23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA -I- CUMHURİYET 2 MART 2005 ÇARŞAMBA 10 dishab(a)cumhuriyet.com.tr ABD'nin Dünya İnsan Hakları Raporu'nda, önde gelen siyasi ve sosyal liderlerin ilişkilerine dikkat çekildi Tarikat-siyaset bağlantısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'nin Dünya însan Hakları Rapo- ru'nun Türkiye bölümünde ilk kez siya- sel-tarikat bağlantısına yer verilerek "Ba- zı önde gelen siyasi ve sosyal liderlerin ta- rikatlar, cemaatler ve diğer İslami toplu- luklarla bağlantısı sürüyor" denildi. ABD'nin, insan haklan raporununbu bö- lümünde Milli Güvenlik Kurulu (MüK) kararlannı temel aldığı öğrenildi. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ndeki üst düzey bir yetkili, bu bilgilerin MGK'den nasıl elde edildiği konusunda açıklama yapa- mayacağını söyledi. ABD Kongresi'nin talimatı üzerine ABD yönetimince yayımlanan yıllık Dün- ya İnsan Haklan Raporu'nun Türkiye ile ilgili 57 sayfahk bölümünün 9 sayfası, "din özgürlüğu" konusuna ayınldı. Raporda, Türk askerlerinin tarikatlan "laikliğeza- rarlı tehditler arasında saydığına" vurgu yapıldı. Raporun din özgürlüğü başlığı al- • ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ndeki üst düzey yetkilisi, rapordaki tarikat-siyaset bağlantısına ilişkin saptamaların Milli Güvenlik Kurulu kararlarına dayandırıldığını belirtirken bu bilgilere nasıl ulaştıkları konusunda bilgi veremeyeceğini söyledi. Raporda, AKP hükümeti ile PKK'ye Güneydoğu'daki savaşçı olmayan insanlara karşı insan hakları ihlallerine devam ettiği eleştirisi yöneltilirken Türkiye'de devlet ile hükümetin zaman zaman çatıştığı saptamasma yer verildi. tindaki bölümünde "tarikatlar" üzerinde de duruldıı. Türkiye'deki yasalann tari- kat ve cemaatleri yasakladığına işaret edi- leıı raporda, sıyaset-tarikat bağlantısı ko- nusunda şu saptamalarda bulunuldu: "As- kerler, tarikatlan laikliğe yönelik en za- rarlı tehditler arasında sayıyor. Ancak ta- rikatlar aktifolnıaya devam ediyor ve ba- zı önde gelen siyasi ve sosyal liderlerin ta- rikatlar, cemaatler ve diğer tslam toplu- lukları ile bağlantıları sürüyor.''' ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ndeki üst düzey yetkili, tarikat-siyaset bağlan- tısına ilişkin bilgilerin hangi kaynağa da- yandığının sorulması üzenne, "MGK'nin geçmişte aldığı çeşitli kararları temel al- dık" dedı.Gazeteciler, MGK'nin resmi bildirilerinde siyaset-tarikat bağlantısı- na ilişkin ifadelerin yeralmadığını anım- satarak "İçerden mi bilgi aldınız" diye sordu. ABD'li yetkili, "Evet, ama size bunu açıklayamam" yanıtını verdi. Tari- katlarla ılişkileri olan politikacıların ad- larının sorulması üzerine ABD'li yetki- li, ABD Kongresi'nin hangi kişilerın ta- rikatlara üye olduğu konusuyla ilgilenme- diğini vurgulayarak "Siyasi kimlikleri açıklamak, bizinı görevimiz değil" dedi. 7-9 MİLYON ALEV! VAR Raporda, Türkiye'de ciddı insan hak- ları ıhlallerinin sürdüğü belirtılırken Ale- viler "dini özgürlük" başlığı altında iş- lendı. Raporda, Türkiye'de 7-9 milyon arasında Alevi olduğu belirtilirken Ale- vilerin Diyanet Işleri Başkanlığı'na yö- nelik itıra7İarına da yer verildi. Raporda, Türkiye'nin ilk kadın pilot- larından ve Atatürk'ün manevi kızı olan SabihaGökçen'in Ermeni asıllı olduğu- na ilişkin Hürriyet gazetesinde yer alan haberin ardından Genelkurmay Başkan- lığı'nın yaptığı sert açıklamaya da dik- kat çekildi. Genelkurmay'ın bu açıklaması, "Ulu- sal, Irksal ve Etnik Azınlıklar" başlığı al- tında işlendi. Genelkurmay'ın bu haberi "ulusal değerve hassasiyeri inciterek Gök- çen ve Atatürk'e saldın niteliğinde yo- rumladığı' anımsatıldı. HÜKÜMET VE PKK'YE ELESTIR! ABD'nin insan haklan raporunda, hü- kümet ile PKK'yi aynı kefeye koyan eleş- tirilere yer verildi. Raporda "Hükümet ve aynızamanda PKK/KADEK, Güney- doğu'daki savaşçı olmayan insanlara kar- şı insan lıakkıihlallerine devam etmiştir" denildi. Raporda, Türkiye'de hükümet ile devletin birbiriyle çatıştığı da vurgu- landı. "Devlet ve hükümet bazençaüşan farklı kavranılar olarak aynhklarını ko- ruyorlar" saptamasına yer verilen rapor- da, Cumhurbaşkanlığı ve bürokrasi ile temsıl edilen devletin, cumhuriyetin te- mel ilkelerini harekete geçiren unsurlar olarak görüldüğü dile getirildi. Güneydoğu'da yaklaşık 58 bin köy ko- rucusunun uyuşturucukaçakçılığı, teca- vüz, yolsuzluk ve hırsızhk gibi insan haklan ihlalleri ile suçlandığı belirtilen raporun gösteri ve örgütlenme hakları bölümünde Diyarbakırpolisininhaziran ayında terörist başı Abdullah Öcalan'a destek amacıyla yapılan gösterileri en- gellediğinc ışarctedildi. Türkiye'de Kürt kimliklerini ortaya koyanlann yargılan- ma riskiyle karşı karşıya kaldığı savunu- lan raporun son bölümünde, Türkiye'de- ki asgari ücret miktarı da eleştirildi. ASGARİ ÜCRETE ELEŞTİRİ' Asgari Ücret Komisyonu'nun belirle- diği rakamın 328 dolar olduğuna işaret edilen raporda, "Bu bir aileye düzgün hayatstandardı sağlamamakta" denildi. Kıbrıs Rum Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisostomidis, Rum kesimindeki referandum sonuçlarma toz kondurmadı 'Çözümü değil, Annan'ı reddettik'LEYLA TAVŞANOĞLU LEFKOŞA/RUM KESıMt - Kıbrıs Rum Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisos- tomidis'le Rum Enformasyon Daire- si'ndekı bürosundayız. Bu büroya sık sık gelip gitmenin verdiği bildiklik duy- gusu var. Konular açıkça konuşuluyor. Açık, dolambaçlı olmayan sorulara yi- ne açık, dolambaçlı olmayan yanıtlar alınıyor. Bir aralık Kıbrıs Rum ve AB bayraklan önünde fotoğraf çektirirken be- nim Rum bayrağının önünde durduğu- mu görünce,"tstersensen ABbayrağının yanuıa geç" diye dikkatimi çekiyor. La- fı uzatmadan söylemek gerekirse soru- lar ve yanıtlar aramızda pinpon topu hı- zıyla gidip gelnıesine karşın yorucu ol- mayan, rahat bir konuşma yapıyoruz: -İlgili riim tarailar Kıbns'ta birleşme için bir çözünı istediklerini söylüyorlar. Ama hâlâ bu yolda bir sonuç alınanııyor. Siz bu durumu nasıl değeıiendiriyorsu- nuz? KtPROSHRtSOSTOMlDİS- Bütün soru da bu ya? Gerçekten bu adanm, ba- ğımsız bir devlet olarak başka bir yer- lerden müdahale olmadan her iki toplum temsilcileri tarafından yönetilmesini sağ- layacak bir çözüm ve bir birleşme iste- niyor mu? Böylece hepimizin iki toplum- lu, iki bölgeli ortak bir federasyon altın- da ve AB içinde bir arada yaşayarak mutlu olmamız arzulanıyor mu? -KuzeyKıbns'taki seçim sonuçlan ko- nusunda ne düşünüyorsunuz? - Seçim sonuçlan Kıbrıs Türk halkı- mn pek çok şeyle birlikte Kıbrıs soru- nunun çözümü konusunda da siyasi ira- desini ortaya koymuştur. Ancak, Kıbrıs Türk liderliğinin seçimlerde en yüksek oyu alan kısmı Kıbns sorununa çözüm isteğini tekeline almak istiyor. Bu doğ- ru değil. TALAT'IN DEMEÇLERİ -Bu sözlerinizle Cumhuriyetçi Türki- ye Partisi'ni mi kastcdiyorsunuz? - Sayın Talat'ın kendisini kastediyo- rum. Bizlerin herhangi bir çözümü de- ğil, en doğrıı çözümü bulmaya çaba gös- termemiz gerek. Bizim için çözümün içeriği ve parametreleri önemli oltnalı- dır. Böyle iki bölgeli, iki toplumlu bir fe- derasyon çözümünde bütün Kıbrıshla- rın haklarına saygı göstenlmelidir. Bu- nun Kıbnsh Türklerin isteği olmadığı- nı söylemiyorum. Ama seçim sonuçla- nnın açıklanmasından hemen sonra ve- rilen demeçler bunu çok net bir biçim- de ifade etmiyor, doğrusu. Bu demeçler yüzünden hâlâ kuşkulanmız var. -Örneğin? - Örneğin, Sayın Talat'ın özellikle Cumhurbaşkanı'yla ilgili söylediği söz- leri. Bakın, Kuzey'de bir yönetim var, evet. Ama bu işgalci gücün (Türkiye) yöne- timi. Uygulamaların hiçbirini yasal ka- bul elmiyoruz. Zaten bütün bunlar BM Güvenlik Konseyi'nin 550 sayılı kara- nna da aykırı. Aynca Türkiye'nin, Ku- zey Kıbrıs'ta kalan Kıbnsh Türklerle il- gili rolünün de çok ciddi biçimde değer- lendirilmesi gerekir. Dolayısıyla seçim- de çok sayıda Türkiyeli göçmenin oy kullandığı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Üstelik şu anda Türkiyeli göçmenlerin sayısının Kıbnsh Türk nüfustan daha fazla oldugunu düşünüyoruz. -Bir de KuzeyKıbrıs'tabütün parti lis- telerinde Türkiyeli Türlderden adaylar bulunmasını nasıl karşıladınız? - Bize Türkiyeli Türklerin Kıbns'ta- ki varlığını kabul ettirmeye çahşıyorlar. Türkiye de, aynı zamanda, Kuzey Irak'ta, Kerkük'e Kürtnüfusunun yerleştirilme- Papadopulos'un tutumunun katı oldugunu reddedemeyen Hrisostomidis, "İtiraz noktalan hâlâ geçerli" dedi. sinın savaş suçu oldugunu iddia ediyor. - Peki, SayınTalat'ın KKTC Başbaka- nı olnıasından beri kaç TürkiyeliTürkün Kuzey'eyerleştiği konusundabilginizvar mı? - Talat'ın Başbakan olmasından berı Kuzey Kıbrıs'a 30 bin kadar Türkiyeli Türkün yerleştirildıği bilgisinı edındik. Biz hem onların, hem de Türk askerle- rinin varlığını göz ardı edemeyiz. Bu gerçekler Kıbrıs Türk liderliğinin poli- tikaları açısından çok belirleyicıdir. Şim- di bu politikalar, seçim sonuçlarıyla bir- likte cesaretlendirilmiştir. Bız Kıbns so- rununun sadece iki toplumun meselesı olmadığma inanıyoru/. Bu, aynı zaman- da uluslararası bir sorundur. Bunun ulus- lararası boyutlan da Türkiye'nin katkı- sı olmadan çözülemez. Dolayısıyla bi- zim yönetim, defalarca Başbakanınız Sayın Erdoğan'la görüşme başvurusun- da bulundu. Ama her seferınde olumsuz yanıt alındı. Yine de adanın işgal altın- daki bölgelerinde (KKTC) politik yak- laşımlann, ülkenın yenıden birleşebilme- sinı sağlayacak, BM'nin gözetımi altın- da ve Genel Sekreter'in ıyi niyet görevi çerçevesinde müzakerelerin yeniden baş- lamasına yardımcı olacak önkoşulların yaratılmasına katkıda bulunmasını umu- yoruz. Ayrıca bız Kıbrıs Türk halkının bütün koşullannın ıyileştırılmesi için gerek tek taraflı olarak gerekse de AB çerçevesinde olumlu adımlar attık. Öy- le ki sınırların açılmasından bu yana bu- rada çalışan Kıbnsh Tüıkler kendi böl- gelerine 180 milyon dolar götürmüşler- dir. Dolayısıyla görüyorsunuz kı Kıb- nsh 1 ürklere Kıbnsh Rumlardan daha fazla yardım eden olmadığını da göre- bilıyorsunuz. Bunu Kıbrıs Türk Ticaret Odası da kabul etmiştir. ÎEMASLAR OLUMLU - DİSİ Lidcri Sayın Anastasiadis'in Türkiye'yi ziyaretini, Başbakan Erdo- ğan ve Dışişleri Bakanı Gül'le görüşme- sini nasıl değerlendirdiniz? - Bu bir ilk ziyaretti. Biz siyasi parti- ler arasındakı temasların olumlu oldu- gunu düşünüyoruz. Bu temaslar ancak iyı sonuçlar verırler. Ama Sayın Anas- tasiadıs sadece bir siyasi partınin hderı- dir. Kendısi ne Kıbns hükumetim ne de Kıbrıs halkının tümünü temsil ediyor. Başmüzakereci her zaman Kıbrıs Rum toplumunun lideridır. O da Kıbrıs Cum- huriyetı'nin (Rum Yönetimi) cumhurbaş- kanıdır. - Sayın Anastasiadis, Başbakan Erdo- ğan'a,Sayın Tasos Papadopulos'la bir ara- ya gclip görüşmesi önerisini ilelliğinde Erdoğan'ın," Kuzey Kıbns'agelsin. Ken- disiyle bir kahve içeriz" yanıtı konusun- da ne düşünüyorsunuz? - Kıbrıs sorunu baş başa kahve ıçmek- ten öte çok cıddi bir sorundur. Bu türgö- rüşmelerın gerçekten özlü olabilmeleri için ön hazırhk yapılması gerekir. - Sayın Talafın başbakan olduktan sonraki siyasiyaklaşımlarını nasıl değer- lendiriyorsunuz? Sanki Sayın Denktaş'ın- kilerie aynı politikalan mı i/liyor, yoksa eski siyasetinde devam mı ediyor? - Sayın I'alat'ın yaklaşımlannın daha farklı olmasını umuyoruz. Şimdiye ka- dar belkı de seçim kampanyası nede- niyle o yaklaşımlarda bulunmuştur, di- ye düşünüyoruz. Ama kınıı konularda- ki ısran zihınlenmi/de onun gerçek dü- şünce ve amaçlanyla ilgili kuşkular uyan- dınyor. Yine de çok yakın bir gelecek- te Kıbrıs Türk lıderlığınden Kıbns so- rununun nihaı çözümü için olumlu adım- lar göreceğimızi umuyor ve dıliyoruz. Şımdıye kadar sadece sözler ışittik, hiç- Kipros Hrisostomidis ev alan yabancıları uyardı Emlak baş ağrıtır - KKTC'de cnılak flyatlarmın son /amanlaı- da akıl almaz biçimde arttığı gerçeği var. Bu- nu yapmak kimin çıkarına hiznıet eder? - Bu işi Kıbnsh Rumların malları üzerinden yapmak hıç kuşkusuz yasadışıdır. Uluslara- rası mahkeme kararlan, AİHM kararlarına göre bu mülklcrin tapulan Kıbnsh Rum sa- hiplerıne aıttır. Dolayısıyla da onlar bu mal- ların yasal sahıpleridir. Bu mülkleri alan pek çok yabancının başı gelecekte derde girecek- tir. Bu mülklerin değerlerinin böylesine yük- selmesıyle başlayan ekonomik hareketlilik yapaydır. Ama yine de bu durum kımilerinin Kıbnsh Rumların mülkleri üzerinden para ka7anmalannı sağlamaktadır. Ki bu da Kuzey'in ekonomisi için iyi değildir. Aynca da yasadışı bir olaydır. Biz Kıbnsh Rumla- rın mallarının böylesine yağma- lanmasını protesto ediyoruz. Bi- hyorsunuz, şimdi bu mallan satın alan yabancılara davalar açılmıştır. Bu ha berler uluslararası basın ve medyaya da yansımıştır. Ingiliz basını bıle yabancıları uyaran bu tür haberlerle doludur. Bu mülkler kaygan kum üzerine inşa edilmiş tir ve kum bu yasadışı bınaların temel- lerinin altından hızla kaymaktadır. bir hareket görmedik. - Sayın Tasos Papadopulos'un Annan Planı'naolumsuzyakiaşımınınasıl değer- lendiriyorsunuz? - Kıbrıs Rum halkının yüzde 76'sınm plana hayır oyu vermesi bunun çok cid- di yetersizlikleri olduğunun bir göster- gesi. Bir kere plan Türkiye'ye çok faz- la üstünlük ve Kıbrıs'i ciddi biçimde kontrol olanağı veriyor. Dolayısıyla hem Kıbrısh Türkler, hem de Kıbrısh Rum- lann çıkarlannm doğru biçimde yapılan- dınlmış bir çözümde bütünleşmesinin ge- reği ortaya çıktı. Sayın Papadopulos de- falarca plana olan itirazlannı anlattı. Ama bu itiraz noktalan hâlâ geçerli. Öte yandan, şimdiye kadar planın belli nok- talarını yeniden müzakere konusunda ne Türkiye ne de Kıbrısh Türklerden bir istek geldi. REFERANDUMA SAYGI - BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise sanki referandumsonucuyüzünden Rum tarafinı cezalandırma eğilimindegibi gö- rünüyor? - Umanm öyle değildir. Annan Planı bizi bir referanduma götürdü. Referan- dum gayet demokratik bir ortamda ya- pıldı. Uluslararası hukuka da uygun ola- rak yapılan herhangi bir ülkedeki bir re- ferandumun sonuçlarma saygı duymak gerekir. Unutmamak gerekir ki neredey- se 30 yıldırmüzakerelerde katı tutum iz- leyen taraf Sayın Denktaş'tı. - Ama Sayın Denktaş şu anda aktifol- mak istemiyor. - Ama 30 yıl süreyle katı bir tutum iz- ledi. Şimdi biz katı bir tutum izlemiyo- ruz. Sadece bu planı kabul etmek iste- miyoruz, diyonaz. Ama bir çözümü is- tiyoruz. Reddettiğimiz de sadece bu plan- dır. Dolayısıyla nihai bir çözüme bizi götürecek müzakerelerin başlaması için de çahşmalarımızı ve uygun ortamı ya- ratma çabalanmızı sürdüreceğiz. Kıbns- lı Türk dostlanmıza da bir başkası tara- fından başımızın üzerinde Demokles'in kıhcı sallandınlarak değil, kendi işleri- mizi birlikte yürütmek istediğimiz ko- nusunda güvence vermek istiyoruz. Bu amacımıza da AB içinde ulaşabileceği- mize inanıyoruz. ABD SAVASA GIRMEZ - ABD'nin Irak'tan sonra Suriye, ar- dından İran'ı işgal etme hazırlığında ol- duğu söyleniyor. Siznedüşünüyorsunuz? - Şimdilik ABD'nin daha fazla bir as- keri harekâta gırişeceğine inanmıyorum. Amenkahlar sadece Irak'ta demokratik düzenin yeniden yerleştırilmesine çaba harcıyorlar. Kerkük konusunda Türki- ye'yle aynı görüşleri paylaşmadıklan iz- lenimleri var. Özellikle de bu görüş ay- nlıklannın Kürt halkının Kerkük'e ge- ri dönmesinden kaynaklandığı anlaşıh- yor. Ama demin dedığim gibi, Türkiye- lilerin Kıbrıs'a yerleşmesine de göz yu- muyor. ABD'nin Suriye politikası hâlâ netlik kazanmadı. Washington Suri- ye'nin Lübnan'daki askeri kuvvetleri- ni geri çekmesinde ısrarlı. Bu da Kıb- ns'a yaklaşım göz önüne ahndığında bir çelişki. Ama sonuçta bölgede da- ha fazla askeri operasyon yapılma- yacağını ummak istiyorum. - Bölgede askeri harekâtlar genişle- yerek sürerse Kıbns'ı nasıl etkiler? - Sıcak, yanıcı sorunlar, öbürsorun- lann bir yana itilmesine neden olabilir. Böyle bir gelişme tabii ki Kıbrıs soru- nunun çözümünü de etkiler. Ama de- min de söylediğim gibi, böyle bir şeyin olmayacağını ummak istiyorum. UMLAR TEPKİLİ iigezisi yasadışı' - Amerikan heyetinin Kuzey Kıbns'ı ziyaretini nasıl karşıladınız? - Böyle bir zıyaret yasadışıdır. Bunu burada da, Washıngton'da da protesto ettık. Belkı bunun amacı Sayın Talat'a seçimlerde destek olmaktı. Bir de ABD ve AB tarafından atılan adımların, Kıbns'ın bölünmesini kahcılaştırmak değil, birleştirilmesi doğrultusunda atılması gerekir. Bu tür davranışlar bölücü eğilimlerin kalıcı olmalanna yardımcı olur. Dolayısıyla herkesin, Kıbns'ın birleştırilmesini istedikleri doğrultusundakı açıklamalannın arkasında duımasını bekliyoruz. - Anıerikahlann böyle bir yaklaşımda Inılunınalaı ınııı nedeni ne olabilir? - Bunun, Kıbrıs Türk toplumunu tecrit edilmişliğinden kurtarıp ekonomik destek vemıek amaçlı olduğu söylendi. Ama Kıbnsh Türklerin bu sözüm ona tecrit edilmişliğinin 30 yıldan fazladır Kuzey Kıbns'ın işgal edilmiş olmasından, Kıbrıs Türk ekonomisinin Türkiye ekonomisine bağlanmasından kaynaklandığını unuruyorlar. Bu, K. Kıbrıs'ta ekonomik bir çıkmaz yarattı. Dolayısıyla AB, Kuzey Kibrıs mallarının ancak Kıbns Cumhuriyeti (Rum Yönetimi) tarafından verilecek belgeyle AB'ye ilıraç edilebileceği bildirisini yaptı. Değindiğim gibi biz hükümet olarak Kıbrıs Türk toplumunun refahı için her şeyi yapıyoruz. Hâlâ doğrudan ticarette neden bu kadar ısrarlı olduklannı anlamıyonaz. Doğrudan ticaret düzenlemelerinde ısrar sadece siyasi çıkar amaçhdır. - Yani bunu yapmakta Amerikalılann örtülü bir amaçlan mı vardı? - Amerikan tarafı, bunun Kıbrıs Türk toplumuna ekonomik destek vermek amaçlı oldugunu ve tanıma durumunun söz konusu olmadığını bildirdi. Sorun, bu tür davranışlann bölücü eğilimleri cesaretlendirip cesaretlendirmediğini görmektedir. Evet, Amerikalılann Kıbns Türk toplumuna ekonomik destek vermeleri doğrudur. Ama amaç ülkenin birliğini sağlamak olmahdır. - Bir de Amerikan uçaklannın yakında Ercan Havaalanı'na, genıileriniıı de KKTC limanlarına doğrudan seferler yapmaya başlayacağı haberleri yayımlanıyor? - ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice, bu konuda çok ciddı sorunlar oldugunu, ABD'nin de taraf olduğu çok taraflı yükümlülüklcr bulunduğunu kabul etti. ABD Uluslararası Sivil Havacıhk Örgütü'nün kurucu üyelerindendir. Sivil havacıhk kurallannı düzenleyen bu örgütün düzenlemelerine göre de uçak seferleri ancak bir ülkenin yasal havaalanlanna yapılabilir. Dolayısıyla Kuzey'deki havaalanları ve limanlar meşru Kıbns hükümeti tarafından yasadışı olarak kabul ediliyorsa bunlan hiç kimse yasal olarak algılayamaz. Eğer bir ABD uçağı işgal altındaki bölgeye (KKTC) inerse bu yasadışı olur ve uluslararası hukuk da ihlal edilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle