin yaptığı dizide 1990-2000 yıllan arasmda ülke gündeminde karanlık bir soru işareti bırakan 22 faili meçhul cinayet ele alınıyor. ken olaylann üzerindeki esrar perdesini kaldırarak failleri tes- pit etmeye çalışan emniyet için- deki bir grup istihbaratçı ile bir- kaç gazeteci ve bilim adamının mücadelesinin anlatıldığı dizi gerçek belgelere dayanıyor. Hizbullah terör örgütünün ya- nı sıra sol terör örgütlerini de içeren dizinin Emin Demirel'in Kudüs Savaşçılan adlı kitabın- dan esinlenilerek yazılan senar- yosu Demirel'in yanı sıra Meh- met Demirkaya imzasını taşıyor. Hakan Şahin' in yönettiği dizi- de Seçil MuÜu, Ozan Dağgez,Ali Başar, Ercan DemireL. Başak Sa- yan, Şebnem Gürsoy, Mustafa Başbuğ, Leyla Okay, İncilay Şa- hin, Ayhan Kavas, Ulaş Ay, Erdal Cindoruk, Hasan Ali Alp, Dilek Yorulmaz, Şebnem Arcan, Halil Can gibi sanatçılar rol alıyor. Dizinin söz konusu karanlık dönemin farklı dinamiklerini temsil eden ve yolla- rı kesişen üç ana ka- rakteri"Polis Burak" (terörle mücadelede başkomiser), zaman | zaman görüşlerine başvurduğu gazeteci yakını Aydın (Uğur Mumcu) ve Burak'ın imkânsız aşkı ve terö- rün kurbanlarından birinin (Mu- ammer Aksoy) kızı olan Mel- tem ekseninde gelişeceğini söy- lüyor yönetınen Hakan Şahin. Dizide işlenen olaylann he- men hemen tamamının gerçek ol- duğunu söyleyen Emin Demi- rel, "ŞifreM nin eğlendirmeye de- ğil, bilgilendirmeye yönelik ol- duğunu belirtiyor. TEMEL ATTI Erdoğan herkesi azarladı KAHRAMANMA- RAŞ (Cumhuriyet) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan Kahramanmaraş'ta yine çiftçilerden AKP'li milletvekillerine kadar herkese çıkıştı. Erdoğan dün Kahra- manınaraş Türkoğlu-Nur- dağı bölünmüş devlet yo- lu temel atma törenine ka- tıldı. Erdoğan, 2005 yı- hnda 10 katrilyon lira ya- tınm yapılacağını ve bö- lünmüş yola aynlan para- nın artacağını bildirdi. Ba- zı yurttaşlann Kahraman- maraş milletvekillerinin kenti az ziyaret etmesine yönelik şikâyetleri üzeri- ne Erdoğan, AKP'li ve- kıllere "Inşallah döndü- ğümüzde bu muhasebeyi Kahramanmaraş millet- vekili arkadaşlarımla özel yapacağım. Sağolsıın mil- letvekili arkadaşlarım, be- ni hep hesabaçekiyorlarda onları millet nasıl hesaba çekecek, hep beraber gö- receğiz" dedi. Erdoğan, çiftçi borçla- nna af isteyen vatandaşla- ra da "Yok öyle 25 kuru- şa simit" yanıtını verdi. Konuşmasında şehiriçi dü- zenleme konusunda des- tek isteyen vatandaşlara Erdoğan, "Şehiriçinebaş- bakan değiL, belediye baş- kanı bakıyor. 'her yere baş- bakan bakacak' derseniz, ondan sonra başbakamn kendine bakacak hali kal- maz. Belediye başkanını halk denetleyecek" dedi. Erdoğan, kişisel talep- te bulunan ve köy koru- cularının durumlarının düzeltilmesini isteyen bir vatandaşa ise "Bizorma- nı konuşuyoruz, sen bir ağacı konuşuyorsun. Or- man yanarken bir ağaç konuşulur mu" diye ya- nıt verdi. Ş Ülkemizde din değiştirmeler üzeri- ne anlatılmış çok öykü, yazılmış çok kitap bulunuyor. Anadolu'nun her- hangi bir yöresine bir ziyaret yaptığı- nızda, geçmiş üzerine anlatılan öy- külerin içine bir Ermeni anneanne ya da babaanne öyküsü katılabilir. Bun- ların tanığıyım. Doğu ve Güneydoğu Anadolu böl- gelerine yaptığımız gezilerde, birçok kentin içinde Müslümanlığı kabul et- miş, ancak kendi içlerine kapalı ola- rak yaşayan köyler, mahallelergöste- rilir. Müslümanlığı, hangidönemdeve ne için kabul ettikleri ise hep bir soru işaretidir. Korkudan mı, kendi istek- leriyle mi! Insanların dinlerini değiştirmeleri kolay değildir. Dinlerini değiştirmek zorunda kalanların gizli gizli dinlerini yaşadıklarını da Anadolu'daki öykü- lerde dinleyebilirsiniz. Anadolu, geç- mişte bir dinler ve milletler rnozaiği idi. Süreç içinde farklı dinler ve milletler yok olup gittiler. Ulus devlet kurma- NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Türkiye'de Din Değiştirenler nın belki de kaçınılmaz sonucuydu bu. •*• Son yılların ilginç korkularından, bel- ki de pompalanan korkularından birisi ülkemizdeki Müslümanların hızla Hıris- tiyanlaşması iddiasıdır. Yeri gelince "Toplumumuzun yüzde 99'u Müslü- man" denilir. Ancak bunları söyleyen- lerin bir süre sonra bu korkuları dile ge- tirmeleri de anlaşılır gibi değil. Ülkemi- zin yüzde 99'u Müslümansa ve yine bunu söyleyenlerin inancına göre isla- miyet dünyanın en hoşgörülü ve kabul edilebilir diniyse, o zaman bu korkula- ra ne gerek var? • •• Bu tartışmalar sürerken Türkiye'de- ki Hıristiyanlar üzerine ilginç bilgiler in- ternet sitelerinde yerlerini alıyor. "Tur- kish Forum" adlı site, ABD'dekiTürk- lerin, Türklük kimliğı konusunda en çok vurgu yaptıkları site olarak kabul edilir. Işte bu sitede şöyle bir ifade yer alıyor: "Bugünün Türkiyesi'nde 1.5 milyon Ermeni Türk isimleri kullanmakta ve takribi 60 bin Ermeni ise Ermeni isim- leri kullanmaktadır." (Aktaran Agos ga- zetesi) Bu açıklamayı nasıl değerlendirebi- liriz? Türkıye'de adını değiştirmiş 1.5 mil- yon Ermeni mi yaşıyor? Bu çok ilginç bir iddia değil mi? Iddia ilginç, bu iddi- ayı belirtenin Turkish Forum sitesi ol- ması da. Kürşat Bumin de Yeni Şafak gaze- tesindeki köşesinde aynı gazeteden Mehmet Kamış'ın verdiği şöyle bir bil- giyi aktarıyor: "Anadolu'da yaşayan Er- menilerin hepsi bu topraklardan göçüp gitmedi. Inönü Üniversitesi Tarih Bö- lümü Başkanı Prof. Dr. Salim Cöhce, sadece Malatya'da 3500 ailenin Er- meni asıllı olduğunu, isimlerini değiş- tirip halen o şehirde yaşadıklarını söy- lüyor." Aksiyon dergisı de son sayısında "Hı- ristiyanlaşan Türkler" konusunu ele al- mıştı. "Asıl dinlerine dönüyorlar" baş- lığı altmda Hakan Güven tarafından hazırlanan dosyada son günlerde gün- deme gelen din değiştirme konusu in- celeniyor. Bu araştırmaya göre; olay din değiştirmeden çok, geçmişte Hıris- tiyan olup da din değiştirip Müslüman olduklarını söyleyenlerin yeniden eski dinlerine dönmeleri şeklinde gelişiyor. Yine istatistiklere yansıyan din de- ğiştirme tablosu ise bu araştırmada şöyle açıklanıyor: "1916 yılından bu yana tutulan nüfus kayıtlarına göre Is- lamiyetten Hıristiyanlığa geçenlerin toplam sayısı 2 bin civarında. Fakat, bu rakamların en ilginç noktalarından bi- risi şu: Söz konusu rakamın yüzde 80'inden fazlasını köken itibarıyla Er- meni, Süryani ve Rum vatandaşları- mız oluşturuyor." Güven araştırmasının sonucunda şu saptamayı yapıyor: "özü itibarıyla ger- çek olan şu: Din değiştirdiği söylenen Türklerköken itibarıyla Süryani, Erme- ni ve Rum vatandaşlarımız... Dönemin siyasi konjonktürü gereği kendini giz- leme ihtiyacından ya da başka neden- lerle ismini ve dinini farklı gösteren ki- şiler bugün eski dinlerine, eski isimle- rine dönüyorlar." ••• Herkesin dini kendine. Bu konu ba- zıları tarafından çok abartıldı sanki. Ay- rıca yüzde 99 Müslüman olunca ne olu- yor, bunu da tam anlamışdeğilim. Tür- kiye'nin geçmişte daha zengin bir dini yapıya sahip olmasının ne zararı vardı ki! Türkiye bir efsaneler ülkesi. Bu din de- ğiştirme konusu da bir efsane değil mi? 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Çanakkale Savaşı'ndan Yaşam Dersleri... Çanakkale Savaşları'nın 90. yılında yeniden ilgi konusu olması son derece doğrudur. Çünkü gü- nümüzün koşullarında bu savaşlardan çıkarılacak "yaşam dersleri" çok önemlidir. Bu savaşları acı anıfar olarak anmak ve anlatmak- la değil, günümüze yararlı "yaşam dersleri" ile de- ğerlendirmenin gerektiğini düşünüyorum. Işte, büyük komutan Mustafa Kemal'in bize bı- raktığı emanet, bu derslerdir. 1. Varlığını korumak senin görevindir. Bu görevi başkalarından beklemeyeceksin. Kendi gücüne güvenecek, kendi gücünle mücadele edeceksin. Başkalannın gücünden beklediğin herşey sana de- ğil, o başkalarına hizmet eder, seni de teslimiyet- çi ve bağımlı kılar. (Politikadan ekonomiye, kültürden eğitime ka- dar almamız gereken ders.) 2. Mücadele gücünü elindeki araçlarla ölçme- yeceksin. Mücadeleye önce sen kafanla ve yüre- ğinlehazırolacaksın. En büyük mücadele gücü se- nin beynin ve yüreğindir. Onlardan daha etkili bir mücadele aracı yoktur. (Günümüzün "biz elimizdekilerle ne yapabiliriz ki?" diyenlerine ders.) 3. Başkalannın savaşına araç olmayacaksın. In- giltere'nin sömürgelerinden getirdiği askerlerin ba- şına gelenleri unutma. Anzak'lar bu felaketi yaşa- dılar. (Günümüzün Amerikasının Ortadoğu planları- nın aracı olmamak için ders.) 4. Savaşa karar verdiğin anda hazır ol. Savaşı bütün varlığınla sürdür. Savaş sadece cephede verilmez. Cephe gerisinde de, bütün insan ve araç gücünle savaşa gir. Aslayeniigiyi kabul etme. Ye- nilmemek için gözünü bile kırpmadan ölümü ka- bul et. Bütün gücünle ve sonuna kadar savaş. (Günümüzün "Artık ne yapılır ki?" diyen yılgın- larına ders.) 5. En büyük gücün "ne için savaştığını bilmek"t\r. Sen varlığını korumak için savaşıyorsun. Ülken, toprağın, ulusun, ailen, onurun, geleceğin, bağım- sızlığın için savaşıyorsun. Senin bu saydığım her şeyine göz dikenlerden elbette daha güçlü, daha kararlı, daha azimli olacaksın. (Ne için mücadele etmesi gerektiğini bilmeyen- lere büyük ders.) 6. Hiçbir şeyi mazeret olarak kullanma. Açlık, yor- gunluk, cephanesizlik, karşındaki düşmanın gücü senin için mazeret olamaz. Hiçbir şey senin ma- zeretin değildir. Her koşulda dayanacak ve müca- deleyi asla bırakmayacaksın. (Günümüzün her şeye bir mazeret arayıp bulan insanlarına ders.) 7. Karşındaki düşman bile olsa insana saygı du- yacaksın. Koşullarseni karşı karşıya getirmiş olsa da onun da insan olduğunu unutma. Sizi karşı kar- şıya getiren, uygulanan politikalardır. O insanlarda o politikaların kurbanıdır. Bunu unutma ve onlara saygı duy. (Günümüzün ilkel intikamcılarına, arkadan vuru- culara büyük ders.) 8. Bugün düşmanın olan yann dostun olabilir. Sa- vaşırken bile barış olanaklarını açık tut ve barış ko- şullarını ara. Çünkü ancak barış içinde olanakları- nı kalkınma için kullanabilirsin. (Günümüzün bütün ülkelerine ve bütün insan- larına büyük ders.) 9. Savaş sürerken bile kalıcı sınırlarını doğru sapta. Sonradan anlaşmazlık çıkaracak noktaları sağlam anlaşmalarla belirle. Sonra da bu sınırları kesinlikle ne sen aş, ne de karşındakine fırsat bı- rak. Sınır kesin ve belirli bir nitelik olsun. (Yalnız ülkeler için değil, insan ilişkileri için de önem- li ders.) 10. Çevrenle doğru, açık ve ilkeli işbirliği yap. Ken- di bağımsızlığını korurken onların bağımsızlığınada saygı duy. llişkilerin yararlı ve sürekli olmasının te- meli budur. (Ülkeler için de insanlar için de büyük ders.) Işte, Çanakkale Savaşları'ndan ve Mustafa Ke- mal'in uyguladığı stratejilerden çıkarılacak en önem- li dersler bunlardır. Kuşkusuz başka önemli ders- ler de çıkarılabilir. Ancak bu dersler, insanlar ara- sı ilişkiler için de, sınava hazırlanan öğrenciler için de, sorunlarıyla başa çıkamayan insan için de, yö- neticiler için de, eğitimciler için de başucu dersle- ri niteliğindedir. Çanakkale Savaşları 90 yıl sonra da çok şey öğ- retmeyi sürdürüyor. Acaba bizler de öğrenmeye niyetli miyiz? e-mail: erdalatakyisuperonline.com erdalatak ı gmail.com faks: 0212 513 90 98 YARIN ADALET KOMİSYONU'NDA Ceza Yasası'na ilk rötuş bu hafta ANKARA (ANKA)- Bu haftayı da yoğun bir gündemle geçirecek olan TBMM'de 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Yasası'nda (TCK) değişiklik öngören yasa teklifi salı günü Adalet Komisyonu'nda ele alınacak. Teklifin perşembe günü de Genel Kurul'da görüşülerek yasalaştınlması bekleniyor. TBMM Genel Kurulu ilk çalışma günü olan yann denetim yapacak. Gündemde biriken sözlü sorulann bitirilmesi amacıyla geçen iki haftada gerçekleştirilen uygulamaya bu hafta da devam edilecek. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 100 soruyu yanıtlayacak. Genel Kurul'da geçen hafta yarım kalan iki tasannın görüşmelerine de devam edilecek. Polis eğitim merkezleri kurulması ve üniversite mezunu 10 bin polis ahnmasını öngören yasa tasansı ile "Torba Yasa" olarak adlandınlan tasannın görüşmelerine çarşamba günü devam edilecek. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek olan TCK'de değişiklik içeren teklifin, perşembe günü Genel Kurul'da görüşülmesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle