09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MART 2005 ÇARŞAMBA HABERLER Başbakan Erdoğan, Güney Afrika'da görüşmelerini devlet başkanı yerine yardımcısı ile yapacak DüşükprofîlliziyaretEBRU TOKTAR ANKARA - Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın Güney Afrika Cum- huriyeti'ne (GAC) yapacağı tartış- malı ziyaret öncesinde bu ülke "kır- mızı listeden" çıkarıldı. Ancak Erdo- ğan'ın bu ziyarette Güney Afrika ta- rafından devlet başkan yardımcısı düzeyinde ağırlanacak olması eleşti- rildi. Türkiye'nin eski Güney Afrika Büyükelçisi KutluÖzgüvenç, ''Erdo- ğan'ın muhatabı cumhurbaşkanıdır, devlet başkan yardımcısı değildir. Er- doğan'ın resmi görüşmelerini Güney Afrika Devlet Başkan Yardımcısı ile yapması, ABD'ye gidip Bush yerine yardımcısı Dick Cheney ile görüşme- sine benzer" dedi. Erdoğan, Afrika ziyaretine dün başladı. Türkiye, ilk kez başbakan • Güney Afrika'nın Erdoğan'ın ziyareti öncesinde kırmızı listeden çıkanldığı öğrenildi. Buna karşın ziyareti sırasında Erdoğan'ın devlet başkan yardımcısı ile görüşeceği bildirildi. Eski Güney Afrika Büyükelçisi Özgüvenç, Erdoğan'ın muhatabınm cumhurbaşkanı olduğunu belirterek "Bu, ABD'ye gidip Bush yerine Cheney ile görüşmeye benzer" dedi. düzeyinde ziyaret edeceği Güney Af- rika'yı kırmızı listeden çıkardı. Güney Afrika Cumhuriyeti, Türki- ye'nin PKK ile mücadele ettiği dö- nemde "Kendi halkına karşı silah kullamyor" gerekçesiyle Türkiye'ye silah ambargosu uygulama kararı alarak mermi siparişine "hayır" ya- nıtını vermişti. Bunun üzerine Türki- ye de GAC'yi kırmızı listeye alarak askeri alım ambargosu uygulamaya başladı. GAC, 1997 yılında ise Tür- kiye'ye yönelik silah ambargosunu "kitle inıha silahları satılnıanıası ko- şulu ile" kaldırdı. Türkiye, Erdoğan'ın ziyareti önce- sinde Güney Afrika'yı kırmızı liste- den çıkardı. Ancak GAC, Türkiye'nin kendile- rini kırmızı listeden çıkarmasına kar- şın Başbakan Erdoğan'ı devlet baş- kan yardımcısı düzeyinde ağırlıyor. Erdoğan, yann başlayacak Güney Afrika ziyaretinde baş başa ve heyet- ler arası olmak üzere tüm resmi gö- rüşmelerini Devlet Başkan Yardımcı- sı Jacop Zuma ile yapacak. Erdoğan, cuma günü ise Cumhur- başkanlığı Konutu'nda Güney Afrika Cumhurbaşkanı Thabo Mbeki tara- fından nezaketen kabul edilecek. Bu duruma tepki gösteren Güney Afrika Cumhuriyeti'nin emekli eski Türkiye Büyükelçisi Kutlu Özgü- venç, şu eleştirileri yöneltti: "Güney Afrika'da devlet başkankğı sistemi uygulandığı için Erdoğan'ın muhatabı CAC Cumhurbaşkanı'dır. Devlet Başkanı Yardımcısı Zuma, Er- doğan'ın muhatabı değildir. Erdo- ğan'ın GAC Cumhurbaşkanı ile gö- rüşmesi gerekirdi. Bu durumda, Er- doğan'ın da heyetlerarası göriişmele- re girmemesi gerekirdi. Erdoğan'ın GAC Devlet Başkan Yardımcısı ile resmi görüşmeler yap- ması; ABD'ye gidip George W Bush yerine yardımcısı Dick Cheney ile g&- rüşmesine benzer. Düşük profîlli gezL Dış politikada en yüksek düzeyde gö- rüşmeler önemlidir." Erdoğan: 2005 Afrika yılı Başbakan Erdoğan, dün Etiyopya'ya hareketinden önce Esenboğa Havali- manı'nda yaptığı açıklamada, Etiyop- ya'nın, Türkiye ile 16. yüzyıldan iti- baren tarihi bağlarla beslenen dostluk ilişkilerini sürdüregeldiği bir ülke ol- duğunu öne sürdü. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ise serbest piyasa ekonomisi ve doğal kay- nakları ile Afrika'nın önemli ülkele- rinden biri olduğunu ifade eden Erdo- ğan, " Hükümetimiz, 2005 yılım Afri- ka yılı olarak ilan etmiştir" dedi. GÜNEY AFRİKA Gülen cemaaûnin 3 okulu var • Güney Afrika'da, Gülen cemaati de yoğun bir eğitim örgütlenmesi yürütüyor. Star International High School Cape Town'da, Horizon International High School Johannesburg'da, Star School da Durban'da eğitim veriyor. FIRAT KOZOK ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gezisiyle yeniden gündeme gelen Güney Afrika'da Gülen cemaatine ait 3 okul bulunuyor. Devlet desteğiyle açılan okullar, Türkiye'den bağımsız olarak özel okul statüsünde çalışmalarını sürdürüyor. Okullarda Güney Afrikalı öğretmenlerin yanı sıra Türk öğretmenler de ders veriyor. Güney Afrika'da, Gülen cemaati de yoğun bir eğitim örgütlenmesi yürütüyor. Tacikistan, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan gibi Orta Asya ülkelerinde ve Avrupa'nın birçok ülkesinde okulu bulunan Gülen cemaatinin, Güney Afrika'da da 3 okulu var. Cemaatin Güney Afrika'daki çalışmaları dört master öğrencisinin 1997 yılında "Ufuk Bilgisayar Okulu" adlı kursu açmalanyla başladı. Aynı öğrencilerin öncülüğünde 1998'de kurulan "Horizon Educational TVust-HET (Ufuk Eğitim Vakn)" ile eğitimdeki örgütlenme de hız kazandı. Cemaat ilk okulunu 5 milyon nüfuslu Cape Town'da 1998'de açtı. "Star International High School" adlı okul, ilk ve lise olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Özel okul statüsünde eğitim veren okulda öğrencilerin yüzde 10'u burslu okuyor. Güney Afrika hükümetinden destek alan okul, ülkedeki cemaate yakın işadamları tarafından da destekleniyor. Cemaatin ikinci okulu, 8 milyon nüfuslu Johannesburg'da bulunuyor. "Horizon International High School" adlı okulun bir de yurdu var. Okulda Türk öğretmenlerin yanı sıra Güney Afrikalı öğretmenler de görev yapıyor. Cemaatin Güney Afrika'daki üçüncü okulu da 2.5 milyon nüfuslu Durban'da yer alıyor. "Star School" adlı okul, cemaatin açtığı son okul olma özelüğine sahip. Çelik'in konuşurken salonda slogan atan öğrenciler, çıkışta da protestolaruıı sürdürünce bu kez Çelik de alkışlayarak öğrencileri protesto etti. (AA) Ankara Üniversitesi 'nde slogan atan gruba güvenlik güçleri müdahale etti Çelik'e öğrenci protestosu ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Milli Eği- tim Bakanı Hüseyin Çelik, Ankara Üniversi- tesi'nde katıldığı sempozyumda öğrencile- rin protestosu ile karşılaştı. "Çelikdefol, üni- versiteler bizimdir" sloganı atan öğrenciler, güvenlik güçleri tarafından salon dışına çıka- rıldı. Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları ve Uygulama Merkezi'nde düzenlenen "Öğ- retmen Yetiştirmede Kalite Sorunlan Sempoz- yunıu"na Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yanı sıra Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, Talim ve Terbiye Kurulu Başka- nı Ziya Selçuk ile çok sayıda eğitim fakültesi dekanı ve öğretim üyesi katıldı. Rektör Aras açılış konuşmasında hüküme- tin yükseköğretim kurumlarına ayırdığı öde- neğin yetersizliğine değinirken diğer alanlar- da ilerlemenin yavaş olabileceğini, ancak eği- timde ilerlemenin hiç durmaması gerektiğini vurguladı. Aras'ın ardından kürsüye çıkan Milli Eği- tim Bakanı Hüseyin Çelik, öğretmenin bir ül- kenin geleceğini belirlediğine işaret ederek "'Kurtuluş Savaşı'yla elde ettiğimiz istiklalimi- zi istikbale dönüştiirmenin yolu kalemli ordu- larlaolur" dedi. Öğretmenlerin "kalemli or- du"nun önde gelenleri olduğunu kaydeden Çelik, bu doğrultuda MEB'in başta öğretmen- lerin özlük haklannda olmak üzere çeşitli ça- hşmalar yürüttüğünü bildirdi. Çelik konuşmasını sürdürürken bir grup öğ- renci salonun çıkış bölümünde "Ftipiüniver- siteistemiyonız" dövizini açarak slogan atma- ya başladı. 4-5 kişilik grup üniversitenin gü- venlik güçleri tarafından dışarıya çıkarıldı. Ancak kısa bir süre sonra öğrenciler daha ka- labalık gelerek protestolanııa devam etti. "Çe- lik defol, üniversiteler bizimdir", "YÖK polis medya, bu abluka dağıtılacak" sloganlarım atan öğrencilere güvenlik güçleri müdahale ede- rek yeniden dışarı çıkardı. thalelerde rekabeti engellediği savunulan eski bakanın 10 yıldan fazla hapsi isteniyor Topçu bugün Yüce Divan'da Yaşar Topçu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Bayındırlık Bakanı Yaşar Top- çu'nun Yüce Divan'da yargılanması- na bugün başlanacak. Anayasa Mahkemesi heyetinin Yü- ce Divan olarak görev yapacağı dava- nın duruşması, saat 10.00'da başlaya- cak. Sanık Topçu ve avukatlannın ka- tılacağı duruşmada, iddia makamın- da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok yer alacak. Yargılamada, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uygulanacak. İlk duruş- mada, Yaşar Topçu ve avukatlarının usule ilişkin itirazları olursa karara bağlanacak. Duruşmaya, sanık Top- çu'nun savunmasıyla devam edile- cek. Topçu'nun Yüce Divan'a sevk ka- rarında, ihale usul ve esaslarının 7 aşamada 7 ayn düzenlemeyle belirlen- mesiyle ihale usul ve esaslannda be- lirtilen kriterlere uygun çok sayıda (otuzu aşkın) firma varken 15 firma- nın davet edilmesi suretiyle ihaleler- de rekabeti engellediği savunuluyor. Üç proje halindeki işleri altı parça- ya bölerek ve birbirleri ile ilişkilen- direrek ıhaleye katılımı sınırlandırdı- ğı, ekonomik açıdan en avantajh tek- lifin verilmesini engellediği ileri sü- rülen kararda, "Davet edilen fîrmala- nn gizli tutulması gerekirken gizli tu- tulmak bir yana ihalelerde bu firnıa- ların birbûieriyleortakgirişimleroluş- turnıasını teşvikedecekmahiyette usul ve esaslar belirlediği, müteahhitlerin ihale öncesinde anlaştıklarını göste- ren birçokbulgu olmasına rağmen bu bulgulann dikkate alınmadan ihalele- rin sonuçlandırılmasına göz yumdu- ğu" savunuluyor. Kararda, Topçu'nun bu eylemleri nedeniyle Türk Ceza Ya- sası'nın 205. maddesine (10 yıldan aşağı olmamak üzere hapis) göre yar- gılanması isteniyor. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Sabah gazeteye erken gelip yazı- mı yazmam gerekiyordu. Tam gaze- tenin önündeki sokağa döndüğüm- de trafiğin tamamen tıkandığını gör- düm. Gazeteye yüz metre mesafe- de arabanın içinde kalakaldım. Ne ileri negeri gidebiliyorum. Bir süre hiç hareket olmadı. Ardından bizim ma- hallenin esnafı ve trafik polisleri tra- fiği açmak için sökün ettiler. Üç trafik polisi, bir ileri bir geri koş- turuyor, çift yönlü olan yolun tek şe- ritli hale dönüşmesiyle ortaya çıkan tı- kanmayı açmaya çalışıyorlardı. He- men her gün bu manzarayla karşıla- şıyoruz. Tıkanmaya rağmen, bir süre bekleyip trafiğin açıldığına tanık olu- yoruz. Bazen, dün olduğu gibi ilave bir sorun daha çıkınca artık hiçbir çıkış yolu kalmıyor. Dün bir saate yakın ara- banın içinde bekledim. Yazım geciki- yordu, konuklanm gelecekti ve ben on- Trafik ve Hız Sınırları... lardan önce yazımı yazamayacaktım. Türkocağı Caddesi'ndeki tıkanma- nın asıl sorumlusu, bizim mahallenin esnafı. İki şeritli yolun birtarafınaara- basını park ediyor ve o zaman tıkan- ma başlıyor. Trafik polisleri de esnaf- la ilişkilerini tam düzene sokamadık- ları ve onlar üzerinde yeterince etki- li olamadıkları için, bir türlü sokağa bırakılan arabalara engel olamıyorlar. Tam "yurduminsanı"durumlarında- yız. Esnafıyla, trafik polisiyle bir bü- tün oluşturuyoruz. Bizim gazetenin sokağındaki keş- mekeşevetrafikçilerinçaresizlikleri- ne ve de kendimizin garibanlığına dalıp gitmişken geçen hafta başıma gelen bir trafik olayını anımsadım. Ipek'in amcasının cenazesinden dö- nüyorduk. Maltepe sahil yolunda gi- derken, birden trafik polisleri önü- müzü kestiler. önce 91 kilometre hız- la gittiğimi, sonra bunun 94 kilomet- re olduğunu söyleyip 188.50 YTLce- zayı kesiverdiler. Yasa yasadır, diyerek sesimi çıkar- madım. Cezayı yazan polislerle soh- bet ederken "Beyefendi burada hız sının 50 kilometre" dediler. Birden gülmeye başladım. Maltepe sahil yo- lunda 50 kilometre hız sınırıyla ara- ba kullanmaya kalksanız, diğer şo- förlerle başınız belaya gider. Üstü- nüze saldırırlar, çünkü o yolda o hız- la gitmek akıl kârı değildir. Peki bu 50 kilometre sınınnı koyan, hangi akla hiz- met bu sının koyuyor acaba? Aynı hız sının, Atatürk Havaalanı'na Yeşilköy kavşağından döndükten sonra gidilen yolda da var. Orada 50 kilometre mümkün değil, akıl kârı da değil. Ben şimdiye kadar o yolda 50 kilometre ile giden bir şoföre rastla- madım. Trafik polisleri, şoförlerin yu- muşak karnını iyi biliyorlar. Hızyapı- lan bu bölgelerde zaman zaman "pu- su"yayatıyorlar. Yolun deneyimli şo- förleri onları tanıdığı için radarlı ara- banın önünden geçerken hız kesi- yor, sonra yeniden aynı hıza çıkıyor- lar. Burada hız sınırını aşanlar bence biranlamda "fuzağa"düşüyorlar. Ce- zalar ardı ardına kesiliyor. Sirkeci-Ye- şilköy sahil yolunda da hız sının 50 kilometre ile 30 kilometre arasında de- ğişiyor. Bu tabelalan oraya kim dik- tiyse, yolun kenarına bir oturup say- sın bakalım, hiç bu sınırın altında ka- lan kimse var mı? Kendisi o yollarda kaç kilometre ile gidiyor, doğrusu onu da çok merak ediyorum? Gün boyu şehir trafiğinde akıl al- maz trafik ihlallerine tanık olan, ku- rallara uymak için çaba sarf eden bi- ri olarak aldığım ceza canımı acıttı. Üstelik bir hafta önce de nedenini bilmediğim bir kâğıtla gelen başka bir trafik cezasını yeni ödemiştim. Trafik önlemleri ne için alınır? insan- ların kurallara uyması, kazaların ön- lenmesi için. Bizdeki trafik önlemle- ri, diğer alanlardaki önlemlerden pek farklı değil. Gazetenin önündeki trafik keşme- keşini aşıp gazeteye geldim. Sıra ak- şam dönüşünde... GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Bush Bulanık Sularda... Başkan Bush'un Avrupa ziyareti, bir yaklaşıma göre "çok başarılı" oldu. Bir diğer yaklaşım ise "görüntünün bulanık" olduğunu söylüyor. Ben ger- çeğin bu ikisinin bileşiminden oluştuğunu düşünü- yorum. Bush'un Avrupa ziyareti Avrupa açısından başarılı oldu. Bulanıklık ise ABD açısından ve kü- resel jeopolitiğin yönüyle ilgili. Bush'u Avrupa'ya getiren rüzgâr ABD Dışişleri sözcülerine bakılırsa, Bush'u Av- rupa'ya Irak seçimlerinin, Israil-Filistin barış süre- cinin rüzgârlarının şişirdiği yelkenler getirdi. Avru- pa'ysa ABD'yi, çaresizlik rüzgârlarının getirdiğine inanıyor. Irak'ta yükselen Şii etkinliği, gezinin erte- sinde, Israil ve Irak'ta patlayan bombalar bu başa- rının çapı üzerine bize bir şeyler söylüyor. Avrupa'da- ki hava bence gerçeğe daha yakın. The Economist'in işaret ettiği gibi "Bush'un dış politika ekibi, ilk döneminde, Avrupa'nın bir- liğinden ziyade iç çelişkilehyle ilgileniyordu" (24/02). Savunma Bakanı Rumsfeld "eski Avrupa", "ye- ni Avrupa" formülasyonuyla bu çelişkileri istismar etmeye çalışıyordu. Ancak bu politika belirgin bi- çimde iflas etti. Hatta Liberation dan Alain Du- hamel'e göre, Avrupa'da Birliği güçlendirdi (23/02). Şimdi, Prof. Nye'ın Le Figaro'daki yorumunda vur- guladığı gibi, farklı bir hava oluştu. Artık Rumsfeld, "Dünyada yapmak istediklerimiz açısından ABD ve A vrupa 'nin çok yakın bir birliktelik içinde olma- sı gerekir" diyor (26/04). ABD medyasında oluşan çelişkili algı ("önemli birdönemeç aşıldı" - "bula- nıklık") bu ' U dönüşü" manevrasının bir sonucu. Ben de "Birdönemeç aşıldı" diye düşünüyorum. "Bulanık" görüntüyse bu dönemecin aşılma yönüy- le, yeniden kurulmaktaolan "birlikteliğin" (eğer ku- rulacaksa) biçimiyle ilgili. Süreç, Schröder ve Chi- rac'ın vurguladıkları gibi, "çok kutuplu" bir dün- yada "eşitler arası" bir birliktelik yönünde ev- rimleşiyor. Gezinin bilançosu The Economist'in özetlemesiyle, gezinin gün- demini "Ortadoğu'nun demokratikleştirilmesi", "Çin'in büyümesi" ve "Rusya'daki gelişmeler" oluşturuyordu. Bush, gelecek20yıl boyuncaAB'nin, bualanlarda ABD'ye neölçüde destek verebilece- ğini saptamaya çalışacaktı. ABD'nin geziden, "Ortadoğu'nun demokratikleş- tirilmesi" ambalajına sarılan Iran, Irak, Suriye ve Is- rail-Filistin konularında, önemli bir kazanç elde ede- bildiğini söylemek çok zor. Irak konusunda elde et- tiği yardım vaadi önemsizle/komik arasındaki sınır- da. Suriye konusunda AB ülkeleri 1559 kararname bağlamında ABD ile birlikte davranma eğiliminde olmalanna karşın askeri bir müdahaleye kesinlikle karşılar. Iran'la ilgili gelişmelerse bence çok ilginç ve pazartesi yazımdadeğindiğim "AB Networks'üne bulaşanlann giderek AB politikalannın etkisi altı- na girmekte olduklarına " ilişkin saptamayı destek- liyor. Bush'un "Iran'a müdahale edeceğimizisöy- lüyorlar, bu çok gülünç... Hiçbir olasılık masadan kalkmadı"demecindeki şaşkınlığını, "Dönünce dış politika ekibimle görüşeceğim" ifadeleri izledi. Pa- zartesi günü hem VVashington Post hem The In- dependent, ABD'nin Iran'la görüşmeleri sürdüren Troika'yı (Almanya, Fransa, Ingiltere) doğrudan des- teklemeye, Iran'a diplomatikteşviklersunmayaka- rar vermek üzere olduğunu yazıyorlardı. Rusya'ya gelince, kasasından petrol dolarları fışkıran Pu- tin'in Bush'un "demokratikleşmenin gerilemesi" ko- nusundaki eleştirileri karşısında bir milim bile kıpır- damadığını, (Putin yanlısı basının, ortak basın top- lantısında Bush'a, ABD'deki demokrasiye ilişkin yönelttikleri eleştirilere de bakarak) söyleyebiliriz. VeÇin ABD açısından uluslararası jeopolitiğin gelece- ğine ilişkin "bulanıklık" yaratan en önemli sorun AB'nin Çin'le ilgili tavrından kaynaklandı. Bush yö- netiminin tüm baskısına karşın Schröder ve Chi- rac, Tianenmen Meydanı katliamından bu yana Çin'e uygulanmakta olan silah ambargosunu kal- dıracaklarını, (dolayısıyla 70 milyar dolarhk bir si- lah piyasasından vazgeçmeye niyetli olmadıkları- nı) kesin bir dille belirttiler. Bu konuda yorumları derleyen Christian Scien- ce Monitor, yazısını The Economist'in "ambar- gonun kalkması önemli bir köşe taşı oluşturacak. AB, tavrını ABD'nin değil Çin'in stratejik çıkarla- rından yana yaptı" saptamasıyla bitirecekti. The Eco- nomist'e göre AB'nin, Çin Merkez Bankası rezerv- leri üzerinde, el altından ABD ile rekabet ediyor ol- ması da ABD'nin canını sıkıyordu (26/02). AB Ti- cari Temsilcisi Peter Mendelson pazartesi günü Pekin'e uçarken, "ABD'nin bu konuda Avrupa'yla bir kavgaya girmesinin yanlış olacağını" söyledi. Hatırlayacağınız gibi Mendelson Ingiltere Işçi Par- tisi içinde Blair'e en yakın politikacı. Belli ki Ingil- tere ile "özel ilişkisi" bu konuda Bush'un pek işine yaramadı; Ingiltere'nin AB kimliği ağır bastı. Uluslararası jeopolitiğin gemisi "güçler denge- si" denizinin bulanık sularına giriyor. Burası tam da Avrupa'nın "neolitik" dönemden kalma köpekba- lıklarının en sevdiği ortam. Üstelik son yıllarda, bi- zim de bizzat yaşadığımız gibi, bunlar sürü halin- de avlanmayı da öğrendiler. ABD'nin işi giderek zorlaşacak. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GENEL MERKEZİ PANEL "3 MART YASALARI VE CUMHURİYETİMİZ" Açılış Komışması: Turgut UNLU (ADD, GYK Üyesi, Marmara Böl. Sor.) Panel Yöneticisi : Dr. Alev Cx>şkun (Cumhunyet Vakfı Bşk. Yrd.) Konuşmacılar : llhan SELÇUK (Cumhunyet Gazetesı Başyazan) Prof Dr Erdal İNONU Ertugrul KAZANCI (ADD Genel Bşk.) tbrahim YETKİN (T. Zıraatçıler Der. Gen. Bşk.) Yer : Beşiktaş Evlendirme Danesı (Turkalı Mah Nüzhetıye Cad. No: 60 Ihlamur Kasn Karşısı Beşıklaş / Ist.) Tarih : 3 Mart 2005 Perşembe Saat : 14.30 Giriş Serbesttir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle