09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yeni TCY hiçbir görüş ve istek dikkate alınmadan rekor bir süreyle ceza hukukuna armağan edildi Siyasüerinöçalmayasasıj FADE BOZUKLUKU\RI VAR _ Ozensiz tutarsız sakat bir TCY SABİH KANADOĞLU Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcm I Nisan 2005, bilimsel destekli bir siya- si alt komisyon tarafından hazırlanan yeni Türk Ceza Yasası'nın (TCY) yü- rürlüğe gireceği tarihtir. Ikisi ana mu- lıalefet partisindcn olmak üzere beş kişilik Adalet Alt Komisyonu, yedi aydan kısa bir sü- re içerisinde 58 toplantı yaparak Türk toplu- nıunu yakından ilgilendiren bu temel yasayı Türk ve dünya ceza hukuku âlemuıe armağan etmiştir. Bu görevini yerine getirirken yıllann ürünü 580 maddelik hükümet tasansını tü- müyle bir kenara bırakmış, 78 yıllık Türk ce- za hukuku öğretisinden, Yargıtay içtihatlann- dan yararlanmak yolundan özenle kaçınmış, kendisini her konuda yeterli ve yetkin gör- müştür. Komisyonun danışman kadrosu ise üç doçent ve bir Yargıtay üyesinden ibarettir. AÇIĞA ÇIKAN CERÇEKLER Bu oluşum, çalışma yöntemi ve ortaya çı- kan eser incclendiğinde açığa çıkan gerçek- ler şunlardır: A Türk siyasi yaşamı, hükümet tarafın- ™* dan gönderilen bir temel yasa tasarısı- na hükümetin sahip çıkmadığına ilk defa ta- nık olmaktadır. 0 halde amaç hükümet tasa- rısının yasalaşması değil, bu tasarının araç olarak kullanılmasıyla siyasal iradesinin temel yasaya egemen kılınmasını ve dış politikada birtakım çevrelerin beğenisini ve onayını sağ- lamaya çalışmak olmuştur. B Dünyanın hiçbir çağdaş ve uygar ülke- ™" sinde ceza yasası gibi bir temel yasa, siyasi bir komisyon tarafından hazırlanma- mıştır. C Yeni TC Y'nin yasalaşma süreci üzerin- "™ de aynca durulmalıdır. Hükümet tasa- nsı 12.5.2003 tarihinde TBMM Başkanlığı'na sevk edilmiş, oluşturulan Adalet Alt Komis- yonu, 21.10.2003'te başladığı çalışmalarını 12.5.2004'te tamamlayarak hazırladığı 348 maddeden ibaret "Türk Ceza Yasası" tasan- sını Adalet Komisyonu'na iletmıştir. GÖRÜŞ VE RAPORLAR CÖZ ARPI Tasarının yazılı olarak bılim ve uygulama eevrelerine gönderılip görüş alınması önem- senmemiş, gerekçelcr geç yazılmış, internet- ten bilgilendirme yeterli bulunmuş, 21 -22 Ma- yıs 2004 ve 25 Mayıs 2004 tarihlerinde yapı- lan iki sempozyum dışmda bilimsel görüş üre- tilmemiş, sempozyumlardaki eleştiriler ve ve- rilen çok kısa (yirmi günlük) sürelerde, bilim adamı sorumluluğu içerisinde iletilen görüş- ler ve raporlar göz ardı edilmiştir. Adalet Ko- misyonu ve TBMM Genel Kurulu'nda tartış- masız geçen oturumlardan sonra tasarı 26.9. 2004'te kabul edılmış ve 12.10.2004 tarihin- de de Resmi Gazete'de yayımlanarak yasa- laşmıştır. Temel ceza yasalarının diğer ülkelerdeki hazırlanış yöntem ve süreçlerine bakıldığın- da yeni TCY'nin aceleye getırildiği görül- mektedir. D 12 Mayıs 2003 tarihinde TBMM'ye "™ sevk edilen hükümet tasansı çok geniş katılımlı bilimsel komısyonların 1987, 1997 ve 2000 yıllarında hazırladıkları ön tasarıla- nn (eleştirilere göre) geliştırilmiş son şeklidir. Hükümet tasarısının yok sayılması, 17 yıllık bir birikimden yararlanılmaması, bilimsel des- tekli siyasi alt komisyonun adeta bir öç alma davranışına girdiğinin kanıtıdır. E Temel ceza yasasının hazırlanmasında "™ öncelikle ülkedekı ceza hukuku biriki- I edi aydan az bir sürede yeni bir ceza yasası hazırlamak belki dünya rekoru olabilir. Ancak bu rekor, siyasi iradenin, işin önem ve ciddiyetinin ayırdında olmadığının da kanıtıdır. Yeni TCY hazırlanırken yıllann birikimi, Yargıtay içtihatları, görüş ve raporlar göz ardı edidi. / Para , cezalan hapse çevrilecek ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, "para cezalannın hapis cezasına çevrilemeyeceği" hükmünün, yeni TCY ıle rafa kaldınldığına dikkat çekti. Kanadoğlu, yeni TCY'nin 5. maddesinde "bu yasanın genel hükümlerinin özel ceza yasalan ve ceza içeren yasalardaki suçlar hakkında da uygulanacağının" öngörüldüğünü kaydettı. Kanadoğlu, aynı yasanın genel hükümler kapsamındaki 52. maddesinin son fıkrasında ise ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrıleceğinin hüküm altına alındığını vurguladı. Kanadoğlu, Basın Yasası'nın 28. maddesinde ise para cezalannın hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilemeyeceğinin yazılı olduğunu anımsattı. Yeni TCY'nin 5. maddesindeki "buyurucu hüküm'' karşısında para cezasının hürriyeti bağlayıcı cezaya çevrilmesi yasağının ., hükmünün kalmadığına işaret eden $ Kanadoğlu, "TCY geçmişte çıkan özel ğ cezalan kcndisinc uyduruyor. •u^ Kendisûıe aykırı olan * hükümleri de yok sayıyor" değerlendirmesini yaptı. minden, öğretinin yetkin kuruluş ve kişilerin- den, yargısal içtihatlardan, hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi ve metodolojisinden yarar- lanmak koşuldur. Krimınolojinin yanında, is- tatistikler, uluslararası sozleşmeler ve AÎHM kararları yardımcı kaynaklar olmalıdır. DÜNYA REKORU OLABİLİR Yedi aydan az bir sürede yeni bir ceza ya- sası hazırlamak belki alanında dünya rekoru olabilir. Ancak bu rekor, bilimsel destekli si- yasi alt komisyonun ve giderek siyasi irade- nin, işin önem ve ciddiyetinin ayırdnıda olma- dığının da kanıtıdır. F Yeni TCY'nin aceleye getiriliş gerekçe- "™ si birçok kez siyasi iradenin sözcüsü ta- rafından açıklandığı için, Türk toplumuna çağ- daş, özgün bir yasa kazandırmak fırsatının, AB Komisyonu Türkiye tlerleme Raporu'nun dü- zenlenmesı ve 17 Aralık zirvesı öncesi müza- kere tarihi alabılmek uğruna kaçırıldığmı söy- leyebiliriz. G TBMM Genel Kurulu'nda yeni ™" TCY'nin her bir maddesinin okunma- sıyla bu maddelerin kabul edilmesi adeta eş- zamanlı olmuş, önceki aşamalarda gıderilme- yen eksikliklerin TBMM Genel Kurulu'nda ortaya konularak düzeltilmesi yoluna gidil- memıştir. Temel yasalann tek tek maddeleri yerine bü- tününün oylanmasını sağlayan TBMM îçtü- züğü ilgili maddesinin Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edilmesine rağmen sonuçta ade- ta iptal edilen kuralın uygulandığı söylenebi- lir. H Adalet Komisyonu raporunda, madde "** başlığı ve gerekçesinin, metnin ayrıl- maz bir parçası olduğu vurgulanmıştır. Yasa- ma denetıminden geçmeyen madde gerekçe- lerıne üstünlük tanınmasının, hukuksal da- yanağını ortaya koyabilmek olanak dışıdır. Kaldı ki birçok madde gerekçesinin de, yasa metninde dayanağı bulunmamaktadır. Gerekçeye, maddenin yorumlanmasında dayanılabilmesi içın, gerekçenin metinden kopuk olmaması, metinde ifadesini bulması gerekmektedir. Oysa maddelerdeki düzenle- mede söz konusu olmayan birçok nokta, ge- rekçelerde yer almıştır. Eksik ve yanhşhklaıia dohı Yasanın sistematiğine bakınca da yanlışlıklar gö- ze çarpmaktadır: 1 Adalet Komisyonu raporunda, ertelemenin ko- ""* şullu af kurumu olmaktan çıkarılıp, ceza infaz kurumu lıaliııe getirildiği belirtılmesıne rağmen bu ko- nu Ceza İnfaz Yasası yerine yeni TCY'de (md 51) dü- zenlenmiştir. 2 Rüşvet tanımının 252. maddenin 1 yerine 3. "~ fıkrasında yapılması hatalıdır. 3 1dari bir yaptınm uygulanması için yapılan is- *™ natlarda, iftira suçu kapsamına alınmıştır. Bu ha- liyle "adliyeyc karşı suçlar" bölümünde yer ahnası ha- talıdır. 4 Ihmali lıareketlerın bütün suç tiplerinde uygu- *™ lanması ve genel hükümlerde yer alması gere- kirdi. 5 "Radyasyonu yayma" başlığı altında 172/1. ™" maddede düzenlcnen suçun "topluma karşı suç- lar" değıl, "kişilere karşı suçlar" bölümünde yer al- ması gerekirdi. Tanımlarda da eksiklikler ve yanlışlıklar bulun- maktadır: 1 "Düşünce suçu", "eziyet", "müstehcenlik", "™ "münhasır ekonomik bölge", "bilimsel bir de- ney", "tedavi anıaçlı deneme", "atom enerjisi" kav- ramlannm tanımları yapılmamıştır. Bu nedenle yasal- hk ve belirlilik ilkclerine uygun değildir. 2 6. maddedeki vatandaş tanımı, taraf olduğu- ™* muz "Suçluların tadesine Dair Avrupa Sözleş- mesi"nin 6/1-c maddesine aykırıdır. Sözleşmeye gö- re vatandaşlık, vatandaşlığa ılişkin karann verildiği güne göre belırlenecektir. Yeni TCY fiili işlediğı sı- rada Türk vatandaşı olan kişiyi vatandaş kabul et- mektedir. Bu tanıtn anayasanın 3 8/son madde- sine de aykırıdır. / 3 Yargı görevi yapan deyiminden sa- ™* dece hâkimin anlaşılması gerekir- ken, 6. maddede savcı ve avukatlar da kap- sama alınmıştır. 4 Yasanın 94. maddesinde yer alan "™ "işkence" tanımı eksiktir. 5 Yasanın 21/2. maddesinde "" yapılan "olası kasıt" tanı- mında yanlışlık vardır. Tanıma göre "kişinin suçun kanunitammııı- daki unsurlann gerçekleşebileceği- ni öngörmesine rağmen, fiili işleme- si haUnde" olası kasıt vardır. Tanımda, neticenin istenmesi belirtilmedıği için aslında bilinçli taksinn tanımı yapılmış- tır. Olası kasıt ile bilinçli taksir, birbirine benzeyen kavramlardır. Olası kastta fail ne- ticeyi öngörmesine rağmen onu istemekte ve kabullenmektedir. Bilinçli taksirde ise neticenin meydana gelmesini istemez. Bu ay- nm, maddede gerektiğı biçimde açıklanama- mıştır. Olası kasta ceza indirimine gidil- mesinın, çağdaş ceza hukukun- da örneği yoktur. \ SURECEK k 7 65 sayılı TCY, 78 yıldan bu yana geçirdiği 70'e yakın değişiklikten sonra bütünlüğü ve felsefesi bozulmuş, tutarhlığı kalmamış, es- kimış, yaptınmlan arasındakı oranlar değiş- mış, çağdaş ceza hukuku görüşlerine yabancı kalmış bir yasa halıne gelmişti. Yenilenmesi zo- runluluktu. Ancak ortaya çıkan yasa, beklenti- leri karşılamaktan uzak, dilinde özensiz, siste- matiği var olduğu söylenilen felsefesine ters, ge- rekçeleri eksik ve hatalı; terim, tanım, kavram ve kuralları yanlış, hatalı ve çelişkili; yaptınmlan oransız, sakat bir yasadır. Genel gerekçesinde, özgün ve ulusal olduğu savunulsa da geçek olan yasanın kimi bölüm ve maddelerinin Rus, Polon- ya, Ispanyol, Fransız ve Alman ceza yasaların- dan aynen alınarak bir alaşım, bazılanna göre aşu- re veya çorba oluşturuhnasıdır. Aceleciliğin do- ğal sonucu olarak yasanın dilinde özensizlik, tu- tarsızlık ve ciddı ifade bozukluklan vardır. 1-3. maddenin "Adaletönünde eşiüik" başlığı yan- lıştır. Adaleti sağlayacak olan eşitliktir. Kaldı ki anayasal bu hükmün ceza yasasında yeri yoktur. 25. maddedeki "cezaiçerenkanunlardakisuçlar" tanımı Türkçe olarak yanlıştır. 3 - 6. maddede yer alan "süreli veya geçici" aynı an- lamdadır. 4- 12. maddenin 1. ve 3. fıkralarında "istem", 113/2'nci maddesinde "talep" sözcükleri kulla- nılmıştır. 5- 3. bölüm başlığı "Cezanm bireyselleştirihnesi" 20. madde başlığı ise "Ceza sorumluluğunun şahsiliğTdir. 6- 28/1. madde de yer alan "muhakkakve ağır bir korkutma" Türkçe ifade yönünden yanlış ve an- lamsızdır. 7- 44/1. madde de yer alan "birden fazla farklı su- çun" ifadesı dili yönünden rahatsız edicidır. 8 - Ömürboyu hapıs cezası yerine, müebbet hapıs cezası (md 46-49) kavramı kullanılmıştır. 9 - Ikincı Kısım'ın ikincı bölümünün başlığı yan- lıştır. Yasa hükmünü, amirin emrini yerine getir- me, nıeşru savunma ve zorunluluk hali, ceza so- rumluluğunu değıl, hukuka aykırılığı ortadan kaldıran, hukuka uygunlukhalleridır. Cebır, şid- det, tehdit hallerı, kusurluluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ise ısnat yeteneğinı ortadan kaldı- ran nedenlerdir. Tamamının ceza sorumluluğu- nu kaldıran veya azaltan nedenler başlığı altın- da toplanması, ceza hukuku ilkelerine aykırıdır. 4 A- Müessir fiil veya etkili eylem yerine "yara- ı Ulama" sözcüğünün kullanılması yerinde de- ğildir. Yaralama, etkili eylemin her şeklini kap- samaz. 4 4 - 84. madde "intihar" başlığını taşımaktadır. I I "İntihara teşvik ve yardım" yerine bu başlığın kullanılmasının yanlış olduğu açıktır. 4 A- 85. madde başlığı "taksirleöldürme"dir. Me- I &m tinde doğru olarak "taksiıieölümc neden olma" denilmiştir. 4 A-125. maddede yer alan "onur" ve "şereP söz- I Vcükleri aynı anlamdadır. 4 Â- 126. maddede yer alan "üstü kapalı geçişti- I Hrilmiş" ibaresi Türkçe yönünden yanlıştır. 4 JC-130.maddebaşlığındaölü'nünkişıolarakni- I vtelendirilmesi hatalı olmuştur. - Şantaj (md 107), genital muayene (md 287), irtikap (md 250) gibı yabancı sözcükler kulla- nılmıştır. 4 "7 - 219. maddenin genel kurulda yapılan görüş- I I meleri sırasında dikkatsizlik sonucu "balada- ki nkra", "vazifeyi icra", "muhaliT, "icbar", "bi- listifade", "takbih", "tezyif" sözcükleri madde metnine gırmiştir. A A- Yasa ıle cürüm-kabahat aynmı kaldınldığıhal- I Ode, aynı maddenin 4. fıkrasında "başkabircü- rüm işlenıe", arttırım nedeni sayılmıştır. 4 A- 220. maddenin başlığında "Suç işleme ama- 15?cıyla örgüt kurma", madde metninde ise "ya- sanın suç saydığı tlilleri işlemek amacıyla örgüt kurma" denilmiştir. - 287/1. maddesindeki yazım yanlışı nedenıy- genital muayeneye hâkim ve savcının bir- lıkte karar verecekleri anlaşılmalıdır. Karar yet- kisı hâkımındir. A 4 - 292. madde başlığı "Hükümlü veya tutuklu- £m I nun kaçması"dır. Madde metninde ise "göze- tim altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçan hükümlü ve tutuklu"dan bahsedilmektedir. Ge- rekçede "kanunengözalnnaalındıktan sonra ka- çan kinıselerin de" maddenin kapsamına alındı- ğı, böylece örneğin karakol nezarethanesinden kaçan kimse hakkında da bu maddenin uygulan- masınnı sağlandığı belirtilmiştir. Gözaltında hü- kümlü ya da tutuklu olamaz. 'A MEKTUP 'Ciddi kaygı duyuyoruz' tstanbul Haber Servisi - Gazetecilik alanında fa- aliyet gösteren 15 meslek örgütü, 1 Nisan'da yürürlüğe gırecek olan yeni TCK'ye ilişkın itirazlannı bir mektupla Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'a ılettı. Mektupta TCK'nnı basuı ve düşünce özgürlüğü ile ilgili maddelerinin çok sayıda gazetecinin cezaevine girmesine neden olacağından ciddi kaygı duyulduğu vurgulandı. Mektupta Basuı Kanunu'nun 19. maddesı ile Medenı Kanun'un 24. ve 25., Borçlar Kanunu'nun ise 49. maddesinin uygu- lamada yaratttığı sakıncalara değinildi. Mek- tup, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Federasyo- nu ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, tzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncüar, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan Ipekçi, Çağdaş Gazete- ciler Derneği Başkanı ve Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilcisi Doğan Tılıç, Türki- ye Spor Yazarları Derneği Başkanı Onur Bel- ge, Parlamento Muhabirleri Denıeği Başkanı Kemal Saydamer, Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Ateş Tümer, Ekonomi Muhabirleri Derneği Başkanı Cahit Uyanık, Profesyonel Haber Kameramanları Derneği Başkanı Erga- hi Gülbitti, Basın-Yaym ve lletışim Emekçile- rı Sendikası Genel Başkanı Kemal Keleş, Rad- yo Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Kenan Macit ve Diplomasi Muhabirleri Der- neği'nden Seva Ülman tarafından imzalandı. GAZETHCILERABAFITIYORMUŞ Başbakan yine basını suçladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tay- yip Erdoğan, basının güvenlik örgütlerine, ül- kenin güvenliğı noktasında destek vermesi ge- rektiğını belirterek "Abartılı haberler, halkı ra- hatsız ediyor. Bunun da psikolojik neticcsi uıııı- tulmamandu-" dedi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında yine basını eleştirdi. Geçen hafta üst düzeydeki katıhmlarla güvenlik toplantısı yapıldığını belirten Erdoğan, toplantıda alın- ması gereken önlemlerin ve atılması gereken adımların belirlendiğmi söyledi. Yazılı ve gör- sel basının güvenlik güçlerıne destek olması gerektiğini söyleyen Erdoğan şu görüşleri dile getirdi: "İJlkemizde yazılı ve görsel medyamı- zın da güvenlik örgütlerimize bu noktada des- tek olması gerekir. İJlkenıizin güvcııliği nokta- sında bu desteğini vermesi gerekir. Bu talebi ya- pan Başbakan'uı farklı bir şekilde takdim edil- mesini de doğru bulmuyorum. Ben burada bir şeyin tespitini yapıyorum. Bu, Tayyip Erdo- ğan'ın talebi değildir, milletiıı de talebidir. Bü- tün bu haberleri abartılı bir şekilde izleyen hal- kım. bundan rahatsız oluyor. Bunun da bir psi- kolojik neticesi vardır, bunu da unutmayahm." ÖNÜNDE BAŞU\YACAK Gazeteciyi adliyeye alıştırma yürüyüşü tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC), 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) nedeniyle "Gazetecileri Adliye Yollanna Alıştırma Yürü- yüşü" düzenledi.TGC'den yapılan yazılı açık- lamada, yeni TCK'nin gazetecilerin halkın bil- gilenme tıakkı kapsamındaki çalışmalarını ha- pıs tehdidiyle karşı karşıya bırakması nedeniy- le adliye yollanna düşecek gazeteciler için alış- tırma yürüyüşü düzenlendiği belirtildı. TGC'nın düzenledıği yürüyüş bugün saat 11 .OO'de Cağaloğlu'nda TGC önünden başla- yacak, sembolik olarak Sultanahmet'teki Is- tanbul Adliye Sarayı önünde sona erecek. TGC yönetimi, yürüyüşün ardından basın açıklaması yapacak. FETHULLAH GÜLEN Dlzlsl Tedbire itiraz bugün karara bağlanıyor İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz yazarı Hik- metÇetinkaya'nın hazırladığı "Fethullah Gü- len'in 40 Yüİık Yol Arkadaşı Nurettin Veren Anlaüyor" başlıklı yazı dizisine konan tedbir kararuıa itiraz davası bugün karara bağlana- cak. Üsküdar 5. Aslıye Hukuk Mahkeme- si'nde önceki gün yapılan duruşmaya gazete- miz avukatlanndan Akın Atalay ve Fethullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli katılmıştı. Duruşmada söz alan Atalay, dosyaya konulan Gülen'in Üsküdar'da oturduğuna ilişkin ika- metgâh belgesiııin gerçeğı yansıtmadığmı, Gülen'in yaklaşık 6 yıldır ABD'de yerleşik ol- duğunu ve basında yer alan beyanlanna göre de yakın bir zamanda Türkiye'ye dönüş yap- mayacağını ifade ederek davanm yetkisiz bir mahkemede görüldüğünü belirtmişti. Daha önceden dosyaya yazılı olarak sundukları iti- raz dilekçesını tekrar ettiklerıni belirten Ata- lay, "Davada verilecek karar yalnızca Cumhu- riyet gazetesini ve Fethullah Gülen'i değil, tüm basın yaym organlannı, Türkiye'deki ifade öz- gürlüğünü, basın özgürlüğünü ve halkın bilgi edinme hakkını doğrudan ilgilendiriyor. Bu ne- denle verilecek karar geciktirilmemelidir" dedi. Duruşma saat 11.30'da görülecek. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle