Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 MART 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
İ L J v U i ı f J l V J J . ekonomiC«cumhuriyet.com.tr 13
Bakanların, ÎTO Meclis üyelerini arayarakYalçıntaş yönünde telkinde bulunduklan ileri sürüldü
Başbakan'dantelefonla kulis• AKP milletvekilleri, il başkanları ve
MÜSÎAD yöneticilerinin ismini
belirlediği Yalçıntaş için hükümet
üyelerinin birebir çalışiığı belirtildi.
hazırlandı. Çağlar'ın
komite seçimlerinde ba-
şarısız olması üzerine
çözüm arayışı başladı.
Aralarmda AKP'li
milletvekilleri, il baş-
kanları ve MÜSİAD yö-
neticilerinin olduğu top-
lantıda, Çağlar, MÜSt-
AD'ın kendisini destek-
lemeyeceği tehdidi üze-
rine adaylıktan çekilme-
ye ikna oldu. Yalçın-
taş'ın adayhğında Erdo-
ğan'ın, 'kendi komite-
sinden seçilemeyen bir
adayın başkan olamaya-
cağı hassasiyetini'
dikkate alması
da etkili oldu.
MÜSlAD'ın
B planı olarak
gördüğü Yal-
çıntaş ismi üze-
^ rinde uzlaşmaya
vanldı.
Ekonomi Servisi - ts-
tanbul Ticaret Odası
(ITO) seçimlerinde son
anda sahneye çıkan
AKP kıırucusu ve tstan-
bul İl Başkan Yardımcı-
sı Murat Yalçıntaş için
başta Başbakan Tayyip
Erdoğan olmak üzere
bakanlann meclis üye-
lerini arayarak birebir
telkinde bulunduklan
belirtildi. İTO Başkan-
lığı için adı seçime saat-
ler kala belirlenen ve
başkanlığı 14 oy farkla
kazanan Yalçıntaş'ın
hızlı bir seçim süre-
ci yaşadığı ifade
edildi.
Bugünkü
siyasi riizgâ-
rın sonııçları
belirlediği se-
çim, kulislerde
konuşulanlara göre
şöyle gelişti.
ITO başkan adayı ola-
rak komite seçimlerine
katılan Çağlar'ın kendi
komitesinden seçileme-
mesi ve bu nedenle adı-
nın yıpranması üzerine
başta Müstakil Işadamı
ve Sanayiciler Derneği
(MÜSÎAD) olmak üze-
re yeni bir aday arayışı-
na girildi.
Bazı söylentilere gö-
re, aynı grup seçime,
aralarında Murat Yal-
çıntaş ve Ömer Bolat'ın
da bulunduğu üç adayla
tbrahim
Çağlar'ın
(solda) son
anda
seçimlerden
çekilmesiylc
Murat
Yalçıntaş ile
Mehmet
Yıldırını
arasındaki
yarışı
Yalçıntaş
kazandı. (AA)
Kulis çalışmalan
Bu noktadan sonra da
birebir kulis çalışmalan
başladı. Sonuçlarda
MUSIAD'ın üç dönem-
diryaptığı hazırlığın ya-
nı sıra bakanlann etkili
olabilecekleri meclis
üyelerini telefonla ara-
yarak telkinde bulun-
malan belirleyici oldu.
Ayrıca, Ömer Baıiak
ve ÇumarAli Kopuz'un
da Yalçıntaş için çalış-
ması, sonucu belirleyen
bir diğer etken oldu.
Oda başkanları, İTO'dakiseçim
sonuçlarına temiünliyaklaşıyor...
Yıldınm büyük üzüntü yaşadı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - îstanbul Tica-
ret Odası Başkanlığı'na AKP Îstanbul İl Başkan
Yardımcısı MuratYalçıntaş'ın seçilmesine, oda baş-
kanlan temkinli yaklaşıyor. ATO Başkanı SinanAy-
gün, yeni başkanın siyasi kimliğini bırakacağını
açıklamasının olumlu olduğunu belirtirken; ASO
Başkanı ZaferÇağlayan, siyaseti seçimin kazandı-
ğı iddialanna katılmadığını söyledi.
TOBB kulislerinde ise genel olarak oda ve borsa
seçimlerinde şu anda ciddi bir siyasi baskı bulun-
madığı; ancak herhangi bir yerde aday zayıfhğının
oluşması durumunda siyasetin bu boşluğu doldu-
racağının net biçimde görüldüğü konuşuluyor. Ko-
nuyla ilgili olarak görüşlerini açıklayan ATO Baş-
kanı Sinan Aygün, kendi seçimlerinde siyasi bir
müdahale yaşanmadığını belirtti. Ankara Sanayi
Odası Başkanı Zafer Çağlayan da İTO'daki seçim-
leri oradaki ticaret erbabının kendi arasındaki bir ya-
nşı olarak değerlendirdiğini söyledi. Çağlayan, se-
çimlerin son derece demokratik bir şekilde yapıldı-
ğını ifade etti. Gazetecilerin siyasi kademede yer
alan bir ismin başkan seçildiğine ve seçimler sıra-
sında birçok siyasi telkin yapıldığına ilişkin soru-
lan üzerine de Çağlayan, "Onlar sizin söylediğini/.
Ben bümiyorum, ben bunlann hiçbirinc şahit olma-
dım ve bunlann hiçbirini de duynıadım" dedi.
ÎSO'da listeler kıyasıya yarıştı
İSO'da seçimlere büyük ilgi gösterildi.
Ekonomi Servisi - İTO seçimlerinin
ardından dün Îstanbul Sanayi
Odası'nın (ÎSO) meslek
komitelerini ve meclis üylerini
belirleyecek seçim yapıldı. Grand
Cevahir Kongre Merkezi'nde
yapılan seçimlerde, 48 meslek
komitesinden 19'unda 2 liste,
2'sinde de 3 listeyle girildi. İSO
Meclis Başkanı Hüsamettin
Kavi'nin oy kullandığı 40 No'lu
elektrik üretimi-motor ve kablo
sanayi meslek komıtesi ile İSO
Yönetim Kurulu Başkanlığı'na
tekrar aday olan Taıul Küçük'ün oy
kullandığı 2 No'lu kakaolu ve
şekerli manıuller sanayi meslek
komitesinde tek liste yer aldı.
Örgü kumaş ve konfeksiyonu
sanayi meslek komitesinde, Türkiye
Ihracatçılar Meclisı (TİM) Başkanı
Oğuz Satıcı'nın sahıbi olduğu
Teksfil Iplik Örme ile Îstanbul
Tekstil ve Hammaddeleri Birliği
(İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı
İsnıail Gülle'nin şirketi Gülle
Entegre Tekstil lşletmeleri'nin yer
aldığı liste ile Örme Sanayicileri
Derneği'nin desteklediği şirketlerin
yer aldığı liste yarıştı. İHKİB
Başkanı Siilcyman Orakçıoğlu'nun
sahibi olduğu Orka Tekstil, Uki
Uluslararası Konfeksiyon'un da yer
aldığı tek listeyle erkek ve çocuk
hazır giyim sanayi meslek
komitesinden seçime girdi. Satıcı
ve Orakçıoğlu, firmalarının
bulunduğu listelerin kazanması
halinde ilk kez İSO Meclisi'ne
girmiş olacaklar
İŞÇMlV EVREINİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yazı-Tura
Para piyasacılarının bugünlerde en çok yanıtını bulmak ıs-
tedikleri soru doların gidişi üzerine. Daha doğrusu düşüşü-
nün durma noktasını bilmek istiyorlar. Bizimkiler uzman say-
dıkları herkese aylardır aynı soruyu yöneltiyor, kimseler tah-
minbileyapmayaçahşmıyor.ABDyönetimininkendiside ay-
nı soruya yanıt bulmaya çalışıyor olmalı ki bu konuda araş-
tırma yapmışlar. Ancak sonuç açıklanmadı. ABD Merkez
Bankası Başkanı'na benzer soru sorulunca yanıtı çok ilginç
oldu: "Yazı-tura."
En ciddi ağızdan böylesine gayrı ciddi açıklamanın dünya
piyasalarında şok etkisi yarattığı söyleniyor. Ancak bir ipucu
vermeye de yetmiyor. Bu arada dolar için rekor düşüş, ABD
bütçe açığı için rekor rakamlara ilişkin yeni haberler gelip du-
ruyor...
Gelin görün ki birkaç gündürsallanan Rusya, Brezilya.. der-
ken Türk para piyasaları. Bilinen resmi gerekçe ABD Dola-
n'nın faizindeki küçücük bir yükselış. Girerken kimsenin he-
sabını sormadığı sıcak para, girdiğinden çok daha hızlı çıkı-
veriyor. Hele Türkiye'de dolar üzerinden dünyanın hiçbir ye-
rinde elde edilemeyecek yükseklikte kâr oranları ile. Bir za-
manlar, 199O'lı yılların sonuna doğru Zekeriya Temizel'in ön-
cülüğünde, giren sıcak paranın önce bir yıla, sonra da Mec-
lis'teki değişiklikle üç aya indirilmiş olarak, serbestçe çıkarı-
lamaması yasası gündeme gelmişti. Ancak hem Temizel'in
para piyasacılarınca "istenmeyen adam" ilan edilmesinde
rol oynamış hem de yürürlüğü birkaç kez ertelendikten son-
ra, söz konusu yasa yürürlükten kaldırılmıştı.
Uzun birzamandan beri, bu kez para piyasacılarımızın ağ-
zından gevelemeli de olsa sıcak para girişine yönelik yakın-
malar duyuyoruz. Geçen haftalarda IMF anlaşması olma-
dan, AB-ÂBD ilişkilerinde olumsuz gelişmeler bile söz konu-
su iken piyasalardaki yükselişi sevinçle karşılayamıyor, ABD
Doları'nın düşüşüne bağlı bu yükselişin kolayca düşüşe dö-
nebileceğinin altını çiziyorlardı. Korktuklan kadarvarmış. He-
nüz yine onlara göre bir felaket habercisi sayılmamakla bir-
likte, iç dengelerle en küçük bir ilişkisi olmaksızın sıcak pa-
ra çekilişiyle bağlantılı düşüşler yaşanıyor.
Piyasacılar bu arada sıcak para giriş çıkışı ile yabancılann
aylık, birkaç aylık, yıllık kazançlarına ilişkin dudak uçuklatıcı
rakam örnekleri veriyorlar. örneklemelerin en düşük kazanç-
lıları dolar getirisinın sayısız katı. Yine onların vurgulamaları
ile taşı atıp kolları bile yorulmuyor. Geldikleri gibi, ekonomi-
mize en küçük bir katkıları olmadan gidiveriyorlar. Piyasacı-
larımız artıkyabancı paranın yatırım yapanını arar oldular. Ta-
bii bu kez de özelleştirmeler, teşviklerde ayrıcalıklardan söz
edip duruyorlar ya.. ille de akıllanmak için kafalarına büyük
taş düşecek...
İlginç bir zamanlama değil mi? Erdoğan hükümeti, baş-
bakanı, ilgili bakanları ile tekmili birden, IMF'nin teşvikyasa-
sına ilişkin çıkışlarına, "Fazla oluyorlar, bütçede kaynağını
bulduktan sonra bizi ilgilendirir, teşvikten vazgeçmeyece-
ğiz.." anlamına gelen açıklamalaryaptıktan sonra kararından
geri dönüverdi. Söz konusu yasa tasarısı IMF'nin onaylaya-
cağı biçimde revize edilmek üzere geri çekildi.
Ister istemez IMF'nin daha önce Erdoğan hükümetlerine
çok hoşgörülü, bonkör davranışlarını, son zorlayışlarını anım-
sıyorum. Rice'ın BOP, GOP adı durmadan değişen ABD'nin
Ortadoğu ya da petrol hesapları bağlantılı Türkiye'ye gelişin-
de satır arasındaki ekonomik ince tehdidi unutmak olası mı?
IMF ile anlaşmada daha önce rahat davranan Erdoğan hü-
kümetinin şimdilerde hemen anlaşma yapması için piyasa-
cıların koro baskısı gündeme geldi bile. Meclis gündeminde
yine IMF bağlantılı, emekçilerin sosyal güvenlik haklarını kat-
leden "sosyal güvenlik reformu" kapsamındakı kalan
yasalara öncelik verileceğini görmek için kâhin olmak gerek-
miyor.
Erdoğan hükümetinın AB karşısında da elbette boynu kıl-
dan ince. Estirip üfüren sert demeçlerin ardından, sonunda
kadınlara meydan ortasında dayak atan fotoğraf karelerinde
yakalanmış üç polise soruşturma başlatıldı. Başbakan Er-
doğan'ın gücü, Meclis çoğunluğuna dayalı, içinde sayısız
yasanın bulunduğu kimsenin ne olup bittiğini anlayamadığı,
zaten milletvekillerinın sorumluluk duygusundan yoksun
olarak anlamaya bile çalışmadan parmak kaldırdıkları paket
yasa değişıkliklerinde gündemde. Bir de İTO kongresinde
dengeleri değiştirmede ya da işler arapsaçına döndükçe,
halkın uyanması kaygısı ile basın özgürlüğüne, medyaya
yönelik çıkışlarında geçerlL
soner(«cumhuriyet.com.tr
Hazır giyimcijer, Çin'e rağmen kan kaybı beklemiyor ama...
'KOBFler inim inim inliyor'ÎSTANBUL (AA) - Türkiye
Giyim Sanayicileri Derneği
(TGSD) Başkanı Aynur Bek-
taş, sektörde yıl sonuna kadar
Çin'e rağmen bir kan kaybı
beklemediklerini söyledi.
Bektaş, sektöre ilişkin yap-
tığı değerlendirme toplantı-
sında, insanların "Çin geli-
yor" korkusuyla siparişlere
saldırdıklannı belirtti. Çoğu
siparişin başa baş veya zara-
nna karşılandığını kaydeden
Bektaş, "Sektörde, yıl sonuna
kadar Çin'e rağmen bir kan
kaybı bcklemiyoruz. Eğer
böyle devam ederse açıkçası
çok fazla bir arnş da beklcnıi-
yoruz" dedi.
Bektaş, Çin konusuna
• Aynur Bektaş, sektöre ilişkin
yaptığı değerlendirme toplantısında,
insanların "Çin geliyor" korkusuyla
siparişlere saldırdıklannı belirtti.
Bektaş, "f iyat-maliyet rekabetinden
kalite-fiyat rekabetine geçmeye
başladıklannı" söyledi.
olumsuz yönden bakılmama-
sı gerektiğine işaret ederek
"Şimdi müşterinin ayağına gi-
diyoruz, yurtdışında ofisleri-
rni/i açıyoruz. Daha tasarun
ağırhklı mallaryapıyoruz. Ta-
saıını, kalite satmaya başla-
dık. Artık fıyat-maliyet reka-
betinden, kalite-fiyat rekabe-
tine geçmeye başladık" diye
konuştu.
Sektörün en büyük prob-
lemlerinin kur politikası, ka-
yıt dışı ve haksız rekabet ol-
duğunu anlatan Bektaş, sek-
törün kamu yükünün azaltıl-
ması için kayıt dışının kayıt
içine ahnması gerektiğini
söyledi.
Aynur Bektaş, artık ihracat-
çının kendi kendini finanse
etmeye başladığını kaydede-
rekşunlan söyledi:
" 1hracatçu fasoncusunu, ip-
likçisini finanse etmeye başla-
dı. Yani cskiden tedarikçi bizi
finanse ederdi, biz piyasaya
borçlamrdık. İhracatçımn
banka borcundan çok piyasa
borcu olurdu. Şimdi maalesef
her şey peşine döndü. Çünkü
o insanlar da artık son nokta-
ya geldiler. Bana göre en son
darbeyi ihracatçı yiyecek.
Türkiye'de en fazla darbeyi yi-
yenlertedarikçiler, fasoncular,
boyahaneler, iplikçiler. KO-
Bt'ler dediğimiz ihracatın
ayakta durmasını sağlayan
sektör, şu anda inim inim inli-
yor ve mümkünse kayıt dışına
doğru kaçacaklar."
Avrupa Hazır Giyim ve Tekstil Sanayii kuruluşu Euratex geçen hafta, Çinli ihracatçıların, üyelerine
zarar veren "doymak bilmeyen iştahlannı" durdurmak amacıyla önlemler alınmasını istemişti. (AP)
Kapasite kullanım oranı arttı
ANKARA (AA) - Imalat sar^ayiinde kapasite
kullanım oranı şubat ayında yüzde 74.9'a yük-
seldi. DÎE, tmalat Sanayii Aylık Eğilim Anketi
şubat ayı sonuçlarını açıkladı. îmalat sanayiinde
üretim değeri ağırhklı kapasite kullanımında şu-
bat ayında en yüksek kullanım oranı, yüzde
87.4 ile radyo-TV haberleşrne cihazları imala-
tında görüldü. Söz konusu ayda imalat sanayiin-
de kapasite kullanım oranı cfevlet sektöründe
yüzde 68.2, özel sektörde ise yüzde 76.5 oldu.
Geçen yılın aynı döneminde kapasite kullanım
oranları yüzde 73.5 olarak b^elirlenmişti.
Bush, Wolfowitz'i seçti
\VASHINGTON (ANKA) - Dünya Bankası'nın ye-
ni başkanmın, Bush yönetiminin şahinlerinden Sa-
vunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz olacağı
bildirildi. ABD Başkanı George VV. Bush, Dünya
Bankası Başkanı olarak Wolfowitz'i seçti. Was-
hington'daki resmi kaynaklara göre, Başkan Geor-
ge W. Bush, Dünya Bankası Başkanlığı'na Wolfo-
witz'in getirilmesini önerecek. ABD ile AB ülke-
leri arasında var olan mutabakat uyannca Dünya
Bankasf nın başına bir Amerikah getiriliyor.
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozleni.yuzak@cunihiiriyelcoin.tr
Köy Hizmetleri Genel Mü-
dürlüğü artık yok. IMF ve
Dünya Bankası'nın dayatma-
sıyla ilgili kuruluşlara danışıl-
madan, oldu bittiye getirile-
rek 23 milyon insana hizmet
götüren kurumun kapıları bir
daha açılmamak üzere ka-
pandı. Üstelik Avrupa Birli-
ği'nde uygulanan kırsal kal-
kınma politikalarının tam ter-
si bir karara imza atıldı. Ka-
munun üstlenmesi gereken
hizmetlerin yerel idarelere
devri ile, köy hizmetlerinin
sermaye hizmetlerine dönüş-
mesinin yolu açılmış oldu.
Ne yapıyordu
Köy Hizmetleri?
On binlerce köyün yolunu
yapıyor, karlarda kapanan yol-
ları açıyor, içme suyu için ge-
rekli altyapıyı hazırlıyor, sula-
ma, toprak ıslahı, köy yapıla-
«rı inşası gibi hizmetleri yürütü-
Köylüye ve Toprağa Kim Sahip Çıkacak?
yordu. Bunun yanı sıra toprak
ve su kaynaklarının yönetimi
gibi önemli bir görevi de üst-
lenmişti.
Artık bu hizmetler il özel ida-
releri tarafından verilecek.
AKP yönetimi "ağır bir yük"
olarak tanımladığı bütçe üze-
rindeki payı bu şekilde azalt-
maya çalışıyor. Peki, Türki-
ye'de hemen hemen hiçbir
yerel yönetimin Köy Hizmetle-
rinin faaliyetlerini en azından
mevcut düzeyde yürütebile-
cek mali olanağı olmadığı ger-
çeği neden göz ardı ediliyor?
Devlet bu ışten el çekerse
Anadolu'nun en ücra köşele-
rindeki, en yoksul, en mağdur
ve en hizmete muhtaç insan-
lara kim hizmet götürecek?
Diğer ülkelerde benzeri "ye-
rel yönetim reformları" ger-
çekleştiriIdikten sonra su da-
ğıtım hizmetlerinin çokuluslu
şirketlerin eline geçtiği ve sos-
yal devlet niteliğinin aşamalı
olarak ortadan kalktığı, ya-
bancılann taşınmaz edinimin-
de hızlı artışlar yaşandığı bili-
niyor. Türkiye'de de benzeri
şekilde, yeraltı ve yer üstü
kaynakları açısından zengin,
tarım ve hayvancılık açısından
verimli toprakları yerli ve ya-
bancı sermayenin ucuza ka-
patmasının önü açılıyor.
Işin bir diğer önemli yönü
ulusal ölçekteyürütülmesi ge-
reken toprak ve su politikala-
rının yerelleştirilmesinin yara-
tacağıtehlikeler. Ikı demokra-
tik kitle örgütü, TEMA Vakfı ve
Türkiye Ziraat Mühendisleri
Odası'nın bu konuda yaptığı
uyarılar bu güne kadar göz ar-
dı edildi.
TEMA tarafından hazırlanan
raporda, "Türkiye, toplumu-
nun sağlıklı geleceğini toprak
ve su kaynaklarını verimli kıla-
rak sağlamak zorundadır. Bu
yaşamsal hizmet alanının il
özel idarelehne ve giderek
belediyelere devri, bunun da
ötesinde 'kamu hizmetlerinin
gerektiğinde özel sektöre de
devredilebileceği anlayışı' ka-
bul edilemez. Toprak ve su
yönetimi hizmetleri merkezi
yönetimin görev kapsamı
içinde tutulmalıdır" uyarısı ya-
pılıyor.
Türkiye Ziraat MühendisLe-
ri Odası'nın saptaması ise şu:
"Sanayileşmesini tamamla-
yarak bilgi toplumuna geçen
ülkeler, 18. yüzyıldan itibaren
güçlü merkezi kurumlar yo-
luyla ve uzun vadeli planla-
maları ödünsüz uygulayarak
temel altyapı yatırımlarını ta-
mamladılar ve süreç içinde
bazı görev ve yetkileri yerel
yönetimlere devrettiler. Tür-
kiye gibi altyapısı yeterince
gelişmemiş ülkelerde böyle
uygulama bölgeler arası eşit-
sizlikleri arttıracak ve taşeron-
laşma uygulamalarını gün-
deme getirecektir."
Köy Hizmetlerini yeniden
yapılandırmak, daha verimli
ve üretken hale getirmek de
olasılıklardan biriydi. Hiç gün-
deme bile gelemeden oldu
bittiye getirildi. Çünkü zihni-
yet sosyal devlet üzerine de-
ğil verip kurtulmak, bütçede-
ki yükleri azaltmak üzerine
kurgulu. Uyum çalışmalan
çerçevesinde her konuya mü-
dahale eden Avrupa Birliği'nin
ise bu olayda sessizliğini ko-
ruması "gözden /caçf/"şeklin-
de mi yorumlanmalı, yoksa
"onların da işine geldi"
biçiminde mi?
MANDELS0N:
AB, Çin'e
kısıtlomayı
erteledi
Ekonomi Servisi - AB
Komısyonu'nun ticaretten
sorumlu üyesi Peter Man-
delson, Çin'den hazır giyim
ve tekstil ürünleri ithaline
sınırlamalar getirilmesi yo-
lundaki istekleri, böyle bir
adımın ancak en son çare
olabileceği gerekçesiyle
reddetti.
Reuters'de yer alan habe-
re göre Mandelson, on yıl-
lardır uygulanan ticaret ko-
talarının 1 Ocak'tan itiba-
ren kalkmasıyla birlikte
önemli bir artış göstermiş
olan Çin ithalatına karşı
"koruyucu önlemler" geti-
rilmesinin ileride gerekebi-
leceğini söyledi.
Mandelson, Komis-
yon'un ticaret komitesinin
bir üyesine dün verdiği ya-
nıtta, "Ancak iki aylık ye-
tersiz verinin, sizin istediği-
niz gibibir önlcmin ahnma-
sı için sağlanı bir baz oluş-
turduğunu sanmıyorum"
dedi ve ekledi:
"Koruyucu önlemleralıp
almama, bir dizi etkenin
dikkatle analiz edilmesini
gerektiren karmaşıkbir ka-
rardır ve kolayca ve kendi-
liğindcn başvurulacak bir
karar olmamalıdır."
Avrupa Hazır Giyim ve
Tekstil Sanayii kuruluşu
Huratex geçen hafta, Çinli
ihracatçılann, üyelerine za-
rar veren "doymak bilme-
yen iştahlaruu" durdurmak
amacıyla önlemler alınma-
sını istemişti. Euratex'in bu
girişimi, Fransız ve Italyan
hükümetlerinin de ifade et-
tiği kaygılan yansıtıyordu.