Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 MART 2005 ÇARŞAMBA
+
CUMHURİYET SAYFA
DIZI
Peçeyi Türkiye'ye
Fethullah Gülen getirdi
Nurettin Veren, tarikat
yıllannda liderinin iki
farklı Kuran
yorumunu yaşamak
zorunda kalmış
'Fethullahçılarda
iç hesaplaşma'
HİKMET ÇETİNKAYA
H.Ç.: Işık evlerinin her biri Nur
Medresesi değil mi?
N.V: Gerek yok diyor, yurt kurs gı-
bı şeylere Onıı Süleymancılar yapı-
yor Ve beğenilen ve takdır edılen bır
stil değil. Rısale-ı Nur stılı evlerde otu-
rup kıtap okumak haftada 1 -2 gün ve
daha emniyeth, daha güvenli ev hiz-
meti. Gelenlerde çok rahatsız olmu-
yor, tehlike görmüyorlar veya o gün-
kü şartlarda ancak onu yapabiliyor-
lar. Şimdı Fethullah Hoca'nın bu tarz
talebeye ev tuttuğunu ve onlan orga-
nızc ettığinı göriince eski Nurcular
Fethullah Hoca'ya tavır aldılar. Bızı
de orada refere ederek yıllar sonra top-
lantıda dıyor kı, "Ben o gün Musta-
fa Birlik'e dedinı ki.. biz Bir stil geliş-
tirsek, talebc yetiştirerek, üıüversite-
leri hayatın içine, sosyal hayala... İs-
lamiyet sadecc Kuran kursu ve canıi-
lerde kalmasın, bu işi dışarıya taşıya-
hm, İslamiyetiüniversite gençKğineta-
şıyalım." Bu sefer 'senle ayn bir teş-
kilat kıırnıak istemeyiz' gıbı yaklaş-
tılar olaya ve ertcsı gün bır toplantı
yapalım evde, ışyerı, dükkânda gö-
rüşelım dıye gidince, onlar "Biz Be-
diüzzaman'a bağlıyız. Sen dışarıdan
gelen bir insan olarak Mustafa Bir-
lik, dükkânı açıp, hayır dediğini" an-
latıyor y111ar sonra. "İşte diyor, o gün
onlarla yolumuz aynldı. O gün sade-
ce bana destek veren Nurettin Ve-
ren'le tlhan İşbilen" dıyor, kendı se-
sinden bır kasette.
H.Ç.: Fethullah Gülen söylüyor.
N.V: Eskı Nurcular.. talebeyle il-
gilenme, talebeye dönük ev açma stı-
li bızim usulümüzde yok. Yanı sen
yanlış bır iş yapıyorsun. Bir de bizim
kendı ıçımızde Bedıüzzaman'ın va-
risleri olan Mustafa Sungur, Bayram
Avcı var. O ınsanlann, işte o varisle-
rin yönetımınde bugün Türkıye. O
ağabeyler çıkar Bediüzzaman'ın ta-
lebelen, sağlığında beraber olduğu
kimseler, kıymet bilır ınsanlar. Un-
van olarak sadece ağabeylik var, kar-
deş ve ağabeyler. Onlar Bedıüzza-
man'ın varısleri.
İlk ekip tasfiye edlldl
H.Ç.: Peki Fethullah Gülen ne?
N.V: Fethullah Gülen'ın şımdı böy-
le bir fonksıyonu olmadığından, Hız-
met Vakfi'nda vanslenn tasvıbıyle bır
vakıfta bulunmadığından ayn bır şey
yapacak, nsklı bır kımse dıye Fethul-
lah Gülen'e sıcak bakmadılar. O da
İlhan İşbilen,Ali Candan ve benı ya-
nına aldı. 14 kışılık bır arkadaş gru-
buyduk ama.. ılk destek veren, ılk be-
raber olan bu üç kişı oldu.
H.Ç.: Nurettin Veren burada, Ali
Candan nerede?
N.V: Ali Candan İzmır'de, yıllar-
ca orada öğretmenlık yaptı emeklı ol-
du.
H.Ç.: İlhan İşbilen nerde?
N.V: O da istanbul'da,
H.Ç.: Fethullah Gülen nerde, na-
sıl, onlar da aforoz mu edildiler?
N.V: Çok önce aforoz edildiler de,
sonra tabiı bu ortamda, tekrar onla-
ra göstermchk olarak işın ıçınde tut-
mak ıçın bırtakım fonksıyonlar ve-
rıldı
H.Ç.: 12 Eylül 1980 askeri darbe-
sinden sonra, biliyorsunuz, 1982'de
anayasa oylaması oldu. 1980-82 ara-
sında, hatta buna ANAP'ın, Turgut
Özal'ın iktidar oluşuna kadar, 1983
seçimlerine kadar, Kenan Evren'in
altıııda bulunan birtakım kurmay sıı-
baylarla Fethullah Gülen'in görüş-
tüğü,anayasa oylamasına destekver-
nıesi istendiği biliniyor. Aynı zaman-
da da duvar ilanıyla bütiin Türki-
ye'dc aranıyor. Burdur'da, Isparta'da,
Antalya'da dolaşıyor. Siz o sırada be-
rabersiniz. Bir yandan Fethullah Gü-
len aranıyor, bir yandan da anayasa
Biri 'Parti kuralım' diğeri 'Talebe yetiştirelim' diyordu
Erbakan ve Gülen
yöntemde anlaşamacblarH.Ç.: 1982'de anayasayı desteklediniz..
N.V: Özal'ı desteklemek ıçin bır cıddı kampanya ya-
pıldı. Özal o arada.. Mıllı Selamet Partısı'nden (partı adı-
nı hatırlanıaya çalışıyor) adaylığını koydu.
H.Ç.: 77 seçimlerinde İznıir'den adaydı..
N.V: Özal'ı desteklemek ıçın.. ama o günkü potan-
siyelın ne olduğu ortaya çıktı, Özal kazanamadı. Bız-
den endışe edenlerın endişesine ıyı bır cevap,"Bu ka-
dar uğraşmanuza rağmen bir Özal'ı kazandıramadık"
derken, "lyi oldu, Çünkü o zaman Özal o partiden mil-
letvekili olsavdı, ilerde bu öııünü tıkaı, Cumhurbaşkanı
olaıııazdı, demek ki onda bir hayır var-
mış" dedı. Hayatımda benım ılk
hatırladığım o... Ama hepımız bır
oy verme çabası ıçındeydık.
H.Ç.: MSP'ye oy verdiniz,
MSP'nin adayıydı...
N.V: MSP'ye değil, Özal'afka- m
zandırmaya çalışıyoruz).. MSP ıle N
Hoca'nın arası hıç yok. Öyle gizh *ft
ve eskı birhatıra' Biz 66-67 sene- ''•
sınde Bııca Kaynaklar'da kamp
yaparken Erbakan Hoca geldı. Ben
Scoda bır kamyonetle, Kaynak-
lar'dan Buca Dokuz Çeşmeler'e ge-
tırdim
H.Ç.: Kamp yerine...
N.V: Kamp yerinden, geriye getirdim.
H.Ç.: Kampı gezdi o zaman.
N.V: Kampı gezdı, sıvrı konık bır ça-
dırda Hoca'ya şu teklifi yaptı.
H.Ç.: Fethullah Hoca'ya...
N.V: Erbakan, Fethullah Gü-
len'e dedi ki, "Hocam beraber
bir parti kuralım", Erbakan
da ünıversıtede hoca o za-
man. Daha hiç sıyasi faalıyetı yok. 66'da, bizim ilk kam-
pımızda..
H.Ç.: Odalar Birliği Genel Sekreteri obnuş muydu o
zaman?
N.V: Küçük bir çadır olduğu ve ben de orda bulun-
duğum için hasbelkader duyuyorum. Hoca da dedi kı,
"Ben siyasete girmek taraftan değilim.. Siz de girmeyin,
beraber talebe yetiştirelim. Siz üniversitede hocasınız,
asistan yetiştirerek, siyasetle değil içeriden fethedelim,
eleman yetiştirelim.."
H.Ç.: Yani şunu söyleyebiUr miyiz, bu hep ya/ılan söy-
lenen, iddia edilen ve benim de üzerinde sık sık dur-
duğum bir şey, Hoca özellikle, eğitim kurumlann-
da öğrcnciyetiştirerekdevlet erkinde yapüanma,
devlet erkini ele geçirme amacı vardı!
N.V: Evet. İlk teklifte bu cevabı ver-
di Erbakan Hoca: "Olmaz öyle şey.
Bu iş yapdacaksa çıkılır siyasette ya-
pılır. Senin dediğin gibi içeriden gjz-
u, Ulegal yollarla böyle bir şey yapıl-
maz, devlet de bundan rahatsız olur..
İslami de değü." Böyle aralan bır sert-
leşti. Erbakan Hoca'nın davranışı bana
göre daha mertçe.
H.Ç.: Demokratik bir davranış...
N.V: Siyaset istıyorsanız sıyasi arenaya
girersin, futbolcu olursan futbola gırersın
H.Ç.: İlkve son görüşmeleri o zaman ıııı
oldu?
N.V: Ondan sonra pek görüştuklerını ha-
tırlamıyorum.
H.Ç.: Yani Özal'ın 77 seçimlerinde nıillet-
veküi adayı olmasııulaıı sonra...
N.V: Orada tek şey Hoca'ya des-
tek değil de Özal'ın alternatıfola-
rak desteklenmesi..
oylamasına evet denmesi için pazar-
lıklar yapdıyor. O süreci anlatır mısı-
nız?
N.V: Ben o esnada, sadece duvar
ılanlarıyla arandığı dönemde, 1979..
Adapazan'nagıttrm, tstanbul'dakal-
dım ve 1982 yılında yedek subaylı-
ğımı yapmak üzere Tuzla'dan Çerkez-
köy'e gıttim. 35 yaşındaydım. 35 ya-
şına kadar da hizmetle meşgul ol-
mak ıçın gıdemedık, kaçtık ve benım
bakaya durumum oldu. Tekrar mah-
keme karanyla, 4 tane çocuğum var-
ken 35 yaşında yedek subay oldum.
O esnada Istanbul'a geldı ve arandı-
ğı dönemde beraber dolaşalım, de-
di, ben yedek subay olduğum ıçin.
Kımliğım var, elbisem subay elbıse-
sı, beraber bütün Türkiye'yi tstan-
bul'dan Erzurum'a, Erzurum'dan An-
talya, Burdur, tekrar Istanbul'a bır
tur yaptık. Aşağı yukarı 56 gün.
H.Ç.: Siz izin mi aldınız?
N.V: Ben 30 gün ızın almıştım
H.Ç.: 20 gün de rapor
N.V: Sonra da rapor aldık.. bır şey-
ler yaptık
H.Ç.: Siz kaçıyorsunuz onunla be-
raber, siz ya da onu kaçınyorsunuz...
N.V: Evet Şımdi oııun otobüse
bınme şansı yok, uçağa bınme şansı
yok. Trene bınemez. Benzın ıstas-
yonlanna ben önce gıdip bakıyorum,
orada ılan varsa o benzın ıstasyonu-
na gınp yemek yemıyoruz, başka bır
yere gıdıyoruz. Öyle zor bır durum-
da.
H.Ç.: Burdur'da yakalanmış, fa-
kat polisler serbest bıraknuş...
N.V: Ama bu olaydan sonra, 83-
84-85'te değil. Son şey dönemınde
(emın olamıyor)
H.Ç.: 80'li yıllann başında, ihtila-
lin olduğu yıllarda.
N.V: Onun yakalanıp kurtulduğu-
nu bılıyorum, ama ben yoktum o es-
nada. 56 günlük dolaşma esnasında
bırhkteyız kendısıyle.
Cülen, Nur talebesi değil
H.Ç.: Anayasa'yı destekleme ka-
ranaldıveondansonra Yeni Asyagru-
buyla koptu ipler bildiğûn kadany-
la..
N.V: Bu talebeler daha önce kop-
tu. Talebelere yurt yapma ışi Süley-
mancılıkta var. Nurculukta böyle bır
şey yok Fethullah Gülen Nur lale-
besi değıldir... Bedıüzzaman bır ese-
nnde de dıyor kı, hocalar Nurcu ol-
maz. İşte onu yayımlayarak da Fet-
hullah Hoca'yı Nurcu değıldir, ona
bağlanmayın, esas Nur hızmetı bu-
radadır.. cemaate, sempatı duyanla-
ra elden çoğalttıldan kâğıtlar dağıt-
tılar. Orada, eskı üstadın talebelerıy-
le, Fethullah Gülen'ın yapmış oldu-
ğu bu şekıl aynldı. Ve bızı arkasına
alarak, yaşlı, eskı Nurcuları terk et-
tı. Ayn bır stil meydana getirerek yü-
rüdük.
H.Ç.: Yani genç Nurcularla üni-
versite gençliği hedefalmıyor.
N.V: Evet.
H.Ç.: Küçük Dünyanı'da anlatır,
Kâbe'ye gitnüş, Kâbe'de sivrisinek
çokmuş, hacı adaylannı siv risinekleı
ısıı ıni1
), sokmuş.. ona hiçbir şey ol-
nıanıış. Bir tanesi de şudur, komşu-
lan varnuş köyde, oııların kazlarını
dövmüş komşularıve biranda gökka-
ra bulutlarla kaplanmış, yağnıur do-
lu yağnıaya başlamış ama sadece o
komşularuun evine.
N.V: Zaten etrafındakılen, yanı bı-
zi, genç nesli o fantezılerle etkıler-
dı. Hatta büyük tepkıler aldı "Saha-
beyle aklını bozmuş" dedıler Saha-
benın hayatındakı ütopyayı anlatı-
yor. Sahabenın öyle bır hayatının
olup olmadığı da bellı değil Ama
msanlara, dıyor kı: Adam muharebe-
de, bacağının bır tanesi kopmuş, 8 sa-
at muharebe etmiş. tneceğı zaman
özengıden düşüııce ayağının olmadı-
ğını anlamış Böyle olağanustu şey-
ler anlatırdı. Sahabeden Ebu Düca-
ne'nin gözüne ok gelmış. (Biz artık
bunlan ezberledığımiz ıçin, biz de ay-
nı hatıplıkten nasıbımizi aldık. Yanı
4 saat kesıntısız ırtıcalen konuşabi-
liyonız bır televızyon canh yayının-
da, etkilendığımız ıçin, hafızada do-
lu menkıbe var.) Gözüne ok isabet
eden sahabe, ehne gözünü almış, ne-
ye yararsın sen, bugüne kadar tslam-
İa şerefyab olup Peygamberi görme-
dın, geç kaldın.. deyıp gözü çıkartıp
atmış. Böyle haması, İslami ve Ku-
ran'ı ohnayanhıkâyeler.. bunlar Ku-
ran değil. Bunlarla böyle etraftakıle-
ri de buna özendirıyor
'30 sene hasır yer
yatağında yattım'
H.Ç.: Olağanüstü gücü olduğuna
inandıracak...
N.V: İnandıracak değil, inandır-
maması mümkün değil. Ben İzmır'de
doğma büyüme ınsanım, aılem nor-
mal bir tzmırlı, Izmırın ılerı gelen
eşrafından Kapancı sülalesı Alsan-
cak'ta Altay Lokalı'nın karşısında..
Dönertaştakı hanlar, oteller, çıftlık-
ler halamın Izmır'ın en önde gelen
sülalesı.
Ben aıle yapısına ters olmasına
karşın, 30 sene evımde hasır yer ya-
tağında yattım, Fethullah Gülen yü-
zünden. İzmır'de doğmuş büyümüş
bemm annemin başı açıktı, 70 yaşın-
da Hacca gıdınceye kadar. ama be-
nım evlendığım kadın, 17 yaşındakı
hanımım, Fethullah Cîülen burnunun
ucu bıle görünmeyecek dedığı ıçın,
aynen Afganıstan'dakı burka gıbı yu-
zünü orttü Yüze peçe takma Türkı-
ye'de yoktur Mahmutefendı cema-
atınde de yoktur.. çarşaf gıyer onlar
ama yüzlennı örtmez, onlar da bız-
den sonra yüzlennı örttü. Durdu de-
di kı, "Bu örtü meselesini bir lauba-
lilikolarakgörüyorum,tesettürodur
ki. burnunun ucu, ayağının topuğu-
nun ucu bile görünmeyecek." Şımdı
bu açmazlar, bugünkü söylemler ile
o günküler 30 yıllık bır süreç. Ya o
gün Kuran doğruydu ya da bugün
Kuran'ı tersınden okuyoruz
Veren'e göre Gülen'in Erbakan'a olan antipatisi ve alternatif bir isim arayışı Özal'a desteğin yolunu açtı
Ozal'ı destekleyin diye talimat verdi
Nurettin
Veren
(ortada),
Fethullah
Gülen'in
Erbakan'a
karşı
desteklediği
lurgut
Özal ile
birlikte.
H.Ç.: Peki Turgut Özal'la ilişkisi var mıydı?
N.V: Turgut Özal'ın vaazlan dinlemeye geldiğıni söy-
lüyorlar. Ben bır sefer Izmir'de, bızım, Çeşme'dekı
eve geldiğinı hatırlıyorum. Tabii o zaman devlet plan-
lamada memurdu Vaazlara geliyormuş ama yakın bır
temas görmedim..
H.Ç.: Özal ve ailesinin Nakşi olduğu biliniyor...
N.V: Fakat öyle bir sık temas yoktu, ben bır sefer
geldiğini hatırlıyorum. Bence şöyle düşünüyordu: Er-
bakan Hoca'ya bir antipatisi var. Kendine daha yakın
buluyordu Özal'ı, belki de, onun ıçın destekleyin dı-
ye bize talimat verdı. MSP'yi değil ama Özal'ı, Erba-
kan'a alternatıf olur dıye.. Işi hep içerden yıkarak, in-
sanlan bırbınne vuruşturarak, tokuşturarak yapmak gı-
bı bır prensıbı var
H.Ç.: Fethullah Gülen'in insanlan birbiri ile kafa ka-
faya getirerek, vuruşturarak amacma ulaşma politika-
sını biraz açar mısınız?
N.V: Fethullah Gülen'ın, gerçek manada, lzmır'e gel-
meden once bıle, aılesının desteğinden kaynaklanan
bır kendine güvenı var. Dünyayı idare edecek kapası-
tede bır ınsan dıye düşünüluyor Aılesı de kendısı de
çocukluğundan bırtakım olağanüstülüklerı olduğuna
ınanan yapıdalar.
VEREN'tN ŞIRİN'E AÇIKLAMALARI:
Bakan Aksu
beni ikna
etmeye çalıştı
Ben hiçbir yerden çare bulamayınca,
olabilecek herhangi tehlikeli bir durumu
önlemesi için eskiden beri henı Fethullah
Gülen'i hem de beni yakuıdan tanıyan
İçişleri Bakanı Abdülkadır Aksu'nun
nıakanı odasına giderek yazılı dilekçemi suç
duyurusu olarak verdim. 2-3 saat orada
konuyu göriişnıcmize rağmen konuyu örtbas
etmek ve bu işi duyurmamak için Aksu beni
iknaya uğraştı. Ben, ondan sonra Cemıl
Çıçek Bey'e (O da beni eskiden tanır ve
Hocaefendi'nin yanına sık sık gclir) faks
çekerek aynı müracaatta bulundum. Fakat
hiçbir cevap alamadım.
'İnternet sitem hacklendi'
Bütün bu sansürler, baskılar ve
susturulmalar karşısında internet
sayfasuıdan bu durumu duyurmaya karar
verdim. Ve bir yıldır beni durdurmak için,
susturmak için görevlendirilmiş olan Zaman
gazetesinin eski kurucusu ve gazeteyi bize
satan Alaaddın Kaya, ilahiyatçı Prof. Suat
Yıldırım, Fethullah Hoca'nın akrabası ve
gizli işlerinin yöneticisi Ali Bayram, Gazeteci
Yazarlar Vakfl'nnı şimdiki başkanı Harun
Tokak ve görevli Prof. Şenf Ali Tekalan,
arkadaşlara, beni oyalamak ve uyutmak için
her tüıiü riyakâriığı yapan bu insanlara
telefonla Fethullah Gülen ile görüşmek
istediğimi söyledim. Eğer yüz yüze görüşüp
konuşarak ıııeseleleriıııizi üç beş yıl aradan
sonra hâlâ halledemezsek ben internet
sayfasından bunlan söylemek
mecburiyetinde kalacağımı kendilerüıe
mertçe söyledim. Ve ondan sonra 'lstediğini
yapabılırsın, yazsan ne olur, söylesen ne
olur, senı haın ılan ederız' deyip orah
olmadılar ve umursamadılar. Ve olaylar
bundan sonra bu şekle geldi.
YARIN: FOTOCRAF ÇEKTİRMEYİ BİLE YASAKLADI
Bu arada Ali Bayram cep telefonumdan
arayarak beni en ağır hakaretlerle iki defa
arayıp tehdiderde bulundu.
Sonra ben internet sitesinden bildiklerimi
açüdamaya çauşbm. Ancak bu sefer de
internet sitem hack'lendi. Beniın
www.nurettinveren.org adlı adresim üçüncü
defa sabote edildi. Benim başka domaiıı
sitesinden satın alıp net ve com sitesi yapmak
için müracaat ettiğimde nveren ve
nuretunveren.com, net, gibi bütün isimlerin
net ve com'dan satın alındığını öğrendim. Ve
satın alanları araştırdığım zaman bunun
Aksiyon dergisindeki Yasın isnûnde çahşan
birisi tarafindan satın ahndığı bilgisüü aldım.
Daha öncesi nveren.org sitesinin de
şifrelerinin yine aynı şahıs tarafindan
çahndığuu öğrendim. Web sayfası satıcılığı
görevini üstlenen bu şahsın, sattığı şirketlcrin
şifreleri elinde olduğu için aldığı taumatlar
doğrultusuııda sitenıi kapattığını tespit ettim.
'Medyada sansür ablukası'
İnternet sitemin saldınya uğraması sadece
küçük bir öınek. Basında da benim
anlatnklanmın yayımlanmaması için yoğun
bir rüşvet ve baskı kampanyası sürüyor.
Medya tekellerinden birçok kişi benimle
görüştü, ama hiçbirisi tek satır haber
y apnıadı. İlk olarak Hürriyet gazetesinden
Oktay Ekşı benimle görüştü. Oktay Ekşi,
Doğan Kitap yöııeticilerinden Mehmet
Yaşın'in bu konu ile ilgili bir kitap
hazırlayacağını söyledi. Ona her şeyi
anlattım, belgeleri verdim. Ama daha sonra
Ekşi beni aradı ve 'Bana soru sorma
Anlattıklannı yayımlayamayız' dedi.
Basında güvenilir kalemler olarak
adlandıı ılan ba/.ı gazeteciler de benimle
görüştü, bütün bilgi ve belgeleri aldılar, ama
aylardır tek keliıııe yazmadılar. Son olarak
Kanal D, 2.5 saatlik bir çekim yaptı, bu
program da yayuidan kaldırıldı.
Bu 'sansür ablukası' Fethullah Gülen'in
marifetiyle olmaktadır. Bu medya
kuruluşları Gülen cemaatiyle sıkı ilişkilere
sahip. Hiçbirisi Gülen karşıa haber yapmaya
cesaret edemiyor."