25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MART 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP lideri Ağar ve DSP lideri Sezer, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCY'yi eleştirdi 'Basına öfke yasası'ANKARA/ESKİŞEHİR (Cumhuriyet)-DYP Genel Baş- kanı Melımet Ağar, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ce- za Yasası'nı (TCY), "iktidanııba- sına yöneliköfkesinin yasa diline çevrilmiş şekli" olarak tanımla- dı. Ağar, "TCK1 yıl ertelenerek düzeltilsin" çağrısında bulunur- ken DSP Genel Başkanı ZekiSe- zer de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni TCY ile basını susturmaya çalıştığını vurguladı. Ağar, dün yaptığı yazılı açık- lamada 1 Nisan'da yürürlüğe gir- nıesi öngörülen yeni TCY'de "hukuki açıklıktan" ve "kesin- likten yoksun" ifadeler bulun- duğunu belirtti. Hükümetin ya- sayı, "gücünü artnrmak, kişile- rin ve demokratik kurunüarm • Yeni Ceza Yasası'nın keyfi uygulamalara zemin açacak düzenlemeler içerdiğine dikkat çeken Ağar, yasanın uygulanmasının bir yıl ertelenmesini istedi. Zeki Sezer de Erdoğan'ın yeni TCY ile basını susturmaya çalıştığını vurguladı. eleştiri haklaı ıııı eüerinden al- mak" arzusuyla hazırladığını kaydeden Ağar, "Özelliklebasın yayın organlarına getirilen kısıt- larna ve sınırlanıalar basın öz- gürlüğüne büyükdarbevurmak- tadır" dedi. Başından beri ikti- dar ve Başbakan'ın, basına kar- şı öfkeli birtavrın içinde olduğu- nu vurgulayan Ağar, "Bu yasa, medyaya yönelik iktidar öfkesi- nin yasa diline çevrilmiş şeklidir" görüşünü dile getirdi. Ağar, şun- lankaydetti: "Henüzüçüncüyı- lındaçöküşsürecinegireniktidar suçu, yolsuzluğu, usulsüzlüğü, korutnaya ve kayırmaya dayalı siyasetanlayısında değü, medya- da aramaktaduf 'Yargılamaya yansıyacak' Ağar, hükümeti uyararak "Ce- za yasasının maddeleri arasında- ki bağlanülar zayıftır, mantık ha- talan vardır, dil yeterince açık değildir, kavnımlanıı belirsizliği yargdamayada birbelirsizlik ola- rak yansıyacaknr" dedi. Ceza Yasası'nın bütününe, ık- tidara "keyfi uygulamalarT için avantajlar sağlayacak bir esnek- likhâkim oldugunu belirten Ağar, "Ceza Yasası bu halivle uygula- namaz, uygulanmaya kalkışılır- sa ciddi hukuki sorunlar doğar" açıklamasını yaptı. Ağar, şunla- nkaydettı: "İktidan,CezaYasa- sı'nın uygulanmasını 1 yılertele- nıeye, bu süre içinde eksiklikleri tamamlamaya çağmyoruz." Par- tisinin Eskışehir II Kongresi'ne katılmak üzere kentte bulunan DSP Genel Başkanı Sezer de, gazetecilere yaptığı acıklamada TCY'deki değişiklikleri eleştir- di. 1 Nisan tarihinden itibaren Türkiye'nin "gazetecilerhapisha- nesi"ne döneceğini ifade eden Sezer, "Abdülhamit döneminin sansürcülüğü Türkiye'ye getiril- nıeye çalışılıyor. Başbakan diken- siz giil bahçesi görmek istiyor. Basının eleştirilerinin artmasuu da, 1 Nisan'da çıkacakyasa ileen- gellemeye çalışıyor" dedi. Hükümetin ömrünün kısaldı- ğını savunan Sezer, "Başbakan bu nedenlesertieşiyor.Bu dönem- de ruh halinin de çok ilginç oldu- ğu gözleniyor. Ancak yeni yasa- ya herkes direniyor. Bu direnç ile basın yasasında da geri adını an- lacakür" diye konuştu. 'DEPREM TtCARETT SAVLARI CHP, İGDAŞ dosyasını izlemeye aldı • Depremde doğalgazı kesmesi amacıyla yapılan vana alımlarındaki usulsüzlük iddialan CHP tarafından yakın izlemeye alındı. Vanaların depremde gaz kesmediğini belirten CHP'li vekillerin, sorumluların yargı önüne çıkartılması girişimi AKP tarafından engellendi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-CHP, IGDAŞ yönetimiyle ilgili olarak deprem öncesi doğalgaz kesme vanaları alımında usulsüzlük yapıldığı sav- larını yakın izlemeye aldı. CHP Konya Milletvekili AtiUaKart, "Raporlarda, 17 Ağustos depreminde İGDAŞ'a ait doğalgaz kes- me vanalannın yüzde 70- 80 oranında çalışmadığı ortaya çıkıyor. Dokunul- nıazlık /ırhı kaldınlınalı ve depremticaretiyapıldı- ğı iddialan nıutlaka sor- gulanmalıdu*" dedi. CHP, geçen hafta AKP Konya Milletvekili Adem Baştürk'le ilgili dokunul- mazlık dosyasının öne alınması ve dokunulmaz- lığının kaldırılması için genel kurulda girişimde bulundu. Ancak bu giri- şim sonuçsuz kaldı. Baş- türk de genel kurulda her- hangi bir açıklama yap- madı. İGDAŞ dosyasında eski yönetim kurulu baş- kanı Adem Baştürk, eski yönetim kurulu başkanı AKP lstanbul Milletveki- li MustafaAçıkahn, yöne- tim kurulu üyesi AKP Kahramanmaraş Millet- vekili Nevzat Pakdil, eski murahhas aza Ordu Millet- vekili ve Eneıji ve Tabiı Kaynaklar Bakanı llilmi Güler, eski yönetim kuru- lu üyesi AKP İstanbul Mil- letvekili Hüseyin BesB, yö- netim kurulu eski üyesi ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ile eski yö- netim kurulu üyesi Devlet Su Işleri Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun adları geçiyor. İGDAŞ dosyasını yakın takibe alan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, mülkiye müfettişleri ve he- sap uzmanlan kurulu ra- porlarına dikkat çekerek şu bilgileri verdi: "Raporlarda, 17 Ağus- tos 1999 depreminde ci- hazların bazılarınm tek- nikyetersizlik, bazılarının da kullanıcının eğitimsi/- liğinden kaynaklanan rıe- denlerle çalışmadığı vur- gulamyor. İGDAŞ tarafin- dan Vefa Sanayi ve Limi- tet Şirketf nden 1997 ve 1999 ydları arasında 3 bin 441 adet Duyar nıarka, deprem anıııda doğalgaz kesme cihazunn sann alın- ması sürecinde hem yöne- tim kurulu üyelerinin hem deidari kademelerdeçalı- şanlann baa belli çevrele- rin haksızzenginleşmesine yol açtıklan da somut ola- rak ifade ediliyor. Raporlarda, 35 dolara mal olması mümkün olan cihazlann 135 dolara alın- dığı tespit ediliyor. Cihaz- lann alııulığı Vefa Elekt- rik'iıı, bu işlemlerden 4 ay kadar önce 28 Ağustos 1996 tarihinde kurulup deprem vanalannın satışı işlenıi bittikten sonra fa- aliyeüeriııi durdurupdevir ve tasfiye işlemlerini yap- tığı tespit ediliyor. Bütün bu bulgulara göre paravan şirketkurularakkamu pa- rasının hortumlanmasın- dan söz ediliyor." Kart, raporlarda, "İG- DAŞ'ın amaç dışı harca- malannın 2002 yılı Nisan ayı itibanyla 170 trilyona ulaştiğL, kötü yönetiındcn dolayı ise 1999 ve 2000 yıl- lannda 29 trilyonu aşan bir zarann" söz konusu olduğunun da yer aldığını aktardı. Başbakan Erdoğan, AKP lstanbul Kadın Kolları Kongresi öncesinde protesto edildi. (Fotoğraf: AA) ÜlkücülerErdoğan 'a Erdoğan da medyaya saldırdı İstanbul Haber Servisi-Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan AKP'nin tstanbul Kadın Kolla- rı Kongresi'ndeki konuşmasından medyaya yönelik olumsuz tavrı- nı sürdürerek partisi aleyhine oyunlar oynandığını söyledi. Er- doğan, kongrenin yapıldığı Ab- di Ipekçi Spor Salonu'na geldi- ği sırada bir grup ülkücü tarafın- dan protesto edildi. Erdoğan, AKP lstanbul tl Ka- dın Kolları 1. Olağan Kongre- si'ne katılmak üzere makam ara- cıyla Abdi Ipekçi Spor Salonu'nun bahçesine geldiğinde, 100-150 kişilik bir grup "Ülkücü hareket engenenemez", "Kıbns'ı satanı, biz de satanz", "Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma", "Kerkük Türktür/rürkkalacaktir" slogan- lan attı. Tekbir getiren grup, el- lerindeki sopalan ve perukları konvoyun üzerine fırlattı. 14 kişi gözaltına ahııdı Elleriyle kurt işareti yapan gru- ba, çevik kuvvet ekipleri müdaha- le ederek spor salonunun önün- den uzaklaştırdı. Gruptan 14 kişi gözaltına alınarak lstanbul Emni- yet Müdürlüğü'ne götürüldü. Daha sonra salona giren Başba- kan Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmada medyaya yönelik eleş- tirilerini sürdürerek partisi aleyhi- ne oyunlar oynandığını söyledi. Erdoğan, "Kesilenhortumlanye- niden çalışmadığı için çügına dö- nüyoriar,tekzipleri yayımlamıyor- lar" dedi. Başbakan Erdoğan, ya- zılan ve çizilenlere rağmen mille- tin iktidannın sarsılmayacağını söyledi. Erdoğan, daha önce de polisın sert biçimde müdahale et- tiği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü eylemleri haberleri nedeniyle basını "Türkiye'yi Avrupa Bir- üği'neşikâyetetmekle" suçlamış- tı. Erdoğan'a protesto gösterisi sırasında gözaltına alınan 14 kişi daha sonra Zeytinburnu Cum- huriyet Savcısı'nın talimatı doğ- rultusunda serbest bırakıldı. DSP'li Tayfiın Tayflın Içli AKP'li bakan ve bürokratlan eleştirdi 'Lllke sahtecilik cenneti oldu'ANKARA(CumhuriyetBürosu)- DSP Genel Sekreteri Tayfun Içli, Tür- kiye'de çete ve mafyanın "ciritatma- ya" başladığını belirterek "Türkiye sahtecilik cenneti haline gelmiştir. Haklannda çeşitli iddialar bulunan Başbakan ve bakanlar sahtekârukla mücadele edemez" dedi. DSP il başkanlannın toplantısı De- mokratik Sol Parti Okulu'nda dün gerçekleştirildi. Toplantı öncesi bir açıklama yapan DSP Genel Sekre- teri Içli, son günlerde gündemde olan sahtecilikle ilgili olarak iktidan suç- ladı. AKP'nin iktidara geldiği 3 Ka- sım 2002 seçimlerinin ardından sü- rede Türkiye'de toplumsal boyutta ciddi olumsuzluk yaşandığını söyle- yen Içli, Türkiye'de bu tarihten iti- baren çeteler, mafyalar cirit atmaya başlaınıştır" dedi. "Hızhtrenolayın- da sahtecilik, İmar Bankası kayıtla- nnda sahtecilik, ilaçta sahtecilik, yi- yecek-içeceklerde sahtecilik olaylan yaşanıyor" diyen Içli, hükümetin bunlara ilgisız kaldığını dile getirdi. Içli, hükümet ve bürokratların, enerji ve SSK'deki yolsuzluklara bu- laştığına işaret ederek "Haklannda çeşitli iddialar bulunan Başbakan ve bakanlar bu sahtecilikle mücadele edebilir mi? Siyasetçinin, dindann, Atatürkçünün sahtekân çıkti" dedi. Ecevit: Başbakan Erdoğan çö'zülen Kıbrıs konusunu yeniden çö'znıeye çalışıyor 'Hükümet tehlikeli yolda'ANKARA(CumhuriyetBüro- su)-Eski Başbakan Bülent Ece- vit, AKP hükümetinin dış poli- tikasını eleştırerek "Türkiye, Kıbns konusunda çok tehlikeli adını attı. Çözühnüş olan soru- nu Başbakanyenidençözmeyeça- hşıyor" dedi. Bülent Ecevit, dün CNN Türk'te "FinansAnaliz" progra- mına katılarak Şubat 2001 kri- zini değerlendirdi. Krizden son- ra dolar kurunun serbest bıra- kıldığı ve finans çevrelerinde, "Daha sıcak para çıkışı olurken kurdalgalanmaya bırakılmama- üydı" gibi yorumlar yapıldığının • AKP hükümetinin dış politikasını eleştiren Bülent Ecevit, "Biz 30 yıl önce Barış Harekâtı ile Kıbrıs'ta barışı sağladık. Sorunlan çözdük. Başbakan, Kıbns'ta barışı sağlamaya çalıştıklannı söyledi. Çözülmüş olan sorunun nesini çözmeye çalışıyorlar? anımsatılması üzerine Ecevit, "O dönemde IMF'nin de döviz kurunun serbest bırakılması ko- nusundatelldnleryaptiğmı"söy- ledi. Ecevit, ona göre önlemler aldıklannı belirterek "Belki o dönemde başka tedbirler de au- nabilirdi" dedi. Ecevit, "57'nci hükümet Der- viş ismini nereden gündeme ge- tirdi?" şeklindeki soru üzerine de enflasyonun ağırlaştığı dö- nemde çoîc ciddi önlemler alınır- ken koalisyon ortaklanyla ulus- lararası kuruluşlarda deneyim kazanmış ekonomist kişilerin Türkiye'ye getirilmesini düşün- düklerini dile getirdi. Ecevit, Ke- mal Derviş'i kendisinin gençli- ğinden tanıdığını, onu önerdi- ğini ve koalisyon ortakları Me- sut V ılnıaz ile Devlet Bahçeli nın kendisine, "Mademsentamyor- sun biz sana destek veririz" de- diklenni belirtti. Ecevit, Derviş'i Türkiye'ye büyük umutlarla da- vet ettiklerini vurgulayarak "Fa- kat ilk günlerden itibaren MHP'ye karşı huzursuzluk ya- ratan bir ortama girdi" dedi. '1yi niyetli kusurum' Ecevit, Derviş'in hükümetten bağımsız hareket etmeye başla- dığını belirterek "Öylebirduru- ma geldik ki ben Derviş'e ulaşa- maz hale geldim. Kendisini bıı- laınadını. Haberiletemedim. So- nunda o süreç oldu. Bu benimiyi niyetli kusurum" dedi. Kıbns ile ilgili bir soru üzerine Ecevit, Kıbns ile ilgili Türkiye, lngiltere ve Yunanistan'ın söz sahibi olduğunu söyledi. "AB Troykası için Türkiye'ye gelen Lüksemburg yetkUisinin Kıbns ile ne ilgisi var?" diyen Ecevit, "Biz 30 yıl önce Banş Harekâtı ile Kıbns'ta barışı sağladık. Sorunlan çözdük. Geçen hafta Başbakan, Kıbrıs'ta barışı sağ- lamaya çalıştıklarını söyledi. Çözülmüş olan sorunun nesini çözmeye çalışıyorlar? Türkiye Kıbrıs'taçok tehlikeliadını atinış- tir" diye konuştu. Halk 'mutlu', DİE anketçileri 'mutsuz'! DlE'nin bir süre önce açıklanan "yaşam memnuniyeti" araştırması sonuçları tartışma yarattı. Bu araştırmada sonunda halkın yüzde 48.8'i "mutlu" çıkmıştı. Ancak öyle anlasılıyor ki; "halkı mutlu" çıkaran DİE yönetimi, kendi çalışanlarını unutmuş. DİE çalışanlarının moral motivasyon, mutluluk ve beklentilerini saptamak amacıyla Türk Büro Sen, Büro Emekçileri Sendikası ve Bağımsız Büro Çalışanları Sendikası tarafından "memnuniyet ve beklenti" anketi yapıldı. DlE'de çalışan 976 kişinin katıldığı ankette çalışanlar "mutsuz" çıktı. Ankette DİE çalışanlarına "DlE'de çalışmaktan duyduğunuz memnuniyet konusunda 1'den 5'e kadar not verecek olsanız notunuz ne olurdu?", "Enstitü iyi yönetilmekte midir?", "Üst düzey yöneticiler gereken teknik ve idari bilgiye sahip midir", "Üst amiriniz personele adil davranmakta mıdır", "Sosyal imkânlar yeterli midir" benzeri 95 soru yöneltildi. DlE'de çalışmaktan duyulan memnuniyetle ilgili soruya verilen yanıtların oransal dağılımı şöyle: Yüzde 29.9 (hiç memnun değil), yüzde 28 (memnun değil), ne memnun-ne memnun değil (yüzde 26.8), memnun (yüzde 9.7), çok memnun (yüzde 4.6). Anketin sonuçları, halkı "mutlu" çıkaran araştırma sonuçlarını da tartışmaya açıyor. "Enstitü tarafından üretilen istatistikler kaliteli ve güvenlidir" saptamasıyla ilgili olarak çalışanların değerlendirmeleri şöyle: Hiç katılmıyorum (yüzde 16), katılmıyorum (yüzde 40.6) fikri yok (yüzde 18.2), katılıyorum (yüzde 22), kesinlikle katılıyorum (yüzde 1.8). Torba da olur, çuval da!' Torba yasa olarak adlandırılan genel düzenleme, plan- bütçe komisyonundan itibaren tartışmalı bir süreçle genel kurul gündemine geldi. Genel kurulda Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, CHP'lilerin ağır eleştirileriyle karşılaştı. Kocaeli Milletvekili Izzet Çetin de "Çok somut olarak, tasanyla kaç kanunda ve kanun hükmünde karamamede değişiklik öngörülüyor" diye sordu. Sorunun yanıtı Kemal Unakıtan'da değildi. Bakan, "Şu anda onun ne kadar olduğunu tam bilemiyorum; ama, arkadaşlanmın teknik çalışmasının neticesinde yazılı olarak bildireyim" diyerek geçiştirdi. Yani tasarının kaç yasayı değiştırdiği konusunda bile "teknik çalışma" gerekiyordu! Bu durumda tepkilerin arkası kesilmedi. Böyle olunca bildik üslubunu sergileyen Maliye Bakanı, tartışmaya kendi açısından noktayı koydu: "Maliye Bakanlığı olarak biz, birçok bakanlıkla ilgili bir bakanız. Neden? Hepsi paraya dayanıyor sonunda. Milletin derdidir bu, problemidir. Bu problemleri bir bir getireceğiz.. isterse 40 kanunu ilgilendirsin, isterse 80 tane kararnameyi ilgilendirsin. Kanun yapmak için geldik buraya. Niye kanun yapıyoruz diye şikâyet edilir mi? Anlamadım ben bunu... Torba da olur, çuval da olur! Konu bu. Kalkıp da, bu kanun hiçbir şey getirmiyormuş... Bu, fevkalade faydalıdır, anlayanlar için çok faydalıdır." 'Türk halkı Nobellik' TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda geçen hafta gelir idaresi tasarısı görüşülürken, "yasalann uygulanırlığı" da gündeme geldi. AKP'li Musa Uzunkaya, sigara yasağı ile ilgili yasanın 9 yıl önce çıktığını anımsatırken, bugüne dek bu yasanın ihlali nedeniyle tahsilat yapılmadığına dikkat çekti: "Bu aziz milleti kutluyorum ve Nobel ödülü'ne aday gösteriyorum. Demek ki herkes yasaya uymuş! Yasa varsa ve uygulanrnıyorsa bu suçtur. Sigara içme yasağı parlamentoda bile uygulanmıyor. Burada serbest, deniyor. Neden? Buradakiler zehirlenmiyor mu? önemli olan yasaları çıkarmak değil, uygulamak. Uygulamayacaksak bu yasayı da çıkarmayalım. Bunlar silinmek için yazılıyorsa uğraşmayalım. Ya bu yasayı iptal edelim, ya da uygulansın." Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Uzunkaya'ya "İlgili kuruluşlar ceza kesip takip edecek, Maliye paraları toplayacak" karşılığını verdi. Ancak bu yanıt Uzunkaya'yı tatmin etmedi: "Kusura bakmayın biz parçalı hükümet değiliz..." Çayda ve kahvedeki işkence izi... CHP Adana Milletvikili Tacidar Seyhan, Meclis kulisinde sohbet ettiği gazetecilere çay-kahve ikram ettikten sonra kendisine de "taşra usulü, şişede meyve suyu" sipariş etti. Konu içeceklerden açılınca, Seyhan, tam 26 yıldır ağzına çay ve kahve koymadığını söyledi. Gazetecilerin merakı üzerine nedenini anlatan Seyhan'ın "çay- kahve diyetinin" altından iç kanatan bir "işkence" öyküsü çıktı: "1979'da üniversite öğrencisiyim. Olaylar nedeniyle polis bizi topladı, Adana Cezaevi'nin alt katına tıktı. Aşağılanma, işkence, dayak... Bizaç, perişanız. Bulunduğumuz yerin zeminine çukurlar açmışlar, birine sıcak çay, diğerine kahve koyuyorlar. 'Buyrun çay için' deyip kafamızı çukura sokup içmeye zorluyorlar. Biz direniyoruz, onlar bastırıyor, ağzımız burnumuz yanıyor. O çayı içmeyince, tutuyorlar bu sefer kahve dolu çukura batırıyorlar, kahve daha feci yakıyor... Bu böyle epey sürdü. Biz sonunda çıktık, aradan yıllar geçti ama.. ben bir daha çay ve kahveyi ağzıma süremedim..." Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcum(«)ttnet.nettr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle