22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 2005 ÇARŞAMBA + CUMHURİYET SAYFA DIZI Peçeyi Türkiye'ye Fethullah Gülen getirdi Nurettin Veren, tarikat yıllannda liderinin iki farklı Kuran yorumunu yaşamak zorunda kalmış 'Fethullahçılarda iç hesaplaşma' HİKMET ÇETİNKAYA H.Ç.: Işık evlerinin her biri Nur Medresesi değil mi? N.V: Gerek yok diyor, yurt kurs gı- bı şeylere Onıı Süleymancılar yapı- yor Ve beğenilen ve takdır edılen bır stil değil. Rısale-ı Nur stılı evlerde otu- rup kıtap okumak haftada 1 -2 gün ve daha emniyeth, daha güvenli ev hiz- meti. Gelenlerde çok rahatsız olmu- yor, tehlike görmüyorlar veya o gün- kü şartlarda ancak onu yapabiliyor- lar. Şimdı Fethullah Hoca'nın bu tarz talebeye ev tuttuğunu ve onlan orga- nızc ettığinı göriince eski Nurcular Fethullah Hoca'ya tavır aldılar. Bızı de orada refere ederek yıllar sonra top- lantıda dıyor kı, "Ben o gün Musta- fa Birlik'e dedinı ki.. biz Bir stil geliş- tirsek, talebc yetiştirerek, üıüversite- leri hayatın içine, sosyal hayala... İs- lamiyet sadecc Kuran kursu ve canıi- lerde kalmasın, bu işi dışarıya taşıya- hm, İslamiyetiüniversite gençKğineta- şıyalım." Bu sefer 'senle ayn bir teş- kilat kıırnıak istemeyiz' gıbı yaklaş- tılar olaya ve ertcsı gün bır toplantı yapalım evde, ışyerı, dükkânda gö- rüşelım dıye gidince, onlar "Biz Be- diüzzaman'a bağlıyız. Sen dışarıdan gelen bir insan olarak Mustafa Bir- lik, dükkânı açıp, hayır dediğini" an- latıyor y111ar sonra. "İşte diyor, o gün onlarla yolumuz aynldı. O gün sade- ce bana destek veren Nurettin Ve- ren'le tlhan İşbilen" dıyor, kendı se- sinden bır kasette. H.Ç.: Fethullah Gülen söylüyor. N.V: Eskı Nurcular.. talebeyle il- gilenme, talebeye dönük ev açma stı- li bızim usulümüzde yok. Yanı sen yanlış bır iş yapıyorsun. Bir de bizim kendı ıçımızde Bedıüzzaman'ın va- risleri olan Mustafa Sungur, Bayram Avcı var. O ınsanlann, işte o varisle- rin yönetımınde bugün Türkıye. O ağabeyler çıkar Bediüzzaman'ın ta- lebelen, sağlığında beraber olduğu kimseler, kıymet bilır ınsanlar. Un- van olarak sadece ağabeylik var, kar- deş ve ağabeyler. Onlar Bedıüzza- man'ın varısleri. İlk ekip tasfiye edlldl H.Ç.: Peki Fethullah Gülen ne? N.V: Fethullah Gülen'ın şımdı böy- le bir fonksıyonu olmadığından, Hız- met Vakfi'nda vanslenn tasvıbıyle bır vakıfta bulunmadığından ayn bır şey yapacak, nsklı bır kımse dıye Fethul- lah Gülen'e sıcak bakmadılar. O da İlhan İşbilen,Ali Candan ve benı ya- nına aldı. 14 kışılık bır arkadaş gru- buyduk ama.. ılk destek veren, ılk be- raber olan bu üç kişı oldu. H.Ç.: Nurettin Veren burada, Ali Candan nerede? N.V: Ali Candan İzmır'de, yıllar- ca orada öğretmenlık yaptı emeklı ol- du. H.Ç.: İlhan İşbilen nerde? N.V: O da istanbul'da, H.Ç.: Fethullah Gülen nerde, na- sıl, onlar da aforoz mu edildiler? N.V: Çok önce aforoz edildiler de, sonra tabiı bu ortamda, tekrar onla- ra göstermchk olarak işın ıçınde tut- mak ıçın bırtakım fonksıyonlar ve- rıldı H.Ç.: 12 Eylül 1980 askeri darbe- sinden sonra, biliyorsunuz, 1982'de anayasa oylaması oldu. 1980-82 ara- sında, hatta buna ANAP'ın, Turgut Özal'ın iktidar oluşuna kadar, 1983 seçimlerine kadar, Kenan Evren'in altıııda bulunan birtakım kurmay sıı- baylarla Fethullah Gülen'in görüş- tüğü,anayasa oylamasına destekver- nıesi istendiği biliniyor. Aynı zaman- da da duvar ilanıyla bütiin Türki- ye'dc aranıyor. Burdur'da, Isparta'da, Antalya'da dolaşıyor. Siz o sırada be- rabersiniz. Bir yandan Fethullah Gü- len aranıyor, bir yandan da anayasa Biri 'Parti kuralım' diğeri 'Talebe yetiştirelim' diyordu Erbakan ve Gülen yöntemde anlaşamacblarH.Ç.: 1982'de anayasayı desteklediniz.. N.V: Özal'ı desteklemek ıçin bır cıddı kampanya ya- pıldı. Özal o arada.. Mıllı Selamet Partısı'nden (partı adı- nı hatırlanıaya çalışıyor) adaylığını koydu. H.Ç.: 77 seçimlerinde İznıir'den adaydı.. N.V: Özal'ı desteklemek ıçın.. ama o günkü potan- siyelın ne olduğu ortaya çıktı, Özal kazanamadı. Bız- den endışe edenlerın endişesine ıyı bır cevap,"Bu ka- dar uğraşmanuza rağmen bir Özal'ı kazandıramadık" derken, "lyi oldu, Çünkü o zaman Özal o partiden mil- letvekili olsavdı, ilerde bu öııünü tıkaı, Cumhurbaşkanı olaıııazdı, demek ki onda bir hayır var- mış" dedı. Hayatımda benım ılk hatırladığım o... Ama hepımız bır oy verme çabası ıçındeydık. H.Ç.: MSP'ye oy verdiniz, MSP'nin adayıydı... N.V: MSP'ye değil, Özal'afka- m zandırmaya çalışıyoruz).. MSP ıle N Hoca'nın arası hıç yok. Öyle gizh *ft ve eskı birhatıra' Biz 66-67 sene- ''• sınde Bııca Kaynaklar'da kamp yaparken Erbakan Hoca geldı. Ben Scoda bır kamyonetle, Kaynak- lar'dan Buca Dokuz Çeşmeler'e ge- tırdim H.Ç.: Kamp yerine... N.V: Kamp yerinden, geriye getirdim. H.Ç.: Kampı gezdi o zaman. N.V: Kampı gezdı, sıvrı konık bır ça- dırda Hoca'ya şu teklifi yaptı. H.Ç.: Fethullah Hoca'ya... N.V: Erbakan, Fethullah Gü- len'e dedi ki, "Hocam beraber bir parti kuralım", Erbakan da ünıversıtede hoca o za- man. Daha hiç sıyasi faalıyetı yok. 66'da, bizim ilk kam- pımızda.. H.Ç.: Odalar Birliği Genel Sekreteri obnuş muydu o zaman? N.V: Küçük bir çadır olduğu ve ben de orda bulun- duğum için hasbelkader duyuyorum. Hoca da dedi kı, "Ben siyasete girmek taraftan değilim.. Siz de girmeyin, beraber talebe yetiştirelim. Siz üniversitede hocasınız, asistan yetiştirerek, siyasetle değil içeriden fethedelim, eleman yetiştirelim.." H.Ç.: Yani şunu söyleyebiUr miyiz, bu hep ya/ılan söy- lenen, iddia edilen ve benim de üzerinde sık sık dur- duğum bir şey, Hoca özellikle, eğitim kurumlann- da öğrcnciyetiştirerekdevlet erkinde yapüanma, devlet erkini ele geçirme amacı vardı! N.V: Evet. İlk teklifte bu cevabı ver- di Erbakan Hoca: "Olmaz öyle şey. Bu iş yapdacaksa çıkılır siyasette ya- pılır. Senin dediğin gibi içeriden gjz- u, Ulegal yollarla böyle bir şey yapıl- maz, devlet de bundan rahatsız olur.. İslami de değü." Böyle aralan bır sert- leşti. Erbakan Hoca'nın davranışı bana göre daha mertçe. H.Ç.: Demokratik bir davranış... N.V: Siyaset istıyorsanız sıyasi arenaya girersin, futbolcu olursan futbola gırersın H.Ç.: İlkve son görüşmeleri o zaman ıııı oldu? N.V: Ondan sonra pek görüştuklerını ha- tırlamıyorum. H.Ç.: Yani Özal'ın 77 seçimlerinde nıillet- veküi adayı olmasııulaıı sonra... N.V: Orada tek şey Hoca'ya des- tek değil de Özal'ın alternatıfola- rak desteklenmesi.. oylamasına evet denmesi için pazar- lıklar yapdıyor. O süreci anlatır mısı- nız? N.V: Ben o esnada, sadece duvar ılanlarıyla arandığı dönemde, 1979.. Adapazan'nagıttrm, tstanbul'dakal- dım ve 1982 yılında yedek subaylı- ğımı yapmak üzere Tuzla'dan Çerkez- köy'e gıttim. 35 yaşındaydım. 35 ya- şına kadar da hizmetle meşgul ol- mak ıçın gıdemedık, kaçtık ve benım bakaya durumum oldu. Tekrar mah- keme karanyla, 4 tane çocuğum var- ken 35 yaşında yedek subay oldum. O esnada Istanbul'a geldı ve arandı- ğı dönemde beraber dolaşalım, de- di, ben yedek subay olduğum ıçin. Kımliğım var, elbisem subay elbıse- sı, beraber bütün Türkiye'yi tstan- bul'dan Erzurum'a, Erzurum'dan An- talya, Burdur, tekrar Istanbul'a bır tur yaptık. Aşağı yukarı 56 gün. H.Ç.: Siz izin mi aldınız? N.V: Ben 30 gün ızın almıştım H.Ç.: 20 gün de rapor N.V: Sonra da rapor aldık.. bır şey- ler yaptık H.Ç.: Siz kaçıyorsunuz onunla be- raber, siz ya da onu kaçınyorsunuz... N.V: Evet Şımdi oııun otobüse bınme şansı yok, uçağa bınme şansı yok. Trene bınemez. Benzın ıstas- yonlanna ben önce gıdip bakıyorum, orada ılan varsa o benzın ıstasyonu- na gınp yemek yemıyoruz, başka bır yere gıdıyoruz. Öyle zor bır durum- da. H.Ç.: Burdur'da yakalanmış, fa- kat polisler serbest bıraknuş... N.V: Ama bu olaydan sonra, 83- 84-85'te değil. Son şey dönemınde (emın olamıyor) H.Ç.: 80'li yıllann başında, ihtila- lin olduğu yıllarda. N.V: Onun yakalanıp kurtulduğu- nu bılıyorum, ama ben yoktum o es- nada. 56 günlük dolaşma esnasında bırhkteyız kendısıyle. Cülen, Nur talebesi değil H.Ç.: Anayasa'yı destekleme ka- ranaldıveondansonra Yeni Asyagru- buyla koptu ipler bildiğûn kadany- la.. N.V: Bu talebeler daha önce kop- tu. Talebelere yurt yapma ışi Süley- mancılıkta var. Nurculukta böyle bır şey yok Fethullah Gülen Nur lale- besi değıldir... Bedıüzzaman bır ese- nnde de dıyor kı, hocalar Nurcu ol- maz. İşte onu yayımlayarak da Fet- hullah Hoca'yı Nurcu değıldir, ona bağlanmayın, esas Nur hızmetı bu- radadır.. cemaate, sempatı duyanla- ra elden çoğalttıldan kâğıtlar dağıt- tılar. Orada, eskı üstadın talebelerıy- le, Fethullah Gülen'ın yapmış oldu- ğu bu şekıl aynldı. Ve bızı arkasına alarak, yaşlı, eskı Nurcuları terk et- tı. Ayn bır stil meydana getirerek yü- rüdük. H.Ç.: Yani genç Nurcularla üni- versite gençliği hedefalmıyor. N.V: Evet. H.Ç.: Küçük Dünyanı'da anlatır, Kâbe'ye gitnüş, Kâbe'de sivrisinek çokmuş, hacı adaylannı siv risinekleı ısıı ıni1 ), sokmuş.. ona hiçbir şey ol- nıanıış. Bir tanesi de şudur, komşu- lan varnuş köyde, oııların kazlarını dövmüş komşularıve biranda gökka- ra bulutlarla kaplanmış, yağnıur do- lu yağnıaya başlamış ama sadece o komşularuun evine. N.V: Zaten etrafındakılen, yanı bı- zi, genç nesli o fantezılerle etkıler- dı. Hatta büyük tepkıler aldı "Saha- beyle aklını bozmuş" dedıler Saha- benın hayatındakı ütopyayı anlatı- yor. Sahabenın öyle bır hayatının olup olmadığı da bellı değil Ama msanlara, dıyor kı: Adam muharebe- de, bacağının bır tanesi kopmuş, 8 sa- at muharebe etmiş. tneceğı zaman özengıden düşüııce ayağının olmadı- ğını anlamış Böyle olağanustu şey- ler anlatırdı. Sahabeden Ebu Düca- ne'nin gözüne ok gelmış. (Biz artık bunlan ezberledığımiz ıçin, biz de ay- nı hatıplıkten nasıbımizi aldık. Yanı 4 saat kesıntısız ırtıcalen konuşabi- liyonız bır televızyon canh yayının- da, etkilendığımız ıçin, hafızada do- lu menkıbe var.) Gözüne ok isabet eden sahabe, ehne gözünü almış, ne- ye yararsın sen, bugüne kadar tslam- İa şerefyab olup Peygamberi görme- dın, geç kaldın.. deyıp gözü çıkartıp atmış. Böyle haması, İslami ve Ku- ran'ı ohnayanhıkâyeler.. bunlar Ku- ran değil. Bunlarla böyle etraftakıle- ri de buna özendirıyor '30 sene hasır yer yatağında yattım' H.Ç.: Olağanüstü gücü olduğuna inandıracak... N.V: İnandıracak değil, inandır- maması mümkün değil. Ben İzmır'de doğma büyüme ınsanım, aılem nor- mal bir tzmırlı, Izmırın ılerı gelen eşrafından Kapancı sülalesı Alsan- cak'ta Altay Lokalı'nın karşısında.. Dönertaştakı hanlar, oteller, çıftlık- ler halamın Izmır'ın en önde gelen sülalesı. Ben aıle yapısına ters olmasına karşın, 30 sene evımde hasır yer ya- tağında yattım, Fethullah Gülen yü- zünden. İzmır'de doğmuş büyümüş bemm annemin başı açıktı, 70 yaşın- da Hacca gıdınceye kadar. ama be- nım evlendığım kadın, 17 yaşındakı hanımım, Fethullah Cîülen burnunun ucu bıle görünmeyecek dedığı ıçın, aynen Afganıstan'dakı burka gıbı yu- zünü orttü Yüze peçe takma Türkı- ye'de yoktur Mahmutefendı cema- atınde de yoktur.. çarşaf gıyer onlar ama yüzlennı örtmez, onlar da bız- den sonra yüzlennı örttü. Durdu de- di kı, "Bu örtü meselesini bir lauba- lilikolarakgörüyorum,tesettürodur ki. burnunun ucu, ayağının topuğu- nun ucu bile görünmeyecek." Şımdı bu açmazlar, bugünkü söylemler ile o günküler 30 yıllık bır süreç. Ya o gün Kuran doğruydu ya da bugün Kuran'ı tersınden okuyoruz Veren'e göre Gülen'in Erbakan'a olan antipatisi ve alternatif bir isim arayışı Özal'a desteğin yolunu açtı Ozal'ı destekleyin diye talimat verdi Nurettin Veren (ortada), Fethullah Gülen'in Erbakan'a karşı desteklediği lurgut Özal ile birlikte. H.Ç.: Peki Turgut Özal'la ilişkisi var mıydı? N.V: Turgut Özal'ın vaazlan dinlemeye geldiğıni söy- lüyorlar. Ben bır sefer Izmir'de, bızım, Çeşme'dekı eve geldiğinı hatırlıyorum. Tabii o zaman devlet plan- lamada memurdu Vaazlara geliyormuş ama yakın bır temas görmedim.. H.Ç.: Özal ve ailesinin Nakşi olduğu biliniyor... N.V: Fakat öyle bir sık temas yoktu, ben bır sefer geldiğini hatırlıyorum. Bence şöyle düşünüyordu: Er- bakan Hoca'ya bir antipatisi var. Kendine daha yakın buluyordu Özal'ı, belki de, onun ıçın destekleyin dı- ye bize talimat verdı. MSP'yi değil ama Özal'ı, Erba- kan'a alternatıf olur dıye.. Işi hep içerden yıkarak, in- sanlan bırbınne vuruşturarak, tokuşturarak yapmak gı- bı bır prensıbı var H.Ç.: Fethullah Gülen'in insanlan birbiri ile kafa ka- faya getirerek, vuruşturarak amacma ulaşma politika- sını biraz açar mısınız? N.V: Fethullah Gülen'ın, gerçek manada, lzmır'e gel- meden once bıle, aılesının desteğinden kaynaklanan bır kendine güvenı var. Dünyayı idare edecek kapası- tede bır ınsan dıye düşünüluyor Aılesı de kendısı de çocukluğundan bırtakım olağanüstülüklerı olduğuna ınanan yapıdalar. VEREN'tN ŞIRİN'E AÇIKLAMALARI: Bakan Aksu beni ikna etmeye çalıştı Ben hiçbir yerden çare bulamayınca, olabilecek herhangi tehlikeli bir durumu önlemesi için eskiden beri henı Fethullah Gülen'i hem de beni yakuıdan tanıyan İçişleri Bakanı Abdülkadır Aksu'nun nıakanı odasına giderek yazılı dilekçemi suç duyurusu olarak verdim. 2-3 saat orada konuyu göriişnıcmize rağmen konuyu örtbas etmek ve bu işi duyurmamak için Aksu beni iknaya uğraştı. Ben, ondan sonra Cemıl Çıçek Bey'e (O da beni eskiden tanır ve Hocaefendi'nin yanına sık sık gclir) faks çekerek aynı müracaatta bulundum. Fakat hiçbir cevap alamadım. 'İnternet sitem hacklendi' Bütün bu sansürler, baskılar ve susturulmalar karşısında internet sayfasuıdan bu durumu duyurmaya karar verdim. Ve bir yıldır beni durdurmak için, susturmak için görevlendirilmiş olan Zaman gazetesinin eski kurucusu ve gazeteyi bize satan Alaaddın Kaya, ilahiyatçı Prof. Suat Yıldırım, Fethullah Hoca'nın akrabası ve gizli işlerinin yöneticisi Ali Bayram, Gazeteci Yazarlar Vakfl'nnı şimdiki başkanı Harun Tokak ve görevli Prof. Şenf Ali Tekalan, arkadaşlara, beni oyalamak ve uyutmak için her tüıiü riyakâriığı yapan bu insanlara telefonla Fethullah Gülen ile görüşmek istediğimi söyledim. Eğer yüz yüze görüşüp konuşarak ıııeseleleriıııizi üç beş yıl aradan sonra hâlâ halledemezsek ben internet sayfasından bunlan söylemek mecburiyetinde kalacağımı kendilerüıe mertçe söyledim. Ve ondan sonra 'lstediğini yapabılırsın, yazsan ne olur, söylesen ne olur, senı haın ılan ederız' deyip orah olmadılar ve umursamadılar. Ve olaylar bundan sonra bu şekle geldi. YARIN: FOTOCRAF ÇEKTİRMEYİ BİLE YASAKLADI Bu arada Ali Bayram cep telefonumdan arayarak beni en ağır hakaretlerle iki defa arayıp tehdiderde bulundu. Sonra ben internet sitesinden bildiklerimi açüdamaya çauşbm. Ancak bu sefer de internet sitem hack'lendi. Beniın www.nurettinveren.org adlı adresim üçüncü defa sabote edildi. Benim başka domaiıı sitesinden satın alıp net ve com sitesi yapmak için müracaat ettiğimde nveren ve nuretunveren.com, net, gibi bütün isimlerin net ve com'dan satın alındığını öğrendim. Ve satın alanları araştırdığım zaman bunun Aksiyon dergisindeki Yasın isnûnde çahşan birisi tarafindan satın ahndığı bilgisüü aldım. Daha öncesi nveren.org sitesinin de şifrelerinin yine aynı şahıs tarafindan çahndığuu öğrendim. Web sayfası satıcılığı görevini üstlenen bu şahsın, sattığı şirketlcrin şifreleri elinde olduğu için aldığı taumatlar doğrultusuııda sitenıi kapattığını tespit ettim. 'Medyada sansür ablukası' İnternet sitemin saldınya uğraması sadece küçük bir öınek. Basında da benim anlatnklanmın yayımlanmaması için yoğun bir rüşvet ve baskı kampanyası sürüyor. Medya tekellerinden birçok kişi benimle görüştü, ama hiçbirisi tek satır haber y apnıadı. İlk olarak Hürriyet gazetesinden Oktay Ekşı benimle görüştü. Oktay Ekşi, Doğan Kitap yöııeticilerinden Mehmet Yaşın'in bu konu ile ilgili bir kitap hazırlayacağını söyledi. Ona her şeyi anlattım, belgeleri verdim. Ama daha sonra Ekşi beni aradı ve 'Bana soru sorma Anlattıklannı yayımlayamayız' dedi. Basında güvenilir kalemler olarak adlandıı ılan ba/.ı gazeteciler de benimle görüştü, bütün bilgi ve belgeleri aldılar, ama aylardır tek keliıııe yazmadılar. Son olarak Kanal D, 2.5 saatlik bir çekim yaptı, bu program da yayuidan kaldırıldı. Bu 'sansür ablukası' Fethullah Gülen'in marifetiyle olmaktadır. Bu medya kuruluşları Gülen cemaatiyle sıkı ilişkilere sahip. Hiçbirisi Gülen karşıa haber yapmaya cesaret edemiyor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle